
bursercan
Φ Süper Üye-
İçerik Sayısı
2.559 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
4
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
bursercan tarafından postalanan herşey
-
KURAN İSİMLERİ Kur’an, kelime olarak, “toplamak, okumak, bir araya getirmek” mânalarına gelir. Bu isim, Kur’an’a, bizzat kendisi tarafından verilmiştir (Bakara: 185). Ayet ve sûreleri bir araya getirdiği; İslâm’ın îtikad, ibâdât, ahlâk, hukuk, v.s. esaslarını toplayıp ihtiva ettiği; dünyada en çok okunan ve okunacak olan kitab olduğu için bu ismi aldığı ifade edilir. Kur’an’ın daha bir çok isimleri vardır. Bu isimlerden bâzıları şunlardır: Kitab, Fürkan, Zikr, Hükm, Hikmet, Şifa, Hüdâ, Rahmet, Ruh, Beyan, Nimet, Bürhan, Nur, Hakk… KUR’AN’IN UNSURLARI Kur’an’ın 4 unsuru vardır: 1. Lâfız, yani, okunur olması. 2. Arapa olması. 3. Hazret-i Muhammed’e (asm) indirilmesi. 4. Ondan bize eksiksiz, noksansız, tevatür yoluyla nakledilmiş olması. Bu 4 unsurundan biri eksik olunca Kur’an olmaz. Binaenaleyh tercüme ve meâllere Kur’an denilemez ve bunlar Kur’an’ın yerini tutamaz.
-
SALAVAT-I ŞERİFELER HUSUSUNDA KISSALAR
bursercan şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
SALAVAT-I ŞERİFELER HUSUSUNDA KISSA Kabe-i Mükerreme’yi tavaf ediyordum.Her adımında salavat-ı şerife getiren bir kimseyi gördüm.Ona sordum: -Her makamın bir duası vardır.Neden dua etmez de hep salavat-ı şerife getirirsin?” O kimse bana cevap olarak dedi ki: -Hac niyeti ile babamla beraber yola düştük.Yolda, babam vefat etti.Birdendire,yüzü simsiyah, gözleri gök gök ve başı hınzır başına döndü.Yanımızda bulunanlardan utandığım için konuyu kimseye açamadım. ******************************************** Gece oldu.Babamın yüzünü örttüm ve büyük bir şaşkınlık içinde ne yapacağımı düşünürken uykum geldi.Rüyamda çadırın içinde birisinin girdiğini gördüm.O güne kadar onun kadar güzel yüzlü kimseyi görmemiştim.Güzel kokusu yalnız bizim çadırı değil,her yeri doldurdu.İzzet ve vakar ile gelip, babamın başucuna oturdu.Yüzünden perdeyi kaldırdı. Mübarek elini, babamın yüzüne sürdü.Birden üzüntüm sevince, zulmetim nura tebdil oldu.Çünkü babamın yüzü evvelkinden daha güzel olmuştu.O zat kalktı,gitmeye hazırlanırken,ona: -Kimsiniz? Diye sordum.Beni ve babamı, bu gurbet diyarında, bu büyük beladan ve halk içinde utanmaktan kurtardınız. O zat: -Sen beni tanımaz mısın? Ben sahibül Kur’an, Muhammed Mustafa (S.A.V.)’yım. Senin baban, gerçi günahkar idi.Lakin , bana çok salavat getirirdi.Böyle bir musibete düçar olduğunu, bunun salavat-ı şerifesini bana getiren melek gelip haber verdi.Ben de gelip, onu bu beladan kurtardım. Uykudan uyandığım zaman, çadırın içi güzel koku ile dolmuştu.Babamın yüzünü açtım,yüzü nurlanmış, gözleri ve rengi güzelleşmişti.Bundan böyle artık ol hazreti seyyidil beşerin salavat-ı şerifesiyle devamlı meşgul olacağım .Ta ki şefaatine nail olayım ve bütün tehlikelerden korunayım. *************************************************** Adamın biri salavat-ı şerife getirmek hususunda tembel ve gayretsizmiş.Bir gece rüyasında,Resulüllah(a.s.)’ı görmüş.Fahr-i kainat Efendimiz kendisine hiç iltifat buyurmamışlar.Mübarek yüzlerini, başka tarafa çevirmişler.Adamcağız, ağlayıp sızlayarak: -Ya Resulallah! Bana kızmana sebep nedir? Diye sormuş. Hazreti Peygamber (S.A.V.): -Ben seni tanımıyorum,buyurmuş. O kimse de: “Aman ya Resulalllah! Ben senin ümmetinden bir dertliyim.” Demiş. “Hem alimlerden işittiğime göre: Ben,ümmetimi kişinin evladını bildiğinden ziyade bilirim.” Buyurmuşsunuz Beni nasıl tanımazsın? Hazreti Fahr-i Alem cevaben: -Gerçekten öyledir.Ama ,sen bana salevat getirmiyorsun.Ben ümmetimi getirdiği salavat kadar tanırım, buyurmuş. Adamcağız, korku ve dehşet içinde uyanmış ve o günden sonra , her gün yüz defa salavat-ı şerife getirmeyi adet edinmiş.Günlerden bir gün, yine rüyasında Hazreti Peygamber (S.A.V.)’i görmüş ve şu müjdeyi almış: -Seni tanıyorum,öz nur sana şefaat edeceğim. ************************************************* -
