Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

rina

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

rina tarafından postalanan herşey

  1. rina şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Sevgili birvarmışhiçyokmuş; Yorumm yapmıyorum efendimm
  2. rina şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Sevgili zpkn; Ben teşekkur ederim ama sevgi bilinmez yaşanır. . sevgiyle kalınız
  3. rina şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Teşekkur ederimmm canımmm
  4. rina şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Canımm teşekkur ediyorum,
  5. rina şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Tesekkür ederim birvarmışhiçyokmuş
  6. rina şurada bir blog başlığı gönderdi: rina's Blog
    ’Uyan bak ne güzel doğmuş bugün güneş’ ,diyordu uzaklardan bir ses bu sabah. Ona göre aydınlık getiriyordu doğan güneş, pozitif bakmasını sağlıyordu, mutlu ediyordu böylece kendini. Yeni güne sapasağlam başlıyordu her sabah. Ne kadar mutluluk doluydu tahmin edemezsiniz. Sonra yine uzaklarda bir ses ’Hala uykum var kapatın perdeleri’, diyerek başlamıştı yeni güne bu sabah. Birileri bişeyler söylüyordu ama o duymuyordu bile bunları. Bir an sevdiğinin sözleri aksetti kulağına; ’Bak ne güzel doğmuş bugün güneş...’ Kafasını gömerken yastığına hala bu sözleri düşünüyordu istemsizce beyni. Sonra irkildi birden; Ben neden güzel göremedim peki güneşi? Düşündü saatlerce. Onun için güzel olan güzel doğan sadece güneş değildi. Onun için önemli ve çekici olan o güneşin sevgilisinin ağzından doğmasıydı. Güzel olan onun diliyle doğurduğu güneşti, dünyaya onun gözünden bakmak onun pozitifliği ve sıcaklığında düşünmek o olmak... Güzel olan buydu işte... O olmak.. Onun gibi düşünebilmek yaşanan herşeyde onun beyni onun gözleri olmak.. Aslında uzaklardaki o sevgili de güneşe kendi gözüyle bakmıyordu belki de.. Belki de ona göre de perdeleri kapatın diyen sevgilinin gözünden güzeldi karanlıklar.. Bu sabah perdeleri kapatın derken içimden;o sıcak ses de ’Günaydın bak ne güzel doğmuş bugün güneş...’ diyordu bana yumuşakça. Halbuki ben o güneşe bakayım diye kaç kişi dil dökmüştü bu sabah... Güneş aslında çoktan doğmuştu birçok insanın dilinde.. Ama ben o uzaktaki insanın dilinden doğan güneşi bekledim saatlerce.. Çünkü benim için güzel olan sevgilinin gözüyle doğan güneşti belki de.... Güzel Olan Sevgili Değil Sevgili Olan Güzeldir...
  7. haklısınızz bugun bıraz ısım vardı cok ılgılenemedımm
  8. YALNIZLAR PALAS Sizlere bu satırları Yalnızlar Palas’ın ıssız alt koridorunun sol arka odasından yazıyorum. Kurşun kalemle, mektup kağıdına. Belki o yüzden düşünerek ve ağır ağır. Tehlikeli sulara girme teşebbüsündeyim. Aslına bakarsanız “Siz bu satırların okurken muhtemelen ben çok uzaklarda olacağım” diye başlayan bir girişi tercih ederdim. Olmadı bakın. Bir dahakine... Beraberliğin kamusallaştırdığı ve hatta yerel belediyeler ile zapturapt altına alınıp beyaz gelinlikler ve imzalarla taçlandırıldığı bir dünya düzeninde Yalnızla Palas zannedildiği gibi çok revaçta değil elbet. Ama genel geçer önyargıların ve söylencelerin tersine korkutucu bir yerde değil. İnanın. Şu yalnızlar koridorunun pek çok odasının boşalmasının ve çok az sakininin burayı kendine yurt seçmesinin elbette farklı nedenleri vardır. Ama bunu da sormayalım isterseniz. Tek tek cevapsız bakışlarla karşılaşmanın lüzumu yok. Yalnızlar Palas’tan çıkıp etrafımı şöyle bir kolaçan edeyim, bir örnek çift, uzun süreli bir aşk hikayesi bulayım şu palası bırakıp yeni bir eve taşınayım, diyeceğim diyemiyorum da. Bir tane de mi olmaz... Yok yok yok... Biz bu palasın mahkumu muyuz, konuğu mu şaşırdım. Her çift kişilik hikayede mutsuz bir son gizli. Ya da mutsuz sona giden gizli bir yol hikayesi... Aşk’ın sonu var. Ne yazık ki! Bitiyor işte. Biliyorsunuz... Sonrası bildik hikaye... Boynu bükük tek kişilik sinema seansları, kahve altı kitap okumaları ve bol kepçe yalnızlar lokantasından tek kişilik teselli avuntuları. “İçinizdeki çocuk” hikayesi de eskidi. Ve büyüdük. Geçtiğimiz