mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey
-
Sınav sistemi yine değişiyor
"Sınav Sistemi Yine Değişiyor".......... Duymayan var mı.......? Ülkemize ve tüm eğitim camiasına hayırlı olsun! Ben düz lise mezunuyum.İlköğretimin ilk aşamasında bana okuma yazma öğretildi.Sonra mı...?Sadece ezber! Sadece ezber öğreten,bireyi eğitme aşamasında sınıfta kalmış bir eğitim sisteminde ki o vazgeçilmez sınavlar önce sistem haline getirildi sonra...Ülkem de iktidarla değişen yasalar gibi iktidarlarla değşen sınavlar;işte kaderimiz. Bir taraftan aynı sınava tabi tutulan bir Fen Lisesi öğrencisi ile bir Düz Lise öğrencisi,diğer taraftan mesleki liseler önünde ki engeller ve tabi ki ticarete dönüşen bir gelecek kaygısı. Sınav Sistemi Değişiyor;yine değişecek,daima değişecek...kendisini sadece sınav sistemlerde ki değişimle kanıtlamaya çalışan bir eğitim sisteminden daha neyi bekleyebiliriz ki!
-
ZAZADAN MEKTUP
Hayır,hesap sorulacak çok kişi varken ben hesap sormuyorum.Biliyorum ki yaşananların tek sorumlusu bu politikalar yada A kişisi değil.Kürtler de mutlaka yanlışlar yapmıştır. Asimilasyon ters tepti diyorum;devlet tarafında yürütülen Türk milliyetçiliği Kürt milliyetçiliğini doğurdu.Yasaklar devam ederken,insanlar el altında Kürtçe kitaplar okudu,gizliden gizli,ye Kürtçe şarkılar dinledi. Değerli forumdaşım;hesap değil bunun adı.Sadece farkında olduklarım.Aynı yanlışlar devam ediyor.Kendi ülkem için farkındanlık diyorum.
-
Üsteki üyenin neyi güzel?
Adının bana serumu hatırlatması güzel
-
ZAZADAN MEKTUP
Neden mi dili yasaklamak için 1980'e kadar beklediler!Özür dilerim dostum ama öncesinde yaşanan isyanlar da Kürt kimliği yok iken 1980 darbesi özellikle de Diyarbakır Cezaevinde yaşananlar ve sonrasın da PKK tüm yaşananlara çok farklı bir ad vermeye yetti.Bunu siz de biliyorsunuz ki;Şeyh Sait isyanını eleştiren milliyetçi Kürtler en çok şunu söylerler;amaç Kürt devleti olmalıydı;müslüman Kürt devleti değil. İttihat Terakki'ciler asılmış olabilir ama taşıdıkları zihniyet hala beyinlerimizde. Raporlara gelince;hazırlanan raporların uygulanıp uygulanmadığını nerden biliyorsunuz ki.Ayrıca raporun içeriğinde Türkleştirme ifadeleri size neyi anlatıyor.İsyanlarla başa çıkmanın yolu asimile mi etmektir? Bozkurt gibi düşünenler maalesef hala çoğunlukta.Bakın dün ev sahibim(Kürt olduğumu bilmiyordu) Kürtler hakkında olmadık ifadeler kullandı.Sadece o mu?En yakın arkadaşlarımdan biri;"....sen Kürt değilsin,Türksün" derdi hep bana. Bunları yazarken madalyonun diğer tarafını da es geçmiyorum;barışa çelme takan milli hastalara(Kürt yada Türk) iyileşmeleri için dua ediyorum. Sadece raporlar değil;uygulamalarda yaşananlara tanık.
