Dogrucudavut tarafından postalanan herşey
-
TÜRKİYENİN YASAKLARI -I-
Bence üniversitelerde Türban yasaklanmamalıydı. Bu yasak, tıpkı o dönem ki Kürtçe yasağı gibi 12 Eylül askeri cunta zihniyetinin bir ürünüdür. Ve yine tıpkı Kürtçe yasağının, PKK'nın, bunu kendi propogandasının ana argümanı yapıp taraftarını artımasına sebep olması gibi, üniversitelerdeki türban yasağı da, Siyasal İslamcılar tarafından gayet başarılı bir şekilde kullanılmış ve siyasal İslam, sonraki yıllarda bu işin iyice inada binmesi neticesinde türban yasağı üzerinden siyasi prim yaparak bugünkü geniş desteğe sahip olmuştur. Her iki yasak ta yasakçı cunta zihniyetinin akılsızca alınmış yanlış kararlarıdır ve Türkiyenin bugünkü kaos ortamına gelmesinde büyük ölçüde etken olmuşlardır.
-
ZAZADAN MEKTUP
ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Dogu ve güneydogudaki insanlarin egitimsizliginin yegane suclusu Türkiye cumhuriyeti devletidir, baskasina yüklamek abest olur. DD- Dünyada hiçbir sonuç tek boyutlu, tek nedenli değildir. Devlet demek hükümetler ve onların politikaları demektir ve soyut bir kavramdır. Onun için, hangi hükümet yanlış yapmış ve hangi dönemde yanlış yapılmış bunun analizi önemlidir. DH- 1. Hangi hükümet ve hangi dönemde dogru tavir ve politika uygulamistir hangileri yanlis? Lütfen acik ve net olalim. DD- Altta yazmıştım okumadınız mı ? ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Nedeni de Türkiye cumhuriyeti devleti tüm Türkiye'de yasayan insanlarin devleti olarak o insanlara egitimi götürmekle yükümlüdür, ne zorliklar olursa olsun hic bir bahane bu yanlisi kabul gösteremez. DD- Nedenleri zikretmek bahane öne sürmek değildir. DH- 2. " Nedenleri zikretmek bahane öne sürmek değildir." Bunu biraz acarsaniz daha rahat anlasilir ne demek istediginiz. DD- Onu da o iletinin en altında yazmıştım okumadıysanız küften bir daha okuyun. ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Diger taraftan devletimiz sistemini korku üzerine kurdugu icin etnik kökenlileriyle seffah ve acik sekilde bir iliskide olmadi. DD- Korkular nedenlerine bağlı olarak, haklı yada haksız olarak değerlendirilebilir ve sadece etnik kökeni Türk olandan farklı olanlara karşı yapılan yanlışlar diye de indirgenemez. DH- 3. "Korkular nedenlerine bağlı olarak, haklı yada haksız olarak değerlendirilebilir ve sadece etnik kökeni Türk olandan farklı olanlara karşı yapılan yanlışlar diye de indirgenemez." Kim sadece etnik kökeni farkli olanlara indirgemis? Konu basligindan dolayi Kürt vatandaslardan bahsedilebilir ama, "korkular" ülkemizin dört tarafini her alanda sarmistir. DD- Etnik kökeni farklı olan dediğimde sadece Kürtleri mi anlıyorsunuz ? Diğer taraftan, Hitler Nazizimi korkusu haklı bir korku mudur ? Evet,. Sonuç : Irkçılık Turancılık davası. Alparslan Türkeş ve Nihal Atsız gibi kişilerin ceza alması. Komünizm korkusu haklı bir korku mudur ? Belki, tartışılır. Bu konuda devletin tutumunda Nato’nun politikaları baskın olmuştur. Sonuç : 12 Mart, 12 Eylül askeri darbeleri Şeriat korkusu haklı bir korku mudur ? Evet. Sonuç : Şeyh Sait isyanının bastırılması, 27 Mayıs askeri darbesi ve 28 Şubat post modern darbesi. Bölücülük haklı bir korku mudur ? Evet. Sonuç : Kürtçü isyanların bastırılması, isyana katılanların sürgün edilmesi, dağıtılması, düzenin baskı ile sağlanması ve en son olarak da 12 Eylülde Kürtçenin miting ve yayınlarda yasaklanması. Doğu Karadenizde bir Pontus devletinin kurulması için temel hazırlamak üzere Yunan ve Alman propoganda faaliyetleri karşısında antipropoganda yönteminin benimsenmesi ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Türkiye'de zaten resmi dil Türkce ve mesela Kürt kökenli vatandaslarimizin entegresi icin onlara zorla degilde onlarla beraber Kürtce dilinin yaninsira Türkceyi ögretebilirdik. Biz ise inadina kendi anadillerini ve hatta isimlerini bile kullanmalarini istemedik ve yasakladik. DD- Türkçeyi öğretemediğini zaten siz kabul ediyorsunuz. Yani, okul ve öğretmen sıkıntısı, terörün etkisi vs. Bu durumda sizin söylediklerinizin ütopik olduğunun farkındamısınız ? DH- 4. "Türkçeyi öğretemediğini zaten siz kabul ediyorsunuz. Yani, okul ve öğretmen sıkıntısı, terörün etkisi vs. Bu durumda sizin söylediklerinizin