Geçen haftalarda Siyaset Meydan'ında da Kürt Sorunu konuşuldu.Programda Mahalli,Sarızeybek ve Miroğlu vardı.Mahalli'nin bakış açısını sorgulamaya gerek yok,takip ettiğim kadarıyla kendisi için tüm sorunlar komplolardan ibaret.
Miroğlu,Kürt Sorununun temeline inkar,imha ve izlenen politikayı koyarken,Sarızeybek bırakın Kürt Sorununu,Kürtler'i ve Kürt'lerin siyasal haklarını yok sayan bir yaklaşımla kendini haklı çıkartırcasına "Vatan-Millet..." nidalarındaydı.
Sarızeybek'i pek takip etmesem de düşüncelerini çok iyi bilirim.Kendisi,kendi deyimi ile bir vatanseverdir.Kendisi gibi düşünmeyenleri "vatanhaini" ilan eden bir vatansever!
Siyah ve Beyaz...Kendisinden diğerine dair hiçbir parça taşımayan iki renk.İkisini yanyana getirin,bakın bakalım ne çıkıyor ortaya...sadece farklılık.
Miroğlu ve Sarızeybek...işte siyah,işte beyaz.
Onları dinlerken,farklılığı sadece kendilerinde yakalladım.Yani sadece siyah ve beyaz olarak yanyanaydılar.Bunun dışında değişen hiçbirşey yok.İlköğretim yıllarında iken de tartışılan Kürt Sorunu aynı çıkmazlardaydı,bugünde...
Söz konusu Kürt Sorunu oldu mu;kimileri var bu sorun,kimileri ne sorunu kardeşim der;diğerleri gerekçelerle var ve yok arasında debelenir.
Bana sorarsanız Kürt Sorunu var;gerçek anlamda yakan,bedel ödeten ve yarına ambargo koyan bir sorun bu.
Kürt Sorunu;ezberin,tarafın en çok dile geldiği sorunların başında gelir.Öyle ezberler ki,bizi düşünme yetimizden mahrum bırakır.Öyle taraflar ki,bizi birbirimize yabancılaştırır.
..........
Kürt Sorununun çözümü demokrasiden geçer.Gerçek demokrasi,halkın egemenliğidir.Böylesi bir demokrasi de bir Türk vatandaş ne kadar hak sahibi ise,bir Kürt vatandaş da o kadar hak sahibidir.Çoğulun değil çoğunluğun,iktidarlığın değil temsiliyetin demokrasisi bu.
Kürt Sorununun sadece DTP ile dile geldiği bir demokrasi de,siyasette ki basiretsizliği,temsiliyetsizliği bırakıp da sadece DTP'ye takılı kalıp,çözüm için DTP'ye akıl vermeye çalışmak,çözümde ki samimiyette hiç inandırıcı değil.
Kürt Sorununun çözümü devletten geçer.Devlet,ne zaman ki halkını kendisine inandırırsa,PKK o zaman biter.DTP olması gereken yerde siyasetini yapar.
Bakınız, Aliza Marcus'un tespitine;
"Bugünkü problemlerden biri de şu; hükümet değişiklik için bir adım attığında, örneğin TRT Şeş, bunun kalıcı olup olmayacağını hiç kimse bilmiyor.İlerde kanal yayından kaldırılabilir mi,kanalda Kürtçe’ye daha az yer verilebilir mi? Bütün bunlar olabilir. Türk hukuk sistemi ve hükümete karşı güven eksikliği Kürtlerin devletin ciddiyetine inanmasını zorlaştırıyor."
umarım ne demek istediğim anlaşılmıştır.
Kürt Sorununun çözümü empatiden geçer.Halklar birbirlerinin acılarına ortak oldukça,halklar birbirlerine tahammül ettikçe,"insan",insani değerlerle tartıldıkça...işte o zaman Kürt Sorunu biter.
Kardeşi şehit olan bir Türk,evi yakılan bir Kürt...Kürt,Türk olmadan;Türk,Kürt olmadan kimse bu sorunu çözemez.
Kürt Sorunun çözümü,ortak çıkarlarda buluşmaktan geçer.Hepimizin olan,hepimize yarayan çıkarlarda buluştuğumuz zaman,kimliğimiz değil;geleceğimiz konuşur.
Değerli forumdaşımız Dipnot,yanlış hatırlamıyorsam "Zehir zemberek yazılar..." da,çok güzel bir cümle kullanmıştı.
"Dağda ki Ahmet ile askerde ki Mehmet'i aynı evde buluşturabilmek..."(Sevgili Dipnot,tam olarak o cümleyi ifade edemedim,işte olduğumdanda başlığa dönemedim,yanlış ifade ettiysem şimdiden özür dilerim)
.............
Kürt Sorunu,herşeyden önce bir tanımlama sorunudur.Tanımlanması çoğu zaman yasaklanmış,tanımlananlar ise eksik kalmıştır.Kürt Sorunu,siyasi bir sorundur;siyasi olduğu kadar,sosyal;sosyal olduğu kadar ekonomik bir sorundur.
Kürt Sorununda sadece taraf değil;taraflar vardır.DTP,PKK ve Kürt halkından beklediklerimizle değil;tüm halk ve taraflarından bekleyeceklerimizle çözülecek bu sorun.
Silahlar susmalı,demokratik açılımlar yapılmalı...öncesinde ters tepen yanlış sistem bir daha gözden geçirilmeli,herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Değerli forumdaşım,hepimiz samimi olalım.Kaybettiklerimize dönüp bakalım.Kaybettiklerimize rağmen olduğumuz noktanın farkına varalım.
PKK,DTP çözümsüzlük üretiyor olabilir ama çözüm üreten olmadıkça onların çözümsüzlüğünü konuşmak samimiyet değildir.
Oldukça güzel bir yazıydı,umut verici ve birleştirici.İşte olduğumdan eksik ve yanlış cümleler kurmuş olabilirim.Umuyorum ki,buna rağmen beni anlayacak olanlar olacaktır...herkese saygılar.