Radya

şimdi yandın sen aaaa zeynep bitane ya bakacaksan bak,naz yapma işte

Fal da isterim amaaa

Senin için bunu da indirdim,bakalım sevecekmisin http://www.imeem.com/people/ACk5Ui0/music/i5jf47H1/para_6/

Tabağı ve tüm haritayı alabilirsin godziiii

Artık o dilimi yeseydinnn,lokman arkandan ağlıcak

Yahu ben çökeleğe razıyım,zaten rejim yapıyorum,çökelekten fazlası yasak bana cimri şey

Öğle saati geçt mi?Geç kalmadım dimi

13 AĞUSTOS 1899- Yönetmen Alfred Hitchcock doğdu. 1910- Modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale, İngiltere'de öldü. 1922- Büyük Taarruz öncesinde, Fevzi Paşa ve karargahı, gizlice cepheye gitti. 14 Ağustosta da birliklerin güneye ve cepheye doğru kaydırılmasına sessizce başlandı. 1923- Mustafa Kemal, yeniden Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildi. 1950- Darülbedayi'nin en eski kadın oyuncularından, Ermeni asıllı Türk tiyatro sanatçısı, kantocu Kınar (Sıvacıyan) Hanım, İstanbul'da öldü. 1961- Doğu Almanya yönetimi, Batı'ya kaçışları önlemek için, Berlin sınırını dikenli tellerle kapattı. 20 Ağustosta bu tellerin yerine, daha sonra ''Utanç Duvarı'' denilecek beton duvar örülmeye başlandı. 1966- Çin'de Mao ''Kültür Devrimi''ni ilan etti. 1993- Eski Cumhuriyet Senatosu başkanlarından Tekin Arıburun öldü. 1999- Uluslararası tahkim yolunu açan Anayasa değişikliği kabul edildi. 2003- Sinemanın karakter oyuncusu Kazım Kartal 67 yaşında İstanbul'da öldü. 2006- İstanbul Kumkapı'da bir internet kafe önündeki çöp bidonunda meydana gelen patlamada biri ağır beş kişi yaralandı. Patlamaya, bırakılan bombanın neden olduğu belirlendi. 2006- Antalya'nın Alanya ilçesinde, terör örgütü mensubu üç kişi, 1,5 kilogram patlayıcıyla ele geçirildi. Yakalananlardan birinin Kuşadası'nda bir başkomiserin ölümüne neden olan ''bombayı koyan kadın terörist olduğu'' bildirildi. 2007- Dünyanın en yaşlı insanı olarak bilinen 114 yaşındaki (4 Ocak 1893 doğumlu) Japon Yone Minagava ''yaşlılıktan'' öldü.

Yarısını bana bırak

I düşen bir yaprağa bağladım hayatımı olsun artık diyorum ne olacaksa paralı bir asker miyim neyim ekleyip duruyorum sabahları akşamlara ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim nasıl bir dostluk ki bu, hem kadim hem de mayhoş elma tadında. sorma, elim kırılsın bir daha dokunursam güneşe. II kendimi de koysam ayağımın altına yine de yetişemiyorum ey aşk, omzunun hizasına. çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu ve ayağını kaldırıyor dünya, konuşurken benimle. budanan oğullar gibiyim sessiz ve narin nereye konsam geri sayım başlıyor kurcalıyor beni bir çırağın elleri ah, unufak olsam ve desem ki ağzın tat görmesin hayat kandırdın beni. sorma, üstü açık araba dünya dediğin. III kılpayı kaçırılmış bir şeyin bıraktığı ardında neyse oyum ben. yaralı serçe, benim için dua et: gök bir kayalık gibi şimdi üstümde dr şükrü öncüoğlu’ndan üç ayda bir reçete. sorma, yangın sönseydi suyla denizler her akşam böyle yanmazdı. IV acıyan bir şeyim ben buradan çok uzaklarda, ve koskocaman bir hansın sen uğraşma bu çocukla çünkü nasıl bir şey biliyorum itin taştan korkması bir yastık arıyorum kuş seslerinden mühim değil sonrası. sorma, siliniyor her şey, hatta uçurtma takılıp kalıyor göğe. V yakar top oynayan melekler gördüm güneşle ve büyük çiftçiler, dağları biçen yolundaydı her şey ben bile yolundaydım ama kıyıya vardığımda kendimi unuttuğumu anladım karşı kıyıda. sorma, kaldım altında devirince kitabı. VI şiirler söyledim belki duyarsın diye çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin sana seslendim durdum bu küçük odadan acımı duy, sensin pusulam benim ki dünya silinmiş bir harita gibi yabancı bana. sorma usulca uzandığında bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran. İbrahim Tenekeci

Dün seni bu yüzden göremedim bennn,şimdi anlıyorum

şikayetçi değilsin yani pideden öle miiiii Burada bana, niye doğru düzgün yemek yok deyip surat sallayanlar var da Ay dur ayran unutmuşum