ütopik olduğunun farkındamısınız ?" Benim söyledigim neden ütopik olsunki, yorumumu okursaniz ben entegrasyon politikasindan bahsetmisim. Ve entegrasyonun dil bazinda nasil olmasi gerekli oldugundan örnek vermisim. Entegrasyon tek yön degildir, karsilikli iyi niyet ve istekle olur. Ben Kürtce konusulmasina hazm edemezssem dogal olarak Kürt vatandaslarda Türkce konusmayi ögrenmek istemez. Yani devletin yanlis politikalari sebebdir. DD- Bunda anlamayacak ne var ?Okul açmak, öğretmen yetiştirmek bu ülkenin sıkıntılarından değil mi ? Buna ilaveten, o bölgede terör ve dinsel bağnazlık yüzünden sağlıklı bir eğitimi bırakın hiç eğitim yapılamadığından, yani daha ortak dilimiz Türkçe öğretilememişken, nasılolur da Kürtçe eğitimden bahsediyorsunuz ? Daha herhangi bir eğitim yapılacak bina, öğretmen, okula gönderilecek çocuk konusunda sıkıntılar hep olmuşken ? ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Sonunda geldigimiz noktayi kendiniz cok iyi ifade etmisssiniz. Bu ifadeniz aslinda azinliklar acisindan son 90 yilin siyasi iflasidir. DD- Lozana göre azınlıklar bellidir. Bunun dışında bana Almanya vaya Fransa gibi ülkelerdeki Lozan durumuna benzer ( yani Danimarka ile yapılan anlaşmalarla Danimarkalı azınlıkların hakları dışında ) farklı grupların kültürel haklarını hangi tarihlerde elde ettiklerini yazarsanız memnun olurum. DH- 5. "Lozana göre azınlıklar bellidir. Bunun dışında bana Almanya vaya Fransa gibi ülkelerdeki Lozan durumuna benzer ( yani Danimarka ile yapılan anlaşmalarla Danimarkalı azınlıkların hakları dışında ) farklı grupların kültürel haklarını hangi tarihlerde elde ettiklerini yazarsanız memnun olurum." Sayın Dogrucudavut ben Lozan durumuna benzer bir cümle kullanmadim, aksine Lozan'a benzemeyen azinlik durumlarindan ve onlara taninan haklardan bahsettim. Avrupa ülkelerinde su an sayisiz örnekler var. Bu konuda defalarca aciklamalarim oldu. DD- Ben de zaten benzemeyenlerden bahsetmiş ve sizden örnek istemiştim. Bekliyorum bir örnek zahnmet olmazsa. "Lozana göre azınlıklar bellidir. Bunun dışında bana Almanya vaya Fransa gibi ülkelerdeki Lozan durumuna ( benzer yani Danimarka ile yapılan anlaşmalarla Danimarkalı azınlıkların hakları dışında ) farklı grupların kültürel haklarını hangi tarihlerde elde ettiklerini yazarsanız memnun olurum." ( Parantez yanıltmasını da düzelttim yanlış anlayacak bir şey kalmadı ) ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Kürt azinligimizi PKK ve baska kötü niyetli unsurlarin kucagina attik, onlari zaman zaman Türkiye karsiti durumuna bile getirdik. DD- Öncelikle, Kürtler azınlık değildir, bu ülkenin asli unsurudur. Bunun dışında, dönem dönem özellikle 12 Eylül dönemi, sadece Kürtlere değil, her siyasi ve etnik gruba yanlış uygulama ve haksızlıklar yapıldığını daha önce de söyledik. DH- 6. "Öncelikle, Kürtler azınlık değildir, bu ülkenin asli unsurudur. Bunun dışında, dönem dönem özellikle 12 Eylül dönemi, sadece Kürtlere değil, her siyasi ve etnik gruba yanlış uygulama ve haksızlıklar yapıldığını daha önce de söyledik." Kürt'ler azinlik degil, asi unsuru diyorsunuz ama dillerini okullarda ögrenmeleri hala olmuýor, köylerinin ismini buile degistirmek zorunda kaldilar, isimlerini bile Kürtce veremiyorlar. Bumu asli unsurdan anladigimiz? Ülkemizdeki sistem korku üzerine kuruldugu icin her dönem azinliklar olsun ve diger devleti elestiren muhalefet olsun devamli baski altinda olmustur ve halada öyledir. DD- Kürtler, yeni kurulan bu fakir ülkede, emperyalistlerin kışkırtmalarına gelmeyip herkes gibi rahat dursalardı her şey çok farklı olabilirdi.diğer azınlıklar gibi ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Türkiye icin ne PKK ne de baska bir örgüt veya parti önemli olmamali, önemli olan vatandaslari. DD- Vatandaşları PKK’dan korumak da mı önemli olmamalı ? DH- 7. "Vatandaşları PKK’dan korumak da mı önemli olmamalı ?" Bu soruyu saka olarak sorulmus kabul ediyorum. DD- PKK’nın bastığı, yakıp yıktığı köyler de şakaydı herhalde. Şimdi bana sorup da alıntı yaptırtmayın lütfen. ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Bizler Kürt'lerin Kürtce konusmasindan, cocuklarina Kürtce isim vermelerinden korkarsak ve bu korkuyu dahada cogaltip yok efendim bizi bölmek istiyorlar gibi sacmaliklara devam edersek, gelecegimiz hicte aydin gözükmüyor. DD- Bu işler o kadar basit değil. Kimsenin dilini konuşmasına, isim vermesine karşı değiliz. Ancak, arada ince bir çizgi var. Siyaset hassas dengeleri daima gözetmelidir. DH- 8. "Bu işler o kadar basit değil. Kimsenin dilini konuşmasına, isim vermesine karşı değiliz. Ancak, arada ince bir çizgi var. Siyaset hassas dengeleri daima gözetmelidir." Yuvarlak cümleler ve ici bos. Lütfen net bir sekilde aciklayin. DD- Onu da o iletinin sonundaki uzun yazıda açıklamıştım. Bizahmet okumadıysanız okuyun, okuduysanız bir daha okuyun. ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH-Etnik kökenli insanlarin yasadigi her ülkeye gidin sorun ve o insanlar kendilerine yapilan haksizligi veya asimilasyon politikalarini nasil hissettiklerini ve ysadiklarini anlatir. DD- Evet, özellikle Lozana rağmen Batı Trakyadaki Türk azınlık... DH- 10. "Evet, özellikle Lozana rağmen Batı Trakyadaki Türk azınlık ..." Sayın Dogrucudavut bakin ne güzel örnek vermissiniz, benimde söylemek istedigim tam bu örnektir. Siz nasilki Bati Trakya'da olanlari örnek göstriyorsaniz aynen kendi ülkemizdekinide dogru görmemiz gerekli. Yoksa aynen Yunan devleti de Türk devleti gibi kendi ülkesindeki azinliklara dogru politika uyguladigini iddaa edecektir. Ama bir de o ülkelerde yasayan azinliklara soralim diyorum. DD- Lozandaki azınlıkların haklarında mütekabiliyet esası vardır ve içeriği Batı Trakya Türkleri ile İstanbul Ermeni ve Rumlarını kapsar. Dolayısıyla, Yunanistanın Türklere Lozana rağmen tanımadığı hakları biz buradaki Rumlara vermişiz. Tabii ki mükemmel olduğunu söylemiyoruz ama arada büyük fark var. Hiçbir Rum kilisesi yıkılmadığı halde, orda camiler ortadan kaldırılabiliyor. Hiçbir papaz seçimine karışmadığımız halde, orada müftü, imam seçimlerine karışılabiliyor. ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Ama bizler bu tip insanlara kulak verecegimize yok efendim asimilasyon sistematik olurmusda yok efendim söyle olurmusda falan filan diyerek ülkemizde olan yanlislari ört bas etmeye calisiyoruz. DD- Örtbas etmeye çalışmıyoruz. Yıkıcı değil, yapıcı, bölücü değil birleştirici olmaya çalışarak gerçekleri söylüyoruz. DH- 11. "Örtbas etmeye çalışmıyoruz. Yıkıcı değil, yapıcı, bölücü değil birleştirici olmaya çalışarak gerçekleri söylüyoruz." Hangi gercekleri? Lütfen bir aciklama alalim. DD- Diğer maddelerde ve o yazıda da açıklamışız ya. ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde Kürt yerlesim yerleri var, bunlarin bazilari artik Kürtcenin K sini bile bilmiyorlar, endenide cok acik ve net. Onlar genelde Türk'lerin agirlikli oldugu bölgelere sürgün yollanmislardir. DD- Neden acaba ? DH- 12. "Neden acaba ?" Bu sorunuzun cevabini ben aslinda sizden bekliyordum. DD-Onu da bir alttaki maddede söylemişim. ALINTI(dünyahepimizin @ 02-06-2009, 02:39) DH- Mesela Ic anadoluda, Ege bölgesinde bu tip yerlesim yerleri bulmak hicte zor degil. Simdi kalkip gene bazilarimiz yok efendim onlar asimile etmek icin yerlesim yerleri degistirilmedi gibi akil almaz iddaalarda bulunacaklar DD- O Kürt köyleri Kürtçeyi unutmuş mu ? Sorun çıkaranları sorunlu yerlerden sorun çıkartamayacakları yerlere göç ettirmek insani bir ceza olsa gerek. DH- 13. "O Kürt köyleri Kürtçeyi unutmuş mu ? Sorun çıkaranları sorunlu yerlerden sorun çıkartamayacakları yerlere göç ettirmek insani bir ceza olsa gerek." Nasil bir sorun cikartmislar ve bu sorunlari genelde toplu olarakmi cikartmislar? Sorun cikaranlari sorunlu yerlerden sorun cikartamayacaklari yerlere göc ettiren ülkelerin sayisi parmakla sayilacak kadar azdir ve bu ülkelerin de siyasi yapilari ne tasadüfdür devamli elestirilir, cünki yapilan zorla göc eylemleri insanlik disidir, hemde sebebi ne olursa olsun. Sorunlu yerlerden göc ettirdik diyorsunuz ama ülkemizde hala bahsettigimiz sorun amansiz sekilde devam ediyor. Demekki yapilan politikalar bastan beri yanlismis. DD- Göç ettirmek yerine isyan çıkaranların hepsini yerinde imha için daha güzel bir yöntem diyeceğinizi zannetmiyorum. İsyancılara müdahale etmeyip, istediklerini yapmalarına müsaade etmek veya istediklerini kabul etmek dışında başka yol varsa önerilerinizi bekliyoruz.
