Odris

Ohoooo! Sen iyice garanti olsun diyorsun yani. Ama bak dikkat et, arada Godzi gitmesin ha! Yanlış adamı zehirlemeyin sakın

Fare ilacı bol miktarda var. Ancak özellikle fare ilacını tercih etmenin nedeni beni fareye benzetmen mi acaba Yayamaz'a da tekrar geçmiş olsun dileklerimi ileteyim. Umarım eski sağlığına kavuşur

Anladığım kadarıyla o yeni hasta olmuş değil. Ameliyat gibi birşey geçirmiş ama iyileşme sürecinde. Doğru mu? Canım, beni zehirlemek kolay iş, n'olucak. Siz isteyin ben bir şişe tarım ilacını içerim; zaten bütün gün o şeylerin içindeyim

öyle mi dersin. Hemşoooommm. doğumgünün kurlu olsuuunnn dur bakalım gelsin ne diycek

benim ayağımın altındaki taşlar sünger gibi ruhumu çekiyor.

Doğum günü dünmüş yaa.. geç kaldık

gitmedim gitmedim. baksana hala burada sürtüyorum

HARİKA CEVAP. Üstüne varıldığında kayış gevşetmeyen insan radya, çok yaşa...

Kıyamam Kıyamam Kıyamamm... Teşekkür ederim Sen hastamıydın yaa. Bilsem geçmiş olsuna gelirdim Sevmez olur muyum ben seni. Sen düşüncelerinin bir bölümüne şiddetle katılmayıp da değer verdiğim ender insanlardansın

Neeee Sen beni zehirlemeyi mi planlıyordun. Seni temin ederim ki, Yayamaz Kayımca kesinlikle beni zehirlemene karşı çıkmaz; hatta en büyük desteği ondan görürsün. Bak çıksın gelsin nasıl esecek bana doğru gör Çok tırsık not: Herkes beni zehirlemeye çalışıyo sevenlerim nerde? Kimse yok mu? Çok tırsıyorum....

Eh söylesene yaaa. Ben de panik oldum birden. Bundan sonra Yasmin kullanıcam. Yani ben şimdi burda bir yerlerde "arkadaşlar ne marka prezervatif kullanıyorsunuz" desem, herkes yaldır yaldır üstüme gelir. Artık dalga geçenler mi dersin, espiri patlatanlar mı dersin (ilk başta da Godzi!!) Bu ne rahatlık kardeşim. Özgürlük istiyorum yaa!

OOOO bu ne efendi türkler sarı donlu olanın içine ne doldurduysalar çok ilginç olmuş yaw. ...8 köşeli gibi ...

Yok yaaa! Çıkmam ben hiçbir yere. Blöf tamamen.

O zaman kontrol etmemek daha iyi değil mi? Ben kullanmam bundan sonra

Değerli CYRANO, biz de senin yazılarını severek okuyoruz. Forumda yazılarını dikkatle okuduğum arkadaşlardan birisin. Anı defterimizi ziyaret etmen bizi memnun etti dostum, teşekkürler.

İşte bilinçli, herşeyin farkında bir insan Tâyyâreden Önemli Not: Ancak Yaymaz Kayımca; yaymaz değil yayamaz. Yayamıyor. Çok önemli bir husus bu. (Türkiye benimle utanç duyacak ama bunu hatırlatmak zorundayım) Gördünüz mü korkmuş insanları Duydunuz mu düşen bombaları Hiç merak ettiniz mi Neden sığınaklara kaçıştığımızı Cesur yeni bir dünya için verilen sözün Tutulmadığı ortaya çıktığında, açık mavi gökyüzünün altında Gördünüz mü korkmuş insanları Duydunuz mu düşen bombaları Alevlerin hepsi çoktan yok oldu Fakat acı kolay geçmiyor Hoşçakal mavi gökyüzü Hoşçakal mavi gökyüzü Hoşçakal...

