Odris tarafından postalanan herşey
-
Fidel Castro Küba Devlet Başkanlığına Geri Dönmeyeceğini Açıkladı
Sevgili gloria'ya yanıt olarak şunları söylemek isterim: Dileklerine tabi ki ben de katılıyorum öncelikle. Ama Raul Castro sonuçta Fidel?in kardeşi. Fidel ülkeyi yaklaşık yarım asır boyunca yönetti. Bu çok ciddi bir zaman ve ülkenin demokratik yönetilmediği konusunda dış güçlerin çeşitli yollarla tepkili bir kamuoyu yaratması için uygun bir süre. Şimdi sıra başka bir Castro?da. Eminim ki bu da uzun vadede bahsettiğimiz açıdan ciddi bir koz olarak kullanılacaktır. Bunlar hep birer dezavantaj. Üstelik kardeş Castro da orta yaşın biraz üzerinde sayılmaz; o da yaşlı bir lider olacak (eğer o olursa tabi; ama kesin gibi görünüyor) bütün bunlarla birlikte Raul Castro ülkede mevcut olan seçim sistemiyle başa gelecek yani özgür iradeyle seçilecek. Bunu da gözden kaçırmamak lazım. Sonuçta tümüyle sana katılmıyor değilim, ama senin iddia ettiğin gibi var olan yönetim şeklinin asla yıkılmayacağı konusunda derin kuşkularım olduğunu tekrar söylemek isterim. Bu arada ilginç bir haber dikkatimi çekti: Abdullah Gül, Fidel'e bir mesaj göndermiş. Mesaj aynen şöyle: "Sayın Cumhurbaşkanı, Zat-ı Alilerinin Devlet Konseyi Başkanlığı ve Başkomutanlık görevlerini üstlenmeyeceğini açıkladıklarını öğrendim. Bu vesileyle, takriben yarım asırlık bir dönem boyunca Küba halkına ve uluslararası siyaset yelpazesine getirdiğiniz seçkin katkıları hatırlarken, özellikle 1996 yılında HABİTAT Konferansı münasebetiyle Türkiye'ye yaptığınız ziyarette Türk halkının gönlünde kazandığınız müstesna konumun baki kalacağını vurgulamak istiyor ve bundan böyle halkınıza hizmete devam ederken sağlıklı bir yaşam sürmenizi diliyorum." Ben de birinden böyle bir mesaj alsam, hoplarım zıplarım havalara sıçrarım. Mesaj güzel, yukarda Allah var şimdi, inkar etmemek lazım. Ama ben diyorum ki Fidel Castro, Türk Halkı'nın gönlündeki müstesna konumunu, 1996'daki HABİTAT Konferansı'ndan çok önce, 1959 yılında halkıyla birlikte gerçekleştirdiği büyük devrimle, sömürüye ve baskıya karşı verdiği onurlu mücadeleyle kazandı.
-
Fidel Castro Küba Devlet Başkanlığına Geri Dönmeyeceğini Açıkladı
gayet tabi godzi de süper bi adamdır yani. gloria senden bahsetmeyi unutmuş bundan sonra ne olacak konusu biraz karışık galiba. bu konuda çok şey söylenebilir ama ben gloria'nın yazısını açıkçası çok iyimser buldum. çünkü sosyalist yönetimler genelde dış baskılara ya da saldırılara karşı çok hassas oluyor. bunu daha önce de gördük. devletin kurumsallaşma süreci çok önemlidir, zaten asıl önemli olan da budur. acaba küba ne derece kurumsallaştı, sistem tam anlamıyla devletin tüm organlarında yerine oturdu mu? bunu ben de çok net bilmiyorum. ama en azından fidel'in ilk hastalanma devresinde onun yerine kardeşi castro'nun geçici olarak görevi alması beni biraz endişelendirdi açıkçası. çünkü tam anlamıyla kurumsal bir yapıda işler böyle yürümemeli gibi geliyor bana. siz ne dersiniz bilemiyorum tabi. ancak ben de olumlu umutlar besliyorum. sömürüye karşı direnen son kalelerden birine aydınlık diliyorum.
