mavi olmayan gökyüzü

Bana neden Şemdimli varda adalet kavramında AKM yok diyen değerli forum arkadaşlarım; Adaletim varsa lüğatında,yani benim aynı zamanda senin olan;o adaletin tecellisi olan ŞEMDİNLİ DAVASI sürecini tabi ki sonuçu belli olan bu davatı ve adalet anlayışımızı ayakta alkışlıyorum!

Sadece susarak bütün öfkemi kusuyorum bana bugünü miras bırakan tarihe.Ya ben derdimi anlatamıyorum ya da birileri bana sağır ve dilsiz.Mansur'u bilirmisiniz.Bağdat sokaklarında ENEL HAK diye ölüme gülümser;kendini anlamayanlar arsında geçerken;Necip Fazıl'ın o aşka olan ağıdından sadec bir dörtlük sunuyorum, ısrarla beni anlamayanlara... Sana taş attılar sen gülümsedin. Dervişin bir çiçek attı;inledin. Bağrımı delmeye bin taş yetmez dedin; Halden anlayana bir gül yeter

Of of bjklı olmanın olduğu verdiği bu yenilgi tufanından nasıl kurtulacaz.

Sayın Politika artık ne söyleyeceğimi, nasıl ifade etmem gerektiğini bilmiyorum kendime ve insana dair öfkelerimi!Bölücük ne mi?Bölücülüğün ne olduğunu siz de ben de çok iyi biliyoruz.Anlamlar ve kavramlar kargaşasına girmek gibi bir derdim yok.Burası bir hukuk devleti.Benim için değil herkes için buluşulması gereken bir toplumsal düzen şekli varsa o da demokrasidir.Biz kürt sorunu var diyoruz ama benim için çözüm sadece tam anlamıyla bağımsız.demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti.Kimsenin gözyaşı döktüğü de yok mayrıca;hele dediğiniz türden bir gözyaşı asla!Kürtçe yıllarca yasaklı bir dil oldu.Kürtçeden başka bir dil bilmeyenlere kürtçeyi yasaklamak nasıl bir mantık;doğrusu anlayamadım.Sürekli çerkezce veya başka bir dili neden sunuyorsunuz.Ha bana sorarssanız herkes istediği dili konuşsun.Arkadaşım benim için TC vatandaşı olmak bir gurur.Ben bu ülkenin canına da taşına da arkama bakmadan canımı adarım.Bu ülke de benim de atalarımın kanı servilere boy verdi.Onun için burada Kürt sorunu vardır diyenlere olan ;bölücüsünüz yaklaşım tarzına şidettle karşı çıkıyorum ve sizi bizi anlamaya davet ediyorum.

Medya dili kirletiyor ve bizler buna bilinçli/bilinçsiz seyirci kalıyoruz.Hasan Celal Güzel, Dili Kopasıca, Eli ********* Medya adlı yazısında bu çirkinliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. Medya Türkçe'yi kullanırken, Türkçe dışında her dilin kullanıldığı, ne idiğü belirsiz bir dil yarattı. Medyanın kullandığı dil; toplumun tüm değerlerinden uzak, oldukça garip ve ****** bir dildir.Yabanci dil kullanımını bir kültür meselisi olarak algılayanlar, çeviri dilindeki yanlışlar ve sayamayacağız kadar dil yanlışları; hergün yazlıl ve görsel basında bizlere sunuluyor;birkaç dil sevdalısından başka kimse de buna dur deme gerekliliğini kendinde bulmuyor. Evet MEDYA DİLİ KİRLETİYOR!Gelin bu yozlaşmaya hep beraber dur diyelim

Bakın şu an yaşanan olaylar daha dünün yangınlardan kalan küller.Kanı kanla yıkamak nasıl bir çözüm olabilir ki?Lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve bana bunun gerekliliğini söyleyin.Olaya bakış açılarımız değişik olsa da eminim hepimiz çözüm istiyoruz;ama kan ve acı olmamalı bu çözüm.AB ve ABD benim için hiç bir zaman gösterge olmadı.Onlar önce Irak'ın hesabını versinler.Arkadaşım çözüm demokrasi.Başka çözüm yok.Sadece demokrasi ve sabır!

