Zıplanacak içerik

ftoyd

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ftoyd tarafından postalanan herşey

  1. ftoyd şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Hayır anlamıyorum ki, sözde tarikat siyaset simgesi takan kullanan bayanları okutmayıp,erkeğini okutup meslek sahibi yapan zihniyetleri biz nasıl kabul edeceğiz peki.Hayt huyt kapan,eve tıkıl,çalışma ,okuma şu bu diyen zihniyet ile kapalısın diye hayt huyt evine kapan,çalışma,okuma diyen zihniyetin ne farkı var anlamadım.Takmışlar içinde bone olan kapanma siyasi simge diye, ya Allah aşkına hadi kimisi de Allah a gıcıklığından,eline ipek bir eşarp alsın,önce sade takıp kafayı sağa sola öne arkaya çevirsin,,sonra da bone takıp aynı hareketleri yapsın.Bi anlayın aradaki farkı ya.Ne siyaseti, basbayağı kaydırmaz onun adı.Ha efendim türban şuymuş buymuşta bizim geleneksel baş örtümüz yemeniymişte falan filan.Ya çıkın giyin altınıza bol çiçek motifli şalvarları öyle dolaşın o zaman, nedir yani yeni desenlere şekillere bunca söz. Milleti öyle bir hale getirdiler ki,sokakta türbanlı görse bazıları suratı türbana kesiyor sinirinden tansiyonundan,renk renk desen desen.Noluyorsunuz.??Dinde varmışmış,dinde yokmuşmuş.Dinde var olduğuna inanan takıyor, var olmadığına inanmayan takmıyor, okumuşu takıyor okumuşu takmıyor, çalışanı takıyor, çalışmayanı takıyor,ya da takmıyor.Laiklik deyip deyip şekilsellik ile özellikle ve özellikle kadına saldırılmasından sıkıldım.Gitsinler tarikatların siyasetçilerin yetiştirdiği erkeklerle uğraşsınlar.Yeter artık bu örtünme konusu .Erkekleri ne yapacaklar.Koca bir hiç. Ne anladım ben bu işten.Böyle örtüye saldıra saldıra Cumhuriyetin bittiğini ilan edenleri Cumhurbaşkanı yaptık, hala en ufak ders alma yok.Şunu söyleyim forumda, artık türbanlı bir bayan değilim ama zihniyetim inancım herşey aynı. Peki bunu ne yapacaklar kadrolarında, buyursunlar buna çözüm bulsunlar.Neyse o illa çözüm buldukları! Ben türbanımla muhasebe yapsam ne açık halimle muhasebe yapsam ne, dinde matematik toplama çıkarma kurallarımı var laiklikten çıkıyorum anlamadım ki, nedir bu kadar çeşitli farklı insanla sıkıntınız.Laik devletmiş,ya ben bu ülkede laiklik yanlısı bir türbanlıydım,türbanım yüzünden ısrarla laik olmadığımın söylenmesinden bunaldım.Yeter ,bi adama kırk kez deli derseniz deli olurmuş diye bir söz var.Yapmayın yeter .Uğraşmayın kızlarımızla. Atatürk ün bir din düşmanı olmadığını anlatamıyoruz artık bu saldırılardan,ya biz kadar uğraşmıyorsunuz değerlerimizi sevdirmeye.Biz uğraşıyoruz siz soğutuyorsunuz.Niye bi türlü anlamıyorsunuz? Niye nefret ettiğiniz kesimin ekmeğine terayağı ile bal ,arada çikolata sürüyorsunuz. Elinizle besleye besleye bıkmadınız..
  2. Sözünüzün sonunda ki cümleyi yani "ders alacağınız dinleri karanlıklarında" tam anlayamadım ama size şunu söyleyim,karanlık olan din değil insandır.Karanlık olan İslamdan sonra olduğu kadar İslamdan öncede karanlık olan insandır.Karanlığın şekli bölgelere ırklara göre şekil değiştirsede sorun her zaman dinde değil insandadır.Kitabında düşmanını bile seveceksin yazısını okuyanlar bir dönem nasıl cadı yakıp haçlı seferleri falan yapıyorsa, İslam da geri kalmış ırkların bölgelerin uygulamalarının yükünü taşıyamaz.Her zaman kötülük karşısında öncelikle iyiliği emreden bir din karşısında, insan aceleci ve kötülüğe daha misli kötülükle karşılık veriyorsa, bu dinin suçu olamaz.Din sabrı tavsiye ederken insan sabırsızsa, aldatmamayı emrederken millet boynuz takmanın derdindeyse,hırsızlık etme derken millet çalmanın derdinde ise, milletin yaptığı ile dini ayırırsın arkadaş.Ayıramıyorsan senin mantığına göre,yapmam gereken senden dolayı her dinsizi aynıymış gibi düşünmek demek ki ama yapacağım en son şey budur. Ben bir ateist katil diye tüm ateistlere katil diyecek değilim.Ateistlerin bir çoğu İslama(diğer ülkelerde nasıl İncil e takıyorlarsa) saygısız diye, ateistler saygısız insanlardır demek gibi bişey bu. Kısacası yeniden derleyip toplarsam, İranda yetişen bir müslüman ile Türkiyede yetişen bir müslüman ile Alman olup Alman ya da yetişen bir müslüman karşılaştırılsa, kimse bu üç müslümanın aynı olduğunu söyleyemeyecektir.Çünkü üçüde farklı kültürden etkilenmiştir.Nasıl doğuda töre işlemekdeyse, bölgesel yanlış eğitimlerde işlemeye devam etmektedir.Saça takılması,inanırını bağlar.İnanırı için sorun yaratmayan bir olguya sırf sizin bakış açınız farklı diye bu şekilde cümlelerle hitap etmek ,bence laik olması gereken birine yakışmıyor.Ne yani karşınıza bir Rahibe çıksa " ha ha ne biçim din, Tanrın saçına mı takıyor ha ha " deyip dalga geçmek mi yakışacak laiklik demokrasi gelişmişlik algınıza.Benim dinim boş iş değil,asla da olmayacak.Çünkü o benim dinim.Saygı duymak durumundasınız.Bu arada bende istediğimi yerim ve içerim.Dinimin yasakladığı bi kaç parça şeyi yemeği zaten istemediğim ve bana yeten diğer etleri yiyecekleri zaten yemeği istediğim için gocuntum yok,sıkıntım yok.Domuz eti yememek Yahudilere Hristiyanlara ve Müslümanlara ne kaybettiriyor,hiç birşey. Sarhoş olmadan içmeyi bilmek bize ne kaybettiriyor,hiç birşey.Doktorların bile tavsiye etmediği bi eti buyrun yemeye devam edin, buyrun zil zurna sarhoş dolaşın, ama mümkünse etrafınıza rahatsızlık vermeden yapın.Öyle ya, beğenmediğiniz dinimiz gereği sizin bize göre günah olan davranışınız ,bize yazılmıyor.Sizi bağlar yani. Birileride size bunun aksini söylüyorsa ve aksi davranıyorsa,buyrun dinine saldıracağınıza dinine sahip çıkmasını öğretin çünkü Kitaplar açık ve nettir bu konularda. Bu gidişatınızda metafiziksel bişeyler görmeye başlarsanız haberimiz olsun.Olur ya, bilinçaltınıza tedavi belki felak ve nas tan gelir. Ve unutmadan, İslam bilime takmaz.Din bilime takmaz.Din bilimi teşvik eder.Her zaman bilimi teşvik eder.Ama doğal domatesi değiştirip sözde bilim ile sözde hormon ilaç ile sözde kazanç vaadiyle milleti zehirleyip hastaneleri kanserlilerle doldurursan, din bunun önünü keser haklısın.Doğal olana dokundurmaz çünkü din.Keşke bütün bilim adamları dinli olsa da dine yaraşır araştırmalarda bulunsa.Yoksa bilim adı altında dünyayı adeta çöplüğe ve sona kavuşturanlar sizin favorileriniz diye bizim olmuyorsa ,yine bize söz söylemenizi anlamakta ciddi sıkıntı yaşıyorum.Yeni icat ettiği hiç birşeye doymayan insanlıktansa, tüketici ve sağlıksız insanlıktansa, bilimsiz ilimsiz toprak ekip biçmeyi,hayvanlarla uğraşmayı,hasta olup ölmeyi tercih ederim. Bilimde bilim. İnsan gibi insan olmama katkı sağlamayacaksa, fayda için yoksa banane bilimden.Örneğin Evrim teorileri falan filan ki bunun dinimle sıkıntı oluşturmadığını söylemiştim.