Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

dünyahepimizin

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

dünyahepimizin tarafından postalanan herşey

  1. Olay zaten, Tuncay Özkan'in ne kadar güvenilirligi. Sizin syöledikleriniz malesef Tuncay Özkan agziyla söylnenenler. Parti sitesinde ben kendim gördüm, milyonlarca cumhuriyet mitinglerine katilanlari partisinin düzenledigi mitingmis gibi. Girip kendinizde görebilirsiniz. Madem aklinda parti kurmak yoktu ve belkide CHP'ye girecektide, neden girmedi. Param yok diyende kendisiydi mitinglere o kadar maddi yardim ettim diyende kendisi. Cok celiskili söylemler. Tuncay Özkan bana hicte inandirici gelmiyor. Ileride dahada detayli ögreniriz umarim Tuncay Özkan gercek emellerini. **********
  2. Türkiye'de sadece bu kadarmi sehir kaldi? Yoksa Türkiye bölündü de haberimizmi yok? Benim sehir de oralarda gözükmedigine göre demekki ben artik Türkiyeli degilim. Ama hangi ülkeye aitki benim sehir Corum?
  3. Umarim Tuncay Özkan kendi partisini ileride kanalini sattigigi Fehtullahcilara satmaz. Sahi yerel secimlere katiliyormu YP? Diger taraftan iceride parti konusunda sn Perincek'ten önemli önerielr alirda aynen Isci Partisi gibi Türkiye'nin en güclü partisi olur. Birde anlamadigim sn Tuncay Özkan'in neden yeni parti kurdugu. Varya Perincek'in güclü Isci Partisi. Beraberce daha da güclü olurlardi. En azindan IP gelecek secimlerde ilk defa 1% i biraz asan bir oy alabilirdi.
  4. Bazi konularda beni gercekten de yaniltsanda genede ani defterine selamlarimi ve basarilarini yazayim dedim. Ileride aynifrekanslarda görüsmek umuduyla.
  5. hepimiz hatirlariz, bir dönemler ülkenin her kösesinde seriata karsi cumhuriyet mitingleri yapildi ve bu mitinglerin en önde gelenlerinden biriside Tuncay Özkan'di. Mitinge katilan insanlarin tek amaci ülkedeki seriat tehliksine karsi buradayiz demek istemeleriydi. Yani her görüsten insanlar katilmisti. Oysa Tuncay Özkan'in kurmus oldugu partinin sitesinde "YP, Yeni Parti", bu mitinge katilan kalabaligi sanki partinin mitingine katilmislar gibi Tuncay Özkan ile beraber gösteriyorlar. Demekki Tuncay özkan ve yandaslarinin gercek amaclari ülkedeki tehlikeye karsi insanlari duyarli yapmak degilde, sadece kuracaklari partinin temellerini atmakmis ve bunuda dürüstlük adina yaptilar. ******
  6. Neyi anlatmaya calisiyorsunuz? Biz basliga göre cevap verdik, simdi cuma namazi ile ne alakasi var? Diger taraftan kendinizde yorumunuzda itiraf ediyorsunuzki CHP'nin ne gecmiste ne de günümüzde herhangi bir gücü yok. Bu demektirki CHP 90 yillik gecmisinde insanlara ak ile karayi anlatamamais.