"AVRUPA'DA ÖYLE AVRUPA'DA BÖYLE" DİYENLERE Brüksel İş Mahkemesi, başörtüsüyle çalışmak istediği gerekçesiyle işine son verilen ve işvereni hakkında dava açan kadını haksız buldu. Belçika'da kitap ve kırtasiye satışı üzerine mağazalar zinciri bulunan "Club" şirketi, bir kadın çalışanının işyerinde başörtüsü kullanma talebini geri çevirmiş, kadının buna rağmen işyerine başörtüsüyle gelmesi üzerine, aynı gün işine son vermişti. Uzun yıllar "başörtüsü takmadan" çalıştığı işten çıkarılan kadın, Brüksel İş Mahkemesi'ne başvurarak işvereni aleyhinde dava açmış, Müslüman olduğu gerekçesiyle ayırımcılığa hedef olduğunu savunmuştu. Mahkeme işveren hak verdi Mahkeme, kararında, "din özgürlüğünün tartışma konusu olmadığını ve sorgulanmadığını" belirterek, işverenin işçiyi "bir dine bağlılığı" nedeniyle değil, "işyerinde herkese uygulanan kuralları kabul etmemek" gerekçesiyle işten çıkardığını kaydetti. İşyerinde müşterilerle doğrudan teması olanların, "görünür bir şekilde herhangi bir dini giysi ve sembol taşımayacağı" kuralını bütün personeline uygulayan "Club" firması, savunmasında, bu tür girişimlerin, "firmanın tarafsız, her kesime açık, aile havasındaki imajını yıpratabileceği" görüşünü ön plana çıkardı. Mahkeme kararında, insanların dini görüşlerini yansıtma özgürlüğünün kısıtlanabileceği, inançları uygulama ve yansıtma şeklinin "düzen bozmaması gerektiği" üzerinde durdu. Brüksel İş Mahkemesi, bir ticari şirketin iç kurallarına göre, müşterilerle doğrudan temas halinde olan personelin kıyafetine ve özellikle dini semboller kullanmasına müdahale edebileceğine, bunun, "şirketin imajı açısından" önemli görülebileceğine işaret etti. Kuralları daha önce kabul etmişti Kararda, tüm personele veya çalışanların bir bölümüne uygulanan bu tür bir kuralın "ayırımcılık" olarak algılanamayacağı, yıllarca başörtüsü kullanmadan çalışmayı kabul eden ve işveren tarafından koyulan kuralları bilen davalının işveren tarafından önceden uyarıldığı, bu kurallara karşı çıkarak, "işten derhal atılmasını haklı kılan ağır hatada bulunduğu" bildirildi. (Alıntıdır)

yani şimdi sen "kal, gitme" mi diyosun. eğer öyleyse tekrar bi düşünebilirim

Sizin eski yazı dediğiniz Arap alfabesi Türk toplumu'nun geçmişi değildir. Geri kalmış Arap yaşam tarzı ve geleneksel Arap kültürü de Türk Toplumu'nun geçmişini yansıtmıyor. Bu görüşünüz sizin vizyonunuzla ilgili bir sorun. Cumhuriyet Devrimi ile Türk toplumu hak ettiği ve özlemini dyduğu aydınlanmaya kavuştu. Bu durum sizin canınızı sıksa da bu böyle! Üniversitelerimizde eski yazı öğretiliyor. (Özellikle ilahiyat ve edebiyat fakültelerimizde; ama pozitif bilimler ışığında.) Türk Toplumu geçmişini bahsi geçen devrimler sayesinde tanıma ve öğrenme fırsatı bulmuştur. Bu amaçla kurumlar oluşturulmuş ve bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Böylece Türkler, çölde yürüyen develerin kafiyelerine uymak zorunda kalmaktan kurtulmuşlar ve ileriye dönük aydınlık, uygar ve bilimselci bir toplum olma fırsatını yakalamışlardır. Cehalet olan, bunların aksidir.

Size öyle geliyordur.