Şimdi, şu anda ,şu anki insanoğlu için,bizler için , ilk nasıl bir yapıda olduğumuz bilinse ne bilinmese ne.Bunu tartışıp tartışıp adeta savaş edasında, özellikle dinli insanlarla ateist insanlar arasında ,illa ve illa dünya meselesi yapsanız ne yapmasanız ne.Ben şimdi insan olamıyorsam banane ilk insandan ,ırktan şundan bundan. Maymun gibiydik desek ne demesek ne.Şu an maymunmuyuz kardeşim,değiliz, genetiğimiz aynı mı ,değil,,,tartışıp durmanın anlamı ne?Bunlar öğrenilip tartışılınca daha mı kültürlü oluyoruz?Anlamadım ki üstünlüğünüz ne? Din deyince dünyadan kopuk,karanlık ,işi gücü olmayan,okulu şu su bu su kursu olmayan, sanatı mesleği olamayan, karanlık , el kesip sırıtan,kırbaçlamaktan keyif alan, ah biri oynasada alnına sıksam diye iç geçiren,ah birinin saç teli gözüksede yanacağı yılları bi anlatsam modunda, ah bi kafir görsemde benzin döküp yaksam diyen insanlar zaten dindar olanlar ,öyle mi? Din bu yani?O avatarınıza eklediğiniz surat yüzünden yaşadığım pişmanlığı hayatım boyunca unutmayacağım,umarım aynı pişmanlığı Rabbim size de yaşatır.
  3. Mutluluğun yüzüne yansımış, onu sakın kaybetme.
  4. 12 Temmuz 1923 de Amerikan The Saturday Evening Post dergisi yazarı Isaak Marcosson ile olan söyleşiden; Marcosson: Sizin için devlet yönetiminde ideal nedir? M.K.Atatürk:Demokrasi,insan ırkının ümididir.Biz, zor kullanma ,fetih istemiyoruz.Yalnız bırakılmamızı ve kendi ekonomik ve siyasal kaderimizi kendimizin tayin etmesine müsaade edilmesini istiyoruz.Yeni Türk demokrasisinin tüm yapısı,bunun üzerine kuruludur.Kendi evimizin efendileri olmak istiyoruz. Bir gün yeniden kendi evimizin efendisi olmayı Rabbimiz nasip etsin.Ufukta ,kiracı bırakıldığımız evde oda kayıpları gözüküyor.Rabbim ,borçlarımızdan arınıp ,içinde tek bir halı perde kalsa bile,evimizin asıl sahibi olmayı yeniden nasip etsin.sonra odamızda kiracı ister miyiz artık istemez miyiz,tarih bu kez ders vererek hafızamızdan hiç silinmesin.
  5. ftoyd şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    muhteşem.. Teşekkürler Rina...Ne Mutlu Türküm Diyene..
  6. ftoyd şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    Bazı deprasan ilaçlar var.6-7 ay düzenli kullanman bile yetiyor yavaş yavaş hafızanın silinmesine.Bi bakmaşsın 1 hafta önce yaşayıp şakır şakır anlattığını bildiğin bi olayı bile hatırlamıyorsun ve durmuş "neydi neydi" diye kafa patlatıyorsun.Kusura bakmayın ama bunun güzel bir istek olduğunu mu söylüyorsunuz?Kötü anılarınıza sahip çıkın.Onlardan ders çıkarın.Hatta hayatınızda en çok onlardan öğrendiğinizi unutmayın.Ve herşeye rağmen sevgide kalın..Sevgiler.
  7. Verdiğin bilgiler için Teşekkürler Demirefe.Ben yazılarımı bilgiden ziyade az bir bilgi üzerine sezinsel bir anlatımla yazıyorum.Bunda biraz haber izlemekten ,TV izlemekten kaçınmamın da büyük etkisi var.Bunu yapmıyorum çünkü tahammül edemiyorum Dünyadaki olaylara.Herşey anlamsız geliyor.Ama istesekte istemesekte olaylar bizleri içine alıyor ve etkiliyor çünkü bu dünyada yaşıyoruz pek seçenek yok yani... Büyük başlar çekişe dursun,olan bizlere olsun.Hayata devam..
  8. Kur'an-ın bazılarına yetmemesi herkese yetmediği anlamına gelmez.Yetene çok güzel yetiyor.Çünkü gerektiğinde hangi kaynaklardan istifade edeceğimizde açık ve net anlatılıyor(asla ve asla hadis değil kastım).Şimdi gelelim ana sorunumuza gerek nice ateist gerek nice müslüman olsun, sorun dini bir zorluk bir çile haline getirme taktiğidir. Daha önceki yazımı yeniden tekrarlıyorum.İsteyen İncil i açıp okusun.İbadet esnasında kadın başını örtmek durumundadır, hatta toplumda ki bakış açısına göre eğer utanılacak bişey değilse,başını örtmek yerine traş edebilir.Bu,yine tekrarlıyorum,özellikle ve özellikle ibadet ve dua esnasında kadından beklenen bir eylemdir.Dinimizde ,utanılacak yerlerin örtünmesi kavramı hem erkek hem kadın için defalarca tekrarlanmaktadır ki, zaten insanoğlu mümkün derece giyinik dolaşmaktadır.Bazı kadınların,bunu bazen yapmaması ve vücudu üzerinden para kazanması ise zaten benim için,kadınlığın yerle bir edilmesinden başka birşey değildir. Benim gözümde bir kabiledeki salına salına dolanan,doğurgan bir varlık kavramından pek bir farkları yoktur.Kapanmak güzeldir,çekicilik verir,ama bu kapanma erkeklerin "bana ait,kimse görmesin" sahiplenmesi şeklinde değildir şüphesiz. Herşey kararında güzeldir ve din bu karar noktasını farklı farklı noktalarda verir zaten
  9. TRT

    ftoyd şurada bir başlık gönderdi: Politika Bilimi
    Bu aralar TRT yayınları iyice dikkatimi çekmeye başladı.Geceleri verilen Arapça -Türkçe alt yazılı filmler dışında bir de TRT çocuk inanılmaz filmler içeriyor.Çivi çakarken sinirlenip duvara yumruklar sallayan çizgi karakterler, birbirine sinirlenip yüze pasta atanlar,sözde işini yapacak bir marangoz ördeğin masaya yaptıkları sinirlenip yakması falan.Ve ve ve işin en kötü tarafı ,yayınlara dikkat etmeyen nice ailenin,çocuğunu ekran başına oturtup,al çizgi film izle deyip ,sözümona çocuğunu oyalacak bişey bulmasının hevesiyle işine gücüne bakması,tehlikeyi çok çok fazla büyütüyor kanısındayım.Bence yayınları takip edip,olumsuz olduğunu düşündüğümüz her konuyu foruma taşıyıp bunu yakın çevremizle paylaşmamızda yarar var.Siz ne dersiniz? (diğer bazı malum kanallardaki dizileri saymıyorum çünkü zaten fazlasıyla aşıladıkları şeyler ortada,ama yetişkinler ya da erginliğine az kalmışların değil,özellikle çocuklarımızın hedef alınması bence tepkiyi gerektiriyor)
  10. Hepsi,hem de hepsi bir oyun.Nasıl benim düşüncemde,Hamas İsrail in yarattığı ve dünyaya kendini haklı gösterme başarısını sunduğu bir kavramsa, bu oyunlarda,Türkiye üzerinden planları kapsamında yapılmaktadır. Türkiye, onların her dediğine boyun eğmeye devam ederken, bunu yapmıyormuş gibi, Türkiye üzerinden gerçek boyun eğmeyen ülkelere göz dikmiş olmaları ve aynı zamanda Türkiyeye hedefleri dahilinde güçlü silah teminini bırakıp,bu ülkeyi zamanla savunmasız duruma düşürmek hedefleri, muhtemelen istedikleri ve haritasını kürtlerin değil kendilerinin yıllar önce çizdiği doğu bölgesini alma ve yönetme istekleri(hatta bu harita neredeyse Türkiye nin yarısına kadar geliyor,isteyen illuminati ile ilgili bazı videolarda bulabilir),herşey harmanlanmış durumda.Tüm dünyaya,Türkiyeyi batılılıktan uzak göstermek,hem hedefte ki doğu islam ve türk ülkeleri için gerekli,hem parçalayacakları Türkiyeyi parçalamalarının haklı olduğunu sözde batı ülkelerine göstermek için gerekli.Türkiye yi zamanla İsrail için bir tehdit gibi gösterip, bizimde tepemize bombalar yağdırmayacaklarını kimse garanti edemez artık.En az 2-3 sene içinde göreceğiz bence.
