Zıplanacak içerik

Dogrucudavut

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Dogrucudavut tarafından postalanan herşey

  1. Dogrucudavut şurada cevap verdi: kaplan-200 başlık Politika Bilimi
    Dincilerle Kürtçüler bir olmuş, kalkmış, kendi suçlarını temize çıkarmak ve o suçları siyasi rakiplerinin üzerine atmak için bir takım senaryolar uydurmuşlar. Siz de sıkıştınız mı, onların dediklerini kabul edip, o senaryolara sarılıyorsunuz ve '' PKK'yı asla meşrulaştırmıyorum '' diyorsunuz öyle mi ?
  2. Öncelikle, aşağıdaki iletileri okumamış olduğunuz belli : ama peki şu video görüntüsündeki "her türlü ******"yapılmasından yana olan konuşmalardamı iftira.. Samanyolu, ATV, Kanal 7 değil mi ? Ben de seyretmiştim bu videoyu. Şimdi, bana Kemal Kılıçdaroğlu’nun, o yıldızlanmış kelime ile ifade edilen herhangi bir davranışını gösterebilir misiniz, kendine yapılan ve aynı kelimelerle ifade edilebilecek olan iftiralara eşdeğer. Bunu gösterin ki, o yıldızlanmış kelime videoda hangi anlamda kullanılmış anlayalım değil mi ? Kolay gelsin.
  3. Şimdi, iddiayı somutlaştıralım ki bakla ağızdan çıksın; Özellikle Güneydoğu ile ilgili, '' CHP'nin seçmenini arkadan vurması '' olarak verebileceğiniz hangi örnekler vardır, hemen alalım sizden o örnekleri
  4. Şimdi, bu soruyu soruyorsanız, CHP'nin, diğer bölgelerde vatandaşın sorunları ile gerçek anlamda ilgilendiğini iddia ediyorsunuz demektir. Yok öyle bir şey iddia etmiyorsanız neden bir bölgeyi öne çıkarıyorsunuz ? Özellikle bu bölgeyi ayırmanız niyetinizi ortaya net bir şekilde koyuyor. Bölgede kendisine oy veren seçmeni daha sonra unutması, '' mecliste Kürtçe yemin '' provokasyonuna karşı olması mı sizce ?
  5. Siz de yukarıdaki soruların muhatabısınız. Üstelik, daha önceki iletinizde : diyerek Nihal Atsız'ın millet anlayışına katılmadığınızı belirtmiştiniz. Ama şimdi çiçek vererek katıldığınızı belirtiyorsunuz. Hangi millet anlayışını kabul ediyorsunuz merak ettim
  6. Demek ki, ülkücüler sadece devlet için kurşun atmıyorlarmış. Düşünsene bir zamanlar karşı oldukları Sovyetlerin gizli servisi KGB adına da kurşun atabiliyorlarmış. Bu dava ne davasıymış şimdi sen bana söyle suheda Tekrar soruyorum : Atatürk acaba, Ziya Gökalp'in hangi görüşünün fikirlerinin babası olduğunu söylemiş ? '' Türkiye Türkçülüğü ''nün mü ? '' Oğuzculuğu ''nun mu ? Yoksa '' Turancılığı '' nın mı ?
  7. Bu dediklerinizde doğruluk payı var ama siz planlı yerleştirilenlerin yerleştirilmesine de karşı idiniz. Mesela, bize hep, devletin, vakti zamanında kendi bölgelerinde isyan çıkardıkları için bazı Kürtleri İç Anadolu'daki boş köylere yerleştirmesini de insanlık suçu olarak gösteriyorsunuz. Yani, göç planlı olunca da karşıydınız. PKK yüzünden göç ettirilmeler planlı bir şekilde olsa ona da karşı olacaktınız.
  8. Metin Göktepe'ye kadar, gözaltına alınanların ölüm sebepleri arasında '' 2.kattan düşme, 3.kattan atlayarak intihar etme '' gibi nispeten mantıklı sebepler vardı. Göktepe'den sonra ise bu konudaki literatüre '' sandalyeden düşüp ölme '', ''duvardan düşüp ölme '' sebepleri de eklenmiş oldu.
