Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

İNTERLOCK

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İNTERLOCK tarafından postalanan herşey

  1. .. 68. ihtirassızlık yararlı bir savaşçı ne hiç yoktan kızgınlıkla ne de öldürme arzusuyla hareket eder. yenen kinci olmamalıdır. efendilik tevazu ister. eğer barış ve birlik diliyorsak hasımlarımıza yaklaşımımız üstünlük arzusundan arınmış olmalı ve çekişme olmadan uygulanmalıdır. 69. gizemli tao'nun kullanılışı tartışmalar kavgacılık yapmak yerine beklemeyi bilerek, üstüne gitmek yerine geri çekilerek kazanılabilir. büyük savaşlar kıpırdadığını belli etmeden ve gizlediği gücünü koruyarak hareket etmek, saldırmadan ele geçirmek silahtan başka şeyler kuşanmak sayesinde kazanılabilir. savaştıklarını küçük görme çünkü bu, en değerli varlığını yitirmene yol açabilir. zayıf olan bunu unutmadan savaşırsa her şeye rağmen kazanabilir. 70. gizli kimlik bilge kişinin söylediği sözler basit, yaptığı işler kolay da olsa kendine bilge diyenlerin söz ve işleri arasında azınlık kalır. bilgenin yolunu bulmak sıradan insan için zordur çünkü bilgenin sözleri ezeli geçmişten gelir yaptıkları ise doğal işlerdir. bilge'nin yolunu bulanlar az ve seyrektir ama bilgeye dürüstlükle davrananları bilge ve tao ödüllendirir. o kişi bilgenin şık görünmediğini güzel değil kaba giysiler giydiğini bilir. bilgenin beklentisi insanların onun yolunu anlaması değildir çünkü bilgenin mücevheri kalbinde saklıdır. 71. hasta olmamak bilgisizliğini bilmek kişiliğin gücünü gösterir ama bilgeliği bilmemek güçsüzlüğe delalettir. hastalık hastası olmak da sağlığa alamettir. onun içindir ki bilge kişi giderek hastalık hastası olur ta ki hastalık hastası olmak onu hasta etsin, işte o zaman hastalıktan kurtulur. 72. kendini sevmek bilge kişi huşu ve isabetle hareket eder. başkaların evine çatkapı gidip onları rahatsız etmez, istenmedikçe bir işe karışmaz, meğerki başkalarına zarar versinler. işte o zaman bilgeye başvurulur. bilge kendini bilse de belli etmez; kendine saygısı vardır ama kibri yoktur çünkü o, gereksinmediği şeye sahip olmama yeteneği geliştirmiştir. 73. yeterlikle hareket etmek tutkulu bir kahraman ya öldürür ya öldürülür ama hem cesur hem de sakin bir insan kendi canını da başkalarınınkini de koruyabilir. bir canı korumanın neden yeğ olduğunu hiç kimse kesin bir şekilde söyleyemez. erdemin yolu gayretkeşlik tasarlamadan hareket etmektir, ki tasarlamadığı halde üstün gelir. erdemin yolu nadir konuşur ve asla soru sormaz ancak soru sorulmadan yanıt olarak verilir. onun her ihtiyacı tamam edilir ve o hep kolay gelir çünkü bu yol insanın anlayamayacağı kendi planını takip eder. o ağını hem derin hem de geniş örer ve geniş aralıklı olduğu halde, geçen herşey ona takılır. 74. tao'yu yerinden etmek insanlar ölümden korkmaz olursa ölüm tehdidinden de korkmaz olur. ülkede erken ölüm yaygınlaşırsa, ve ölüm ceza olarak dağıtılırsa insanları kanunu çiğnemekten korkmaz olur. böylesi bir ülkedeki cellat olmak tahtayı kesmeye çalışırken kendi elini kesen beceriksiz bir marangoz olmaya benzer. 75. açgözlülüğün can yakması vergiler çok ağır olursa açlık insanları bitap düşürür. yönetenler çok müdahaleci olurlarsa halk asileşir. yönetenler insanların canına çok kast ederse canlar önemsenmeden alınır olur. ülkedeki insanların karnı aç canları kıymetsiz olursa onlar da yönetimi alaşağı etmek için artık kendi canlarından geçerler. 76. gücüne güvenmenin reddi insanlar nazik ve uysal doğar. öldüğünde bedeni katı ve sert olur. canlı bitkiler yumuşaktır ve hayat veren bitki özüyle doludur ama öldüğünde solar ve kurur. yoğunluk, sertlik ve katılık ölümün işaretleridir nezaket ve eğilebilirlik ise canlılığa alamettir. eğilmek bilmeyen savaşçı kendini ölüme mahkum eder, ve eğilmeyi reddeden ağaç kolayca kırılır. onun için sert ve yoğun olanın yenilmesi yumuşak ve esnek olanınsa yenmesi mukadderdir. 