taypa

inanmak istediğime değil bilader ben mantık adamıyım kusra bakmada aklımın uyduğu mantığımın kabul ettiğini alırım iki tane solcu yazar kalkıpta osmanlıyı karaldı diye osmanlı düşmanı iki tane yazarda övdü diye turancı olan biri değilim ha verdiğin örneklere bakıyorum hatta ve hatta senin avatarına bakıyorum milliyetçi olmak sana uymayan bir şey hatta ve hatta avatarında milliyetçilik gerçekleri göstermez mi ne yazıyor tam okuyamadım da ona benzer bir şey. Malum ben Türküm Türk milliyetçisiyim ama Allah Allah edalarında değilim.Sende kürt milliyetçisisin malum.Ama sende işte o gerçekleri görmeyi engelleyen bir milliyetçilik var benim kanımca yani birisi TÜrk milliyetçsi olunca kötü beter aman Allah korusun ama kürtçü olunca, solcu olunca, devrimci olunca yada ne bilim buna benzer tabir ler işte sizden oluyo yeni bir ideolojik akım mı yaratıyorusunuz

o benim ülkem dediğin yerde bizde yaşıyoruz ve yaşarken kürt-türk ayrımı yapmıyoruz sen niye ayrımcılık yapıyorsun beni kürt halkı ilgilendirir diyorsun ayrıca PKK yı diğer konularda destekler tarzı ifadeler veren birisin PKK da DTP de umrumda değil diğerek çıkıyorsun

bendeki tarih kitaplarıda osmanlı Türk devletidir diyor hangisi doğru sence ????? devşirme sistemi bir nevi şuanki dünyada da var olan beyin göçü sisteminin eski tabiridir.Fethedilen devletlerde bulunan bazı eğitimli yetişmeye müsait olan gençler medreselerde eğitilir ve devlet adamı yapılır sokullu mehmet paşada bundan biridir bunda ne gariplik var anlamadım ??? ismini verdiğin yazarlar ağarlıklı olarak sol görüşlü yazarlar bu adamların osmanlı yı sevmesini de beklemem zaten

ya neyin gerçeği içi dolu bir söz yazarsan daha sevinecem

ne demek istedin

ya yazsada almassın çünkü tarafsız değilsin kafanda bir doğru var ne yazılırsa yazılsın sabitlemişsin aynı şeyi söylüyorsun

o koruyucular senin milletinden unuttun galiba

buraya alıntı yazarken bu vatan bölünmesin yada ne bilim buna benzer bir sağcı demiyorum milliyetçi olan birinin alıntısnı yazdığını görmedim yani taraflı yazılar ve alıntılar paylaşıyorsun konuya verdiğin örneklerde hep devrimci solcu yok ne bilim demokrasici yani hayat sadece size mi dar getiriliyor hiç mi sağ görüşlü insan bu ülkede işkence görmedi hiç milliyetçi gruptan birinin bağrı yanmadı verdiğin örnekler hep taraflı hep yanlı işkence insanlık suçudur yukarda yazdık kabul ettik ama bazı alt fıkralar açtık altına dikkatini çekerim işkence meşrudur yazmadım iyi oku dikkatli oku işkencenin öeşrulaştırılmış kelimesini sen iddia ediyorsun

arkadaşım senin ifadelerinde ki çelişkileri çözmek CIA şifresi çözmek gibi.ağa dediğin insanlarla devlet zamanında bertaraf etmek istedi çıkan isyanlarla boğuştu ve bertaraf etmek sözcüğünü savunanlar siz şimdide kalkıp devlet onları bertaraf edemezmiydi diyorsun....... Ordaki ağayı ağa yapanda halktır şeyh yapanda halktır halk istere o ağayı da yok eder şeyhide indirir.Nerdeyse devleti bizi yağmaladı diceksin.Bölgede yaşananlara dönelim isterseniz diyorsun ben senin dediğin o bölgelerde 5 sene at koşturdum ailemde de yıllardır koşturanlar oldu yaşadılarım gördükleerimi anı olarka yazayım istersen forumun hostu yetmez ama onu söyliyim..... *****