SALAVAT-I ŞERİFE GETİRMENİN FAZİLETİ HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER-1
bursercan şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
SALAVAT-I ŞERİFE GETİRMENİN FAZİLETİ HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER Allah Resulü (S.A.V.) buyuruyor: “Dua ile sema arasında bir engel vardır.Üzerime salavat getirilince engel açılır, DUA YERİNE ULAŞIR.” “Üzerime bir günde bin defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.” “Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.” “Her kim, farz namazını kıldıktan sonra bana on defa salevat okursa, Allah Teala, onun namazını kabul buyurur. Onun bu namazını Adem’e secde eden meleklerden daha üstün meleklerin makamı olan İlliyyine ulaştırır.O makamdan bir melek şöyle seslenir: -Artık dileğin neyse dile, her dileğin yerine getirilecektir.” Vefatımdan sonra sizden kim bana selam gönderirse Cebrail(a.s.) gelir ve bana şöyle der: -Ya Muhammed! Ümmetimden falan kimsenin sana selamı var.Bana karşılık ben şöyle selam alırım: -Benden de ona selam olsun.Ayrıca onun için Allah’tan rahmet ve bereket diliyorum.” “Kim altından kalkamayacağı güç bir işle karşı karşıya gelirse, üzerime çok çok salavatı şerife getirsin.Çünkü Allahü Teala, üzerime getirilen salavat-ı şerife sebebi ile onun sıkıntılarını, kederlerini giderir, rızkını çoğaltır, Allah’ın yardımı ile muradına nail olur.” “Kıyamet gününde, katımda insanların en değerlisi, bana en çok salatü selam getirenlerdir.” Allah Resulü (S.A.V.) buyuruyor: “İsmimi duyunca salavat getirmeyen insanların en cimrisidir.” “Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.” “Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.” “Adımı duyunca salavat getirmeyen, yüzü koyun sürünsün.” “Üç kişi yüzümü göremeyecektir.Ana babasına isyan eden, sünnetimi terk eden, üzerime salavat getirmeyen.” “Adımı işitip te salavat getirmeyen, sonu mutsuz kimsesizdir.” “Cuma günü ve geceleri üzerime yüz defa salavat getirenin Allah Teala otuzu dünyaya, yetmişi öz nu ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.” “Sırat üzerinde kalmış hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm. O anda üzerime getirdiği salavat-ı şerife gelip bu durumdan onu kurtardı.” “Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.” “Cuma günü üzerime seksen defa salavat getirenin seksen senelik günahı affolunur.” “Karşılaşan iki mü’min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.” “Üzerime yüz defa salavat getirene, Allah(c.c.) bin defa rahmet nazarı ile bakar.İştiyakla daha fazla getiren için kıyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim.” “Üzerime salavat getirirseniz, Allah ta sizin üzerinize salavat getirir.” “Cuma günü kim bana seksen kere salat getirirse seksen yıllık günahı bağışlanır.Kim de günde beş yüz defa bana salavat getirirse asla kimseye muhtaç olmaz.” “Muhammed isminin anıldığı yerde, işten kimse hemen kendine gelip baş parmağı ile yanındaki parmağını gözlerine sürüp üzerinde gezdirirse, artık o kimse hiç göz ağrısı görmez, onun gözlerine zarar gelmez.” “Eğer kalplerin öldüğü gün kalbinin ölmesini istemiyorsan, bir günde on defa şu ilahi isimleri oku: “Ya Hayyu ya Kayyum” Sonra hiç yorulmadan bana her gün salavat getir.” -
bu daha da dallandırılıp budaklanırda forumda yazılmaz
-
YENI Ev Egzersizleri--Strecing 1
bursercan şurada cevap verdi: bursercan başlık Egzersiz - Boş Zamanları Değerlendirme
Rica ederim geç cevap vermiş olsamda -
Eğer dinletide şiiri okuduğunuz anın videosunuda paylaşırsanız çok güzel olur.Bizde son halini dinlemiş oluruz hemde
-
O zaman kişiden kişiye değişir bu durum
-
Valla pohpohlama yada iltifat olsun diye söylemiyorum içimden geçenleri söyledim. Dinletide başarılar dilerim.Umarım kazasız belasız atlatırsınız.
