Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bursercan

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    2.559
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    4

bursercan tarafından postalanan herşey

  1. Öncelikle tüm sorunlarımızla yakından ilgilenip çözmeye çalışan, YÖK başkan yardımcısı ve başdanışmanı Sayın Metin BAĞDAT' a yüzbinlerce kişi adına teşekkür ederiz. Bu sabah İntibak Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Caner Bahçeci Hocanın, YÖK' de DGS' den sorumlu yürütme kurulu üyesi sayın Prof. Dr. Durmuş Günay ile yaptığı görüşmeden gelişmeler hakkında bilgiler. Kontenjanlar: Sınavsız geçişin kaldırılması gerekiyor yeni DGS kontenjanlarının düzenlenmesi için, yasa şu an mecliste, meclis 1 ekimde açılacak, YÖK, köşk ve hükümetin uyumlu olmasından dolayı bu yasanın kasım veya aralıkta geçmesi bekleniyor, yasa kabul edildiğinde DGS yönetmeliği 5. madde değiştirilecek, ilgili maddenin yürürlükteki hali: Şu anda sınavsız geçiş yapıp mezun olanların yüzde onu kadar kontenjan ayrılıyor, bu madde de geçen koyulaştırılmış cümle şu şekilde değişecek ilgili yasa onaylandığında: " DGS kontenjanları, ÖSS tercih kılavuzunda belirlenmiş lisans bölümü kontenjanlarının en az yüzde onu kadar olacaktır" Bu maddenin anlamı şudur; boğaziçi işletme 100 öğrenci alıyorsa ÖSS ile, en az yüzde onu kadar yani en az 10 kontenjan ayırmak zorunda olacak üniversite. Puan Kesilmesi: En son yapılan YÖK genel kurulunda öğrenci lehine olduğu sebep gösterilerek red edilmiştir, bu konunun takipçisi olacağımızdan emin olabilirsiniz, tekrar yök genel kuruluna sunulacaktır bu öneri. Şimdilik bu kadar, diğer gelişmeleri de bu şekilde duyuracağız size. Not: Biz haberi yayınladıktan sonra devletin resmi haber ajansı Anadolu Ajansından da açıklama geldi, hayırlı olsun, bu gurur hepimizin...[/b] Resmi Haber Ajansı TIKLA
  2. Yönetmelikte değişen maddenin eski haline bakalım: Yeni hali: “MADDE 8 – ÖSYM, başvurma koşullarını taşıyan adayları, yerleştirme puanları ve lisans programlarının kontenjan ve koşullarını göz önünde tutarak, Üniversite Seçme Sınavı sonuçları açıklandıktan sonra yapacakları tercihleri göz önüne alınarak, lisans programlarına yerleştirir. Boş kalan kontenjanlar için gerek duyulduğu takdirde Yükseköğretim Kurulu kararı ile ek yerleştirme yapılabilir.” 1-Ek yerleştirme artık resmileşti 2-DGS tercihleri artık ÖSS bittikten sonra yapılacak, bu maddenin önemini Canber Hocanın hazırladığı ağustos raporundan okuyalım; Bunlar DGS sorunları içinde küçük sayılacak problemler, bu gelişmelerin bizi mutlu eden kısmı, görüşmelerimiz sonucunda somut sonuçlar elde etmek, verilen sözlere güvenebilmek... Burada yüzlerce mesaj yazdınız YÖK' e iletilmek üzere, en yetkili kişiler tarafından okundu mesajlarınız, 2004 yılından beri yapmaya çalıştığımız köprüyü bu sene resmen oluşturduk... Bunun ne kadar önemli olduğunu 1 aydır anlatmaya çalıştım, çalıştık, sonuç almaya başladık, bunun ne kadar büyük mutluluk olduğunu, ne kadar önemli olduğunu anlatamıyorum, edebi yönüm çok zayıf sanırım, benim noksanlığım. Bu raporda yazılanlar ağustosta yazıldı, kasımda kontenjanların açıklanmasını talep ettik, neden sizce ? Farzedelim çok düşük kontenjanlar açıklandı, DGS' ye talep KPSS' nin olduğu sene yüzde 50 kadar azalırdı, Caner Hoca yayıncı yayınlarına olan talep yarı yarıya azalırdı, sitenin hitleri dibe vururdu, ağır konuşacağım zor tutuyorum kendimi bir sürü iftira atıldı, şahsım adına konuşuyorum ben yıprandım, bir sürü yazılacak şey var laf gelmesin diye yazamıyoruz, kasımda kontenjan açıklanmasını istememizin tek nedeni sizin önünüzü görerek seçim yapmanızı sağlamaktı, ne olur sadece bu örnekten samimiyetimize inanmaya bize güvenmeye çalışın...
  3. bursercan