  11. Bu arada, internette ders adı altında bazı kürtçe yayınlara denk geldim.Nice kürtçe bilmeyen insanda türkçe olarak teşekkür ediyor kürtçe öğrenebildiğine(yani o derece kürtler maşallah,hemde yurtdışından).Şimdi bana buradan kürtçe olarak "şeker" dermisiniz ya da bunun gibi nice kelime dökeyim foruma.Kusura bakmayın ama nasıl bizde arapça farsça harmanlı tam bir türkçe yoksa( diğer Türk Ülkelerinde konuşulanla alakası olmayan),sizinde zerre kadar dil kavramınız yok.Ben sadece bir lehçe farkı gördüm izlerken.Ordan burdan harmanlanmış bir dil,bölgesel bir oluşum hepsi bu.İsteyen youtube dan baksın.Ya bölünmek için bu kadar bahane yaratılmaz ...
  12. Demek ki,evleri işleri yurtları hayatlarından memnunlar.Demek ki,ellerinde bulunan haklar sebebiyle aramızda hiç fark kalmamış.Ne mutlu bize ki,kendilerini hiç azınlık veya farklı başka bişey gibi görmemiş,biz gibi olup bizleşmişler adeta.Toprak onların,vatan onların,her imkan biz kadar onların.Çünkü onlar zaten biz.Biz biziz yani.Bi siz siz olarak kalmak istiyorsunuz,hepsi bu.
  13. Öldü mavi olmayan gökyüzü,öldü.Her zaman olduğu gibi masum bişey zarar gördü.Peki mavi olamayan gökyüzü,öldüren değilse sorun neyi burda tartışıyorsunuz.Öldüren pkk ise terörist demeyeceksen, öldüren bizim yani vatandaşı olduğunuz TC nin kurumları ise bu bir yanlışlık ve üzerine gidilmesi gereken bir yanlışlık demeyeceksen, kime ne diyeceksin . Ne dersek diyelim,bu ülkede bişeyler fazlasıyla sıkıntılı işlemeye devam ediyor.Bizlerde, bu sıkıntılar arasında istesekte istemesekte guruplaşmak ve bölünmek zorunda bırakılıyoruz.Herkes kendince bir yerlerden bir noktadan haklı,herkesinde bir yerlerden bir noktadan haksız tarafları var.Peki ne yapalım,ok yaydan çıkmış tam sürat ,ne yapalım?Çoğumuzun izlemek ve buralarda tartışmak dışında,gerçek hayatında elinden ne geliyor?Kim batıdan atlayıp gidip doğuya yerinde bir harekette eylemde bulunabiliyor, kim doğudan gelip batıya aynı ırktan insanların haklarını yaşamlarını umursuyor doğu atmosferinden kalan düşmanca önyargılarını bırakıp.Ne yapacağız peki, siyasetin başındaki nice insan bağımsızlığımızı yitirdiğimiz için bişey yapamazken ve düşman isteklere boyun eğmişken, biz ne yapacağız?
  14. baş örtüsü dinimizde vardır.İncil ayetlerinde detayları okuyabilirsiniz.Ama karalara bürünme,saç teline yanma, yüzü de örtme ve nice bu konudaki uydurma ,bahsettiğiniz oyunlar dahilinde, hadisler aracılığıyla yapılmaktadır.Kendini dine adayan,sadece Allaha adayan bir din kadınının(rahibe mesela) ,başını örtmesi çok normaldir çünkü her anı artık Allaha ibadet içindir.Nitekim, ibadet üzerinde olmayan bir rahibenin bile başını açma hakkı vardır.
  15. ‘Işınlama’ gerçek oldu Bilim adamları atomlararası özellik iletimini, 1 milimetreden kısa bir mesafede de olsa başardılar. ASSOCIATED PRESS 17 Haziran 2004 — ‘Teleportasyon’ adı verilen bu yöntemle, atomlar, enerji, hareket, manyetik gibi kuantum özelliklerini birbirlerine aktarıyorlar. ‘Işınlama’ ya da atomlararası ‘kuantum aktarımı’nın başarılması, gelecekte üretimi öngörülen kuantum bilgisayarlarını mümkün kılacak. Son derece hızlı çalışacak olan kuantum bilgisayarlarının raflara çıkmasının 10 yıldan fazla sürmesi bekleniyor. Hep bir icat olduktan sonra Kur'an da bu var diye çıkılmasından şikayet edilir.Neden önceden söylenip sonradan bulunmadığından dert yanılır.Ben Kuran imanımdan hemen sonraları başladım etrafıma bastıra bastıra söylemeye, eşyalar bir yerden bir yere göz açıp kapayıncaya kadar gidebilecek diye.Dün bir arkadaşımda bi kaç çalışmadan bahsedince,internetten bu haberi alıp aktardım.Arkadaşımın aktarımları daha ileri bir başarı olsada yakında şunu mutlaka göreceğiz. Neml Suresi 40. Kitaptan bilgisi olan biri, “Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. Süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: “Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.” "Kitaptan bilgisi olan" sözünü ne zaman okusak zaten geleceğe dair bilgiyi anlıyoruz.Anlatılan bu olayda da ,bir tahtın bir noktadan diğer bir noktaya,göz açıp kapatıncaya kadar aktarımı söz konusu. Bu bir gün gerçek olacak.Bunun dışında nişanlımın mesleğinden faydalanarak, zeytin ağaçları üzerinde bir çalışma sağlamaya uğraşıyorum.Çünkü Kur'an da olan birşeyi kanıtlamak istiyorum.Bir buluş bakarsınız nasip olur Rabbim nasip etsin
  16. pes artık.Ya ben bir kürtle evliydim,kalkmış bana bunu söylüyorsunuz.Rahat rahat benimle aynı üniversiteye gidiyordu, gerine gerine rahat rahat ben kürdüm diyebiliyordu,rahat rahat aile içinde kürtçe konuşuyorlardı,güzel güzelde türkler arasında sevilebilen bir insandı.Bu millette bir kürt düşmanlığı başladıysa,bu ancak doğuyu hedefleri dahilinde türklerden arındırıp kürtleştirmeleri ve Türkiye yi rezil eden söylemlere başlamalarıyla,dağa çıkmalarıyla başladı.Efendim doğuda ki iş koşulları,okullar şu bu.Pes artık,siz bi de bu taraflarda türkler köylerde ,küçük yerlerde nasıl okuyor,ne giyiniyor,ne yiyor içiyor,bi de bunlara bakın.Doğurursan dağ için fazladan adam,alırsın tepene askeri.Sen vur türk askerini-öğretmenini ,göbek at ,naralar at,youtube da yayınla,,sonrada vay benim tepemde asker kötü davranıyor,haklarımızda haklarımız.İsteyen kürt bal gibi her haktan adam gibi yararlanıyor.Haklar diye tutuşanlar niye yararlanamadıklarını oturup yeniden düşünsünler.O ortamda öyle bir boğulup kalınmış ki, her söz nafile.Dön dolaş aynı sözlerle karşılık geliyor.Pardonda ,gelsinler bi de bu tarafta ki kürtlerin yanında bayrağımızı indirsinler şırnakta yaşanan gibi, bak bakalım buradaki nice kürdün tepkisi ne oluyor.Biz işgalciymişiz,doğuda bizi işgalci ilan ettikleri topraklar,zamanında türk ağalarının topraklarıydı.Daha üstünden 100 sene geçmeden sayılarının 13 milyon olmasıyla övünen bu halka tebrikler tabii,Allah bereket versin.Versinde bu kadar hızlı çoğalmaya ne imkanı beklenir bu devletten pes yani.