-
Fidel Castro Küba Devlet Başkanlığına Geri Dönmeyeceğini Açıkladı
çok güzel bir yorum yazmışsın sevgili gloria. ben sana teşekkür ederim. yönetmen, kübalı uyunculara abd başkanı görmüş tayyip erdoğan gibi yap deseydi oyuncular daha net anlardı sanırım şaka bir yana küba küçücük bir ülke gerçekten de. geçimini şeker kamışı ve tütünden sağlıyor ağırlıklı olarak. ama sömürüye insanca direniyor, bağımsızlığını cesurca koruyor. küba gerçek bir ülke; fidel, gerçek bir lider, kendi halkının önderi. fidel küba'nın fidel'i...
-
Fidel Castro Küba Devlet Başkanlığına Geri Dönmeyeceğini Açıkladı
Küba Komünist Partisi’nin yayın organı Granma’nın internet sitesindeki mektubunda, neredeyse yarım yüzyıldır Küba’nın liderliğini yapan 81 yaşındaki Castro, Kübalılara seslenerek, devlet başkanlığına geri dönmeyeceğini belirtti. Kübalılara seslenen Castro, mecliste gelecek hafta yapılması planlanan Devlet Konseyi seçimiyle ilgili olarak, “Konseyin, başkanının ve başkan yardımcısının seçilme zamanı gelmiştir” dedi. Castro, mektubunda 1976’daki yeni anayasadan bu yana, uzun yıllar devletin en yüksek yönetim organı olan Devlet Konseyi başkanlığını yapmaktan gurur duyduğunu da belirtti. “Yol zorlu olacak ve herkesin akıllı çabasını gerektirecek” diyen Castro, 18 Şubat tarihli mektubuna, “Elveda demiyorum. Asker gibi fikirlerimi savunmak istiyorum. Yazmaya devam edeceğim. Bu dikkate alınması gereken bir silah. Belki sesim duyulur. İhtiyatlı olacağım” diye son verdi. Bağırsak ameliyatı geçirdiği Temmuz 2006’dan bu yana halkın karşısına çıkmayan Fidel Castro’nun sadece bazı video görüntüleriyle fotoğrafları yayınlanmıştı. Ameliyatının ardından yetkilerini geçici olarak 76 yaşındaki kardeşi Raul Castro’ya devreden Fidel Castro, Aralık ayında yaptığı açıklamada yeni nesillerin önünü açmak amacıyla görevinden ayrılabileceğinin mesajını vermişti. Küba’da yaklaşık yarım yüzyıllık bir dönemi sona erdiren bu kararın ardından, Ocak ayında yeniden seçilen parlamentonun, 24 Şubat’ta toplanarak yeni devlet başkanını belirlemesi bekleniyor. 1959 yılında henüz 33 yaşındayken gerçekleştirdiği devrimden bu yana Küba Devlet Başkanı olarak görev yapan Castro, dünyanın en uzun süre iktidarda kalan lideri olarak biliniyor. *** Sosyal bilimler ve hukuk okuyan Fidel Castro, henüz 27 yaşındayken Batista diktatörlüğüne karşı 125 arkadaşıyla bir baskın düzenler ama başarısızlığa uğrayarak tutuklanır. Yapılan yargılamada “Tarih beni aklayacaktır.” (La Historia Me Absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yapar. Mahkeme sonunda 16 yıla mahkum olan Castro, 21 ay hapis yattıktan sonra, Batista'nın emriyle cezasının geriye kalan bölümü bağışlanarak, hapisten çıkar ve Meksika'ya giderek gerilla eğitimi görür. 