dominik tarafından postalanan herşey
-
DERİN DEVLETİN SIRLARI
Cok namuslu ve serefli olduklarini vatandas olarak gün gectikce daha iiy taniyoruz. Ibrahim Sahin'ide artik masum ve temiz el olarak niteliyorsak pes dogrusu. Yaptigin sagir Sultan duydu ve kör padisah dahi görebimesine ragmen bizlerin o mafya üyesini örnek gösmemiz bayagi düsündürücü. Demekki bizler gercekten temiz toplum iicn caba harcamiyoruz, sadece kendi kafamiza ve zihniyetimize uygun "temiz toplum ve vatanverper insanlar" arzuluyoruz. Bu tip temiz toplum ve vatanperverler ancak dikdatörlüklrde ve hukukun islemedigi sistemlerde görülür.
-
33 ERIN ÖLÜMÜNDE HATALI OLAN TSK MENSUBLARINDAN KIMSE HESAP SORAMADI
Dagda devlete silah cekenlere nasil davranilacagi hakkinda herhangi bir görüs belirtmedim, tabiiki gereken yapilmasi gerek ve buna itiraz edende yok. Güvenlik gücleri ve ordu silah birakmak istemeyen terörüstlere gereken samari atmali. Bu olayin askeri kanadi. Siyasi kanadi da tabiiki baska, ama bu konulara girersek basligi asmis olacagiz. Bu onularla ilgili yeteri kadar baslik var, oralarda görüslerimizi belirtebiliriz, eger yoksa yeni bir baslik acabiliriz. Ama konumuz bu degil. Basliga tekrar bakalim lütfen. Konu basligi silahsiz ve korumasizsekilde 33 askerimmizi normal bir otobüs ile kara yolundan sevkiyat edilerek terörüstlerin önüne yem olarak atilmasini sorguluyoruz. Bu olayda TSK mensuplarinin sorumluluklarini konusuyoruz. Baskalarina konu disina ckmayin demekle olmuyor, benimde aynen baskasindan istedigimi yani konu disina cikamamam gerektigidir.
-
'Resmi raporlarda Dersim katliamı: 13 bin kişi öldürüldü'
Yeterince aciklamisim, katilsaydim ciddiye alirdim ve kendimce dogru oldugunu söylerdim. Ben her konusan yazara cizere yorum yapacak degilim. Her sorulan sorularada cevap verecek degilim. Beni ilgilendirmeyen konulara bakmam. Meme ve biskirim i konulari beni asla ilgilendirmez ve ciddiye dahi almam. Karsimizdakini illada bir seyler söylemesine de zorlamamak gerek. Ciddiye alinacak bir aciklama olaydi ben yorum yapardim. Umarim anlasilmiismdir.
-
33 ERIN ÖLÜMÜNDE HATALI OLAN TSK MENSUBLARINDAN KIMSE HESAP SORAMADI
Keske sadece 33 erimizin degilde tüm sehitlerin katilleri artik bunlar kimse PKK'mi / DTP'mi, yok baskalarimi. Bunlarin yakalanmamasini isteyenmi var? Veya engelleyenmi var? Kac sefer sinir ötesi harekatlar yapildi. Kim engelledi bu harekatlari? hic kimse. En az yanilmiyorsam 30 u askin olmustur sinir ötesi harekatlar ve her defasinda bizleri uyutmaya calistilar, neymis efendim terörüstlerin gücünü kirmislar ve hatta yok etmisler. 30 kere bizlera yalan söylediler. 30 yili askin askeri harekat var hem iceride hemde disarida. Hangi allahin bir kulu askerin önüne gecipte birakin bunlari dedi. 33 erin hasabi terörüstleri yakalayinca sorarsin, ama onlari bile bile silahsiz ve eskorsuz yola andanlar belli degilmi? Yoksa onlardami dagdalar? Neden onlardan hesap sorulmuyor dersiniz? Neden genel kurmay baskani sorumlulari hala savunuyor. Beni ne PKK ne de DTP ilgilendirir. Teröre karsiyiz diye diye artik yorulduk. Illada bir sefer daha denmemiz isteniyorsa gene söyleyeyim. Ama 33 erin ölümünde sorumlu olan TSK mensuplarindan hesap soranlari neden TSK'ne karsi asimetrik besimetrik savas yapiyorlar diye elestiriyoruz bunu anlayamiyorum. Bilmiyorum bundan daha samimi söylemler olurmu. Ben sadece PKK canak tutan Kürt tarafinin degil, yani sorumlu DTP'lilerin degil Türkiye tarafinda devletin icerisinde canak tutanlarinda hesap vermesi taraftariyim. Ama önce bunlari birer birer aciklayalim kamu oyuna. Ben hatta Apo'yu asmayan ve milyonlarca paralar harcayip ona özel hotel gibi bir hapishane actiran koalisyon ortaklarinin ve