napim yani insan diye kucağıma alıp seveyim mi

güzel bir konu şahsi bilgimle biraz açıklık getirmeye çalışayım İşletme : TAvsiye etmem çok onurlu ve meşekatli bir bölümdür ve sağlam okursan güncel hayatta iş bulmaman için hiç bir eksiğin yoktur fakat sağolsun devlet ve yanlış sistem bu mesleği çürüttü.Öncelikle çok rakibin var Başta Açık Öğretim mezunları çünkü diplomada açık öğretim diyerek yazmaz seninle aynı statü ye koyar seni ama hiç açık mezun bir örgün mezun olamaz.Sonraki rakibin endüstri mühendisleri çünkü seninle tamamen aynı dersleri görür ama adında mühendislik var dyerek işletme mezunlarını çok geri görürler biz en iyiyiz derler sana iş bırakmazlar sistem onları tercih ediyor.Geriye yapacağın iş satış pazarlama kalıyor onda üniversite mezun olsan yetiyor. Yani bir bankada bugün ziraat mühendisi bile portföy yöneticisi olabiliyorsa ki benbuna karşıyım gerisini sen düşün İktisat:İşletmeye göre biraz şanslı.Direk bankalarda iş bulma şansı yüksek yada borsa şirketlerinde.Veyada işletme mezunlarıının aynı dalında. İnşaat mühendisliği:Mezun olduğun takdirde şuanda Türkiyede eğer kendi işini yapacak kadar yani müteahhit olacak kadar paran yoksa işin çok zor çünkü inşaat sektörü çok sallantıda fakar yurt dışı bağlantısı kurabilirsen şanslısın Elektrik-Elektronik.Tavsiye ederim ama sadece matematikte mühendisim dersen burda da biraz zorlanırsın. Makine:Eğer makine düşünürsen diyeceğim ilk tavsiye okulu kazandığın günün arkasında hemen bir tornacıda yada tamirrcide yada ne bilim bir makine atölyesinde çırak olarak başla çünkü makinacı dediğin adam eline tornavidayı aldımı makineyi çatır çatır söküp takabilmeli geri de koyabilmeli yani kağıt üzerinde mühendis olma iş olanağı olarak ta saha mühendisi olursan parayı kırarsın özelliklede yurt dışında maden müh: kesinlikle tavsiye etmem.Türkiyede her sene nerden baksan 1000 yakın maden müh kontenjanı açılıyor her sene 500 mezun verse Türkiyede maden üzerine kaç tane istihdam var.Arasıra o da patlama olursa Türkiye de bir maden olduğunu insanlar hatırlıyor.Ayrıca madenle ortak çalışan çok alt bölüm var.Hatta ve hatta ziraat mühendisi bile maden mühendisinin yaptığı işi yapabiliyor artık jeoloji mühendisi keza.Yani mezun olunca ilaç firmasında yada bankada çalışacaksan hiç kazanma daha iyi.... Fen-edebiyat fakülteleri:Hangisinden mezun olursan ol Türkiye formasyon olayını ortadan kaldırdığı için bu bölümlerden hepsi ortada kaldı.Öğretmenlik şansın zor hatta hiç yok formasyon alsan bile alan mezunu o kadar açık varken seni işe almazlar o yüzden ya ilaç firmaı kapar seni. Bİlgisayar müh:Eğer puannın yeter kazanırsan köşeyi dönersin.Daha fazla açıklama yapmama gerek yok sanırım.Halk dilinde paranın ........ Bilgisayar prgramcılığı :mühendisliği için söylediğim için aynen geçerli Mimarlık :Aslında sağlam meslek eğer sağlam bir firmaya girersen.O yüzden kazanırsan sağlam firmalar için hazırla kendini gene paranın ........ öğretmenlik :Eğer bayansan hiç düşünme hemen yaz derim.AMa erkeksen bir daha düşün derim.Bence bir bayan için en ama en ideal meslek öğretmenliktir çünkü anne olan bir insanın aynı zamanda eğitmen olması bir avantajdır. su ürünleri müh:AKvaryumcu açacaksan mezun olunca yazabilirsin aksi takdirde Türkiye şartlarında işin zor . . . gider arkadaşlar.ÖSS ye hazırlanan arkadaşlara tek tavsiyem bir şey olmak için ÖSS yi kazanın.Aman askerliği yırtim aman bir üni bitirim de ne olursa bitirim mantığı ile öss ye hazırlanmayın inanın Türkiye biraz da bu matıktan dolayı batıyor İlaç firması sizi işe alır zaten toplama kampı gibi hangi bölüm mezun olursan ol her türlü seni konuşmayı bildiğin sürece işe alır zaten seni o giydiriyor.Ha altına araba filan vermesi sizi cezbediyorsa tercih sizindir heran kapı önüne koyulursunuz bankalar yukarda da dediğim gibi bugün işletme yi bitirirsin binbir zorlukla finans yönetim herşeyi öğrenirsin adam gelir ziraat mühendisi maden mühendisi senin yapacağın yere işe girer çünkü orda da mantık üniversite mezun ol yeter..... Kariyer yapmak dediğiniz olay eğer size bir yerde birinde 100 ytl fazla maaş verilip arkasından size X bey Y hanım denmesi ise bunu önce kendiniz için yapın önce ben kimim neyim diyin.Ama şöyle bir çelşki de yaratmayın kendinize yani kendinizi tanıyın.Ben avukat olmak istiyorum eeee peki avukat olmak için sözelden kaç net yapıyon daha 20 yi geçemedim olmadı işte.... yada bir gün bir yerde şu başıma geldi bir kız ben avukat olmak istiyordum dedi bir yerde şuanda ne okuyorsun dedim Açık öğretşm işletme dedi bu kız 3. girişinde orya kayıt yaptırıyor arkasından da pekala hukuk derslerinden ne durumdasın dedim temel hukuktan 2 kere kalmış şirketler hukukundan nefret ediyor eee sen nasıl avukat olmak istiyon o zaman ..... yani önce kendinizi tanıyın hayal aleminde uçmayın.uçmayın ki sonu hüsran olmasın çünkü hayat inanın ki pembe gözlüklerden bakılacak kadar düzgün değil