    Çağrışım

    Canımmmmmmmmm özlemışim buralara yazmayı ya Müzik Slow pop
  4. bursercan

    Laplace Şeytanı

    17. yüzyılda Isaac Newton'un kalkülüs ve klasik mekaniğin ilkelerini geliştirmesiyle bilimsel bir devrim gerçekleşmişti. Bu tarihten sonra biliminsanları doğaya daha farklı bir açıdan bakmaya başlamışlardı. Newton fiziği sayesinde ilk kez cisimlerin dinamikleri basit denklemlerle belirlenebilmeye başlanmıştı. 18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyıl başlarında Fransız bir fizikçi olan Pierre-Simon Laplace Newton'un bu alandaki çalışmalarının devamını getirdi. Laplace daha sonraları Laplace Şeytanı olarak anılacak fikrini şu satırlarla dile getiriyordu: "Evrenin halihazırdaki durumunu geçmişin bir etkisi ve geleceğin nedeni olarak görebiliriz. Dolayısıyla her bir anda doğaya etkimekte olan güçlerin tamamının bilgisine ulaşıp doğayı oluşturan varlıkların birbirleriyle olan etkileşimlerinden haberdar olabilen, bununla da kalmayıp bu uçsuz bucaksız bilgiyi analiz edebilen bir akıl, evrendeki en görkemli ve ağır cisimlerden en hafif atoma kadar herşeyi tek bir formülde toparlayıp geleceği de şimdinin kesinliğiyle bilebilecektir."-Marquis Pierre Simon de Laplace Laplace Şeytanı olarak anılan bu düşünce geleceğin tamamiyle geçmişteki etkilerden meydana geldiğini savunan determinizmden doğuyor. Öyle ki determinizm özellikle de Laplace'dan sonra yüzyıllar boyu biliminsanlarının sadık kaldığı ilke oluyor. Zaten bilimsel deneylerin doğasında da belli etkileri kontrol altına alarak madde ve canlıların tepkilerini önceden tahmin edebilme düşüncesi yatıyor. Ancak doğa Laplace'ın beklediğinden çok daha akıllıca deviniyor. Öyle ki 1800'lü yılların sonlarına doğru bilim insanları bazı denklemleri çözmekte başarısızlığa uğramaya başlıyorlar. Bunların en göze çarpan örnekleriyse matematikteki nonlineer (lineer olmayan) denklemler oluyor. Başlarda bu denklemler "istisna" olarak damgalanıp göz ardı ediliyor. Ancak daha sonralarda bu "istisna" denklemler yeni bir düşünce biçiminin doğuşuna neden oluyor. Bu yeni düşünce biçimi bilimi determinizmden uzaklaştırarak "kaos" teoremine zemin hazırlıyor. Bu yeni düşünce biçimini kısaca ifade eden Danimarkalı ünlü fizikçi Niels Bohr şöyle diyor: "Özellikle de gelecek söz konusu olduğunda tahmin zordur." - Niels Bohr
  5. Yapılan bir araştırmaya göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki her dört Kürt kadından biri ensest ilişkiye (yakın akrabalar arasındaki cinsel ilişki) maruz kalıyor. Son günlerin modası demokratik açılımda ise kendi öz babası, öz amcası ya da öz ağabeyi tarafından tecavüze uğrayan bu kadınlar ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu durumda demokratik açılım kimin içindir?
  6. Eski Yunan zamanında Sokrates paralı eğitime karşıydı. Tanrının varlığına ve mükemmelliğine inanırdı. Sofistler ise paralı eğitim verir, ayrıca tanrının varlığı hakkında bir sonuca varılamayacağını söylerlerdi. Sizce antik çağda, insanlarla konuşup, değişik fikirler tanıyan Sokrates mi, yoksa para ile eğitim veren sofistler mi haklıydı?
  7. Hadi bakalım siz ne derdiniz?
