Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5.190
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    13

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. mavi olmayan gökyüzü

    Radio onair 1-2-2-1

    Radyoyu bi hayalet bastı süper bi heyelet ama
  2. Bu ülkeye bir devrim gerek;devrim önce zihinleri yerle bir etmeli.
  3. Sevgili Demirefe, İnanın ki yazdıklarınızda o kadar çok anlam çıkardım ki;ne diyeceğimi şaşırdım.Sizin Kürtler ile ilgili bir sorununuz yok sadece onlara yabancısınız.
  4. he he,öle değil ama gözel gözel
  5. ne fişi ne ütüsü,bırakın adam gibi ölem
  6. nerden bilem,görmedim ki
  7. adam gibi yaşadım be ustam,yetti bana bu
  8. avatarı çook güzel,ha bi de Sercanın dostu olması
  9. Biz duysak da ses vermeyiz sevginin sesi var mı
  10. bakışları kedileri heç sevmem ama
  11. Çık at kendini dışarıya...
  12. kendisi
  13. Bu ülkede Kürt olduğunu söylemekten korkan,utanan o kadar çok insan var ki!Bana "aman sende illah Kürt mü olmak zorundasın,biraz da Türk'üm de..." diyenlerin haddi hesabı yok. Tabi ki bu ülkede Alevi olmak da ateist olmakta ayrıca korkularla bezendi;bu çok ayrı bir konu. Asimilasyonun ne olduğunu mutlaka sizde biliyorsunuzdur;inkar ve imha ise söz konusu,o zaman buyrun sizi dinleyelim. Sevgiler.
  14. mavi olmayan gökyüzü

    Natalya Estemirova

    Kim olduğunu sorduğum Estemirova'nın bedel ödeyen bir kahraman olduğunu şimdi öğrendim.Onu öldürenler şunu bilmeliydi ki;dünya üzerinde ki onca kötülüğe rağmen dünyayı ayakta tutanlar Estemirova ve onun gibi "insan" demekle yetinmeyip;insan için bedel ödeyenlerdir. İnsanlar için büyük kayıp;mekanı cennet olsun.
  15. Sevgili Dünyahepimizin, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri de siyasetteki çıkmazdır.Siyasi basiretsizlik yada siyaset üretememek de diyebilirsiniz buna.Siz eğer siyasetin önünü tıkarsanız o zaman silahın önünü açmış olursunuz.Şiddetin ve istikrasızlığın tek çıkmazı siyasettir. Bugün ülkemizde gerçek anlamda üreten bir siyaset yok.Dün Cumhuriyet'i ilan eden bu ülke,dünden çok daha iyi bir yerde değil.Tek partili dönemden çok partili döneme geçiş çabaları,tekrar tek partiliye geçiş.Nedenleri çok tartışılsa da dünden beri var olan iktidarların kavgası tüm yaşananların özet. Darbeler,partilerarası çekişmeler,parti içi tiranlık...Türkiye'de ki oligarşik yapılanmalar,vesayetin süregelen sahipleri vs.İşte tüm bunlar kendi kendini yok eden bir partiden çok kendi kendini yok eden bir demokrasinin enkazı. Sarıgül'ün partiden ayrılışı hiçkimseyi şaşırtmadı.Baykal dışında varolamayan bir CHP'de ki iktidar kavgaları Sarıgül'ü parti dışına itmeye yetti.Bunun yanında şunu da belirtmek de yarar var;ne CHP nede siyasi partiler;parti içi demokrasiden zerre kadar nasibini alamamıştır. Sosyal demokrat geçinen; iktidarlıkların sonu geldiğinde yok olmaya mahkumdur. Çok seslilik demiş forumdaşlarımızdan biri;çok sesliğin olması hepimizin dileği.Yalnız biz de çok seslilil değil çok kafalılık var.Daha %10 barajına takılı kalmış,çoğunluğun değil çoğulun sözde demokrasi ile kendimizi ifade ediyoruz.
  16. Benim süngerime dokunma ah ah Diyar çok uzakta şimdi bulaşıkkkkkkkkkkk
  17. mavi olmayan gökyüzü