bakın arkadaşlar öncelikle yorum yaparken bir şeye dikkat etmenizi istiyorum.Buraya yazdıklarım alıntı filan da değildir kişisel görüşleriömdir aksine alıntı yapmak tan nefret ederim Bugün mumcu cinayetinden tutun erseverin ölümüne varana kadar, Eşref Bitlisin ölümünden tutun Abdullah çatlının ölümüne varana kadar ..... ve daha niceleri hatta va hatta ömer lütfü topal cinayetine varana kadar.... bugün bu cinayetlerin hiç birinin adı konulamamıştır.Hatırlarmısınız bilmem hatta biraz da bizim milletin fantastiği sevmesinden ileri gelir sanırım kurtlar vadisinde Polat Alemdarın aslında Abdullah Çatlı olduğu ileri sürülmüş adbullah çatlının aslında gerçek hayatta ölmediği ve yüzünün değiştirildiği söylenmiştir.Tabiki hayal ürünü. Gelmek istediğim nokta nedir.Bu ülkede hiç kimsenin bilmediği bir çok çey var kimsenin bilmediği ise çok şey var.Bir çok ile çok arasında çok çok çok ince bir çizgi vardır.O gün bir gazetede yorum sayfasında vatandaş yorum bölümüne şöyle bir yazı yazdım "ülke ekonomik krizde deniyor ya bu ülkede 80 ilde üniversite var doğusundan batısına 80 inde de iktisadi ve idari bilimler fakültesi var ve hepsinde de iktisat ekonomi bilim adamları ünvanları ile doç, yar.doç, prof lar var.Bir tanesi çıkıpta Türkiyenin bu krizden çıkması için bu ekonomi politikasını izlemelidir neden demiyorlar?? Derslerde babam zamanında kalma ekonomi iktisat filozoflarının keynezyenlerin, adam smith lerin ortaya attığı fikirleri anlatım sonra ayda nerden baksan her biri 3,5 milyar maaşı alıp oturuyor" bu yorumum gazete adı bende kalsın bir gün durdu yorum sayfasında gazeteye mail attım cevap gelmedi neden sildiniz herkezin yorumu bir haftadı duruyo benim ki neden silindi.BU sadece bir anektot çok çok küçük olanından. Zamanında susurluk olayı çıktığında devrin devlet adamlarında Mesut Yılmaz susurluk kazasının üzerine çok gitmek istedi bunu gerek medya aracılığı ile gereksede siyasi manevralarla uğraştı ancak hem çiller ile yüz göz oldu hemde birileri "kurcalama" dedi. Türkiye çok çok eskilerde erbakan dönemlerine kadar gider bu ÇEkiç Güç ile tanıştı.Tamamı ile çürük bir proje ile.Şimdi bu çekiç güç oldu Jitem, oldu MİT, oldu derin devlet, oldu susurluk ve oldu nihayet Ergenekon.... şuanda sorgu haline bulunan insanlardan birçoğu geçmişinde susurluğun içinde parmağı olanlardır.Susurluk sanıklarından kim tutuklandı diye soruyorsun enbüyük ispatı İbrahim Şahindir ve ki bu adam emin ol çok bilgili çok tehlikeli çok faydalı çok zararlı çok karşık çok net ..... bu şekilde alalı bulalı biridir. Ergenekonunda susurluğunda benim nazarımda tek bir sebebi vardır.Birincis derin devlet her ülkede vardır.Uluslar arası hukuğun kayıtsız kaldığı bazı noktalarda siyasi bürokrasinin çaresiz kaldığı durumlarda hani insan der ya bir sihirli deynek olsa işte derin devlet dediğin olgu devletin menfaati adı altında o sihirli güç olur.Ancak bunu iyi kontrol edemessen sana zarar vermeye başlar.Bu durum şuna benzer.Doberman cinsi köpekleri herkez bilir çok asil bir köpektir duruşu havlayışı koşuşu ve hatta havlayışında çıkan sese kadar.Yalnız bir dipnot bu köpek kolay evcilleşmeyen sahibine kolay alışmayan tasmalı bekletilemye çok zor alışan bir cins köpektir.Eğer onu zamanında eğitirken gerek zorla gerek mücadelede azimle bıkmadan eğitirsen olgunlaşma yaşında sadece sen eğittiğin için sen beslediğin için sana sadık olur.Ama tekrar söylüyorum evcilleşmesi diyer köpeklere nazaran çok zordur ve işte bu köpeği doğru eğitemessen onu doyuramassan sağlam bir evcilleştirmeden kontrolden geçiremessen saldırganlaşır kendine geri döner pitbul da öledir diceksin ama aklını kullanarak parçalayan tek köpek dobermandır o yüzden lüks köpektir.Bİlmiyorum açıklamalı oldu mu Derin devlet dediğiniz adamları dobermana benzetin bu unsur çok farklı bir unsurdur bugün siyaset dediğiniz uluslar arası hukuk dediğiniz yada iç siyaset deyipte particilikle süsleyerek parlemento dediğiniz dünyada bazı sorunların kilidini kırandır.Derin devlete isterseniz devletin mafyası diyebilirsiniz.Ha ben burdan sanki derin devleti savunuyormuşum gibi algılanmasın Bakın eğer bir düşmanı yenmek istiyorsanız düşmanınız gibi düşünebilmelisiniz onunla aynı olduğunuzu varsayabilmelisiniz yoksa savaşamassınız.Tekrar dediğim gibi bugün her ülkenin derin devleti vardır ama bu yeni dünyada basiretsiz siyasi oyunların getirmiş olduğu bazı sonuçlar doğrultusunda bireysel bir imparatorluk dünyasına dönmüştür.İşte buna devlet engel olamadığı için bugün kü sonuç hasıl olmuştur.Devletten kastettiğim duruma gelince. BUgün gerek ergenekon da olsun gerek susurlıkta olsun birer tehlike arz eden birçok insan gücü doğuda bulmuştur.Bu açık bir itiraftır.Neden çünkü doğuda kurallar çok farklıdır orda yasalar farklı işler mezopotamya dediğimiz oba olgusunda bir kanun vardır yaşamak istiyorsan öldüreceksin.Çokkk eskilerden kalma bir felsefedir.Doğuda hiç bir şey kayıtlı değildir.Bugün bir çok evde bakın nüfus kağıdı bile olmayan bir sürü insan vardır.Dİyerbakırda birçok insan sırf DTP nin oyu artsın diyerek bir çok köyde biranda nüfus kağıdı çıkartmıştır.19-20 yaşında insanlar yeni yeni nüfus kapıtları aldılar.Nerden biliyorsun diceksiniz abim diyarbakırda yedek subay askerdi ve biraz zorlu geçmişti. Bugün doğuda kaçakçılıktan tutun kayıtdışı ticaretin ne yoğun olduğu bölgeler bellidir.BUralardan zamanında PKK ile mücadele diyerek kimseden sen napıyprsun diyerek hesap sorulmadı şimdi o hesap sorulmayan insanlar güçlendi ve devlet içinde bir devlet oldular yani boynuz kulağı geçti.Eeee bu güçlerde kendine şebeke şbeke güç artırıncada çatlısı ortaya çıktı ,mafyası ortaya çıktı jitemler patladı failler bilmem neyler oldu.... Bakın kendimden bir anektot vermek isterim.Evimde her türlü kitabı okurum.Sağ kitabıda okurum sol kitabı da koministin yazısına da bakarım faşistinde Çatlının hayatınıda okurum not alırım bu yanlış bu doğru diye Deniz gezmişin kitabını da alırım okurum bu doğru bu yanlış diyerek...kimse tehlikenin farkında değil bilinçlenmek yerine hala safsata ile zaman geçiyoruz.Adına susurluk dersiniz adına ergenekon dersiniz ergenekon biter malazgit başlar ne bilim kürtler içinde bir operasyın yapılır adına bişe konur şahıslar geçicidir sistemler kalıcıdır.Şahıslar ancak getirmiş olduğu sistemlerle büyüklük yada küçüklük şeklinde anılır.BUgün nasıl hitlere cani Atatürk'e kahraman diyorsak....Yok dilimdi yok ırkımdı yok PKK idi yok derin devletti bişeyler için ülke adına mücadele verilemez ise 3 bermuda üçgeni arasında kalacak Türkiye. Amerika , İsrail , İran ve üçününde içinden çıkamayacak bu bahsettiğiniz derin devlettlerde çıkaramayacak ve acı bir son olacak