  7. Bir gazetede okuyucu yorumlarini okurken gözüme takilan ve icerigine benimde katildigim bir yorumu burada sizinle paylasmak istedim. Sizin düsünceleriniz ne caba bu konuda? "Bunu bilir bunu soylerim: TURKIYEDE KEMALIZMIN EN BUYUK KARSITI CHP giller! :...kemalizmi bir peygambere kendilerinide o peygamberin varisleri ilan ettiler hersey bizim,herseyi biz idare ederiz, biz söyleriz, biz yeriz,.....Mustafa Kemalin modernlik anlayisi sekilcilestirildi, kuru ulusalcilik dayatildi, farklilklar önemsenmedi , gelistirilmedi tersine toplumculugun DNAsiyla oynanarak asimilasyona yöneldiler, hayali korkular yasattilar,...Kemalizmin asil özü olan cagdas modernlik ve dolayisiyla özgür toplum anlayisi bile bile es gecirttirildi,... TÜRK MILIYETCILIGININ EN BÜYÜK KARSITI MHP giller! : TÜrklÜgü sosyal toplumculuktan izole ederek sosyal toplum boyutunu es gecti, dahasi herkesi düsman gördü dolayisiyla bu zamanin ittifak ve birlik olgusunu tegetledi...örnegin ülkedeki farkliliklari yok sayma yerine genis perspektifi kullanip tam tersine sinerji yaratabilirdi,....örnegin Kürt'lerle dogru temelde isbirligi büyük bir cografyada hatta Orta Asyaya kadar bir siyasi ve ekonomik bir güc olabilirken...duygusalliga düstüler ve Türk halkini genis ufuk yerine sabit dusuncelere ve mazosist duygulara teslim etttiler.....) DININ EN BÜYÜK KARSITI AKP giller ( din sosyolojik bir olgu olarak büyük curumelein oldugu zamanlarda, adaletin saglanmasinda yani topluma ahlaki prensiplerin uygulanmasini saglar. Fakat zamanla IKTIDAR SAHIPLERI toplumu daha fazla kontrol altina almak icin, hatta insanlara A dan Z ye kurallar dayatilarak dinin kendisi cürütülür. Simdi sen kalk bütün bu sosyal adaletsilikler karsisinda, dini lal edersen, iktidarin borazani edersen bir süre sonra cürütürsün o dini, totaliterlestirirsin. Halbuki din ilahi felsefenin Toplum sorunlarindaki AHLAK TERAZISININ SUZMAZ SAHIBI OLMALI, IKTIDARLARIN KUTSAYANI DEGIL! Yoksa firavun dinine cevirirsin!....) TOPLUMDA SÖMÜRÜLERE KARSI DURMAZSANIZ, FARKLILIKLARI GELISTIRMEZSENIZ, ÖZGÜRLÜK HAYAL OLUR!, VE TABIKI CÜRÜRSÜNÜZ, CÜRÜTÜRSÜNÜZ: TABI EGER UMURUNUZDA ISE!"
  8. Ressam herhalde Sivas katliami kimin döneminde yapildigini bilmiyor. Ben hatirlatayim ona. Sivas katliami döneminde dönemin basbakan yardimcisi sn Inönüydü ve o bile ya güvenlik güclerine sözünü gecirip olaya müdahale etmesini ve dolayisiyla katlimin engellenmesini beceremedi veya engel olmak istemedi. Kimse beni yanlis anlamaya calismasin, ben burada AKP'yi falan desteklemiyorum. Ama ben CHP'i katliamlari engelleyebilecek bir siyasi akim ve parti olarak görmüyorum, cünki gecmisteki tüm katliamlar tesadüfe bakin devamli CHP'in iktidar oldugu döneme rasliyor. Ve bakiyoruz 1993 de katliam oluyor, ama AKP ne zaman iktidara geliyor? AKP iktidari öncesinde CHP katillerden haesap sormak icin neler yaptiki? Oranin bir kebap salonu olmasini bile engelleyemedi. CHP'ye güvenen gecmiste genelde ezildi, yakildi, iskenceden gecirildi. Gelecekte neden gecmisinden farkli bir tutum izlesin CHP biri bana anlatsin lütfen.
  9. Madem öyle diyorsak neden Ergenekon tutuklulari icin pesinen sucsuz diyebiliyoruz? Yok efendim onlarin tümü Atatürkcüymüs ve aralarina bir kac tane mafya babasi alarak konuyu carpitiyoruz diyoruz? Bayagi celiskilerle doluyuz. Ergenekon savcilari simdiden bazilarimiz tarafindan cumhuriyet karsiti ilan edildi. Böylemi bizler gercekten de hem Ergenekon cetesine hemde Deniz Feneri sahtekarligina ayni uzaklikta karsi cikacagiz? Diger taraftan "biz" dedikleriniz kimler? Ben burada cogu arkadasin Ergenekon tutuklularini daha bastan beri kesin sucsuz ilan ettiklerine sahitim ve bunu gene buradaki yorumlarla kanitlayabilirim. "Suçu: Hükümeti beğenmemek, eleştirmek Eylem: Sivil toplum hareketlerinde yer almak Suçlama: Terör örgütü kurmak İşlem: Suçlama kesinleşmeden at içeri, beklesin Ne zaman kadar? : Allah bilir bir de güdümlü savcı" Bu alinti sizin son yorumunuzdan ve bu yorumdan anlasilan sizinde Ergenekon tutukluularini simdiden masum görmeniz. Kimsenin Atatürk'ü veya baskasiní arkasina alarak hukuk disi eylemler yapmaya hakki yok. Nasilki iktidar bile koltugunu arkasina alarak Deniz Feneri gibi soyguna sahip cikmaya hakki yoksa, ben Atatürkcüyüm diyerekte digerlerinin insanlari katletmesine, yakmasina, cuntacilik yapmasina hakki yok.