-
ZAZADAN MEKTUP
Siz de biliyorsunuz ki,Osmanlı Devleti kıtalara hükmetmiş bir imparatorluktu.Türkleri yerleştirdiği yerlerde Türkler değil;farklı etnik kimliği ve dini olan insanlar yaşıyordu.Dostum,ben Osmanlı tarafından uygulanan bu politikayı doğru bulmuyorum;ne olursa olsun insanı,kimliğini ve yaşama biçimini hedef alan tüm politikalardan nefret ediyorum.Osmanlı dönemin de güçlü Kürt aşiretlerinden ben de haberdarım.Hamidiye Alaylarını da çok iyi bilirim.Yerleşmeye tabi tutulan göçerlerin ne yaşadıklarını da az çok hissedebiliyorum.İnanın ki yazdıklarınıza yabancı değilim. Fakat Osmanlı ile açıklamaya çalıştığınız asimilasyon yaklaşımınızı eksik buluyorum.Türkiye Cumhuriyeti starafından sistemleşen bir asimilasyon politikası var.O kadar gülünç bir şekilde uygulama alanları bulmuştur ki bu politika;adını bile koymak ince bir zeka ister. İki farklı kültürden birinin yok sayılması,tamamiyle diğeri ile açıklanması değil midir asimilasyon? Cumhuriyet'in ilanı ile arapsaçına dönmüş bir demokrasi,Atatürk'ten sonra değişimi ütopyaya dönüştüren zihniyetler,kendi başbakanını asmayı becermiş bir hukuk,darbeler,faili meçhuller,çatışmalar,kimlik kavgaları,çekişmeler...istikarasızlık değildir de nedir bunun adı? Bu istikrarsızlığın yanında daima Kürtleri tehlike olarak gören,onları ve değerlerini yok sayan,onu Türkleştirmeye çalışan mekanizmalar... Hukuku olmayan bir ülkede asimilasyonun da adı olmaz. Sevgili Boşig, Yaşananların hepsine hata deyip,kestirip atmak çok basit değil.Keşke öyle olsaydı da hala bu saçmalıklarla vakit kaybetmeseydik.Bu ülke çok kaybetti.Kaybetmeye devam ediyor.Hata olarak gördüklerimiz,bizim dışımızda gelişen ama zihnimize enjekte edilenler.Farkında değiliz. Asimilasyon demiştik değil mi...? Bakın Kürt Sorununa...ekonomik olarak geri kalmış bir bölge,kültürel anlamda değerlerinden soyutlanmış Kürtler,siyasi anlamda kendine yer edinimeyen talepler...baskılar,şiidet ve tabular. Nedir bunun adı?Sadece hata mı? Ben 1985 doğumluyum.En yoğun çatışmaların yaşandığı 1990'lı yılları çok iyi hatırlıyorum.Sabaha kadar süren çatışmaları,sabahın vakti evlerimizi banaların "pis Kürt" değişlerini...bunları unutmadım. Okullarda Kürt olduğunuzu ifade etmeniz öncelikle bir suçtu.Sonra mı;çok acı ama AYIP. Bunları geçtim;soruyorum size dostum... Neden hala Kürtçe konuşmak bir tehlike? Nedir bunun adı;sadece hata mı?
-
Üsteki üyenin neyi güzel?
silahları gözel
-
.............Desem ne dersin?
ben düşünmekten vazgeçtim,hastayım zati uyumak istiyorum desem...
-
SİVAS MADIMAK'TA DUMAN HALA TÜTÜYOR. 16 yıl önce bugün Sıvas’ta Pir Sultan Abdal’ı anmak için toplanan insanlar diri diri yakılmıştı.
Sevgili Dünyahepimizin, Sivas Katliamında göz göre göre insanlar yakıldı.Başbağlarda 33 insan camiden çıkarılıp infaz edildi.Sivasa karşı Başbağları,Başbağlara karşı Sivası kalkan olarak kullanmak sadece kendi kalıplarına takılmışların işidir. Bir sünni olarak,Kitap adına ALLAH ALLAH diye insanları yakan,canlara kıyan bu insancıklara ne demeli?Onlardan hesap sorulacaktır.Soran da bizler olacağız. Sivas Katliam Türkiye'nin en büyük ayıbıdır.Kimse bu ayıbı meşrulaştıramaz.
-
.............Desem ne dersin?
Arap kızını 24 yıldır göremedim:) sen gördün mü desem...
-
ÇOCUKLARIMIZA NE OLUYOR?... --Alo, Polis Amca... --Efendim kızım. --Annemi Öldürdüm...
içler acısı bir durum...
-
EYLEM PLANI...YİNE CHP...YİNE ASKERİN VESAYETİ!
Sivillerin darbesine can kurban Darbenin yapılması düne göre çok daha zor;destek olmadan kimse bir işe bulaşamaz.Tabi asker isterse yine darbe yapar;nasıl olsa herkes buna alışkın.Darbeyi kim ister bilmiyorum ama darbe çığırtkanlığı yapanlar eminim ki haykırışlarında boğulacaklar. Bu ülke sadece seçkinlerin değil,ayrıca seçilmişlerin.Seçilmişlerin yapacağı darbeye alışkın olmadığım için ben de bekliyorum.
