Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

rina

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    475
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

rina tarafından postalanan herşey

  1. şansım gitmesin diye içindeki yazı bende gizli
  2. rina

    ya kurabiyeler bile konusuyor

    ____________________________________ Başını derde sokma ,o kişiden uzak dur. _________________________________ TAMAM MSJ ANLASILDIIII!!!!
  3. Merhaba, Buradayim demekle kastım varlığımı hatırlatmak değildi. Sizler buradamısınız onu görmek istedim. Burada olduğunu söyleyip orda-burda olan çok insan tanıdım. Ben buradayım. Ortada. Açıkça... Bütün iyiniyet ve samimiyetimle... İçimde kötü duygular, karanlık oyunlar biriktirmeden...
  4. iyi bir kalem bazen çok şeyi anlatırr...sadece kalemim değiştiii....
  5. Bazılarının canı acısada ben hala burdayımmmm..... unutanlara hatırlatayımmmm.........
  6. rina

    piştttttt! Bakarmısınn... Öğrendim işteee

    Şu çok güzel yazısının benim için ne anlam taşıdığınıda öğrendimm siz tarafından Teşekkur edrimm Sevgili Cloud
  7. Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla... Zamanla yarışılmayacağım, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim... İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu... Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. ÖĞRENDİM İŞTEEEEEEE Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim. Ekmeği öğrendim. Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini... Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim. Okumayı öğrendim. Kendime yazıyı öğrettim sonra... Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana... Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi... Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta... Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım. Düşünmeyi öğrendim. Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim. Namusun önemini öğrendim evde... Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim. Gerçeği öğrendim bir gün... Ve gerçeğin acı olduğunu... Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim. Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.... ........................................................................................ Bir ömür yetmezzz daha çok öğreneceğim şey var..
  8. rina

    Kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır?

    Çok doğru efendimmm....bu arada hosgeldinizz....
  9. rina

    HER ŞEY SENDE GİZLİ.....

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın... Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın... Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin... Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün... Karşındakinin gördüğüdür rengin... Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa... Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun... Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin... Sakın bitti sanma her şeyi... Sevdiğin kadar sevileceksin... Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer... Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.... Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.... Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret... Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.... Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın... Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.... Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın... Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.... Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak... Bunu hatırladığın kadar yaşarsın.... Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün... Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun... Çiçek sulandığı kadar güzeldir... Kuşlar ötebildiği kadar sevimli... Bebek ağladığı kadar bebektir... Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin...bunu da öğren!!! SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN... . Can Yücel
  10. rina

    Yüreği olan karşıma çıksın.....

    Ateş, su ve ahlak bir yolda buluşmuşlar. Tanıştıktan sonra bir muhabbete tutuşmuşlar. Başlamışlar kendilerini tanıtmaya. ATEŞ,SU VE AHLAK....... Ateş başlamış söze. Bendeniz ateş: Ben demiş aşığımdır kimi zaman karanlıklarda, kimi zaman soğuklarda ısınmaya sebebim. Kimi zaman güneşim, kimi zaman bir kor parçasıyım yakarım hoşuma gitmediğinde önüme ne gelirse. Çok iyiyimdir. Benden çok kere istifade edilebilir der ve ekler ateş. Fakat bir sinirlenirsem yakarım etrafımda ne varsa kimi zaman yangın olurum ansızın yakalarım en boş anlarda der. Onun için benimle aranızı iyi tutun der. Su başlar söze. Bendeniz der su: Hayat kaynağıyımdır. Yokluğum çok kötüdür. Ben olmazsam yaşayamaz mahlukat. Her hayatta ben varım der. Benim olduğum yerde hayat. Sonra başlar ateşin yaptığı gibi zararlarından bahsetmeye. Fakat der ben bir kızarsam sel olurum bazen, bazen bir fırtınayla gelirim ne varsa yutarım der. Onun için benle aranızı iyi tutun der. Sıra gelir ahlaka. Bendeniz ahlak: Hayat düzeninde benim yerim başkadır der. Benim hiç bir kötülüğüm yoktur. Kimseyi de tehdit etmem der. Sonra ateş girer söze. Ben bu arkadaşlığı çok sevdim der. Hani olurda bir gün birbirimizi kaybedersek nasıl buluşacağız der ? Su cevap vermiş: “Nerede bir şırıltı, çağıltı duyarsanız ben oradayım.” Ateş'e sorarlar, “Seni yitirirsek ne yapalım" “Bir duman gördüğünüz yerde bilin ki ben varım.” Su ve ateş birlikte Ahlak'a döner ve sorarlar; "söyle ahlak peki ya seni kaybedersek nasıl buluruz?" Ahlak'ın cevabı şu olur: Üzgünüm arkadaşlar; "beni kaybederseniz bir daha bulamazsınız !!!" ALINTI...
  11. rina

    Kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır?

    Çok şeyler hiçbir şeye yenik... Teslim olursak eğer... Bitirirsek okunmuş kitap gibi ... Bağışlanmayız!!! Sabırsız hayal gibi düşeriz ... Biz olmadan... Yaşlanır zaman.... Bende tinnnnnnnn sesi çıkmıyorrr....bu ses çıkıyorrr ...Teşekkürlerrr efendimmm....Saygılar bizdennnnnnnn
  12. güvercinin telaşlı kanat çırpışındaki ses mi? yoksa, kelebeğin kanadındaki inadına sessiz bir çığlık gibi mi? ya da, tuz-buz olan bir sırçanın haykırışı gibi mi? nasıl bir sestir ki, perişan eder bizi duyduğumuzda? ne kalpler kırdık bilmeden.. ya da bile bile...... ne setler koyduk aramıza bu kırılmış kalplerden de.. sonra aşmaya çabaladık durduk çok... dokunmak istedik, ulaşamadık.... ulaşmak istedik, kendi ellerimizle kurduğumuz setler engel oldu yine kendimize..... oysa, nasıl da kolaydı yıkıvermek han duvarlarını.... sıcacık bir gülümseme, içten bir çift gözle birleştiğinde,eritmez mi en büyük buzulları? esirgedik birbirimizden maliyeti sıfır olan gülümsemelerimizi... kolay geldi bencillik en dar anlarda.. koyuvermek.. koyup kaçıvermek.... kaçarken bakmamak ardımıza ya da, bakıp da görmemek... görmek istememek... her ne varsa... oysa, ne de kolaydı düşmanlığı yoketmek, sıcacıık bir gülümsemeyle... olmaz dedik. o bana düşman denemedik bile hiç.. korktuk belki de yanılacağımızdan.. oysa hayat ne de kısa.. düşünmek için bile vakit yokken.... bile bile zehir ettik günlerimizi.. kavgalarla.. itişip kakışmakla harcadık dünlerimizi... ziyan ettik hem düne.. hem bugüne.. hem de yarınlarımıza.. sahi,kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır? duydunuz mu hiç? ben ne zaman dinlesem bir cam parçalanışı hissediyorum peki ya siz? ALINTI... ''''Yine bir yerde cam parçalandıııı galiba yine kırıldı zavallı kalbimmmm'''''
  13. Çok eskidendi belki el öpmeler, kenarı dantelli mendiller içinde şekerler, avuca zor sığan kocaman 2,5 liralık bayram harçlıkları... Postacının getirdiği, uzaktaki dostların bayramı kutlayan bayram kartlari... Aniden yok oldular, yittiler eskilerde bir yerlerde. Yıllarca sadece seyahate gidenler tesadüfen karşılaştılarsa kutladılar birbirlerinin bayramlarını. Artık bayramlar sadece birer "fırsat" oldu, yorgun bedenlerin dinlenmesi için... Ve birgün sanal alemle tanıştık ve yeniden hatırladık bayramlaşmanın keyfini... Kenarı dantelli mendiller, parlak kağıda sarılı şekerler, madeni 2,5 liralık bayram harçlıkları yoktu belki ama bir küçük haber vardı dostlardan; uzun süredir karşılaşmadığın, hala aynı adreste olup olmadığını bilmediğin... Sanal da olsa hatırlandığını, unutulmadığını öğrendiğin.. ...Ve eski, tek yaprak bayram kartlarında yazıldığı gibi: Bol şans ve gerçekleşen hayallerle dolu, dopdolu bir bayram geçirmenizii diliyorum hep beraber.. HAYIRLI BAYRAMLAR
  14. rina

    NEREDE KALDI ARKADAŞLIK..