  8. Yeni bir araştırmaya göre, anne maymunlar yavrularının üstüne titriyor. Current Biology dergisinde yayımlanan yeni araştırma, özellikle makak cinsi anne maymunların yavrularıyla bağ kurma yolunun, insan davranışlarıyla önemli benzerlik gösterdiğini ortaya koydu. Anne-yavru bağının nasıl kurulduğunun anlaşılmasına yardımcı olması beklenen araştırmada, anne maymunların yeni doğmuş yavrularına mimikler yaptıkları, öpücük gönderdikleri ve üstünden gözlerini ayırmadıkları tespit edildi. Bilim adamları bu araştırmalarında, ABD'nin Maryland eyaletindeki Ulusal Sağlık Enstitüsünün primat merkezindeki 14 anne-yavru çiftinin ilk iki ayını inceledi. Araştırmacılardan İtalya'daki Parma Üniversitesinden profesör Pier Ferrari, araştırmaları sırasında annelerin yavrularıyla zengin iletişimleri olduğunu gördüklerini kaydetti. Araştırmacılar, yavru maymunların da annelerinin bu davranışlarına insan yavruları gibi karşılık verdiğini saptadı. Ancak araştırmacılar, insanların aksine anne maymunların yavrularına yönelik bu ilgisinin, yaklaşık bir ay sonra azaldığını da belirlediler. Araştırmacılar bunun nedenini makak maymunlarının hızlı gelişimine bağladılar.
  9. Aradiom Türkiye'nin e-devlet portalını cep telefonlarına taşıyor... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, vatandaşların cep telefonları üzerinden kullanabilecekleri resmi Mobil Devlet Portal Uygulamasını duyurdu. EDevlet hizmetlerine 7/24 heryerden erişim sağlayan ve tüm vatandaşlar tarafından ücretsiz olarak erişilebilecek Mobil Devlet Portal Uygulaması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından CEBIT EURASIA fuarında tanıtıldı. Aradiom tarafından geliştirilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tek resmi mobil devlet uygulaması olan Mobil Devlet Portal Uygulaması ile vatandaşlar cep telefonlarından Türkiye Cumhuriyeti resmi kurumları tarafından sağlanan birçok hizmete ve bilgiye ulaşabiliyor. 300’ün üzerinde farklı telefon modelinde çalışabilen uygulama, zengin grafikleriyle kolaylık, mobil imza ve güvenli bağlantı teknolojileriyle de maksimum güvenlik sağlıyor. Yakın gelecekte Mobil Devlet Portal Uygulaması varolan hizmetlere yenilerini ekleyerek daha geniş bir kullanım alanı vaadediyor. Tüm vatandaşlar Avea ve Turkcell hatlarından 1600 kısa numarasına mdevlet yazarak uygulamayı Java destekli telefonlarına indirip kullanabilirler.
  10. Her ne kadar basit görünseler de aslında ayaklar çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Ayak parmakları ve ayak tarağı ise ayağın görünümünde çok önemli rol oynar. Bu da çok değişik biçim ve şekil imkanı oluşmasına, dolayısıyla her ayağın eşsiz olmasına neden olur. Bu kişiye özgünlük öyle ileriye varır ki bazen ayağın birinin ötekinden büyük olduğu fark edilir. Gene de spesifik olarak ayaklarda bazı ortak karakteristikleri ayırt edebiliriz. Farklı özellikler en fazla ayak parmaklarında gözlenir. Eğer ilk üç ayak parmağının boyu eşitse buna “Roma ayağı” denir. Bu cins ayaklar dikdörtgeni andırır. Eğer ikinci parmak, belirgin şekilde ötekilerden uzunsa bu tip “Grek ayağı” olarak isimlendirilir. En çok rastlanan ayak tipi ise “Mısır ayak” tipidir. Bunlarda başparmak en uzundur. Tabi bu tanımlamalar bir fikir sahibi olmak için yapılan tanımlamalardır. Sık sık bunların karşımı ile vücut bulmuş ayak tiplerine rastlarız. Peki parmakların şekilleri neye göre değişiyor? Parmakların şekillenmesinde çoğu zaman dış etkenlerin de etkisi olur. Eğer ayakkabılar çok sıkı ise parmaklar üzerine fazla baskı yapar ve parmakların doğal olmayan şekiller almasına neden olur. Bu hal hem hoş değildir hem de çok acı