  10. Gercekten hukuku savunuyorsak ne Ergenekonculari ne de Deniz Fenerini savunmamamiz gerekli. Birini digerine tercih edemeyiz. Bazilarimiz Ergenekoncularin sucsuzluguna ne kadar eminse digerlerinin de malesef Deniz Fenerinin onlar kadar sucsuz olduguna inandiklarina emin. Bu anlamda yazik bu ülkeye derim. Gerisi bos laf.
  11. Ben bu partilerin samimiyetlerine inanmiyorum. MHP daha düne kadar 1 mayis ve Nevruz kutlamasi yapanlari tasliyorlardi. CHP desen bir cikmazin icerisinde, ne zaman ne diyecegini bocalayan bir parti. Türkiye'deki düzen partileri ne 1 Mayis'a nede Newruz'a tahammül edecek kadar ergin degiller. Gecmisteki becerisizliklerinin üzerini kapatmak amacli ve secim yatirimi olarak söylenen laflardan ibaret degil. Secim sonrasi söylediklerini unutup rafa kaldiracaklarindan adim gibi eminim. Ilerideki secimlerde tekrar duyacagimizda asikar bir durum.
  12. Hangi hukukun üstünlügünü AKP'ye yedirmeyeceksiniz sayin Öymen? BOTAS kuyularinin acilmasini engelleyen hukuktanmi bahsediyorsunuz hukukun üstünlügü diyerek? Yargisiz infazlari yapan devleti koruyan hukuktanmi bahsediyorsunuz hukukun üstünlügü olarak? AKP ile söz dalasi yapana kadar ülkenin gercek sorunu olan hukukun islememezligini lestirip düzeltmeye calissaniz daha iyi olacak, ülkenin insanlarini kucaklayip beraberce güzel günler yaratmak icin cabalasak daha iyi olacak. Hukukun üstünlügünü yedirtmem diyen bir siyasi parti asla derin devletin avukatligina soyunmaz. Ben sn Öymen'in sözlerini ciddiye alamayacagim, cünki partisinin gösterdigi cizgi malesef hukukun üstünlügünü kabul eden bir cizgi degil.
  13. dünyahepimizin şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Ölen isciler umurumuzda degilki. Bizim onlarin sorunlarindan daha önemli czülecek sorunlarimiz var, mesela derindevletin yani Ergenekon cete mensuplarini nasil kurtaririz sorusuna cevap bulmamiz gerekli. Hükümetin isci sinifinin yaninda olmadigini ve dolayisiyla onlardan bir girisim beklememizde abest olur. Ama sözde sosyal demokrat ve Atatütkcü, iscilerin ve ezilenlerin yaninda oldugunu iddaa eden partilerin tutumuna bakiyoruz hükümetinkinden fazla farkli degil. Onlar da Ergenekoncularin avukatligini yapiyorlar, iscileri avukatligini yapacaklarina. Insanlarimiza baksan gene ayni, herkes kendi cikari dogrultusunda birilerinin pesinde gitmeye calisiyorlar ve dün karsi geldiklerine bugün hayir yapilan her sey dogrudur diyebiliyorlar. Anlayacagin sn dostum, Biz su an derindevleti, ceteleri, katilleri, mafyayi halka nasil iyi gösteririz onun cözüm yollarini ariyoruz. Biz su an seriati nasil ülke rejimi haline getirirz onun hesaplarini yapiyoruz. Biz su an BOTAS kuyularini nasil actirmayiz onun hesabini yapiyoruz. Siz de kalkmissiniz bize Tuzla da ölen isciden haberimiz varmi diye soruyorsunuz.
  14. Sn Yayamaz kayimca, o kadar güzel bir 12 Eylül tahlili yapmissinizki gercektende eklenecek bir nokta bulamadim. Benim diyecegim sadece 12 Eylül ve onun basi Evren bizlere öyle bir nesil yetistirdiki onun acisini hala cekiyoruz ve aslinda bu yeni nesillerin durumu 12 Eylülü yasayanlarinkinden dahada vahim. Cünki bu yeni nesil öyle bir nesilki tam Evren'in ve onun cete mensuplarinin istedigi sekilde egitilen ve devlet erkanina asla karsi gelmeyen, onlar ne derse dogru kabul eden birer birey olarak bizlere sunuldu. Dolayisiyla bunlarin davranislarini 90 yillarda operasyonlarda sorgusuz sualsiz kursunlananlari alkislayan bir topluluk olarak karsimizda gördük, kendi insanlarini gene kendi düsmanlarina ihbar edenler olarak yasadik, daha sonra Susurluk cete mensuplari icin hic ayrim yapmadan "vatan sizinle Gurur duyuyor" karsilamalariyla yasadik ve en son günümüzde derin devletin bir gelismesi olan Ergenekon icin, bunlar Atatürkcü, yurtsever ve asla yanlis yapmazlar diye karsi duran bir topluluk olarak yasiyoruz. Gene 12 eylül bizlere öyle bir nesil biraktiki, inkarcilikta ve anti-tolerans konusunda sinirlarini asan bir davranis gösteren ve kendilerini dev aynasinda gören insan kalabaligi olarak hayatimizin icine girdiler. Sadece etrafiniza bakarsaniz göreceksiniz, hakkini arayan herkes ya bölücü ya Türkiye düsmani olarak fisleniyorlar. Irkcilik ve sövenislik artik Atatürkcülük ve yurtseverlik olarak karsimiza cikti. 12 Eylül Evren cetesinin bizlere mirasi bu.
