mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey
-
Herşey hazır; hayallerim ve gerçekler
Ben de herşeyi bir tarafa bırakıp sadece hayallerimin peşine düşmek istiyorum.Sadece ben ve doğa...Cennette gidersem belki,yoksa hayal. Sizin adınıza sevindim.
-
İtiraf Ediyorum
itiraf ediyorum...bugün çok gerginim:(evime gitmek istiyorum...
-
Din olmadan öncede ahlak vardi...
Sevgili forumdaşım, Zina bildiğim kadarıyla evlilik dışı yaşanan ilişki.Bu da İslam'da kesin şekilde yasak edilmiş.Yani dinde kendi displinini işlemiş. Zinanın ahlakı dediniz,bakınız benim demek istediğim de bu.Doğru yada yanlışlığını tartışsak da dinlerin,ahlaki boyutunu tartışamayız.İnsanlık tarihi kadar eski olan din,ahlakı da içine alır,kendi kurallarını ahlaka da işler. Konu başlığında verilmek istenen mesaj bunun için bana yanlış geldi.Din de yada özel anlamda İslam'da ahlak yok gibi bir yaklaşım çok da mantıklı değil.İyi veya kötü ahlakın sınırları içinde anlatılmak istenen vurgulanmış olsaydı,çok daha tutarlı olacaktı. Gelelim zinaya... Verilen ayetlerde daha çok ayrıcalık tanınan ve kadına işleyen bir zina anlayışını gördüm.Bakın,bunu görmedim değil.Ama sadece bu ayetlere bakarak da İslam'ın zina anlayışunda ki ahlakı tartışamam.Bu daha çok benim bu konuda ki eksikliğim... Dediğim gibi,ben sadece din ve ahlak ilişkisini sorguladım,dinin doğru yada yanlışlarını değil. Ezen ve ezilenin ahlakı şeklinde ki başlayan cümlelerinizi okuduğum zaman,bu cümleyi kendime göre tabi ki yorumladım.Ama demek istediğinizi sizin cümlelerinizde görmek istedim.Bu kullandığınız cümleler,düşüncelere tanıdık olsa da pek kullanılmıyor.En azından ben kendi çevremde bunu çok sık duymadım. Gerçekten beynime işlediğim bir cümle,dünden beri aklıma takılan bir yaklaşımdı. Bu konuda haklısınız...acaba yasalar mı öncelik tanır seçkinlere yoksa seçkinler mi öyle bir anlayışı empoze edet bize;bu da ayrıca düşünülmesi gerekenler. saygılar.
-
ECELSİZ VE KEFENSİZDİ ÖLÜMÜN HALEPÇE!
Sevgili Diyarbakırlı, ABD,Irak'a demokrasi götüreceğim diye nidalar atarken,bunun olmaması için o kadar çok dua etmiştim ki.Biliyordum ki,demokrasi değil ölüm götürülecekti Irak'a.Nitekim öyle oldu;işgal tüm yalanları ile kabullenildi,sömürgeci zihniyetler istediklerini tam olarak alamasa da aldı. Yalnız Saddam Hüseyin yakalandığı gün gerçekten çok sevinmiştim.Bunun tek nedeni Halepçe Katliamı değildi.Saddam Hüseyin bir diktatördü.Kendisi gibi olmayanları vurdu,kırdı.Bunu yaparken yalnız mıydı?Hayır,tüm bu yobazlıkların destekçisi ABD ve İngiltere gibi emperyalist ülkelerdi.Nitekim Halepçe Katliamında kullanılan kimyasal silahların kaynağı da kendileriydi,buna susanlarda yine kendileriydi. İsterseniz Halepçe Katliamı'na beraber dönelim. 22 Eylül 1980...İran ve Irak arasında ki savaş. Güçler dengeler için çatışmada.İşte Halepçe de bu çatışmaların bir güç gösterisine dönüşmesidir. Halepçe ,Güney Kürdistan'ın Süleyman kentine bağlı bir Kürt yerleşim bölgesidir.Bu bölge aynı zamanda tüm Kürt hareketlerinin merkezidir.Barzani ve Talabani arasında ki mücadale de bu bölgede büyük yıkımlara yol açmıştır.İran-Irak savaşının olduğu dönemlerde İran,Irak'a karşı Barzani başkanlığında ki PDK'yı desteklerken,Talabani başkanlığında ki YNK hem PDK ile hem de İranla mücadale etmiştir.1984 yılında Barzani aracılığı ile Talabani de İran saflarına geçmiştir.Bu destek,toprak bütünlüğüne bağlı kalınarak sürdülecekti. Kürt grupları arasında ki bu ittifak Saddam Hüseyin'i telaşlandırmaya yetti. İran peşmergeleri büyük bir memnunuyitle bölgede karşılanırken,Hüseyin bir türlü sonlandırılamayan savaşın sancılarını bu gelişmelerle daha ağır bir şekilde yaşamaya başladı. 