birincisi jitem hakkında ne kadar bilgiye sahipsin gazetede okuduğunla mı yoksa bizzat birinci ağızdan duyduğunla mı ikincisi bu ülke bir susurluk faicası atlattı bu yaşanılan ergenekon operasyonu bunun bir devamı zaten söylermisin bana bu kadar bilgiye sahipseniz (yani öyle kesin ifadelerde bulunuyorsunuz ki dikkatinizi çekerim) dayanaksız haber kelimesi de benim yazılarımda geçmedi ayrıca.Sorgulamadan çıkan kaç tane sanığın çıkıpta tv den beyanat verdiğini gördünüz yada her hangi bir sanığın çıkıpta bu budur şu şudur şeklinde ifadelerle açıklama yaptıpını gördünüz henüz ergenekonun sadece çete kurmak olduğu ile ilgili o da basında ve birinci ağızdan başbakanın sadece takip ediyoruz şeklinde ifadeleri var kusura bakmayın ama burda direk ben hukukçuyum diyerek cümleye başlayacam ceza hukukunda bir insanın sorguda ifadesi alınıp kesin tutuklamasına kanat getirecek delil olmadığı sürece tutuksuz hali ( hakim kanaatıne göredir bu aynı zamanda kişinin takibi anlamındadır) karar verilir ancak ne içerde ne de dışarda kritiklik ve davanın süreci açısından delil yok olmasını önlemek maksadı ile konuşma yasağı getirilir belli sınırlamalar dahilinde sabih kanadoğlu gibi bir hukukçunun dahi göz alıtna alınıp hiç bir yorum yapmaması ve sadece izleyip görecez demesi sizlere birşey ifade etmiyor sanırım.Hiç bir hukuçu kesin yargı görmediği veya kesinleştireceği bir şeyler görmediği bir durumda kanaat vermez.Bu hukuka aykırıdır. Bu soruşturma boyunca kesinleşen neyi gördünüz her sorgu arkasında hala bir soru işareti bırakılmakta ve bu kamu oyuna bir kaos yaratılmamak için özellikle yapılmaktadır bunu da göremeyecek kadar kör olmasak gerek. İki tane jitem adı geçti diye , iki tane faili meşhul cinayet le alakalı söz söylendi diye olayı çözmüşsünüz bakıyorum