-
Eller ve kolarda bir zayıflık görülebilir fakat kalçadaki yağları eritecek güce sahip değil Eğer öyle olsaydı klavye ve mause kullanmakta zayıflatıyor olacaktı.Belkide şimdiden çalışmalara başlamışlardır bu konuda da
- 11 cevap
-
- Yazı yazmak
- Zayıflamak
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Ses tonunuzda şiire yatkın.bunu yazmayı unutmuşum Rica ederim
-
En zorlu 15 mülakat sorusu ve cevapları
bursercan şurada bir başlık gönderdi: Ekonomi - İş Dünyası - Kariyer - İnsan Kaynakları
1-NİÇİN BU ALANDA ÇALIŞMAK İSTİYORSUNUZ? YANLIŞ CEVAP: ''Alışveriş yapmayı çok severim, çocukken bile saatlerce katalogları incelerdim.'' Sizi işe alacak yetkili için neyi sevip sevmediğiniz hiç önemli değildir. Belli bir alandaki geçmişinizi ve varsa başarı öykülerinizi anlatmaya odaklanın. DOĞRU CEVAP: ''Alışveriş yapmayı her zaman sevdim ama bir mağazada çalıştığımdan beri benim ilgimi çeken asıl kısım işin pazarlama kısmı oldu. Çalıştığım yerde ürettiğimiz kıyafetler çok kaliteliydi ama düzenli bir satışımız yoktu. Bu yüzden bir işletmeciyle pazarlama stratejileri üzerine çalıştım ve satışlarımız ilk yılda %25 arttı. Bu endüstri dalında başarılı olmak çok harika bir histi ve kendimi ürünlerin tanıtımı ve pazarlanmasına adadım.'' 2- BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDİN YANLIŞ CEVAP: ''Michigan Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden geçen yıl mezun oldum ama biyolojinin benim ilgi alanım olmadığının farkına vardım. Böylece başka bir alanda ilk işimi buldum ve satış departmanında işe başladım. Daha sonra bir hukuk firmasının mali işleriyle ilgilendim. Son olarak da birkaç aylık bir tatil arasından sonra tekrar pazarlama dalında çalışmak istedim ve işte daha rekabete açık bir pozisyon için buradayım.'' Kendiniz hakkında kronolojik bir sıralama vermektense, güçlü yanlarınız üzerinde durun ve başvurduğunuz pozisyona uygun olarak örneklerle, bu alandaki başarılarınızı kanıtlayın. DOĞRU CEVAP: ''Çok güçlü iletişim kurabilen biriyimdir. Satış departmanında iki yıl çalışmak kendime olan güvenimi arttırdı ve müşterinin güvenini kazanmanın önemini kavrattı. Ayrıca bu işte gerçekten başarılı olabileceğimi anladım. Son işimde firma için müşterilerinin devamlılığını sağlama ve yeni müşteriler bulabilmek adına bir mektup stratejisi belirledim. Bunun sonucunda firmanın karı 2 yılda %10 artış gösterdi. Ek olarak, firmaların daha iyi pazarlama olanakları bulmak adına internet ortamından nasıl yararlanabileceğine dair yeni fikirler üzerinde çalışıyorum ve bu fikirleri seve seve sizin için hayat geçirebilirim.'' 3- ESKİ PATRONUNUZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? YANLIŞ CEVAP: ''Gerçekten yeteneksiz biriydi ve onunla çalışmak bir kabus gibiydi ki bu yüzden işten ayrıldım.'' Unutmayın ki eğer işe alınırsanız bunları anlattığınız kişi bir gün patronunuz olabilir. İşe alacakları birinden isteyebilecekleri son şey büyük ihtimalle ağzının bozuk olmasıdır. Eski patronunuzdan kötü bahsetmektense, pozitif yaklaşın ve ondan ne öğrendiğinize odaklanın.(gerçekte ne kadar kötü biri olsa bile) DOĞRU CEVAP: ''Eski patronum işlerin zamanında bitirilmesi konusunda çok hassastı ve bu konuya her şeyden çok önem verirdi. Onun bu tutumu beni daha çok çalışmaya itti ve işlerin zamanında bitirilmesinin önemini kavramamı sağladı.'' 4- NİÇİN ŞİMDİKİ İŞİNİZDEN AYRILMAK İSTİYORSUNUZ? YANLIŞ CEVAP: ''Patronuma ve yaptığım işe katlanamıyorum.'' Yaptığınız işle ve patronunuzla ilgili kötü konuşmamanız gerektiğini tekrar hatırlayın ve olumlu yönler üzerinde durun. DOĞRU CEVAP: ''Şu anki rolümden çok şey öğrendim, ama şimdi sınırlarımı genişletmek ve yeni yetenekler kazanmak için, potansiyeli olduğunu düşündüğüm yeni bir iş arıyorum.'' 5- 5 YIL İÇİNDE KENDİNİZİ NEREDE GÖRÜYORSUNUZ? YANLIŞ CEVAP: ''Miami'de bir plajda rahatlarken'' veya ''sizin firmanızda çalışırken.'' Bu soru için gerçekten doğru bir cevap yoktur ama karşınızdaki kişi sizden amaçlarınızı, kariyeriniz doğrultusundaki planlarınızı ve kendinizi onun şirketine adayıp adamayacağınızı duymak ister. Yani hayallerinizi anlatmaktan veya esprili olmaya çalışmaktansa, onlara eylemlerinizdeki kararlılığınızı ve sorumluluklarınızın bilincine sahip olduğunuzu gösterin. DOĞRU CEVAP: ''Beş yıl içinde bu iş dalında daha donanımlı hale gelmeyi istiyorum. Ayrıca insanlarla birlikte çalışmayı çok seviyorum ve firmada iletişim becerilerimi ve iş hakkındaki bilgilerimi daha verimli kullanabileceğim bir yönetici pozisyonunda çalışmayı hedefliyorum.'' 