77. tao'nun yolu tao bir yay kadar esnektir: yüksektekini alçaltır, alçaktakini yükseltir. o uzamış teli kısaltır kısa geleni de uzatır. ihtiyacından çoğuna sahip olandan alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtmak tao'nun yoludur. sıradan insanın yolu tao'nunki değildir çünkü öyleleri yoksuldan alıp zengine verirler. bilge kişi hiçbir şeye sahip olmadığını bilir onun için işinde gücünde olup tanınmaksızın mülkünü dünyaya verir. bilge üstüne düşeni böyle yerine getirir; bilgelikle geçinmeden, kimseye göstermeden bilgeliğinden verir. 78. içtenlik hasmına eğilmekte su gibisi yoktur; ona gelen katı ve güçlüyken bile incelikte ve akışkanlıkta suyun dengi bulunmaz. güçsüz güçlüyü esnek de serti yenebilir. bu çok yaygın bir bilgi olduğu halde pek azı bunu hayatında uygular. tezatmış gibi görünse de insanların aşağılamalarını kaldırabilen kişi yönetmeye uygundur. önderlik etmeye uygun olan da ülkesinin felaketleriyle bizzat yüzleşendir. 79. borcun ifası ülke insanları arasında borçlarını bilsinler diye anlaşma ve senetler yapıldığında pek çoğunun ödevini ifa etmediği vâkidir. bilge kişi aynısını başkalarından beklemediği halde kendi ödevlerinin ifasını garanti eder, onun erdemi budur. borcunu kendi yerine başkasının ifa etmesini isteyen kişi erdemsizdir. doğanın yolu böyle hallerde dayatmada bulunmaz ama hep iyiden yana kalır ve onların ödülü olarak davranır. 80. tek başına durmak küçük bir ülkenin pek çok makinası olabilir ama halkın işine yaramayabilirler; kullanmadıkları tekne ve binekleri olur; zırh ve silahları gösterilmez çünkü ölüme ciddiyetle bakarlar. yazdıkları kadar düğüm atmazlar ve evden çok uzağa yolculuk etmezler. yedikleri yemekler sade ve iyidir, giysileri de sade; evleri güvenlidir sürgüsüz demirsiz ve onlar kendi bildikleri gibi yaşayarak mutludurlar. komşuların horoz ve köpekleri seslerini uzağa yetiremeseler de bu köylerin insanları çok yaşayıp huzur içinde ölür. 81. sadeliği gösteriş gerçek her zaman güzel güzel sözler de her zaman gerçek değildir. erdemli kişi kendi için tartışmaya gerek görmez çünkü bilir ki tartışmak yararsızdır. doğanın yolunu bilenler kurnazlıklarını geliştirmezler diğer yandan kendi yaşamını ve başkalarınınkini yönetmek için kurnazlığını kullananlar ne tao'yu bilirler ne doğal mutluluğu. bilge kişi eşya ya da bilgiyi saklamaya yer aramaz çünkü bilir ki bunlar ne kadar az olursa kendisi daha çoğuna sahip olur ve ne kadar çok verirse bereketi o kadar artar.* bilgenin yolu ince, keskincedir ama can yakmaz. bilgenin yolu kurnazlığa kaçmadan çalışmaktır. BİTTİ.. ..
  2. angry bird; ..
  3. ayasmalara mı gitçen.. hangısına? bu kadden ıstıraptan sona.. ayios yeorgios he mi?
  4. iyva.. iyva.. epten aykırı be ya.. bre ben şeker astasıyım .. yazılım bitti mi? sistem dengede mi? kısaca..
  5. İNTERLOCK şurada yorum gönderdi İNTERLOCK'nın blog başlığı içinde İNTERLOCK's Blog
    huu! bilinmezliğe doğru.. minik elektron göndermeleri.. huu!
  6. .. Gelmeyen ben miyim? Yoksa gelemeyen mi? ..
  7. BU GÜN ÇOK ÖNEMLİ BİR KONUMUZ; OLİMPİYAT NEDİR? NE DEĞİLDİR? TARİHSEL ANILAR VE MEÇHUL UMUMİ ESASLARI İLE GÜNÜMÜZ KIR PİKNİKLERİ- OLİMPİK EQUIPMENT İLİŞKİLERİ : Olimpiade kelimesi neyi anlatır bizlere? Şunu anlatır; Bilindiği üzere Babil Devri'ne gelinciye kadar herbi kimsemiz aynı lisanı kullanır idi. Ve bu kelimemiz de Babil öncesine dayanır. O vakıtlar askeriyye'ye verilen önem daha çok piyade sınıfına aitti. Ve bu nedenle sık sık talim-terbiye eğitimleri yapılır idi. Bu suretle daha alim, bilgili ve agâh yayalar yetişmesi sağlanırdı. Bahsini ettiğim talimler, geniş kırlık sahalarda tatbik edilir ve bu sırada sahanın etrafı yüzlerce meraklı seyirci tarafından doldurulur ve bu kişilerimiz piyade adamlarının en güzel işler yapanını dakikalarca algışlar idiydiler. Anlaşıldığı üzere kelimemiz anlaşılmıştır. Olimpiade; "Talim Piyade ya da Alim Piyade" fenomenal işlevinin kod adı olmaktadır. Açıkça ortaya çıkartıyor ve tarihe