dönemin TSK genel kurmayininda yargilanmasini istiyorum. Tüm kirli camasirlarin artik ortaya cikartilmasindan yanayim. Apo'yu Apo yapan malesef biz kendimiz olduk. Yakalanmadan önce kac sefer MIT ajanlari tarafindan öldürülebilecek imkanlara sahipken neden öldürmediler acaba? Bu konuda sorumlularin bulunup hesap vermesi taraftariyim. Ben artik ucuz bir bicimde ülke evlatlarinin pusulara düsürülerek sehit edilemelerini sitemiyorum. Bu konuda önlemalmayanlar hesap versin diyorum. Daha ne diyeyimki? Ama bazilarimiz sadece kendimizi madolyoun bir tarafina bakarak avutuyoruz. ben diyorumki lütfen artik madolyonun iki tarafinada bakalimki gercek dostu ve düsmani iyi taniyalim. 12 eylül döneminde güya PKK'lilara hic taviz verilmiyordu, ama ne kadar basardilar o dönem? Hic bir ilerleme olmadi, aksine terör örgütü gün gectikce dahada fazla sempatizan ve savasacak insan buldu. PKK'li teröröüstlere taviz veren politikacilardan ne zaman hesap sordukki simdi soracagiz? ben bu konuda sadece kendi kendimizi oyaladigimiz düsüncesindeyim. Birileri bizimle dalga gecer gibi oynuyor ve hem koltugunu saglamlastiriyor hem de cebini dolduruyor. Onlar icin 33 er PKK'ya kurban edilmis ne önemi varki? nsilolsa kimse onlardan hesap mesap sormuyor, soranlarda derhal terörüst destekcisi ve TSK karsiti ilan ediliyor. Bu tuzaga hepimiz cok kolay bir sekilde düsüyoruz. Bundan daha acik yorum varsa lütfen birisi artik benim adima yazsin.
-
'Resmi raporlarda Dersim katliamı: 13 bin kişi öldürüldü'
Ben sadece kendi görüsümden ve alinti yaptigim kaynaktan sorumluyumdur. Bir gazetede 100 lerce hemde bazen her görüsten yazar cizer calisiyor, hepsinin yazdiklarina katilacagim diye bir sey olamaz. Veya bir yazarin bir yorumuna katiliyorda olabilirim ama bu hic bir zaman her görüsüne katilyiorum anlamina gelmez. Ben öyle meme , biskirim islerine bakmam ve ciddiyede almadigim icin yorumlamamada gerek kalmaz.
-
Muş'ta esnaftan göstericilere ateş: 2 ölü
Benim görüsüm ise ne kadar disaridan yönlendirme olursa olsun sorunun temel kaynagi biz kendimiziz. Kürt ve diger sorunlarimizi kendimiz istedigimiz icin gene kendi kendimize beraberce cözmüs olsaydik disarinin etkisi asla hissedilmezdi. Yaramiz kangiran oldugu icin saldiran saldirana. Yaramiza care aramak yerine malesef kangirana cevrilmesi icin elimizden geleni arkamiza birakmadik ve simdi ise ölüm dösseginde yatan hastanin son günlerini yasadigini yasiyoruz.
-
Muş'ta esnaftan göstericilere ateş: 2 ölü
Dikkatinizden kacmis olmasi gerek. Ben sayarken 6 dan sonra 7 ve .... yazarak devam ettigini ima etmisim. Unutulan bir katliam yok ama birileri icin hukuk ve devleti sorgularken digerleri icin kafamizi yormuyoruzum var.
-
33 ERIN ÖLÜMÜNDE HATALI OLAN TSK MENSUBLARINDAN KIMSE HESAP SORAMADI
Bence terörü 30 yili askin cözemeyip günümüze kadar tasiyan devlet yetkilileri en büyük sorumlulugu tasiyorlar. Terör örgütüne "lütfen yapmayin" diyecek halimiz yok. Ama devlet birimlerinin teshisi, mücadeleyi ve politikayi dogru yapmalari gerekir. Onlar bizi temsil ediyorlar ve bize karsi sorumluluklari var. Devlet basimizda bir padisah evya kiral degil, görevi halki temsil etmek. O halde halka karsi sorumlulugu cok büyük devletin. 33 erin katledilmesinde görevi kötüye kullananlarin derhal hesap vermesi gerekir.
-
GENEL KURMAY BASKANININ ORUC REIS FIRKATEYNDEKI KONUSMASI
Terör yokken cözümden bahsediyormuyduk? Yoksa 85 yildirmi terör var ülkede? Terör cözümsüzlükten beslenir ve biz beslenme kaynagini gecmiste ve günümüzde yeterince yaratiyoruz. Biraz aynaya baksakta kendimizi göresek derim.
-
Aktütün’ü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz
Keske düzmece olsa. Neye dayanarak öyle emin konusuyoruz?
