Zıplanacak içerik

Dogrucudavut

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Dogrucudavut tarafından postalanan herşey

  1. Ben Türkmenlerde feodalite yok Kürtlerde var demedim ki! Ben bölge için saptamalar yaptım sadece. Aynı analizi Ege ve Çukurova için yaparsak mesela. Oralarda da 100 yıl önce aynı idi. Efeler, İnce Mehmetler niye dağlara çıktı. Ama şimdi yok, çoktan feodaliteden burjuvaziye geçilmiş. Cumhuriyet aynı anda Doğuyu da kalkındırmak istedi, ama birileri engel oldu ve şimdi ne yazık ki meseleyi ırksal temelde konuşuyoruz. Demek istediğim sadece bu... Saygılar.
  2. Benim PKKda karşı çıktığım noktalar, sorunu kürt ırkçılığı yaparak, şiddet kullanarak çözmeye çalışmasıdır.
  3. Gülebilirsiniz tabii ama gülerken de şunları da bir düşünün derim: 1- Hollandanda Kürtler Cumhurbaşkanı,Başbakan olabiliyorlar mı? 2- Hollandanda Cumhurbaşkanının,Başbakanın eşi türbanlı mı? 3- Almanyanda PKK neden yasak? 4- Almanyanda Nazi partisi kurulabilir mi? 5- Hollanda,Almanya, İngiltere vs. bu duruma gelebilmek için hangi merhalelerden geçmiş, kendi burjuva devrimlerini nasıl yapmış, hangi ülkeleri, halkları sömürerek sanayi devrimlerini finanse etmiş? 6- Belçikada flaman ve volanları, Fransada Breton, Normanve Basklıları incelediniz mi? 7- Kurtuluş savaşında savaşan onurlu Kürtleri tenzih ederek soruyorum ( Nur içinde yatsınlar) Kürt Teali cemiyetini uzaylılar mı kurmuş? 8- Ve Cumhuriyete ve ulusçuluğa bağladığınız bugünkü durumu ABD destekli hangi hükümetler oluşturmuş ve oluşturmakta hiç sorguladınız mı? Saygılar.
  4. Evet, özellikle 1950 sonrası ABD yanlısı sağ iktidarların ve uzantılarının...
  5. Dersim İsyanı ya da Dersim Ayaklanması şu anki adıyla Tunceli ilinde 1938 yılında meydana gelen geniş kapsamlı isyandır. Osmanlı döneminde yüzyıllarca yurtluk ve ocaklık biçiminde özerk olarak yönetilen Dersim bölgesinde özellikle Tanzimat döneminde merkezi yönetimin güçlendirilmesi amacına yönelik düzenlemelerine karşı sık sık ayaklanmalar çıkmıştır (1847, 1877-78, 1885, 1892, 1893-95, 1907, 1911, 1916).[kaynak belirtilmeli] Yörenin doğal koşulları ve aşiret temeline dayanan toplumsal yapısı, merkezi yönetimlerin otorite kurmasını engellemişti. Cumhuriyet döneminde de bölgede egemen olan aşiret düzenini dağıtmak ve devlet gücünü yerleştirmek amacıyla bazı girişimler yapıldı. Kürt asıllı vatandaşlarımız, artık şu feodal ağalık ve aşiret düzeni mensuplarının, eskiden beri kendi çıkarları ve düzenin bozulmaması adına, Cumhuriyet devrimlerine muhalefetinin ve olayları ırkçılık bağlamında değerlendirmeyi kendilerine empoze ederek başkaldırıda hedef saptırmaya gittiklerininin ayırdına varsın lütfen. Saygılar
  6. -Vatikan, Siyonistler ve ABD, Ortodoks Hıristiyanlara karşı sinsi bir komplo hazırladılar. Bunu Sırbistan'da başarırlarsa sıra Yunanistan'a gelecektir. İlk cümledeki "Ortodoks Hıristiyanlar" kelimelerini çıkartın. Yerlerine mesela "Sünni Müslümanlar" kelimelerini koyun. Bu cümle, Irak'taki direniş eyleminin gerekçesi de olmaz mı? Onunla bu aynı şey mi Allahaşkına! Iraklılar işgale direnmesinler mi? Veya şöyle deyin: -Vatikan, Fener, Siyonistler, Sabetayistler, Megalo-ideacı Rumlar, ABD ve AB, Türkiye'ye karşı sinsi bir komplo hazırladılar. Amaçları Türkiye'yi bölmektir. Ne yani şimdi PKK yok, Ermeni