Zıplanacak içerik

dilku

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

dilku tarafından postalanan herşey

  1. Cumhuriyet ile laiklik arasında ve keza monarşi ile teokrasi arasında da bir ilişki yoktur. İran örneğinde olduğu gibi bir cumhuriyet dine dayalı olabileceği gibi, Belçika ve Hollanda örneğinde olduğu gibi bir monarşi laik de olabilir. (internetten) yukarida bizzat kendim demokrasi ve laikligi cumhuriyetle özdeslestirdim eger böyle degilse Türkiye laik ya da demokratik bir hukuk devleti olmasa da cumhuriyetle yönetiliyor
  2. sevgili sümeyye söylediklerinde haklisin ama bütün bunlari cumhuriyet üzerine atmak dogru mu? bu konu hakkinda düsünecegim, neyi savunduguma bakmak gerek tamam cumhuriyet cok iyi bir yönetim bicimi degil ama merak ediyorum hilafetten kastin ne, Mehdi mi gelecek zira ancak o zaman mümkün hilafetin kurulmasi Türkiye laik ve demokratik bir hukuk devletimidir?? cumhuriyet nizaminda egemenlik halka aittir Türkiye cumhuriyetinde!!!!! ise orduya.... laik degildir zira din devlet islerine degil ama devlet din islerine karisir demokratik zaten degildir hukuk devleti hic degildir zira savcilar bile hür degildir simdi Türkiye devletinin yönetim sekli cumhuriyet midir? cumhuriyet nedir? Türkiyeyi yöneten de laiklik cizgisini cizen de hukuku koyan da ordudur.. kafasina estigi zaman darbe yapiveren bir orduya hangi cumhuriyetin hukuku göz yumar??? Türkiye Cumhuriyetinin.. cumhuriyet nedir??? ve Türkiyenin yönetim bicimi cumhuriyet midir?? ben de bilmiyorum..hep beraber ögrenelim.. cumhuriyet ile demokrasi arasında bir bağıntı yoktur. Bir cumhuriyet demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir. Keza monarşi ile demokrasi arasında da bir bağıntı yoktur. Bir monarşi demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir cumhuriyet, devlet başkanlığının irsî olarak intikal etmediği devlet şekli ve monarşi de devlet başkanlığının irsî olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanabilir. Görüldüğü gibi bu tanımlara göre, cumhuriyet ile monarşi birbirinin karşıt kavramlarıdır. Bu tanımlarda demokrasiye atıf yoktur. Cumhuriyetlerin ve monarşilerin demokratik olup olmadığı ayrı bir sorundur. Türkiye’de monarşi kaldırılıp, cumhuriyet ilan edilmeseydi dahi, ampirik demokrasi teorisi açısından demokratik gelişimin sürebileceği tahmin edilebilir. Hatta, insanın aklına cumhuriyet ilan edilmeseydi Türkiye’nin demokrasiye daha çabuk geçme ihtimalinin olup olmadığı, hatta monarşili bir Türk demokrasisinin bugünkünden daha sağlam ve istikrarlı olup olamayacağı soruları akla gelmektedir. En azından, eğer demokrasi egemenliğin teorik kökeni ile tanımlanmadıkça, Osmanlı saltanatının mevcudiyetinin demokrasiye engel oluşturmayacağını söyleyebiliriz. Saltanat ilga edilmese de Türkiye’de demokrasi gelişebilirdi (internetten) ilginc degil mi? realite ama..
  3. dilku şurada cevap verdi: ..::uslu_cocuk::.. başlık Bilim Dünyası
    sayin fragged bana bu forumu acarken Türkce mi ingilizce mi diye sordular Türkce isaretledim bilmem anlatabildim mi??