  15. Sn Cyrano, tabiiki söyledigíniz gibi sadece gazeteciler degil bir cok farkli mesleklerden insanlarda faili mechul, daha dogrusu faili belli ama inadina saklaniyor, sekilde öldürülmüslerdir. Ama bizlerin burada tabiiki vatandaslar olarak sadece kimlerin faili mechule kurban gittigini dogru tesbit yapmamiz degil bu faili mechulleri kimin yaptigi, yaptirdigi ve neden devlet tarafindan yillardan beri korundugu tesbitini yapmamizda cok önemli. Evet kim ve kimler tarafindan faili mechuller yaptiriliyor ve nedeni nedir? Bu faili mechullerin sorumlularini devlet ve devletin diger organlari koruyormu? Koruyorsa sebebi nedir? Ve bizler neden katilleri koruyan devletimizin üzerine gitmiyoruz? Olayin en vahim tarafi bir cok faili mechule kurban gidenler arasinda devlete ve cumhuriyete bagli degerli insanlarimizda var. Yani bana göre faili mechullerin sorumlulari sistematik olarak bir amac dogrultusunda ülkeye hayatta zarar vermeyecek insanlari bile kendi emelleri icin kurban yapiyorlar.
  16. Sosyal demokratim, Atatürkcüyüm ve devrimciyim diyen CHP ve benzer partiler ERGENEKON'UN avukati olacaklarina BOTAS kuyularini actirmayan zihniyetin pesine düssünler ve her zaman gercekten de mazlumun yaninda ve adaletsizlige, iskenceye ve insanhaklari ihlalerine karsi olduklarini isbatlasinlar. Lafla peynir gemisi yürümedigi gibi, agiz dalasasiylada muhalefetlik te yapilmaz. Binlerce duyarli insan BOTAS kuyularinin acilmamasini protesto edip seslerini yükseltirken, CHP'de hala ya milliyetcilerle ya da seriatcilarla milliyetcilik ve seriatcilik yarisi yapiyor. Ve burada da sosyal demokrat, Atatürkcü ve özgürlükcü gecinenlere sesleniyorum, hicmi sizi BOTAS'in acilmama karari rahatsiz etmiyor??? Böylemi ülkemize demokrasiyi ve özgürlügü getirecegiz? Ergenekon icin safsata diyenler neden BOTAS acilsinda kuyularin bos oldugunu halka gösterelim demiyorlar? Kuyular acilinca Ergenekon icin safsata diyemiyeceklerya, o yüzden susmayi tercih ediyorlar. Ve agizlarini acanlarda zaten onlara göre ya bölücü yada bölücü yandasi oluyor. Haberin devami: "ÖLÜM KUYULARININ AÇILMASINI ASKER Mİ ENGELLEDİ? 15:12 08 Mart 2009 Silopi Cumhuriyet Savcısı’nın BOTAŞ kuyularının açılmasını ertelemesi kararı hukukçular, sanatçılar ve siyasetçiler tarafından basın açıklamasıyla protesto edildi... AYSEL KILIÇ Türkiye Barış Meclisi, hukukçular, sanatçılar ve siyasetçiler Silopi Cumhuriyet Savcısı'nın BOTAŞ kuyularının açılmasını ertelemesi kararını ortak bir basın toplantısı ile kınadı. Ölüm kuyularının açılmamasının demokrasi ve barış isteyenleri ciddi bir biçimde kaygılandırdığı belirtilirken, yargının belli güçlerin etkisinde kaldığı iddia edildi. Şırnak Barosu'ndan Avukat Rojhat Dilsiz, ''Savcılık kararından önce bir askerin gelip savcı ile görüştüğüne yönelik duyumlar aldık'' dedi. Silopi Cumhuriyet Savcısı'nın BOTAŞ kuyularının açılmasını ertelemesi kararını, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde yapılan basın açıklamasıyla kınandı. Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz, ölüm kuyularının açılmamasının demokrasi ve barış isteyenleri ciddi bir biçimde kaygılandırdığını söyledi. Tahmaz, ''Barış ancak, çekilen acıların ortaya çıkarılması, yaralarının sarılması, bölgedeki faili meçhullerin mezarlarının ve katillerinin bulunmasıyla mümkün olabilir'' dedi. Güvenlik' nedeniyle kuyuların açılmadığına yönelik Savcılık açıklamasına hatırlatma yapan Tahmaz, ''Ensesinden vurularak öldürülenlerin yakınlarının, cansız bedenlere ulaşmaları ne gibi bir provakasyona yol açabilir? Kaybettiğimiz bu insanlar, Türkiye'nin acılı geçmişinin en temel parçalarından birisidir. Barış bu acıları yok sayarak, onların üstünü örterek değil, bu acılarla yüzleşerek gerçekleşir'' dedi. Tahmaz, Ergenekon soruşturmasının Susurluk'la, Fırat'ın doğusuyla ve faili 'meçhullerle' ilişkilendirilmesi ve bu kuyuların açılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. ASKER, SAVCI İLE GÖRÜŞMÜŞ Şırnak Barosu'ndan Avukat Rojhat Dilsiz, Tuncay Güney ve Abdulkadir Aygan'ın 1990’lı yıllarda öldürülen pek çok kişinin asitle yakıldıktan sonra Silopi’de bulunan BOTAŞ Tesisleri’ne ve Cizre- Silopi güzergâhındaki bazı noktalara açılan kuyulara gömüldüğüne yönelik iddialarına hatırlatma yaptı. Ergenekon Davasının genişlemesi ve davaya müdahil olmak için ölüm kuyularının açılması gerektiğini söyleyen avukat Dilsiz, savcılık kararının hukuka aykırılığını savundu. Dilsiz, ''Savcının bu direnci kafamızda soru işaretleri bıraktı. Bundan böyle bu kuyular açılsa bile, biz şüphe ile yaklaşacağız'' dedi. Gazetecilerin sorusu üzerine avukat Dilsiz,'' Savcılık kararından önce, bir askerin gelip savcı ile görüştüğüne yönelik duyumlar aldık'' diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Başkanı Abdülhakim Daş da Ergenekon davasının derinleştirilemediğini savundu. Daş, ''Ergenekon'un geçmişle bağları koparılmaya çalışılıyor. AKP'ye karşı darbe kısmı ile sadece ilgileniliyor'' dedi. TANBAY: ERGENEKON’DAN DAVACIYIM Bir yurttaş olarak gerçekleri öğrenme hakkı olduğunu ifade eden Sanatçı Zeynep Tanbay ise, ''Tanık olduklarıma sessiz kalmak istemiyorum. Bir yurttaş olarak be de gerçeklerin açığa çıkarılması için sonuna kadar mücadele edeceğim. Ergenekon'dan davacıyım'' dedi. MMO İstanbul Şubesi'ndeki basın toplantısına Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz, avukat Rojhat Dilsiz, dans Sanatçısı Zeynep Tanbay, yazar Necmiye Alpay, Sine-Sen Başkanı DTP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Yusuf Çetin, Birlikte Başarabiliriz Platformu'nun Tuzla Belediye Başkan Adayı ve Limter-İş Genel Sekreteri Kanber Saygılı ile Bahçelievler Belediye Başkan Adayı Ayşe Yumli Yeter'in de aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi ve aydın katıldı. *** Ölüm kuyuları açılsın! ZEYNEP KURAY 206 haftadır yağmura soğuk havaya aldırmadan Galatasaray Meydanı'nda kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri 'ölüm kuyuları'nın açılmasını istedi. Adalet taleplerini yineleyen anneler, '1000 operasyon yaptık' diyen Mehmet Ağar'ın, Tansu Çiller'in ve sorumluluğu bulunan tüm faillerin yargılanmasını istedi. Cumartesi Anneleri bu hafta 20 Temmuz 1992 tarihinde evinden çıkıp kendisinden bir daha haber alınamayan 4 çocuk babası Hasan Gülünay'ı anlattı. Kayıp yakınları, Gülünay'ın faillerinin yargılanmasını talep etti. Cumartesi Anneleri'ne