Türbanı siyasi veya başka amaçlarla takan olabilir;özellikle devir Ilımlı İslami devir olunca.Ama bu kesinlikle tüm türbanlılraı cehenneme göndermek için bir gerekçe olamaz.Bence kişilere fazla takılmamak gerek.100 yanlış arasında sadece bir doğru varsa dahi, bize düşen o doğruya saygı duymak ve onun hakkını gözetmektir.

Sayın Politika benim içimde bu ülkenin her parçası birdir,bölünmezdir.Diyarbakır veya başka bir yer hiç farketmez adalet tüm kurum ve kuruluşlarıyla insan için var olmalıdır.Akmerkezde patlayan bombalar ya da şehitler.Bunlar sizi ne kadar rahatsız ediyorsa beni de o kadar rahatsız ediyordur.Ben Diyarbakır demeyeyim o zaöman Sakaryada Susurluk, Toroslarda toprksızlığa sürülmüş Türk yörükleri,Tokat,Kars,Edirne ve daha çoğu yerlerden göçe zorlanmışlık için adalet isteyeyim.Malatyadaki olaylar beni rahatsız etti.Evet çünkü benim iğnancımdan olmasada orada ölen insanlar vardır.Bunun kadar bana rahatsızlık veren Almanyadaki Türklerin dolaylı veya doğrudan karşılaştığı haksızlıklardır.O şehitlerden biri benim kardeşim de olabilirdi. Sayın Politika hukuk adaletin denetlecisidir.Tüm hukuksuzluklar adaletsizliğe zemin hazırlar.Ben benim değil bizim olan bir adaletten bahsediyorum.Diyarbakır yada şemdinli diyorsam yakın tarihten örnekler veriyordumdur,yoksa kalkıp işin siyasetini yapma derdim yok.Bu ülke benimdir.Cenneti kadar cehennemi de kutsaldır benim için.Kim olursa olsun halkım için Adalet diyorum;çünkü bu vatanda yaşayanlar bunu hakediyor.Saygılar!

Bir inanan olarak cevabım;hepsinden yarattı!

Sayın Politika adalet kavranı görecelidir;benim adaletimde kimlik yoktur,insan vardır.Neden mi Şemdinli dedim;çünkü arkadaşım orada bombalar patladığı zaman adaleti göremedim.Tam bir susurluk vakası idi ve olay örtbas edildi.Diyarbakıra gelince...Belki hatırlıyorsunuzdur; 2005 yılında Diyarbakırda bazı olaylar yaşanmıştı.Orada ölen 9 çoçuk vardı.Tabi şimdi ölümleri sorgulamak gibi bir derdim yok.Yalnız o gün bir tesadüf sonucu hastanede ölen çoçuklardan birisinin ailesi ile bir gazetecinin diyaloguna kulak misafiri oldum.Baba çoçuğunun balkondayken, nereden geldiği belli olmayan bir silaha kurban verdiğini söylerken o acıyı,annesinin ağıdını görmeliydiniz.Sayın Politika ben şunu8 anlamış değilim; neden söz konusu Diyarbakır olunca rahatsız oluyorsunuz?Bölgecilik değil yaptığım sadece önce kendi eşiğimden başlamak.Ben bu ülkede olan çoğu şeyden haberdarım.İşçilerden,sokakta yaşayan çoçuklardan,alınterinin yok sayılmasından,insanları karşı karşıya getiren zihniyetlerden...Az önce Malatyada ki öldürülme olayında yine sevgili polislerimizin ön ayak olduğunu dair bir habere rastladım.Bakalım adalet nasıl tecelli edcek Yine okuduğum bir yazıda TESEV tarafından yapılan bir araştırma sonucunda 'vay be'dedirtecek sonuçlarla yargımızın nerede olduğunu düşündüm.Sayın Politika ADALET bizim olan adalettir.Adalet insanla,insan için vardır.Hukuk ve Adaleti tek taraflı değil,hepimiz için istiyorm Saygılar benden!