6- EN BÜYÜK ZAYIFLIĞINIZ NEDİR? YANLIŞ CEVAP: ''Çok çalışmayı sevmem'' veya ''Sarışın olmak.'' Bu soru pozitif bir etki bırakmak için çok büyük bir fırsattır. Ama soruya bir klişeyle veya gereksiz bir şakayla cevap vermek yerine üstesinden geldiğiniz bir zayıflığınızı örnek gösterebilirsiniz. DOĞRU CEVAP: ''Topluluk karşısında konuşma yaparken kendimi hiç rahat hissedemezdim ve bu sizin de bildiğiniz gibi iş alanında benim için büyük bir engeldi. Bunun büyük bir sorun olduğunu fark ettikten sonra eski patronuma bu konuda bir kurs almak istediğimi belirttim ve bir kursa kaydoldum. Bunun sonucunda bu engelin üstesinden geldim. O zamandan beri çok önemli yöneticiler karşısında birçok sunum yaptım ve gayet başarılı oldum. Bu işi yapmayı hala sevmiyorum ama kimse başarısız olduğumu söyleyemez. 7-MAAŞ KONUSUNDA BEKLENTİLERİNİZ NEDİR? YANLIŞ CEVAP: ''Bundan önceki işimde 35 bin dolar civarında kazanıyordum, yani artık 40 dolar civarı bir beklentim var.'' Kesin rakamlar vermekten kaçınmalısınız. Maaş konusunda pazarlık etmeye çalışırsanız işi kaybedersiniz. Beklentinizin para değil iş olduğunu defalarca tekrarlayın. Eğer bir miktar belirtmek zorundaysanız çalıştığınız konum ve yaşadığınız şehre bağlı geniş tabanlı bir miktar belirtin. DOĞRU CEVAP: ''Kazanacağım paradan çok çalışacağım konumla ilgileniyorum. Beş yıllık tecrübelerim dahilinde çalışacağım konuma uygun bir maaş beklentisi içerisindeyim. Ayrıca bu şehirde yaşamanın yüksek maliyeti göz önünde bulundurularak belirlenen adil bir maaş benim için uygun olacaktır.'' 8-NİÇİN SİZİ İŞE ALMALIYIZ? YANLIŞ CEVAP: ''Çünkü bu iş için en uygun aday benim.'' Güzel bir cevap sizin özelliklerinizi ve sizi neyin özel yaptığını vurgular. DOĞRU CEVAP: ''On yıl boyunca yönetici asistanlığı yaptım ve patronum sıkça ben olmadan işlerinin çok zor olacağını vurgulardı. Ayrıca bilgisayar eğitimi almaya da zaman ayırdım ve Excel konusundan çok ilerleme kaydettim ki bu da çok daha hızlı çalışabileceğim anlamına geliyor. Patronumun benden beklediklerinden çok daha fazlasını yapmaya gayret ederim ve çoğu kişi için iyi olan benim için asla yeteri kadar iyi değildir.'' 9-EN BÜYÜK BAŞARISIZLIĞIN NEYDİ? VE BUNDAN NE ÖĞRENDİN? YANLIŞ CEVAP: ''Hukuk fakültesini bitiremedim ve o günden beri sadece zor olduğu için bir şeyden vazgeçmenin ne kadar büyük bir hata olduğunu biliyorum.'' Aslına bakarsanız sizi gerçekten başarısız gösterebilecek bir pişmanlığınızı vurgulamak zorunda değilsiniz. Bunun yerine daha önemsiz bir başarısızlığınız üzerinde durun ve ondan çıkardığınız dersi belirtin. DOĞRU CEVAP: '' Üniversitedeyken ders programımı tamamlamak için sanat dersi aldım. Ama o dersi pek ciddiye almadım, mühendislik derslerimle kıyaslayınca parkta bomboş yürümek kadar kolay görünüyordu. Dönem ortasında düşen notlarımdan anladım ki eğer bu dersi geçemezsem bursumu bile kaybedebilirim. Dönemin geri kalanında bu ders için çok çalıştım ve yeterli bir not almayı başardım. Sonra anladım ki yaptığım şey ne olursa olsun, en iyisini tüm gücümle yapmalıyım aksi halde emek harcadığım onca şey boşa gider.'' 10-ÇALIŞMADAN GEÇİRDİĞİN ZAMANI NASIL AÇIKLAYABİLİRSİN? YANLIŞ CEVAP: '' Çalışmaktan çok yorulmuştum, bu yüzden bir molaya ihtiyacım vardı'' veya ''İş bulamadım.'' İşsiz geçirilen dönemleri açıklamak daima zordur. Tembel biri veya işe alınmaması gereken biri izlenimi vermek istemiyorsanız işsizliğinizi sizin seçtiğiniz bir ve mantıklı bir sebepten kaynaklandığı göstermenin bir yolunu bulmalısınız. DOĞRU CEVAP: ''İşim benim için çok önemlidir. Önüme çıkan ilk teklifi beni mutsuz etme ihtimali olmasına rağmen kabul etmektense, doğru iş için, doğru kararı verebilmek adına, doğru zamanı bekledim.'' 