-
Aktütün’ü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz
Genel Kurmay baskani saga sola tehditler savurana kadar, asagida yayinlanan haberin dogrulugunu arastirip sorumlular hakkinda gerekeni yapsin. Öyle sirf cenaze törenlerinde "sehitler ölmez vatan bölünmez" demekle gercek vatanseverlilik belirlenmiyor. TSK kendi avlusunun önünü temizlemedigi sürece cocuklarimiz daha cok "Aktütün, 33 erin öldürülmesi ve Tokat" yasayacak. "Aktütün’ü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz Taraf - Istanbul - 14.10.2008 Taraf’ın bugün yayımladığı anlık istihbarat belgeleriyle istihbarat raporları Genelkurmay’ın 17 askerin şehit olduğu Aktütün baskınını, tıpkı Dağlıca gibi, ayrıntılarıyla bildiğini gösterdi. İç Güvenlik Harekât Durum raporları ve İnsansız Hava Araçları’nın ilettiği anlık istihbarat bilgileri Aktütün baskınından Genelkurmay’ı bir ay önce haberdar etti. İnsansız hava aracı saldırı günü 9.35’ten itibaren, aldığı görüntüleri Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı’na ve İkinci Başkan’a saatlerce ve naklen iletti. Saldırının önceden bilindiğini gösteren temel bir kanıt: Hava aracı, koordinatları Aktütün’e kilitlenmiş olarak saldırı sırasında da görüntü nakline devam etti - Havan atıyor musunuz niye atmıyorsunuz. - Bir dakika atıyoruz. - Mahir Mahir, Rubar Rubar siz de destek verin. - Kemal o bir yere gidiyor. Boşa gidiyor aşağı düzelt. - Azat azat arkasına atın. - O söylediğim istikamete atın, Cia kısa düşürdün. - Doğrudur Heval yeniden atıyoruz. - Çalışın uygun uygun atın senin yerin uygundur vur ordan vur işte. - Boş kalmasın uygun bir şekilde hem orayı hem karakolu vursunlar. - Tamam Heval vuruyoruz her iki tepeyi de takip et. Bu telsiz konuşmaları 3 Ekim 2008 cuma günü 17 askerin şehit olduğu Aktütün saldırısı sırasında baskını düzenleyen PKK’lı grubun arasında gerçekleşti. Telsiz konuşmalarını canlı olarak dinleyenler arasında Aktütün Karakolu’nun da bağlı olduğu Van’daki Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’na bağlı birimler de bulunuyordu. Beklenen Aktütün saldırısı başlamıştı. BİR AYDIR İZLENİYORDU • Beklenen bir saldırıydı bu. Çünkü ABD ile yapılan anlık istihbarat paylaşımı işbirliği uyarınca bölge üzerinde keşif uçuşları yapan İnsansız Hava Araçları (İHA), bundan bir ay önce, 5 Eylül 2008’de Kuzey Irak’ın İran sınırına yakın bölgelerinden, Hakkâri-Şemdinli bölgesine doğru harekete geçmiş 80 kişilik bir PKK’lı grubun koordinatları ile net görüntülerini geçmişti. Bu hareketlilikle ilgili olarak GES (Genelkurmay Elektronik Sistemler) Komutanlığı, bölgedeki dinleme ve istihbarat birimlerinden gelen günlük raporlarla Genelkurmay’ı ve komutanlıkları sürekli uyardı. UÇAKSAVARLAR GİRDİ • Aktütün baskınından sadece beş gün önce, 29 eylül günü, Van Asayiş Güvenlik Komutanlığı Hareket merkezinde görevli nöbetçi istihbarat Kurmay Binbaşı Zafer Kılıç imzasıyla gizli ve çok ivedi rumuzuyla en başta Genelkurmay’a ve ilgili tüm birimlere gönderilen “HRK.: 3070-69254-08/HRK.MRK.” nolu “İç Güvenlik Hareket Günlük Durum” raporunda PKK’nın “Önümüzdeki günlerde, Yüksekova-Dağlıca Köyü’nde (38s mg 2037) konuşlu bulunan 3’üncü mot.p.tb.k.lığına yönelik bir eylem hazırlığı içerisinde olduğu, bunun için Irak’ın Kuzeyi’nden İkiyaka bölgesine yaklaşık (10) adet uçaksavar silahı getirildiği” bildirilmişti. Aynı çok ivedi raporda PKK’nın Hakkâri Yüksekova’ya bağlı bazı köylere “boşaltın” talimatı verdiği, bu bölgeleri tampon bölge olarak kullanacağı istihbaratı da ilgili mercilere ulaştırıldı. BİR GÜN ÖNCE YENİ RAPOR • Hareketlilik sürüyordu. Aynı birimden 2 ekim günü, yani saldırıdan bir gün önce Nöbetçi Kurmay Yarbay Ferdi Korkmaz imzasıyla tüm birimlere ve en başta Genelkurmay’a geçilen “HRK.: 3070-69254-08/HRK.MRK.” nolu İç Güvenlik Hareket Günlük Durum raporunda ise daha net bilgiler, bir gün sonraki saldırının adeta koordinatlarını veren istihbarat mevcuttu. Yine “Gizli ve çok ivedi” rumuzlu raporda PKK’lıların bölgedeki hareketliliği isim isim, silah ve katır sayılarına kadar yerleri bildirilerek birimlere