-
ŞU BEYAZ TÜRKLER
Mevzubahis vatan ise gerisi teferruattır.( M. Kemal Atatürk ) Ben de bir ihtimal Etyen Mahçupyan'ın sözü zannedilebilir diye belirtme gereği duymuştum. Maalesef olmaz. Devrimlerin Jakoben karakterli olması gerektiği ile ilgili söylediklerinizin Kurtuluş savaşı ile alakası olamaz. İnsanın söylediklerini hatırlaması bir maharettir değil mi ? Bir de patinaj mevzuu vardı ama onu hatırlatmayalım, şimdilik... İster twist yapsın ister halay çeksin, ben şahsen istemem dedim ya. '' Çoğu, bazısı, bir kısmı '' gibi belirtme sıfatları da var güzel Türkçemizde değil mi ? Mesela, ben '' Bu dincilerin hepsi ellerine fırsat geçse karşı olduklarını hani reklamdaki gibi kıtır kıtır kör satırlarla keserler '' dersem, doğru olur mu bu söylediğim ve bazılarını da rahatsız etmez mi desem ? Kime '' Okey '' ? ABD’ye mi ? '' Tamam '' dersem anlamazlar değil mi ? Hiçbir demokrasi kendisinin göz göre göre ortadan kaldırılmasına '' Okey '' demezse bunun adı Hegemonya mı olur diye de ne orjinal ve kendini bilmez bir laf etmiş olurum değil mi? Türban ( bunu da anlamsız buluyorum sıkmabaş dersek daha doğru ) yasağını ( bence gereksiz bir yasaktı ) başarılı bir siyasi argüman yapıp, mağdur edebiyatıyla siyasi prim yapmak gibi mi ? Öyle olsun diyelim ve bekleme yapmadan devam edelim... Madem komik, biraz daha güldüreyim o zaman. Cevap veriyorum '' e ) hiçbiri '' Komplo teorisi, adı üstünde, hedefi olan şahısa yada zümreye yada kavrama yada herneyse işte ona yönelik bir komployu içerir. Hukuk diliyle, hüküm verilmemiş demekle davayı kastedebilirim ancak. Peki bu dava, için Ergenekon komplosu deseydim bir hüküm ( yargı ) belirtmiş olurdum değil mi ? Ergenekon komplo teorisi dediğimiz zaman ise, olduğu iddia edilen Ergenekon terör örgütünün iddia edilen eylemlerinden bahsettiğimi anlamak zor olmasa gerek.Bunlar kanıtlanmış mı, doğru yada yanlış diye bir hüküm ( yargı ) verilmiş mi,? Peki, bir komplo teorisi , hakim tarafından hüküm verilince kanıtlanmış oluyor mu, kanıtlanınca hüküm verilmesi zorunlu hale gelmez mi yada kanıtlanmış gibi yapılması hüküm vermek için yeterli olur mu, bunlar sizin konunuza giriyor aslında ama hüküm derken, hukuk diline uygun olmasa da beraat değil de sadece cezadan bahsettiğimi de belirtmek gerekir değil mi ? Öyle ya karşımızda hukukçu var, kelimelerden anlam çıkartabilir. Bunu da beğendiğinize memnun oldum. Gaza geldim, bir tane daha yapacağım : Zaman'ı da, zaman zaman değil, her gün bizim evin kapısına üçer beşer atıyorlar ne hikmetse ve bu yoğurdun bolluğu nerdense ? Silifkeden veya Silivriden olmadığı kesin de, Misak-ı Milli sınırları dışından olma ihtimali de epeyce yüksek. ( Silifke bağlamında ah seni kimler doğurdu ) Eminim vardır, olmazsa şaşarım. Bu ülkede irtica şiddeti namına ne varsa zaten ya komplodur yani yeni moda deyimle Ergenekon işidir yada meczubun birinin meczupluğudur. Ne de olsa, AK partisi irticai olayları AKlamak için çıkmıştı yola…aynen gerçekleri tersine çevirmeye, yola devam! Hımm..gardlar alınmış, güzel! Evet, hangi bağlamda söylenmiş sözümüz, hani diri diri adam yakmalar, Ramazanda oruç tutmayanları bıçaklamalar hatta alkol içenlere saldırı, ( alkol mü bana ne alkolden içmeyiversinler ) ve mütekabilen, katsayı ve İslamsal (!) sitelerden bulunabilecek çok fazla tespit. Bu da Güzel! Ne demiştik ? Hiçbir demokrasi kendisinin göz göre göre ortadan kaldırılmasına '' Okey '' demezse bunun adı Hegemonya mı olur diye de ne orjinal ve kendini bilmez bir laf etmiş olurum değil mi? Herkes okusun da bilinçlensin diye değil mi ? Yoğurt konusu yine aklıma takıldı nedense ? Bir de yoğurt ömrü uzatırmış ne alakası varsa konuyla. Bir de şey vardı. Hani, milli mücadele sırasında İngiliz uçaklarından atılan, Halifenin ağzından yazılmış Kuvvay-ı Milliyenin desteklenmemesini, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının vatan haini olduklarını yazan el ilanları vardı değil mi ? Kim vatansever, kim cepsever anlarız heyecan yok, telaş yok, panik yok, elimizdeki kriterler muğlaklaştırılmadıkça da sorun yok. Bu arada '' Etyenyen devlet anlayışı '' da var mı acep ?
-
'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Sivas katliamını da kendinize yonttunuz ya helal olsun sizlere.
-
'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Problem daha öncesinde, mesela Menemen'de, mesela Genç isyanında başladı arkadaşım.
-
'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Sayın.Politika, Volkan Konak'ı ünlü olmadan öncesinden tanırım ve sanatını da severim. 80'lerin sonuna doğru bağlama dersi almıştım bir müddet kendisinden. Onun yaptığı koku bazında mecazı anlıyorum tabii de, '' topuklarının arkasına basanlar '' ifadesini, ben biraz lümpen tavırlı cumhuriyet ve Atatürk karşıtlarına gönderme diye düşündüm. Mesela, Kasımpaşalı birisini mi kastediyor dersiniz ?
-
Türkiye'nin en büyük hayvan hastanesi...
Bu gibi hastanelerin diğer illerimizde de açılmasını, hayvancıklara duyarlılığın gelişmesini ve artık toplumun tüm kesimlerine bu bilincin yayılmasını temenni ediyorum. En önemlisi de sokaklarda yaşayan savunmasız hayvanlara eziyet edenlerin yakalanıp en sert cezalarla cezalandırılmasını şiddetle istiyorum.
