mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Sorma ya Hırçın Karadenizli soyuldum. bide sağolsunlar not bırakmışlar bana ya bu yapılır mı bana. sağol!!Doğum günü hediyesini böylece Diyarbakırdan aldık.Bayramda ne olir acaba Hem yemek yapmasını bilmemek ayıp değil;yetenel meselesi.Lahmacunların ve Yayamaz Kayımcanın canı sağolsun
-
Gencim milliyetçiyim milletten şikayetçiyim
Ne kadar da net ve doğru cümleler değerli arkadaşım.Ne kadar güzel özetlemişsiniz bizi.Bana Nazım 'ın komünistliği öğretildi;sevgisi,sanatı değil.Bana medyanın o parlak seyrinde herşeyin muhteşem olduğu bir ülke gösterildi;açlığın,işsizliğin had safhada olduğu bir ülke değil.Bana siyaset yasak kılındı;gecelik diziler değil.Eve gittiğimde annem sevgiyi değil;TV aşklarını anlattı bana.Sonra bana sadece ekmeğimi kazanmam gerektiği söylendi;çıkarcıo ol kızım,dereyi geçene kadar...ama herşeye rağmen insan olmayı değil.Ben tarihime yabancı kaldım;tarih peşimi bırakmnadı.Sürekli bedel ödedim ama bedel öderken bile ben bedelsizliği öğrendim.Ailem bana TVde izlerken ölen insanları, haykırmayı değil;susmayı öğretti.Sonra yaşadığım dünyayı kirletirken ben prvasızca onlar bana masal anlattı benim olan doğayı değil.Sonra F tipinde insanlar ölürken açlık grevinde,100 ler 200 ler;ailem yine bana para deilen aracı öğretti öldürülen insan sayısını değil.Gelin düşünelim daha neler var neler.Yada bırakın düşünmeyi YASIMIZI TUTALIM.(Bu arada az önce her cümlesi sevgi,umut kokan bir arkadaşım ile konuştum.Umutsuzluğa rağmen onun gibilerle umuda koşmaya devam edelim)
-
Ahmet Kaya ve sonrası....
İşte bakın sorun burada başlıyor.Sayın Politika lütfen dönünde şu tarihimize bir bakın.O tarihte kimler var!O tarihte Türkler,KürtlerErmeniler,Romanlar...var da var.Bizi buluşturan ortak nokta BU ÜLKENİN İNSANI OLMAK!Ve aynı kaderi paylaşmak. Ben Hrant Dink'i vatan için öldürdüm diyen zavalııya döner şunu söylerim;ölen o değil ama biten sensin.O kadar gözün kapalı ki farkında değilsin senden bir canın gittiğini.MİLLİYETÇİLİK kendi milletini,kendi insanını sevmektir dedim;diyorum.Siz milliyetçi değilsiniz,ötesi!Sizin için herkes düşman.Sayın Politika Nazım Hikmet gibi birini tanımamazlıktan gelen zihniyet,ölümüne rağmen vatan haini ilan eden zihniyet,Azizi Nesin'gerçeklerinden dolayı gözü kapalı eleştiren zihniyet,Ahmet Kayayı sırf kürtçe bir kipten dolayı çatal yağmuruna tutan zihniyet,Madımak otelinde diri diri verilen canları meşrulaştıran zihniyet,Gazi mahallesinde insanlarına kurşun yağdıran zihniyet,Daima yok sayan daima öldüren daima düşman gören ve ÖTEKİLEŞTİREN zihniyet.İşte bu zihniyet bMİLLİYETÇİLİK ÖTESİ OLAN ZİHNİYETTİR yani FAŞİZMDİR. Ermeni değilim;gerekirse olurum.Almanyada kendini bilmez nazi kalıntıları saldırıken Türk kardeşime gerekirse alanlarda saatlerce lanetlerim.Anlamayacaksınız yine ama inanın benim tek kimliğim iİNSAN olmaktır.Diyarbakırlı çocuklardan rahatsız olmayın;onlar Diyarbakırlı aynı zamanda onlar TÜRKİYELİ.Onlar bu ntoprağın öksüz bırakılmış yarınları.Demoktratiksiniz değilsiniz;ne düşünürsünüz,hayata karşı tavrınız....sonuna kadar saygım var ama lütfen gelin cennetiyle cehennemiyle bizim ama sadece bizim olan bu topraklara sahip çıkalım.Yarına tarihini anlayamamış bir nesil değil;tarihini sorgulamış ve onunla barışmış aydınlık bir nesil bırakalım.