gönderilmişti. Sınırdan içeri giren PKK’lılar, içeriye sokulan ağır silahlar, saldırı kararlarının alındığı toplantılar askeri yetkililerin takibi altındaydı. KATIRLAR BİLE TAKİPTE • Türkiye ve Irak’ın kuzeyindeki kaynaklara dayandırılan bir gün önceki bu istihbarat raporlarında Hakkâri-Şemdinli bölgesinde bir saldırının gelmekte olduğu anlatılıyordu. Öyle ki bu raporla Genelkurmay, Aktütün’ün hemen karşısında, sınırın öteki tarafındaki Mezi deresi içerisinde saldırıda kullanılan ağır silahları taşımak üzere bekletilen 25-30 katırın varlığından bile haberdardı. KARE KARE GELEN BASKIN • Saldırının yapıldığı 3 Ekim 2008 cuma günü erken saatlerden itibaren ise bu kez ABD’nin anlık istihbarat desteği kapsamında İnsansız Hava Araçları (İHA), Aktütün’ün hemen karşısında, 10 km Irak sınırları içinde kalan tepelerde bazı PKK’lı grupların saldırı hazırlıklarını görüntüleyip askeri yetkililere ulaştırdı. Genelkurmay’ın ve ilgili birimlerin anında canlı olarak izlediği bu görüntülerde sayıları hızla artan PKK’lılar tepelere mevzileniyor, ağır silahlarını konuşlandırıyor, araziyi mayınlıyor. Ama sabah saatlerinden itibaren başlayan bu hazırlıkları, saniye saniye canlı yayında izleyen askeri yetkililer, koordinatları açıkça belli olan bu hedeflere üç buçuk saat sonra müdahale ediyor. Bu da zaten Aktütün’de çatışmanın yoğunlaştığı öğleden sonraki saatlere denk geliyor. Anlık istihbarat görüntüleri içinde belki en önemli ve en dikkat çekici olanı PKK’lı grupları gösteren görüntüler sürerken bir anda İnsansız Hava Aracının yer değiştirerek Aktütün’ü göstermeye başlaması oluyor. İnsansız Hava Aracı’ndan gelen görüntülerin sağ üst köşesinde araca önceden yüklenmiş koordinatlar belirtiliyor. 5C ve 6C hedeflerinin koordinatları incelendiğinde iki nokta arasında yaklaşık 25 km’lik bir mesafe olduğu görülüyor. Bu noktaların İHA’nın uçuşu esnasında rastgele görüntülenmiş noktalar olmadığı anlaşılıyor. Bu noktalar sistem hafızasına girilmiş noktalar. Bu ise Aktütün ve çevresinde saldırı öncesinde bir olay beklentisi istihbaratı olduğuna açık bir kanıt. CANLI YAYIN BAŞLIYOR • Saat 09.35.35’de başlayan (insansız uçağın çektiği görüntülerde kullanılan GPS saati Greenwich’e göre ayarlandığı için saat Türkiye yaz saatinden üç saat geride) görüntülerde koordinatlarından Aktütün’e yakın olduğu anlaşılan bir tepenin üstünde görünen PKK’lı grup, güneyden gelecek bir çevirme ihtimaline karşı bölgeyi mayınlıyor, mevzi hazırlıyor, havan topu konuşlandırmaya çalışıyor. Burası Aktütün’e 25 km mesafede. ÜÇ BUÇUK SAAT SONRA MÜDAHALE • Saat 13:59:02. (GPS: 10:59:02) Kuzey 37 15.33, Doğu 44 21.40 noktasından güneydeki tepelere mevzilenmiş PKK’lı gruba ilk görüntüden yaklaşık üç buçuk saat sonra ateş açılıyor. (Fotoğrafta parlayan yer) Ama Genelkurmay koordinatları belli olan bölgeye karada konuşlandırılmış silahlarla saldırmayı tercih ediyor. İstihbarat görüntülerine rağmen Genelkurmay, Hava Kuvvetleri’ni kullanmıyor. İNSANSIZ HAVA ARACI AKTÜTÜN’Ü İZLİYORMUŞ • Görüntüler uzun süre 5-C olarak adlandırılan bir bölgeden PKK’lı grupları çekmeyi sürdürürken, saat 13:57:26’da kamera (GPS 10.57.26) 6-C olarak adlandırılan yeni koordinattan görüntü vermeye başlıyor. 6-C olarak adlandırılan yer ise Aktütün Köyü. Uzmanlar Aktütün koordinatının belli bir adla aracın hafızasına önceden kaydedilmiş olmasının ve Aktütün üzerinde İHA uçurulmasının, bu bölgede bir faaliyet beklendiğinin başka ve önemli bir delili olduğunu söylüyor." Kaynak: -http://www.taraf.com.tr/haber/19121.htm-
-
GENEL KURMAY BASKANININ ORUC REIS FIRKATEYNDEKI KONUSMASI