  17. Eğer tüm dünyaya bayraklarını tanıtmasalardı,bu kadar Türkiye aleyhine propaganda yapmasalardı, eğer bu ülkeyi bölmek gibi bir tehditleri olmasaydı,eğer yabancı basında Türkiye haritasının değişebilirliğine dair söylemler olmasaydı,eğer en büyük destekleri bizim her daim düşmanımız olanlar olmasaydı haklıydınız.Kimse şunu görmüyor mu?Türkiyede kimse kürtçe konuştuğu için eziyete uğrayıp hapse falan atılmıyor.Kimse içanadoluda,batıda bir kürtle evlenmekte,komşu olmakta,yanyana okumakta,yanyana çalışmakta sorun yaşamıyor.Eğitim için doğru düzgün talepte bulunmuşlarda ,TC mi izin vermemiş. Hayır,onlar sadece doğu bölgesinde,işlerine gelmeyen eğitimi vermeye çabalayan öğretmenlerimizi tehdit ederler(bizzat akrabalarımdan biliyorum).Kim bu tarz söylemleri bugün bir lazlar için yapıyor ya da başka bir etnik gurup için? Ülkemizde doğumuzu Türklerden arındırıp,kürtleri hızla çoğaltan zihniyetlerin ileri planlarını hiç mi görmüyor bu gözler?Hiç mi duymuyoruz orda burda durmadan Türklere küfreden sözde kürdistan bayraklı nickleri yabancı sitelerde,youtube da falan.Düşman düşmanımızdır,vatandaşımız olan da vatandaşımız.Daha öncede dediğim gibi,onlar ancak komşumuzda görüldüğü gibi,dayaktan kaçan kadının taşlanıp öldürülmesini sağlayan töreleri bilirler,onlar ancak aşiretlerini bilirler.Bu yüzden doğu ile diğer kesimler asla bir olamaz ve parçalayıp bölmek zorundalar.Evlerine baksanız çoğunda inanılmaz bir inanç ve Kuran sevgisi görürsünüz,ama töre söz konusu olunca Kuran bile umurlarında olmaz.Çocuk yetiştirirken bile onları izlemek inanılmaz bir deneyim.Şak surata bir tokat,sonra yavrum bi sarılış.Bi yapma diyerek şak bi tokat,bi bakmışsınız yavrum deyip bir kucaklama.Neyse,yavru sayısı bol malum.İdealleri uğrunda devam,yakında Türkiye olur cidden kürdiye .Biz oluruz azınlık.Başarılılar,gerek dışardan düşmanlarımız gerek içerden.Hepsi çok başarılı ve bizim gibi Türklere az bile.Biz ancak ülkede olan bitene seyirci olmayı iyi başarıyoruz.Biz ancak etrafımızdaki herkese özenmeyi(avrupalılaşmayı,araplaşmayı..vs) ve ancak kendimizden kaçmayı utanmayı biliriz.Biz Türkiyeli Türkler kadar milliyetçi görünüp,yine bizler kadar milliyetçilikten uzak bu dünyada başka bir ırk tanımıyorum.Bizim milliyetten tek anladığımız ele bayrak alıp bağırmak .Zaten kadrolarımıza çalışanlarımıza bir bakmamız yeterli milliyetçi olup olmadığımız noktasına.Herkes işini küfreder gibi yapıyor,biraz kıdem hemen bi kabarma, rüşvet ,hortum ,hep bana hep bana zihniyeti .Almanya da yaşlılar mal varlığını devlete bağışlıyor,bizde olsa gülmekten çatlarız bunu yapana.Adamlar,önce devlet kazanacak ki,hepimiz kazanalım zihniyetinde,başlarındaki liderleri ise bu düşünceyi destekleyip halkını iyi koşullarda yaşatma ,kalkınma derdinde. Bi de bizde düşünün aynı senaryoyu.Biri tuttu devlete bağışta bulundu,bir mevkideki falancı kişi ya da kişinin akrabası dışında nereye gider bilmem.Vergilerle yapılmak zorunda olan yol,köprü,altyapı,hizmet gibi durumlarda bile adamlar, biz en azından şunları bunları yaptık diyerek böbürlenebiliyor.Yani bu hallere geldik.Lutfediyorlar sanki hizmette.Sanki zaten görevleri değil..Dediğim gibi,bize herşey mustahak. Bunca saptırmadan sonra yeniden konu başlığına dönecek olursam,bu Ülkede kürtler ve kendilerince çeşitli dilleri olduğuna göre,kendi aralarında ortak bir dil çalışması ile seçmeli ders olarak kürtçe eğitim talebi ve üniversitede bu tarz bir dil bölümü talep edebilirler.Yurt dışından, doğudan da çeşitli kürtlerle temas halinde doğru düzgün çalışmalarda bulunabilirler.Ama Almanların olan Almanya gibi,Arapların olan Arabistan gibi,Fransızların olan Fransa gibi,Türklerin olan Türkiye yi haksız çoğalmalarının yol açtığı talep ile bölme ve kötüleme hakkı olamaz hiç bir etnik gurubun.Amerikan valiliğinin açılması ile Türk toprak ağalarının doğudan göç etmesi,marabaların toprak sahibi olmaya başlamaları falan,daha bu kadar taze bilgilerle şu gidişatı anlamayacak zannedilen Türklerde, kimin hakkı kimin hakkı değil kavramını,elbet güzel görüyor nice göz.
  18. Yaratılış 1 1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu. 3 Tanrı, "Işık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu. 4 Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 2. Krallar 19 15 şöyle dua etti: "Ey Keruvlar arasında taht kuran İsrail'in Tanrısı RAB, bütün dünya krallıklarının tek Tanrısı sensin. Yeri, göğü sen yarattın Nehemya 9 6 Halk şöyle dua etti: "Tek RAB sensin. Gökleri, göklerin göklerini, bütün gök cisimlerini, yeryüzünü ve içindeki her şeyi, denizleri ve içlerindeki her şeyi sen yarattın. Hepsine sen can verdin. Bütün gök cisimleri sana tapınır. Tevbe(*) Sûresinin 36 . Ayetinde Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır.3 İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. Ra’d Sûresinin 16 . Ayetinde De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” “Allah’tır” de. De ki, “O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?” De ki, “Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah’ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?” De ki: “Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. O, birdir, mutlak hakimiyet sahibidir.” Tevratta yokmuş.Tevratta var,İncilde var,Kuranda var.Herşeyi yaratan sadece Allahtır.Herşey onda var oldu.Çünkü O zaten hep vardı.