talepleri yok, Ekümeniklik planları yok mu demek istiyorsunuz, bunlar sadece paranoya mı? Aslında dünyaya ve siyasete bakışı bu yaklaşımla yönlendirdiğiniz zaman "Uluslararası Fanatizm ve Komplo Teorileri Olimpiyat Oyunları"nı gayet rahat düzenleyebilirsiniz. Ama bu bakış açısı eyleme geçtiği zaman, mesela Bosna'daki Müslümanlara karşı Ortodoks ittifakının soykırım uyguladığına tanık oluyorsunuz. Veya Hindistan'da kentler, Hindularla Müslümanların birbirlerini boğazlamasına, evlerin ve işyerlerinin yağmalanmasına sahne oluyor. Yahut Anadolu'da yüzlerce yıl birlikte yaşayan milliyetler, mezhepler, birbirlerini yok etmek için kitlesel eylemlere geçiyor. Ya da uygarlığın beşiği Avrupa'da Beethoven'in, Hegel'in, Marx'ın Almanları, Yahudi ırkını yok etmeye yönleniyor. Demek ki toplumların "Milliyetçilik" ve "Din" öğelerini kötü kullanmaları durumunda, bu dünyada barışın ve istikrarın egemen olması mümkün değildir. Bu öğeleri istismar etmek için komplo teorileri üretenlere karşı toplumlar bilinçli ve mesafeli davranamadıkları zaman, o toplumların sonunda felaketlerle karşılaşmaları da kaçınılmazdır. Lütfen Irkçılıkla, Faşizimle, Milliyetçiliği karıştırmayalım. Burada "Ulusal kimlik" sorunu da karşımıza çıkıyor. Dün Zaman'daki yorumunda Herkül Millas "Ulusal Kimlik" konusuna değinirken şunları söylüyordu: -Ulusal Kimlik, boynumuza asılmış bir etiket, bir tabela gibi bir şey değildir. Derimizin altına işlenmiş bir mikroçip gibidir. Çalışır o, işler, bizi yönlendirir. Önyargıların, stereotiplerin, hep biz haklıyız anlayışının kökeni de öyle anlaşılır.. Kimlik yalnız 'Öteki'ni karikatürize etmez, kendimizi de dev aynasında gösterir, deforme eder. Bedeli var kimliğin. Yalnız kıvanç ve dayanışma kaynağı değildir. Ve bunun bilincinde olmayan, ne kendisi ile ne de komşusuyla barışık olabilir. -Kimliklerle katı bir ilişki içinde olanlar 'gerçek'le de öyle katı bir ilişki kuruyorlar. Örneğin taraf oldukları tartışmalarda kendi yanlarının her konuda, her zaman, tam olarak haklı olduklarına inanırlar. Oysa yaşamın öylesine siyah-beyaz bir berraklık içinde olma olasılığı zaten çok küçüktür. Genellikle her karşıtlıkta tarafların biri bazen, bazı konularda, bir dereceye kadar haklı oluyor. Mutlak gerçekler ancak mutlak kimlik sahipleriyle yapay bir dünyada var olabiliyor. Diyorum ki, bu konuları tüm toplumlar gibi bizim de ciddi biçimde tartışıp değerlendirmemizin zamanı gelmiştir.(MEHMET BARLAS) Milliyetçilik ve din;birey için oldukça önemli bu iki kavram,tüm savaşları haklı kılan bir araca dönüştü çoğu zaman.Milli olan bireyin kendisi oldu;dini olan değerleri...ötekileştirme ve yok sayma;işte tam bu hassas konularda birer araca dönüştürüldü.[/size] Bunlar post-modern laflar. Daha ülkemizde mikro milliyetçiliği ( Karslılar, Konyalılar, Trabzonlular, Mardinliler, gettolaşma vs vs ) yok edememişiz. Modern toplumu nasıl oluştururuz diye tartışacaklarına, herşey çözülmüşte iş ulusal kimliği sorgulmaya gelmiş, kafa karıştırıp duruyorlar. Arkadaşlar, aşırı milliyetçilik, ırkçılık, fanatik dindarlık, fanatik galatasaraylılık, fanatik fenerbahçelilik falan velhasılı kelam her türlü fanatikliğin sonuçları ortadadır. Bazı kavramları karıştırarak Türkiyenin halen çözülememiş birtakım sorunlarını açıklar gibi yapmamalıyız. Saygılar.