bak arkadaşım birincisi bu ergenekon operasyonu ile ilgili ne taraflı ne tarafsız hiç mukayit hiç bir şekilde ne sayflar dolusu alıntı yaptım ne de bir yorum yaptım ben bir hukukçuyum doğru farkında ise şuanda sadece seyir halindeyim.tıklayın lütfen taypa ergenekon ile ilgili tek ciddi yorumum işte burdadır. Faili meçhul muş şu burda bomba bırakmış yok bilmem ne imiş gazeteden tv den duyulan haberlerle yada yanlı gazete yazarlarının yorumları ile ben öncelikle bir hukukçu sonra bir vatandaş olarak yorum yapmam eğer yaparsam aynada kendime gülerim.Ortada hukuksuzluk var diyerek ver yansın ediyorsun sanki olayın içindesin göz altına alınan bir çok insan yöneltilen suçlamdan bir haber sen bana hukuk ithamlarında bulunuyorsun yapmayın lütfen biraz gerçekçi olun ha şahsi firkiniz vardır bence şudur bence budur dersiniz öyle diiler öyler ağızlar kullanıyorsunuz ki sanki olayın bizzat içindesiniz darbe olyanın ne olduğunu darbenin neler getirir neler götüreceğini darbe siyasi anlamda nedir askeri anlamda nedir hukusal anlamda nedir diplomasi anlamında nedir ....... der der gider bunların tam teşekküllü tanımları bile artık yerini çok ayrı bir derya denize bırakmışken ortada ergenekon profesörü kesilmiş gibi konuşuyorşunuz

direk sorunuza cevap olmayacak biliyorum ama başka bir açıdan olayı düşünmek için yazıyorum "devlet hangi amacla kendi düsmanini suikast tehlikesinden korur? "==> Düşmanınızın hata yapması sizi galip çıkarmaz

yukarıda verdiğiniz isimler hani diyorusnuz ya sözde milliyetçiler hah bunlarda o sözde demokrasi hak eşitlik kardeşlik diye feryat edip provakasyon yapan iki yüzlülerdir. sizin diyerek kastettiğin kitle kimdir???