  19. MADDE 1: Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar. Aynen öyle,hepimiz Adem den geldik,kardeşiz. İslamda kadın ve erkeğin hakkı birbiriyle eşit değildir. Kadının şahitliği erkeğinkinin yarısı kadardır ve mirastan yarı pay alır. Ben müslümanım ve hiç sakıncası yok.Bir hesap kitap işi,borçlu alacaklı varmışta,onların hesabına gel şahit ol demişlerde, bi de yanımda bi bayanı daha şahit yapmak için getirmişlerde.Ya ben şu şahitliği yapmasamda ,bi erkek buluverseler.Aman çok lazım değil.Miras.. Dedim ya ,ben müslümanım,abim benden çok miras alacakmış,eşim daha çok miras alacakmış. Havadan gelen para,sırf ailem biriktirdi diye.Annem babam kocam ölecekte ,vay yarı miras almışım.E benimde mehir hakkım var,hayatımı sağlama alma hakkım var.Evlendiğimde yemeğimin giyimimin karşılanması hakkım var. Çocuklarımın hakkı var.Çocuklarıma lafımı nazımı geçirme hakkım var. Yine islamda insanlar özgür olarak değil, allahın kulu olarak değerlendirilir ve allaha secde etmek/boyun eğmek zorunda bırakılırlar. Yine islamda tüm insanların kardeşliği düşüncesi değil, sadece müminlerin kardeşliği düşüncesi vardır. Hatta ''Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin'' diye ayet vardır. Görüldüğü gibi islam, İnsan Hakları Bildirgesinin ilk maddesiyle çelişki halindedir. Evet Allahın kuluyuz,boyun eğince hiç gocunma hissettiğimi hatırlamıyorum,içimden taşıyor boyun eğmek ,secdelere kapanmak.Çok güzel bi duygu.İnanılmaz bir rahatlama.Dost değil veli edinmeyiz.Ya hepimiz insan hepimiz kardeşiz,ama Allah esirgesin kardeşimi öldüren kardeşim değil.Niye anlamları karıştırıyorsunuz sürekli.Herkes gerçekten kardeştir.Ama kardeşim sağ ben solcuyumdur.Ben üyesi olduğum partide onun felsefesini benimseyip kendime onu veli yapamam.Mümin müminin kardeşi olunca,diğerlerine saldır mı deniyor,denmiyor.Diğerlerine nefret kus mu deniyor ? denmiyor.Ben ben gibi olanın yanında daha farklı hissederim,ben ben gibi olmayanın yanında daha daha başka hissederim.Hayır niye okuldaki Ayşe en iyi arkadaşımda ,Fatma yla fazla samimi olamıyorum.Eşit olmadıklarından ve farklı özellikler taşıdıklarından olabilir mi? MADDE 2: Herkes; ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka inançlarına bakılmaksızın eşit haklara sahiptir. İnsanlar ulusal ve toplumsal kökenleri, zenginlikleri, doğuş farklılıkları ya da herhangi başka bir ayrım gozetılmeksizin bu bildirgede belirtilen tüm haklardan ve özgürlüklerden yararlanabilirler. Görüldüğü gibi bu maddede de insanların cinsiyet ve inançlarına bakılmaksızın eşit hakları olması gerektiğine değinilmektedir. Oysaki islamın kadınlara ve gayrı-müslimlere tanıdığı haklar eşitlikten çok uzaktır. İslam bu eşitliğin arasına kara bir çarşaf ve kanlı bir kılıç çekmiştir. Dolayısıyla islam, İnsan Hakları Bildirisinin ikinci maddesiyle de uyuşmamaktadır. Bu madde üzerine epey konuştukta,şu kara çarşaf ve kılıç tam anlamıyla sizin düşüncenizdir,Kuranın değil. MADDE 3: Yaşamak, özgürlük ve kışı güvenliği herkesin hakkıdır. İslamda ne yaşama, ne özgürlük ne de kişi güvenliği hakkına saygı gösterilmektedir. Kadınlar saçlarını rüzgarda özgürce savurma hakkından bile alı konmakta, ''allaha küfretti'' gerekçesiyle insanlar öldürülebilmekte, ''gerekli görülen durumlarda'' ölüm cezasına onay verilmektedir. İslam, İnsan Haklarının üçüncü maddesiyle de uyumsuzdur. Bahsettiğiniz bütün uygulamalar Kuran dışıdır.İslama mal edilemez. MADDE 4: Hiç kimse kölelik ya da kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü biçimiyle yasaktır. İşte islamın en uyumsuz olduğu madde! İslam tüm insanları allah adlı bir hayaletin kulu olmaya zorlamakta ve kuran denen kitapda kölelik kurumundan bahsedilmektedir. Hatta, ''kölelerinize iyi davranın'' türü öğütlerle köle sahipleri sevimlileştirilerek köleliğin devamı sağlanmaya çalışılmaktadır. Açıkladım.Ayrıca Allah hayalet olmayıp,bizimle ilgilen bir kavramdır.Yani neredeyse somut diyeceğim elle tutulur tarafı olsa.O derece hayatımızda. MADDE 5: Hiç kimseye işkence yapılamaz; kıyıcı, insanlık dışı, onur kırıcı ceza ve davranışlar uygulanamaz. Bir yandan bu maddeyi okuyup diğer yandan şeriatla yönetilen ülkelerdeki ceza pratiklerini düşününce insanın yüzünde acı bir gülümseme beliriyor değil mi? El kesme, kafa kesme, herkesin içinde kırbaçlama gibi insanlık onurunu kırıcı işkenceler, islamın çarpık ve ilkel adalet anlayışının özünü oluşturmakta. İslamın bu maddeyle de uyumsuz olduğu çok açıktır. İyi ya,eli kesilen kırbaçlananlarda,insanlık dışı hareket etmesinler o zaman.Başkasının malına dokunmasınlar,eşlerini aldatmasınlar.İnsan olsunlar,insan gibi çözümler üretsinler.Hırsızlığa koşacak,akıl erdireceklerine iş peşinde akıl üretsinler.Eşlerine yalanları ile ihanet edip gündüz biriyle akşam diğeriyle oynaşmadan,anlaşamıyorlarsa ayrılsınlar ondan sonra baksınlar başkasına.Onur kırmasınlar yani,karşılarındakini kendine güvendi diye aşağılamasınlar,kandırmasınlar. MADDE 7: Herkes yasalar karsısında eşittir ve ayrımsız olarak yasaların koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin, bu bildirgeyle belirtilen haklarına ters düşen ayırt edici davranışlar için yapılacak kıstırtmalara karşı eşit korunma hakkı vardır. Çok açıktır ki, kadınların şahitliğini bile erkeklerin yarı değerinde gören islam, kadınları ve erkekleri yasalar önünde eşit görmemekte ve İnsan Hakları Bildirisinin bu maddesiyle de çelişmektedir. MADDE 8: Herkesin, kendisine anayasa ya da yasalalarla tanınan temel haklarının yok edilmesi ya da zedelenmesi girişimine karsı ulusal mahkemelere başvuru hakkı vardır. Şeriat ülkelerinde yaşayan insanların böyle bir hakkı var mıdır? Hiç sanmıyorum. Ulema ne derse o! O halde bu madde de islamın anlayışıyla çelişmektedir. Bu ne demek anlamadım,sizin ulemanız ile onların uleması farklı o kadar.Sonuç yine üst gurup bir insan kararı.Sizin ulemanızı üstün kılan ne.Ha pardon,birinin adı ulusal mahkeme.Yapılan şey aynı,biri diğeri adına karar veriyor o kadar.Bizim ülkede de,bizim mahkememizin sonucunu beğenmeyen,AİHM ye gidiyor,tersi karar alınıyor diyelim.Yani?? Biri işinize geliyor diğeri gelmiyor.Ha AİHM de bazen bu tarafın işine gelmiyor.Ne yaparsanız yapın yasa adı altında insan insanı değerlendiriyor.Biri bunu din yasaları altında yapıyor.Ne farkı var. MADDE 10: Herkes, haklarının, görevlerinin ya da kendisine cezai sorumluluk yükleyecek herhangi bir suçlamanın belirlenmesinde tam bir eşitlikle, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adilane ve acık olarak gorulmesi hakkına sahiptir. İslamda