11. HANGİ ŞARTLARDA İŞİNİZ SİZİ MUTLU EDER? YANLIŞ CEVAP: "İşimi iyi yaptığım zamanlar aldığım övgüler beni çok mutlu eder.” Belirsiz cevaplar vermektense, iyi olduğunuz, zevk aldığınız ve bu işle bağlantısı olan durumlardan bahsedin. Bu soru ilgi alanınızı belirtmek, bu işe ne kadar uygun olduğunuzu göstermek ve istekli olduğunuzu kanıtlamak için bir fırsat olabilir. DOĞRU CEVAP: Ben insanlarla beraber olduğum, müşterilerle ilgilendiğim ve onlara sağlanabilecek en iyi olanakları sağlayıp onları memnun edebildiğim sürece mutluyumdur. Bu benim için çalışmanın en iyi yanıdır ve bu nedenle daha iyi bir konumda müşterilerle daha iyi bir iletişim kurabileceğim için sizinle çalışmak istiyorum 12-İŞİNİZİN EN AZ SEVDİĞİNİZ YANI NEDİR? YANLIŞ CEVAP: "İstikrarsız, başarısızlık getirebilecek işleri sevmem.” Eski işinizin ekonomik, siyasal ve kültürel durumuyla ilgili yorumlar yapmaktan kaçının. Bu tip yorumlar ne kadar doğru olursa olsun üzerinizde negatif bir izlenim bırakacaktır. Ayrıca yeni işinizde sahip olabileceğiniz konumun işlevleriyle ilgili hoşlanmadığınız bir durum varsa bu tip yorumlar da yapmayın. DOĞRU CEVAP: “Eski işime dair nefret ettiğim bir durum söz konusu olmasa da, işimin hoşlanmadığım bazı yönleri vardı. Eski konumumda haftada en az iki kere seyahat etmem gerekiyordu. Seyahat etmeyi her ne kadar çok sevsem de, ayda iki seyahat bazen çok yorucu olabiliyordu. Bu sebepten dolayı kendime iş harici pek fazla vakit ayıramıyordum. Yine aynı konumda çalışacak olsam da, daha az seyahat etmeyi tercih ederim.” 13. İŞ ARKADAŞLARINIZLA YAŞADIĞINIZ BİR PROBLEMDEN BAHSEDİN YANLIŞ CEVAP: "Çevremdekilerle hep iyi geçinirim dolayısıyla hiçbir iş arkadaşımla problem yaşamadım.” Firmalar bu tip kaçak cevaplardan hoşlanmazlar. Ayrıca büyük ihtimalle yalan söylediğinizi düşünürler. Gerçek olabilecek bir örnek verin ve onu kendi lehinize çevirin DOĞRU CEVAP: “Bir kaç tane hemşire arkadaşımla vardiya sırasının kimde olduğu ve çocuk hastaların aileleriyle konuşmanın kimin görevi olduğuna dair bir anlaşmazlık yaşamıştım. Kişiliklerimiz uyuşmuyordu. Tartışmadan üç ay sonra, arkadaşlarımdan birine beraber öğle yemeği yemeyi teklif ettim. Yemek boyunca aramızdaki farklılıklardan ve niçin anlaşamadığımızdan bahsettik Bu konuşma aramızdaki sorunların çoğunu çözdü. Daha farklı iletişim kurmaya ve beraber iyi çalışabilmeye başladık. Bence konuşmak sorunlarınızı çözmenizin en etkili yoludur. 14. NELER SİZİ MOTİVE EDER? YANLIŞ CEVAP: “İşimi iyi yaptığım zamanlar ödüllendirilmek.” Bu yanlış bir cevap değildir ancak önemli bir fırsatı kaçırmanıza sebep olur. Bu soru iyi özellikleriniz üstünde durmanız, karakteriniz hakkında daha ayrıntılı bilgiler vermek için önemli bir fırsattır. Bu yüzden genel ve içi boş cevaplar vermektense, örneklerle kendinizi açıklamayı denemelisiniz. DOĞRU CEVAP: “Son işimde daima zor geçen teslim tarihlerindeki rekabet beni çok motive ederdi. Ürünlerin teslimini tam zamanında yapma konusunda %100 başarılı olmak zorundaydım. Bu işin çok hızlı yapılması gerektiğini ve zor olacağını bilmeme rağmen, yaşanan rekabetten çok hoşlanırdım.'' 15-ARKADAŞLARINIZ SİZİ NASIL TARİF EDER? YANLIŞ CEVAP: "Gerçekten çok iyi bir dinleyiciyimdir.” İyi bir dinleyici olmak çok önemli bir özellik olmasına rağmen, işvereniniz büyük bir ihtimalle bunu umursamayacaktır. Seni büyük bir ihtimalle omzunda ağlamak için işe almıyorlardır. Cevapların başvurduğun pozisyonda başarılı olabileceğini destekler nitelikte ve kendine özgü olmalıdır. Eğer isterseniz örnek verebilirsiniz. DOĞRU CEVAP: “Arkadaşlarım beni büyük bir ihtimalle çok hırslı olarak tanımlayacaktır. İstediğimi elde edene kadar asla geri adım atmam. Program geliştirici olarak çalıştığım dönemde teknoloji konferansı için konuşmacılara götürdüğüm tekliflerden tek tek ret cevabı aldım. Ancak gerçekten büyük oynamak istiyordum ve “hayır”ı bir cevap olarak asla kabul etmedim. Hepsine ve yeni kişilere tekrar tekrar teklif götürdükten sonra konferansın katılımı planladığımın iki katına çıktı. Birçok kişi bir kez hayır dedikten sonra cevabını değiştirmez ama bunu kabullenmek benim doğamda yok. Bir şeyin mümkün olduğunu bildiğim sürece başarana kadar denemeye devam ederim.'' -
Bence bu göğüslerle ilgili değil cinsellikle alakalı bir durum.Dikkat ederseniz hiç bayan yok gruplarda.Eğer bayan olsaydı dogruluk payı tartısılabılırdı benım acımdan.Fakat sadece erkekler üzerinden yapılmış olması ve göğüslerin cinsellik içeren bir uzuv olması uzun ömürle alakalı oldugunu düşündürmüyor bende.Şöyle deselerdi ki seks hayatı uzun ömürde etkilidir.işte o zaman düşünürdüm
-
Fon müziğini Dursun Ali Erzincanlının albümünden duyduğum için daha siz konuşmadan hoşuma gitti Şiire gelince ben pek şiirden anlamam fakat ses kayıtı yapılarak dinletiye katılacaksanız eğer daha dikkatli olmanızı öneririrm.mikrofona yakınlk uzaklık kagıt hışırtıları gibi. Şiir de güzeldi en azından ben hoşnut oldum Kolay gelsin
-
Bence cok ama cok saçma bir durum.Hep hurafe bunlar.