1956’da yanında kardeşi Raul Castro ve Ernesto Che Guevara'nın da bulunduğu 12 arkadaşıyla birlikte Küba’ya dönerek Batista'ya karşı başarılı bir gerilla savaşı verirler. Batista'nın 31 Aralık 1958'de Dominik Cumhuriyeti'ne kaçmasıyla da 1959 yılının ilk günü iktidarı ele geçirerek gerçek anlamda emperyalizme karşı direnen halkın bağımsız ülkesi, Küba’yı kurarlar. ABD, daha o zamandan bu yana onu devirmeyi amaçlıyordu. Nitekim, devrim sonrası Küba'dan kaçanlara yaptığı silah ve mali destekle Domuzlar Körfezi Çıkarmasını tezgahlar ancak bu çıkarma fiyaskoyla sonuçlanır. Castro bu çıkarmanın ardından yayımladığı Havana Bildirisi ile ilk kez, Küba'nın sosyalist politikalar izleyeceğini bütün dünyaya duyurur. Devrimci lider Fidel Castro’ya 600 kez suikast düzenlenir. ABD ajanları ve ABD’nin desteklediği Kübalı muhalifler, kendisini defalarca öldürmeye çalışır. Castro, son açıklamalarından birinde, “80 yaşıma geldiğim için mutluyum. Bunu hiç tahmin etmiyordum. Üstelik, dünyanın en büyük gücü her gün sizi öldürmeye çalışırken” demiştir. 3-4 saat süren konuşmalarıyla uğruna savaş verdiği halkının huzurunda ABD’ye kafa tutmaktan çekinmeyen Fidel, ülkesinin ABD tarafından işgali olasılığı gündeme getirildiğinde “Ülkemi savunma adına ölümüne savaşmak için en ön sırada yer alırım”, “Bizi hiçbir şey durduramaz. Zafer bizim olacak” der ve O, yıllar boyunca devrime olan inancında da hiçbir şey kaybetmez O’nu şeker kamışlarını elleriyle biçerken ya da traktörle bir tarlayı sürerken görmek mümkündür. Büyük Devrimci Fidel Castro hayatı boyunca halkının bağımsızlığı için sömürüye karşı savaşmış efsanevi bir liderdir. Henüz ölmedi, yaşamaya devam ediyor; adı ve düşünceleri ise her zaman yaşamaya devam edecek. Özgürlük savaşçısı, Büyük Devrimci Fidel Castro’yu, O’nunla birlikte Amerikan emperyalizmine göğüs geren devrim savaşçılarını ve onurlu Küba Halkını selamlıyoruz. Fidel'e Fidel çok insan bir dev, Ağarmış saçları sakallarıyla karlı bir dağ… Gözlerinde güleç kardelenler açıyor, Sesi titremeyen bir ses umudun sesi. Demirel'e Türkiye'yi övmüştür, Mesut Bey'i de adam yerine koymuştur. Laf kıtlığında asmalar budamıyor Fidel Son konuşmasında, Yukarı yarımkürenin aşağı yarımküreyi ezmesine Küreselleşme dendiğini mimledi. Sade konut monut davasıyla da yetinmedi, Emperyalizm yüzünden İnsanlığın altından toprağın nasıl kaydığını anlattı, Sosyalizmin teslim olmadığını temsil etti. Hoş geldin Fidel, Gidişinle de bizi yine nahoş çakallarla baş başa bıraktın. (Can Yücel) Hayatımın tutkusu "aşkım"a teşekkürler
-
Sevgili Günlük ...
sevgili günlük, yukarıdaki saat ne öyle yaa...kocaman... neler icadetti şu insanoğlu sevgili günlük
-
SAVAŞA HAYIR Fotoğrafları...