kadınların erkeklerle ''hak'' ve ''görev'' açısından ''tam bir eşitlik'' talep etmeye hakları var mıdır? Elbette yoktur. İslam, erkeği kadın üzerinde ''yönetici ve hakim'' kılmıştır. İslama göre bu iki cins eşit olamaz. İslamın, bu maddeyle de çelişki halinde olduğu açıktır. MADDE 12: Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesıne, konut dokunulmazlığına ya da yazışma özgürlüğüne keyfi olarak karışılamaz; kimsenin onur ve ününe karşı kötü davranışlarda bulunulamaz. Herkesin bu karışma ve kötü davranışlara karşı yasalarla korunma hakkı vardır. İşte islamın çuvalladığı bir madde daha! İslam ve kuran herkesin aile ilişkilerine de ev yaşamına da dokunur, hatta cinsel hayatın nasıl yaşanacağına kadar karışır ve sözünün dinlenmediğini tespit ettiğinde de cezalandırır. İslam, müslüman olmayan herkesin ''onur ve ününe karşı kötü davranışlarda'' bulunur. ''Kafir'' der, ''beyinsiz'' der, ''dilini sarkıtmış deve'' der(tümü kuranda geçmektedir). İslam insanların yazışma özgürlüğüne de dokunur, kendisini eleştiren yazıların yazımına tahammül edemez. Arabistan'da ''allah yoktur'' yazarsanız, ''allaha küfretmek'' suçundan kafanızı keserler. Tabii,aile ilişkisine dokunup anne babaya saygı der, pat diye başkasının odasına dalmanı engeller,normal yoldan cinsel ilişkiye gir der(bak bak adamın canı anormal istedi,Kuran niye bunu dedi ki),tabii yasalarda cezalar yok Kuranda olunca suç.Küfür algısını bilmem ama Kuran da yazıyor değil mi şunlar bunlar küfürdür,kafalarını kesin diye. MADDE 13:a) Herkesin, herhangi bir devletin toprakları uzerınde serbestçe yolculuk yapma ve yasama hakkı vardır. İslam anlayışında kadınlar sokakta serbestçe dolaşamaz, istedikleri gibi(mesela dekolte giyinerek) yaşayamaz, erkeğinin izni olmadan seyahat edemez. Yani islam bu maddeden de sınıfta kalmaktadır. Hayır ,bu madde İslamla çelişmez.Alıntıladığınız olaylar,erkeklerin uygulamalrıdır,İslamın değil. MADDE 16: a) Evlilik cağına varan her erkek ve kadın, ırk, vatandaşlık ya da din bakımlarından hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına sahiptir. Evlilik bakımından, kadın ve erkek evliliğin sürdürülmesinde, bozulmasında eşit haklara sahiptir. İslamın bu maddeyle de tezat içinde olduğu çok açıktır. İslamda, kadın ve erkeği, evliliğin sürdürülmesi ve bozulmasında eşit gören bir anlayışın a'sı bile yoktur. İslamda koca karısı üzerinde mutlak bir efendidir ve kadının boşanma hakkı bile yoktur. Hatta kadının tek eş olmak ve kocasını başka kadınlarla paylaşmamak hakkı bile yoktur. O benim kocamdır,efendim değil.Efendim Allahtır.Kimse Allaha aykırı eylemde bulunamaz üzerimde.Eşit olarak eşit kelimelerle evleniriz,mehir olarak güvencem sağlanır,evliliğin sürdürülmesinde bakılma hakkım ,sözün iyisinin söylenmesi hakkım,iyi muamele görme hakkım vardır.Erkek çalışıp çabalayıp ihtiyaçlarımı karşılamakla mükelleftir.Boşanma hakkım ,din dışı durumlarda her zaman vardır. Dediğim gibi dinime uygun davranan bir müslümandan neden boşanmak isteyim, dine uygun davranmıyorsa neden boşamayım veya boşanma talep etmeyim.Durduk yere adamın kafasına esip mi beni boşama hakkı var ya da ben mi kafama göre insan boşayabilirim.Kim kimi neden boşar.Kuranda kutsal sayılan ve ayrılmanın zinaya yol açacağı İncil öğretileri varken,niye illa bizim boşanmamız üzerinde yoğunlaşıyorsunuz.Tek eş olmak hakkımdır.Kuran bu konuda açıktır. İkinci eş erkek için Kuran ayetiyle imkansızdır.Çünkü asla eşit davranamayacağı açık ve net yazılmıştır.Kocam müslümansa,biz birbirimizle tek vücuduz demektir.Çünkü din bunu emreder. MADDE 18: Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkına sahiptir. Buna göre, herkes din ya da inanç değiştirmekte özgürdür. Ayrıca dinini ya da inancını tek başına ya da toplulukla birlikte açık olarak ya da özel olarak öğretim, uygulama, ibadet ve ayinlerle açıklama özgürlüğüne sahiptir. Bu madde de islamla zıtlık içerisindedir, çünkü islamda -özellikle de savaş durumunda- din değiştirenler öldürülüyor. Dolayısıyla islamın din değiştirenlere yönelik özgürlükçü bir tutumu tam olarak yoktur. Din değiştiren herkesi ''karşı tarafa geçmiş'' sayarak cezalandıran, yani dinden çıkan insanları ''düşmanla işbirliği yapmak'' türü bir davranıştan ötürü değil de sadece düşüncesinden ötürü cezalandıran bir zihniyet vardır. İslam, insanları sırf düşünce ve inançlarından ötürü yaftalar ve yargılar. Asılsız iddialar,Ne Kuran ne diğer Kitaplarımızla tamamen alakasız yorumlar. MADDE 19: Herkesin düsünme ve anlatma özgürlüğü vardır. Buna göre, hiç kimse düşüncelerinden dolayı rahatsız edilemez. Ayrıca ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her türlü araçla aramak, sağlamak ve yaymak hakkına sahiptir. İslam karşıtı düşünceler, -sadece düşünce düzeyinde olsalar ve eyleme dökülmeseler bile- müslümanlar tarafından küfür olarak algılanır ve şiddetle cezalandırılır. İslamı eleştiren her ses, ''islama küfür etti'' bahanesiyle kısılır. İslam, İnsan Hakları Bildirisinin bu maddesiyle de uyuşmamaktadır. Yine Kuran ile asla alakalandırılamayacak yorumlar. MADDE 20: a) Herkes barışçıl yollarla toplantı yapmak, dernek kurmak ve derneğe katılmak hakkına ve özgürlüğüne sahiptir. Şeriatla yönetilen islam cumhuriyetlerinde komünist dernekler kurulamamakta ve bu tür dernekler şiddet uygulanarak kapatılmaktadır. Bu tür derneklerin üyeleri de cezalandırılmaktadır. Dolayısıyla islam, bu maddeyle de uyuşmamaktadır. şeriatla yönetim ile İslam asla aynı olmamıştır,İslamın adını hemen bir topluma mal edemezsiniz.İslam ,bütün Kitapların dinidir,yani Tevrat ın İncil in Kuran ın.Siz tutar Kitaplarda olmayan bişey yüzünden İslama laf söylerseniz,bunun kapsamına ,yol açacağı başka konulara inanamazsınız.Bir ateist adam öldürdü diye,ateistlik bir katillik ideolojisidir demek gibi bişey. Kitap başka şeydir,uygulama ve insandaki şekli başka bişeydir.Yasaların olması durumu kadar,rüşvet ile adaletsizlik durumunun oluşu gibidir bu.Yasaya değil, rüşveti yiyene tepki verirsiniz.Yani rüşvet yiyenin hukuk okuması,hukuğu suçlu duruma düşürmez,suçlu olan bunu yapan kişidir. MADDE 21: (...........) c) Hükümet yetkisinin temeli halkın iradesidir; halk bu iradesini gizli ya da açık bir şekilde özgürce oy vermelerinin sağlandığı devreli ve dürüst seçimlerle belirtir. İslam devletlerinde hükümetlerin yetkisi halkın iradesine değil, allaha dayandırılmaktadır. Yani islam, egemenliği halktan alarak dine havale etmiştir. Dolayısıyla bu maddeyle de uyuşmamaktadır. Aynen öyle.Sözkonusu din ise,Allahın kanunları geçerli