BASINA YANSIYAN TEPKİLER CHP: ‘TRAVMA YARATAN SİZSİNİZ’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Onur Öymen: “Atatürk devrimleri Türk Milleti’ne çağ atlatan, otoriter din devleti yerine laik bir Cumhuriyetin kurulmasına yol açan devrimlerdir. Türk Milleti Atatürk devrimlerini vazgeçilmez bir yaşam biçimi olarak benimsemiştir. Atatürk dönemini bir baskı dönemi gibi nitelendirmek son derece yanlış ve haksızdır. Atatürk devrimleri halkın üzerindeki baskıyı kaldıran, halkı özgürleştiren milli iradeyi egemen kılan bir yönetimin başlangıcı olmuştur. Aslında Türk toplumuna travma yaşatan, Türkiye’nin çağdaşlaşmasının önünde büyük bir engel teşkil eden AKP iktidarıdır.” TOPTAN: YOK CANIM TBMM Başkanı Köksal Toptan, Fırat'ın sözlerine ilişkin, ''Yokcanım, bizi bugünlere getiren Atatürk devrimleridir'' dedi." ÖZDEN: NANKÖRLÜK Anayasa Mahkemesi önceki başkanlarından Yekta Güngör Özden: “Yaşamlarını ve varlıklarını Atatürk ve arkadaşlarına borçlu olanların akıl dışı, terbiye dışı ve insanlık dışı yaklaşımları Türk ulusunun takdirleriyle yerini bulmalıdır” dedi. Özden şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş süreçlerini yurttaşlık bilincine yerleştiremeyenlerin safsataları değişik ortamlarda ve zamanlarda bilgisizlik ve nankörlük yansıtan sözlerle açığa çıkmaktadır. Atatürk devrimlerinin kul köle olan insanı, devletin sahipliği, yurttaşlığa Arap milliyetçiliğinin kaynağı olan ümmeti ulusal taşıyan yüceliğine yaraşır olmayanlar dangur dungur konuşarak toplumsal barışı ve ulusal dayanışmayı tehlikeye sokmaktadır. Ayrılıkçı ve bölücülerin değişik kılık ve biçimde siyaset sahnesinde yer almaları düşündürücü ve üzücüdür. Yaşamlarını varlıklarını Atatürk ve arkadaşlarına borçlu olanların akıl dışı, terbiye dışı ve insanlık dışı yaklaşımları Türk ulusunun takdirleriyle yerini bulmalıdır.” AKP’Lİ ERDEM DE TEPKİ GÖSTERDİ AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem: "Sarfedilmemesi gereken gerici laflar. Böyle bir dönemde daha fazla gerginliğe meydan vermemek gerektiği kanaatindeyim. Dengir Fırat, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve partinin ikinci adamı. Bu bakımdan söyledikleri önemli ama hangi anlamda söyledi, niçin söyledi bilmiyorum." DSP: NİHAİ HEDEFİNİ GÖSTERİYOR DSP Genel Sekreteri Masum Türker: "Fırat’ın sözleri AKP’nin nihai hedefini ortaya koyuyor. Sayın Fırat’ın açıklaması belli kesimlere son yıllarda afyon gibi yutturulup meseleyi Atatürk’ü tartışılır hale getirmek ve Cumhuriyetin temellerini sarsmaya yönelik olarak görüyorum. Fırat’ın söylediğine katılmak mümkün değil” diye konuştu. SANAT ÖRGÜTLERİ: ŞAŞILACAK BİR ŞEY Devlet Tiyatroları ve Opera Balesi Çalışanları Vakfı (TOBAV) Başkanı Tamer Levent, “Şaşılacak bir şey. Lafın içinde ne tarih bilgisi var, ne kültür var, ne de yorum var. Şimdi bugün kültürel anlamda bir polemik yaratılıp Türkiye’yi sanki 80 yıl geriye döndürüp Cumhuriyet öncesinden başlatıp, Türkiye’nin kendi kendini geliştireceğinin düşünülmesi isteniyor. Bu bizi Lozan’a da götürür, Sevr’e de götürür” dedi. Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Erhan Gökgücü: "Atatürk devrimlerine, Cumhuriyete bir saldırı. Sayın Fırat’ın sözleri talihsiz bir beyan olduğu kadar, taşıdığı TBMM Milletvekili sıfatına ve görevine başlarken ettiği yemine de uygun düşmemektedir. “Uygarlık kavramı kapsamında ‘Batılılaşma’ hareketi Tanzimat ile resmiyet kazanmıştı. Atatürk bu hareketi, ithal anlayışından kurtarıp devrim sürecine oturtmuş, aydınlanma hareketi niteliği kazandırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde dini inançlara baskı yok, dini politik bir yatırım aracı olarak görmekte ısrar eden politikacılar vardır. Böylesi tutumları kınıyoruz.”