14 Mart'ta bölgeye gelen peşmergeler 15 Mart'ta bölgeden çekildi. Aslında bu bile gelen tehlikenin en önemli göstergesiydi.Nedensiz bir şekilde bölgeden çekilen peşmergeler, buna rağmen bölge ye teşrif etmeyen Irak ordusu...işte 18 Mart. 18 Mart 1988...Germiyan bölgesin de başlayan bombalama,Halepçe'de ölüm silahına dönüştü.5 bini aşkın insan Halepçe'de katledildi. Sonra mı...Dünya için çok önemsiz olan bu katliamdan kısa bir süre sonra İRAN ve IRAK arasında ki savaş son buldu.Saddam Hüseyin,Halepçe ile verdiği gözdağından karlı çıktı. ... Bir taraftan bir katil,diğer taraftan emperyalistler;tarafınız kim olacak? Tarafınız kim olursa olsun, kaybeden yine sizlersiniz. Ben söz konusu Irak oldu mu hep derim;ABD kendi ipine sahip çıkamayınca o ipi kesti.Bu kadar basit. Olan ise orada öldürülen halklara oldu. Gelen yine gideni arattı. Sevgili forumdaşlarım, Kimileri ihanet diyor Saddam'ı istemeyenlerin dileklerine...hayır,bunun adı ihanet değildir.Sizi ve değerlerinizi yok sayan bir diktatöre olan öfkedir.. Kurtuluş Savaşı ve Irak? O kadar basit değil. Denize düşen yılana sarılıyor,boğulacağını bile bile…başka çaresi mi var!
-
İlker Başbuğ'dan 'Türkiye vatandaşlığı' açılımı
Sayın Başbuğ'un açıklamalarını TV de takip ederken,belirli bir süre sonrasında kendimi söz konuzu vurgulananlarda değil;sadece neden siyaseti konuşuyor TSK diye sorarken buldum...
-
Domuzbağı'na ....................
Keşke haberimiz olsaydı...Eminim ki bunu okuyacaktır,dostum en kısa zamanda burada olun tekrar.
-
Domuzbağı'na ....................
bende Direniş'e soracaktım.Canım senin de haberin yok galiba.Neden bize haber vermeden gitti
-
DTP'li adayi diri diri yaktilar
Dostum, Muhtarlık seçimleri nedeniyle öldürülen 6 kişi ve yaralanan 130 kişi,kimliklerin ötesinde birer insandır.Bu gibi nedenlerden dolayı,insanların öldürülmesi yada karşı karşıya gelmesi insan olarak hepimizin rahatsız olduğu bir durum.Kimse bunu onaylayamaz,doğru bulmaz. Öte yandan bunu etnik kimliklerle açıklamak doğru değil.Coğrafya demişsiniz,o coğrafyada yok mu sorun.Alasından var.Siyasi,ekonomik,toplumsal...al birini vur ötekine.Peki sadece bu coğrafya mı?Tabi ki hayır.Bu ülke de ciddi anlamda sorunlar var.Genel anlamda kaderimizi belirleyen sorunları bir tarafa bırakalaım,bizler hala insana değer vermesini bile bilmiyoruz.Sınırlarımızı kestiremiyoruz. Böylesi bir ülkede,dediğiniz olaylar son tahlilde birer kimlik meselesi değil, tüm yönleriye ağrılı bir toplumsal meseledir. İnsan özeldir.Yaşama hakkı dokunulmazdır.Dilerim ki;sadece ülkem de değil tüm dünyada insan hakettiği yeri alır. İnsan,insan ve insan. Bugün devlet eliyle işlenen cinayetler var;kınıyorum. Bugün benim etnik kimliğimin ardına sığınılarak işlenen cinayetler var;kınıyorum. Kendime ait olan değerlerde taraf değilim,ama söz konusu insan oldu mu;ezilen kim olursa olsun tarafım. AKP,CHP...faşizanlık dedim,yine ekliyorum. DTP...nasıl sizin için kınananacak ise,ben de MHP'yi de o listeye alalım diyorum.Birinde PKK varsa diğerinde derin devlet var;ikisi de aynı kapıya çıkar. Bizim kaderimiz kutsal kitaptaki kaderin çok ötesinde.Kaderimizi ötekileştiren sistem iken;biz neden bunun hesabını Allah'a soralım ki.Bedava yaşamıyoruz,ama anlaşılmadan bedava yazılıp çiziliyoruz. saygılar.
