Canraşit

Efendim, '' nükleer santrallerde ucuz elektrik üretildiği de bir kandırmacadır '' dedikten sonra, var mı bunun daha ötesi ? Saygılar sunarım.

Efendim, her askerliğini erteleyen asker kaçağı mıdır ? Asker kaçakları bir şekilde yakalanır zaten. Oysa, toplumda böyle bir beklenti var mı ? Var. O halde, siyasetçinin görevi çözüm üretmek olmalıdır. Bu sorun üzerinden askerin yıpratılmasına engel olmak olmalıdır. ABD'nin Türkiye'ye müdahale yapacağını iddia etmişsiniz. Ha müdahale, ha darbe ! Bir farkı var mı ? ABD'nin Afganistan'a müdahalesini, bir terör örgütünün bir ülkeye maledilebileceği üzerinden Suriye örneği ile savunmak, Türkiye'nin de Suriye'ye girerse sivilleri öldüreceğini ima etmek olmuyor mu ? Saygılar sunarım.

Efendim, uzaylıların ne menfaati var da bizi yönlendiriyorlar. Dünyanın yaşanmaz bir yer olmasına, yok oluşuna neden izin versinler ? Bir menfaatlari varsa izin vermemeleri gerek. Ya da uzaylılar diye bir şey yok. Saygılar sunarım.

Ekvatordaki insanlar iklim sıcak olduğu için çıplak değillerdi. Saygılar sunarım.

Hayır efendim, herkesin doğrusunun kendisi için geçerli olduğunu söylüyorum. Saygılar sunarım.

Tamam işte, insan inanmazsa hayatını istediği gibi yaşar. İster insan haklarına uygun değil deyin, ister uygun deyin, Şeriat kuralları da, ancak, herkes bunu isterse uygulanır. Laik bir devletin olduğu bir ülkede, zaten uygulanması söz konusu olamaz. Anlatmak istediğim, bir dinin saçma oluşu böyle kanıtlanamaz. İnsan haklarını, Tanrı ile İnsan arasında düşünüp, dinin geçersiz ve saçma olduğunu söylemek saçmadır asıl. İnsan haklarını öne sürüp, bir dinin toplumsal ve hukuki kurallarının evrensel olmadığı söylenebilir, ancak, dinin kendi mantığı içinde kalıp, dini yanlışlamak doğru bir yöntem değildir. Yani, Tanrı vardır fikrini dinden alıp kabul etmek ama yine dinin anlattığı Tanrının özelliklerini kabul etmemek çelişkidir. Dinin anlattığı üzerinden dini yanlışlamaya kalkmak yanlıştır. Saygılar sunarım.

Saygılar sunarım.

Efendim, dinin de dogma olarak algılanmama şekli vardır. Dini dogma yapan Peygamberin bunlar doğru demesi değil midir ? Onun dedikleri sorgulanmadan kabul edilirse, evet, din dogma olur. Fakat, sorgulanarak, akla dayandırılarak kabul edilirse dogma olmaz. Karıştırma, dogma ve imanın karıştırılmasından gelir. Dogma( Nas ) ile İman farklı kavramlardır. Peygamberi referans göstererek dine inanma( dogma ) farklıdır, asla kanıtlanamayacak bir şeye iman edip, dini akla uygun hale getirerek Peygamberi tasdik etmek farklıdır. İman, asla deneylenemeyecek, kanıtlanamayacak olanı kabul etmektir. Tanrı'ya inanıp inanmama konusu böyledir. Diğer mevzular ise, sırf Peygamber doğru dediği için değil, sorgulanarak, deneylenerek, akıl ölçüsüne vurularak kabul veya red edilebilir. Bu da onu algılama şekline bağlı olarak dini dogma yapar veya yapmaz. Yani, bilimden örnek verirsek, sırf Aristo dedi diye bilimin konusu olan bir olgu hakkındaki bir açıklamayı doğru kabul etmek ile, bu açıklamayı irdeleyip, akılla test edip doğruluğunu kabul ederek, akla dayandırarak Aristo'yu tasdik etmek farklıdır. Aristo dediği için dünyanın evrenin merkezinde sabit durduğunu olduğu gibi kabul etmek ile sırf Aristo dediği için değil, sorgulayarak, akıl yürüterek gözleyerek, düşünerek kabul etmenin bir farkı vardır, değil mi efendim ? Yalnız şu var ki, bilimde yanlışlanma bilimin içerisinde kalır, yani, bilimsel dogmayı yine bilim yanlışlar. Din için ise bu söylenemez. Dinsel dogmayı din yanlışlamaz, kişi yanlışlar ve din dogması kesinse, o kişi dinin içersinde kalamaz. Sonra elbette herkesin ne konuda olursa olsun kendi fikrini kabul ettirmeye çalışması insan doğasında olan bir şeydir. Kimse, benim fikrim kesin yanlış demez. Hayat zaten budur. İnsanlar arası ilişkilerin temelinde ikna etme çabası vardır. İnsanın kendi fikrini kabul ettiremeyince de karşı tarafa kızgınlık veya soğukluk duyması da doğaldır. Olgun bir insan bunu abartmaz, mesele bu. Yeter ki, din ya da dinsizlik siyasette kullanılmasın, bir siyaset aracı haline getirilmesin ya da siyaset yoluyla din ya da dinsizlik hakim kılnmaya, dayatılmaya çalışılmasın. Bu da meselenin başka bir yönü. Saygılar sunarım