notumuzu düşüyoruz.. Bakınız, Odisse'nin bir kahramanı şöyle demiştir; "Bir adam için en büyük şeref ellerini ve ayaklarını talim etmektir." İlyada'da tasvir olunan bu cemiyyet; güleş, ayak koşusu, cirit v.s. oynuyordu ve bu maksatla beden talimleri yapılırdı ve buna dinî bir mahiyyet dahi verilmiş idi. Sonunda Atlet-izm oldu! Atletizm Ayinlerinin en mühimi Olimpiade Oyunları'dır. Bu oyunlara: Olympiade Games, ve mabetlerine de Gymnase denir. (h.a. s: 517 tarihi ve gizli arşiv belgelerimiz) Gymnase kelimesi; Çıplak anlamına gelen Gumnas'tan türemiştir; bununla beraber atletlerimiz, Don giyerler. Hatta yanlarına yedekte alır, sırt çantalarına koyarlar. Ne olmaz-ne olmaz kabilinden. Emniyyettir, eyidir.. Mazide, o vaktın meşhur atleti Pausanias'un koşarken lâstiği kopan donu düşmüş, hem mahcub olmuş hem yarışı kaybetmiş, karizmayı da çızıktırmış idi. Yüzümüz kızarmıştır. Çaktırmadan mütebessimiz.. Atlet kelimesi; Yunanca Athlos kelimesinden gelir ki, Haslet demektir. Kavramın ifade ettiği anlam, mezkûr genç yavrumuzun yaradılıştan yetenekli, yani Hormonsuz olaraktan yetiştirilmiş olduğu, meçhûl kimyevi maddeler ilen dopinglenmemiş, dahi çok önemlisi, Gymnase'ye çıktığı vakıtlarda, eliyle-gözüyle acüp-macüp garip işveler yapmadığı, cıvık-mıvık megalo moronluklara tevessül etmediği, ile kimsecikleri aşağılamayan demek oluptur.. Yorumumdur.. Tartışılır.. Atina Jimnozları, Aristo düşünürümüzün Lykeon'u, Eflâtun'un Akademia'sı kadar şöhretli okullar idiydiler. Meşhurlardı.. Jimnoz Okullarında türlü işler dönerdi. Koşu, sıçrama, çelik-çomak, güleşme, aşık atma, çember çevirme, hokkabazlık, cambazlık, raks ve çalgı yarışmaları, kadınlar arası çuval yarışı, yoğurt yeme yarışı yapılırdı.. Yumruk güleşi Pugilat ve bilek güleşi de tedris olunmakta idi. Çok tetkik ettim. Doğrudur. İnanırım. Teşkilatlı ilk olimpik işler Jesus'un doğumundan evvel statiko oluşturmuş olup, İÖ.776 olarak ifade bulur. İhtimalî olaraktan 12 Asır ve en möhim-vahim vakıalar ile bile kesilmeden devam etmiştir. Meselâ misâl; Termopil muharebesi ile bir çok yaya zevat iştigâl buyururkene, olimpik işler fiiliyata devam etmiş, tribunler hep dolmuştur!. O zamanlardan antik bir olimpik programı elimde mavcuttur: 1-Evvelâ stad boyunca (180 metro) ayakla koşulacak. 2-Gidip-gelme koşusu. (muallâk mesafe) 3-Esas koşu. (4600 metro) Kabl-el milât 708'de ilâve olunan bir kaç yarışma daha vardır: 4-Pentathlon 5-Yumruk güleşi 6-Dört atlı araba yarışı 7-Gladyo ve Aslanlar ile olay inzimam etmiş, neşv-ü nemâ bulmuştur. Bütün bunlardan biz de geri kalmadık fanlarım. İstanbul, Sultan Ahmet Okmeydanı'nda nice yarışmalar yapmıştık. Amma o zamanlar buralara Bizans deniyordu. Bu günlere gelindiğinde bizler halâ olimpik erkinliklerimize ısrarla devam etmekteyiz. Serbest oyunlarımız el an mevcuddur, ayrıcana yapılmaktadır da.. Şöyle ki; -Top, ip, file, sepet vesaitli oyunlar. -Musıkî ilen yapılan Rond. -Çocuk rakısları. -Adalara tenezzühler, -Yıl sonu fabrika gezilerimiz. -Kır yemeklerimiz, -Kebab-zeytinyağlı dolma, -Salımcak, ip atlamak, yakar top, -Körebe, dokuztaş, istop, -Evcilik ve bağlı olarak doktorculuk. -Bu arada fikir terbiyesi muhabbetleri, -Akıl oyunları, beyin fırtınaları, -Aynanın önü-arkası. -Kolaydan, güç olana; -Malûmdan, mechûle, -Basitten, mürekkebe gitmek suretiyle bizler her daim tenevvü hasıl eder, dikkat etmişizdir. Son olarak: Önerilerimiz olubilecektir; -Mimik ve ritm eğitiminizi ihmâl etmeyiniz. -Selülite faideli olduğunu unutmayınız. -Gül yaprağını hasseten teneffüs ediniz. -Tohumlu hüceyreler istimâl ediniz. -Çayır Otu örneğimizdir ve -Neciliye fasilesinden olup, semirtir. Mühim ve en son not: Kırsal Stadyomlarda piknik faaliyetlerinizde, mazlum ve mahcub Kene haşeremizin cabbar zalımlarca çaktırmadan nazık tenlerine sürülüvermiş olan, göze görünmez biyolojik viruslu tehlükeleri ve eşzamanlı olaraktan dahi, Kırımı-kongoyu unutmayınız. Eyi günler dilerim ayrıcana By ..