  4. dilku şurada cevap verdi: jenny başlık Şiir Forumu
    Yalnızlık Paylaşılmaz Yalnızlık, yaşamda bir an, Hep yeniden başlayan... Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan... Paylaşılmaz. Bir düşün'de beni sana ayıran Yalnızlık Paylaşılsa yalnızlık olmaz. Özdemir Asaf
  5. ARKADAŞ MI, DOST MU ? Baba ve oğul konuşuyorlarmış. Babası oğluna sormuş, "Senin kaç tane dostun var?" Oğlan cevap vermiş: "Ohooo yüzlerce..." Babası oğluna açıklamış. "Bak oğlum" demiş insanın bir sürü arkadaşı olabilir ama yüzlerce dostu olamaz. Dost dediğin diğer arkadaşlara benzemez. İnsanın hayatı boyunca ancak 1 ya da 2 tane dostu olabilir. Oğlan saçma demiş. Benim bir sürü dostum var ve hepsi beni sever ve her zaman bana yardıma koşacaklarına eminim. Öyle mi demiş babası? O zaman gel seninle bir test yapalım. Adam birkac tane tavuk kesmis ve başka birkaç ıvır zıvır'la birlikte bir çuvala doldurmuş. Çuval'dan kanlar akıyormuş. Şimdi git demiş bu çuvalı arkadaşlarına götür ve onlardan yardm iste. Çuvalı birlikte bir yerlere gömün. Çocuk çıkmış yola, bir arkadaşının kapısını çalmış, arkadaşı elindeki kanlı çuvalı görünce çocuğun yüzüne kapıyı kapatmış, başka arkadaşları bir daha onlarla konuşmamalarını görüşmemelerini rica etmişler, çünkü hepsi çuvalın içinde bir ceset olduğunu sanmış. Oğlan yüzü allak bullak babasına dönmüş olanları anlatmış. Babası demiş; "İşte senin arkadaşlarının dostluğu bu kadar. Şimdi al bu çuvalı benim dostuma götür." Oğlan tekrar sırtlamış çuvalı düşmüş yola. Babasının dostu kapıyı açıp, oğlanı ter içinde, elinde kanlı bir çuvalla görür görmez etrafa şöyle bir bakmış ve hemen almış içeriye. Sen Ahmet'in oğlusun değil mi demiş? Evet demiş çocuk. Ver elindekini diyerek çuvalı almış. Arka bahçeye çıkarmış, arka bahçede bir çukur kazıp çuvalı gömmüş. Çocuğa su ikram etmiş. Bu arada yetmemiş, gömdüğü yer belli olmasın diye sarımsak ekmiş oraya. Çocuk ben artık gideyim demiş. Adam da babana söyle sarımsak tarlasına gözüm gibi bakıyorum demiş. Çocuk gitmiş babasına durumu anlatmış, gerçekten senin dostun varmış benim ise sadece sıradan arkadaşlarım demiş. Yooo bitmedi demiş babası, şimdi tekrar git dostumun kapısını çal ve açar açmaz yüzüne okkalı bir tokat yapıştır. Çocuk olur mu hiç öyle şey demiş. Olur olur, ancak o zaman anlayacaksın dostluğun ne demek olduğunu. Çocuk çaresiz utana sıkıla tekrar düşmüş yola. Kapıyı çalmış. Babasının dostu kapıya çıkar çıkmaz da babamın size iletmek istediği bir şey var demiş. Nedir o demeye kalmadan çocuk okkalı bir tokat yapıştırmış babasının dostunun suratına. Üzülmüş bir yandan da nasıl vurdum diye. Babasının dostu demiş ki, benim de babana iletmek istediğim bir şey var... Söyle o babana "biz bir tokata satmayız koskoca sarımsak tarlasını" demiş! Çocuk o zaman anlamış dostluğun değerini ve babasının yüzlerce arkadaşın olacağına bir dostun olsun yeter derken ne demek istediğini...
  6. Can Dostum Dün gece düşümde can dostu gördüm Ulu bir çınardan dal verdi bana Uzandım yüzüne yüzümü sürdüm Ben zehir istedim bal verdi bana Dağ yanarsa yağmur çiser mi dedim Ten yanarsa rüzgar eser mi dedim Can yağarsa canan küser mi dedim Çağırdı yanına el verdi bana Can dostum dostum kül verdi bana Ben aşkı sırtıma vurdum da geldim Hasretin acısını çöl verdi bana Can dostu görünce eridim bittim Yüreğime ateş kül verdi bana Can dostum dostum kül verdi bana Aşk olmazsa kalem yazar mı dedim Dost olmazsa gönül tozar mı dedim Hayaloğlu sana kızar mı dedim Yanağımdan öptü gül verdi bana Can dostum dostum gül verdi bana . Yusuf Hayaloğlu
  7. dilku şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Mizah - Mizahla ilgili herşey
    evet kizlar ne cevap verem diye düsünmeyin burda yaziyiii nayir biz ayri dünyalarin insanlariyiz..
  8. toprakbaran abi cok komikmis gercekten
  9. cok güzel arkadasim günese asilmak ne güzel sözler buluyo adamlar demi
  10. dilku şurada cevap verdi: carew76 başlık İslam ve Şeriat
    bence degildir ama yas tutacam diye kendine aci cektirmek orasina burasina vurmak caiz degildir islamda yas tutmanin da sinirlari var Hz. HZ.hz.muhammed ölünün arkasindan dövünmeyi bagirip yirtinmayi yasaklamistir ama aglamayi degil
  11. ben yazmis oldugumu hatirliyorum ama görünmüyo en sinir oldugum sey sairlerin belirtilmemesi son siir ümit yasara ondan önceki attila ilhana ait yanlis anlama olmasin
  12. dilku şurada cevap verdi: jenny başlık Şiir Forumu
    jenny o siiri yazan siir perisi sen misin????
  13. maydalin senin dedigin sey realiteye aykiri ki müslümanlar gecmiste daha mutlu daha gelismis daha zengin daha hürdü inancca kimse caprazlama kesilmedi hallaci kastediyorsan e tabi yanlis anlasildi ben Allahim dedigi sanildi Allah oldugunu iddia eden birini ben de öldürürüm asil simdi müslümanlar gerilemis nedenmi imanlari zayifladi da ondan ha bir halife müslümanlarimizin imanini kuvvetlendirecekse gelsin..ama gerek yok sadece ortak ses ortak nefes olsak birbirimizin imdadina kossak sorun kalmaz iste o iman ruhu yok ki simdi millet lailadan kalkip da filistin de ölmez ki!!!