olmak durumundadır.Bu kanunlarda,müslümanlar arası olduğuna göre,dolaylı olarak yine halk iradesi geçerlidir.Kimse Şeriat ülkesi dediklerinizde,içki içen müslüman ile içki içen hristiyanı aynı kefeye koymuyor. MADDE 25: (...........) B-) Analık ve çocukluk, özel koruma ve yardım görme hakkına sahiptir. Bütün çocuklar, evlilik içinde ya da dışında doğsunlar aynı sosyal korunmadan yararlanırlar. İslama göre, evlilik dışı doğan çocuklar çok kötü bir kelimeyle yaftalanır ve gerek annesine gerekse çocuğa kötü gözle bakılır. Ayrıca evlilik dışı çocuk doğuran bir kadın recmedilerek öldürülür. Dolayısıyla islam, bu maddeyle de karşıttır. Hayır,Recm cezası Tevratta olup,İncil de kuralları konmuş ve Kuranda kural dışı durumlar nezdinde sopa cezası gelmiştir.Ayrıca asla çocuklar için yafta sözkonusu olamaz.Anne için olumsuz düşünceye sebebiyet konusunda haklı olabilir ama asla direk bir kınama yazısı göremezsiniz MADDE 26: (......) B-) Eğitimin amacı, insan kişiliğinin tam ve özgürce gelişmesi, insan hak ve özgürlüklerine saygının güçlenmesi olmalıdır. Bütün milletler, ırk ve din grupları arasındaki anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir. İslamda eğitimin amacı, insan kişiliğinin özgür gelişimi değil, insanın kişiliğini ve çeşitli doğal arzularını ''allah yolunda'' baskılamak, yasaklamak ve törpülemektir. İslam, kul olarak gördüğü insanların kişiliklerinin özgür gelişimini şeytan işi olarak değerlendirir ve bundan ürker. Dolayısıyla islam, İnsan Hakları Bildirisinin bu maddesiyle de uyumsuzdur. Özgürlük anlayışınızdan neyi kasdettiğinize bağlı.Ben gayet özgür bir kadınım .Özgür kadın olmam anne babaya saygısızlık,zina(eş aldatma),hırsızlık,aşırılık anlamlarına mı geliyor?Avrupa ülkeleri dediklerimizde özgür ama sıkıysa bangır bangır korna çalın ya da yerlere ata ata çekirdek çitleyin.Nedir yani size özgür hissettirip Kuranın yasakladığı şey? MADDE 29: (..........) B-) Herkes, haklarını kullanmak ve ozgurluklerinden yararlanmak konusunda; ancak yasalarla sırf başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınmasını ve bunlara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla ve toplumun ahlak, düzen ve genel gönencinin gereklerini karşılamak için belirlenmiş kurallara bağlıdır. İyi ya,herkes herkese saygılı olsun.Kuran bu durumda kime satışıyor ki? İslamda başkalarının(özellikle de inançsızların) hak ve özgürlüklerine saygı söz konusu değildir. Müslümanlar, tüm insanların allahın kanunlarınca yönetilmesi ve islama boyun eğmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Dolayısıyla islam, bu maddeyle de çelişmektedir. hayır,müslümanlıkta kimin müslüman olup olmayacağı bile Allahın takdiridir.Dinde zorlama yoktur. Görüldüğü gibi islam dini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde yer alan pek çok maddeyle tezat halindedir. Bu yüzden islam, insan haklarına aykırı bir dindir. Hiç kimse, insan haklarına aykırı bir dine hoşgörü göstermek veya tahammul etmek zorunda değildir. Çünkü insan haklarını tanımayan bir inanç gayrı-meşrudur. İslam, gayrı-meşru bir inançtır. Bu yüzden ona karşı mücadele etmek her aklı başında ve duyarlı insanın meşru görevidir. İslama karşı insan haklarını savunmak gerekir. Hiçbir din, kendi sözde kutsallığını bahane ederek, insan haklarına ters düşen görüşleri savunmaya kalkamaz. göremedim
  20. Ve yine burada unutulan çok çok önemli bir kelimeyi tekrarlıyorum "evlenmek".Surede,ele geçen cariye ile evlenmek sözkonusu. Siz bilmezsiniz belki ama,İslamda kadın ve erkek evlenirken,tam 3 kere "kabul ettim" yani evlenmeyi kabul ettim demelidir.Bu bizim bildiğimiz imam nikahı.Kadın kabul ettim demedikçe kimse onu zorlayamaz,üzerinde mahalle baskısı dediğimiz baskıyı uygulayamaz,bu yüzden zulüm göremez.Ama gelgelelim bi de uygulamalara bakın.Uygulamalardaki kadın-erkek savaşının suçu,Kuran üzerine atılamaz. Siz ne derseniz deyin,erkeklerin uygulamalrdaki hataları yine Kuran a mal edilemez.Kadın ve erkek asla eşit değildir ,olmayacaktır. Kadının düşünce algılama kurgulama şekli ile erkeğin hayata bakışı ve algıları asla bir değildir,olmayacaktırda. Kadının bedensel hormonel bütün özellikleri, biyolojik yapısı,asla ve asla erkek gibi olmasına izin vermeyecektir.Hele güçsel ve iş konularını elimize alırsak,bir erkeğin kalın bir evrak dosyasını taşıması ile kadının aynı dosyayı taşıması asla bir olmayacak, kadın daha çok enerji tüketecek ve daha çok yorulacaktır.Günümüzde,kadınlar o kadar çok eşit haklar isteminde bulundu ki, metrolarda orda burda hem kadın hem yaşlı bile olsalar,oturan erkeklerin tepesinde ayakta gitmeye başladılar.Yani erkekler o derece erkek olduklarını unuttular kadınlar sayesinde.Hayır efendim,kadın kadındır ,kadın narindir, erkek bal gibi kadınına bakmakla yükümlüdür. Kadın ister çalışır ister çalışmaz.Ama yok,olur mu?Şimdi kadın,adamın eline bakıyorsa adam hemen ne yapmalı, ikinci üçüncü eşi almalı durumuna göre, kadına kötü davranmalı,kadına vurabilmeli,aşalayabilmeli falan filan.Kuran mı söylüyor bunu?Hayır,yaratılışları söylüyor.İnsan tabiatı söylüyor.Biraz güç,hemen bin tepesine. Kolaylaştırmıştır diyorsunuz,çünkü direk bir saltanat kurma asla söz konusu değildir Kuranda.Erkeğin böyle bir salatanat lüksü olması Kurandan değil, erkek alimlerin alimce hadislerinden kaynaklanır.Dini İslam olan ve müslüman olan hiç bir kadın,zulüm görmek zorunda değildir,erkeğinin kölesi olmak zorunda değildir. Erkeğe itaat etmek ile,asla yapmak istemediği bişeyi erkeğin zorla yaptırması farklı kavramlardır. Sorunların bütün kökeni erkekliklikle alakalıdır,dinle değil.Ballandıra ballandıra huriyi bile bayan olarak ,sanki görmüşçesine anlatanlar,erkeklerimiz değil mi yine?Kurandan kanıtları ne,hiçbirşey.. Ya niye önyargılı kestirip atıyorsunuz. Adam 3 kez boşadı,kadın başka biriyle evlendi.Bi durun ve kalın bu noktada.Bu kadın artık başkasının karısı. Bu bir evlilik kurumu ,hemde İslamda evlilik,yani benim algımla Kuranın İncil in Tevratın yani Allahın emrettiği kutsal kıldığı evlilik. Arapların genelevlerindeki evlilik değil yani.Arapların uygulamalrı gibi bakıyorsunuz sureye.Üzerinde hızla geçiyor,durumun ciddiyetine,zorluğuna inmiyorsunuz.Sanki pat kavga pat boşadı adam, haydi adam geri istedi karısını pişman, bak yine kavga ,aaa yine boşadı.Ay dur üçüncü kez boşayımda sen bi bizim komşuyla evlen boşan geri gel.Yazık adamın ihtiyacı var biraz kadına.Ya bi ayet nasıl bu derece üzerinde düşünmeden algılanır ve uygulanır.Elbette azap verir, o halde sakınsınlar,düşünsünler erkek milleti.