-
ONLAR HEPPPPPPPPPPPP BURDAYDI!
Burdasınız değil mi? Ne olur bir parça umut da bana uzatın, Ne olur bir parça sevgi de bana uzatın, Siz işçiler ölürken Tuzlada Demokrasi katledilirken alanlardaydınız, Bizde burdayız(Erkan yine dökmüş valla helal )
-
Tuncay Özkan'ı fotoğraflayan başörtülü gazeteci tartaklandı
Bunları bana yazan sizsiniz emin olun ki buda saygı sınırını zorlayan cümleler;çünkü ben bundan rahatsız oldum.Ciddiye alınıp alınmamam da benim için çok önemli değil ama arkadaşım yazdıklarınız oldukça kırıcı! Kimse başkası gibi düşünemez.Herkes yaşadıkları,gördükleri ile hayatı anlamdırır.Ben herkes isteyerek örtündü gibi bir masala sığınmadım.O zaman şöyle desem;%99 için %1 görmemezlikten gelemeyeceğimiz gibi %1 için de %99 u da görmemezlikten gelemeyiz. İkincisi Dini emirleri yerine getirip getirmemek, yetişkin insanların iradeleriyle karar verecekleri bir konudur. Ne devletin, ne toplumun, ne de ailenin bireyi bu konuda zorlaması kabul edilir birşey değildir. Çağdaşlık buralardan başlar. Anlamıyorumki 12-13 yaşında asilesinin isteğiyle kara çarşafa sokulan bir kız çocuğunun durumunu "kendi inancının gerektirdiği gibi giyiniyor" masalının arkasına saklamak niye. Katlıyorum ve ekliyorum;zorbalığın her türlüsüne karşıyım.Hiçkimse kalkıp da başkalarını kafasına göre yada kendisine göre biçimlendiremez. Bakın bunları yeni öğrendim.Ben devlet yurtlarında kaldığım zamanlarda memlekete giderken kapanan kızlara az şahit olmadım.Farkındayım.Yalnız bunun yanında örtünmenin bu kadar siyasallaşmasının(siyasallaştıranlar sağolsun) ve ortaya çıkan mağduriyetinde farkındayım. Evet ağalara,şeyhelere göz kapayan bir halk var yada uyutulan bir halk!Ben bunu inkar etmedim.Proplem ve sonuçları arasında ki ilişkiyi anlamaya çalıştım sadece!Mutlaka vardır bunlar.Ağa olup da kendi insanını sömürenler yok mu?Daha geçenlerde bir köy ağası değilse de bugün yerini almış bir şehir eşkiyası kızının evlendiği alevi gencin evini yakıp yıkmış.Düşünün bu kadar kolay mı yakıp yıkmak!İmamlarımız(tabi genellemiyorum)işine geldiği gibi bize dini anlattı ve bugün sokak ortasında öldürülen gencecik kızlarımızın ölümünden sorumlu tutulan töreler de bunun meyvesi.Bunların da farkındayım.Halk suçlu;bana dokunmayan yılan bin yaşasın derken bile zehirlendiğinin farkında değildi.Ama orada sadece bunlar yaşanmadı. Kesinlikle yok.Ben zaten öyle demek istemedim bile demiyeceğim;çünkü böyle birşey ne düşünürüm ne de yazarım.İnsanlaşan bendim dedim çünkü benim geçmişimde insanları yok sayan biri vardı.Bunu demek istedim.Özür dilerim yanlış kelimeler seçtim.Listede kastım ''bi daha okuyun'' diye gelen düşüncelerinizdi.Bu gerçekten kendimi birden işe yaramaz hissetmeme yetmişti.