-
ZAZADAN MEKTUP
Haklısınız,PKK ile mücadale edelim derken tüm Kürt vatandaşlarına aynı eziyeti uygulamışlar.
-
ZAZADAN MEKTUP
Mutlaka.Osmanlı Devleti özellikle yıkılış sürecinde Türk oldu ama hiçbir zaman Türk devleti olamadı. İskan Politikasına gelince;bu politika Osmanlı'nın kuruluşundan beri kesintisiz devam eden bir politikadır.Kimi zaman dışa dönük,kimi zaman içe dönük ama her zaman sistemli.Özellikle Göçebe Türk'lere uygulanan bu sistemi ben de kesinlikle onaylamıyorum.Yalnız şunu belirtmekte fayda var;bu sistem sadece kazanılacak vergiler üzerine yapılan bir hesaptan ibaret değil.Amaç Müslümanlaştırmak ve Türkleştirmektir ayrıca. Yaşar Kemal'in "Binboğalar Efsanesi" adlı romanını okudunuz mu bilmiyorum.Orada yerleşik hayata geçirilen Yörük Türklerin trajedilerini şu cümlelerle okuyucuya aktarılıyor; "Önce toprağa mecbur bırakıldık,şimdi ise topraksızlığa" Yerleştikleri yerde kendi kimliklerini kaybeden Türkler,bu politikanın dışındadır çünkü amaç Türkleri kimliksizleştirmek değil potayı kendi isteğince eritmek. .... Geçenlerde bir arkadaş ile Devşirme sistemini konuşuyorduk.Kendisi ısrarla "bu sistem olmasaydı Mimar Sinan olacak mıydı?" diye soruyordu.Genel itibariyle Osmanlı Devleti tarafından uygulanan tüm politikalar muhteşem bir dizayna sahip.Böyle olmasaydı yediyüz yıl olmazdı.O muhteşemliğin doğruluğu değil,yanlışlığı daha çok göze batıyor.Mimar Sinan olmazdı belki ama,Mimar Sinan'ın kendisi olurdu. ... Dostum,benden galiba yine Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyet'ini karşılaştırmamı istemişsin.Ben asimilasyon derken neden iki farklı politikayı yanyana koyayım ki! Bakın,şunu açık yazayım.Kürt Sorununa karşı geliştirilen politika asmimilasyondur,en vazgeçilmez araç ise silahtır.İttihat ve Terakki'den beri düşünülen,Cumhuriyet ile sistemleşen bir politikadan size bahsediyorum. Kürtler'in Türkler'in yoğun olarak yaşadığı bölgelere göç ettirilmesi,Türkler'in Kürtler'in yoğun olarak yaşadığı yerlere yerleştirilmesi,gizliden gizliye hazırlanan Kürt raporları.... Çok uzağa gitmeye gerek yok,dil yasağı diyorum.Bu herşeyi açıklamaya yeter.Düşünülmesin ki dil yasağı belirli bir süreci kapsıyor.Kendimi bildim bileli,benim dilim yasak. Sevgili Boşig,çok uzatmayacağım.Size İsmet İnönü tarafından hazırlanan ve Atatürk'e sunulan rapordan bir kaç madde vereceğim; - Türklerle Kürtler aynı okulda okumalıdır. Bu Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır. - Van ve Erzincan'da acele olarak, Muş Ovası'nda tedricen ve Elazığ Ovası'nda kuvvetli Türk kitleleri vücuda getirmek zorundayız. - Diyarbakır, kuvvetli Türklük merkezi olmak için tedbirlerimizi kolaylıkla işletebileceğimiz bir olgunluktadır. - Van halkı derlemedir. Bütün halkın ümidi devletin göstereceği ilgidedir. Sağlam bünyeli şarkta Cumhuriyetin çok önemli bir temeli olacaktır. Böyle bir temel Türk hakimiyeti için her bakımdan lazımdır. -Kürtleri verimli topraklardan nereye göndereceğiz? Hudut üzerinde bulunan yerleri derhal Kürtlerle dolacak. Ağrı'dan geçici olarak gelen Kürtleri de bir yere gönderemeyiz. Sükunet bulmuş olmaları bile kafi bir kardır. - Memur yetiştirecek büyük müesseseler güneyde yoktur. Orta mektebe girecekler içerisinde Kürtlerden de müracaat olursa, onları da reddetmemeliyiz. Bazıları sadece bu mu