  7. Sn forumdaşım, vermek istediğiniz mesaj güzel fakat verdiğiniz örnekler ve yorumlar itibariyle taraflı algılanabilir. Onun için izninizle birkaç ilave yapmak istiyorum. Fransız Devrimi veya Fransız İhtilali (1789-1799) tamamen masonik bir ihtilaldir ve milliyetçilik akımı kullanılarak insanlar kışkırtılmış ve yönlendirilmiştir.Balkan Savaşları'nın ve 1.Dünya Savaşı'nın olmasına vesile olunmuştur.Günümüzdede ülkemizde Türk-Kürt ayrımcılığı bunun süre gelen örneklerinden sadece bir tanesidir ve hepsinin amacı bellidir.Hepsi aynı kişilere ve ideolojilere hizmet eder ve fayda getirir. Fransız devrimi masonik bir devrim değildir, milliyetçilik (uluşçuluk ) bu devrimin sonucu ortaya çıkmış bir kavramdır. İnsanlığın sosyolojik evriminin bir aşamasıdır. Ülkemizdeki Türk-Kürt ayrımcılığı ile ilgisi yoktur. Lütfen google dan Fransız devrimi ni yazıp çıkan sonuçlardan birini okuyun.( ayrıca milliyetçilik ile ırkçılığı karıştrmamak gerekir ) Din için bir örnek vermek gerekirse; en iyi örnek Haçlı Savaşları olacaktır.O dönemin Avrupa'sında skolastik çağ yaşanmaktadır.Kilisenin egemenliği altında bir dönem süregelmektedir.O dönemin, gözünü doğunun zenginliklerine dikmiş olan Tapınak Şovalyeleri için bu durum bir kezat oluşturmaktadır.Çünkü Hristiyanlık bile olsa hiç bir ilahi din maddi kazançlar için masum insanların katlini vacip kılmamaktadır.Tapınak Şovalyeleri bunu bildikleri için; insanların dine olan zaafından yararlanarak savaşın amacını saptırıp halkı; din elden gidiyor! Kudüs'teki Hristiyanlar'a zulumler yapılıyor, İslamiyet, Hristiyanlık için bir tehlikedir gibi yalanlarla kandırıp, kışkırtarak katliamı dinen meşru kılmak istemişlerdir ve bu kalleş isteklerinde de başarılı olmuşlardır.Eğer bu tarikat insanlara savaşın gerçek nedenini yani; doğunun maddi zenginliklerini elde etmek istediklerini söyleselerdi hiç kimse buna destek vermeyecekti. Sonuçta Kudus'e giren Tapınak Şovalyeleri'nin güdümündeki Haçlı Orduları din kisvesi adı altında milyonlarca müslümanı katletdiler.İnsanların dini duyguları bu kalleş tezgah için kullanıldı ve sömürüldü. Bu olay günümüzdede süregelmektedir.Haberlerde izlediğiniz; Irak'ta Şii'ler Sunni camisi bombaladı, Trabzon'da Rahip Santaro cinayeti, Danimarka'da karikatür krizi, Malatya'da İncil dağıtımı yapılan yayın evi çalışanlarının hunharca öldürülmesi veya geçmişteki Alevi-Sünni zıtlaştırılması gibi örnekler vs. vs. gibi haberler bunların birer örnekleridir ve hepsi belirli kesimler tarafından koordine edilmektedir ve hep aynı ideolojiye yarar getirmektedir. İlave olarak 4.Haçlı seferi Bizansa yapılmış, İstanbul yada o zamanki adıyla Konstantinopolis yağmalanmış, birçok ortodoks öldürülmüştür. Yine Emevilerin Arap Milliyetçiliği ve dini siyasette kullanmaya çalışmaları, Abbasilerin Hallac-ı Mansûra yaptıkları, Rusların Müslüman Kırım Türklerine, Çinlilerin Müslüman Uygur Türklerine yaptıkları soykırım ve ülkemizde de 6-7 Eylül Olayları, Şeyh Sait ayaklanması, Maraş katliamı, Sivas Madımak olayı gibi örnekler çoğaltılabilir. Saygılar.
