İnsanlarda içgüdünün, yanlış hatırlamıyorsam 5-6 yaşlarına kadar var olduğunun söylendiğini hatırlıyorum (Freud idi sanırım).
Yok, kelime anlamları açısından değil, konuyla ilgili olarak insanlarda neden içgüdü değil de dürtünün olduğunu söylediniz demek istemiştim.
Oysa, bir çok bilimsel çalışma var "insan içgüdüsü" (human instinct) üzerine. Hatta elimde GEO dergisinin verdiği "insan içgüdüsü" (BBC yayınlarından) diye bir CD serisi var ve geçen gün izlemeye karar vermiştim. Ancak fırsatım olmadı ve konu üstüne geldi
Bu iki alıntı bana aynı şeyi söylüyor gibi geliyor. Öyle ise, insanda doğuştan gelen içgüdüsel davranışlar zamanla kendini öğrenmeyle elde edilen bilgiye bırakıyor.
öyleyse,
gibi bir yargı, geçerliliğini pek de korumuyor. Tabii, içgüdüsel bilgiyi, "bilgi"den sayarsak...
Yanlış hatırlamıyorsam bilimsel bir yazıyı Türkçeye çevirip forumda tartışmaya açmıştım. Yazının içeriği "bilinç" ile ilgiliydi (yanlış hatırlamıyorsam). Yazıda, tek hücreli hayvanların davranışı bile "bilinç" ile açıklanıyordu. Daha karmaşık hale gelen varlıklarda bilinç de karmaşıklaşmakta. örneğin köpeğin (şartlı da olsa) öğrenmesi. Zeki ev köpeği besleyenler bilir. Benim köpeğim de çoğu zaman beni hayrete düşüren zeka örnekleri sergilemekte. Onu izlediğim zaman davranışlarının şartlı değil resmen "öğrenme" ile şekillendiğini düşünüp dururum bazen. Tabii bunu çok ilkel olarak kabul etmek lazım...
Her neyse, bu durumda, içgüdüyü bence doğuştan gelen ve genlerimizde kodlanmış bilgi olarak kabul etmek gerekir diye düşünüyorum.