Ya arkadaslar, belirli cevrelerin TSK'ne sirf "Atatürkcü" oldugu icin yipratmak istedigini biliyoruz ve kabulde ediyoruz. Ama belirli cevreler yipratma operasyonu yapiyorlar diye 33 ermizin öldürülmesinde sucu olan askeri görevlilerin, daha dogrusu TSK'nin kurum olarak ne kadar hatasi vardiyi arastirmayacagizmi? 33 erin katledilmesindeki sorumlulari bulmayip hesap sormamakmi Atatürkcülük ve vatanseverlik oluyor? Nedeninadina develt birimlerinin yaptiklari hatalari, hemde öyle ufak defek degilki bu hatalar, ört bas etmekmi gercek vatanseverlililik oluyor? Hani sehitlerin kani yerde kalmayacak diye haykiranlar nerede? Siz önce 33 askerimizi neredeyse terörüstlerin eline teslim edecek sekilde yola cikartanlardan hesap sorunki, sizin sadece laf olsun diye haykirmadiginzi anlasin bu millet. Bu 33 askerimizin sucu neydide kurban edildiler? Veya kimler neyin hesabini yaparak 33 eri kurban ettiler? Bu anlamda genel kurmay baskani gitsin önce ev ödevini dogru dürüst yapsin. Ona görevi bu milelt veriyor hemde Meclis üzerinden ve dogal olarakta bu millete de hesap vermek zorunda. ürkiye Pinochet ülkesi degil artik, bunu herkes iyi bile. 33 evladini kurban edenleri aciklamayan Silahli kuvvetler icin söylenecek tek söz, kendi ici töhnelsmis ve kanun disi hareket edenlerin kollandigi ve beslendigi bir kurumdur. TSK millete karsi görevini yapmali. Millet olmasa TSK'de olmaz. Askerleri kim yolluyor oraya? Genel kurmay baskaninin babasinin ogullari degil askerler. O cocuklar emanet olarak gönderiliyor ve ülke yarari icin gönderiliyor, öyle basit hatalar yüzünden teröröüstler tarafindan kursuna dizilmeleri icin degil. Soruyoruz ama cevap yok, nerede ve ne yapiyorlar simdi 33 askerin kumandanlari? Bu millet tüm gercekleri ögrenene kadar usanmadan soracak. Bir gün gelecek ve tüm sorumlular yaptiklarindan dolayi bu millete hesap verek. Sanki Antalya'ya deniz safasina gönderiyorlar askerleri. Kaldiklari bölgenin nasil tehlikeli odugunu bilmeyen yok, ama ona ragmen ebyefendi kumandanlar 33 taen yavrulari kurbanlik koyun gibi terörüstlerin kucagina gönderiyor ve hesap soruncada yok efendim neden sadece belirli gazeteler soruyor. Ya kardesim sen sormayana sor önce neden sormadigini, neden sorana kiziyorsun aynen genel kurmay gibi. Her seye amen diyen bir millet bekliyoruz herhalde karsimizda. Amen demeyende derhal vatanhaini ve TSK karsiti olyuor. Yemiyoruz artik bu ikyeleri beyler. Herkes haddini bilecek. Ordunun görevi kendisine verilen görevi anlinin akiyla yapmasidir. Yok yapamiyorsa baskasi olur genel kurmay. Genel kurmayin görevi saga sola tehdit savurmak degil. Önce kurumu icerisindeki pislikleri temizlesin ve sonra baskalarina dil uzatsin.
-
DERİN DEVLETİN SIRLARI
Su masum ve serefli sayalimda herkes tanisin, mesela Kerincsiz beyefendiden baslayalim Veli Kücük ile devam edelim arkasindan Dogu Perincek,....... haydi devam edilm lütfen. Iceridekileri iyi ireleyelim ve herkes icin kesin bir sekilde "masum ve serefli" demekten kacinmaliyiz. Nasilki hepsini suclu ilan etmek yanlissa, masum ve serefli olarak ilan etmemzde yanlsitir. "40 bin kisinin katiline" özel muamela yakalanisindan itibaren basladi sayin politika. Sirf o sahis icin zamanin hükümeti Türkiye'de idam kanununu kaldirdi (sakin AB istedi demeyin cünki, o sahsi idam ettikten sonrada AB icin idam cezasini kaldirabilirdik, ama öyle yapmayi tercih etmedik ne hikmet ise), milyonlarca dolar harcayip özel bir hapishane yapildi, hemde bir ada da, sadece o sahsa ait. Günlük masrafi devlete hesaplasak kahirdan ölürüz. Her gün yanina gemi seferleri yapilmasina müsaade edildi, avukatlari araciligiyla Türkiye siyasetine yön vermesi icin zemin hazirlandi. "Sizin gurur duydugunuz darbe " derken Apo'ya bu haklari veren hükümettenmi bahsediyorsunuz yoksa kimden belli degil. Siz yanlis kapi caliyorsunuz, gercek sorumlular Apo'nun yakalanisi dönemindeki hükümet. Kimler yoktuki o hükümette. Tümü "saglam Atatürkcü ve vatansever parti ve siyasilerden" olusuyordu. Hesabi onlardan sorun, yanlis kapi caliyorsunuz. O dönemin hem iktidari hem de TSK mensuplari yapilanlardan memnundu, yani onlarin istegi dogrultusunda Apo Imrali adasini ele gecirdi, özel muamele görüyor. Madem hukuka ve yargiya o kadar saygilisiniz ve sahip cikiyorsunuz neden 17 bin faili mechullere karsi degilsiniz, aydinlatilmasini istemiyorsunuz? Yoksa karsisinizda bizmi okumadik? Karsiysaniz tabiiki sorumu geri aliyorum. Hukuk ve yargi sadece bana gerektigi zaman hatirlarsam kimse beni ciddiye almaz.