örneğiniz diyecek olursa...Buyrun 1936 yılında Abidin Özmen tarafından hazırlanan rapordan öneriler; Bölgede bulunan Kürtlerin ya asimile edilip eritilmesi veya güvenlik güçleri kontrolünde eski halin devam ettirilmesiyle ilgili alternatiflerden iç ve dış siyaset müsait olduğunda birincisi seçilmelidir(s.102) Bu iş, Kürtlük için çalışanların ortada Kürt bulamaz durma düşmelerine kadar devam edilmelidir, (s.103) Doğu Vilayetleri Van Gölü havzası, Muş Ovası, Malazgirt ve Bulanık civarında tren yolunun uğradığı yerlere Türk Muhacirler yerleştirilmeli(s.103) Sırf bu işle uğraşan komisyonla kurulmalı ve sürekli köyler kurulmalı, Bölgede Türklük aşılayacak azimli öğretmenler görevlendirilmelidir. Özmen; “..Türk camiası içinde kaynaştırmak istediğimiz kimseleri Kürtçe yerine Türkçe konuşur hale getirmek lazımdır…” (s.104) bunun için yatılı mektepler kurmak icap eder. Bu okullarda özel müfredat takip edilmeli, Veteriner ve Ziraatçılar Köylerde Türkçe propaganda yapmalı, (s.106) Bölgede sağlık hizmetlerine önem verilerek, doktorların muayene ücreti alması yasaklanmalı, Batı bölgelerinden buralara gelip, Kürt kızıyla evlenip yerleşenlere arazi verilmeli, (s.108) Devlet dairelerinde görevli memurların Kürtçe konuşmalarına kesinlikle müsaade edilmemeli, (s.109) Kürtçe bilmeyen Köylüyü memur anlamaya çalışmamalı, köylüye memur olmayan tercüman bulunmalı bu şekilde herkes Türkçe konuşmaya zorlanmalı, ( s.109) Memurlardan Kürtçe konuşanlara ihtardan, memuriyetten çıkarmaya kadar ceza verilmeli, Kürtleri istismar eden (şeyh, ağa gibi ) kişiler seçilip bölgeden çıkarılmalı, Her yıl 3 bin kişi batı bölgelerine alınarak 15-20 yıllık bir programla bu halk ortadan kaldırılmalıdır, (s.109-110) Halkevleri güçlendirilerek buralarda halka gazete mecmua okutulması, köylerde Türkçe konser verilmeli, Kürt raporunun 1. maddesinde, Kürtlüğü ortadan kaldırmak için her mevsimde her yere gidecek yolların yapılması önerilmektedir. Kürtlerin ancak %20’sinin askere alındığını belirten Özmen, Kürtleri amale taburuna alarak bu yolları kendilerine yaptırmak bunun yanında Türkçe öğretme görüşü üzerinde duruyor. (s.111) İkinci madde olarak, Doğunun sürgün yeri olmaktan kurtarılması önem arz etmektedir, (s.111) Bölgenin özelliği nedeniyle başarılı memurların burada çalışması gerektiği üst düzey idarecilerce daha henüz kavranmamış durumdadır. Memurlar imkansızlıklar içinde, konut, sağlık, eğitim sorunlarıyla beraber yaşamaktadırlar. Gerekirse, Kültür Bakanlığı memur çocuklarını bedava okutmalı, yöre memurlara sevdirilmeli, (s.111-112) “Doğuda ayran ve pilav dışında her şey pahalıdır”. Vatandaş bunu fazla dert etmese bile, buna alışkın olmayan memur sıkıntı çekmektedir. Vali maaşı 90 lira dır. Doğuda valiler bile geçim sıkıntısı çekmektedir. (s.113) Özmen, bölgenin ülke genelinde uygulanan aynı kanunlarla idaresinin imkan kabiliyetinin olmadığını belirtmektedir. (s.113) Sevgili forumdaşım, Yazdıklarım kesinlikle bireylerle ilgili değil.Benim en çok sevdiklerim de Türk.Uyum derken devlet demiştim.İzlenen politikaları kastetmiştim.Ama birbirimiz olamadığımız da bir gerçek.Siz bunu aşmışsanız,bir aydınsınız. Şimdilik bu kadar... Bu arada daha kim olduğuna karar verememiş bir ülkeden çok daha istikrarlı bir asimilasyon politikası beklemiyorsunuzdur umarım.