  8. "Cehennemde yanacak olan tek şey, senin yaşama sarılan parçandır. Hatıraların ve sevdiğin şeyler. İşte, cehennemde bunları yakacaklar. Ama bu bir ceza değil.. Ruhunu kurtarıyorlar! Eğer ölmekten korkuyorsan ve yaşama sarılıyorsan, yaşamını senden almaya çalışan şeytanları görürsün. Ama, kendinle barışırsan, işte o zaman şeytanlar gerçek bir melek olup, seni bu dünyadan kurtarırlar. Her şey bakış açına bağlı! Onun için korkma.. Tamam mı?" Jacob's Ladder Film: 1990-Adrian Lyne Keayn ve Yol-Gösterci zihin oyunları. ** Meister Eckhart, Yalnızcılığa/Münzeviliğe/Ferdiyet'e doğru; "Von der Abgeschiedenheit" adlı vaazında, Ruh/Aura ile Tanrı arasındaki birliğin/Tevhid'in 4 evresini tanımlar. Eckhart'ın olgunluk dönemi görüşlerinin temelini oluşturan bu evreler: Benzemezlik, Benzerlik, Özdeşlik ve Atılımdır. Başlangıçta Tanrı her şey, yaratık ise bir hiçtir; son evrede ise, "Ruh, Tanrının üzerindedir." Bu sürecin itici gücü; "Kaçınma/Die Abstinenz/Mahv" dır. Benzemezlik: Bütün yaratıklar salt hiçliktir. Var olmak Tanrı'nın doğasındadır; buna karşılık yaratıkların varlığı yalnızca bir türevdir, Tanrı'dan gelir. Tanrı'nın dışında "Salt Hiçlik" vardır. "Şeylerin varlığı, Tanrı'dır." "Soylu İnsan" şeylerin kendi başına bir hiç olduğunu bilerek, ama tümünün de Tanrı ile dopdolu bulunduğunu unutmadan, onların arasında bir kaçınma, doygunluk tavrı ile dolaşır. Benzerlik: Tikel-den/Cüz'î/Kişisel ölçütlerden/Criterion uzaklaşarak, Tümel-e/Küll-e/Alemî/Hâss İsimlere: Esma-ül Hüsna'ya yaklaşan/Yakin olan insan, kendisinin de Tanrı'nın imgesi/Tahayyülü olduğunu fark eder. Ve böylece, gerçekte/sahih bir özümlenme yoluyla Tanrı'ya benzemeye başlar. Özdeşlik: Eckhart'ın Tanrı ile Ruh arasındaki özdeşlikle/aynılık ilgili pek çok önermesi kolayca yanlış anlaşılabilir. Gerçekte, Eckhart hiçbir zaman tözel/cevher kavram olarak bir özdeşlik öne sürmemiş, ama Tanrı'nın etkinliği ile insanın oluşumunu bir saymıştır. Tanrı artık insanın dışında değildir, tümüyle içselleştirilmiştir. Dolayısıyla düşünür şöyle der: "Tanrı'nın varlığı ve doğası, benim varlığım ve doğamdır. İsa artık ruhun şatosuna girer. Ruhtaki kıvılcım zamanın ve mekânın ötesindedir. Ruhun ışığı yaratılmamıştır ve yaratılamaz; o ışık Tanrı'yı hiç bir aracı olmaksızın kendisinin kılar. Ruhun çekirdeği ile, Tanrı'nın çekirdeği birdir." Atılım: Eckhart'a göre Tanrı ile özdeşleşmek de yeterli değildir. Tanrı'yı terk etmedikçe, her şeyi terk etmek gene de hiçbir şeyi terk etmemektir. Oysa insan "niçinsiz" yaşamalıdır. Hiçbir şeyi, Tanrı'yı bile aramamalıdır. Bu düşünce, insanı Tanrı'dan önceki çorak varoluşa götürür. Eckhart'a göre Tanrı, yalnızca yaratıklar ona yakardıklarında, "Tanrı" olarak vardır. Eckhart, yaratıcı olarak düşünülen Tanrı'nın ötesinde, bütün nesnelerin kaynağında yer alan gerçekliğe "Tanrısallık" adını verir. "Tanrı ve Tanrısallık, gök ve yer kadar birbirinden ayrıdır." Ruh artık oğul değildir. Ruh şimdi Baba'dır. Tanrı'yı tanrısal bir kişilik olarak vücuda getirir. Anabritannica'dan alıntı. ** Terk-i Mâsivâ: -Allah'tan gayrısını terk etmek. -Allah rızası olmayan işlerden, fâni ve fena dünya işlerinden vazgeçip Allah rızasına yönelmek. -Kalbinde Allah sevgisi ve muhabbetinden daha ileri bir sevgi bırakmamak. Terk-i Terk: -Ucbe ve Fahre girmemek/düşmemek için terkettiklerini de düşünmemek. "Der Tarîk-i Nakşbendî lâzım âmed çâr terk: Terk-i Dünya, Terk-i Ukbâ, Terk-i Hestî, Terk-i Terk. M." "Nakşbendî Tarikine girildiğinde Terk edilmesi gerekli olan dört bakaya gerçeklik/Vetire: Dünyayı Terk. Ahireti Terk. İkisinin Ortasını da Terk. Tüm Terk edilenleri de Terk." Ucb: -Kibir, gurur. -Kendini beğenmişlik. -Ameline, yaptıkları işe güvenmek. Fahr: -Övünme. -Yaptığını sayarak övünme. -Övülmeye sebeb olacak işler yapan kimse/Övülen. ..