destek veren DTP Diyarbakır Milletvekilli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Akın Birdal, BOTAŞ kuyularının açılmamasının nedeninin 'seçimde kaybetme korkusu' olduğunu iddia etti. Birdal, Cumertesi Anneleri'ne '' Size söz veriyorum bu ülkeyi kayıplar diyarı olmaktan çıkaracağız.Yakınlarınızın akibeti bulunmadan ve bu karanlık dönem açığa çıkmadan burada sizinle nöbet tutacağız'' dedi. Günyüzü Kadın Dayanışma Derneği üyeleri de Cumartesi Anneleri'ne eyleme katılarak destek verdi." Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1236517949&year=2009&month=03&day=08-
  17. Bazilarimiz hala gercekleri görmek istemiyor. Secimlerde bu arkadaslar umarim görür gercekleri ve CHP'yi protesto edenlerin tümümün onlarin iddaa ettigi gibi bölücüler degil de gercektende o semtte yasayan halkin yaptigini ve bu halkinda gene protestosunun ssecim zamaninda oyu ile gösterecegini görürler. Gazi mahallesinde zamaninda en yüksek oyu alan bir parti simdi neredeyse sifira düsmüs oy potansiyeli, kayip sebebini arastirip cözüm üretecegi yerde kalkip agzini acani bölücü ilan ediyoruz. Madem gazi halki CHP'yi destekliyor ve protesto yapanlar sadece bölücüler, o halde secim sonucu herhalde bayagi bir oy alacak demektir CHP'nin. Kendi kendimizi aldatmaya hic gerek yok. Size göre CHP'yi protesto edenler Gazi halki degilde sadece bölücüler, ama bana ve bazilarina göre ise durum tam tersi ve gercekleri secim sonunda görecegiz. CHP ve yandaslari daha ne zaman dogru bir durum tesbiti yapacaklar hala anlamis degilim. Madem dogru yoldalar nasil koskoca Atatürk'ün kurmus oldugu bir parti 15% leri bile zorlayan bir parti olmus. Kendi yanlisimi düzeltecegim yerde saga sola satasmayi daha uygun görüyorsam halimden de sikayetci olmayacagim. Secim sonunda herhalde tüm Gazi halki bölücü ilan edilir, cünki büyük cogunlugu CHP'yi protesto amaciyla secmeyecek.
  18. **********. Sadece sorulariniza cevap vermeye calisiyoruz. Dünyanin gözü önünde olan olaylari siz görmüyorsaniz ve dolayisiyla gecmisi yok diyorsaniz yapacak bir sey yok. Ama ilginctir gecmisi yok dediginiz semt hakkinda gene gecmisi hakkinda yorum yapanda sizsiniz. Neden 12 Eylül'den sonra bir devrimci ortada göremiyelimki? Niye siz Perincek icin söylüyordunuzya? Yoksa Perincek'temi devrimci degil artik?
  19. Önce iyi arastiralim ve nelerden bahsettigimizi bilelim. Konuyu saptirmaya gerek yok. Alevi konusu baska bir baslikta orada gerekli bilgiyi istiyorsaniz verirsiniz. Siz Gazi'yi sordunuz bizde cevaplamaya calistik. Simdi ne bu yorum mana cikarmak bayagi zor. Biliyordunuz neden sordunuz? Bilmiyorsaniz cevaba bakin ve ikna olmadiysaniz arastirin. Bazen uzman olmadiginizi söylüyorsunuz ve normal vatandas gibi tartisiyorum diyorsunuz ama CIA'nin iki ayagi oldugunu bildiginize göre herhalde uzmanlik var gibi bu konuda. Madem CIA'nin bir kolu Gazi ve olaylarida o anlamda CIA güdümlü ajan ve bölücüler yaptiysa neden Türkiye cezaya carptirildi dersiniz? Böylemi ülkemize demokrasi getirecegiz? Isimize gelmeyeni CIA'nin güdümü diyecegiz, yok efendim bölücü diyecegiz ve hatta Türkiye'nin bile kabul ettigi AIHM kararlarini tanimayacagiz. Ne güzel bir demokrasi anlayisi.