  9. Konuyla alakalı bir haber: Sen misin o selamı veren Metalci selamı yapan 1'i kız 5 genç gözaltına alındı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyunun geçişi sırasında İstanbul Küçükçiftlik Parkı'nda "metalci selamı" yapan 1'i kız 5 genç, gözaltına alındı ve karakolda 21 saat boyunca sorgulandı. Unirock Festivali’ne katılan 5 genç, Başbakan’ın konvoyu geçerken ‘metalci’ işareti yapmaları yüzünden gözaltına alındı. 21 saat sorgulanan gençler, polisin gözaltındayken disko ve sanat müziği dinlettiğini söyledi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Temmuz’da konvoyunun geçişi sırasında Unirock Festivali’ndeyken ‘metalci selamı’ yapan 5 gencin, ‘devlet büyüğüne saygısızlık’ suçu işledikleri gerekçesiyle gözaltına alındığı ortaya çıktı. Rıfat Emrah Altınyağ, Yusuf Şengül, Murat Uğurlu, İlhan Sözel ve İdil Tekin’in, 21 saat karakolda tutulduğu öğrenildi. Başbakan Erdoğan geçen cumartesi günü İstanbul’da Kongre Vadisi inşaat alanında incelemelerde bulunduktan sonra Maçka’da karşılaştığı görüntüden rahatsız olduğunu açıklamış ve ertesi gün Ankara İl Kongresi’nde “Gençliğimizin bir bölümü arasında ahlaki erozyonun olduğu bu yapılanma bizi dertlendiriyor” diye konuşmuştu. Başbakan’ın bu eleştiriyi yöneltmesinden bir gün önce geçtiği yol üzerinde bulunan gençlerden 5’inin gözaltına alındığı ortaya çıktı. Talimat korumalardan Erdoğan’ın korumalarının talimatıyla gözaltına alınan biri kız 5 genç, Harbiye Polis Merkezi’nde 21 saat tutulduktan sonra Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nca serbest bırakıldı. Yusuf Şengül (28) ve internet tasarımcısı Murat Uğurlu (30) olay günü yaşadıklarını gözaltına alındıkları parkta Milliyet’e anlattı. Yusuf Şengül, Murat Uğurlu ile bir yıldır bekledikleri Alman grubun konseri için Maçka’ya gittiklerini belirterek şunları söyledi: “Öğlen saatlerinde yer kapmak için konser alanının kapısında toplandık. Elimizde bira kutularıyla oturup bekledik. Rock şarkıcılar şarkı söylerken müziğe uyum sağlayıp hem kafa sallıyor hem de parmaklarımızla metalci işareti yapıyorduk. Bu sırada yoldan konvoy geçtiğini gördük. Ancak kimin geçtiğini hiçbirimiz bilmiyorduk. Konvoydaki arabaların birinin camından kafasını çıkaran bir adam ‘Ne oluyor lan’ diye bağırdı. Biz parmaklarımızı sallamaya devam ediyorduk. 5 dakika sonra gözlüklü, siyah takım elbiseli bir adam yanında polislerle geldi. Eliyle gösterdikleri arabaya zorla bindirildik. ‘Niçin alındık?’, diye sorunca, ‘Emniyette görürsünüz’ dediler.” “Açık alanda alkol almaktan” gözaltına alındıklarını düşünen gençler, karakolda “İdil” adlı kız arkadaşlarının başka yere götürüldüğünü söylediler. Yusuf Şengül, “Resmi olarak ‘devlet büyüğüne saygısızlık’ suçu işlemişiz. Gülmeye başladım. Çünkü biz metalci işareti yapıyorduk. Saygısızlık yaptığım kişiyi bile görmemiştim” dedi. ‘Alın size metal’ Şengül, şöyle devam etti: “Adli Tıp Kurumu’na götürdüler. Orada alkol testi için adam başı 10 TL istediler. Paramız olmadığını söyleyince Murat ve benim paramı polisler aralarında toplayıp verdiler. Diğerlerinin vardı. Tekrar emniyete götürülürken arabanın içinde polisler ‘Siz metalcisiniz madem, alın size metal’ deyip disko müziği açtılar.” Şengül, İdil’in de gözaltındayken kendisine Türk sanat müziği dinletildiğini söylediğini kaydetti. Şişli Adliyesi’nde nöbetçi savcılığa götürüldüklerini ve yaklaşık bir saat işlemlerin bitmesini bekledikten sonra savcılığa çıkarıldıklarını anlatan Şengül, şunları söyledi: “Hepimiz birden savcının önüne çıktık. Savcı, önce bize siyasi görüşlerimizi sordu. Biz de solcu olduğumuzu CHP’ye oy verdiğimizi söyledik. O da, ‘Başbakan’ı protesto hakkınız var. Ama bunların bir yasal yolu var’ dedi. Sonra, ‘Tamam sizi serbest bırakıyorum’ diye konuştu. Daha sonra çıktık. Bir saat kadar adliyede bekledikten sonra kelepçeleri çıkardılar sonra ayrıldık." - Milliyet -
  10. Anladım. Sen partiyi değil, ocağı, yönetimi değil sokağı savunuyorsun. Partiden de, mafyadan da soyutladın ocağı, güzel Sana bir uzman sorusu: Ocaktan Mehmet Ali Ağca, Papa’ya hangi devlet için kurşun atmıştır. ABD mi, Türkiye mi ? Ziya Gökalp'in hangi fikri, Atatürk'ün fikirlerinin babası olmuş acaba ?