-
HİÇ KİTABIMIZ YOK!
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: sonder38 başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım KuruluşlarıÇok özür dilerim hocam,gecikti ama yarın mutlaka dediğiniz şekilde size ulaştıracağım...saygılar.
-
Din olmadan öncede ahlak vardi...
Dine sizin bakışınızla ayrıca dönmek benim için oldukça keyifli olacak.Dine dönmeden önce "ezen ve ezilen grupların ahlakı" derken ne demek istediğinizi açmanızı rica etsem. İnanın ki bunu gerçekten merak ettim.Çok farklı bir yaklaşım.Bekleyeceğim...saygılar sevgili forumdaşım...
-
Din olmadan öncede ahlak vardi...
Demirefe, Forumdaşımız ahlakı çok güzel açıklamış.Yalnız söz konusu din olunca yada dini ahlak ile açıklamaya çalışınca,yazılanlar mantık sınırlarını zorlamış. Çünkü ahlak dediğimiz kavram,genel geçer yasalarını da görecelik ile açıklar.Zaman,mekan ve haşır neşir olduğu toplum... Din de budur.Bakınız evrensel kurallar desek de dini öğretilere(tüm dinler olmasa da genel anlamda dinler kendisini evrensel olarak ifade eder),zaman,mekan ve toplum onu kendisine dönüştürür. Ahlak diyelim yine;bakınız mesela benim doğduğum toplum kıyafeti bir gereklilik olarak algılar,çıplaklığı ahlaksız olarak ifade eder. Başka bir toplum için durum çok farklı olabiliyor.Yıllar önce Atlas dergisiydi galiba,yerliler ile ilgili çok ilginç bir makale vermişti.Orada çıplaklık sadece gündelik. Bunun yanında verdiğiniz ayetlerin ben daha ahlak ile olan ilgisini anlamış değilim.Bir taraftan deniliyor ki;ahlak yasaları genel geçer yasalar değil,diğer taraftan dini değerlerin kendi gerçeği unutuluyor. Verilen ayetlerde doğru veya yanlışı konuşabiliriz de,bu ayetleri ahlaki olarak nasıl sorgulayacağız ki? Sonuçta dinde kendine göre doğru ve yanlışlar belirler. Ahlak başlı başına bir değerdir,disiplindir;din ise değeri de disiplini de kendi içinde barındıran vazgeçilmez insan gerçeğidir. Ayetlere gelince... Onları ahlaki sınırlar içinde değerlendirmek bana pek doğru gelmiyor....saygılar.
-
DTP'li adayi diri diri yaktilar
Forumdaşım, Bundan önceki iletiye dönerseniz;ne demek istediğimi mutlaka anlayacaksınız. DTP tarafından kullanılan çocukları,PKK tarafından çözüm olarak sunulan silahı hiçbir zaman onaylamadım.İnsan üzerinden siyaset yapmak kimsenin haddine düşmez. Doatum,gittiğim heryerde ben PKK'yı konuşurum.Olmaz derim;çözüm silah değil derim.DTP,olması gereken yerde değil derim.PKK kendini tasfiye etmeli,DTP bağımsız hareketli etmeli derim;yazık derim,ezberler sadece ölüm getirir derim...derim de derim. Bana denilen ise;Türk gözüyle bakıyorsun tüm yaşananlara! Hayır diyorum;ekliyorum..."yaşananlar iç açıcı değil,yaşananlar es geçilecek türden değil;ama çözüm de silah değil." Ve dostum,zulümler karşılaştırılamaz.Bana başka etnik kimlikleri göstermeniz,onlarla karşılaştırmanız...bunu ben yapmayacağım. Diyarbakırlı arkadaşımıza faili meçhuller gösterildi;ben de kendi cevabımı verdim. Hiçbir iletim de Diyarbakırlı arkadaşımıza hak konusunda katıldığımı da yazmadım ayrıca...saygılar.