-
Bence Dursun Ali Erzincanlı
-
26 GEZEGEN KEŞFEDİLDİ (NASA) Kepler uzay teleskobuyla yapılan gözlemler sayesinde 11 yeni gezegen sistemi keşfedildi Yeni keşiflerin gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamaya yardımcı olacağını belirten bilim adamları, keşfedilen gezegenlerin yıldızlarına çok yakın yörüngede bulunduklarını ve büyüklüklerinin Dünya'nın çapının 1,5 katı ile Jüpiter'den biraz büyük bir çap arasında değiştiğini kayde...ttiler. NASA'nın web sayfasından yapılan açıklamaya göre, Kepler programının sorumlusu Doug Hudgins, keşfi yapılan gezegenlerin 15'inin Dünya ve Neptün arasında bir büyüklüğe sahip olduğunu ve bunların Dünya gibi kayaç gezegenler mi yoksa Neptün gibi kalın gazlı atmosferleri mi olduğunun anlaşılması için daha fazla gözleme ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Gezegenlerin yıldızlarının çevresinde 6 ila 143 gün arasında tur attıklarını söyleyen Hudgins, keşfedilen gezegenlerin tamamının yıldızlarına, Venüs'ün Güneş'e mesafesinden daha yakın olduklarının altını çizdi. Amerikalı bilim adamı, Kepler programından önce uzayda yaklaşık 500 dış gezegenin (exoplanet) varlığını bildiklerini belirterek, "Şimdi, sadece iki yıl içinde gökyüzünde yumruğunuzdan biraz daha büyük bir alanda, Kepler 60'dan fazla gezegenin varlığını doğruladı ve 2 bin 300'den fazla aday gezegeni de tespit etti" diye konuştu. Hudgins, bunun galaksinin her boydan gezegenlerle dolu olduğunu ve yörüngede döndüklerini gösterdiğini söyledi. (AA)
-
2012 DGS Rehberlik -2 Sınav Stratejisi Üzerine Bir dershaneye gidenler ve gitmeyenler/gidemeyenler kısaca tüm adaylar !Gerek Türkiye Geneli denemelere girerek gerekse de kendi aldığınız takımları çözerek çalışmalarınızın sağlamasını yapmaya başladığınız bir döneme giriyorsunuz. Daha önce yazdığım aşağıdaki yazıyı güncelleyerek istifadenize sunmak istedim.Umarım elinize geçen denemeleri daha dikkatli çözmenizi sağlayabilecek küçük ipuçları bulabilirsiniz. DGS adayları için yazılmış bu yazı sadece bir öneri metnidir. Kişilerin bircikliklerinin bilincinde olarak ortalama bir kişinin karşılaşması muhtemel sorunlar ve sorulara verilmiş cevaplar olduğu bilinerek okunması tavsiye edilir. 2012 DGS Adayların , kendileri için varolan bazı sorunları aşmalarında katkısı olabilirse ne mutlu bize.... Yazımıza girmeden birçok adayın hala bilmediği bir gerçekten bahsetmek istiyorum. SEVGİLİ DGS ADAYLARI, DGS SINAVLARINDA DA DİĞER ÖSYM SINAVLARINDA DA EN KOLAY SORUNUN DA EN ZOR SORUNUN DA PUAN DEĞERİ AYNIDIR!!! BU YÜZDEN LÜTFEN SINAVDA HİÇBİR SORUYLA İNATLAŞMAYINIZ . Bir aday deneme sınavına girerken nasıl bir motivasyona sahip olmalıdır? 1) Aday kendi çalışma programında işlemiş olduğu konulara hakimiyetini test edebilmek için girmelidir deneme sınavına:.İlk hedefi işlemiş olduğu konularda sıfır hataya ulaşmak olmalıdır.Bunu başarabilen aday aldığı puan ne olursa olsun güvenle yoluna devam edebilir. Bu başarı kimi aday için 30 netken kimi için 70 net olabilir.....tam bu noktada aday kendisinin farkında olarak kendisine en büyük katkıyı yapmış olacaktır. “70 doğru 10 yanlış yapan bir aday mı daha çok gelişme potansiyeli barındırır yoksa 50 doğru 1 yanlış yapan mı ?”derseniz tereddütsüz ikinci adayı işaret ederim. Kendini bilendir ikinci aday, hırslarına yenik düşmeyendir...ve neyi tam bildiğini bilen neyi ise bilemediğini bilendir... 2) Aday gerçek sınav stratejisini belirlemek için girmelidir deneme sınavına: aslında iyi bir DGS denemesi kadar az bulunan şey çok yoktur piyasada...bu çerçevede adaylar DGS denemelerinin hakkını vermekle yükümlüdür. Unutmayın stratejisi belirlenilmeden girilen bir sınav komediden başka birşey değildir...fizyolojik ,psikolojik ve bilişsel hazırlık… ancak bu üçü birlikte sağlandığında, başarı, şans olmanın ötesine geçerek elle tutulabilir bir sonuç olacaktır . a) Bilişsel hazırlık: adayın gireceği sınavın müfredat çalışmasını yaparak çıkmış ve çıkabilecek soru tiplerini ezberlemeden test edilmek istenen bilgilere sahip olarak sınava girmesi demektir....bir çok adayın en eksiksiz gerçekleştirmeye çalıştığı hazırlık budur....ama yetmez. Fizyolojik hazırlık: adayın sınava bedenen hazır olmasıdır. Diyebilirim ki bir çoğumuzun ihmal ettiği bir noktadır.bazılarınızın stresinin artmasına neden olacağını bilsem de sınava 27 haftanın kaldığını belirtmem gerek..bir aday sınavda stresini azaltmak istiyorsa, sınav gününü yaşamının bir rutin süreci haline getirmelidir.Rutine binen herşey(savaşta yanında ölen bir insan şok edici bir deneyimdir....ama savaşın 5. haftasında