  9. .. 68. ihtirassızlık yararlı bir savaşçı ne hiç yoktan kızgınlıkla ne de öldürme arzusuyla hareket eder. yenen kinci olmamalıdır. efendilik tevazu ister. eğer barış ve birlik diliyorsak hasımlarımıza yaklaşımımız üstünlük arzusundan arınmış olmalı ve çekişme olmadan uygulanmalıdır. 69. gizemli tao'nun kullanılışı tartışmalar kavgacılık yapmak yerine beklemeyi bilerek, üstüne gitmek yerine geri çekilerek kazanılabilir. büyük savaşlar kıpırdadığını belli etmeden ve gizlediği gücünü koruyarak hareket etmek, saldırmadan ele geçirmek silahtan başka şeyler kuşanmak sayesinde kazanılabilir. savaştıklarını küçük görme çünkü bu, en değerli varlığını yitirmene yol açabilir. zayıf olan bunu unutmadan savaşırsa her şeye rağmen kazanabilir. 70. gizli kimlik bilge kişinin söylediği sözler basit, yaptığı işler kolay da olsa kendine bilge diyenlerin söz ve işleri arasında azınlık kalır. bilgenin yolunu bulmak sıradan insan için zordur çünkü bilgenin sözleri ezeli geçmişten gelir yaptıkları ise doğal işlerdir. bilge'nin yolunu bulanlar az ve seyrektir ama bilgeye dürüstlükle davrananları bilge ve tao ödüllendirir. o kişi bilgenin şık görünmediğini güzel değil kaba giysiler giydiğini bilir. bilgenin beklentisi insanların onun yolunu anlaması değildir çünkü bilgenin mücevheri kalbinde saklıdır. 71. hasta olmamak bilgisizliğini bilmek kişiliğin gücünü gösterir ama bilgeliği bilmemek güçsüzlüğe delalettir. hastalık hastası olmak da sağlığa alamettir. onun içindir ki bilge kişi giderek hastalık hastası olur ta ki hastalık hastası olmak onu hasta etsin, işte o zaman hastalıktan kurtulur. 72. kendini sevmek bilge kişi huşu ve isabetle hareket eder. başkaların evine çatkapı gidip onları rahatsız etmez, istenmedikçe bir işe karışmaz, meğerki başkalarına zarar versinler. işte o zaman bilgeye başvurulur. bilge kendini bilse de belli etmez; kendine saygısı vardır ama kibri yoktur çünkü o, gereksinmediği şeye sahip olmama yeteneği geliştirmiştir. 73. yeterlikle hareket etmek tutkulu bir kahraman ya öldürür ya öldürülür ama hem cesur hem de sakin bir insan kendi canını da başkalarınınkini de koruyabilir. bir canı korumanın neden yeğ olduğunu hiç kimse kesin bir şekilde söyleyemez. erdemin yolu gayretkeşlik tasarlamadan hareket etmektir, ki tasarlamadığı halde üstün gelir. erdemin yolu nadir konuşur ve asla soru sormaz ancak soru sorulmadan yanıt olarak verilir. onun her ihtiyacı tamam edilir ve o hep kolay gelir çünkü bu yol insanın anlayamayacağı kendi planını takip eder. o ağını hem derin hem de geniş örer ve geniş aralıklı olduğu halde, geçen herşey ona takılır. 74. tao'yu yerinden etmek insanlar ölümden korkmaz olursa ölüm tehdidinden de korkmaz olur. ülkede erken ölüm yaygınlaşırsa, ve ölüm ceza olarak dağıtılırsa insanları kanunu çiğnemekten korkmaz olur. böylesi bir ülkedeki cellat olmak tahtayı kesmeye çalışırken kendi elini kesen beceriksiz bir marangoz olmaya benzer. ..
  10. .. Şu kış, yağmur yağarken, aşk başta, Yâr kucakta, ne kadar hoş bir yaşayış bu. Yâr kucakta; ama nasıl da Yâr? Lâtif, güzel, çevik, ter-ü taze. Şu kış kıyamette O'nun mahallesine, O'nun yanına kaçalım; O'na benzer kimseciği doğuramaz analar. Kar yağarken dudaklarını öpelim O'nun; Çünkü kar ile şeker, yüreği tazeler. Gücüm kuvvetim kalmadı, elden çıktım; beni benden aldılar götürdüler de bir başka ben getirdiler. Hayali, ansızın gönüle geldi mi O'nun Allahu Ekber, gönül yerinden kalkar-gider mi gider. MEVLÂNÂ - DİVAN; LXXXIV ..