-
DTP'li adayi diri diri yaktilar
Cyrano, Birincisi ben kimseden çekinmiyorum.Kimden,neden çekineyim ki? İkincisi,verdiğim alıntı falan değildi,sadece bir bakış...Ha illah sadece beni bağlayan devletlerin izlediği bakış diyorsanız,tabi ki İran Kaide'ye her daim düşmandır;yalnız dengeler ve yaşananlar tarafları zorlar çoğu zaman.Yani,Kaide de dünden farklı,İran'da... Üçüncüsü,dostum ben ısrarla ne PKK ne de DTP beni ilgilendirmiyor dedim.Hak mı arıyor o alan diye soracaksanız,PKK'yı temsilci olarak görmeyen biri olarak hayır derim. Ve ekliyorum;ben baştan beri o alanı değil;bir insan olarak o ölümleri yazdım.Saygılar.
-
Meraklısına Domuzbağı ve Röportajı !
Sevgili Domuzbağı, Hayvanlara olan sevginizi takdir ediyorum.Ben,İstanbul'da iken,sabah uyandığımda açık pencereden salona giren kedinin miyavlaması bile akşama kadar odama beni hapsetmeye yetmişti.Hayvanlardan gerçekten korkarım Sadece kuşları ve kurbağaları severim Çok güzel bir röportaj olmuş,yüreğinize sağlık.
-
Atatükçü Düşünce'den Google Sites'ı kapatma talebi
Demirefe, derken benim cümlelerimi hakaret olarak algıladığınız yoksa söz konusu site ve içeriği mi? Eğer benim cümlelerimi hakaret olarak algılamışsanız,inanın ki böyle bir amacım yok.Kişi yada kuruluş değil,davranışın kendisiydi zorbalıktan kastım. Neden zorbalık dedim? Çünkü,zorba olan güçlü olandır,ipi elinde tutandır.Zorba olan,kendi hükmünde bulunanlara söz ve eylem hakkı tanımayandır. Siz kalkıp,şu veya bu nedenden dolayı,kişinin en temel hakkı olan bilgi edinmeyi sağlayan araçları kısıtlarsanız zorbalığın alasını yapmışsınızdır. Bireye,düşüncelerine ambargo koyulamaz.Bireye aldırmaksızın,onu temel haklarından mahrum etmenin başka adı var mı lügatta? ........... Neler oluyor; "Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Google arama motoru üzerinde "Kemalizmin Karın Ağrısı" sorgusuna cevap olarak, en azından bir süre öncesine kadar ilk sayfadan ulaşılabilen, sites.google.com/site/kemalizminkarinagrisi adresinde barındırılan web sitesinde Atatürk'e ağır hakaret edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu." ve hemen sonrasında Google açıklama yapıyor; "Google arama motorunda listelenen web sitelerinin içeriği Google’a ait değildir. Google yayıncılık ya da web sitesi editörlüğü görevi yapmamaktadır. Diğer tüm arama motorları gibi İnternet’te varolan içerik ve bilgiyi yansıtır. Google olarak amacımız, kullanıcılarımıza aradıkları web sitesini erişilebilir kılmaktır. " Google'nın açıklamasını lütfen herkes okusun. Ve biri bana buna rağmen "yasaklayalım" diyen zihniyetin mantığını açıklasın. Hakaret etmek bir özgürlük değildir,sadece kişilik sahibi olamayanların kendisini tatminidir.Varsa bir hakaret,hakaret edilen siteye uğramazsınız,olur biter.Yoksa;İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde belirtildiği üzere... MADDE 19:Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır.Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek,ülke sınırları söz konusu olmaksızın,bilgi ve düşüncelerini her yoldan araştırmak,elde etmek ve yaymak hakkına sahiptir. Bu hakkı sağlayan araç,bu veya şu nedenden dolayı bireyin elinden alınamaz. Marx'ın kendime baş tacı ettiğim çok güzel bir tespiti var.Sabah yorgunluğundan olsa gerek ezberimde ki cümleleri şu an hatırlayamadım.Ama anlatmak istediği şuydu; "İstenmeyen birşey ilk yaşandığında trajedi,sonrasında ise komedidir" YouTube yasaklandığında biz bu trajediyi yaşadık,sonrası mı? "Google söz konusu olunca komediyi yazdık"...çok acı.