-
GENEL KURMAY BASKANININ ORUC REIS FIRKATEYNDEKI KONUSMASI
Sadece Din baronlari ve inanc tüccarlarimi devlet yönetimini ve sermaye yönetimini hepimizden iyi bilirler Dayi? Tesbitiniz dogru ama malesef eksik. Saydiklariniza birde Milliyetci, Atatürkcü ve vatan baronlarini ve tüccarlarini da eklemeyi yapalimda güzel ve dogru tesbitiniz topallamasin. Aksi taktirde hic bir degeri kalmaz tesbitinizin. Yani bir baronu ve tüccari digerine degisirsek el gene kalir sifir. Ülkemiz din, inanc, Atatürk ve vatanseverlik baron ve tüccarlarinin elinde oldugu icin 85 yildir bir ileri iki geri gidiyoruz. Türkcesi her gecen gün geriliyoruz saydigimiz beyefendi ve hanimefendiler sayesinde.
-
Muş'ta esnaftan göstericilere ateş: 2 ölü
Yaniliyrsunuz dostum. ben ne polemik yapiyorum ne de konudan kacip saptirma yoluna gidiyorum. Neden kacip saptirayimki? Ben ne AKP'liyim ne de DTP'li veya terörö örgütü sempatizaniyim. Ben olaya bir bütün larak bakiyorum. Aramizdaki farkta bu olsa gerek, aksi taktirde sadece günlük olaylara bakarak polis veya baska bir kurum genel olarak elestirilemez. Ben olaya bütün olarak baktigim icin günümüzde yasadiklarimizin aynisini ve benzerini gecmistede yasadigimizi ve dolayisiyla siz sadece "AKP hükümetinin polisini" elestirirken ben ise devletin polisini elestiriyorum. Polis dünde ayniydi bugünde. Yok eger diyorsaniz polis sadece bu hükümet döneminde böyle ve gecmiste tam tersiydi o zaman is degisir tabiiki. Haydi söyleyin varmi fark? Yoksa benim söylemlerim polemik olmuyor demi? Varsa gösterin lütfen hangi farklilik varmis? ve örnek olarak verdigim yillar icin en dyicegiz pekihala,...... Yok dostum, burada niyet önemli. Ikimizinde AKP karsiti oldugumuzu ben adim gibi biliyorum, ama sadece bu ortakligimiz yetmiyor. Ben kötüler icerisinde iyisini aramiyorum, tüm kötülere karsiyim ve kimseyi kyirmiyorum. Aramizdaki fark bu olsa gerek.
-
33 ERIN ÖLÜMÜNDE HATALI OLAN TSK MENSUBLARINDAN KIMSE HESAP SORAMADI
Tabiiki belirli cevreler icin söyledikleriniz gecerlidir ama bizler gercegi kendimiz icin bulmamiz gerekmezmi? TSK'nin Türk halkina karsi bir sorumlulugu yokmu? Baskalari sevinecek diye gercekelri saklamamizmi gerekli? Önemli olan bazilarini sevindirecek olaylara firsat verenlerin arastirlip cezalandirilmasi gerekli. 33 askerimizin hicmi degeri yok? Varsa degeri neden sonlari böyle koly oldu? Baskalarinin umurlarini sorgularken kendi düsünce ve niyetimizide sorgulamamiz gerekmezmi? Neden TSK'nin (bilerek veya) bilmeyerek yapmis oldugu hatalar sorgulanmasin? Simdi size örnek evrdigim Almanya silahli kuvvetleri yanlsilarini ortaya cikartan "Bild" gazetesi sayesinde zayifladimi? Bence hayir zayiflamadi, tam tersine bizimkiler gibi beyanetler verip saga sola tehdit savurmus olsalardi zayiflayacaklardi. O yüzde derhal sorumlulugu üstlenip gerekeni yaptilar ve sorun orada bitti. Ama bizde öyle degil. Aradan kac yil gecmis hala hic bir yetkili sorumluluk üstlenmiyor. O halde tabiiki digerleri üzerine gelir kardesim. Sen o firsati veriyorsun onlara.
-
Yapmayın... Ne olur yapmayın...