  11. İNTERLOCK şurada bir blog başlığı gönderdi: İNTERLOCK's Blog
    .. sahip! sahip; bi sahibi olduğu için sahip'tir.. öyle olmasaydı.. sahip olamazdı.. ve sahip olduğunun kanıtı; o'na bi sahip diye bağlananın olmasıdır.. o; o zaman sahiptir zaten.. ve sahipsiz de değildir.. sözünüz saptırmadır.. sahip:)) if so.. ringde karşı-güçler ile döğüşürken ben; masklı jakobenler ile tur atıyordun sen.. bahsini ettiğiniz; "beşm-i nare".. olmaktadır.. -ki mezhebsizlerin çığlıkları dinsizlerin çağrıları anlamına gelebilecektir kavram türküde o anlamda geçer.. ne der? "bitlis'te beşm-i nare beri gel oğlan.. sapmayasuz.." bu arada bitlis ne demekse? gök-kuzey yarıküreye geç.. bulunduğun mizar'dan hareketle.. 19'a yaklaş.. çook parlak bi müzikhol göteceksin: vega! işte orada sakin-kuytu bi pub var.. iki saat sonra orada buluşalım.. sarı boncuk tak yakana bi yere de tanıyayım seni.. yemek yer.. müzik dinleriz.. tamam? "ifade" dedin sahip ve bi çağrışım: "Senden bilirim yok bana bi "faide" ey gül.. gülyağı'nı eller sürünür çatlasa bülbül.. etsem de abestir sitem- i hare tahammül.. gülyağı'nı eller sürünür çatlasa bülbül.." sahip:) sabah oluyor.. tamam.. dedin ki sagitta; kartalı öldürdü.. niçün? bikoz sagitta hayvan kılığına girmiş bir efendiydi.. kartal çakamadı garibim.. loop diyeyim-bitireyim.. ah! şu kuzen:) bana öyle geliyor ki, bu geçiş işi.. sadece bireysel bi iş.. öyle takım halinde felân olmuyor.. kontenjanlar felân:)) yani gemisini kurtaran flütçübaşı.. gene de biz.. elele tutuşalım-halkaya karışalım.. halka-başı sen ol sahip.. ben seni dinlerim.. bibildiğin vardır.. bi işte tek lider olur.. yoksam gemi batar dimi? umutsuzluk mu? yok.. yok.. toroslar karanlık boşluğa yakın sahip.. o yüzdendir.. ve ben karanlığı severim.. aydınlıktan çok daha sağlam durur.. sen beyazsın.. hem aydınlık.. huzursuzluğun ondandır.. ben önceden oradayım.. karşılarım.. hangi koşullarda olursa olsun.. merhaba.. belli bi düzeyin.. belli bilgileri ve.. belli bi dili var sahip.. sen de biliyorsun.. bu noktada yapılabilecek.. anlaşılmaktan daha çok.. bilinmeyen ifade biçimine.. metaforlara ilgi duyabilmelerini sağlamak olabilir.. soru sorabilmelerini sağlamak.. belki.. zaman çok dar sahip.. ancak dostlar ile.. sanırım:)) diyorum ki.. ve aceba? seninle iki biz.. neysek o işte.. butterfly'ın balkonu altına konuşlansak ta.. arya felân söylesek.. sen yakışıklısın.. sen söylersin.. ben syrano.. sufle yaparım.. ne dersin? affeder mi? gibi:)) balkonu var mı aceba?. cumba'da olsa olur.. he mi? irade ve irade'ye uyumlanabilmek zor.. çok zor sahip.. cidden.. bi özgürlük kavramının peşinde.. obsede olmuş-gidiyoruz.. ne demek olduğunu.. ve başımıza ne açacağını bilemeden.. geçen yıl oskar alan bir film vardı.. "ihtiyarlara yer yok" adlı.. işte öyle.. irade'ye uyum zor olunca.. ihtiyar'a baş vurur herkez.. eh:)) bi galaktik umman.. ve dalgaları.. sağdan-soldan, yukarıdan-aşağıdan.. ve farklı dalga-boylarında kayıp-giden gemiler.. kayalara çarpan gemiler.. batan gemiler.. sığınacak bi liman bulan gemiler.. melekler korur onları.. çünkü o geminin yolcuları.. yanılsamalardan kurtulmak için binmişlerdi o gemiye.. gemiyi seçmişlerdi yeterli ölçüleriyle.. sanki.. bi kesişme anı.. bi kesişme noktası.. farklı yörüngelerin.. ve farklı yörüngelerinde.. yüzüp-giden mahkûmların.. ve bazen.. görmeden-bilmeden-anlamadan.. hatta.. anlamsız sesler çıkararak.. bütünlene bilmek.. absurd sevişmeler olarak.. ve komik.. ama fantastik.. sahip! "kara bulutlar arasından görünen ışık" sahip.. ve bi topluluğa veya kimseye kalbini yumuşatacak ve iyiliğe sevkedecek surette hakikatları aktaran, öğreten.. sorunlarına ortak olan.. ardında-kalanlar.. wo-man.. sadece man'ın.. yaşamı ve yaşam dalgalarının.. üzerinde uçmaktadır.. zaten.. ve.. kadın; cennettir.. hayattır.. zaten.. unutmuş