Zıplanacak içerik

ftoyd

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ftoyd tarafından postalanan herşey

  1. ftoyd şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Âl-i İmrân(*) Sûresinin 61 . Ayetinde Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa de ki: “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lanetini (aramızdan) yalan söyleyenlerin üstüne atalım.”12 Kadın erkek bir araya toplanılmasında sakınca yok demek ki Nisâ(*) Sûresinin 32 . Ayetinde Allah’ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri (haset ederek) arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan, onun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir Kadınlarında kendilerine has kazandıkları var demek ki,ben üstünüm derdinde üstünlük haklarını isteyip durmak anlayana nasıl anlatılmış Tevbe(*) Sûresinin 67 . Ayetinde Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir (birbirlerinin benzeridir). Kötülüğü emredip, iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unuttular; Allah da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar, fasıkların ta kendileridir. Tevbe(*) Sûresinin 71 . Ayetinde Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Tevbe(*) Sûresinin 72 . Ayetinde Allah mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedi olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler vadetti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır. Nûr(*) Sûresinin 26 . Ayetinde Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır.2 O temiz olanlar iftiracıların söyledikleri şeylerden uzaktırlar. Onlar için bir bağışlanma ve bolca verilmiş iyi bir rızık vardır. Ahzâb(*) Sûresinin 35 . Ayetinde Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamış Ahzâb(*) Sûresinin 73 . Ayetinde Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah’a ortak koşan erkeklere ve Allah’a ortak koşan kadınlara azap etmek; mümin erkeklerin ve mümin kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emaneti yüklemiştir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir Muhammed(*) Sûresinin 19 . Ayetinde Bil ki Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem kendinin, hem de inanmış erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah gezip dolaştığınız yeri de, içinde kalacağınız yeri de bilir. Fetih(*) Sûresinin 5 . Ayetinde Bütün bunlar Allah’ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır. Fetih(*) Sûresinin 6 . Ayetinde Bir de, Allah’ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah’a ortak koşan erkeklere ve Allah’a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir! Hadîd(*) Sûresinin 12 . Ayetinde Mü’min erkeklerle mü’min kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: “Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedi olarak kalacağınız cennetlerdir.” İşte bu büyük başarıdır. Hadîd(*) Sûresinin 13 . Ayetinde Münafık erkeklerle münafık kadınların, iman edenlere, “Bize bakın ki sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım”4 diyecekleri gün kendilerine, “Arkanıza (dünyaya) dönün de bir ışık arayın” denilecektir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Bunun iç tarafında rahmet, onlar (münafıklar) tarafındaki dış cihetinde ise azap vardır. Hadîd(*) Sûresinin 18 . Ayetinde Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükafat da vardır. Nûh Sûresinin 28 . Ayetinde “Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.” Bürûc Sûresinin 10 . Ayetinde Şüphesiz mü’min erkeklerle mü’min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır. Kendilerini peygamber zannedip karılarını da peygamber eşi gibi algılayanları örnek gösterene kadar,diğer ayetleri o insanların önüne koyup mücadele verebileceğimizi kavrasaydınız keşke.Çünkü siz hala anlamasanızda Kurana göre o kadar çok hakkımız var ki, şu düzen bile bu haklarımızı bize sağlamaktan aciz. Bu noktada aşama gerekmektedir desemde o aşama da bellidir.Allah dilediğini kurtaracak dilediğini cehenneme gönderecek.Bu benim alimde olan bişey değil.Kendim istedim diye imanlı değilim, Allah istediği için imanlıyım.Bunun da sebebini anlamak istiyorsanız İncil okuyun.Ben işte bu yüzden inanmayan sizin hayatınızı cehenneme çeviren kişi olmamalıyım.Sizin hayatınızı cehenneme çeviren insanlarla ateistlik ya da dinsizlik ile değil,Kuran eliyle hücum etseydiniz,hayat daha yoluna girmiş olurdu.İslam ülkesi denilenlerde de halk ayaklanıp, hoppp bu ceza Kurana aykırı deseydi, bu kadar aykırı insanlık dışı uygulamaları görmezdik. Siz daha burda mısınız?Diyanet daha önce halka öğrettiği bu çeviriyi piyasadan çekeli çok oldu.Bu sadece arap halk dilinde kelimenin manasıdır(kızlar büyürken göğüsleri tepeye benziyormuşta,eee maşallah göz alıcı derecede de güzellermiş,bi bakmışsın bizim araplar bu kelimeyi böyle yeni göğüsleri çıkan kızlara lakap yapmış).Arap dil bilgisinde bu kelime "göz alıcı muhteşemlikte" anlamında bir sıfat ya da "tepe" anlamında bir isimdir.Ve ortada dişilere dair en ufak ibare yoktur.Kısacası göz alıcı derecede muhteşem bazı varlıklar hizmet edecektir.Arapların kız serapları değil.Arapça dişi ve erkil ekleri olan bir dildir.İstediğiniz araştırmayı yapın, ne bu ayette ne hurilerle ilgili bir cinsiyet iddia edemezsiniz.