Bizler akillanmayiz, bu yasadiklarimiz daha neki ilerisine bakalim. Biz devlet olarakta toplum olarakta sadece kendi kendimizi överiz, tarihimizin düynaya örnek oldugundan ve her millete kardes gözüyal baktigimizdan bahsederiz, ama bu söyzlerimize tabiiki bizden baska hic bir kimse inanmaz, cünki söylediklerimizin tümü yalan dolan. Osmanli tarihi sadece kan ve zulümle doludur. Bunu kendi halkimizda bilir isgal altinda yasayan halklarda biliyor. O nedenle adimiz batida "barbar" olmus. Ve hatta bazi lisanlarin lugatina dahi gecmisiz sahtekar olarak, örnegi Alman lugatinda mesela bir siin sahtesinden bahsediliyorsa ona " es ist getürkt" denir. Bununda tarihi bir aciklamasi var tabiiki. Bosuna Yemen türküsü söylemeyiz. Gitmisiz Yemen'e kadar isgal ve sömürü icin ama geri gelememisiz, topumuzu yok etmisler. Hani biz barisci bir toplumduk, kimseye zarar vermezdik. Onun icin kimse kendi kendine Yemen'de ne ismiz vardi demez. Bunu ne devlet nede halk kendisine sorar. Her seyi kendimizde hak bilirizya neden soralimki. Keni arihinde kendi vatandaslarina karsi yapilan katliamlar belki tek bizim ülkemizdedir. Belki diyorum, varsa bilen baska ülke söyleyebilir. Bir taraftan 72 mileti kucakladigimizi , tümünü dost bildigimizi ama diegr taraftanda "Rus, ermeni, Yunan,... döllerinden" bahsederiz. Bizim bizden baska dostumuzun olamayacagindan bahsederiz. Yani kedni kendimize celiskiler ve yalanlar icerisinde yasariz. Maras, Corum, Sivas katliamlari, Hirant Dink, faili mechuller, hiristiyanlik yayiyorlar diye Malatya'da katlettiklerimiz (ama bizler Avrupa ülkelerinde cami acma yarsi icerisinde oldugumuzu da hic görmeyiz), PKK'ya karsi savas adi altinda binlerce sivilin öldürülmesi, köylerin bosaltilmasi falan filan bunlar bizim ne kadar sevecen ve barsitan yana bir millet oldugumuzun göstergesi. Kendin pisir kendin ye misali. Bizler her aksam birbirimize kendimizin ne kadar iyi oldugumuzu anlatir dururuz.
-
'Resmi raporlarda Dersim katliamı: 13 bin kişi öldürüldü'
Dostum o sorunuzu gider yazanlara sorarsiniz. Ben meme falan bilmem. Ne anlamda yazdiklarinida sorun onlar aciklasin. Siz bana cevabinizda o suryu getirdiginiz icin yazdim. Beni yazdiklarimla degerlendirin ve sorgulayin lütfen. Bir dönemler Osmanli hanedarlarida bir kadina memleket veriyorlardi. Neden sattigini da gidersiniz savunanlara sorarsiniz. Benim ülkem hakkindaki görüslerimi beyan ettim yeterince. Araya meme, biskirem laflari sokarak kaynatmaya gerek yok.
-
33 ERIN ÖLÜMÜNDE HATALI OLAN TSK MENSUBLARINDAN KIMSE HESAP SORAMADI
Sayin demirefe, ben sizin konuyu anlamak istemediginiz görüsündeyim. Sebebine gelince: 1. Bizim sorguladigimiz bu askerleri terör örgütünün onlari pusuya düsrüp silahsiz ve eskortsuz olduklari icin kolay bir bicimde tavuk keser gibi öldürüleceklerini hesaplamayn ordu görevlilerinden, yani sorumlulardan neden hesap sorulmamasi? 2. Sizinde söylediginz gibi terörö örgütü zayif noktayi arastirir ve o noktadan saldiri. Bunu siz ve ben biliyorumda TSK mensuplari bilmiyormu dersiniz? Biliyorlardi ise neden silahsiz sekilde yollandilar? helikoptermi yoktu koskoca TSK'nin? Sorumuz bunlarin arastirilmasi. Hic bir anne ve baba evladini bu tip bir orduya teslim etmek sitemez tabiiki, yani onlari koruyamayan bir orduya. 3. Almanya ile alakasi sadece Almanya'nin genel kurmayinin ve savunma bakaninin Afganistan'da Alman silahli kuvettelrinin kendilerine parlemonto tarafindan verilen görevin disina cikmalari. Yani Almanya'da sorumlular gerekeni yaparken malesef ülkemizde tam tersi oluyor birde piskin piskin konusuyorlar. Vallahi bilmem karga marga, ama artik kimse yemiyor!!!!
-
Katletmediğimiz kimse kalmamış...
Ben bu tür fikralar yerine Nasrettin Hoca veya Bektasi fikralarini tercih ederim cünki, yerinde konusuyorlar.