  21. Kusura bakmayın ama karşılaştırma yaptığınız bu iki durumu yeniden okumanızı tavsiye edeceğim.İlkinde,kimi insanın kimi insana göre daha üstün özellikler taşıdığı(birinin bir yönü üstünken,farklı bir konuda başka birinin üstün olabileceği gibi),bu sayede de geçimliklerinin yani iş sahalarının Allah tarafından paylaştırıldığı sözkonusu. Diğerini bununla karşılaştırmak şuna benziyor.Sanki Allah ayetinde kızıl saçlılar sadece yemek yapacak,gözü çekik olanlar okula gidemeyecek,sadece araplar dil öğretmeni olacak falan.İyi, insan hakları beyannamesine göre ben mühendislik okuyayım,matematik ve teknik resim ile alakası olmayan liseyi bitirememiş farzedelim bir amele olsun, bütün hak ve özgürlüklerden yararlanma adına siz ameleye çizim yaptırın ,bana da tuğla taşıtın.Kısacası ,Ayetteki anlam ile İnsan Hakları Beyannamesindeki anlamlar aynı değilki bu şekilde harmanladınız. Yine aynı karşılaştırma hatası. Aslında verdiğiniz 10.madde ,elbette Kuran ile çelişiyor,ancak sizin verdiğiniz yaratılış farklılıkları anlamında değil.E siz şimdi bir beyin özürlü ile normal bir vatandaşı,idare makamlarında eşit haklara mı kavuşturacaksınız?Normal bir vatandaşın memur olabilmesi gibi o da mı memur olacak?Kanun önünde eşitlik,yani bu iki kişi hırsızlık yapsa ya da ,kanun önünde eşit yargılanmalı öyle mi?Hele hele altta verdiğiniz örnekler,ha kiminin zeki kiminin aptal oluşu ile dereceler,çalışma sahaları, kısacası dünyada döngüyü sağlayan her kavram oluşmuyor yani öyle mi?Herkes aynı ve aynı olduğu için aynı derecede olmalı?Ya biz ne karınca, ne arıyız ki onlarda bile kraliçe falan var.İnsanlardaki derece farklılığı kavramını daha derin düşünmenizi önereceğim. Elbette Allah bu güce sahiptir.Ama kabul edin ya da etmeyin,kölelik biraz şekil değiştirmiş haliyle hala devam etmektedir ve nice insan başka bir insanı adeta mal yerine koyup,üzerinden resmen geçinmektedir.Hatta insan pazarlayanlar bile var hala günümüzde.Hadi kolaysa ellerindekini alın,ne ellerindeki cesaret ediyor,ne başkası gidip kurtarıyor.Gerek birebir insan ticareti,gerek daha hafifletilmiş haliyle insan satın alma ve çalıştırma aynen devam etmektedir ve devam etmekte zorundadır aslında.Bu yüzden kaldırılamayacak bir olguyu neden kaldırmadı sorusu,bence sorulması zaten yanlış olan bir soru.
  22. Bakın,ortada bir polis gücünden bahsetmiyorsunuz.Bir güvenlik görevlisinden bahsediyorsunuz.Ya da sözkonusu orada bulunan bir güç değil, tek bir polis olsun.İnsan,ölüm paniğiyle,etkiye tepki herşeyi yapabilir. Polisler ,genellikle en son çare havaya ateş etme eylemi kullansa da, kalabalığın etkilenmeyip üzerlerine saldırdığını düşünün.Kim ne derse desin,havaya kalkan o silah,aşağı inip ateşlenmeye başlar.Bu olayların tek bir çözümü var.İnsan olduğumuzu hep hatırlayarak,eylemlerimizi zarar verme amacı gütmeden yapabilmek.Buyrun insan zekasını en üst düzeyde kullansınlar ve en etkili ve zararsız eylem yollarını üretsinler.Ama yok,al eline taş sopa,patlayıcı,sapan,misket ,,,saldır saldırdığın insan değilmiş gibi,sonrada ah ben saldırdım ama aa aaaa olacak iş değil karşımdaki tepki verip bana vurdu,taş attı,sopa yerine cop kullandı falan filan.Lütfen ama lütfen,greenpeace gibi, mümkün derece olay çıkarmadan, insan gibi tepkimizi verelim.Yani Lütfen.
  23. hayır ben mi yanlış görüyor ya da yanlış anlıyorum hayat hakkı kavramını. ;Şimdi düşünüyorum,ben bir polis ya da güvenliğim ve silah üzerimde.Bi bakmışım olaylar bağrış çağrış,karşımda öfkeli taşlar fırlatan,yani beni neredeyse öldürecek bir topluluk.İnsan kendi canını korumak için neler yapabilir o anda düşünen var mı? Ya polise şuna buna biraz önyargılarım vardır ama insaf yapmayın yani.Taş atmak,yaşam hakkı ihlali olmuyor ama taş atan kalabalığa ateş eden yaşam ihlal ediyor. İsterseniz önce ben kafanıza bir taş fırlatayım,sizin elinişzede silah verelim.Ama taş bi kafanıza isabet etsin.Bu heralde yani nasıl olsa acıtmayan bişey ki, birde konuyu buraya taşıyabilmişsiniz.Ne dersiniz,denemeli mi?
  24. ufak bir dns ayarı ile hepsinin yasaklığı kalkıyor uğraşsınlar dursunlar.Ben, rahat rahat youtube ta dolaşmaktan gayet memnunum.Ve benim gibi nice insan rahat rahat aktarımlarına devam ediyor..Hazır aklıma gelmişken, Tengeriin ,seni yeniden youtube da aktif görmek ve güzel videolarını izlemek ya da dinlemek istiyorum.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.