-
Vakit'ten Türkan Saylan Yorumu
Din felsefesini yabana atmamalısın. Din fesefesini reddedersen, Türklerin İtikadi mezhebi Maturidiliği de reddetmen gerekir. Bir din filozofu da olan imam Maturidinin itikadi manada görüşleri nasıl geçerli olabildiyse, 20.yy daki Muhammed İkbalin de görüşleri pekala geçerli olabilir. Söylediğim şeyler, modern insanla ilgili ibadete ait yada fıkhi bir içtihat değil ki. Sana kestirmeden sormuştum. Günümüzde kölelik ortadan kalkmıştır. Bu durumda, Kurandaki kölelikle ilgili hükümler var diye bu çağda tekrardan köleliğin getirilmesi mi gerekir ? Mask, vahiy peygamber efendimizin kalbine ( mecazi ) gelmiştir. Sen ilkokul öğrencilerine minyatürlerdeki gibi resimlerle anlatıldığı şekilde peygamberin karşısında Cebrailin oturup, ona kahvede oturup konuşur gibi Kuran ayetlerini tek tek ezberlettiğini düşünüyorsan, vahiy olayını böyle algılıyorsan diyecek bir şeyim yok. Ama sana şunu söyleyeyim; o minyatürler temsili resimlerdir. Kuranın iman ve ahlak esaslarına göre nefsini, benliğini eğitip kendi fıtratındaki güzelliklere ulaşabilen bir kişi, her ne kural koyacaksa, yasa çıkaracaksa, o kural ve yasalar, zaten Kuranın ahlak esasları ile çelişmez. Mesela, AK partisi iktidara geldiğinde AB'ye girebilmek için evlilikte aldatmanın cezasını kaldırdı. Sence doğru mu yaptı ?
-
Vakit'ten Türkan Saylan Yorumu
Bilimsel olgular salt akla dayanmaz ki, aynı zamanda gözlem ve deneyle doğrulanması gerekir. Bilim din değildir. Eğer, bilimi din olarak görüyorsan, dinin sosyal yaşamla ilgili kurallarının da değişebilir olduğunu kabul etmen gerekir. Çünkü, bilim statik değildir, devamlı yeni buluş ve keşiflerle ilerler. Bilimin inancı yada vahyi açıkladığı iddiası da nereden çıktı. Bilimin böyle bir işlevi olmamıştır ve olamaz da. Rejimi de eğer, dini anladığın gibi görüyorsan, yine çelişkiye düşersin. Çünkü, kanunlar toplumun gelişimine göre sürekli güncellenir. Oysa, sen dinin statik olduğunu savunuyorsun. Musavi’yi kendine yakın gördüğüne eminim.Son seçimlerde çöplerden toplanan CHP, MHP oylarını da göz önüne alırsan süper AKP de pek farklı değilmiş. O okullarda öğretilen İngilizce olmasa, o okullar açılabilir miydi ? Gulen cemaati olsa olsa Ford'un sol tekerleğidir.
-
EYLEM PLANI...YİNE CHP...YİNE ASKERİN VESAYETİ!
Camdan iyi bak bakalım, belki de oradasındır. Kanıt istiyorsan derhal yarın CIA 'ya başvurayım. The Mask’ın selamı var derim, beni kıramazlar, verirler herhalde. Vermezlerse de size danışıp '' çakma '' sını yaparız, olur biter ha ? Şaka bir yana, bunları bilmek için özel bir belgeye ihtiyaç yok. BOP planını, Ilımlı İslamı kundaktaki çocuk, Mısır'daki sağır sultan, kör dilenci bile duydu, biliyor artık. Ha, Fethulah Gülen'in sitesinde yazanları belge kabul edersen, orada, Pakistan'daki radikal eğitime karşı Fethullah Gülen okullarının ılımlı İslam dersleri vermesini ABD'nin desteklediğini anlatan New York Timesdaki yazıyı da görebilirsin. Ya da aynı sitede CIA şefi Graham Füller'in Fethullah Güleni radikal İslamcı olmadığı için desteklediğini de görürsün. Ona da inanmazsan, bir düşün bakalım, 11 Eylül'den sonra Müslüman ülke vatandaşlarını potansiyel suçlu gören ABD, Fethullah Gülen'i niye hiç rahatsız etmemiştir ? ABD’nin Türkiye'de görmek istediği en son şey demokrasidir. Neyse, akşam akşam güldürdün beni Allah da seni güldürsün.
-
''Ya sev ya terk et'' ile taçlanan Korkunun Cumhuriyeti...
Anlatabilmek için illa ki açık açık yazmak gerekiyor. Ben dedim ki CHP bölücü ve dinci olmadığı için ilkeli davrandı : Siz dediniz ki, ne ilkeli davranması,CHP, Doğu ve G.Doğuda hiç oy almadı : Ben de bunun üzerine, tamam işte, AKP dinci, DTP bölücü onlar en çok oy aldı. CHP dinci ve bölücü olmadığı için yani ilkeli davrandığı için doğal olarak oy alamadı demişim : Neyse, ikinciye geçelim : Sadece okumak değil bir de verilen cevabı anlamak gerekir tabii. Şimdi, siz ne demişsiniz ? İç Anadoluda Alevilerin yoğun olduğu yerlerde oy kaybı olmuş (!) ( Bu sizin iddianız ): Ben de demişim ki, o bölgede zaten çok oy alamıyordu. Oy vermeyenlerin Alevi olduklarını nerden biliyorsunuz ? : ( Umarım bir daha anlatmak zorunda kalmam. ) 1 Mayıs dışında maalesef göremiyoruz. Oradaki yorumlarınızda devlet karşıtlığı düzeyinde. Ağzınızdan emperyalizme bir tepki duyamadık henüz. Alaka görememenizi de normal karşılıyorum.