ben, godzi bunun altında kalmaz diye düşünmüştüm; doğru düşünmüşüm
-
TÜRBAN SORUNU - KONUSU - ANA BAŞLIK
TBMM Genel Kurulu’nda, üniversitelerde başörtüsü serbestliği getiren anayasa değişikliği teklifinin 2 maddesi kabul edildi. Kabul edilen 10. madde 401, 42. madde 404 evet oyu aldı. Ret oyları ilk madde için 110, ikinci madde için 99 oldu. Üniversitelere başörtüsü serbestisi getiren anayasal düzenlemenin TBMM’deki ilk tur oylamasında, Anayasa’nın 10. ve 42 maddesinde değiklik öngören maddeleri kabul edildi. Birinci madde için 410 milletvekili evet oyu kullanırken ret oyu verenlerin sayısı 110 oldu. İkinci madde için ise 404 evet oyuna karşılık 99 hayır oyu kullanıldı. Teklifin maddelerine geçilmesi için yapılan ilk oylamada ise 113 ret oyuna karşılık 397 kabul oyu verilmişti. Oylamaya 517 milletvekili katılmış, 4 çekimser ve 3 oy da boş çıkmıştı. Teklifin 1. maddesiyle, Anayasanın, “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinin son fıkrası, “... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenerek, “Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” şeklinde değiştiriliyor. Anayasa değişikliği teklifinin birinci turunda, teklifin 2. maddesiyle ilgili yapılan gizli oylamaya, 505 milletvekili katıldı. Oylamada, 1 çekimser ve 1 oy boş çıktı. Teklifin 2. maddesiyle, Anayasanın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesine, “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” şeklinde yeni bir fıkra ekleniyor. İkinci tur oylama 9 Şubat Cumartesi günü yapılacak. (Alıntıdır)
-
SAVAŞA HAYIR Fotoğrafları...
Hoşçakal Mavi Gökyüzü Gördünüz mü korkmuş insanları Duydunuz mu düşen bombaları Hiç merak ettiniz mi Neden sığınaklara kaçıştığımızı Cesur yeni bir dünya için verilen sözün Tutulmadığı ortaya çıktığında, açık mavi gökyüzünün altında Gördünüz mü korkmuş insanları Duydunuz mu düşen bombaları Alevlerin hepsi çoktan yok oldu Fakat acı kolay geçmiyor Elveda mavi gökyüzü Elveda mavi gökyüzü Elveda
-
SAVAŞA HAYIR Fotoğrafları...
teşekkürler sevgili gloria....paylaşım içinn.fotoğraflar çok güzel, düşünceler de çok güzel. ÇEVREMDE SİLAHLARA İHTİYACIM YOK... HEPSİ HEPSİ DUVARDAKİ TUĞLALARDI
-
TBMM'NIN ACILIŞ BİLDİRGESİ
küçükken kuran kursuna da gitmiş zaten
-
TBMM'NIN ACILIŞ BİLDİRGESİ
ben de seni alkışlıyorum arkadaşım
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
çok pis taktım ben sana yaa... nedenini de bilmiyorum. ama artık canım sıkıldıkça uğrarım
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
gözlük
-
TBMM'NIN ACILIŞ BİLDİRGESİ
hayır. fikirlerinin bizi ilgilendirmediğini düşünüyorsan, siyasi tartışma platformunda ne işin var onu anlamadım. fikirlerini açıklamadan nasıl düşünce beyan edeceksin. senin bildiğin fakat başkarının henüz keşfedemediği bir yöntem mi var
-
TBMM'NIN ACILIŞ BİLDİRGESİ
arkadaşım, güncel konularda neden siyaset tartışıyosun o zaman.