olağanlaşmıştır artık....) normalleşir. O gün (15 Temmuz 2012) sabah 9:30 da gireceğiniz sınav haftalardır yaşamınızın normal bir süreci haline gelmişse zaten binlerce rakibinizi geride bırakmışsınız demektir. Sınava fizyolojik hazırlık kapsamında dikkat etmeniz gereken bir şey daha var . Daha önce hiç 3 saat oturmamış bir insan bırakın test çözmek yaşamın herhangi bir işleyişinde bile bunu yapmakta zorlanır ....o yüzden lütfen sınava doğru yavaş yavaş ders başında oturma sürenizi arttırınız. Kaynaklarınızdaki testleri çözerken bir sınavdaymışçasına zamana karşı çözün. Unutmayın hız bir yetenek değil alışkanlıktır. c) Psikolojik hazırlık: Sınava moral hazırlık anlamında algılayabiliriz. Bu süreç ilk iki hazırlığın gerçekleştirilebilmesiyle anlam kazanır ancak....yani bilişsel olarak sınava hazırlanmayan bir adayın psikolojik hazırlığına gerek varmıdır sizce? Sınav kaygısı denen kavram, fiziksel belirtileri olan bir rahatsızlıktır ve ilaç tedavisi gerekir. Ancak yıllardır sürdürdüğüm rehberlik çalışmalarımda bu rahatsızlıktan muzdarip aday sayısı %1 i asla geçmemiştir. Ancak birçok aday hazırlık süreçlerinden bir yada birkaçını eksik bıraktığı için yaşadığı korkuyu kaygı olarak nitelemektedir. Sınav stratejisini belirleme süreci bir kaç adımdan oluşmaktadır. • Zaman Kullanımı: Aday deneme sınavında kendisine verilen zamanı en etkili kullanmakla yükümlüdür. Bizim denemelerimize giren adaylarda sıkça rastladığımız bir hata var. Bu denemede tüm zamanımı sayısala ayırayım bakalım kaç net kalacak diye düşündüklerini düşündüğümüz adaylar sınav süresinin tümünü sayısal teste ayırıyorlar....sonuç ..... hiç bir anlamı olmayan 70-75 net. Neden anlamı yok? Çünkü bu aday gerçek sınavda bu tür bir zaman kullanımına sahip değildir. Çünkü bu aday sıralamada yerini görme şansına sahip değildir. Biz tüm adaylara deneme sınavlarında kendilerine 10 dk eksik zaman vermelerini telkin etmekteyiz... bir aday şayet denemelerde 2:45 saatte sınavını istediği performansla tamamlayabilmiş ise Temmuz 2012 deki sınava tam hazırdır diyebiliriz. Unutmayın sınav heyecanı başka şeye benzemez ve 10 dk bu pay kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır. • Optik Kodlama: Optik kodlama çok basit algılansa da hayati öneme sahiptir.Belki komik gelecek ancak optiğe kodlanmamış hiçbir doğru sorunuzun ÖSYM nezdinde hükmü olmadığını hatırlatmak isterim. 2003 yılında kendisinden herkesin derece beklediği bir öğrencim sınavın sonuna doğru fenalaşmıştı.çözemediği 6 soru kalmıştı ...ancak optik formu tertemizdi............... Optik kodlama her sorunun çözümünden sonra yapılmalıdır. Bunun konsantrasyonu bozduğu , tamamen bir şehir efsanesidir.Aksine bu işlem bir önceki sorunun zihindeki kalıntılarını yok ederek yeni soruya zihnin yeni bir sayfa açmasına olanak tanır. Aynı zamanda adayın daha dikkatli olmasını sağlar. • Soruya Bakış: Adayların en temel sıkıntılarından biri budur. Verili zaman içerisinde 160 soruyu çözme stresi çoğu adayın bu alanda asgari gereklilikleri pas geçmesine neden olmaktadır. Aday bir soruyu çözerken şu yolları takip etmelidir. o Bu soru hangi kavramla ilgili o Bu soruda benden ne isteniyor(soru kökü) o Bu soruda isteneni bulmam için verilenler nelerdir...Arkadaşlar can alıcı nokta budur.eğer bir soruda verilenlerin hepsini kullanmadan bir sonuç bulmuşsanız ortada sıkıntı olduğunu biliniz.Tersinden gidersek bir soruyu çözemiyorsanız çözüm sürecinde hangi verileni kullanmadığınızı bularak,ve onu kullanarak çözüme ulaşabildiğinizi göreceksiniz.... o Bulduğum çözüm benden istenen midir? (bu, sonucu bulduktan sonra şıklara saldırmadan önce soru kökünde istenenin tekrar kontrolü demektir) o Bulduğum sonuç şıklarda var mı? o Bulunan sonuç hangi seçenek ise bunun soru numarasın kontrol ederek optiğe işaretlenmesi. • Çözülemeyen Soruya Bakış: Birçoğunuz bir sınavdan çıktıktan sonra sınavda dakikalarınızı ayırdığınız ve çözemediğiniz bazı soruları kalem dahi oynatmadan çözebildiğinizi dehşetle görüp kendinizi kahretmişsinizdir. Yukarıda yazıma başlamadan önce büyük harflerle yazdığım gibi bir testteki soruların değeri zorluğu ya da kolaylığıyla ölçülmez. Bu yüzden siz sınavda çözemediğiniz her soruyu aşmayı başarmak zorundasınız. Çünkü; o Böylelikle sınavdaki tüm sorulara bir defa bakma şansına sahip olabilirsiniz. Unutmayın her sınavın sorularının %10 u çok zor sınıfına girer. Yani sınavın sonunu getiremeyen bir aday birçok kolay soruyu görme şansına bile sahip olamamaktadır. o Zihnin işleyiş mekanizmasına bir örnek verelim. Diyelim siz evden çıkacaksınız ve