-
Kıyat, Türkiye'deki darbe korkusuyla ilgili olarak sivillere seslendi ve içlerinin rahat olmasını istedi.
Hani yargı akıllıydı, şimdi akılsızca mı oldu gerekçeler ? Bence, kapatalım bu ABD’yi bitsin sorunlar.
-
EYLEM PLANI...YİNE CHP...YİNE ASKERİN VESAYETİ!
Ergenekon başlangıçta küçük bir örgüttü, Jitemle Jandarmayı dahil ettiler, şimdi daha da genişletip tüm TSK’yı içerisine almak istiyorlar. En son aşama da, tabii ki CHP’den başlayıp, AKP dışındaki tüm siyasi partilere bulaştırmak... ( Saadet dahil ) Çünkü, ABD ağabeyleri öyle uygun görmüş. AKP de tek parti diktasının ikinci mümessili olmaya aday, degil mi?
-
EYLEM PLANI...YİNE CHP...YİNE ASKERİN VESAYETİ!
Düzeltelim. Belge doğruysa demokrasi yolundaki girdaplar, Belge sahteyse, siyasi çıkar ve karalama, Sadece irtica ile mücadele planı ise demokrasi içerisinde bir hak…
-
ŞU BEYAZ TÜRKLER
Hamura mayayı çalıp karan, kafasına göre değil, yemek kitabındaki ölçülere uymak zorundadır. Yoksa, hamur tutmaz. İdam edilenler, dindarlar değil, savaştan kaçan sahte dindar vatan hainleridir. Bu da dünyanın neresinde olursa olsun normaldir. Ve dünyanın hiçbir ciddi kaynağı, Atatürk’ün öyle din karşıtı, din düşmanı olduğu yazmaz. Bu iddia, emperyalist emelleri gereği, Müslüman 3.dünya ülkelerinin geri kalmalarını, Türk devrimini örnek almamaları için, CIA’nın üretip, kullandığı bir propogandadır. Şimdi ise CIA, tam tersi olarak, güncel emperyalist emelleri gereği, Erdoğan ve F.Güleni, Müslüman ülkeler gözünde lider yapmak istiyor. Kuklalar da oynatıcılarının her dediğine inanıp emirlerini yerine getiriyor.
-
ŞU BEYAZ TÜRKLER
Atatürk, belki abartılı bir tespit yapmış ama neticede Emevilerin Arap milliyetçiliği ile İslamı ne hale getirdikleri konusunda doğru söylemiş. Ama, orada asıl vurgulamak istediği, Modern milletleri oluşturan etkenler arasında aynı dine mensup olmanın gerekli olmadığı. Ayrıca, yalaka şairlerin şiirlerine bakıp da Atatürk ve Kemalizm karalanamaz.Kimseye borçlu olup olmadığına gelince, Neyzen Tevfik’in bu konuyla ilgili bir şiiri var bilirsin. Buraya yazmaya gerek yok, çünkü herkes bilir.
-
Vakit'ten Türkan Saylan Yorumu
Inanc bir kamusal alan uygulamasi değildir. Biraz sosyoloji, biraz Hukuk okuman gerekli.O dönem insanlık dediğimiz olgunluk düzeyi bugünkü gibi gelişmemiş veya genelleşmemişti. Dolayısıyla, demokrasiden bahsedilemezdi. O dönem var olan tarım ve ticaret toplumlarında feodal üretim ilişkileri gereği yönetim tarzı krallıklar veya imparatorluktu. Dolayısıyla, böyle Monarşik yapıların devamı için Kuran böyle yorumlanmak zorundaydı. Ama içtihatlarla statik bir hale sokuldu. Var mı şimdi bir krallık yada İmparatorluk. Oysa, Allah Kuranda geçmişe yönelik olarak her dönemin her toplumun farklı şeriatları olduğunu söyler. Demek ki koşullar, yaşama biçimleri, üretim ilişkileri, insanlığın genel eğilimleri geliştikçe yeni kurallara ihtiyaç vardır. Bu kuralları, Kurani ilkeleri içselleştirmiş yani doğal hukuku idrak edebilen biri yani tam insan olabilen biri, bilimsel doğruları da dikkate alıp oluşturabilir. Bunda Kuran açısından bir mani yoktur. Bilakis, Kuran düşünmeye sevkedicidir.Siz bile ağzınızdan düşürmüyorsunuz demokrasi demokrasi diye. O halde, insanlığın en gelişmiş halinin yansıdığı evrensel hukuk kuralları ve yönetim tarzı da Kuranın genel ahlak ilkelerine asla ters olamaz. Bunun adı da dinsizlik yada secüler din değildir.En basiti şunu düşün; eskiden herkes silahlı gezmek zorundaydı, insan hayatı ucuzdu,kölelik vardı şimdi öyle değil. Bu durumda, hukuk ve sosyal yaşam kuralları statik olabilir mi ? İlahi emirler ve naslar, sosyal yaşam ve hukuka ait olanlar değil, imani ve ahlaki esaslardır. Bireye hitap eder.Biraz Muhammed İkbal olmadı İlhami Güler okumanı tavsiye ederim. Sen bırak Vahşiyi falan bu soruma cevap vermemişsin hala, cevap bekliyorum :
-
'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Ben bu çorap kokmayla, Cumhuriyet karşıtlarının alakasını kuramadım açıkçası.
-
Kıyat, Türkiye'deki darbe korkusuyla ilgili olarak sivillere seslendi ve içlerinin rahat olmasını istedi.
Mavi, yargı da mı darbeci oldu ? Senin yorumun biraz alakasız olmuş. Uğur Kaymaza yapılan haksızlığı eleştirelim ama bunun AKP'ye darbe fantazisi ile ilgisi nedir ?