Efendim, bunların cevabını daha önce vermiştim size : Saygılar sunarım.

Bu sözlere imzamı atarım. Elbette, hiç bir konu gibi din de dogma olarak algılanmamalı artık ve aklı, mantığı kullanmamak en büyük günah olmalı. Saygılar sunarım.

Avın böylesine can kurban. Fakat, ne yazık ki gidişat artık neredeyse canlıların barınamayacağı bir Dünya'ya doğru. Bir yandan Doğa Bilimcileri bir şeyler yapmaya çalışsa da, hala '' Doğa Kıyımcıları '' iş başındalar. Saygılar sunarım.

Efendim, derin devlet yapılanmasını, yalnızca silahlı asimetrik savaş yöntemleri uygulayanların oluşturduğu bir yapılanma olarak düşünmemek gerekir. Üstelik, bu tip yöntemlerin de yalnızca eski Gladyo elemanlarına özgü olduğunu da söyleyemeyiz. Derin devlette ayrışım sonucu bir dönüşüm yaşanmıştır yalnızca. Diğer NATO ülkelerinde de yaşanan hadise budur. Tasfiye edilenler vardır. Edilmeyenler ve yeni siyasete uygun olanlar hala derin devlet içerisindedirler. Çünkü, Derin devletin temel mantığı, '' ülkeleri NATO siyaseti çizgisinde tutmaktır ''. Onun için, Sivas, Başbağlar, Malatya, Santaro, Hırant Dink, Danıştay vb. olaylara bir de bu gözle bakmakta fayda vardır. Hatta, Arap ülkelerinde ABD dostu ama artık miyadı dolmuş yöneticilerin( Kaddafi'iyi ayrı tutuyorum ) tasfiye edilmesi amaçlı ayaklanmaların nedenini de bu oluşumlarda aramak gerekir. Saygılar sunarım.

Belki sadece tehdit ediyor, aslında yapmayacak. Bir öğretmenin herkesi disipline göndermekle tehdit etmesi ama göndermemesi, daha insaflı yaptırımlar uygulaması gibi. Yani, mühim olan anlamayanların bir şekilde korkutularak disipline edilmeye çalışılması gibi görünüyor. Saygılar sunarım.

Tamam, şiddetle değil tabii, fakat, ister içgüdü kaynaklı deyin ister başka bir şey, o insanların da dediğinizi istememe, uzak durma hakları vardır değil mi ? Kimseye bu doğrudur diye dayatamazsınız. Saygılar sunarım.

Yok, ben ilk bulundukları, keşfedildikleri zamandan söz ediyorum. Uygarlıkla tanıştıktan sonraki hallerini değil. Saygılar sunarım.