  2. ftoyd şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Din hayatları cehenneme çevirmez tam tersine hayatın gerçeklerine karşı daha donanımlı ve güçlü olmanızı sağlar."Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" ve biz hergün Allahımızın Peygamberimize emrettiği gibi ilmimizin arttırılması konusunda duacıyız.Yatıp kalkıp dua edip gökten beynimize ilim yazılmasını beklemeyi değil, çaba sarfetmeyide biliriz,merak etmeyin.Bu arada gerçek anlamda Kitap ehlinden olan ve hurafelere kendini kaptırmayan her mümin bilir ki, hiç kimsenin cennete gideceğine dair eminliği olamaz Allahın Peygamberleri ve diledikleri dışında.Hayatını tamamen dinle geçiren biri de son dakika sapmasıyla cehennemi boylayabilir. Ama bildiğim en güzel gerçek, cennete gitmek için elinden gelen gayretle Kitabın kurallarını uygulayan müminlerin, bir ateistte, bir kafire, bir münafığa hayatı cehennem etmeyeceğidir.Onlar o kadar iyi insanlardır ki, Allah onlardan olmayı ve onlar gibi iyilikler ile anılmayı nasip etsin.Ben bir müslümanım ama hala Kuranın beklediği tarif ettiği o güzel mümin müslümanlardan değilim. Hala nefsimle emirler rasında sıkıntılar var.Allah yoluna eriştirsin ve o yolda sabit kılsın.
  3. ftoyd şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    aşırı takıntılar yok, biyolojik özelliklerimizdeki ayrımdan kaynaklı haklı ayrımları ve vurguları var. Kadına tarla benzetmesi doğrudur, ama bunun çocuk=ekin gibi algılanması yanlıştır.Bir tarlayı ekip biçmenin, ilaçlamanın, ürünü takip etmenin,ürünü toplamanın kurallarını bilseydiniz,aşamalarını düşünseydiniz, bakılmayan bir tarlanın ne hale gelebileceğini bilseydiniz bu benzetmeden ne çıkarılması gerektiğini çok iyi anlardınız.Eşine iyi bakan ona göre karşılığını alır, karısına kötü davranan ise illaki gün gelir ona göre karşılığını alır.Bu bizzat kadın yapısına uyabilecek en güzel benzetmedir. Kadının namusunu koruyamaz olması ise bazen doğa gerçeğidir. Kuran bir ayetinde iffetli olmak isteyen,namuslu olmak isteyen cariyeye bile yaklaşılmasını,zorlanmasını yasaklarken kalkıp Kuranın kadını böyle gösterdiğini söyleyemezsiniz.Ancak doğamız gereği, istediği kadar namuslu olup hayatını eşiyle mutlu güzel geçiren bir kadın olsun ,gün gelir altı üstü evinin bulunduğu apartmana bile girdiğinde onu etkisiz hale getirip yapacağını yapacak bir erkek kavramı sanmayın ki yoktur.Tarihler boyunca, özellikle savaşlar esnasında, erkeğin kadına bakış açısı ortadadır ve malesef genetiklerinde bir sıkıntı olduğunu düşündüğüm bu ağırlıklı erkek guruplarının elinde kadının kendini koruması bazen gerçekten çok zordur. En basiti etrafımdan bir örnek vereyim. Bir arkadaşımın kocası yıllardır yurtdışında çalışıyor.Kadın iki çocuğu ile birlikte yaşıyor koca hasretiyle.İzinden izine görülen bir koca kavramı.Sırf bu durumdan dolayı, bizzat bir bayan arkadaşının kocası tarafından ihtiyaç görme teklifinde bulunuldu.Ya siz etrafınızı gözlemlerseniz, erkekler ile kadınlar arasındaki farklılıkların ve zor gizli savaşın farkında mısınız?