  20. Siz önce asagidaki Catli ve kendisi gibi ajan ve arkadaslari icin yapilan haberi okuyun ve sonra yaptiklarini savunun. -http://www.youtube.com/watch?v=3mdk5BV75Q4&playnext_from=PL&feature=PlayList&p=D6C739161572FEC5&playnext=1&index=6-
  21. Size sadece Wikipedia bakisiyla bir Gazi maah. tanitimi. Ama birazda siz arastirin, yazmadan ve görüs bildirmeden önce. Ve göreceksiniz ne zaman Gazi vardi ve göreceksiniz illada devrimci olmanizin gerekmedigini Gazi'yi tanimak icin. Yeterki duyarli olalim ve ne istedigimizi bilelim. Siz daha degisik kaynaklardan da daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz, tabiiki istiyorsaniz. "Gazi Mahallesi olayları Vikipedi, özgür ansiklopedi (Gazi olayları sayfasından yönlendirildi) Git ve: kullan, ara Bu maddenin "Ölenler" kısmının bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir. Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına lütfen bakınız. Maddeye uygun bir biçimde kaynak ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Gazi Mahallesi Olayları, 1995 yılı Mart ayında İstanbul'un Sultangazi ilçesi'ne bağlı Gazi Mahallesi'nde provokatif bir eylem sonucu başlayan ve şehrin diğer bölgelerine yayılan olaylar. 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi'ndeki üç kahvehane ve bir işyeri aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. Saldırılar sonucu Halil Kaya adlı bir vatandaş hayatını kaybederken, beşi ağır yirmi beş kişi yaralandı. Saldırganların olay yerinden uzaklaştıktan sonra gasp ettikleri taksinin şoförünü öldürdükleri ve taksiyi ateşe vererek kaçtıkları anlaşıldı. Olayların ardından çok sayıda Alevi vatandaş, Gazi Mahallesi'nde toplandı, emniyet kuvvetlerinin olaya geç müdahale ettiklerini öne sürerek polis karakoluna yürüdü. Polisler grubun üzerine kurşun yağdırmaya başladı, Mehmet Gündüz adlı bir vatandaş hayatını kaybetti, birçok kişi de yaralandı. 13 Mart günü olayı protesto etmek için İstanbul'un dört bir yanından gelen yaklaşık 15 bin kişi polis karakoluna tekrar yürüyüşe geçerek, çevik kuvvet ve özel timlerle desteklenen polisle çatışır. Çatışmalar sonunda on beş kişi hayatını kaybederken, aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişi yaralandı. Aynı gün İstanbul valiliği Gazi Mahallesi ile iki mahallede daha sokağa çıkma yasağı ilan etti. Gazi mahallesi'ne giriş ve çıkışlar polis kontrolüne alındı. 14 Mart günü, Gazi Mahallesi'nde konan sokağa çıkma yasağına rağmen olayların bir türlü yatıştırılamaması üzerine bölgeye askeri birlikler sevk edildi. Yine aynı gün Gazi Mahallesi'nde çıkan olaylar nedeniyle Ankara Kızılay Meydanı'nda çıkan olaylarda otuz altı kişi yaralandı. 15 Mart'ta olaylar Ümraniye'ye sıçradı. Mustafa Kemal Mahallesi'nde çıkan olaylarda beş kişinin ölmesi ve yirmiden fazla kişinin yaralanması üzerine bu bölgede de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 16 Mart'ta dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu olayların yatıştırıldığını söyleyerek bölgedeki sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını açıkladı. Yargılama [değiştir]Olaylardan sonra yapılan otopsi sonucu ölen 17 kişiden yedisinin polis mermisiyle hayatını kaybettiği belirlendi. Gaziosmanpaşa savcılığı'nın olayla ilgili fezlekesiyle Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 polis hakkında "müdafaa ve zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek" iddiasıyla dava açtı. İstanbul Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan dava kamu güvenliğinin sağlanamayacağı gerekçesiyle Trabzon’a gönderildi. 