Tabi ki!Bizim yardım kuruluşlarımız bugünlerde eminim çok yoğundurlar.Kızılay ve diğer yardım kuruluşları her zaman yanımızda; korkmayın ey halkım

Fikri Sağlar'ın bu güzel yazısını bizimle paylaştığın için teşekkür ederim Sayın Bradost.Ben AKP nin bu konuda ki tavrını oldukça olumlu buluyorum.Diplomasi de duygusallığa yer yoktur;olmamalı!Savaş çığırtkanlığı yaparak, halkı sokağa dökmek hiç bir zaman çözüm değildir.PKK veya diğer algılama alanımız dışında olan güçlerin amacı bellidir.Eğer kalkıp olayı Türk-Kürt eksenine oturtma gafletinde bulunulursa o zaman görmeyin başa neler gelir.Sayın Kaplan-2000 siz ve Sayın Politika halkın sokaklara dökülmesini milli bir refleks olarak nitelendirdiniz.Teorik olarak doğru ama pratikte yanlış.Çünkü sokağa dökülen bu veya o değil,kurtçulardı.Kanı kanla yıkamakla kanı temizleme düşüncesi ne kadar da ******* bir düşünce.Bu sorun sadece askerii bir müdahaleyle çözülseydi şimdi böyle bir sorunu konuşur olur muyduk?Sorun sadece siyasi değil,toplumsal ve ekonomi yönüyle ele alınmalıdır.Bu ülkenin doğusuna da sahip çıkılmalıdır.AKP yi eleştirme noktasın da şunu belirtmek isterim ki;buğün tüm sorumluluğu iktidara yüklemek oldukça basit bir söyleminin seviyesizliğinden başka birşey değildir.

Hukuk devleti olmak ya da olmaya çalışmak için var olan bir mücadelenin gerçek adıdır adalet.Ve maalsef benim ülkem bunu daha başaramamış.Medya diyorsunuz yazınızda;medyanın dile getirmediği o kadar çok şey var ki!Hukuk demokrasinin ğereğidir;demokrasi ise beraber var olmanın.Buğün kalkıp hep aynı msorunlara takılıyorsak;demokrasiyi özümseme konusunda nerede olduğumuzu irdelemeliyiz.Bu ülke de sadece yazılıp çizilmeyen sizin dediğiniz konular değil;şemdinlide patlayan bombalar,diyarbakırda ölüme tekedilen çoçuklar,yoksulluğa gömülmüş insanlar,alınterinin emekle beraber nasıl ağıda düştüğü... Ben bir hukuk devletinde yaşadığıma inanmıyorum!

Savaş nedir, PKK kimdir, Kürt sorunu neyi ifade eder...?Bunlar içerisinde debelen binlerce yığın içinden yalnız biriyim.Savaş nedir sorusuna verilecek cevap belki de tarihin güzide sayfalarındadır.Düşünür savaş içim;Hiç kimse savaşı barışa tercih edecek kadar aklı yoksun değidir.Savaş bir yitiriliş,yıkıntıdır.Kuzey Irak konusunda Baykal Ve Bahçeli olmadık sözleri kullanan 2 Aktördü.Kuzey Iark yetmez halka da inelim diyen bu siyasetçilerimiz; sanki bu sorun AKP nin sorunuymuş gibi tavır takındılar.Sormak gerek kürt sorununu imha yoluyla çözen,asimilasyonu alternatif olarak sunan;dünden bugüne uzanan siyaset arenasının başrolunde yer alan onlar değil mi?Ve bu sorun sadece askerle çözülür deyip de kendi yavruları yanıbaşın da iken, kahvelerini yudumlayarak şehitlere gözyaşı! döken onlar değil mi?Açık sözlü ve samimi olalım arkadaşlar;ölenler sadece bizlerdik!Ben kalkıp da zfer ve vatan nidaları atıp da sorunları bu kadar basitleştiren bu siyasetçileri kesinlikle samimi bulmuyorum.

Türk-Kürt kardeştir; buna katılıyorum, yalnız Kürt ve Türkler aynı soydan gelmiştir tezini kabul etmiyorum.Kürtlerde kendisine ait geçmişiyle,yazgısıyla,edebiyatıyla tarihe tanıklık etmiştir.Ve herşeye rağmen kendisi kalarak...

Bu güzelim ülkede kendisine bile tahammül edemeyen zihniyetlerin yaptığı ve yapacağı güç gösterilerinden yalnız biri! Bunu yadırgamadım;aaa diyemedim.Nasıl diyeyim ki hala bu ülkede kendi gibi düşünmeyenleri yok edenleri vatan severlik kisvesi altında kahraman ilan edenler var!

Bence siz olyı algılamak istediğiniz şekilde yorumladığınız için öyle şaşırmışssınızdır.Bence de anadil en temel haktır;ve bu hak Türkçeyi yadsımak anlamına gelmez.Ki ben bu dilin eğitimini alıyorum ve Türkçeye oldukça saygı duyuyorum ama onun kadar kendi dilimide seviyorum.Hemen bölücü deme ha!Sadece hak ve hukuk...

