mavi olmayan gökyüzü

Sevgili dostum, Sistemli bir şekilde uygulanan bu politikanın sorumlusu kim diye bir soru sorsam ve hemen akaibinde ;emperyalist güçlerin odağında yer alan bütünleştirci değerlerin yerle bir olduğu coğrafyalarda pandoarnın kutusunu açmak için kimler,ne kadar mücadale etti diye sitemimi eklesem... Haklı,güzel cümleler.Size yakışanı yazmışsınız.Sevgiler...

Vay benim can,yüreği,kendisi güzel canım.O kadar güzel bir yazıydı ki,yanık bir türkü dinler gibi okudum her satırını. Üzüldüm,ortak olan dilimizden,yani acımızın ortaklığından. Ne aşklar,ne sevgiler...bunları,hepimiz,her daim yaşamadık mı. Ah Sercan,acaba kaybedilen yada kaybedilecek sevenlerin acıları ne zaman hafifler...biliyorsan de poşana.

Ön otopsi sonucu bunu söylüyor. Hak arama demiyorum dostum,yaşama hakkı diyorum... benim için dağda olsa ovada da olsa,insan öldüren herkes bir katildir.

Diyarbakır da kaç kişi Türk olduğunu söylediğinde lince uğradı ki,böylesi bir örnek verdiniz.Diyarbakırı tanıyan biri olarak bir daha düşünün yazdıklarınızı derim. Ayrıca,Kürtler ve PKK ile değerlendireceğinize tüm yaşananları bir de şunu ekleyin;Ülke yıkılacak naralarıyla hak ve özgürlükleri yok sayan,yasaklayan sistemlerin o çarklarında ki zihniyetlerin ödettirdiği bedeller. Bakın,o zaman daha tarafsız olacağız. Cyrano arkadaşımız da ,ama diyerek bu hak ve özgürlükleri es geçmiş.Onun yazdıklarını da okursanız,ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. saygılar.

tabe,tabe

Seçim gecesi dışardaydık, bir arkadaşımız ısrarla herkese Tunceli'de ki seçim sonuçlarını soruyordu.Tunceli de az çok kesinleşen seçim sonuçlarını,orada olan bir abi bize şöyle vermişti; "vay vay,yazık oldu o çamaşır makinelerine;AKP kaptırdı" Tabi ki bu işin komik olan kısmı.Trajediye gelelim; hala bu ülkede açlık siyaseti yapılıyor.İnsanlar açlık ile terbiye edilmeye çalışılıyor.Bunun kim tarafında yapıldığının hiçbir önemi yok.Nitekim bu ülke de bu siyaseti yapmayan yok.Geçtim siyasi partiler,bizler bile toplumsal tepkilerimiz de ekmek ile rayına oturtulmaya çalışılan zihniyetlerden bahsediyoruz,buna çanak tutuyoruz. ve DTP... DTP'nin oy oranları sayın Başbakanımız olmak üzere,Genelkurmay da dahil birçok kesimi rahatsız etti.Şunu üzülerek söylüyorum ki,bu ülkede DTP ye verilen her oy,devletine güvenemeyen bir halkın tekrar kendi siyasetine olan dönüşüdür. DTP,AKP ile çözüme kavuşturulamayan Kürt sorununun,sorunun çözümünde yalnız bırakılan bir halkın demokratik seçimidir. Sevgili Demirefe, siz ısrarla burada AKP'den bahsederken,dincilik ve Kürt etniği bağlamında kimlikçiliğin tehlikesinden söz ediyorsunuz.Yazdıklarınızı okuyan bir forumdaşınız olarak,umarım yanlış bir yargıya varmamışımdır. ben hiçbirzaman bu konuda sizin gibi düşünmedim. Osmanlı devletinden var olan bir ülke de farklı etnik ve inançların olması gayet doğaldır.Bizim demokrasi deyişimiz de bundandır.Farklılıkları aynı çıkarlarda buluşturmak,herkese söz hakkını vermek... Bu farklılıkların olduğu yerlerde herkesin kendine göre hesapları olacaktır,bu kaçınılmazdır.Yalnız dostum,bu tehlike de samimiyetle gelir.AKP,samimi değildi.Hiçbir zaman olmadı.Samimi olmayan insanlardan neyi bekleyebilirsiniz ki...?Çıkar,çıkar....bu da sadece olması gerekeni yaptırır. AKP ne Kürtlere nede kendi tabanında ki dindarlara samimi değildi. Dostlar,insanları ne bir kanal ile ne de yediği ekmekle kandırmazsınız.Sürüler mecbur olukları için biattadırlar yoksa inandıklarından değil. Hak söz konusu oldu mu,bizim hakkımız hep başkalrını haksız eder Ülke kaderi,ne diyelim.AKP,CHP...hiçbiri farklı değil.Ben seçimde görevliydim,iptal ettim.İstanbulda kullanmam gereken bir oy vardı,yanından bile geçmedi...Kimseye,hiçbirine zerre kadar güvenmiyorum. Mutlaka vardır. Mesela ben Iğdır'da DTP çıksın diye dua edenlerdendim.Soğuğa rağmen alanda sonucu bekleyen,bunun sevincini içten içe yaşayanlardandım. DTP'li değildim,ama kendi memleketimde MHP'nin yerelliğe döktüğü milliyetçiliğin artık son bulması için DTP'lilerdeydim....