-
ZAZADAN MEKTUP
ASİMİLASYON BİR İNSANLIK SUÇU'dur diyen başbakanımıza yanlış hatırlamıyorsam Hasan Cemal;Kürt'leri kastederek şunu sormuştu;"bunun adı asimilasyon mu entegrasyon mu?" Forumdaşımız Boşig,Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ki farkları,örneklerle desteklemiş.Kendi adıma şunu belirteyim ki;Osmanlı Devletinin sadece kuruluş ve yıkılış dönemimde Türk olduğunu iddia edenlerdenim.Osmanlı Devleti bir imparatorluktu ve etnisyenliği hiçbir şekilde kendinde barındırmıyordu.Vergileri belirleyen etnik kimlikler değil;dindi. Hamidiye Alayları ve Osmanlı Devleti tarafından uygulanan iskan politikası...Bu arada yeniçerileri de unutmamak gerek.Lise yıllarında Tarih öğretmenim büyük bir gururla devşirmeleri anlatırken,hocam demiştim bir çocuğu annesinden alıp onu kendine benzetmek doğru mu?, diye sormuştum.Kendisi hemen savunmaya geçmiş;neden olmasın ki,sonuçta iyi bir gelecek sunuluyor kendisine...Gülünç değil mi;zaten asimilasyon iyi olmak değil miydi bu politikayı kendine dert edinmişlere? Hamidiye Alayları imparatorluk tarafından çok fazla destek bulmuştu;özellikle Ermenilere karşı kullanılacak ağır bir silahın bilinciyle. Osmanlı'nın yıkılış sürecinde tm dünyayı saran ULUS-DEVLET anlayışı "milliyetçilik" dalgaları kaybeden imparatorluktan, yeni Cumhuriyeti'de fazlasıyla etkilemiş,Kurtuluş Savaşının hemen sonrasında farklı etniklere karşı büyük bir baskı başlamıştır.En büyük bedeli ise Kürtler ödemiştir. İster kabul edelim ister etmeyelim;bilinçli yada bilinçsiz bir asimilasyon politikası güdülmüştür.Asimilasyon iki kültürden birini yok saymaksa,diğer kültürü tamamiyle kendine benzetmekse;bu fazlasıyla Kürt'ler üzerinde uygulandı.Bugün emekli paşalar kalkıp "biz hata yaptık" diyorlarsa,hatanın ne olduğunu sorgulamak lazım. Entegre...ortak olanlarda buluşmaktı.Asimilasyon ise tek taraflı uyumdu.Soruyorum size;ülkede ciddi anlamda ki Kürt nüfusuna rağmen siz hiç Kürt olmayı denediniz mi;yani onlara uyum sağlamayı? Bölgede ki olağanüstü güvenlik önlemleri,sizi kimliğinizden dolayı yok saymalar,tehlike olarak algılamalar,Kürtçe kasetler,kitaplar el altında;size daima Kürt olduğunuz hatırlatıyor vs... Bunun adı sadece yapılan hatalarsa bu affedilemez;eğer ki asimilasyon ise geri tepti.
-
........Tengeriin boşig.......
Şöyle bir arkadaşımın ısrarı üzerine blog yapayım derken elime yüzüme bulaştırdım sonra aldım bir çikolata ve kaşık başladım şiirlere dalmaya. Güzel insan anlaşamıyoruz desen de,ben düşündceleri bir tarafa bırakıyorum.Sana sevgilerimi gönderiyorum.Bak bu şiir sana,ben yazmadım ama yazan kadar sana tanığım Umarım Ahmed Arif'i seviyorsundur. UY HAVAR Yangınlar, ***** fakları, Korku çığları Ve irin selleri, aç yırtıcılar, Suyu zehir bıçaklar ortasındasın. Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay! Pusatsız, duldasız, üryan Bir cana bir de başa Seher vakti leylim -leylim Cellat nişangahlar aynasındasın. Oy sevmişim ben seni... Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu! He canım... Çiçekdağı kıtlık, kıran, Gül açmaz, çağla dökmez. Vurur alnım şakına Vurur çakmaktaşı kayalarıyla Küfrünü, Medetsiz, Munzur. Şahmurat Suyu kan akar Ve ben şairim. Namus işçisiyim yani Yürek işçisi. Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş, Ne salkım bir bakış Resmin çekeyim, Ne kınsız bir rüzgar Mısra dökeyim. Oy sevmişem ben seni... Ve sen daha demincek, Yıllar da geçse demincek, Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm, Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim, Yaran derine gitmiş, Fitil tutmaz, bilirim. Ama hesap dağlarladır, Umut, dağlarla. Düşün, uzay çağında bir ayağımız, Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri Düşün, olasılık, atom fiziği Ve bizi biz eden amansız sevda, Atıp bir kıyıya iki zamın Yarının çocukları, gülleri için Herbirinin ayvatüyü, çilleri için, Koymuş postasını, Görmüş restini. He canım, Sen getir üstünü. Uy havar! Muhammed, İsa aşkına, Yattığın ranza aşkına, Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü! Benim de boş yanım hançer yalımı Ve zulamda kan-ter içinde, asi, He desem, koparacak dizginlerini Yediveren gül kardeşi bir arzu Oy sevmişem ben seni...