verir. Deforme olmuş ya da birbiri üstüne binmiş parmakları rahatlatmak için parmak ayracını kullanabilirsiniz. Bunlar parmağı yumuşak şekilde destekler ve acıyı ortadan kaldırır. Ayak yapımızı nasıl anlayabiliriz? Ayak tarağı da ayağın karakterini belirten bir diğer öğedir. İnce kumda yürürken geride izler bırakırız. Bu izler bize ayak yapımız konusunda önemli ipuçları verir. Normal ve sağlıklı bir ayağın bıraktığı iz hilal şeklindedir. Parmaklar, tarak, topuk ve ayak kavisi pek belirgin bir şekilde görünür. Ayağınıza en uygun ayakkabıyı nasıl bulabilirsiniz? İster büyük, ister küçük, ister dar, ister geniş olsunlar, ayaklar bizim her günkü yoldaşlarımızdır ve bizi hayatımız boyunca üzerlerinde taşırlar. Üstelik ne kadar değişik tipte insan varsa o kadar da değişik ayak vardır. Bu nedenle bu cefakar yoldaşlarımıza tam uyacak bir ayakkabı bulmak her zaman kolay değildir. Ayaklar böylesine değişik ve kişiye özelken, endüstriyel olarak üretilen ayakkabılar, çok değişik numaralar ve genişliktedir. Böyle olmalarına rağmen ihtiyaçların tamamını karşılayamazlar. O zaman, örneğin; aşırı şişman bir ayak için ısmarlama ayakkabı imal ettirmek gerekli olabilir. Bunun yanında bir imalatçının imal ettiği 39 numara ayakkabı diğer imalatçının 39 numarasına uymaz. Bu imalatçının kullandığı değişik kalıptan ileri gelen bir olgudur. O yüzden birçok müşteri ayağına göre ayakkabı bulabilmek için hep aynı markanın peşinden gider. Ayakkabı alırken nelere dikkat etmeliyiz? Ayakkabı satın alırken ayak tipinizi bilmek çok faydalıdır. Birçok kişi ayakkabıyı, giyip hissettiklerine göre satın alır. Eğer kişinin gerçekten geniş ayağı varsa bir büyük numarayı almaktansa, daha geniş bir modeli seçmesi daha uygun olacaktır. Aksi halde ayakkabının gereğinden uzun olma tehlikesi vardır. Bazen de tam tersi dar ayaklı biri küçük numaralı ayakkabıyı seçebilir. Sonuçta yanlış ayakkabı seçimi, ayağa iyi oturmayan ayakkabılar dolaysıyla sert deri oluşumunu, nasırları, deformiteleri artırır, kan dolaşımını bozar. Ayrıca yeni aldığınız bir ayakkabının ayağınıza olmayışının verdiği can sıkıntısı da cabası... Bu problemleri ortadan kaldırmak için ayakkabı alırken kendinize yeteri kadar zaman ayırın ve satıcınızın bilgisine başvurun. Satıcı ayağınızı gerektiği gibi ölçerek doğru model, doğru marka ve numarayı size tavsiye eder. Belli başlı ayak sorunları nelerdir? Ayaklarınıza ne kadar önem gösterseniz de eğer ayaklarınızda sorun varsa, başkaları için çok güzel olan bir gün, sizin için çabucak geçmesini istediğiniz bir zaman dilimine dönüşebilir. Ayak sağlığının önemi de ne yazık ki genellikle ayak rahatsızlıkları başlayınca anlaşılır. En sık görülen ayak rahatsızlıklarının başında ise nasır, mantar ve batık tırnak gibi sorunlar gelir. Bunları topuk dikeni, basış bozuklukları ve düşük taban gibi problemler izler. Ayak rahatsızlıkları daha büyük sorunlara yol açabilir mi? Uzun süre ayakta durmanız yüzünden oluşan ağrılar, aşırı terlemeler, ayaklarınızda oluşan kemik deformasyonları gün boyunca kendinizi rahat hissetmenizi engelleyebilir. Ortopedik olmayan ayakkabı ve terlik seçiminiz, bu gibi rahatsızlıkların oluşmasında önemli ölçüde etken olur. Sadece ağrılar veya terleme değil, uzun zaman içinde görülebilecek bel fıtığı veya yürüyüş bozukluğu gibi sorunlar da bu sebeplerden oluşabilir. Ayak Sağlığı Uzmanı Özgül İşgör
  11. bursercan