iki tarafın da ne demek istediğini anlamadım ????

iki gündür tv den gazeteden ve bir demet haber forumdan takip ettiğim kadarı ile bizim milleti gene almış bir hava.Hatta va hatta bir gazetenin vatandaş yorum sayfasında okudum "İşte aynı Atatürk" yazmış.Bu çok acı.Bakın ortada çok kritik bir durum var.AMa kimse onu görmüyor.Bizim milletimizde hemen gaza gelip bravo başkan yaşa başkan falan filan.Arkadaşlar kenar mahalle kahvesinde size yan gözle bakan ***** racon kesmiyorsunuz.Bir ülkenin temsili olarak bir diplomasi teritibindesiniz.Ha hareket mantığı doğrudur nasıl doğrudur zaten taraflı yanlı bir oturum.Moderatöründe peresinde tavrı hali ortadadır ancak aklın mantığın önüne geçtiği anda ipler kopar. eğer iç siyasette güçlü değilseniz dış siyasette güçlü olamassınız.Eğer birine tavır koyacaksanız o tavır koyduğunuz insanlara yarın muhtaç duruma düşerseniz o günkü tavrınızın faturasını ağar ödersiniz.O dakkada galip kahraman ilan edilmiş olabilirsin ancak ilerisini düşünmen lazım.Çünkü günü birlik başarı başarı değildir.!!!!! Başbakanın bir sözü de dikkatimi çekti bin küsür insanı orda katlettiniz dedi.İsrailin hamasa saldırması ve bin küsür insanın öldürülmesini çok ciddiye almışa benziyor ama neden kendi ülkemizde terörden dolayı ölen bilinen rakam 30000 bilinmeyeni siz düşünün insanlarla ilgili bir yaptırım bir hareketi yok.Yani orda kalkıpta peres tavrını koydu diyerek herşeyi bir kenara atan insanlara acıdım resmen. Ha bir ayrıntı sessiz mi kalsa idi??? Tabi ki hayır .Ancak diplomasinin olduğu bir ortamda bu şekildeki uslüp puan kazandırmaz.Bu söze şu deyimi uygun görürüm "delikanlılıktan para kazanamassın ama siyasetten kazanırsın" yani dostlar orda peres yada moderatör her kimse protestosunnu daha farklı bir dille dile getirebilirdi. Şu an ülkemizde acı bir gerçek var aşırı derecede ekonomik kriz var.Teğet meğet değil kimse farkında değil ortadan yarıp gidecek herkez terelelli.İsrail dediğiniz ülkede ekonomik krizin rüzgarı değil uzaktan toz bulutu yok iyi düşünmek lazım kaybdecek bir şeyi olmayan adamdan korkulur kaybdecek bir lşeyi olan dan değil

bakın olay Ahmet Kayanın milliyetçimiydi yada kürdistancımıydı olayına taşmasın o çok farklı bir mevzudur.BUrda konuşulan kürtçenin meşru bi dil sayılması ile ilgili olarak bir atılımın geçmişidir.Yani konseptin dışına çıkılmaz ise iyi olur yoksa bir şekilde bulambaç oluyor

rica ederim

madem çokkolay açar okursun bu kadar basit.Benimde bu şekilde tek tek arayıp buraya alıntı yapacak halim ve vaktim yok.E hadi geçtim hepsini yazılan şeye bile muhaliflik yapacağınızdan "evet kesin bir yaklaşımım var" emin olduğum için bunun zahmetine girmeye gerek yok. ciddiyetsizlik sözüne gelelim.Alaya alınmış bir şekilde verilen bir cevap olsa idi dediğin doğru idi ama alaya verilen bir cevabım yok farkında isen yani bu tavır senin kuruntun olmuş oluyo biraz.KOnunun paralelinde bir yorum yapacaksanız yazın bende yorumunuza cevap vereyim ama yok kişiselleştirmeye ve çemberin dışına çıkacaksanız söz sizindir buyrun ben buraya kavga etmeye tatsızlık yaratmaya gelmedim