-
Tarihi Bir Sivil İtaatsizlik Çağrısı
Onların demokrasi anlayışında %47 yoktur;kendilerinin olmayan yüzdesi vardır değerli arkadaşım!!!!
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Ya Yayamaz Kayımcam boğulursam ne olur benim gibi bir şahıs olmasa ne yapcak insanlar avukat alooooooooo bak Diyarbakır'a değil Yayamaza gidik
-
Tarihi Bir Sivil İtaatsizlik Çağrısı
DARBEYE KARŞI İLK ADIMLAR!!!! 21 Haziran 2008 günü, yılın en uzun, an aydınlık, en güzel, en berrak gününde şehrin orta yerinde, Tünel’den Galatasaray'a ilk adımlar atıldı. Darbeye Karşı 70 Milyon Adım platformu'nun düzenlediği ve aralarında genç sivillerinde bulunduğu farklı kesimlerden gelen binlerce kişi "Darbelere Dur De", "Darbeye Karşı Ses Çıkar" Slogan ve pankartları ile yürüdü. Aralarında Adalet Ağaoğlu, Lale Mansur, Nazlı Ilıcak, Abdurrahman Dilipak, Yücel Sayman, Zeynep Tanbay'ın da bulunduğu bir çok isimde bu akşam üstü yürüyüşüne katıldı.(Genç Siviller) Genç Siviller tarafından başlatılan DARBEYE KARŞI 70 MİLYON ADIM diye devam ederek Hırçın Karadenizliyi bende ihbar ediyorum.
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
çok komic değil ama seni mi kırcam He ya iş var!Tatil yoğ bana batsın bu dünyaaaaaaaaaaaaaaaa
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Afetttim;şaka şaka teşeküürler!
-
Tuncay Özkan'ı fotoğraflayan başörtülü gazeteci tartaklandı
Evet işte memleketimize has ÖZGÜRLÜKÇÜ anlayış.İran da açık gezmemek bir tercih değildir;ama Türkiye de tüm genç kızlarımızın açık derse girmesi de bir tercih değildir.Az önce bir iletiniz de sözüm ona Nazım Hikmet Ran'ı tanımayan bir insana verilen cevap ile burdaki cevap emin olun ki çok çelişyor.Tercih diyorsunuz;olamaz diyorsunuz;karaçarşaf yada başörtü BİR TERCİH olamaz diyorsunuz.Peki bunları söylerken neye dayanıyorsunuz arkadaşım.Ve bilimsel olan savınızı neden benimle paylaşmıyorsunuz. Sayın Cyrano insanlar inandıkları inanç,ideolji vs uygun olarakk yaşamak ister.İslam dini başörtüyü farz kılmıştır;inanan kişi bunu yaşamak istiyorsa kusura bakmayın ama kimseye laf düşmez.Ben bunu ta baştan beri söylüyorum;ben asla zorla örten bir zihniyeti savunmam;ama %99 dahi bu zorbalığın eseri ise de %1 i görmemezlikten gelemezsiniz.Afganistan,İran bence de zorbalığın had safha da olduğu coğrafyalardan!Dediğiniz gibi orada herşey tercih değildir;alternatifler yoktur.Ve lütfen bana sürekli oraları mgöstermeyin.Ben bizim olan ülke için alternatifler ve terciihler arasında ki dengeyi anlamaya çalışıyorum.Ha çok gösterirseniz benim için çağdaşlık insan olmaktır ve buna rağmen çağdaşlık naraları atan BATI VE ONUN UŞAKLARI OLAN EMPERYALİST güçlerin,ülkelerin ezen,sömüren ve yıkan tarafları ile burada olurum.Ve tercihlere gelince İNSAN KANI ÜZERİNE KURULAN SİYASİ DENGELERE HERGÜN YENİ KURBANLAR VERİLİRKEN orada dur deriz;siyasete insanı alet edemeyeceksiniz.Bir türbanlının çektiği sıkıntıları siaysi kaygılarla görmemezlikten kimse gelemez ve aynı şekilde; Halkın istemesi gerek diye ısrarla tüm yanlışların bedelleri sizi güldürecekse buyrun gülün! Okuduğum kitaplar bir kez daha okuma önerinizi dikkate alacağım.Ama okuduğum kitaplar bana insan olmayı öğrettti.Size de tavsiye ederim.İsterseniz listeyi veririm.