-
ÜLKEMIZDEKI TÜRKCÜLERIN LIDERININ OGLUNA VASIYETI
Sevgili forumdaşlarım, Çok teşekkür ederim.O kadar güzel düşünceler ki,o kadar sağlam bakışlar ki
-
İtiraf Ediyorum
İtiraf ediyorum, Çok yoğun birgün olmasına rağmen forumdan çıkamadım, İş arkadaşlarıma takılıp,bu saatte kadar türküler söyledim. Arkadaşlarıma zorla kahve yaptırdım. Öğle arası işten kaçtım. Dün gece konser alanından kendimi Diyarbakır sokaklarına attım. Pazartesi yorgunluğuna inat arkadaşlarımla sabahladım.(hehehe,ailem nasıl olsa okuyamayacak) İtiraf ediyorum,ben bugün Diyarbakır'ı özledim Diyarbakır'dayken... Ve sevgili Direniş,Domuzbağı ve Sarı Lalem...sizin online olmanız bile tebessüme yetti,sizi seviyorum diyerekten;önce görüşmeye ordan takılmadan eve;uyumaya...
-
Kaç Kişi Böyle Sevebilir?
Kaç kişi mi böyle sever? O kadar çok kişi... Sevginin en güzelini,sevginin en özelini,en samimisini yaşayanlara can feda. Benim de canım feda en'leri bana yaşatana... Ne demiş Cahit Usta; Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür dönedolana Ağladığım yer penceresi midir? Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir.
-
Kaç Kişi Böyle Sevebilir?
Kaç kişi mi böyle sever? O kadar çok kişi... Sevginin en güzelini,sevginin en özelini,en samimisini yaşayanlara can feda. Benim de canım feda en'leri bana yaşatana... Ne demiş Cahit Usta; Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür dönedolana Ağladığım yer penceresi midir? Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir.
-
YAYAMAZ KAYIMCA NIN YERI!
Sabahtandır aklımda olan can dostum,kendime çok kızıyorum.Bu aralar kendime takılı kaldım,seni,Sercanımı,Angelimi unuttum.Beni affedebilecek misiniz? Sercan'a misafir oldum,saatlerce Yayamazı ve Angeli konuştuk,seni aradık ama sesini duyamadık Can dost,şimdi sana mesaj çekeceğim.Ama bak az önce okuduğum çok değerli bir arkadaşımın yazdığı bu yazıyı sayfana ekleyeceğim.Gelmiyorsan da sıcaklığınla buradasın canım benim.Kocaman öpüyorummmmmmmmmm! "Merhaba sevgi !Gönül yurduma hoşgeldin !Gözlerimin şafağa teslim olmaya ramak kaldığı bir anda, kuvvetle çaldın kapımı ! Ay-ışığında serenat yaptığım geceler, yıldızlarla haşir- neşir olduğum, o yosun kokan,nazlı varlığını hissetmek ne güzel bir duygu! Gönül dağlarımda nöbet tuttuğum o buzdan geceleri, yüreğimi şiir gibi kıvrım kıvrım,bir dantel gibi işleyen heceleri getirdin bana.Çiçeklerin has kokusunda senin güzel adını sayıklarken, kaç kez özlem ve tutkuyla sarsıldı bu deli yürek !Sen bilmezsin katran gecelerin nasıl boy saldığını, gönül ormanlarımda.!. Sen bilemezsin, bir çiğ tanesi gibi, gözlerimden yanak vâdilerime süzülen gözyaşlarımın o efsûnlu gel-gitlerini ! Hoşgeldin, sevgili sevgi !Sensiz kalan gönlümün her gece,nasıl yanıp, tutuştuğunu bilemezsin. Gönlümü, kalbimi, ruhumu, tüm neşe ve huzurumu sana endeksledim..Hadi, ver ellerini bana sevgi ! Bu son ayrılık olsun artık.Gönül bahçemdeki güllere, her sabah doğan günlere adını verdim.Beni unutma,terk-etme sakın ! Hoşgeldin sevgi..!"
-
Atatükçü Düşünce'den Google Sites'ı kapatma talebi
Sevgili Domuzbağı, Dün gece gazetelere bakarken,Atatürkçü Düşünce Derneği'nin bu talebini gördüm.İnanın ki hem çok güldüm hem de korktum. Sakın,sakın kimse bunu aklından geçirmezsin;bu zorbalıktır,insana ve insana ait tüm değerlere yapılacak en büyük haksızlıktır. Bir ayıbımız varken ikinci bir ayıpla yarına ambargo koymak kimsenin hakkı değil!