yıllarda yanılmıyorsam Bağımsız Filmler Festivali’ne gelen “Varyag Erkekler Korosu”nun ilk yarısı sonrasında darallardan daral seçip çıkmak üzere iken beyazperdede beliren o 65’lik yalnız alkoliğin sözleri geliyor aklıma: 65 yaşında her şeyini kaybetmiş bir ayağı eşikte duran bir alkolik hayat süzgecinden elediği o cümleyi geveliyordu: “Artık kendimi büyüdüğüme inandırmalıyım.” Evet inandırmalı. Siz de inandırmalısınız. Ben de inandırmalıyım. İçinizde çocuk da sizinle beraber büyüyor. Büyüdü. Yani dayanacak birini bulamıyorsunuz o bile yok. O bile... bir tek siz. Ürkütücü bir gerçekle karşı karşıyasınız işte... Yalnızlık üşütüyorsa kendi kendinize sarılacaksınız. Ya da Zatüre... Ama korkmayın tedavi masrafları müessesemiz tarafından üstlenilmektedir. Adresiniz belli: YALNIZLAR PALAS. Palasımız, yalnızlığımız pek çok ziyaretçiyi kabul ediyor. Ama durmak, tutunmak zordur yurdumuzda. Kolay sıkılır insan. Güçsüzdür hayat karşısında. Tek başına idare etmek zordur bu palasın koridorlarında. Herkes birine muhtaç. Birbirine... Bu güçlüye, çoğu zaman da bir güçsüze... Yol gösteren bir koltuk değneği herkes birbirine... Terazinin bir kefesinde yeni bir insan, yeni bir deneme yeni bir hayal kırıklığı var, diğer kefesinde çift kişilik bir yalan dünya. Ne kadar çok çift kandırıyor birbirini, ne kadar çok çift kokuyor yalnızlıklarından. Karanlık bir gecede önlerini kesmesinden yalnızlıklarının, bir gece evde otururken ‘naparım ben benimle bir başa’ demekten. Naparsınız siz bir gece vakti evde tek başınıza kalırsanız nasıl baş edersiniz kendinizle. Nasıl kalırsınız başbaşa kendi başınıza... Herkesin cevabı kendine. Neyse... Satırlarıma son verirken yalnızlığınızın gözlerinden muhabbetle öpmek isterdim ama biliyorum yalnız değilsiniz. Ne kadar da kalabalıksınız. Ne kadar da sıkıcı. Bana yazma isterseniz yerim yurdum belli benim, alt ıssız koridor soldaki son oda, Yalnızlar Palas... Yalnızlığınızı yazın ama. Mektup kağıdına. Sabırla Cüneyt Özdemir......
  9. Sizde sevgili Aries
  10. rina şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Günaydın.!. Hayırlı cumalar olsun sevgili dostlar
  11. Sevincini uzat bana; Enleminde enlensin boylamında boy atsın dünyanın. Bırak dalgasına hiç olsun içinde keder, Yaşamın. Serçenin gagasındaki lokmanın lezzetini ver Gecenin sessizliğindeki yaprakların tuhaf hışırtısına sardır beni. Saatlerin çalışmadığı zamanı; Soluk alıp vermelerin durduğu, O müthiş anı ver ki bedenimde köpük köpük Biriken hep coşkuların olsun. Şafakta vurulan sevdanın katili, Kurşun gibi ilk ışıklarıyla kavuran Güneş olsun. Aydınlanınca yüzün gülümseyişin okunsun; Geride bıraktıklarınla alay edercesine sevincin içime dökülsün Şelale olsun! .. Sevincini ver bana. Çocuk ruhundaki baharı getir; Çimlenen yeşilliklerinde toprağın kokusunu, Mart'ın ayazını değil, Gönlündeki Nisan'ın ılık şarkılarını ver ki ezgisi kulaklarımda, Sesinin heyecan veren bir titreşimi olsun. Sevincinle yarat beni. Her sabah kadife bakışların, Sıcak nefesinle buğulansın. Duygularınla her ayaklanışında, Ağız dolusu gülüşlerin olsun. Serinliğinle sarmaş dolaş cennet bahçelerinde teninin; Kimi bembeyaz kimi kıpkırmızı Artık her gün, Seni bir gül gibi koklamak istiyorum! .. ....
  12. rina şurada bir blog başlığı gönderdi: rina's Blog
    Eflatun'a sormuşlar; İnsan oğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir? Eflatun tek tek sıralamış; "Çocuklukta sıkılırlar ve büyümek için acele ederler ne varki çocukluklarını özlerler...Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.Ama sağlıklarını geri almak için para öderler.Yarınlarından endişe ederken bu günü unuturlar..Sonuçta,ne bugünü ne de yarını yaşarlar.Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar.Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler"... Peki sen ne öneriyorsun? Bilge yine sıralamış; "kimseye kendinizi sevdirmeye" kalkmayın..! Yapılması gereken tek şey sadece"kendinizi sevilmeye bırakmaktır"... Önemli olan"En çok şeye sahip olmak "değil... "En az şey'e ihtiyaç duymaktır"...