  8. birde alıntılanan bölümdeki siyah bölümü tekrar okuyup bir daha açıklarmısınız (anladığım şeyi anlatmadığınızı umuyorum) o siyah bölümü kırmızılamayı unutmuşum:) Özür.
  9. Sayın ZEROxZERO tarihi olayları değerlendirirken yansız-objektif, koşullanmalardan uzak, üstten bakabilmek için düşüncelerinizi sıfırlarmısınız lütfen? Mahmut Esat Bozkurt şunu da söylemiş "cumhuriyet savcıları, meriç kıyılarında çalışan türk köylüsünün kaybolan sapanlarından tutunuz da, bu yurtta yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan,hatta bingöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlerin gözyaşlarından siz sorumlusunuz!" Mahmut Esat Bozkurt, cumhuriyet savcılarının görevini yeteri kadar açıklayan bu sözü akıllara kazıyan cumhuriyet tarihinin 1.dönem adalet bakanıdır. Atatürk ile çok iyi ilişkiler içinde olan, Atatürk'den korkulduğu için tıpkı İsmet İnönü için söylenenler gibi Atatürk'ü karalama sebebiyle devamlı böyle tüm sözleri bilinmeden yaptığı konuşmalardan cımbızla çekilmiş sözleri alınrak dayanaksız şekilde eleştirilen, cumhuriyet'in kurulmasında önemli katkısı olmuş değerli bir hukuk adamıdır. Dava kafatasçılığı, ırkçılığı kötülemek ise gelin bunu Nihal Atsız konusunda yapalım, ama cumhuriyet'in kurulmasında katkısı olmuş bu kişileri karalamayalım. Başka bir sözü de şu: " türk hakları'ndan istifade edebilmek için türklüğü benimsemek, türk harsını (kültürünü) kabul etmek, türklüğü duymak, türk menfaatlerini kendi menfaati yapmak, ona hürmek etmek, "türk'üm" demek, türklüğü harsiyle, hissiyle kabul etmek lâzımdır!.. bunları samimiyetle benimseyenleri, yapanları türk sayarız " sözü ile ırkçı olmadığını ispatlamış olan türkiye cumhuriyeti'nin ilk adalet bakanıdır. dikkatli okunursa bu özlü sözü ile " ne mutlu türküm diyene " vecizesinin referans alındığı görülebilir. Bence olaylara ırk penceresinden bakmamak lazım. Dersim isyanını bastırmak da bir merkezi otorite sağlama olayıdır. Tabii ki son derece üzücü olaylar. Tıpkı 16 y.y. da Anadolu'daki en güçlü Türkmen aşireti olan göçebe Avşarların,Osmanlının onları yerleşik düzene geçmeye zorlaması neticesinde isyan etmeleri ile çatışma sonucu kıyımdan geçirilip Adana çevresinden dağıtılarak G.doğu anadoluya sürülmesi ve hatta daha sonra bunların orda kürt kimliğini benimsemeleri gibi...Osmanlı haklı mı ?Kendine göre haklı! Neden?Adamlar silahlı isyan çıkarıyor, vergi vermiyor, reformu kabul etmiyor, eşkiyalık yapıyor. Cumhuriyet nedir, ne yapmıştır, tam 134 yıl gecikmeyle Fransız burjuva devrimi yapmıştır. Evet bunu jakoben bir tavırla yapmıştr, Neden? Çünkü bu devrimi yapacak iç dinamikler yoktu. Feodal bir yapıdan burjuvaziye geçilmesi daha sonrada Sanayi toplumuna geçilmeliydi. Şart mıydı? Evet şarttı Kalsaydık eskisi gibi feodal yapıda padişahlar, ağalar, şeyhler, dervişlr lan. Olamayacağı zaten emperyaistlerin işgaliyle çok acı biçimde görülmüştü. Evet, batının 134 yılda geçirdiği sosyolojik evrimi, biz 15-20 yılda yapmaya çalıştık, bütün sıkıntı bu noktada zaten malum devrim sancılı olur. 1789un en önemli kavramı Ulus-Devlettir, o tarihten sonra aşama aşama Avrupada imparatorluklar yıkıldı, ulus-devletler doğdu. Osmanlıdan da gecikmeli olarak Balkan ülkeleri doğdu ilk etapta vs. vs. Osmanlı ise sanayi devrimini yakalayamadığı için doğal olarak çöktü. Cumhuriyet, temelleri sağlam attı ancak daha sonra iç ve dış etkilerle sekteye uğradı, Karşı Devrim başladı ve kör-topal bu günlere geldik. Bu bağlamda, eğer birlikte yaşama irademiz varsa, sorunları Kürt-Türk, Laik-Müslüman gibi kan davası mantığıyla sığ bir şekilde ele alıp emperyalistlerin bizi getirmek istedikleri noktaya gelmememiz lazım bence ama ne yazık ki durumun da hiç iç açıcı olmadığı ortada...