    Canımmmm ...Canımmmm..Canımmmm.çok şey yazmak istiyorum ama elim duruyor Akışa güvenmek bence en iyisi...ya radyammm şu cevizli sucuklarda takıldımm...Helva(gurme)yanındada cevizli sucuklarr.... ne tatlı olurrr değilmiiii...... Davulcu dedin de aklıma geldii,hadi azıcık gul ablanın yaptığına....gecen ramazan davulcusu kapıya geldi bagşiş için bir sartla dedimmm ....çocuk guldu ablaaa zor mu isteyinnn.....alıştım radyolarda istek yapmaya ne bileyim herhalde kendımı radyoda sandımmm..... yok yok kolay dedimmm....isteye bakarmısınnn kım bılır ne kadar gulmustur arkamdan...ama merak etme kendı evımde istemedım Gülmedi şu bahtım,gülmedi gitti Sevdiğim herşeyi el aldı gitti Ömrümün bahari kış oldu bitti Sevdiğim herşeyi el aldi gitti...... valla çaldiii hıcaz makamını davul ve zurnayla dusunebılıyormusun....
  15. rina

    MARİNE:))

    Canım sen şimdi pilavida safranlı yaparsın kesinnnn......ya radya'mmmm kardeşim oruçlu onu nasıl yedireceksinnn ...Allam yaaa ....şaka bir yana şarkı seçimin superrrrr.... ben bu şarkıda uyuyamam hayallere dalarımmmm'' Lütfen lütfen''
  16. rina

    SENİ HİÇ AFFETMEYECEĞİM:(

    Radyammm ..... aslında sen harcanıyorsun canım iyi bir korku yazarı olabılırdın......yazıyı okumaya baslayınca sonunu gercek bır ıhanet gelecek sandım....bakarmısın uzuldugun seye allah askına kızın hazır yapıyor daha ne ıstıyorsun canım yaaaaaaa.....yaren yarın sizdeyimmm cevizli bir browni please
  17. rina

    BİR KİTAP OLSAYDI HAYATIN?