sayın Politika bir yanlışı düzelteyim.Adli Makamda iki unsur vardır.İdari yargı hakimliği ve Adli Hakimlik.BUralara girebilmek iki için iki tür fakülte mezunu olmanız şarttır.Hukuk fakültesi ve idari bilimler fakültesi.Hukuk fakültesi mezunu zaten hukukla uğraşır idari bilimler fakültesi mezunu 4 sene boyunca zorunlu olraak hukuk dersi aldığı için yasa gereği aynı hakkı taşır.O hakta idari yargı hakimliğidir.İdari hakimlik devlet denetimi demektir.Anayasa mahkemesi ve sayıştay devleti dnetler.Devleti denetleyebilmeniz ve yargılamanız için 3 şeye çok iyi hakim olmanız gerekir.Birinci kamu maliyesi, ikincisi yönetim düzeni ve denetim,hukuk dalları.Hukuk fakültesi mezunu olan birisi sadece hukuk dallarına hakimdir çünkü müfredatında yoktur.Diğer eksiklikler idari bilimler bölümü mezun olan kişilerden tedarik edilir.İdari yargı hakimliğine geçişin arkasından mertebe sınavlarına girdiğiniz takdirde ve temiz bir sicile sahip olursanız Anayasa mahkemesi başkanı olursunuz.Yani hukuktan anlamayan adam edası yanlış bir yaklaşımdır.Ha o konumda bulunan insan basiretsizdir, yeteneksizdir tatmin edemez bu kişisel bir özürdür.

sayın dünyahepimiz madde madde sıralama yapmanıza gerek yok yazarken; şimdi burda birbirimize arşivcilik yaptırmayalım bana şu konu bu konuyu bir aç diyene kadar sizlerle tartışma yaptığımız konuları açarsın orda girdiğimiz diyaloglara bakarsın burda benden bir ispat istemen sadece kelime oyunu satırları doldurup olayı hodri meydan havasına getirmektir.Ben olayları burda yorumlarken her cevaba genel anlamda gördüğüm objektif sebeplerden yola çıkarak cevap veriyorum işe tarfsızlık koymak içinde az biraz hukuk katıyorum.Maksadım çorbanın lezzeti olsun.Ama iki gündür öyle bir nameleşme var ki Anayasa ile ilgili yazdığım bir söz o kadar çarpıtılarak üzerinde yorum yapılarak bu satıra kadar geldiki ayıplamaya başladım artık. Lütfen yorum yaparken karşılıklı atışma şeklinde değil hodri meydan havasında değil forum havasında olalım.Çünkü yüz yüze değiliz sanal bir ortamdayız.Ha bu arada eminim dünya hepimiz arkadaşım bu yorumada karşılık bir muhalif cevabı olacaktır.

sayfalar dolusu alıntı yapan arkadaşlar inanın okunası gelmyor çünkü size ait olan bir fikri yansıtmıyor.Okuyun kendinizde yorumlayın ne anladığınızı buraya kendi fikrinizle bağdaşıyorsa özdeşleştirin yazın bağdaşmıyorsa zaten yazmassınız. İşkence bir insanlık suçumudur.tartışılır ben daha başka platformlarda da bunu dile getirdim.Hem yasalarımızda hemde toplumd dahilinde işkence yasakmıdrı evet yasakdır.Ha buna rağmen işkence varmdır evet.Bakın insan psikolojisi çok farkldır suçlu psilojisi çok farklıdır.Dahili durumlar vardır harici durumlar vardır.Dahili durum vardır suçlunun bir suç işlediği aşikardır ispattır suçun başlangıç noktasına sebebiyetine ve suçun rengini belirlemek ve cezasının adını koymak için sorularsınız.HArici durum nedir suçluyu sorgulayan sorular suça yönelik olmalıdır yada dolaylı yoldan suça ulaşmalıdır siz bundan uzakta bir tavırla biraz da demek istediğim mefi duygular dahilinde yaklaşırsanız dahil olan duurmların dışına çıkarsınız. Ha bir suçu yapmadım diye bilirsiniz.İşte burda şu sorun ortaya çıkar.Sorguyu kimin yaptığı.SOrgulma işi çok çetindir ehli kişi tarafından yapılmaldır.bu aynı hastaneye gidersiniz doktorun yapacağı işi hemşire yapar sonra kendşni nizam-ı mülk sanar ya onun gibidir.SOnuçlarına siz katlanırsınız. İşkence ülkemizde yasak ama uygulanıyor mu.Tartışılır ancak unutmayalım ki arkasından insan hakları var diyerek koşulan avrupada yada amerikada Türkiyede işkencenin 4 katı vardır.BUnu artı parantez belirteyim.Bizdeki hukuk sisteminin buna bir kılıf bulamaması bizde hakkaten işkence yasak olup yapan kişilerin bir şeyler sadetinin arkasına geçerek işkence yapmasından kaynaklanır. İşkence yapılmalı mı yapılmamalı mı.Tabi ki yapılmamalı ama bazen gerek duyulan bir çözüm sayarım.Babamın bir sözü vardır.Karşıda ki şerle geliyorsa sende hayırla gitmeyeceksin.Bu sözün çarpıtılmasın lütfen vben insanlara saldırın üstüne gidin demiyorum.Suçlu psikolojisi çok farklıdır.Bakın ayrık otu illet bir ottur.Siz çeker yolarsınız ama genede çıkar.AMa öyle bir ayrık otune denk gelirsiniz ki çekersiniz gelmez, kurusun deseniz kurumaz, çareyi elinize keseri alıp dibini dövmeye başlayıp kökünden kopararak çıkarmakta bulursunuz.Yani zor kullanırsınız kendi elinizdeki imkan sizin durumu çözmeye yetmez. Türkiyede saat başı işkence yapılmıyor hatta hiç yapılmıyor.Hatta yasada da ağar bir şekilde yasaklanmıştır.Bunun dışına çıkıldığıda çok az görülür.