    Gece krampları

    Hamilelik döneminde yaşanan sorunların başında kramplar gelir, gebelikte krampların görülme olasılığı %15-30 arasındadır. Fakat basit tedbirlerle kramplardan korunmak mümkündür. Günlük hayatımızda bazı kaslar bize hissettirmeden sürekli kasılır ve gevşer. Bir veya daha çok kasın, bütününün veya bazı parçalarının istek dışı ve ağrılı kasılmalarına kramp denir. Başka bir deyişle kaslarda görülen ve acı veren kasılmalar olarak da nitelendirilir. Kramp nasıl gerçekleşir? Kasların çalışması için şekere ve oksijene ihtiyaç vardır. Bu iki maddenin birleşimi sonucunda enerji ve bazı yıkım ürünleri ortaya çıkar. Oluşan enerji, kasların çalışması için kullanılır, yıkım ürünleri ise kasta birikebilir ve krampları meydana getirebilir. Kasın fazla kasılması sonucu kanlanmanın azalması ve kasların fazlaca çalışması sonrasında da kramp oluşabilir. Kas ne kadar kasılmış ise, oluşan ağrı da o kadar şiddetli olmaktadır. Gebelikte görülen krampların nedenleri nelerdir? • Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde özellikle bacaklarda ortaya çıkan krampların sebebi, dolaşım sisteminden kaynaklanır. Gebelik ilerledikçe bebek, dolayısıyla da rahim büyür. Çevresindeki damarlara ve sinirlere baskı yapar. Bu büyüme, özellikle ileri haftalarda olduğu için kramplara da genellikle 24’üncü haftadan (6’ncı aydan ) sonra daha sık rastlanır. • Hareketsizlik ya da sürekli aynı pozisyonda kalmak, kan dolaşımını yavaşlatacağından ani kasılmalar görülebilmektedir. • Gebelikte beslenmeyle alınabilecek kalsiyum, potasyum, magnezyum eksikliği ya da gebelikte kan miktarının artması sonucunda kanda bulunan bu minerallerin oransal olarak azalması, • Bebekler son aylarda kalsiyuma daha fazla ihtiyaç duyduklarında annenin bu ihtiyaca yeterince cevap verememesi, • Bulantı, kusma gibi rahatsızlıklarda, çok sıcak havalarda, fazla terlendiğinde ve yeterince su içilmediğinde, su kaybı, • Yatmadan önce bilinçsiz yapılan ve yorgunluğa sebep olan egzersizler, • Gebelikte yorgunluk, sürekli ayakta kalmak, alınması gerekenden daha fazla kilo alımı ve bacaklardaki varisler, • Bazı kişilerin krampa daha yatkın olması haricinde, yaşı ilerlemiş olan gebelerde kramplar görülür. En sık hangi bölgelerde görülür? Kasılmalar en çok dizin aşağısında ayak ve baldırda görülür. Pozisyona bağlı olarak bazen sırtta ve uylukta da kasılma olabilir. Gebelikte bacak kramplarının önlenmesi için neler yapılabilir? • Özellikle yaz ayları öğle saatlerinde su, ayran, meyve suyu gibi sıvılar bol bol tüketilmeli, • Kalsiyum açısından zengin ve dengeli beslenilmeli, • Gece kaslara yönelik hareketler, yürüyüş, egzersiz (ama ağır olmamak şartıyla) ya da masaj yapılmalı, • Uzun süre ayakta kalınmamalı ya da oturulmamalı, • Otururken ayakların aşağı sallanması önlenmeli ve ayağın altına yükseklik konulmalı, • Sol yana yatılmalı, • Varis var ise mutlaka doktor önerisiyle varis çorabı kullanılmalı, • Yüksek topuklu ya da düztaban ayakkabı giymekten kaçınılmalı, • Kilo sorununa dikkat edilmeli, • Yatmadan önce isteğe bağlı ılık duş alınmalı, • Gerektiği takdirde doktor kontrolünde kalsiyum ve magnezyum içeren ilaç takviyesi yapılmalıdır. Kramp girdiğinde ne yapılmalı? Kramp girdiğinde amaç, kasılan kası gevşetmektir. Bunu da ters yöne hareket mantığıyla yapabilirsiniz. Örneğin, eğer ayak parmakları yukarıya doğru kasılmışsa parmakları aşağı hareket ettirip sonuna kadar açarak krampı önlenmeye çalışabilirsiniz. Sonra da kasılan bölgeye sıcak bir havlu konularak rahatlama sağlanır. Hangi kaslara kramp girdiyse o kaslara masaj yapılmalı, ovulmalı ve esnetme hareketleri uygulanmalıdır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Gökçen Erdoğan
  12. Kadınların en büyük sorunlarından biri olan regl sancılarını yenmek için ne yapmalı? Kadınların her ay düzenli olarak adet (regl) sancılarıyla baş etmek zorunda kalmaları sadece fiziksel olarak değil ruhsal olarak da sorunları beraberinde getiriyor. Çoğu zaman ağrılarla baş etmek zorunda kalmak sosyal hayatı da olumsuz yönde etkiliyor. Peki, adet sancıları ile yaşamaya mahkum musunuz? Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz International Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ve Tüp Bebek Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni konuyla ilgili bilgi verdi. Adet sancısı bir sağlık sorunu mudur? Adet döneminin ağrılı geçmesi 'dismenore' olarak adlandırılır. Yumurtlamanın oluştuğu adet düzeninin başlaması ile yaklaşık 17-18'inci yaşlarda dismenore de başlar. Ortalama olarak üreme çağındaki, yani kendiliğinden adet görebilen kadınların yüzde 40-60'ı regli ağrılı yaşar. Bu, genç yaşlarda daha fazladır. Batı ülkelerinde yapılan çalışmalarda 19 yaş civarındakilerin yüzde 75'inin ağrılı adet gördüğü belirlenmiştir. Bunların yüzde 17'si okula gidemeyecek kadar ızdırap çeker. Yarısı çok ciddi ağrılar hisseder. Yaş ile birlikte sıklık azalır ve 40 yaşından sonra ciddi oranda düşer. Bütün bu veriler dismenorenin çok ciddi sağlık sorunu olduğuna kanıttır. Adet sancılarını yenmek için ne yapmalı? Ağrılı adet görmede ağrı şiddeti ile ilgili pek çok etken mevcut. Kişinin psikolojik durumu, beslenme alışkanlıkları, aşırı yorgunluk, aşırı stres gibi altta yatan diğer hastalıklar da etkili olur. Doğum yapan kadınlarda adet ağrısı daha az olur deniliyor. Bu bilimsel olarak doğru mu? Doğum ile birlikte organik nedeni olmayan ağrı oranı azalır. Gebelik süresinde adet görmediği için ağrı yoktur. Ancak altta yatan organik bir neden varsa, tedavi edilmeden ağrı geçmez. FINDIK, FISTIK, ET, BALIK TÜKETİN KAS GÜÇLENDİRİCİ EGZERSİZ YAPIN Şiddetli ağrıları gidermek için, aşağıda yer alan önerileri uygulayabilirsiniz... - Ağrılı adet görmenin oluşmasını önlemek mümkün değildir. Ağrı ancak doktorun size tavsiye edeceği ilaçlar kullanılarak hafifletilebilir. - Sıcak banyo iyi gelir - Orta dereceli bölgesel sıcak uygulama iyi gelebilir. Bunun için sıcak banyo ya da ayaklara sıcak uygulama önerilir. - Dikkat edilmesi gereken nokta, sıcak uygulamanın direkt karına yapılmamasıdır. Çünkü karın içerisinde bir iltihabi problem varsa, bu yayılabilir ve oldukça tehlikelidir. - Nefes ve kasları güçlendirici egzersizler ağrıları kontrol eder. ev ortamında yapılabilecek hafif egzersizler önerilir. - Masaj ağrıyı azaltmada etkili bir yöntemdir. Ağrıyan bölgenin altına yoğurma tarzında ritmik masaj uygulanırsa, ağrının algılanması azaltılabilir. - Düzenli uyku, gerginliği azaltacağından ağrıyı kontrol etmede işe yarar. Neler yemeli? İyi beslenme ve bunun adet döneminde de sürdürülmesi ağrıyı azaltmada etkilidir. B vitamini ve magnezyumdan zengin besinler bu dönemde oluşan rahatsızlıkları ve ağrıyı gidermede yardımcı olur. - Adet döneminde; et, balık, karaciğer, kuru baklagiller, fındık, fıstık, susam gibi yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve öğütülmemiş tahıllar tüketilmelidir. - Eğer kişide adet kanamasından önce baş ağrısı, karında şişlik gibi problemler oluyorsa reglden bir hafta önce tuz kısıtlanmasına gidilebilir. -Doğal idrar sökücü olan maydanoz, ıhlamur, kuşkonmaz gibi besinler bu dönemde alınan ödemi giderir. - Kafeinli ve gazlı içeceklerden kesinlikle uzak durmalısınız. Adet döneminde cinsel ilişki ağrıyı artırıyor Her defasında ağrı kesici almak doğru mu? Adet döneminde ağrı duyulmasını ikiye ayırıyoruz. 'Primer dismenore' dediğimiz durumda, altta yatan organik bir neden belirlenemez. Bu durumda ağrı kesiciler, destek tedavileri, spor gibi daha çok ağrıyı azaltıcı önlemler ile yetinmek zorundayız. Bu kadınlar 25 yaşından sonra daha az oranda ağrılı regl görürler. Bu, 40'lı yaşlara kadar azalarak devam eder. İkinci grup ise 'Sekonder dismenore'dir. Yani ağrıların altında organik bir neden yatar. O nedenin tedavisi ile sorun çözülür. Bu nedenler arasında; regl ile dökülen rahim içi dokunun rahim kasları arasına ya da dışına yerleşmesi, miyom, rahim ağzı darlığı ve o bölgede tekrarlayan iltihap sayılabilir. Bu Grupta ise ağrı kesici yerine nedenin ortadan kaldırılması planlanmalıdır. Cinsel ilişkiden sonra adet sancılarının geçtiği inanışı ne kadar doğru? Adet döneminde cinsel ilişki infeksiyon riskini artırır . Ayrıca erkek cinsel organ salgısında ( menide ) ağrıyı oluşturan maddeler ( prostaglandinler ) mevcuttur. Bu inanış doğru değildir. Adet düzensizliklerinin sebebi nedir? Adet düzensizliklerinde esasında yumurtlama mekanizmasının etkilendiği durumlar nedenler arasında en önemli sıralarda yer alır. Bu problemin hormonal nedeni çözülerek adet düzeni sağlanabilir. Bu grupta stres, kilo değişiklikleri, sosyal konum değişiklikleri ve kadının yaşı yer alır. Bir başka grup ise adet düzeninin bozulmasına yol açan ve altta organik nedenlerin yer aldığı kanamalardır. Rahim içi dokunun kontrolsüz büyümesi, polip, miyomlar, ve rahim ağzı ve içi kanserleri nedenler arasında sayılabilir. Bu yüzden adet düzeni bozulan hanımlar vakit geçirmeden jinekoloğa başvurmalıdır.
  13. Yeni işiniz hayırlı olsun.Temennimiz daha yüksek mevkilere ulaşabilmenizdir.
  14. bursercan