  11. İşte yandaş medyanın bir çarpıtması daha...Karne ile ekmekmiş, 70'lerde bu dünyada olmasam inanacağım. Açıksözlülükden dem vurmak ( Açıksözlülük, İtham etmek veya suçlama yapmak değildir ) Bekir uyarmaz . (Dikkatini çekmek kibarca yapılsa da, bunun adı uyarmaktır ) Ben de tekrar uyarayım: Etiket ile yafta aynı anlama gelmez.'' Atatürk'ün partisi '' diye etiket olabilir ama yafta olmaz. Forumda kişilere yafta vurmaktan bahsetmiyoruz. Kaldı ki, bu konuda sen de sütten çıkmış ak kaşık değilsin. Açtığın başlıkta; demişsin ama bir diğer başlıkta; .... Halbuki, ülkücüleri savunurken söylediğin, cümlesi, '' tü kaka '' gösterilmeyen çalışılan kişi '' solcu '' ise, onu karalamaya çalışanlar es geçilip, birden; oluveriyor. Şimdi, madem tarafsız ve objektif olduğunu söylüyorsun; aşağıdaki yazdığıma, konuyu dağıtmadan ve geçiştirmeden cevap ver de, ne kadar tarafsız, objektif yorum yaptığını anlayalım.
  12. Dogrucudavut şurada cevap verdi: kaplan-200 başlık Politika Bilimi
    Bu yorumun benim anlatımımla bir ilgisi olmuş mu tekrar bir bak bakalım.
  13. Dogrucudavut şurada cevap verdi: kaplan-200 başlık Politika Bilimi
    Buna cevap vermemişsiniz. O zaman ben de siz ne zaman; gibi PKK terörünün nedenlerini sıraladığınızda, '' Bize PKK’nın varoluş nedenlerini anlatacaginiza aciktan yüreginizle bu vahşetin derhal kaldirilmasi gerektigini söylesenize. PKK haklıdır demismiyim gibi kelime oyunlarina hicte gerek yok. Madem hakli görmüyorsunuz terörün bitirilmesi yönünde yorum yapacaginiza bizlere terörün sebebini anlatmaya calisiyorsunuz? Bu tür yorumlar tabikki karsindakinde PKK’yı hakli buluyorsun gibi bir itiba birakir. '' diyeceğim.
  14. Düşünce okumama gerek yok, bu başlıktaki yorumlarınızı bile okusam yeter.
  15. Bunun sebebi, 91’deki seçimde SHP’nin HEP ile ittifakı olmasın ? Bu kadar olumsuz propogandaya inananlar çoğunlukta olursa, elbette sorunlarına çözüm olarak görmezler CHP’yi. Arkadaşım, '' Güneydoğu halkı doğruyu yanlışı ayıramıyor '' diyen benim, parti değil. Partinin bu konudaki yorumunu bilmiyorum. Bu benim görüşüm, karıştırmayın. Çünkü, bölücü parti; '' ben bölücüyüm '' demiyor, şeriatçı parti; '' ben şeriatçıyım '' demiyor. Ama ikisi birleşip CHP’yi '' etnik milliyetçi '', '' darbeci '' ilan etmesini çok iyi biliyorlar. CHP hangi konuda kandırmış bir örnek alalım sizden, yoksa dediğiniz sadece bir slogandan ibaret kalır. Bu soruyu geçiştirmenize de kesinlikle izin vermeyeceğim, haberiniz olsun. Aşağıdaki cümleyi ben mi yazmıştım ?