Bİrincisi olarak Ahmet Kaya sanatçı biri olarak hakkaten başarılı ve ses olarak tartışılmaz biri.Ancak ideolojik olarak mesela benimle örtüşmeyen biri.BEn Serdar Ortaçta sevmem.Niye??? Ahmet Kaya ben kürtçe şarkı söylemek istiyorum dediğinde kendisine çatal fırlattıklarında Serdar Ortaç sahneye çıkarak bu bölmek isteyenlere karşı mücadele verecez yılmayacaz gibisinden demogojik laflar etmiştir 6 ay sonrda Askerden yırtmak için bedelli askerlik yapmak için yurt dışına kaçmak için kırt takla attı sonra usulsuzlük yaptığı için mahkemeye çıktı.Muhaliflik sırf muhalifiyet olmak için yapılmaz. Vurgulamak istediğim umarım anlaşılmıştır. GElelim Ahmet Kayanın kürtçe şarkı istedi ama red edildi olayına gelince.Bakın Ahmet Kaya öcalan için APO'yu özledim sözleri olan , benim mısralarım Türk ASkerine giden bir kurşundur diyerek konserinden slogan atan birisi.Hükümetin Kürtçe yayına izin vermesi ile Ahmet Kayanın kürtçe yayına yaklaşımı kürtlerin yaklaşımı bağdaştırılmamalı.Hükümetin kürtçe yayına geçmesi doğuda bulunan insanların DTP edasından kurtarmak için ve de aynı zamanda AB belasının dır dırından kurtulmak için doğuda siyasi bir egemenlk oturtmak için yapmış olduğu bir siyasi manevradır sadece. Ben karşımıyım bakın sokakta zaten insanlar özgürce kürtçe şarkı dinliyor özgürce kürtçe konuşuyordu.Kürtçe sadece TSK sınırları için ve Kamu İdaresi içerisinde yasak olan bir dildi halk arasında yani örfi de serbestti.BUnu meşrulaştırmak demek bu ülkede iki kafa var demektir.Bugün Kürtler dil yayınını aldı geçtiğimiz günlerde çerkez dediğimiz kafkas kökenli insanlarda çıkıp bizde dilimizde yayın istiyoruz dedi.Eeee o zaman arap ta dicek, sonra laz da dicek varsa başkasıda dicek.İngizlice evrensel bir dildir resmiyette.Ama kürtçe değildir.İngilizce bir yayını alabilirsiniz ancak bir ülkede dil olarak birden fazla meşrulaşmış bir dili gösterirseniz burda iki başlılılıklar ortaya çıkar.Nasıl mı Kürtçe bir toplumun ortak dili içerisinde genel anlamda arapça ve farsça karşımı olan bir dildir.Ama bir ülkenin dili yani TÜrkiye sınırları içerisinde bir eyaletin dili değildir.Eğer eyalet şeklinde bir ortam haline geitrirsek ozaman zaten ülkeyi bölmüş oluruz.Hedefler sapmış olur. Ben Kürtçeye karşıyım ama meşruda karşıyım.Halk kendi arasında zaten konuşuyor.BUna yasak getirende olmadı bugne kadar ama kalkıpta siz bugün kürtçe yayın yarın kürtçe bir başka bişe diğer gün başka bir şey demeyceğinizi garanti edemezsiniz ki sonu gelmez o zamanda çatışma çıkar tepkiler doğar.En büyük tepkiyi de genececik yaşlarda oğlunu toprağa veren şehit ana babalarının tepkisi olur