Efendim, iktidara gelip bir şeyleri değiştirmek için rakibinin elinden kozları almaya yönelik siyaset üretmek, ne askerliği adam öldürme sanatı olarak tanıtmaktır, ne de darbeye zemin hazırlamaktır. Kimse kimseyi kandırmasın, askere gitmeyi erteleyen milyonlar var bu ülkede. Ve ayrıca, ABD'nin Türkiye'de darbe yaptırmaya hiç ihtiyacı yoktur. Çünkü, işleri '' tikir tikir '' yürümektedir. Ne zaman ki, AKP iktidara gelemez, işte o zaman darbeyi düşünür. Türkiye, Suriye'yi tehdit ederken, '' sivillleri öldürmekle '' değil, askerine karşı asker gönderip mertçe savaşmakla tehdit etmiştir. Seçimle gelmiş bir yöneticisi bile olsa, o yöneticinin dış politikadaki icraatleri yüzünden, o halk suçlu olamaz. Öcalan'ı, PKK'yı Almanya da, İtalya da, Yunanistan da korumuş, kollamıştır. Fakat, Yunan, Alman, İtalyan halkları gibi, Suriye, Afgan halkları da suçlu ilan edilemez. Saygılar sunarım.

Sayın ''dayı''m , yok bu olmadı...dayı kardeş, bu hiç olmadı...dayı abim..öf olmuyor ya! Sayın dayıcıım, çatalkaram, çingenem, böğürtlenim...sevdim ben de seni de, kaynattın konuyu dayım be yahu be ! N'olcak şimdi canım dayım, sorum yine gitti güme ? Sunayım saygılarımı ben yine en iyisi ba !

Aman ''dayı''m canım dayım, ( köprüyü geçene kadar değil ) Sen nerdeysen ben ordayım. Jeopolitik derim, Yeşil Kuşak derim, Ilımlı İslam derim, Tezkere geçmedi derim, Çuval geçti derim. Yeter ki olsun kolay kefereye dayım. Hep Din mi var diyorsun şoktayım... Ben en iyisi sana saygılar sunayım...

Alternatif, Sosyalizmin daha özgürlükçü bir yorumu ile bulunabilir. Saygılar sunarım.

Efendim, sömürgecilerden yana olmak, insancıl olmak değildir. Güçlü olandan değil, haklı olandan yana olmak gerekir. Batı, teknolojik gelişimini, ne sahip oldukları kutsal kitaplarına ne de genlerine borçludur. Sömürgeciliğin sağladığı sermaye birikimi sanayi devriminin temelidir. 150 yıldır rahat bırakılmamış bir coğrafyadan-tıpkı diğer sömürge bölgeleri olan Latin Amerika, Afrika, Asya gibi- mucize beklenemez. Saygılar sunarım.

Bu doğru değil sayın Dayı. Biraz '' okursak '' : Bir de Türkiye'de petrol olsaydı ne olurdu düşünmek gerek. Petrol olmamasına rağmen, bu kadar darbe, ambargo, sivil darbe ile kalkınmamız engellendi, engellenmekte... Petrol olsaydı ne olacağını varın siz düşünün. En azından ne Dayı olurdu, ne Canraşit ! Saygılar sunarım.

Efendim, peki, Ekvator sıcağında neden örtüyorlar oralarını, buralarını ? Sizin biraz Haydar Dümen okumanız gerek kanımca. Saygılar sunarım.

Toplumdan. Toplumun sahip olduğu genel geçer '' Cinsel Ahlak '''tan. Sayın raif bostan beye '' genin bencil olduğunu '' anlatmak gerek bir ara. Ama bende o yürek yok bu aralar. Saygılar sunarım.

Böyle de bir şey var gerçekten efendim. Ama çok saçma bir durum. Çünkü, her kedinin karakteri birbirinden çok farklıdır. Yani, sevmeyene de uyan, seveceği bir kedi olmalıdır mutlaka, sevenin de asla uyuşmayacağı da...Tuhaf gerçekten ! Ama benim gözlemim, karşılıksız vermeye hiç alışık olmayan, illaki maddi bir yarar bekleyenlerin kediyi sevmedikleridir. Saygılar sunarım.

Evet sayın demirefe, özellikle eskiden Hayvanat bahçelerinin durumu çok kötüydü hayvanlar için. Mesela, bir Gülhane Parkı Hayvanat bahçesi vardı, fecaat ! Sen tut savanalarda koşturması, göklerde süzülmesi gereken hayvanları 10-20 m2'ye hapset, öyle dursunlar koskoca Aslanlar, Kaplanlar, Kurtlar, Akbabalar, Kartallar, Ceylanlar, Antiloplar. El kadar kafes içinde dönüp duran Kurtlar hala gözümün önünde... Saygılar sunarım.