    Natalya Estemirova

    Değerli forumdaşım, Açtığınız başlıkta ki bayanın kim olduğunu çok iyi bilmeyen biri olarak "kim bu insan diyen güzel insan" diye sorsam...!
  18. süper ya Kirli he he
  19. Uğur Kaymaz davası kararına tepki 12 yaşındaki Uğur Kaymaz davasında, Yargıtay’ın yerel mahkemenin polisler hakkında verdiği ‘Meşru müdafa sınırları içinde’ kararını onaması Diyarbakır’da tepkilere neden olduİHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, Yargıtay’ın kararının hukuki bir skandal olduğunu öne sürürek, “Türkiye’nin hukuk devleti olmadığı ortaya çıkmıştır” dedi. Diyarbakır Barosu Genel Sekreteri Serhat Eren de, kararı okuduğunda dehşete düştüğünü belirterek, “Polislerin 12 yaşındaki çocuğu vurmasını meşru müdafa göstermek hukuk adına bir skandaldır, Türkiye’nin durumunu ortaya koymuştur” diye konuştu. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nin, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babasını öldüren polisler hakkında Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği, ‘Beraat’ kararını onaması tepkilere neden oldu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube başkanı Muharrem Erbey, Yargıtay kararının ‘85 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin özeti’ olduğunu söyledi. Yargıtay’ın daha önce de çok olumsuz kararlar verdiğini önü süren Erbey, “Bu çok önemli ve emsal olacak hukuki bir skandaldır. Türkiye’nin hukuk devleti olmadığı ortaya çıkmıştır. Türkiye, kanunlar devleti değildir. Türkiye’yi güvenlik perspektifi ile yönetenlerin yargıyı nasıl etkilediklerini ortaya koyan çok önemli bir karardır” dedi. ‘AİHM'DE TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİRİR’ İHD olarak uzun zamandır yargının siyasallaştığını, devleti koruma refleksi ile kararlar verdiğini söylediklerini belirten Erbey, şöyle konuştu: “Uğur Kaymaz dosyası bir kez daha göstermiştir ki, yargı halen siyasal düşünmektedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Kürt coğrafyasında, Kürtlerin yaşamış olduğu sorunlar karşısında yargı her zaman için ön yargılı davranmaktadır. Bu karar da ön yargıyı gösteren somut bir durumdur. Bu karar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’yi kesinlikle mahkum ettirecektir. Yargıtay, son zamanlarda taş atan çocuklarla ilgili de çok önemli yanlış kararlar verdi. Taş atan çocuklara 25 yıl ceza alması gibi sakandal diyebileceğimiz kararlara imza attı. Uğur Kaymaz dosyası da göstermiştir ki, artık insanların Yargıtay’a da mahkemelere de çok fazla güvenlerinin kalmadığı ortaya çıkmıştır. Yargıtay kendini taraf olarak görmemelidir. Ama Türkiye’de maalesef yargı, devletin yanında, devleti koruma iç güdüsüyle hareket etmektedir. Türkiye’de güvenlik güçlerinin işkence ve kötü muamele yapması, orantısız güç kullanması karşısında yargının tepkisiz kaldığını ortaya koyan bir karardır.” ‘YÜKSEK YARGI TARAFLI’ Diyarbakır Barosu Genel Sekreteri Serhat Eren de, Kaymaz davası ile ilgili kararı okuduğunda dehşete düştüğünü söyledi. Eren şöyle konuştu: “Ayağında terlik ve kendi boyundan belki uzun bir silah ile ateş ettiği iddiasıyla öldürülen bir çocuğun, polisler tarafından öldürüldüğü hususunun Yargıtayca meşru müdafa olarak kabul edilmesi hukuk adına skandaldır. Yüksek yargının taraflı davrandığını, tarafsız olmadığını, bu karar ile bir kez daha görmüş olduk. Dolayısı ile bu karar, adelet adına, hukuk adına kabul edilebilecek, toplum vicdanında kabul görebilecek bir karar değildir.”
  20. Çin'de yaşanan olayların tarihsel boyutu hakkında çok fazla bilgim yok.Ama anladığım kadarıyla yaşananlar bir etnik kimliğe yapılan soykırımdan çok Çin'in kendi içinde ki hesaplaşmaları ve çıkarını koruma kaygısı.Çin,Başbakanın "yaşananlar adeta soykırım" şeklinde ki ifadesini "yaşananların farkında olmayan bir ülke"nin kendi iç işlerine müdahale olarak görmüş,sayılarla durumun çok farklı olduğunu iddia etmişti. Zamanım olmadığımdan yazılanları okumasam da,Cyrano'nun bu konuda çok yerinde tespitler yaptığını düşünüyorum.Ki bu bir yalandan ibarettir ifadesini kendisiyle düşünmüştüm. Saygılar.
  21. Sevgili Deniz Kızı, Patolon giyen kadına kırbaç cezası veren zihniyeti bir kadın olarak kınıyorum.Yapabildiğim maalesef sadece bu. Sevgili Suheda, Almanya'da yaşanan faşizan olayı bugün yanlış hatırlamıyorsam Milliyet gazetesnin kime ait olduğunu hatırlamadığım bir köşe yazısında okumuştum.Oldukça düşündürücü bir cinayet. Ancak; Ne acılar ne de yanlışlar kıyaslanabilir.Alıntı olarak ifade ettiğiniz bu kadına kırbaç cezası da Almanyada yaşanan bu faşizan cinayet kadar dikkate değer.Lütfen birbirimize ve acılarımıza yabancı kalmayalım. Sevgiler.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.