-
Muş'ta esnaftan göstericilere ateş: 2 ölü
Sayin demirefe, birakin bu ucuz siyaseti derim. Polis , yani devletin görevlisi, sadece AKP hükümeti döneminde degil hic bir hükümet döneminde vatandasin canini malini korumadi. Olayi sadece AKP'ye getirerek bir seyleri elde etmeye calisanlarin avcu bos kalacak. Ya Türkiye'yi tanimiyorsunuz ya da bilincli olaraka sadece AKP'ye muhalefet olsun diye konusuyorsunuz. Ben tümüne muhalefet oldugum icin sadece AKP'nin degil digerlerininde bugünkü hükemetten hic bir farkinin olmadigini vurguluyorum. sadece bir kac örnek vereyim: 1. 1977 1 mayis katliami 2. 1978/9 Maras katliami 3. 1980 Corum katliami 4. Tarihini bilemdigim icin yazamiyorum, gazi Mah. katliami (Polisin havaya kursun sikmasina ragmen o kursunun havadan geri dönüp insanlarin vücütlarina saplanmasi,....) 5. 1993 Sivas katliami 6. Hirant Dink'in öldürülecegini bildikleri halde önlem almamalari 7. . . . Saymakla bitiremeyiz. Bu dönemde yasayan vatandasin korunma hakki yokmuyduda devletin polisi ve askeri üzerine düseni yapmadi. Elestirimizi lütfen dar mantikla yapmayalim, kendi kendimizi ele veriyoruz haberimiz yok.
-
Yarbay Ali Tatar intihar etti
Demekki sucunun sabitliginden emindi. Aksi taktirde intihari icin hic bir sebeb göremiyorum. Sucsuz bir insan onurlu olur ve sucsuzlugunu kanitlayana kadar mücadele eder. Büyük ihtimal suc ortaklari ona destegini kesince tek basina ortada kaldigini anladi ve isin kolayina gitti.
-
33 ERIN ÖLÜMÜNDE HATALI OLAN TSK MENSUBLARINDAN KIMSE HESAP SORAMADI
Sayin politika, devamli soruyorum diyorsnuz ama herhalde verilen cevaplari ya okumuyorsunuz ya da ciddiye almiyorsunuz. hangi gazetenin veya belirli gazetelerin konunun üzerine gitmesi hicte o kadar önemli degil. Su soruyuda sorabilirsiniz kendinize veya bizlere, neden diger gazeteler bu tip haberi yayinlamiyor diye? ama söyledigim gibi önemli olan kimin hangi heberi yayinladigi degil, haberin dogrulugu veya yanlisligidir. Buyurun haberin yalanligini gösteren bilgi veren kaynak gösterin bizde dogrulari bulalim. Diger taraftan Almanya ile Türkiye'nin silahli kuvvetleri karsilastirilirken yok efendim birisi kanitlanmis digeri kanitlanmamamis gibi basit kacamak kanitlarla bir seyler elde edemeyiz. 33 erimizin katledilisinde TSK'in hatasini soruyoruz, kimlerin katlettigini degil. PKK'nin katlettigini hepimiz biliyoruz. Ama neden 33 erimiz silahsiz sekilde ve korumasiz sekilde PKK'nin kucagina atildi? PKK bu akerlerin nreden ve nasil gececegini nereden biliyordu? Almanya ile Türkiye arasindaki fark burada basliyor. Onlar arastirip hemde mesela Bild gazetesinin haberine dayanarak arastirma yapip hatalari tesbit ederek hem genelkurmay hemde dönemin savunma bakani istifa ediyor. Sizin gibi or neden bazi gazetele bu tip haberi yayinlayipta ordumuzu kücük düsürüyor gibo sorular sorarark gercekleri saklamak istemedi. Evet soruyoruz, TSK'nin 33 erin katliamindaki sorumlulugu ne kadardir ve bu sorumlular hakkinda hangi silem yapildi? Bu sorulari soranin kim olduguda önemli degil, önemlim olan sorulara TSK'nin topluma karsi sorumlulugunu yerine getirip dogru dürüst cevap aramasidir. TSK ancak kendi hatalarinin üzerine giderek kendisini güclendirir. Dolayisiyla TSK'den hesap sorandan degilde sormayandan korkacaksin. Onlar Türkiye'nin ve TSK'nin iyiligi icin caba harcayanlar degil. Evet kim 333 erimizin katliminin sorumlusu? katledenlerden degil katlettirenlerden bahsediyoruz!!!!
-
GENEL KURMAY BASKANININ ORUC REIS FIRKATEYNDEKI KONUSMASI
Imraliya cevap TSK'nami düser? Bumu sizin demokrasi anlayisiniz? TSK kendi basina bagimsiz bir organ degildir. Üst kumandani cumhurbaskanidir. Cumhurbaskaninin begeniriz veya bagenmeyiz, ama herkes haddini bilecek. Diktatörlük sistemine heveslisiniz galiba?
-
'Resmi raporlarda Dersim katliamı: 13 bin kişi öldürüldü'
Dostum Marsal pilani bati ülkeleri icinde uygulandi, ama anlamadigim bu paralarin ülkeyi bölmekle olan iliskileri nedir? Sovyetlerin verdigi paralainda aynen? Yugoslavya ile Türkiye'yi bir tutamazsiniz. Yugoslavya suni sekilde ikinci dünya savasi döneminde olusturulan devlet bicimidir. Bizimkisi gibi kac bin yillik berabercilikleri ve akrabaliliklari yok. Türk ile Kür'dü sadece ölüm ayirir. Isteyen istedigi kadar para versin, ayirmaya calissin, nafile. Ama tehlikeli olani bizim kendimizin bu insanlara davranisimiz ülkeyi bölebilir. Bence siz biraz konulari karistirmisa benziyorsunuz.