Atatürk Devrimleri'nin toplumda travma etkisi yarattığını savunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, yeni bir tartışma başlattı. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, ''Mustafa Kemal'in aydınlama devriminden rövanş almak istiyorlar'' dedi. CHP Grup Başkanvekili Okay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat'ın "Türk toplumu bir travma yaşamıştır..." açıklamasının, Atatürk'e ve Cumhuriyet'in değerlerine karşı tepkinin net şekilde dışa vurumu olduğunu ileri sürdü. AK Parti yetkililerinin bugüne kadar yaptıkları açıklamaların bir bütünlük arz ettiğini savunan Okay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla Cumhuriyet'in kurulduğu 1920'li yıllardan bahsederek, AK Parti iktidarı döneminde yapılanlarla kıyasladığı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılanları yok saymaya çalıştığını iddia etti. Okay, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın "Türkiye'de Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili zorluklar yaşıyor..." dediğini hatırlatarak,son olarak da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın "Türk toplumu bir travma yaşamıştır. Bir gece içinde kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşam biçimleri ortadan kaldırılmıştır..." diye açıklama yaptığını söyledi. Fırat'ın açıklamasının, Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhuriyet'in değerlerine ve niteliklerine karşı tepkinin net şekilde dışa vurumuolduğunu ileri süren Okay, "Mustafa Kemal'in en büyük eseri olan Cumhuriyet'i rotasından çıkartmak istiyorlar. Mustafa Kemal'in aydınlama devriminden rövanş almak istiyorlar. Bu söylemlerini kararlılıkla sürdüren bu siyasal iktidar, maalesef Cumhuriyet'i ve değerlerini içine sindirememiştir. Hedef, Mustafa Kemal ve kurduğu Cumhuriyet'tir" diye konuştu. Okay, İsmet İnönü'ye "millet düşmanı" denilmesini doğrulayan AK Parti milletvekilleri bulunduğunu ancak, Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın buolay karşısında suskun kaldığını iddia etti. "Atatürk devrimleri travma etkisi yarattı" New York Times gazetesine konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Atatürk devrimlerinin toplumda travma etkisi yarattığını savundu. Fırat "Devrimlerle toplumun dini yaşama biçimi bir gecede ortadan kaldırıldı" dedi. (Alıntıdır)

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Atatürk devrimlerinin toplumda travma etkisi yarattığını savundu. New York Times gazetesine konuşan Fırat, "Devrimlerle toplumun dini yaşama biçimi bir gecede ortadan kaldırıldı" dedi. Gazetenin Türkiye temsilcisi Sabrina Tavernise imzalı analiz haberde AKP'nin kapatma davası değerlendirildi. Haberde Türkiye'de laiklerle AKP arasında yaşananlar "kan davası" olarak nitelendirildi. Tavernise bugün yaşanan olayların Türkiye'de 1920'lerde başlayan sürecin son halkası olduğu yorumunu yaptı. Haberin son bölümündeyse Fırat'ın sözlerine yer verildi. Atatürk devrimlerini ve bu süreçte yaşananları değerlendiren Fırat, "Türk toplumu bir travma yaşamıştır. Bir gece içinde kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır. Bu travmayı yaşamayan toplumlar, insanların nasıl giyindiklerine ilişkin tartışmaları anlayamazlar" dedi.

Nerelerdesin sevgili Gloria. Yine mükemmeli mi arıyorsun?

AAAAA! Yayamaz Kayımca ama Godzilla'ya büssüyü şey yediyiyosun içiyiyosun. zaten aytık bu evde benim hiç değeyim kaymadı. zaten Godizlla da beni evin kedisi yeyine koyuyo Bi tane çin malı kahfe fincanı almışsın bana, onunla kandıymaya çalışıyosun. Radya haklı galiba Ben gidiyom. Aytık bana değey veyen yok buyda sanıysamkineee, duyamam ben buyda daha fazyaa