    BURSER-CANIMIZ

    Uzun olmasın kısa bır hayat ama mutlu bır hayat olsun bana yeter Teşekkür ederim gelincik
  15. bır günlüğüne cocuk olsaydım öyle kalmayı isterdim hiç büyümeden hep aynı yaşta
  16. bursercan

    BURSER-CANIMIZ

    Sağolun arkadaşlar Angel inşallah bakalım Mavi sana küsüm mi şimdi
  17. bursercan

    BURSER-CANIMIZ

    Teşekkürler sağolun
  18. bursercan

    BURSER-CANIMIZ

    Canımmmmmmmm güzellikler benı mı beklıyor umarım diyelim ne diyek :)Zaten inandiğimdan böyle oldu çok kaptırdım kendimi
  19. bursercan

    BURSER-CANIMIZ

    Çook teşekkür ederim ablam sağolasın.Yazdıklarını gayet iyi anladım
  20. Yeni bir yaşın güzelliğini yaşaman dileğiyle...nice güzel saglıklı mutlu yaşlara...sevgilerle...

  21. Ben 5 tl ye kesitiroyom Bende jön gibi uzun zamandır aynı berberi kullanıyorum.Yaklaşık bir 10 sene olmuştur.
  22. Çok hoş olmuş 2 boyutlu ve göz alıcı olmuş.Lakin neden hep mavi yapıyosunuz.Diğer ara yüzde mavi üzerine yapılmıştı Ve şu giriş bölümü sitenin önünde olsa daha iyi olmaz mı?Yani giriş yapabilmek için ayrıca giriş butonunu tıklamayalım diyorum.
  23. veyyyyyyy,msn de alay sonra kaç ha:(bittin sen canım:)))he he

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.