-
TBMM'NIN ACILIŞ BİLDİRGESİ
başka bir başlıkta sevgili sardunyam'ın anlattığı şahsi bir anısını bile kanıtlamasını isteyen bu forum üyesinin, hiçbir kaynak ve kanıt belirtmeden verdiği bu menşei belirsiz yazı hakkında kaynak ve kanıt göstermesi zorunludur; bu öncelikle her söylenene bir kanıt getirilmesi gerektiği yönündeki kendi şahsi düşüncesi açısından bir zorunluluktur. eğer bu zorunluluğu yerine getiremezse amacı açıkça ortaya çıkmış olacak yaptığı bu hareketi açıkça kışkırtma olarak nitelendireceğim. ayrıca kendisinin iyi bilmesi gereken bir konu vardır ki; burada birlikte düşünce paylaşımında bulunduğumuz hiçbir arkadaşımız bu tip uydurmalara pabuç bırakmayacaktır. herhalde kendisi de bunu farketmiştir artık; en azından ben öyle olmasını umuyorum. açtığı her başlıkta laik demokratik cumhuriyet rejimine çeşitli yollardan eleştiri getiren abdulselaö'nün (ki böyle bir hakkı vardır elbette) atatürk ve cumhuriyet tarihiyle ilgili yazılarında bu değerleri sahipleniyormuş gibi bir tavırla ortaya çıkması ve bu değerlerin sahiplenicisi ve öğreticisi konumunda yer almaya çalışması oldukça trajikomiktir. ondan önce bu değeri saptırmadan tüm tarihi öğeleriyle birlikte güvenilir kaynaklardan bize ulaştırabilecek çok değerli arkadaşlarımız vardır.
-
ATATÜRK'ÜN BALIKESİR HUTBESİ
Web Siteme Git bütün bunlar kaynağı belli olmayan ve tümüyle gerçek dışı bilgilerdir. cumhuriyet ve laik demokrasiyle sorunlu bir zihniyetin ortaya attığı, kötü niyetli kesimlerin kışkırtma malzemesi olarak kullandığı bu tip paylaşımların, burada kimsenin kafasını karıştıracağını sanmıyorum.
-
TBMM'NIN ACILIŞ BİLDİRGESİ
böyle bir bildirge yok! gerçek dışı...
-
Birkaç tuşla gizli numaradan kurtulun
Odris şurada cevap verdi: LaRsiE_ başlık Cep Telefonu, Akıllı Telefonlar, Dijital Saatler, Gözlükler ve Tabletlerbu iyi oldu. teşekkürler
-
Ben Türk'müşüm
mümkün değil, kesin vardır. kafayı düz bir zemine yaslayınca çok rahatsız eder... kendimden biliyorum
-
KADINSIZLAR...
hiçkimse özgürlüğü bu kastettiğinz şekilde algılamıyor. o afişlerde kadın cinsel bir obje olarak gösterilmiyor. bu tamamen sizin algınız. kadının elinin yüzünün saçlarının vs. tümüyle kapatıldığı toplumlarda kadın herşeyiyle bir cinsel obje olarak algılanıyor. zaten tümüyle bir cinsel obje olarak algılandığı için kadınların kapanması isteniyor. kadınlığının tamamen gizlenmesi isteniyor. kadının kadınlılığını ispatlayan tüm görsel öğelerin örtülmesi isteniyor. bu mantığa göre kadınlık gizlenmesi gereken bir günah gerekçesi.
-
KADINSIZLAR...
değil mi.... kadın varken kadına ****** edilir çok ilginç yorum gerçekten. ahlaki çöküntüyü inceleyelim bakalım; buyrun siz başlayın incelemeye o zaman. bizimle de paylaşın. ama size bilinen bir gerçeği söyleyeyim, arap yarımadasındaki erkeklerin yaklaşık %50 si homoseksüel eğilimler gösteriyormuş. kadınların ne tip eğilimler sergilediğini pek araştıramamışlar anladığım kadarıyla. konuşması bile yasak olan bir kitle üzerinde nasıl araştırma yapılabilir ki? nedir yukarıda diğer arkadaşların yazdığı şeyler arasında sizi rahatsız eden? laf atıp bir kenara çekilmeyin, düşüncenizi söyleyip ortada durun. bu arap kalıntısı çürümüş zihniyetlerden türk insanı, acilen kurtulmak zorundadır.
-
Kertenkelenin cinsiyeti kuluçka sıcaklığına bağlı
- NAMAZ KILMAYANDAN HAYVANLAR BİLE KAÇAR !
- içinden geçeni yaz.........
PRAMPAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA - NAMAZ KILMAYANDAN HAYVANLAR BİLE KAÇAR !
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.