rina tarafından postalanan herşey
-
Babamı Kaybettim, Hükümsüzdür...
Topraktan geldik Toprağa Gideceğiz, Yaşadığımız Hayatın hesabını Toprakda Vereceğiz.... Acınızı Yürekten Paylaşıyorum Mekanı cennet olsunn...Başınız sağolsunn....
-
Teşekkürler!
Hani derler ya...!!! Saate bakmasızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın......"Nereden çıktı bu vakitte" dememeli,gece yarısı yataktan fırladığında;Gözünün dilini bilmeli,dinlemeli,sormadan söylemeden anlamalı....Arka bahçede varlığını sezdirmeden,mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi,köklenmeli hayatında; Sen her daim onun orada olduğunu hissetmelisin.İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli,kovuklarında saklanabilmelisin.Kucaklamalı seni güvenli kollarıyla.Dalları bitkin başına omuz,yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı....En mahrem sırlarını verebilmeli,en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin;Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz.Onca dalkavuk arasında bir tek o,Sözünü eğip bükmeden söylemeli,yanlış anlaşılmayacağını bilmeli,alkışlandığında değil sadece;Asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.....Övmeli alem içinde,baş başayken sövmeli ve sen,öyle güvenmelisin ki ona övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin:Teklifsiz kefili olmalı hatalarının;günahlarının yegane sahibi.Seni senden iyi bilen,sana senden çok güvenen bir sırdaş,göz bebekleri bulutlandığında fırtınayı sezebilmelisin.Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş....Yıllarca aynı ip üzerinde çalışmış,iki trapezci gibi kenetlenmeli elleri.....Parkurun bütün zorluklarına rağmen DOST"luğumuzu koruyabildik,acıları birlikte göğüsledik ya;Yenildik sayılmayız diyebilmeli.....Issızlığın yalnızlığın en koyulaştığı an da,küçük bir kağıda yazdığımız kısa ama ümit var bir yazıyı yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz.Bunu da aşacağız. bir DOST... İşte bunlardan biride sensin sevgili mavimmm .... Forumun bana yazilardan başka kazandırdığı bir güzellikte sensin ...herkesin huzurunda teşekkurler arkadaslığına ,dostluğuna.... Belki bir gün bir yerde karşılaşmak dileğiyleee!! Sevgimle kallll....Ama .... hep böyle kallll.... Rina...
-
AAAAAAAAAAAA........................................
Demekki mesaj yerine gitmişşş güldürmek amaçlıydı yazımmm ben teşekkur ederim ziyaretinize
-
Tutsaklığım
Aşk, yürek işidir kısacası… Yürekli olmalı aşık… Bi kere girdimi o bir yere , Herşeyi yakar, yıkar , Kendinden başka hiçbir şey bırakmaz Girdiği yerde… Aşık her doğruyada , her dostluğada Kolayca ihanet eder…. Çünkü ; Aklı başında olmaz aşığın O aşkın kölesi kuludur artık Aşığın akıl yelkeni yırtık, Gemisi batıktır artık…. Ne gam vardır aşığa Ne de kasavet Aşık için herşey Sevgilinin iki gözünden ibaret… Can özünden yaş dökenlere Aşk’ a aşık yüreklere AŞK OLSUN...... Sardunyam yüregine sağlık......
-
AAAAAAAAAAAA........................................