  13. rina şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Tünaydınlar Efendim, Cikssss ...uykucu değilimmm ne yazıkk ki...... evet hayaller parayla degill sevgiyle olur ama ... gercekten tam nik'inize uygun bir şekilde yazmışsınız bir ilave benden ,Birvarmışhiçyokmuş diye başlamayı unutmussunuz Sevgiyle kalınız
  14. rina şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Günaydınlarrr.....
  15. rina şurada yorum gönderdi deniz_kizi'nın blog başlığı içinde deniz_kizi's Blog
    Güzel yüreklimm benimm bu yazı geçmişten bir anı olarak kaldıı.. Beni hiç yalnız bırakmadığın ve desteğini hiç esirgemedegin için sana ne kadar tesekkur etsem az kalırr .. Dilerimmm o parlayan güneşin hiç solmaz...
  16. Güzel bir seçim kalp kalbe olmasa paylaşımlar olabilirmi sizce, Tesekkurlerrr efendimm..... Sevgilerimleee...
  17. rina şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Sevgili Aries; Ruyaların peşinden gidecek cesaretimiz yoksa hiç bir ruya gercek olamaz.. Umutlarımızın gercekleşmesı dileğiylee! sevgilerrr
  18. rina şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Çok yaşayınn güldürdünüz ....Dilerim güneşiniz bulutlar arasında hiç kalmaz...
  19. Sevgili Doğan Gülbudak; İmza atılmış bir yazının altında konuşmak haddımız değildir.. Dün okuduğum bir yazınız sizi zaten belli etmişti birde sizin için ben imza attım artık .... Sevgiyle kalın birvarmışhiçyokmuş ama hep böyle kalınnn...
  20. rina şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Güzel gören ,güzel düşünen yürekler!!! Günaydınlarrr
  21. Adam dediğin afilli olacak, Dik duracak başı, her türlü zorluğa karşı Mağrur! Ve Gurur okunacak duruşundan! Ta uzaklardan bile, bileceksin, “Aha, işte o benim” diyeceksin! Havası değişecek evin İçeri girdiğinde! Gülüşü sevdalı, Yürüyüşü emin, Bakışı sağlam olacak! Bir elinde ekmek; diğerinde çiçek, Taşımasını bilecek! Sarışın, esmer, saçlı, kel… Bunlar hikaye, Adam dediğin beyefendi olacak! Koluna girdiğinde; “Şu gördüğünüz küçük dağları biz yarattık” Diyebileceksin! Ve sen de kadın olacak; Kıymet bilecek; Saygıda kusur etmeyeceksin!
  22. rina şurada bir blog başlığı gönderdi: rina's Blog
    Bir akıntıya kapıldım gidiyorum hayatın bana vereceğinden habersiz Belki bir elinde mutluluk olacak bir elinde umut Hangisini bana bahşedecekti hayat dedikleri şey Mutluluk mu yoksa mutluluğa duyulan umut mu ? Umutsuz mutluluk olmazdı ya zaten Umut düştü benim payıma da umut etmek umutla yaşamak Umut nedir ki peki Bir mutluluk mu yoksa acı çekmek mi Yoksa sadece bir çaresizlik miydi umut Mavi bir denizin kıyısında siyah dalgaların arkasından gelecek Sevda gemisini beklemek mi Umut neydi ki bana hayat umut etmeyi öğretiyordu ? Gecenin karanlığında yürürken yolda duran konserve kutusuna tekme atmak mı ? Çakıl taşlarını ceplerine toplayıp onları saymak mı ? Eksilen günleri saymak yerine yaşacağın günlerin sayısını bilip Onları saymak mı ? Umut neydi ki hayat bana umudu öğretmeye çalışıyordu Geçmiş günlerin gelecekte de olacağına inanmak mı ? Kapkara düşüncelere boğulmuşken çıkış yolu bulmak mı ? Attığın her adımda bir öncekini unutmak mı ? Kör düğüm kaderi çözeceğine inanmak mı ? Umut neydi ki hayat bana umudu öğretiyordu ? Akşam olduğunda gün batımını seyretmek mi Yoksa Yeniden güneşin doğacağına inanmak mı ? Gülü koklarken dikenini yok saymak mı Kanayan avuçlarında sevda çiçeğini tutmaya çalışmak mı Umut neydi ki hayat bana umudu öğretiyordu Günahların cezasını şimdiden çekmek mi Yarını bu günden yaşamak mı Yarınsız bu günü geçmişe göndermek mi Umut neydi ki hayat bana umudu öğretmeye çalışıyordu Oysa umut mutluluktu hayat bana yanlış öğretiyordu ? ALINTI... ___________________________________________________________________________ ______________________________________________________________ ________________________________________________ _______________________________ ________________ _____ _ .
  23. rina şurada yorum gönderdi Aries'nın blog başlığı içinde Aries' Blog
    Sevgili Aries; Gözyaşı akıtmmayan bir insan gönlünde gökkuşagı açtıramazmış aynı doğa gibi degilmii Güzel bir yazıı kalemine sağlık,okuyunca içim açıldı küçük bir tebessum ve bir düşünce ...
  24. rina şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Günaydınlar efendim...
  25. Merhabaaa ........ Hoşgeldinizzz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.