olsa da.. unutturulmuş.. o'nun eli hep uzanmıştır da.. çekip-çıkarmak için cehenneminden.. erkeği.. erkeğin bi gözü kör.. tek gözle görmeye çalışıyorsa eğer.. ben ne yapayım? bi cahit külebi şiiri "senin dudakların pembe ellerin beyaz al tut ellerimi bebek tut biraz!." merhaba sahip:) ahlâk! o zaman ne demek sahip? ben rüyasında kendisini ihtiyar gören biri miyim? yoksa rüyasında kendisini genç gören bi ihtiyar mı? ne dersin sahip? aydınlatasın çekirgeni.. dökülsün paslarımız!? yo.. özür dilerim.. öyle bi şey yapacağımı.. aklınıza bile getirmeyin sahip.. aslında ve bi şekilde size katıldığımı ifade etmek istedim.. metropolis.. ya da sizin ifadeniz ile şehir.. bi anlamda mahşer yerini.. anımsatıyor bana.. o bakımdan "iyi bi şey mi?" dedim.. fakat.. mahşer yerinde bile olsak.. savrulmuş ta olsak.. birlikte olmak güzel.. güzel:)) göksel söylemiş.. bi versiyon rib ve cage: "anlatırken farkettim.. senle başlar biterim.. ben senden ibaretim.. aşkından esaretim.." kader: tabandan.. zirveye uzanan.. bi hatta.. parametrede.. ve kapsamında.. sonsuz kıvrımları.. belki türevleri.. barındıran.. ve her pli'de.. pli evinde.. sisteminde.. yaşam sürdüren.. bu arada kâinat-mevcudat arasında.. dengeyi kurabilen özel bi grubun- ki ferd olabilir- imtiyazlı sınıf oluşturarak.. bi üst boyut bilgilerine.. transfer olabilmesini imkân olarak.. sunan.. genel yapıdır.. resim.. bahsettiğim utopıa'yı işaret ediyor.. bi grafik olarak.. dediğin gibi.. çok sevgili sahip.. seninle birlikte olmak güzel.. hiç fiziksel olarak tanışmasak ta.. hem bunca yıl:)) seninle olmak güzeldi.. ve halâ.. teşekkür ederim sahip.. merhaba.. ne kadar uğraşırsan uğraş.. avutursan avut kendini.. bir gün büyüdüğünü fark edeceksin sahip.. afedersin.. sistemi kuran kurmuş.. elden ne gelir? bi avni hikayesi vardı bilirsin: kendisini ıslatan yağmura kızıyor ve.. üzerine doğru işiyordu.. ne kadar elim:(( onu ben nereden bileyim sahip.. sistem işte.. ve bilinç-dışına kaçtığımda.. melekler. olumsuzlaşıyorlar.. onların mı?.. yoksa mantığın suçu mu? ben bilemedim işte.. sen ne dersin? rüyalar.. hulyâlarla fazlaca mı haşr-neşr oldum? off.. beni esirge sahip:( olan benim! olanlar ise benim sorumluluğumda sahip.. bilincindeyim.. de.. bitenin.. uzaklığın yani.. ta'nın korkularındayım.. ora'lara yetmiyor gücüm.. uzakları rahatsız etmek istemem.. işte öylece acı'ya talibim sahip.. zorunluluktan.. "ben gecenden geçen bir beyaz geminin eskimis hüzün sesiyim düşün ki ben yolcumla eskiyorsam eger neyi anlatır sana rengim? sana gönderdigim dalgalarımın sesi hangi yanına vurur içinin? yaşam karşı durmaksa yaşanan yalanlara ben nasıl gecenden geçeyim? söyle, ben hangi rengimi seçeyim? söyle, ben hangi bekleyişin nedeniyim?" önceden söylenen sözleri.. hatırla sevgili.. renkler bellidir.. özne ile yüklem boyutunda! siyah yavaşça ve sımsıkı sarılır eğer olumluysa beyaza! ve hiç şüphe duyma emi? siyah hep dalgalanır adı sen olan yaşamda.. gel buraya da bi gör sahip.. ne nar ne de bağlı aşk var.. hiç bi şey bildiğin gibi değil.. ı ıh.. değil.. şu "D" nin ötesinde.. uygulama falan da yok diyorum.. şüphedesin.. sorun kimseciklerde değil sahip.. suç seni sevende:)) pek zor değil.. aş "K" yı.. bak ardında ne var? akl şaşar:)) ...
  12. ordan tanışıyos efladım.. en büyükü benim.. da başka yok.. emme sen.. dişi olduyundan kelli.. bana rakib olamassın.. belkim rakibe olabiliceksindir.. fekat ona da zaman ister.. imza; hem; ve hem: ..
  13. waw.. burası senin köydeki evin bahçasımı? harika imiş doğrusu.. ve sunum; herkes bi çayı uzatır.. uzatır işte.. ama o uzatışta.. hiç bi serinlik duyumsayamazsın.. bu bahçe.. bu masa.. bu sunum.. adın gibi ıp-ışıklı.. adın gibi serin.. sn. adminimi de çağıralım.. omaç mı? çook teşekkür ederim simin-simin..