-
DTP'li adayi diri diri yaktilar
Politika, Bir problemin çözümünde en önemli adım,probleme ad vermektir.Adı konulan,doğru tanımlanan problem çözümün kendisidir. Biz burada yıllardır adı konusunda bile hemfikir olamadığımız bir sorunu yazıp çiziyoruz. Ben Kürt Sorunu diyorum siz Şark Sorunu. Sizi anlamam için,öncelikle ad verdiğiniz probleme olan yaklaşımını bilmem gerekir.Beni ilgilendiren sizin tanımınız olan Şark Sorunudur,yoksa ansiklopedilerde ki Şark Sorunu değil. Bunun için size "Şark Sorunu nedir" dedim,siz kelime oyunu dediniz.Canınız sağolsun. Değerli forumdaşım, Lütfen bana karşı olan önyargılarınızı bir tarafa bırakın.Bunu sizden istiyorum;çünkü... Sanal alemde düşüncelerini paylaşan,tartışan bireyler mutlaka belirli bir eğitim-öğretim sürecinden geçmiş kişilerdir.Siz de eminim ki söz konusu kişilerdensiniz. Eğitim-öğretim sürecinin bireye kazandırdığı en büyük hazine,ayırtetmedir.Anlama ve yorumlamadır.Lütfen,bu süreçten geçen biri olarak önce yazdıklarıma dönün,yazmadıklarımı bırakın.Ayırt edin,anlayın ve sonrasında yorumlayın.Bunu burada yazarak,kendim için de bir daha tekrarladım...anlayışınıza sığınarak. Ayırt edilemesi gerekenlere dönelim... Ben Kürt Sorunu derken,sistematikleşen yanlışlardan bahsettim;bana verilen ülkeyi yıkma örnekleri...Ayırtedelim;ben ülkem yıkılsın demiyorum,yıkılmaması için sorun neyse çözülsün diyorum. Ben çözüm derken,empati dedim,tarafsızlık ve zihniyet dedim;bana dayatılan üniter devlet yaklaşımı...Ayıredelim;ben devleti bölelim demiyorum,çözüm için çabalayalım diyorum. Bunun için Şark Sorunu ve bana dayattığınız,ben kabul etmem dediğiniz çözüm için susuyorum...saygılar.
-
KÜTÜPHANELERİ SEVİYORUM GİRİŞİMİ www.kutuphaneleriseviyorum.org
Sevgili Sarı Lalem, İşten çıkıp kendimi eve atar atmaz,siteyi en sık kullananlara ekleyip;üye oluyorum...teşekkürler.
-
ÜLKEMIZDEKI TÜRKCÜLERIN LIDERININ OGLUNA VASIYETI
Tüm insanların aynı dilde buluşmasını dileyerek,teşekkür ederim Phantom_Lord. Kimsenin hakkı değildir zaten öldürmek. Ha kınama diyorsunuz,çocukları kendine kalkan yapıp,insan kanı üzerinden siyaset yapan kim olursa olsun,Kürt yada Türk,bırakın kınamayı lanet okuyorum. Tabi tabi,bu ülkede yaşananlar sadece birkaç kişinin,şucunun bucunun komplolarından ibaret,lütfen gerçekleri yazın.
-
KÜTÜPHANELERİ SEVİYORUM GİRİŞİMİ www.kutuphaneleriseviyorum.org
"Bizler, bu ülkedeki tüm kütüphaneleri önemsiyoruz! Sahip olduğumuz kütüphaneleri çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara aktarmakla sorumluyuz! Bu ülkede kütüphane kullanımını yaygınlaştırmaya ve kütüphane kullanımının bir yaşam tarzı haline gelmesine destek olmaya azimliyiz! Kütüphanelerin sayısının artması, herkesin evine yakın kütüphane olması ve kütüphanelerin modern kütüphane hizmeti verebilecek konuma gelmesi için bu platformun genişlemesine çalışacağız." siteyi tıkladım...işte bu cümleler. başlık daha etkileyici..."Kütüphaneleri Seviyorum Manifestosu " yalnız ben gönüllü derken kastedileni anlamadım. siteye arada bakacağım...kitap okumak hayattır!