-
Şu an ne dinliyorsunuz
Efkan Şeşen;renkler ve ıslıklar!Süper bir albüm
-
Ahmet Kaya ve sonrası....
Sayın Politika gerçekten sizin milliyetçilik ötesi düşünceleriniz var ki;beni şucu bucu ilan ediyorsunuz.Milliyetçi adam vatanını sever;o vatanda nefes alan herkese kucak açar.Siz milliyetçi değilsiniz;onun çok ötesindesiniz ki;kendi insanınıza tahammülünüz yok.Benm asla kimsenin bayrağını taşımam.AKP kapatılmasın derim;ama demokrasiyi kendince anlayan bir iktidarı eleştiririm.DTP kapatılmasın derim;ama siyaset üretmekten yoksun zihniyetide eleştiririm.******** Dediğim gibi siz milliyetçi değilsiniz;olsaydınız bana kulak veriridiniz.
-
ONLAR HEPPPPPPPPPPPP BURDAYDI!
Siz kimlerdensiniz Neden bilmiyorum ama bu bi yerlerde olma durumu beni rahatsız etmeye başladı.Geçen gün yeni tanıştığım bir arkadaş düşüncemi sordu;A veya B değil dedim!Konuştukça olanları beni kendine yakın buldu ama bu sözü bile o arkadaşlığı bitirmeye yetti.''Sen de rahatsızsın bu durumdan;bizim gibisin...yavaş yavaş düşüncen olacak''Herkesin hayat karşısında bir tutumu vardır;benim belli!Ama neden A'nın içindeki sorunları görmek veya B'yi eleştirmek BENİ BİR TARAF YAPSIN Kİ! iNADINA BARIŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ ŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ!
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Ailesiyle görüştürülmeyen onlarca mahkum var Türkiye'de. Onlardan yalnızca biri; Erzurum Cezaevi'nde tutuklu bulunan Fettah Karataş... Annesi Türkçe bilmiyor Karataş'ın... Cezaevinde Kürtçe konuşmak yasak. İşte bu yüzden Kürtçe konuşan annesi ile görüşemiyor; ne telefonda ne de demir parmaklıklar ardında yüz yüze... Bir ana ile oğlun yıllarca görüştürülmemesi için nasıl gerekçe yapılabilir; doğarken seçmedikleri ana dilleri?.. 12 Eylül askeri darbesinden tam 11 yıl sonra... Kürtçe'yi yasaklayan 2932 sayılı yasa 1991 yılında yürürlükten kaldırıldı. Lakin, ülkenin üzerinden darbenin vesayeti kalkmadığı için değişen bir şey olmadı. Yalnız Kürtçe değil, Türkçe dışında tüm yabancı diller yasak cezaevlerinde. Ceza İnfaz Kurumları Yönetmeliği'ne göre! Ancak... Alman Marco, Antalya'da kaldığı cezaevinde tek bir kelime Türkçe konuşmadan yedi ceddiyle görüşebilirken rafa kalkan yönetmelik, söz konusu Siirtli Halime Güçlü olunca hemen yürürlüğe konuveriyor. Yaşlı kadın, tıpkı Fettah Karataş'ın annesi gibi Türkçe bilmediği için Edirne Cezaevi'nde yatan oğlu ile görüştürülmüyor; tam on üç senedir! Nasıl bir zihniyet bu? Ben söyleyeyim! Lağım çukurlarına soktukları başları postallarla ezen... Makatlara cop sokan... Köpeğe esas duruşta tekmil verdiren... Eğlence için canlı kurbağa, fare dışkısı ya da kusmuk yediren... Zevk için *********** içiren zihniyet bu! Şimdi de siz söyleyin; O meşhur Diyarbakır Cezaevi... Kapatılmış mı sahiden? Akredite miyim, neyim!? Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili olarak Osman Paksüt'ün, Kara Kuvvetleri Komutanı'na 'Sınır ötesi harekatınız hayırlı, uğurlu olsun' demesinde... Bunu yapmak için kalkıp kuvvet komutanının makamına gitmesinde... Ziyaretin kısa olanı makbuldür veciz sözünü umursamadan, Başbuğ'u makamında bir buçuk saat kutlamasında... Kutlama ziyareti için komuta katının boşaltılıp, kameraların karartılmasında... İkilinin buluşması basına sızınca Paksüt tarafından önce yalanlayıp sonra doğrulamasında... Ö bir tuhaflık göremiyorum. Genelkurmay'a akredite miyim neyim, anlamadım doğrusu! Bugün gazetesi Sevgili Evren bunu okurken içimden ne geçti biliyor musun?Yaşasın kötüler için cehennem!Gecenin en karanlık olduğu bu saatlerde, en karanlık insanlara tanıklık ettim.Sağol(Özeldi ama paylaşmak istedim bunu inadına başka acılara suskun kalanlara)
-
memleketınız neresı?
Ya neden benim memleket yok halbuki çok tatlııııııı bir kenttir Lütfen IĞDIR'ı da ekleyin.Güneşin gülen yüzlere merhaba dediği bu kent yazılmaz mı?
-
ONLAR HEPPPPPPPPPPPP BURDAYDI!
Ne demek istediğini anladım galiba.Umut edersin;sonra bi bakmışsın herşey aynı.O gün orada olmayanlardan biri de bendim.Geçerli sebeb aramayacağım;orada olmalıydım,orada olmalıydık.İnadına hep beraber,inadına kardeşlik,inadına barış demek için! O gün orada olan arkadaşlarımdan biri de yalnızdık dedi.Ve ürktüğünü söyledi.Galiba biraz daha cesur olmalıyız değil mi?Yaşar Kemal, Binboğalar Efsanesi'nde anlatırken yörükleri ''önce toprağa sonra topraksızlığa mahkum edilenler''i aklıma yine bu dediklerin gelmişti.Savaş naralarını şu an Irak'ta nasıl ağıda dönüştüğünü gel beraber izleyelim.
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Gelmem mi ya! sen ne yaptın kızartmaları.Hırçın karadenizli dosyalarına gömülsün Yayamazım gel biz çiğ köfteyi halledelim. Vallaha en kısa zamanda oradayım. sEn BiTaNeSiN YAYAMAZ KAYIMCA;zaten paketi açtığımda bir parça umut taşıyan güvercinler bana bunu fısıldadı.
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Acemi avukat işte gelecek doğum günümde Diyarbakır da değilim zaten;hem evlenirim belki sevdiceğim bana ev bulur bilmiom ama kıydılar Teşekkürler Larsie..........................................................