-
Vakit'ten Türkan Saylan Yorumu
Siyasal İslamcılar futbol takımı gibi formalı gezmelidir değil mi ? Hatta formaya sponsor reklamı bile alabilir. Bush, Obama, ABD gibi sponsorlardan… Müslümanlık bir meslek mi yani ? Arada bir namaz kilan veya hiç kılmayan veya diğer gereklilikleri yerine getirmeyen birisi kendisinin Müslüman olduğunu iddia edemez mi ? Kelime-i şahadete ne gerek var o zaman ? Senin Müslüman tanımın, Müslümanlığı bir meslek olarak gören siyasal İslamcılığın tanımı olmuş. Her mesleğin bir odası vardır ve odaya başvurunca birilerinin onaylaması gerekir. Sizi kim onayladı acaba ? O ilahi sıfatları cevherinde barındıranlar, bir insana kendi inancını taşımasa bile, hakaret ve iftira etme hakkını kendilerinde görebilirler mi ? O ilahi sıfatları cevherinde barındırmaları , kendilerini haşa Allah yerine koymalarını gerektirir mi ?
-
Vakit'ten Türkan Saylan Yorumu
Hakaret ve iftira nasıl yok ? "hristiyan misyoneri" iftira değil mi ? "kızları pazarlayan mama" hakaret değil mi ? Faili mechullere göz yumduğumuzu kim söyledi ? Hukuk hukuktur arkadaşım herkes kanun önünde eşittir.Biz bunun savaşındayız. Takılmışsınız bir tek parti rejimine…Sen bunları söyleyebiliyorsan, Atatürk ve İsmet İnönü sayesindedir. Dünya siyaset tarihinde, istese devam edeceği halde iktidardan demokratik yollarla inen tek "tek parti şefi " İsmet İnönü'dür. Tek parti rejimindeki uygulamalarını da ısıtıp ısıtıp önümüze koymayın. Devrim bir süreçtir. Öyle, ha devrim yaptık, cumhuriyeti getirdik ertesi gün de demokratik seçim yapalım diye bir şey olmaz. Devrim, halkın yararına halk için yapılan bir uygulamadır. Çok partili seçim de ancak şartlar normalleştiğinde, genel bir demokrasi bilinci oturduğunda mümkündür.
-
ŞU BEYAZ TÜRKLER
Atatürk Turkiye'sinin din temelli kurulmamasının, din karşıtı olmasını gerektirdiğini kim söylemiş ? Var mı böyle bir mantık ? Tek parti döneminde tahrip edilmeye çalışıldı dediğin, geleneksel dediğin değerlerin din ile alakası var mı ? Feodal yapı mı dini bir değer, Kuranın Türkçeye çevrilmemesi mi, şapka yerine sarık, fes takılması mı ? Atatürk’ün Müslüman olduğunu ben de sana el yazılarıyla ispatlarım ama bunun konu ile ilgisi yok.Atatürk’ün dinsiz yada Müslüman olması, kurulan sistemin ne olmasına karar vermek için bir ölçüt müdür ? Mesela, Diyarbakırlı mısın ? O halde, söylediklerin bize terstir kesin PKK’lısındır gibi… Ya da Obama Müslüman mı, değil mi ? Esselam-ü aleyküm dedi. O halde, ABD’nin sistemi ve bütün politikaları doğrudur gibi… Zaten, bu milleti de 1950’den beri bu tür popülist söylemlerle kandırmadı mı bütün sağ partiler ? Ama doğru, bazılarının kafası böyle çalışır. Söylenen sözün neresinin doğru neresinin yanlış olduğuna söyleyenin kimliğine bakarak karar verir. Çünkü, küçük ve orta beyinler, fikirleri değil, olayları ve kişileri tartışır. Bak altta yazıyor kim söylemiş.
-
ŞU BEYAZ TÜRKLER
Daha önce Efendi Türkler arkadaşımızın açtığı ve o sırada dikkat çekmeyen bir başlık olmuştu. O yazıyı buraya alıntılıyorum : Dünyayı "siviller" değil, bu paranoyak "CIA kafalılar" yönetti., Bakın CIA kafası Mustafa Kemal'i nasıl tanımlıyor. İşte her şeyi anlatan satırlar Bakın CIA kafası Mustafa Kemal'i nasıl tanımlıyor. ŞİMDİLERDE, eski CIA şefi Graham Fuller’in kitabını övüyorlar... Demiş ki: "Türkiye yüz yıl sonra yeniden büyük güç oldu." O kitapta bir paragraf daha var. Ankara’nın eski CIA uzmanı şöyle diyor: "Kemalist Türkiye, Müslümanlar ve özellikle Araplar ile Türklerin kadim bağlarının tümüyle reddini temsil etmektedir." "Daha da ötesinde Kemalist Türkiye, İslam’ın bir din olarak aşağılanmasını..... Müslüman gücünün zayıf düşürülmesini temsil etmektedir." İşte budur... Mustafa Kemal ve arkadaşlarının emperyalizme karşı mücadelesini ve çağdaş devlet projesini sürekli olarak "din düşmanlığı" gibi göstermeye çalışan kafa işte budur... CIA kafası... Bu kafa ve tespit, "ılımlı İslam modeli"ni ortaya atmıştır. Kravatlı "snop"ların, Washington’da "çabuk yükselmek" için Potamak Nehri’ne doğru bakarak, "Müslümanlar nasıl ehlileştirilir" diye sordukları yerdir orası... "İncil’e uygun Kuran... Emperyalizme uygun Müslüman" projesi böyle