Ortak dil bir toplumun ortak sesidir.Ortak ses ise farklı seslerin çeşitliliğinden bütünlüğe ılaşmasıdır.Şimdi oldukça ilginç olan neyi ortak dil olarak kullanacaksınıza vereceğim cevap yine sizin sorunuz da gizli.Tabi ki ORTAK DİL denilen bir oluşum dili!Evet kurmanci,zazaca,sorani kürtçeye ait lehçelerden bir kaçıdır ve bunlar o dile ait zenginliğin göstergesidir.

Bir ülke halkı, hükümeti, emniyeti, ordusu ile bir bütündür, bir sistemdir. Sistemde çatlaklar varsa her şey sızabilir. Büyütedurun çatlakları... Üfürükten sorunlar icat ededurun. Başörtüsü sorunu! Kürt sorunu! Ne sorunuysa, kimin sorunuysa bunlar! Değerlerimiz de ya kaçsın, ** *****. Güzel gidişat, bravo... Bence bu sorunları bu kadar küçümsemek daha doğrusu yadsımak pek doğrun değil arkadaşım.Bunlar gerçekten bu ülkenin yıllardır uğraştığı sorunların başında gelmektedir.Dediğiniz gibi bu sistemde çatlaklar dahası yanlışlar var ve bize düşen bu yanlışı hak ve hukuk çerçevesinde çözüme katkıda bulunmak.Uçak kazası komplo mu değilmi bilomiyorum ama gerçekten yazık oldu tüm canlara.Allah sabır versin ailelerine...Saygılar!

Bir taraftan zafer nidaları, diğer tarafta yoksulluğun ağıdı!Artık bunları dert etmemeli belki sıcak yürekler...Bakın zaten çok iyi yerlere gelmiş bir ekonomiye sahibiz Siz bakmayın çoçukların öyle giyindiğine!İşsizlik yok,herkes mutlu yani anlayacağınız tek sorunumuz;magazinsel aldatmacıların sonu!Gelin kendimizi böyle kandırmaya devam edelim sevgili iktidarlarımız da ceplerini doldurmaya devam etsinler! Keşke tüm kötüler dalton kardeşler kadar iyi olsa!

Sayın Kaplan-200 işin aslı ben daha bu ülkede çeteçi olup da hapislere yollanan kişilerle tanışma şerefine erişemedim.Bu ülkede daha ************ bir marifet sayan ve buna da aziz bir vatanın toprağıyla kılıf uydurma çalışanlara şahitlik yapıyoruz.Türk olmanın suç sayıldığı bir zaman tanımlaması da bana biraz kalıpçı bir düşünce gibi geliyor bana.Söz konusu Ogün Samast ise tabi mevzu biraz değişir.Saygılar!

Kutlarım Sayın Efendi Türkler, oldukça isabetli bir mevzuyu bizimle paylaşmışsınız.Vali bayılan öğrenciyi görünce lütfedip konuşmasını kesmiş.Bu onun için bir lütufdur.Ee ne de olsa olmayacakları bile ben yaptım oldu nidasıyla taçlandığı bir ülkede yaşıyoruz. Bizi de az bekletmediler okul sıralarında.Saygılar

Öncelikle sayın arkadaşım ben kimsenin propagandasını yapmıyorum; benim için pek de alkışlanmayacak davranışlarda bulunan nideoloji,parti ne olursa olsun propagandası kanla yapıldığı için buna gerek duymam.Doğuda büyümeye gelince; herkes kendi kaderini yaşar kardeşim.Ben sabahlara kadar pencere önünde sadece bir korku çoçukluğunu yaşadım.Bu benim kaderim ve ben buna tepkiliyim.Alevi,kürrt vs bir insanı sadece yaratıcı ntarafında verilen değerlerle yargılamak neye sığar.Ben dediğin şahısları çok iyi tanıyorum ve onların yarına yaptıkları oo şaşası hizmetlerden de haberdarım.Bu arada Sayın Politika ne zaman ya da hangi sözümde bölücüleri desteklediğime kanaat getirdiniz?Sadece merak...Saygılar!Kürtçayi kabul etmemişsin ama kollarını da çok iii saymızsınız.