  14. karsimdaki bagirarak bir dogruyu haykiriyorsa ve bunun dogru oldugu gün gibi asikarsa bu biraz psikolojik bir durum bunu bilmem icin böyle bir olay yasamam lazim ama söylenis tarzi gercekten cok önemli hemen karsi ataga gecer dinleyen belki kimi zaman sirf karsidaki savunuyor diye kendi inandigini inkar etmeye baslar ne dedigini düsünemez denemem lazim böyle bir durumda susmak erdemdir tabi ama sundan eminim söyledigi seye kafa yorarim biliyorum cok karisik oldu ama ben de karistim..
  15. dilku şurada cevap verdi: carew76 başlık İslam ve Şeriat
    saygina basim gözüm üstüne de neden Hz. Osmana da ayni saygini sunmuyorsun Hz. Ali aciz miydi hakkini savunamayan biri miydi maden halife tayin edildi neden digerlerine biat etti neden bunu gündeme getirmedi
  16. bu bensem o an kizgin da olmussam bunu daha sonra düsünürüm kesin düsünürüm kibirli biri degilim ayrica benim söyleyis tarzim da berbat bunu düzeltmeliyim ne demisler tatli dil yilani deliginden cikarir misyonerleri örnek almak lazim
  17. cevap veriyorum B sikki söylenis tarzi.
  18. BEN SENİ SEVDİM Mİ? Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne Tuttum, ta icime oturttum seni Aldim, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikce tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan; gecelerce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim, En büyük en solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan bir şeydin Sen benim bozbulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya Bir çizgiye vardım seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni?
  19. .................... .................... sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin ah şu harp bitse rüzgar gibi bir nefes alabilsek kimseler kimseler çıkmasa yolumuzun üstüne yağmur yağsın varsın ıslansın saçlarımız yalnız duyulmaz olsun göğsümüzdeki darlık dilimizdeki kilit kolumuzdaki zincir ömrümüz meçhullerden meçhullere akıyor saatler bizim değil kitaplar bizim değil bizim değil yaşamak bizim değil hiçbir şey kendi dünyamızda yabancılar gibiyiz ya çok erken ya çok geç doğmadık mı sevgilim buna rağmen mutluluğa inanıyoruz
  20. KARA KASLIM birak seyredeyim evrenin yildizlarini gözlerinde birak kaybedeyim gözlerimi gözlerinin icinde kacirma bakislarini gece gibi kara kaslarini onda seyredeyim yildizlari icinde kesfedeyim o saf aski gözlerinden haykirayim evrene seni seviyorum delicesine gözlerinden gireyim gönlüne gecerken kaybolayim sevginde 2001
  21. rüzgarlarla yikayacagim saclarini daginik ve ürkek aksam ayazlarinda seni saklayacagim ve gözlerini icirecegim geceye doyamayacaklar bir sarki tutturacagim sonra sen diye baslayan sen diye biten gidisini seyretmek aci olacak ama söz veriyorum arkandan aglamayacagim sensiz yasamayi ögrenecegim askim yoklugun gebertircesine bogazimi sikarken ben yine seni soluyacagim ve söz veriyorum sensiz ölmeyecegim askim
  22. O Vahşi At Bizi güllerin iklimi tüketti.. Toprağı yaran filize, Tarlayı saran suya vurulduk. Sevdamızın vahşi atı, Alıp başını gitti. Bir yaz yağmuru gibi Yağdık ve unutulduk.. Sığ yanlarımız da oldu ara sıra, Bazı küçük yalanlarımız.. El yordamıyla dalarken hayata, Bir parça telaş, Bir parça ümittik.. Hiç yetişemedik o vahşi ata.. O vahşi atla beraber, Ah, şu içimizdekiler, Sanki sökülürcesine Gitti gider, Gitti gider.. Bize bir tek günün çelişkisi yetti.. Kuşkuyu soran bir göze, Dudağı yoran bir söze kırıldık. Sevdamızın vahşi atı, Tutuştu yelesinden. Kaldığı yerden başlanır mı; Ateş bağışlanır mı artık? Biz hiç ayrılmayız, derken, Azar-azar, bir ucundan, Aşktı o yitirdiğimiz, İnan sevgilim, aşktı.. Ben sana kıydım, Sen bana gücendin.. Ve durduramadık o vahşi atı.. O vahşi atın ardından, Ah, şu aramızdakiler, Hiç yaşanmamışçasına Uçtu gider, Uçtu gider.. Yusuf Hayaloğlu |
  23. neden bu kadar israrla hilafet kurulacak diyorsun ki sümeyye cumhuriyetlebir sorunun mu var hadi turanciligi ve ümmetciligi savunalim ama bence halife Türk olsun aslinda ne güzel olurdu bütün türklerin ayni bayrak altinda birlesmeleri ve müslümanlarin ama biz daha diger müslüman devletlerle bir olup emperyalizmle karsi bile savasamiyoruz nerde Fazlur Rahmanlar Mevdudiler..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.