-
YAYAMAZ KAYIMCA NIN YERI!
Yav senin yokluğun beni heç ilgilendirmiyor tatilde olan Angeldi demi,Yyamazımız nerede?Ha bu arada benim Diyarda ki misafirlerim İstanbuldan ayrılır ayrılmaz ben de tatile kaçıyorum,yani Sercancım şu sınavı hemen ver yoksa heç görüşemeyeceğiz
-
-'...bursercan...'-
Canım senin bana bi sözün vardı Pazartesi İstanbuldasın demi,Sercan söledi.Geçenlerde azcık kendisini telefonda rahatsız ettim ki;dışarda kaldım ben de sizi çooook özledim.Canımsınız.
-
Ben cezalandırırım! -GENEL KURMAY BAŞKANI
Taraf Gazetesi ile ortalığı kasıp kavuran bir belge bilmecesine hep beraber kafa yorarken bizler,galiba Sayın Talu'nun "biz cezalandırırız" ile yakaladığı ironiyi gözden kaçırmışız.Ağır aksak işleyen bir hukukun en acı meyvesi;hukuksuzluk.
-
Yorgun demokrat ile şaşkın demokratın farkı varmı sizce?
Yorgun demokrat ile şaşkın demokratın farkı var mı?Yorgun demokrat dediğiniz yada şaşkınlıkla suçladığınız demokrat kimler oluyor ki?Demokrat demokrattır.Bunun ötesi yoktur.Şakın demokrat yoktur,demokrasiyi kullanmaya çalışan uyanık geçinenler vardır.Yorgun demokrat yoktur;demokrat olduğunu düşünen,zoru görünce çark eden yorulmuşlar vardır. Sevgili Kaplan, Çoğu zaman yazılarınızda ifade ettiğiniz bir gerçek vardı.Hep şunu derdiniz;bu ülkede sadece sol kesim değil sağ kesimde öldürüldü.Haklıydınız.Bu ülkede sadece sol değil sağ'da,sadece Türk değil Kürt'e,sadece Sünni değil Alevi'de çok bedel ödedi.Yalnız birileri bedel öderken bizi ve duruşumuzu belirleyen ne vicdanımız ne de sağduyumuz oldu.Sadece bulunduğumuz tarafın ezberleri ile ahkam kestik.Şimdi diyorsunuz ki;şaşkın demokrat olmadı mı yorgun demokrat.Demokrasiye inanan biri olarak ben de diyorum ki;"içki masalarında ki demokratın hayalleri" saçmalıklarını bırakalım da gerçek demokrata dönelim. sevgiler.
-
.............Desem ne dersin?
Geçen hafta ben de taşıdım,kolay gelsin derim Yedi numara dizisi çok güzel desem...
-
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Sevgili Boşig, çok teşekkür ederim.yahu biz anlaşamıyoruz değil,dur zamanla nasıl anlaşabildiğimizi göreceğiz.Ben de artık dıgıl mıgıl(bu süper) deyip uyuyayım yine yakında tahtalı köyü boylayınca sizden helallik isterim.sevgiler
-
CEMAATLER/DİNCİLER, Türkiye Cumhuriyeti’ne kendi ülkesi değil de fethedilmesi gereken bir ülke gibi bakıyorlar.”
Herşey olabildik bir demokrat olamadık
-
Blogcu Suheda_ Röportajı ile Sizlerle
Suhedacım şu "ya sev ya terk et" de olmasa meleksin melek
-
şeytan diyor ki
kalk kendini boğaz da at
-
Üsteki üyenin neyi güzel?
çok korkunç korkunç olması güzel işte