Ruaaa Bugün çocukları havuza götürdüm,bir de bir saat spinning yaptım. Şu an evde emekleyerek gezinmekteyim Bizim evin yemek durumu aynen şu Eh misafir umduğunu değil bulduğunu yer dimi

Geç oldu biraz ama

12 AĞUSTOS 1851- İlk düz dikiş makinesini 1850'de Boston'da imal eden Isaac Singer, buluşunun patentini aldı. 1877- Thomas Alva Edison, ''Edisonphon'' adını verdiği ilkel gramofonu geliştirdi. 1908- Ford marka ilk otomobil üretildi. 1910- İstanbul Moda'da ilk tenis kortu açıldı. 1930- Eski başbakanlardan Paris Büyükelçisi Ali Fethi (Okyar) Bey, ''Serbest Cumhuriyet Fıkrası''nı kurdu. 1953- Sovyetler Birliği ilk hidrojen bombasını gizlice denedi. 1955- Çağdaş Alman edebiyatının önde gelen isimlerinden yazar Thomas Mann öldü. 1960- İlk Amerikan haberleşme uydusu ''Echo One'', Cape Canaveral'dan fırlatıldı. 1964- ''007 James Bond''un yaratıcısı, yazar Ian Fleming öldü. 1977- Araştırmacı yazar Kerim Sadi 77 yaşında öldü. 1996- Başbakan Necmettin Erbakan'ın İran gezisi sırasında, Türkiye ile İran arasında yaklaşık 2 katrilyonluk doğalgaz anlaşması imzalandı. Türkiye 23 yıllık dönem içinde İran'dan 23 milyar dolarlık doğal gaz ithal edecek. 1998- DİE, 30 Kasım 1997'de yapılan genel nüfus sayımının sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye'nin nüfusu: 62 milyon 870 bin 30. 1999- Şair Can Yücel, İzmir'de yaşama veda etti. 1999- ''Yılkı Atı'' romanının yazarı, şair, ressam ve gazeteci Abbas Sayar öldü. 2000- Rus Kursk denizaltısı, Barents Denizi'nde 112 mürettebatıyla battı. 2000- Tiyatro ve sinema sanatçısı Güzin Özipek öldü. 2001- Kanada'daki 8. Dünya Atletizm Şampiyonası'nda Türk atleti Süreyya Ayhan, bayanlar 1500 metrede 8. oldu ve şampiyona tarihinde finale yükselen ilk Türk sporcu unvanını aldı. 2007- Siirt'in Eruh ilçesinde, teröristlerce yola döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 11 asker ile iki sivil yaralandı.

Kadın memurlara süt izni geliyor Doğumdan sonra 4 ay süreyle günde 3 saat süt izni öngören yasa tasarısı komisyonda kabul edildi Kadın memurların doğumdan sonraki 4 ay süreyle günde 3 saat, sonraki altı ay ise 1.5 saat süt izni kullanmasını öngören tasarı, TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu'nda kabul edildi. Tasarıya göre, kadın memura, doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilecek. Çoğul gebelik halinde, doğum öncesi 8 haftalık aylıklı izin süresine 2 hafta eklenecek. Ancak sağlık durumunun uygun olduğunu doktor raporuyla belgeleyen kadın memur, isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar iş yerinde çalışabilecek. Bu durumdaki kadın memurun isteği halinde, doğum öncesinde çalıştığı süreler ve doğumun 3 haftalık izin süresi içinde gerçekleşmesi halinde kullanılmayan süreler doğum sonrası aylıklı izin süresine eklenecek. Aylıklı doğum izin sürelerinden sonra kadın memurlara çocuklarını emzirmeleri için 4 ay süre ile günde 3 saat, daha sonraki 6 ayda ise günde 1.5 saat süt izni verilecek. Süt izninin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanacağı kadın çalışanın tercihine bırakılacak. Doğum sonrası kadın memurlara verilen 8 haftalık izin hakkından, en fazla 2 yaşında bir çocuğu evlat edinmek amacıyla geçici bakım sözleşmesi yapan kadın memur ile aynı koşullarla münferit olarak geçici bakım sözleşmesi yapan erkek memur da sözleşme tarihinden itibaren yararlanacak. Kadın memurlara, hamileliklerinin 24. haftasından itibaren ve doğumdan sonra 6 ay süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek. Doğum yapan kadın memura verilen aylıklı izin sürelerinin bitiminden sonra çocuğun bakımı için kadın memura veya devlet memuru olan eşine istekleri üzerine her biri için ayrı ayrı olmak üzere 6 aya kadar aylıksız izin verilecek.