anahtarınız daima kapının yanındaki kutunun içinde oluyor. O gün evden çıkmak için hazırlandığınızda kutuda bulamadığınız anahtar için eve bakınıp bir an durun ve düşünün . Ne olacağını söyleyeyim size: Zihniniz sizi tekrar o kutuya yönlendirecektir. Bunu hepimiz çeşitli vesilelerle yaşamışızdır. Sınavda da zihnimiz çözemediğimiz bir soruyla karşılaştığında o konsantrasyon düzeyinde sürekli aynı çıkmaza götürür bizi. Çözüm sınav içerisinde o ilk yolu unutup tekrar o soruya bakabilmektir... bu da belirli bir zamanın geçmesiyle mümkündür...zaten bu yüzden değilmidir bir çoğumuzun sınavdan sonra kafamıza vurarak çözümü bulmamız. o Sınava, 160 soruyu yapacağım diye başlamamalısınız. İlk soruyu yaptıktan sonra 1 soru yaptım ...2. sorudan sonra 2 soru yaptım demelisiniz .... Birinci yöntem yıkıcıdır.İkinci yöntem ise yapıcıdır. • Sınava Hangi Bölümden Başlanmalıdır: Bu önemli bir konu olmakla birlikte kesinlikle kişiden kişiye farklılaşır. Stres altında bir işlemle karşılaşan bireylerin konsantrasyonlarının normalleşmesinde 3 durum söz konusudur genelde. OKişi sürecin başında sıkıntı yaşar. İlerleyen süreçte normalleşir. Bu en çok karşılaşılan durumdur. Yaşamınızın başka birçok alanında karşılaşmışsınızdır. Örneğin bir spor müsabakasının başlangıç düdüğü çaldığında sporcular(özellikle tecrübesizler) heyecanlıdırlar ,kulalarında seyircilerin tezahüratları vardır ,ancak belirli bir süre geçtiğinde oyuna konsantre olabilirler. Sizlerin çoğu için de DGS tecrübesiz olduğunuz bir sınav ve ilk 5-10 dakika kritiktir. Okuduğunuzu anlamakta,işlem yapmakta anormalliklerle karşılaşabilirsiniz. Hata yapma ihtimaliniz yükselir. İşte bu yüzden biz bu durumdaki adaylara kendileri için az puan getirecek alandan, ama genellikle sözelden başlamalarını tavsiye ediyoruz (çünkü okuma hatası yapmak işlem hatası yapmaktan daha zordur). İlk 10-15 dakikalık bölümde(nefes alış veriş normalleşene ,yüzdeki kızarıklık geçene, içinde bulunulan sürece adapte olana kadar) bu şekilde gidip ondan sonra çetin mücadeleye başlamak avantajlıdır. o Kişi sürecin ortasında dağılabilir. Bu durumdaki bir aday için sınava nerden başlayacağından çok nasıl konsantrasyonu canlı tutacağı önemlidir. Hatalar genellikle sınavın ortasında ilgilenilen sorularda artmıştır. Bu durumdaki adaylar test çözme zaman periyotlarını arttırmalıdırlar. En çok deneme çözmesi gereken grup budur. o Kişinin hataları sürecin sonunda artar: özellikle zaman sıkışmasıyla adayın paniği artar. Denemenin son dakikalarında baktığı sorulardaki işlem hataları fazlalaşır. Bu durumdaki adaylar için iki önerimiz vardır. Öncelikle işi garantiye almak için kendilerine en yüksek puanı getirecek testten başlamalıdırlar. Bu sıkıntıyı yaşamamak için hızlarını arttırmalıdırlar. Bu da test çözümlerinde zaman tutma ile mümkündür. Unutmayın hız bir alışkanlıktır. Ne kadar zorlarsanız kendinizi, o kadar hızlanırsınız. Ancak bu iş sadece denemede olmaz. Deneme sadece çalışmalarınızın bir sonucudur. Şimdi siz bu 3 gruptan hangisine giriyorsunuz..? sorusu önem kazanıyor. Bu sorunun doğru ve sağlıklı yanıtı ile kendinize strateji oluşturmalısınız. Bunun için naçizane bir öneride bulunacağım. Biz kişilerin stres karşısında dikkat motivasyonlarını BURDON DİKKAT TESTİ ile de ölçebiliriz. Siz de google den rahatlıkla bu testi indirebilirsiniz. Zaman tutun ve çözün Eğer; 1. bölümde hatanız fazlaysa 1.grup 2. bölümde hatanız fazlaysa 2. grup ve 3. bölümde hatanız fazlaysa 3. gruptasınız demektir. Şimdilik bu kadar sevgili arkadaşlar umarım bundan sonraki denemeleri yukarıdaki değerlendirmeler ışığında çözebilirsiniz.... hayallerinizin hayatınız olması dileğiyle.... Caner Bahçeci-Rehber
-
Grup Dergah - Kerbela (2011) Full Albüm İndir
bursercan şurada cevap verdi: Sinan33 başlık Dini Müzik, Resim ve Videolar
Çok güzel bir albüm.Bu grubu her zaman dinlerim. -
Mavi olmayan gökyüzü ile röportaj Yayında !
bursercan şunu cevapladı bir başlık içinde Üyelerle Yapılan Röportajlar
Bunların üzerinden neler geçti neler vaaayy beee -
Bak görüyon mu nasıl tozlanmış defterim.Raftan indiren bi temizleyen olmamış ki Ben canlarımı çok özledim
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
bursercan şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Anı Defteri - Defterleri
Ben nasıl bırakmıssam öyle kalmıs aferım cadı -
Yayamazımmmm ben geldim nerdesinn
-
.....::Radya::.....
bursercan şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
Ablaaaaaammmm ben geldimmmm nasılsın iyi misinnnn -
Cadııııı nerdesinnnnn ben geldimmmmm Hadi gel dağıtalım buraları yine