  10. Teşekkürler Hakan kardeş, yalnız söylemem gereken bir şey daha var. Şimdi bu CHP, Baykalın ******* konuşmaları yüzünden daha doğrusu kendini yalın ifade edememesinden dolayı ırkçı gibi algılanabiliyor bu günlerde ve insanlar Atatürkün CHP siyle aynı değil gibi düşünüyorlar belki de. Zaten 80 sonrası HPyi SHPyi batıran da yöneticileriydi. Örnek: Erdal İnönü son derece iyi niyetli, dürüst, zeki, hoşgörülü ve demokrat bir aydındı. Ancak öyle bir hata yaptı ki ondan sonra 40 akıllı o kuyudan o taşı çıkaramadı. Demokratlık adına tuttu seçimlere HEP'i ( PKKnın partii Halkın Emek Partisi ) yanına alarak girdi ve barajı geçirtip Leyla Zanaları vs Meclise taşıdı, meşrulaştırdı. Onlarda doğal olarak Mecliste provokasyon yapmaya başlayıp suç işleynce yargı süreci vs, sonuçta AB nin eline koz verildi. Peki CHP yada o dönemde SHP nin bu yaptığının ırkçılıkla bir alakası var mı, olsa olsa Kürt ırkçılığına hizmet etmiş oldu sonuçta. Bunlar çok yakın tarih nasıl unutulup ta AKP ağzıyla konuşmaya başlıyor bazıları anlamıyorum Sevgiler...
  11. O dönemi ve Atatürkü biraz anlamaya çalışırsanız Modern bir Ulus oluşturma sürecinde bu tür dayanak ve araştırmaların yapılabileceğini, neticede gelinen noktanın "Ne mutlu Türküm diyene" sözüyle özetlendiğini görürsünüz Nutuk'ta. Kaldı ki Atatürk ve CHP ırkçı olsaydı o dönemde Anadoludaki Bizanstan kalan Peçenek, Uz ve Kuman kökenli binlerce Ortodoks Hristiyan Türk etnisiteye sahip insanı, sadece Hristiyan oldukları için ,Lozan anlaşmasına göre mübadele gereği, "bizler sizdeniz bizi göndermeyin" diye feryad ettkleri halde Anadolu Rumlarıyla beraber trenlere doldurup Yunanistana göndermezdi. Ayrıca yine mübadele gereği Balkanlardan müslüman Türklerin yanında müslüman Arnavut, Makedon, Boşnak gibi farklı etnisiteye mensup insanlar Türkiyeye getirilmezdi. Bir diğer karıştırılan nokta İsmet Paşanın 2.Dünya savaşı sırasında savaşa girip milleti yıkıma sürüklememek için dengeleri korumak adına sınırlarımıza dayanan Hitler ******* karşı içerdeki ırkçı grupların üstüne gitmemiş olmasının dönemin koşullarından bağımsız olarak bugünki demokrasi anlayışıyla değerlendirilmesidir. Bu arada İsmet Paşanın kendisi de Kürt asıllıdır ve bunu saklamaz. Saygılar:)
  12. Bence Baykal iyi bir siyasetçi değil Tayyip gibi kurnaz, tüccar kafalı ve iyi bir hatip değil, güzel konuşup halkı ikna edemiyor, bencede gitmeli Aynı ilkeleri savunan iyi bir hatip gelmeli. Orda birleşiriz ama CHP yi beğenmediyseniz zaten bu sizin sorununuz olmamalı.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.