çıkmıştır. Düşman Sovyet mi? Türkiye’de Müslümanlığı destekleyin. Solcuları asın... Gladio’yu kurun. Afganistan’da Taliban’ı silahlandırın... Düşman İran mı? Türk ordusunu önemseyin. Dini ve etnik kimliği kullanın. Arabı Türk’e, Kürt’ü Türk’e... Budur işte o kafa... Kitabın adı Yeni Türkiye Cumhuriyeti... Fuller’in kitabını okuyunca "Bush kafası"nın, dini, etnisiteyi, gücü ve parayı kullanarak dünyayı ne hale getirdiği daha iyi anlaşılıyor. Ne yazık ki, bugüne kadar dünyayı "siviller" değil, bu paranoyak "CIA kafalılar" yönetti. Dünyayı "siviller" değil, bu paranoyak "CIA kafalılar" yönetti., Bakın CIA kafası Mustafa Kemal'i nasıl tanımlıyor
-
ŞU BEYAZ TÜRKLER
Ben alıntıyı değil, ideolojik yazmayı kastemiştim. Seni anlıyorum ve geniş düşünmeyi ben de hep savuna gelmişimdir. Yalnız ifadelerinde benim anlamadığım, Kemalistlerin söyledikleri ile Atatürk ‘ün söyledikleri arasındaki fark nedir ? İkisi asında bir çelişki mi var ? Varsa nedir ? Söylersen memnun olurum. Devrimcilik maskesi altında Cumhuriyete ve Atatürk’e karşı olanlar vardır, doğrudur. Ancak, CHPnin Hadep ile seçim ittifakı yapması farklı bir olay. Bu o zaman ki genel başkan Erdal İnönün’ün tamamen iyi niyetle aldığı yanlış bir karar, vahim bir hata. Ama bu da gösteriyor ki,demek ki Kemalizm kendisi dışında her şeyi düşman görmemiş.Erdal İnönü Kürtçülerin oyununa gelmiştir. Bunu ben çoğu yerde ifade etmişimdir. Sonradan anladılar ama iş işten geçmiş, ne çare. Demokrasi de her fikir her grup temsil edilebilmeli idealizmi nedeniyle… al sana bir izm daha Suheda... Dostum, o başlıkta ben de yazdım ve bu gibi yorum yazanlara da ben karşı çıkmıştım. Kemalistler bu forumla sınırlı değildir. Nihal Atsız olayı artan kominizme karşı geliştirilen bir Turancılık davası değildir. 45 sonrasıYeşil kuşak projesi ülkücüleri ile karıştırmışsın. Nihal Atsız Alman Nazizmine sempati duyan biri idi. Almanya’nın savaşı kaybetmeye başladığı 1944’e kadar da, dış siyaset dengeleri nedeniyle kendisine dokunulmamıştır. Kısa bir süre hapis yatmış ama ceza almıştır. O davada 23 kişi yargılanmış, 13ü beraat etmiş, aralarında Türkeş, Atsız, Türkkanın bulunduğu 10 kişi ceza almıştır. Ziya Gökalp ırkçı mıydı ? Yoksa, kültürel milliyetçi mi ? Ayrıca, Atatürk’ün milliyetçiliği, Ziya Gökalple başlamış ve durmuşmuydu ? Atatürk’ün milliyetçilik anlayışının geldiği nokta ile Ziya Gökalpin fikirleri arasında bir fark yok mudur ? Türkiyenin Natoya girişi çok bağlayıcı olmuş. Gladyo denen yapı, soğuk savaş sırasında, Sovyetlere karşı, Türkiye’de solun gelişmemesi için bu tür provakasyonlar yapmıştır. Olaylardan sonra kim iktidardan düşmüş ona dikkatini çekerim. Ergenekon yereldir, Gladyo Nato ve ABD’ye bağlıdır. Ergenekon daha önce Gladyo içerisinde yer almış, aynı yöntemleri kullanmaya kalkan ama ABD desteği olmadığı için beceremeyen bir yapıdır. Abdullah Çatlı, Ökkeş Şendiler, Muhsin Yazıcıoğlu, Haluk Kırcı vs. gibi ülkücüler, Gladyo içersinde yer almış, Gladyonun kullandığı adamlardır. Hangi partiymiş o ? O dönemlerde, Demirel ne zaman ABD’nin çıkarı aleyhine laf etmiş ki ? Bu da nerden çıktı ? Bunu nasıl hesaplamışlar gerçekten merak ettim. Natoya girişimizden beri Gladyo içimize çöreklenmiş bir yılandır. Şu anda Ergenekon davası ile yapılmaya çalışılan, Gladyonun yaptığı her şeyin Ergenekona dolayısıyla Kemalizme yıkılmaya çalışılmasıdır. Sebebi, ABD’nin dış politikasının artık Kemalizmi tasfiye etmesi gerektiğindendir. Kemalizmin varlığı Ortadoğudaki ABD politikaları için bir tehdittir. Çıkarcı olanları zaten AK partisine girdiler emin ol. İsim isim de sayabilirim istersen. İktidara yakın gruplarda çıkarcı, makyevelist insanların olması doğaldır. Samimi olanlar zor zamanlarda da aynı fikri savunabilenlerdir.
-
EVRENSEL HAYVAN HAKLARI BİLDİRGESİ
Sn.Birce, maalesef öyle, insanoğlu bu dünyayı sadece kendisinin zannediyor ve 21yyda bile insanlık, vicdan bu düzeyde, tüketime dayalı ekonomi yüzünden vahşet daha da artmış durumda. Tilki kürklerinin canlı canlı soyulduğu bir video izlemiş şoke olmuş donmuş kalmıştım. Dünyada ve ülkemizde de, Hayvan hakları yasası acilen, tavizsiz uygulamaya geçirilmeli hatta cezalar artırılmalıdır. Saygılar.