Sevgili Suheda, lütfen kendimizi ve inandıklarımızı değil,olması gerekenleri yazalım. Urfa'da toplanan,gösteriler yapan o insanların düşüncelerini onaylar yada onaylamazsınız,bu değil mevzu.Asıl düşündüren,orada polis eliyle öldürülen iki insan.Buna kimsenin hakkı yok,can almak bu kadar basit değil,olamaz.Polis orada güvenliği sağlamak için var,adam öldürmek için değil. Yas tutmayalım sevgili dostum,sadece hak diyelim.

yine kahve diye tutturmuşuz

İnsan olmanın yolu emekten geçer.İnsan için bedel ödemenin yolu yürekten geçer.Yüreği sırtında,emeği terinde olan siz güzel insanları saygıyla anıyorum.

Değerli dostum, Orada olan insanları sevmeyebilirsiniz,düşüncelerini onaylayamabilirsiniz ama orada iki insan öldürüldü. Ben,beklentimi hemen belirteyim. Öldürenler cezalandırılsın.İşlemeyen adalet birkez olsun işlesin sizden beklentim,benim beklentime ortak olmanız. Sayın "phantom_lord" insan kanı üzerinden siyasi hesaplar yapan kim olursa olsun,lanetlenmeyi hakkeder.Varsa bu hesaplar o alanda,yapana da lanet olsun.