  14. .. AŞK İLE SEVGİ AYETLERİ: MUHABBET VE MEVEDDED; HUBB VE VEDD.. ihbab: hubb: 2/165: Ve minen nâsi men yettehızu min dûnillâhi endâden yuhıbbûnehum ke hubb illâh, vellezîne âmenû eşeddu hubb en lillâh, İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler. Mü’minlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. *************************** hubb: 76/8: Ve yut’imûnet taâme alâ hubb ihî miskînen ve yetîmen ve esîrâ. Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. *************************** hubb: 2/216: Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrahû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tu hıbbû şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. **************************** istihbab: 16/107 Zâlike bi ennehu mustehebb ûl hayâted dunyâ alel âhıreti Bu, onların dünya hayatını sevip ahirete tercih etmelerinden **************************** muhabbet: 20/39 ve elkaytu aleyke mehabbet en minnî ve li tusnea alâ aynî. Sana da sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım. **************************** tahbib: 49/7 ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka ve Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; **************************** ehabb: 12/8 İz kâlû le yûsufu ve ehûhu ehabbu ilâ ebînâ minnâ ve nahnu usbeh Kardeşleri dediler ki: "Biz güçlü bir topluluk olduğumuz hâlde, Yûsuf ve kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. **************************** ehabb: 5/18 Ve kâletil yahûdu ven nasârâ nahnu ebnâullâhi ve ehıbbâuh Yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız" dediler. **************************** tevalli: 58/14 E lem tere ilellezîne tevellev kavmen gadıballâh Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? ***************************** mevaddet: 58/27 Lâ tecidu kavmen yû’munûne billâhi vel yevmil âhîri yu vâdd ûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîretehum Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. **************************** mevedded: 29/25 Ve kâle innemettehaztum min dûnillâhi evsânen meveddete beynikum fîl hayâtid dunyâ, summe yevmel kıyâmeti yekfuru ba’dukum bi ba’dın ve yel’anu ba’dukum ba’dan ve me’vâkumun nâru ve mâ lekum min nâsırîn (İbrahim) Onlara dedi ki: "Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi/çıkar uğruna Allah’ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkâr edip tanımayacak; kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır." ***************************** vedd: 85/14 Ve huvel gafûrul vedûd O, çok bağışlayandır, çok sevendir. ***************************** vedd: 71/23 Ve kâlû lâ tezerunne âlihetekum ve lâ tezerrunne vedden ve lâ suvâan ve lâ yegûse ve yeûka ve nesrâ. (Nuh'a isyan edenler) Şöyle dediler: "Sakın ilâhlarınızı bırakmayın. Hele hele Vedd'i, Süvâa'ı, Yeğûs'u, Ye’ûk'u ve Nesr'i hiç bırakmayın." **************************** vudd: 2/96 Ve le tecidennehum ahrasan nâsi alâ hayâtin, ve minellezîne eşrakû ye veddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh Andolsun, sen onların, yaşamaya, bütün insanlardan; hatta Allah’a ortak koşanlardan bile daha düşkün olduklarını görürsün. **************************** vadud: 11/90 inne rabbî rahîmun vedûd Şüphesiz Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir. vadud: 85/14 Ve huvel gafûrul vedûd O, çok bağışlayandır, çok sevendir. **************************** heva: 2/87 e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, size herhangi bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikçe, kibirlendiniz.. ..
  15. simin-simin.. efsane da olsa.. barkotun bu güzel kızım.. ve simin ile her bişey.. bi sunum ile başlar.. walla dikkatli olsunlar.. beni hiç ırgalamaz.. gönlerini göster onlara.. tamam.. şimdi konumuz;
  16. o güzel kalbine.. diline.. kalemine sağlık usta.. tebrik olsun..
  17. çirkinnn..
  18. senin kurgun cân kurgusu.. gönül kurgusu.. aynı sözün.. bi de halk kurgusu var.. bileceksin; "ehl-i keyfe keyif verir kahvenin kaynaması, eşşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması" bi tebessüm vesilesi olsun istedim. affola..
  19. .. dönüşüceem.. dönüşüyorumm.. dönüştüüümm.. olucayı buydu.. hayırlı-uyurlu olsun efendiim.. usman oldum.. tüm forum sakinlerime duyururum.. bu gece.. iftardan sona bütün kave.. çay.. pasta.. kek.. dondurmalar benden.. ikonunuz mütüş hi-man olan bendenis usman çavuştan.. yeyinis.. içinis.. hamiş: tikat edinis.. çevrede bi prenses adora olubilicektir.. korununus reca ederim.. bana pek güvenmeyin.. dime di dimeyin.. ..
  20. .. hoşgeldin.. katıldın.. paylaştın.. teşekkürler simin-simin.. rabbim seni korusun.. ..
  21. gene de sakınımlı olmak gerekir diyorum.. Sn. Admin'im.. anlatayım dilim döndükçe de.. duyurulmamış olmasın.. balkan efsanelerinde çok çok yıllar önce çılgınca sunumlar yapabilen clairvoyant-spiritual bir kahin kadının yaşadığından bahs edilir.. hem geçmişten haberler alır.. hem geçmişten haberler verirdi.. bazılarına göre insanların aklından geçenleri okur; dolunay gecelerinde rüyalarına girerek zihinlerini karıştırırmış.. ve bi söylentiye göre de; büründüğü pelerin sebebiyle aslında görünmezmiş ama.. pırıl-pırıl bi ışık yaydığını görenler varmış.. işte bu yarı-kaçık kâhin kadının mübarek de bi ismi varmış: simin.. ay gibi nurlu.. ay gibi beyaz.. ay gibi serin ışınımlar yayan ve insanları hayaller dünyasına çeken anlamına.. demek ki gündüzleri de geliyormuş; bazen.. ..
  22. Ey Ay parçası sevgili! Gönlümün gönüller aydınlatan ışığı sensin. Çok dostlar var ama, asıl gönül yakan güzel sensin. Cihan halkı nevruz ve bayram törenleri ile sevinç içinde. Bu gün benim bayramım da, nevruzum da sensin. Rubaî Mevlânâ ..
  23. İNTERLOCK şurada bir blog başlığı gönderdi: İNTERLOCK's Blog
    http://youtu.be/jYF5SFhtS1E öyle bigeceydi işte mendirekte salıncaklar saçma gelmişti ama yanımda sen vardın sevgili ay bile yeşil mavi titreşirken unutup da rengini ellerin ay olmuşken avuçlarımda hiç nedensiz yıkıldı birden mendirek ve sıçrayarak salıncak gönlüme kuruluverdi öyle bigeceydi işte sevgili ay mendirek salıncak bide salınan hayallerim ..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.