Teşekkür ederim bursercan ben de seni seviyorum ablacım.. Sıcakkanlığın,duyarlılığın ve nezaketinle daha ilk günden kanım ısındı sana

Töbe bi daha spor yapmıcam

Yanlız adres isteyecekler bence bir kere daha düşünsün.Baksanıza kız ne kadar hin bakmış

Bir ignliiz üvnisertsiniede ypalıan arşaıtramya gröe, keleimleirn hrfalreiinn hnagi srıdaa yzalıdkılraı ömneli dğeliimş. Öenlmi oaln brinci ve snonucnu hrfain yrenide omlsaımyış. Ardakai hfraliren srısaı krıaışk osla da ouknyuorumş. Çnükü kleimlrei hraf hraf dğeil bir btüün oalark oykuorumuşz. Bıakn nsıal da düügzn oudkuunz, iignlç dieğl mi?

Sizce şu yukarıda ki afacan napıyor? UYUYOR MU??? HAYIRRRRRR Bizim evde yazın sonuna yaklaştıkça bir gerginliktir başladı...Okul açılacak ya! Bazen kendi kendime düşünüyorum acaba bu oğlan aşçımı olacak diye.Çünkü Alp'in en keyif aldığı şey ben yemek yaparken beni izlemek. Ben ocağın başına geçtiğim an,bangonun üstünde yerini alıyor.Tencerede ki yemeği karıştırmak istiyor,yumurtaları o kırsın istiyor,kek çırparken mikseri tutmak istiyor.Bir keresinde kendi başına makarna bile yaptı,o da başlıbaşına bir macera Böyle yemek hazırlarken çok hoş sohbetlerde yapıyoruz biz. Geçenlerde köfte yoğuruyorum.Daha doğrusu yoğuruyoruz!Çünkü ikide bir o da elini daldırıyor! -"Sen elini sokma oğlummm durrrr" diye didişirken; -"Anne sana bişey söyliyicem" dedi birden! -"Ben hiç tatil bitsin istemiyovum"! -"Ama Alp'cim okulda arkadaşların varrrr,öğretmenin varrr,bütün gün oyun oynuyorsun ne güzel"... -"Olsun ben orda seni özlüyovummm"! -"aaaaaaaaaa bütün sorun bu mu yani"? -"Bak şimdi ben sana bişey öğreticem". -"Kapa şimdi gözlerini"! -"hııııııı" ! -"Dur oğlummm öle sımsıkı değil,uyuyor gibiiiiiiiii"! -"Tamam,ama hiç bişey gövemiyovummmm"! -"Hahahahaha" -"Bekle bak şimdi, gözünün önünden bir kelebek geçicek"! -"Geçtimii"? -"yooooooo hala kavanlıkkk"? -"Hiç açma gözünü.Şu anda nerde olmak isterdin"? -"Deizdeeee"! -"Tamammm, hadi denizi getir gözlerinin önüne öyleyse"... -"EVETTTT ŞİMDİ OLDU"!!! -"Hah! koş şimdi denize doğru,sok ayaklarını,hatta sahilden bir taş alıp at"! -"Ama anneeee,girmiyim demi,kolluklavım yok çünkü"!!! - -"Alpcimmm, hadi şimdi beni görmeye çalış, gözlerin kapalıyken". -"EVETTT SENİ GÖVEBİLİYOVUM ANNE"!!! -"Tamamm, şimdi oldu,işte bu şekilde artık beni okuldayken de görebilirsin.Ben sen okuldayken hep böyle yapıyorum". İşteeeee; bu şekilde benim afacanım uzakları yakın etmeyi öğrendi... Ama dilerim, hayatı boyunca, sevdiği şeyler hep uzanıp tutabileceği,görebileceği mesafede olur da bu oyunu oynayarak özlemini dindirmek zorunda kalmaz. Eeeeeee! benim daha uykum gelmedi! Şu fon da çalan carmen yüzünden gözlerimi kapatasım geliyor.Canım tabi ki uyumak için değil! Evetttt kapıyorum gözlerimi... Deniz kenarındayım...Burnuma mis gibi deniz kokusu doluyor. Kumsalda kocaman bir ateş yanıyor...Denizin üzerinde ateşin kızıllığıyla yakamozlar dansediyor. Oturmuşum,bir kağıda birşeyler yazıyorum.O da nesiiiii??? Bir hışırtı duyuyorum.Korkudan kalbim boğazım da atıyor! Bana doğru gelen şeyi seçemiyorum önce? Yaklaşıyor, yaklaşıyorrrrrr Aman ALLAHIM BU BİR KEDİ!!! BANA GÜLÜMSEYEN BİR KEDİ...Bende ona gülümsüyorum ve yazdığım kağıdı uzatıyorum. Kağıdı patisine tutuşturuyorum ve dönüp uzaklaşıyor.Ben ölece arkasından bakakalıyorum! -------------------------------------------------------------------- Hımmmmm sizi duyar gibiyim Kağıtta ne mi yazıyordu??? BİR DAHA Kİ YAZIYA...Uykum geldi dee