"...Anadolu halkının bir ruhu vardı;nüfüz edemedin.Bir kafası vardı;aydınlatamadın.Bir vücudu vardı;besleyemedin.Üstünde yaşadığın bir toprak vardı;işletemedin.Onu hayvani duyguların,cehaletin,yoksulluğun ve elinde bıraktın...Şimdi elinde orak,buraya hasada gelmişsin!Ne ektin ki ne biçeceksin..." Sevgili Bozan, Y Kadri Karaosmanoğlu YABAN romanında, kendi ülkesine yabancı kalmış aydınları bu cümlelerle tartar.Yazdıklarınızı okuyunca nedense bunu ekleme gereği duydum.Çünkü yazdıklarınızı okuyunca canım acıdı.Kendimize bakamadım,ülkeme yandım.Canım acıdı. Bizler,seçenlerimiz,seçilmişlerimiz...atayanlarımız,atananlarımız...bedel ödeyenlerimiz,bedel ödetenlerimiz...o kadar büyük bir yanılgıdayız ki!Sadece kendimiz dışındakilere ayna tutarız,kendimizi tüm olanlarda soyutlarız.Tabi bize yakışan eleştirmek pardon yanlış kelime kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğuna neden oldum.Siz çıkarın o "eleştirmeyi" kelimesine,ekleyin "karalama" kelimesini,ne demek istediğim daha anlaşılır olacaktır. Soruyorum kendime,size...yani bizlere..."ne ektin ki ne biçeceksin" Konuyu dağıtmadan,izninizle "güne ait değerlendirmelerim..."e bendeniz de birşeyler ekleyeyim. Sizin yurtdışında takip ettiğiniz ülke meselelerini ben maalesef pek takip edemedim.Umuma açık alanlarda yakaladığım birkaç ayrıntı dışında pek ekleyecek düşüncem olmasa da bunları da belirtmeden geçemeyeceğim. -29 Mart seçimleri şunu açık göstermiştir ki,sizin deyiminizle bir sağ bir sol gösteren partilerimiz düne ait tüm kalıpları bugüne taşımaya devam ediyor.Demokrasi yine bir etiketten ibaret,muhalefet yine yok.Muhalefetin olmadığı bir yerde iktidarı konuşmak gülünç olacağından demokrasinin iktidarlığını es geçiyorum,vesayetin iktidarlığı diyecekseniz,diz boyu -AKP ciddi anlamda bir oy kaybı yaşamıştır.Ama sadece oy kaybı.AKP yine birinci parti olarak siyasal yaşama yön vermeye devam ediyor. -CHP,Kılıçdaroğlu ile girilen bir iktidar havasıyla uçmak üzere...yakalayana aşk olsun. -DTP ve Diyarbakır demeyeceğim,ki AKP'nin Diyarbakırda DTP karşısında şansı zaten yoktu.Yalnız bölge halkı AKP'ye sırt çevirdi, tekrar DTP'ye döndü.MHP yine tabanından desteği kaptı. -Sayın Çiçek "DTP Iğdırı aldı,Ermenistan sınıra dayandı..." demiş.(Sormak lazım,bu ne tahammülsüzlük,bu ne gülünçlük,bu ne korkaklık!) -Efendim,Genelkurmay için de bu sonuçlar oldukça düşündürücü... Sevgili Bozan, Basit düşünen toplumlar,basit siyasal düzenlerin,basit hesapların ürünüdür.Bizler,demokrasi nidaları atarken aynı anda darbe deyip alanlarda Cumhuriyet'i yücelten bir toplumuz. Öyle bir toplum ki,kendi ideolojisi dışında tüm ideolojileri at gözlüğü ile değerlendiriyor,kendi dışında ki tüm düşünceleri yasaklayor...kendi olmayan tüm kaderleri yok sayıyor.(hakkı olmadan) Böyle bir toplum işte.Acı olan ise istenen toplumun böylesi bir toplum olması.Eksik düşünceler,taraflar...yazık dediğim bu karanlık,bu aldatmaca ve arada giden canlar. ............................ Sadece bir günde çok farklı illerden başlayıp Diyarbakır'da biten bir yolculuğun verdiği yorgunlukla bunları yazıverdim.Aslında sadece ÖM ler için foruma uğramıştım,ilgimi çeken bu başlığı okumadan çıkamadım.Güzel bir yaklaşım ve keyif veren bir uslüp.Teşekkürler.

Yarın yerel seçimler... 29 Mart sonrasına dair hiçbir beklentim olmasa da,seçim sonuçlarının ülkem için hayırlı olmasını tüm yüreğimle diliyorum. İnanıyorum ki,tüm farkılıkıklarımızla.amaç ve araçlarıyla gerçek olan demokrasi de kazanacağız. Saygılar ve selamlar...

Cansın sen yiyince bende yemiş gibi oluyorum zati

mavinin midesinde

inanmıyorum,biz burda aç aç bekleyelim,sen yemeğe git teessüf ettim

hahaha,doktor adresi veriyom,yardımcıyı bana aps ile postala .....apartmanı .....cad ofis/diyarbakır hahahaha,yazuk yemekleri yemedi ki

hayır,hayır sen yıkayacan işte doktor yardımcıyı işten al,maaş verecek para mı var bisde

ne alaka kurbağa murbağa adamı öldürür ya

ne olurrrrrrrrrrrrr effet,sonra geç mutfağa bulaşıklar ellerinden öper ablası

vey,sizin mideniz bunlaı kaldırıyor mu

allahım,en kısa zamanda tüm kahveler denize diyecem naffet ne olur

makarna mı seni sefiyommmmmmmmmmm helalinden sana tüm makarnalar

Ama Suheda yemek yemek özgürlüktür

o ne doktor şaşkınım

ayayaya,kıyamam;sen ne istersin