  16. Arkadaşım sen karşı fikirde olanları suçlamadan, ''yafta ''lamadan tartışamaz mısın ? Yanlış gelmişsin kardeş. Forum oyunları yan tarafta.
  17. Senin karıştırdığın nokta şu : Her suç ahlaksızlıktır ama her ahlaksızlık suç değildir. Başbakan ise bu karıştırmayı kasti yapıyor. Bazı cinayetlerin nedeni olarak, farklı yaşam tarzlarını hedef gösteriyor. Kontrol etmekten yani müdahale etmekten bahsediyor, bu konuda bir şeyler yapmayı planladığının sinyallerini veriyor.
  18. Erbaycım, bunlar üzücü tabii. Ama bak ne demiştim : '' Olmak '' yerine '' Sahip Olmak '' ın teşvik edilip, beyinlere kazındığı her toplumda ahlaki çöküş kaçınılmaz olur. Sorarlar adama '' 7 senedir iktidarsın, daha yeni mi fark ettin bunları ? '' diye... Ama onun derdi gerçekte bunlar da değil.
  19. Ne demek istediğini bağırmadan anlatabilecek kadar okuma yazma bildiğine eminim. diyorsun ve bu da önceki iletileri okumadığını gösteriyor. Öyle bir şey yok. Biz tartışmalarımızı fikirler üzerinden yapıyoruz sadece, kişiler üzerinden değil. Bunlara karşı olan herkes bölücüdür mü demek istiyorsun yani? Ciddi bir devletin dış politika çizgisi iktidarlara göre büyük farklar göstermez. İç politikada ise, Anayasa’ya aykırı olmamak üzere farklı anlayışlar geliştirilebilir. Bu cümle, siyasi partilerin görüşleri arasındaki farklarının tam anlamıyla bilmeyen ilkokul çocuklarına ait olabilir ancak. Onun için sana yakıştıramadım doğrusu. Ekmeğin karneyle alındığı yıllar, dünyada bir çok ekonominin çöktüğü 2. dünya savaşı belasının olduğu yıllardı. İsmet İnönü, dahiyane dış siyaseti ile Türkiye’yi bu savaşa sokmamıştır. Bunu bizim büyüklerimiz de anlattı ama bunu sebebinin askere alınan büyük babamın ekmek yiyebilmesi için olduğunun da bilincindeydiler. Ayrıca, o dönemde İsmet İnönü’nün CHP’si henüz kendisini '' ortanın solu '' olarak tanımlamamıştı. Öncelikle, '' Atatürk’ün partisi '' diye yafta olmaz. Bu konuda Bekir de seni uyarmıştı hatırlarsan. '' Yafta '' kötü anlamı olan, mesela hırsız, uğursuz gibi bir etiketlendirme anlamına gelir. PKK terörü sorunu yüzünden, bir çok parti, Kürt hakları konusunda iyi niyetle veya art niyetle yanlışlar yapmış olabilir. Başka başlıklarda, bunları da eleştiriyoruz zaten. Görmedinse çok ısrar edersen bulur gösteririm. Bu işler öyle kolay işler değil. İspanya hala ETA ile uğraşıyor misal. Bu konuda sana katılıyorum. Türkiye hiçbir dönem ne iç siyasette, ne de dış siyasette bu kadar onursuz olmamıştı. Onu ben çözmüş ve ilgili başlıklarda nacizane görüşümü yazmıştım. Okumadıysan, ve eğer bilmek istersen sana tekrar da söyleyebilirim. Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanmaktadır. Önemli olan, bu oyunları bertaraf etme yönünde tavır alabilmek ya da en azından bu tavırı alabilenleri görebilmektir. Bugün, CHP, MHP, Saadet gibi partiler bu çizgidedir.