    Bir kitap olsaydı hayatın, gönül kütüphanesinin neresine koyardın onu? Tarih kitaplarının mı, felsefe kitaplarının mı, romanın mı, şiirin mi, yoksa günlüklerin arasına mı? Göze çarpan bir yerde mi durmasını isterdin veya dikkatle bakanların bile göremeyeceği bir yere mi yerleştirirdin onu? Sık sık açıp okur muydun hayatının kitabını, yoksa sadece ayda yılda bir, tozunu silmek için mi eline alırdın? Veya büsbütün unutarak onu gönlünün hiç bakmadığın bir köşesine mi atardın? Peki kitabını eline alan sonuna kadar okur muydu, yoksa hemen sıkılır atar mıydı? En hüzünlü ve en sevinçli anlarında, hattâ; 'Hayatımda ilk kez yaşadıklarım.' yazısının olduğu yerlerde, kâğıdın ucunu katlayıp kitabını bırakan bir okuru görsen ne hissederdin? Senin için en zor anları gülümseyerek, en mutlu anları acıyrak ve en ilginç anları da anlamadan okuyanlara ne derdin okuyup bitirdiklerinde? Kararsız olduğun zamanlarda, sonucu yanlış tahmin edenlere veya girişeceğin işlerde akıl öğretmeye kalkanlara ne derdin? O da az gelirse, kendine acıyrak o beğenmediğin ömrün anlarını yeniden yaşamak, tamamen farklılaşarak yaşamak ister miydin? Yoksa bütün olmuş bitmişleri boş mu verirdin? Hayatının muhtevasına değil de, kitabının inceliğine kalınlığına bakanlar olsa moralin nasıl da bozulurdu değil mi? Harflerin küçüklüğü büyüklüğü ile ilgilenenlere, üstelik cümlelerin kısalığından hoşnutsuzlara; o cümle, kelime ve harfleri yaşayan biri olarak acı acı gülümser miydin? Heyecanla sonuç bekleyenlere ilgiyle bakar mıydın okurlarken? Hayatın bir eser olsaydı, sen edip olarak en çok hangi bölümlerini severdin? Hangi sayfalarını yırtıp atmak, hangi satırları tekrar tekrar okuyup altını çizmek, hangi cümleleri bir daha yaşamak isterdin? Ve hayatın kitap olmaktan; kitap senin hayatını anlatmaktan memnun olur muydu? İkinci, ardından üçüncü ve dördüncü baskı yapar mıydın? Yoksa kitaplıkların raflarında yıllarca gereksiz, sade bir eşya gibi bırakır mıydın? Hayat kitabının dış baskısına önem verir miydin? Sayfaların en kaliteli kâğıttan olmasını ister miydin? Veya saman kâğıtları kendine lâyık görür müydün? Kapağına nasıl bir resim koyardın? Bir resmi belge mi; gülen, düşünen, ağlayan veya sırtını çevirip giden bir portre mi olurdu kitabının dış yüzünde? Kitabına ne isim verirdin: 'Yaşadıklarım', 'Hatıralarım', 'Doğrularım', 'Yanlışlarım', 'Hayat Ne Kadar Kısaymış' veya 'Aşk ve Nefretlerimin Antolojisi' mi olurdu adı eserinin? Ve her şeyden önemlisi, başka kitaplardan ne farkı olurdu, fazladan ne anlatırdın, farklı olarak neyi vurgulardın, neyi söylemeyi gereksiz bulup geçerdin? Muhtevası daha fazla ne öğretirdi okuyana, ne ders çıkarırdı? En güzel yeri neresi olurdu? Başlangıcı mı, ortası mı, yolunun sonu mu, hepsi mi, yoksa hiçbir yeri mi? Ne uslupla, hangi kelimelere ağırlık vererek yazılmış olurdu? Yoksa kalb diliyle mi yazılmış olurdu hemen bütün satırları? Hayatın kitap olsaydı, o kitabı sever miydin? Senin başucu kitabın olur muydu? Konuşurken, yazarken, hayal ederken ona not alır mıydın? Yoksa, görmezden mi gelirdin, inkâr mı ederdin, utanır mıydın yaşadıklarından? Hayatın kitap olsaydı, hayatı özetler miydi, yahut sayısı bilinmeyen seri kitaplardan biri mi olurdu ömür sayfaların? Hayatın kitap olsaydı... ALINTI... UMARIM HAYAT KİTABINIZ HEP GÖNLÜNÜZÜN KÜTÜPHANESİNDE KOYDUĞUNUZ EN GÜZEL YERİNDE ÖMRÜNÜZCE KALIR!!! ...SEVGİYLE KALINNN....
  18. rina

    FORMÜL BASİT ASLINDA

    Ne diyeyim ben sana allammmmmm yaaaa iyiki bizim toplantılarda konusulanları burda yazmıyorsun özlemişim valla aylardır girmiyordummmm...Yüregine sağlık güzelimmmmm bu arada biliyorum ki sen benimm başımda beklersinnnnn....birde şunu dersinnn ah şahnaz'ım ahhhhhhh yazık oldu Dur ya daha degillllll
  19. rina

    You R MySunshine

    Sen ne yazarsannnnnnnnnn yaz gloriacımmmmmmmmmm! ben sende kendımı buluyorummmmm....... Bu aralarrrrrr hiç iyi değilimmmmmmm katılımda bulunamıyorummmmm....... Birde benim için bir yazı yazsana yaaaaaa Ben nerede hata yaptığımı bilemiyorum bu aralar başarı düzeyim dibe vurduuuuu... Beden bitikkkkkk ruh desen o zaten bitmişti...bir tek kalbimde bir damar kaldı onunla idare ediyorum oda ne kadar dayanacağı meçhullllllll.....
  20. rina

    Can Yücel

    Anlamak mı Yaşıyorummmmmmmmmmmmmmmmm
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.