-
Tuncay Özkan'ı fotoğraflayan başörtülü gazeteci tartaklandı
Reform,Rönensas,yeni yerler keşfetme,matbanın buluşu...Resmi tarih bize batıdaki aydınlanma serüvenini böyle anlatır.Kilisenin dokunulmaz olduğu,feodalizmin en erişilmez güç olduğu;doğunun aydınlık;batının karanlık olduğu bir oratçağ zihniyeti!Bugün ise durum çok farklı.Dengeler değişti.Tarihin akışı içerisinde önde gidenler ''gelişmiş olan ülkeler,genel anlamdda batı'' ve hemen arkasında gelişmekte olan ülkeler ile gelişmemiş ülkeler;genel anlamda doğu. Evet bugün gelişmiş olan ülkeler;İngiltere,Fransa...insani değerlerin herşeyden daha önemli olduğu,toplumsal refah seviyesinin ilerde olduğu,demokratik ülkelerdir.Gelişmemiş olan ülkeler kendi dünyasında boğulup kalmış,insan ve insani değerlerin yok sayıldığı,yoksul ülkleerdir.Batı gelişmiştir;ama karaçarşafın o caddelerde olmamasından değil;doğu gelişmemiştir;ama kara çarşafın o caddelerde olmasından değil!Değerli arkadaşım toplumsal dinamikleri de hesaba katarsak;sürekli sömürülen,yoksul bırakılan devletlerin gelişip gelişmemesini kara çarşafta aramamak gerek die düşünüyorum ve ısrarla yine soruyorum; Neden başörtüyü/çarşafı bir tercih olarak görmüyorsunuz;sizi anlamış değilim.Bunu yapmayın insanlara.Bırakın bir kadın ne giymek istiyorsa onu giysin.Ha deseniz siyasi amaçla takan var.Evet derim de;böyle insanları yok saymak da neyin nesi!%99 u dediğiniz gibi zorla örtülsede %1 i görmemezlikten gelmeyin. Bakın şimdi gerçekten merak ettim neden devletin ağaları yenemediğini!!!Arkadaşım özür dilerim aman ben doğuda yaşayan,büyüyen biri olarak dediklerinize katılmıyorum.Evet doğuda ağa var,şeyh var,bunu kutsallaştıran insanlar var;ama doğuda yoksulluk,eğitimsizlik ve silahlarla büyüyen bir nesi de var!Lütfen olayı tüm yönleriyle görmeye çalışalım.
-
SAVAŞ VE BARIŞ...
‘’Sen hiç Sarıkamışı gördün mü kedi? Sarıkamış içinde Aynalı Çarşı.Sen Aynalı Çarşıda uçup da denize gömülen gemileri hiç gördün mü? İyi ki görmedin. Sen hiç parça parça olmuş, üst üste tepelerce yığılmış, siperleri, koyakları, çukurları ağzına kadar doldurmuş ölüleri gördün mü? Ovalar dolusu çürümüş, kokmuş, kokusu insanı boğan ölülerin üstünden hiç yürüyerek geçtin mi? Sarıkamış savaşını görmemiş, yaşamamış insan, hiçbir şeyi görmemiş, yaşamamış demektir. Erzurum içinde Aynalı Çarşı. Sen kedi sen hiç, uykucu, rahat, gerinen kedi, sen hiç Allahuekber dağında olup bitenleri gördün mü? İnsan boyu, iki insan boyu karın içinde yalınayak, başı kabak, pantolunu yırtılmış, kaputsuz, ceketsiz, karınları bit dolu, donmuş elleriyle kaşınamayanları, Rus topçusunun karlı dağları ateşe, zindana çeviren güllelerini, karla birlikte uçuşan kolları, bacakları, kollarla bacaklarla, gövdelerle birlikte yağan kanları, Allahuekber dağlarının doruklarından fırtınaya, boraya tutulup donan, taş kesilen, donmuş kirpikleri, kaşları, donmuş gözleriyle bakan onbinlerce askeri gördün mü hiç? Sen bunları görmediysen hiçbir şey görmedin demektir. Sen bunları görmediysen kedi, niçin bir tekneye binip de karşı kıyıda karaya çıkmıyorsun? Sen bunları görmediysen insanların yüzüne bakmaktan niçin utanasın?...’’ (s.111-112) Yaşar Kemal ''FIRAT SUYU KAN AKIYOR BAKSANA'' kitabında Vasili ile bunu söylüyor.Savaşı anlamak için savaşı yaşamak gerek.Savaşta ölenler değil;kalanlardır acınacaklar.Daima savaş ve daima kan.Ben Sarıkamışı görmedim ama hergün kan gölüne dönen bir IRAK,kendi içinde esareti yaşayan bir FİLİSTİN;taraflar arasındaki dengenin işe yaramaz aktörleri ile meşrulaştığı bir AFGANİSTAN!Ben Sarıkamışı görmedim ama; ‘’Yezidi kırımlarını anlatırken o koskocaman hüzünlü ceren gözleri kısılıyor, kapanıyor, acı içinde çırpınıyor, sesi kısılacak kadar kendinden geçerek konuşuyor, sesi kısılıp çıkmaz olunca da susuyordu. ‘’Fırat’’ diyordu, ‘’Fırat, günlerce, aylarca insan ölüleriyle doldu da taştı.Fırat suyu kan akıyor baksana. ‘’Dicle’’ diyordu, ‘’Dicle, günlerce aylarca insan ölüleriyle doldu da taştı. Dünyanın bütün kartaları çöle indiler, çölde insan etiyle doldular.’’ Birden yüzü ışıyıveriyor, gözlerine sevinç, sevgi doluyor, ağız dolusu gülüyor, sonra susuyor, ardından da patlarcasına konuşuyor.’’(s.224) Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana-Yaşar Kemal Acıyı ve savaşı yaşayan bir insanın gözünde kutsallaştırılan ölümleri gördüm;ve sen hiç utanma kedi!İnsanların yüzüne bakamayacak olan bizleriz,sen değil!
-
Artık Genç Üyeyim
Evet 100 kısa mesaj atana genç üyelik bedava Kutlarım Emre;yeni tarifemize adım attın dah sonrakilere bekleriz
-
Ahmet Kaya ve sonrası....
Söz konusu olan Ahmet Kaya'nın neden sürgünlerde ölüşüdür.Nazım Hikmet'lerin neden toprağında uzaklarda yaşamak zorunda kalışıdır.Söz konusu ''ötekileştirilen'' ve ''öldürülen'' herşeyi ile bu toprağın insanlarıdır.Ben Kürtçü değilim;olmaya da hiç niyetim yok.Zira faşizmden nefret ederim.Ve Ahmet Kaya benim için tapılacak biri değildir;severek dinlediğim oldukça kaliteli bii sanatçıdır.O gün çatal-bıçaklarla bi şeyler kanıtlamaya çalışan o vatanseverlerden daha yürekli olan biriydi.Bu ülkeyi sevmek kalkıp gözü kapalı insanları yok saymak değildir;soruyorum arkadaşım sen bu ülke için ne yaptın ki bu kadar iddalısın?Birlik ve bütünlüğünü savunuyorsanız o zaman bırakın şu milliyetçilik ötesi duygularınızı;ülkenizin her karışında yaşayan tüm insanlarımıza sahip çıkın!
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Tamam;emredersin en kısa zamanda zaten evdekileri de deşifre etti;taaaaaaaa memleketten ''ne yapıyon kıssssss''die kızıyorlar Ümit söz verdi;evden kovulursam bu sefer o bana ev arayacak vallaha Emre komşular bi daha tövbeli;öğrenciii almayız diyorlar ümit kızma;ne yaptıysa hırçın karadenizli yaptı
-
Mavi olmayan gökyüzümüzün doğum günü....
Acayım mı?içinde ne var oleyyyyy Yayamaz Kayımcam çok güzel biiii yüreği içine sığdırmış!