  20. Ben röportaj yaptığımda kendisiyle bu cümlelerin devamını da söylemişti bana * Türkiye vatandaşlığı Anayasa'da yer alsın. Gerçi yer alıyor ama Türkiye vatandaşlığına '' Türk '' deniyor anayasada, denilmesin. * Kürtçe eğitim ve öğretim dili olarak kabul edilsin. Anayasa'da yer alsın. Hatta resmi dil olsun. * Ateşkes devam etsin. Koşulsuz bir genel af ilan edilsin. Ordu operasyon yapmasın, bazı PKK'lar beni dinlemezse elimden bir şey gelmez tabii. Onlar da affedilsin canım n'olacak * Akil adamlar geçiş döneminde inisiyatif alsın Sabah, Taraf, Yeni Şafak, Zaman'dan akil adamlar insiyatif alabilir mesela. * Siyaset yapma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın. Affedilen PKK'lılar dahil herkes siyaset yapma hakkına sahip olsun. Mesela, DTP Kürdistan bayrağı açabilsin. Çocukları örgütleyip, askere polise serbestçe saldırtabilsin. * Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit kaldırılsın. Kendim için istiyorsam namerdim, hatta, Abdulah Öcalana İstanbul'da Çırağan sarayının kral dairesi tahsis edilsin. * Yerel yönetimler güçlendirilsin. Demokratik özerklik kabul edilsin. Böylece, federasyonun yolu açılsın. Sonrası Allah kerim... * Çatışma döneminde işlenen faili meçhul cinayetler başta olmak üzere o dönemde meydana gelen olayları araştırmak için Hakikatler Komisyonu kurulsun. PKK affedilsin ama JİTEM'ciler zindanlarda çürütülsün. * Koruculuk kaldırılsın. Tüm Kürtler PKK'lı olsun. * Toprak reformu yapılsın. Ama Ahmet Türk gibi ağaların topraklarına zinhar dokunulmasın.
  21. Çarpışma, Türkiye Cumhuriyeti ile PKK'lı teröristleri arasındadır. Türkiye'deki Kürtler ile Türkler arasında değil. Siyasi uyuşmazlık, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Ermeni diasporası arasındadır. Türkiye'deki Ermeniler ile Türkler arasında değil. PKK bahane edilip, Kürtler potansiyel düşman ilan edilemeyeceği gibi, sözde Ermeni soykırımını iddia eden diaspora ve Ermenistan devleti bahane edilerek, Türkiye 'deki Ermeniler potansiyel düşman ilan edilemez. Nihal Atsız edilir diyor. Yanlış nerede sizce ?
  22. AB'nin PKK'ya yaptığı yardımlar hiç engellenebilmiş miydi peki ? Bunların hesabını AKP'den soracaksınız. AKP sadece, DTP'li belediyelere değil, kendinden olmayan her belediyeye aynı muameleyi yapıyor. Bkz. Artvin'deki sel felaketi Karadeniz ve İç Anadolu'nun bir çok köyünde hala elektrik, asfaltlı yol yok ama. Güneydoğu'ya da yapılmadığı doğru değil. Vergi verirsen, yol, su, elektrik olarak geri döner değil mi ? Türkiye'de bordro mahkumlarından başka gerçekten vergi veren kimse var mı ? Ama buna rağmen Karadenizin bir çok köyüne yapılmayan asfaltlar, Güneydoğuya yapılıyor. Köyler değil mezralar yıkıldı. Bunu da sebebi, hem bazılarının desteklediği PKK'nın militanlarının bu mezralarda konuçlanıp, askeri daha kolay vurabilmesinin engellenmesi, hem de PKK'ya karşı halkın daha güvenli bölgelere aktarılması.
  23. Sert cevap verdiysem siz kusura bakmayın. Burada, 3'e karşı tek olarak cevap yetiştirmek de zor tabii. Şimdi, meseleyi sakince ele alırsak, 1944'deki şiddet içerikli gösteriler, Nihal Atsız'ın bahsettiği bu çarpışmanın hiç de kalemle sınırlı kalmayacağının göstergesi olmuştur. Nasıl ki, bugün Fethullahçıları, Kürtleri ABD kullanıyorsa, o dönem de Türkçüler, Hitler Almanyası tarafından kullanılmaya müsaitti. Türkiye Nato'ya girdikten sonra ise, yani soğuk savaş döneminde, onları etkin biçimde kullanabilen ABD oldu. Söylemek istediklerimin özeti bu. Nihal Atsızın fikirlerine tekrar dönersek, mesela, Kurtuluş savaşımızda ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'den tutun Rauf Orbay'a, Atatürk'ün yakın koruması Kılıç Ali'ye kadar Çerkes kökenlileri düşman ilan etmek tutarsızlıktır. Ya da İstiklal Marşımızın yazarı Arnavut kökenli M.Akif Ersoy için de aynı şeyler söylenebilir. Doğru olan, hangi ırktan olursa olsun etnik milliyetçilik yapanlara iyi gözle bakmamaktır. Zaten, Ermeni meselesi de Kürt meselesi de etnik milliyetçiliğin ürünleridir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.