Öyle değil iste. Istiyor. Insan herseyi istiyor. Hem de ayni anda... Nedir bu her ş ey? Yaptığın işi, iyi yapmaya calışacaksın. Kafa patlatacaksin. Uyduruk kaydırık olmamasına ugraşacaksın. Bu yeterince zor zaten. Sabah aksam işle yatıp kalkman gerekiyor. Ama iste an geliyor, o da insani kesmiyor. Insan, yatagına is dışında, baska seyler de almak istiyor! Ee peki, âşık oldun diyelim. Sanki bir iliskiyi yürütmek kolay? O da inanilmaz emek istiyor. Diyelim ki, iyi gidiyor. Şükrediyorsun. Ama bu sefer ne o luyor? Iki kisilik bir dünyada Kucuk Prens ve Kucuk Prenses olarak yasamaman gerekiyor. Sosyal hayatin da olacak. Gideceksin, dostlarinla, arkadaslarinla vakit gecireceksin. Peki, anladik, onu da yaptin. Ama kendini de beslemen gerekiyor. Ruhunu yani. Okunacak kitaplar, gezilecek sergiler, izlenecek filmler var. Ne yazik ki is, ruhla da bitmiyor. Butun bunlari yaparken bakimli ve guzel olmak icap ediyor. Ee 40 yasindan sonra da iyi durabilmek için epey bir çaba gerekiyor Spor yapacaksin spor! :boom: Yine fedakarlik: Ya sabahin korunde kalkip bir saat yuruyeceksin Ya da iş çıkışında herkesi ekip yüzmeye gideceksin Ay bitmiyor! Paran olmasi gerekiyor, sabrin olmasi gerekiyor, vaktin olmasi gerekiyor, berbere gitmen gerekiyor, dip boya yaptirman gerekiyor, manikur, pedikur, sonra aileni ihmal etmemen gerekiyor, varsa kedinle günde en az bir saat sarmas dolas olman gerekiyor, Onun sagligi, senin sagligin, evin bakimi, onarimi, arabanin durumu... Ee ne oluyor? Sucluluk ve vicdan azabi içinde kivraniyorsun. Sürekli bir yerlere yetişmeye calisiyorsun. Beceremiyorsun. Hepsinin altindan kalkmaya calisinca da... Toptan çuvalliyorsun! Iyi bir is mi cikardin, patronun 'Bugün amma da cirkinsin!' diyor. Guzel mi gorunuyorsun, bu sefer isinde 'low profile' oluyorsun. Evin güzel mi oldu, ha ha ha parasiz kaliyorsun. Tam kendini iyi hissediyorsun, bu sefer de sismanlamaya basladigini farkediyorsun. ALINTI Ben kaçmak istiyorum! Ben bu yazı üstüne çığlık atmak istiyorum. AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
-
piştttttt! Bakarmısınn... Öğrendim işteee
Teşekkür ederimm
-
herkese merhaba
rina şurada cevap verdi: arayüz başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımÖzgür düşünceleri herzaman sevmisimdir hoşgeldinizzzz...
-
Kova Burcu Genel Özellikleri
Teşekkurlerrr ....
-
Şans Kurabiyesi Kırmak İstermisiniz? Öyleyse Ne Duruyorsunuz?
şans kurabiyesi tamam
-
Şans Kurabiyesi Kırmak İstermisiniz? Öyleyse Ne Duruyorsunuz?
şansım gitmesin diye içindeki yazı bende gizli
-
Şans Kurabiyesi Kırmak İstermisiniz? Öyleyse Ne Duruyorsunuz?
doğrusundurrr.......
-
ya kurabiyeler bile konusuyor
____________________________________ Başını derde sokma ,o kişiden uzak dur. _________________________________ TAMAM MSJ ANLASILDIIII!!!!
-
burdayımmm! burdaaaaa........................
- burdayımmm! burdaaaaa........................
seni gördügüme sevindimmm- burdayımmm! burdaaaaa........................
Merhaba, Buradayim demekle kastım varlığımı hatırlatmak değildi. Sizler buradamısınız onu görmek istedim. Burada olduğunu söyleyip orda-burda olan çok insan tanıdım. Ben buradayım. Ortada. Açıkça... Bütün iyiniyet ve samimiyetimle... İçimde kötü duygular, karanlık oyunlar biriktirmeden...- burdayımmm! burdaaaaa........................
sevgilerleee!!!!!!!!!!!- burdayımmm! burdaaaaa........................
iyi bir kalem bazen çok şeyi anlatırr...sadece kalemim değiştiii....- burdayımmm! burdaaaaa........................
Bazılarının canı acısada ben hala burdayımmmm..... unutanlara hatırlatayımmmm.........- piştttttt! Bakarmısınn... Öğrendim işteee
Şu çok güzel yazısının benim için ne anlam taşıdığınıda öğrendimm siz tarafından Teşekkur edrimm Sevgili Cloud- piştttttt! Bakarmısınn... Öğrendim işteee
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla... Zamanla yarışılmayacağım, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim... İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu... Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. ÖĞRENDİM İŞTEEEEEEE Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim. Ekmeği öğrendim. Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini... Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim. Okumayı öğrendim. Kendime yazıyı öğrettim sonra... Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana... Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi... Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta... Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım. Düşünmeyi öğrendim. Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim. Namusun önemini öğrendim evde... Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim. Gerçeği öğrendim bir gün... Ve gerçeğin acı olduğunu... Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim. Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.... ........................................................................................ Bir ömür yetmezzz daha çok öğreneceğim şey var..- Kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır?
Çok doğru efendimmm....bu arada hosgeldinizz....- HER ŞEY SENDE GİZLİ.....
Yerin seni çektiği kadar ağırsın... Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın... Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin... Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün... Karşındakinin gördüğüdür rengin... Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa... Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun... Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin... Sakın bitti sanma her şeyi... Sevdiğin kadar sevileceksin... Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer... Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.... Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.... Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret... Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.... Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın... Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.... Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın... Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.... Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak... Bunu hatırladığın kadar yaşarsın.... Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün... Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun... Çiçek sulandığı kadar güzeldir... Kuşlar ötebildiği kadar sevimli... Bebek ağladığı kadar bebektir... Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin...bunu da öğren!!! SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN... . Can Yücel- Yüreği olan karşıma çıksın.....