Evet CHP ve MHP bu ülkenin iyiliğini istiyorlar da bizler bunun farkında değiliz.Ne iyiliği yapmayın ya.Cumhurbaşkanlığı seçiminde darbe çığartkanlığı yapmak ne zamandan bu ülkeyi sevme anlamına geliyor anlayamadım doğrusu!Bırakın onu Alevi vatandaşları kurşunlayan, kendi gibi olmayanları yok etmeyi vatanseverliğe sığdırmayı ne zamandan beri bir ülkenin yarınına hizmet olarak görüyosunuz? Abdullah Çatlılar kimlerdi ve ne yaptılar bu ülke için? Sorun ne biliyormusunuz? Sorun at gözlüğü ile hayatı yorumlamak.Bu ülkede yaşayan kürtler sizin için her zaman birer suçluydu ve istedikleri herşey bu ülkeyi yıkmak içindi.Ama orada ki insanlar sabahları ezan sesşi yerine silahlarla uyandılar.DTP ve PKK beni ilgilendirmiyor ama siz hala her sözü oraya getiriyorsunuz.Ben doğuda büyüdüm ve orada büyümenin ne demek olduğunu çok iyi bilrim.Dilde eğitim hakkı istemeleri veya başka insani haklar ne zamandan beri toprağına düşmanlık yapmak adıyla bir cellada nefes verdi sevgili arkadaşım. Bagımsız ve özgür bir ülke istiyorsak ak ve karayı iyi ayırt edelim.DTP kapansın kabul ama benim için hiç bir işlevi olmayan mhp de kalksın!Ben çeteçilerin,faşistlerin olduğu bir parti istemiyorum; madem demokrasi anlayışımız bu!

Kuzey Irak, türban,polis sorumluluğu derken kapalı kapılar ardında şekillendirilmeye çalışılan bir anayasa varlığı bize unutturuldu. 1808 Sened-i İttifak ile başlayan ve çeşitli kesintilele devam eden bir demokrasi faslı üzerine kaybeden/kazanan bir imparatorluğun çöküntülerinden inşa edilen bir ülke;Türkiye Cumhuriyeti!Tek partili yönetimden çok partili sisteme yol alan, ilk anayasadan sonraki anayasalara uzanan bir yolculuğu anlatmak bir hayli güç.Demokratik,laik,sosyal bir devlet olmak ya da bir imparatorluktan, ulusal devlete dönüşmenin sancıları...Doğumlar her zaman sancılıydı ve çoğu zaman iyileşmesi zor olan yaralara neden olmaktaydı.1960 anayasası demokratikleşme çabalarının en güzel meyvesiydi.Güçler Birliği ilkesi ile yargı bağımsızlaşmış, milli eğemenlik, insan hakkına dayalı bir devlet olma yolunda önemli adımlar atılmıştır. 1961 Anayasası zor ve karmakarışık bir ülkenin anatomisiydi.Hak ve özgürlükler buna rağmen bugüne daha uygundu.Sonra bir muhtıranın ürünü olan 1982 anayasası...Bu anayasa bir darbe anayasası oldu.İnsan hakkına dayalı bir devlet bu anayasayla beraber insan hakkına saygılı olmakla yetindi.Partiler daha rahat kapatılacaktı,bireysel hak ve özgürlükler devlet çıkarına feda edilecekti.Yani birey, topluma,devlete tabi tutulacaktı.Evet arkadaşlar bu ülke hala bu anayasanın güdümünde.Tabi ki darbeklerden,yaşanan tökezlemelerden sadece bunu yapanlar ve buna neden olanlar bundan sorumlu değildi,olamazdı.Bunda bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlar sorumluydu. Ve bugün yeni anayasa için kollar sıvanmış durumda.Maalesef bizler ne bu anayasanın içeriğinden ne de getirilerinden haberdarız.Bu anayasa AKP anayasası olmamalı,buna izin vermemeliyiz.Bu ülke laik,sosyal,demokratik ve bir hukuk devletinin sahip olduğu bir anayasayı çoktan haketti.Ne kendilerine göre anayasa oluşturanların ne de sırf muhalefet olsun diye olayaı bir partiye mal edenlerin oyununa gelmeyelim ve bu anayasaya bizden olanları ekleyelim. Sevgili annem, olmayan düşleri düşlemek veya sadece yaşamak ne kadar da zor1