11 Eylül 1995'te Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılama süreci, beş yıl içinde otuz bir duruşma yapılarak 3 Mart 2000'de karara bağlandı. Yargılanan yirmi polis memurundan Adem Albayrak dört kişiyi öldürmekten altı yıl sekiz ay, Mehmet Gündoğan iki kişiyi öldürmekten üç yıl dokuz ay hapse mahkûm edilirken, (cezalar ertelendi), diğer on sekiz sanık polisin ise beraatine karar verildi. Ancak Yargıtay, Albayrak ve Gündoğdu hakkında verilen kararı “Haklarında adam öldürme ile ilgili net bir açıklığın olmadığı” gerekçesiyle bozdu. Yargıtay, sanıkların Türk Ceza Kanunu 49. maddesine göre yargılanmasını istedi. Bunun üzerine dava Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülmeye başladı. Ancak aileler ve avukatlar Yargıtay kararı ile devletin bir kere daha kendini aklayacağı gerekçesiyle davadan çekildiklerini bildirdiler. Tekrar görülmeye başlanan dava üçüncü celsede karara bağlandı. Mahkeme heyeti Albayrak ve Gündoğdu’ya toplam dört yıl otuz iki ay hapis cezası verdi. Kararın 11 Temmuz 2002'de Yargıtay tarafından onanması üzerine yakınlarını kaybeden 22 kişi AİHM'ne (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) başvurdu. Yargılama sonucunda mahkeme 27 Temmuz 2005'te açıklanan kararda Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. maddesinde düzenlenen, Yaşama hakkı ve 13. maddesinde düzenlenen, Milli makamlara başvuru yollarının kapatılması hükümlerine aykırı davrandığı sonucuna vardı. Mahkeme Gazi Mahallesi'nde hayatını kaybeden on iki kişi ile Ümraniye'de ölen beş vatandaşın ailelerine tazminat ödenmesine karar verdi. Olaylarda yaşamını yitiren on yedi kişi için ayrı ayrı otuz bin avro tazminat verilmesine hükmeden mahkeme, böylece Türkiye'yi toplam 510 bin avro tazminat ödemeye mahkûm etti." "Ölenler Halil Kaya Mehmet Gündüz Zeynep Poyraz Fadime Bingöl İsmihan Yüksel Ali Yıldırım Dilek Sevinç Reis Kopal Fevzi Tunç Mümtaz Kaya Genco Demir İsmail Baltacı Hasan Pugan Hasan Sel Sezgin Engin Dinçer Yılmaz Hasan Gürgen Hakan Çubuk ölenleri saygıyla anıyoruz." ""http://tr.wikipedia.org/wiki/Gazi_Mahallesi_olaylar%C4%B1" adresinden alındı."
  22. Umarim neden bahsettigimizin farkindayiz? Belki bu konuda da uzman olmayabiliriz, o acidan sordum.
  23. Kimse burada herhangi bir saldiriyi ne mesrulastirmaya calisiyor nede dogrulugunu iddaa ediyor. Ben diyorum Mersin ama bazilarimiz inadina yok tersine diyor. Siz konuya ayni sekilde bakmaya devam edin. Amac sadece kendinizi hakli cikartamak. Fasizmi ve bölücülügü 12 Eylül'ün her seye amen diyen yeni nesillerinden ögrenecek degiliz. Onlar önce kendi özverilerini kazansinlar, sonra suna buna neyin dogru neyin yanlis oldugunu anlatsinlar. Önce Gazi'de gecmiste ve günümüzde neler oldugunu irdeleyin ve o insanlarin neler yasadigina bakin.
  24. Sn Cyrano, size tavsiyem benim bu baslikta yazdigim tüm yorumlari okuyun ve sadece satir aralarini alipta bana siz söyle veya böyle diyordunuz demeyin. kac defa size aciklamak zorundayim bahsettiginiz olaylar arasinda kiyxaslanacak bir özellik olmadigini? Siz beni elestirirken birazda kandi yazdiklariniza dikkat edin ve sadece kendinizin baktigi pencereden bakilamayacaginida anlayin. Sizi haklisinizda digerleri haksizmi oluyor? Siz bana siddeti cözüm ve hakli gösterdigim bir yorumumu gösterin burada. Kac defa size siddetin cözüm icin yanlis yol oldugunu söylemem gerekliki anlayabilesiniz? Trabzon'da insanlar sadec bildiri dagitiyorlar diye linc ediliyor, ama Gazi'de önce devamli oylarini verdikleri bir parti taslaniyor. Arasinda daglar kadar fark var, siz hala arasindaki farki göremiyorsaniz yapacak bir sey yok. Yoksa Trabzon'da linc edilen gencler öncegi dönemlerde ayni bildiriyi dagittilarda sevgi gösterisiylemi karsilandilar dersiniz? CHP mesela bir dönemler taslanan insnlar tarafindan secildigi gibi birde sevgi gösterileriyle karsilaniyordu. Neden kendimize sormuyoruz, bu partinin dün sevildigini ama bugün taslandigini? Takrar söylüyorum, biz burada taslamanin dogrulugunu veya yanlisligini degil, nedenlerini tartisiyoruz.
  25. Aralarinda hic bir iliski yokki kiyaslayalim. Trabzonda yapilan sadece bir insana dininden dolayi bir linc, gazi de olan ise secim dönemlerinde her zaman yasan olaylar ve onlar daha düne kadar sectikleri partiyi taslamislar. Cünki o parti onlari yari yolda birakti. Diger taraftan ben söyledim ve görmediyseniz tekrar okuyun. Protestonun yapilis sekli tartisilir ve ben bu tarzi dogru bulmuyorum. hala siz burada neyi isbatlamaya calisiyorsunuz anlamis degilim. Siz önce bu konuuda benim tüm yazilarimi okuyun ve sonra elestirinizi yapin. Satir aralarinda alinti yaparak degil.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.