Ateş, su ve ahlak bir yolda buluşmuşlar. Tanıştıktan sonra bir muhabbete tutuşmuşlar. Başlamışlar kendilerini tanıtmaya. ATEŞ,SU VE AHLAK....... Ateş başlamış söze. Bendeniz ateş: Ben demiş aşığımdır kimi zaman karanlıklarda, kimi zaman soğuklarda ısınmaya sebebim. Kimi zaman güneşim, kimi zaman bir kor parçasıyım yakarım hoşuma gitmediğinde önüme ne gelirse. Çok iyiyimdir. Benden çok kere istifade edilebilir der ve ekler ateş. Fakat bir sinirlenirsem yakarım etrafımda ne varsa kimi zaman yangın olurum ansızın yakalarım en boş anlarda der. Onun için benimle aranızı iyi tutun der. Su başlar söze. Bendeniz der su: Hayat kaynağıyımdır. Yokluğum çok kötüdür. Ben olmazsam yaşayamaz mahlukat. Her hayatta ben varım der. Benim olduğum yerde hayat. Sonra başlar ateşin yaptığı gibi zararlarından bahsetmeye. Fakat der ben bir kızarsam sel olurum bazen, bazen bir fırtınayla gelirim ne varsa yutarım der. Onun için benle aranızı iyi tutun der. Sıra gelir ahlaka. Bendeniz ahlak: Hayat düzeninde benim yerim başkadır der. Benim hiç bir kötülüğüm yoktur. Kimseyi de tehdit etmem der. Sonra ateş girer söze. Ben bu arkadaşlığı çok sevdim der. Hani olurda bir gün birbirimizi kaybedersek nasıl buluşacağız der ? Su cevap vermiş: “Nerede bir şırıltı, çağıltı duyarsanız ben oradayım.” Ateş'e sorarlar, “Seni yitirirsek ne yapalım" “Bir duman gördüğünüz yerde bilin ki ben varım.” Su ve ateş birlikte Ahlak'a döner ve sorarlar; "söyle ahlak peki ya seni kaybedersek nasıl buluruz?" Ahlak'ın cevabı şu olur: Üzgünüm arkadaşlar; "beni kaybederseniz bir daha bulamazsınız !!!" ALINTI...- Kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır?
Çok şeyler hiçbir şeye yenik... Teslim olursak eğer... Bitirirsek okunmuş kitap gibi ... Bağışlanmayız!!! Sabırsız hayal gibi düşeriz ... Biz olmadan... Yaşlanır zaman.... Bende tinnnnnnnn sesi çıkmıyorrr....bu ses çıkıyorrr ...Teşekkürlerrr efendimmm....Saygılar bizdennnnnnnn- Kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır?
güvercinin telaşlı kanat çırpışındaki ses mi? yoksa, kelebeğin kanadındaki inadına sessiz bir çığlık gibi mi? ya da, tuz-buz olan bir sırçanın haykırışı gibi mi? nasıl bir sestir ki, perişan eder bizi duyduğumuzda? ne kalpler kırdık bilmeden.. ya da bile bile...... ne setler koyduk aramıza bu kırılmış kalplerden de.. sonra aşmaya çabaladık durduk çok... dokunmak istedik, ulaşamadık.... ulaşmak istedik, kendi ellerimizle kurduğumuz setler engel oldu yine kendimize..... oysa, nasıl da kolaydı yıkıvermek han duvarlarını.... sıcacık bir gülümseme, içten bir çift gözle birleştiğinde,eritmez mi en büyük buzulları? esirgedik birbirimizden maliyeti sıfır olan gülümsemelerimizi... kolay geldi bencillik en dar anlarda.. koyuvermek.. koyup kaçıvermek.... kaçarken bakmamak ardımıza ya da, bakıp da görmemek... görmek istememek... her ne varsa... oysa, ne de kolaydı düşmanlığı yoketmek, sıcacıık bir gülümsemeyle... olmaz dedik. o bana düşman denemedik bile hiç.. korktuk belki de yanılacağımızdan.. oysa hayat ne de kısa.. düşünmek için bile vakit yokken.... bile bile zehir ettik günlerimizi.. kavgalarla.. itişip kakışmakla harcadık dünlerimizi... ziyan ettik hem düne.. hem bugüne.. hem de yarınlarımıza.. sahi,kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır? duydunuz mu hiç? ben ne zaman dinlesem bir cam parçalanışı hissediyorum peki ya siz? ALINTI... ''''Yine bir yerde cam parçalandıııı galiba yine kırıldı zavallı kalbimmmm''''' - burdayımmm! burdaaaaa........................
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.