Şahsen ben başımda bir kocam olmasından bir abim olmasından bir babam olmasından son derece mutluyum.Yoksa hayatım yaşanamaz değil ama yaşanması daha zor olacaktı. Eşcinsellik konusuna gelince,Lut kavminde erkekler erkeklerle birlikte olmak istemektedir.Ancak işin ilginç tarafı, bu erkekler sizin dediğiniz gibi erkek görüntüsündeki kadın hisli varlıklar değiller.Helaka sebep olan erkekler , erkek gibi erkek olup, kadın organı yerine belki daha dar ve haz verici algıda algıladıkları erkeğin dışkı bölgesi.Sizin kasdettiğiniz gibi genetik değil, psikolojik doyumsuzluk ile normal bir erkeğin illa farklı birşey araması o kavmin helakını getirmiştir.Kendini kadın gibi hisseden bir erkekten değil, erkek olup arayışı farklı erkekten bahsediyoruz.Ceza işte onlaradır.Düşününkü o topluluğa erkek görüntüsünde melekler gönderiliyor ve bu erkekler yeni gelen bu erkeler için "onları bize ver" diye Lut la tartışıyorlar.Ayetler üzerine ne kadar az düşünülüyor, ne dersiniz?Umarım anlatmamdan hormon ile psikolojik olguların eyrımına varabilmişsinizdir. Ve işte bu düşüncelerle, siz anlasanızda anlamasanızda, ben Kuran ve Kutsal Kitap imanlısıyım ve kadın olduğum gerçeği,imanımdan eksiltmiyor,arttırıyor.
  4. ftoyd şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Öneri ve Eleştirileriniz
    Arkadaşların sayfalarında dolanırken başlığı gördüm.5 senesini foruma katkıda bulanarak geçirmiş arkadaşımızın, umarım ayrılma nedeni forumdan ya da forumdaki bir durumdan, yani kırgınlıktan değildir.Eğer böyleyse,bu ayrılışı asla kabullenemeyeceğimiz kesin.Ama bundan sonra sanaldan uzak duracağım ve gerçek hayata daha fazla vakit ayıracağım diyorsan, yolun açık olsun Cyrano.Katkın büyüktü ve varlığını bilmek güzeldi.Mutlu ol,sonsuza kadarrrr.
  5. Pardon ama sünnilik ne demektir?Hadislerin hepsi sünnet ise niye bazıları uygun bulunmayıp kalkabiliyor, bazıları sonradan uygun bulunup eklenebiliyor.Diyanet 1500 senedir "sen olmasaydın alemleri yaratmazdım" hadisini bu millete ezberletiyorda, kimin fikri kimin algısıyla son 10 yılda bu hadis gerçekliğini yitiriveriyor.Yani bu adamlar bi 1500 senede sahabenin aktarımını oturtamadı da,şimdi kim beni bunlara inanmaya zorlayacak anlamıyorum.Hele hele inanmam beklenen şey Kuran ile ve diğer Kitaplarla çelişki yaratıyorsa,buna rağmen Ana Kitaplar göz ardı edilip insanlara hadisler ısrarla öğretiliyorsa, söyler misiniz bunun inandırıcılığı nerde? Söze bakın şimdi; "Üç Talak: Şeriat, hadis ve sünnet üzerine kuruludur. Kur’an’ın yetersiz kaldığı, herşeyi açıklamadığı düşüncesiyle hadislere başvurulur." Yani direk,Kuran yetersizdir denmektedir.Kuran ise bırakın Kuranı herşeye Allahın yettiğini defalarca vurgulamıştır.Referans olarakta her daim Allah kendi kitaplarından bahsetmiş, onları birer rahmet,rehber, yol gösterici olarak açıklamıştır.Ama Allahın, sürekli birilerinin üzerinde oynadığı değiştirdiği cümlelerle ilgili ayetleri okunmuyorsa, bu insanlar Allahın Kitabını yetersiz görmeye devam edeceklerdir şüphesiz.Anlamaları için Allah hariç herkesin fikri yeter onlara..
  6. Öncelikle hükümete bağlanmasında gerçekler var.İnsanların neden bu hükümete bu derece tepkili olduğunu kavramadan, ülkede gerçekleştirdikleri nice kavramı görmeden ,tek taraflı bir bilgi anlayışı ile hayır diyenlerin anlanacağını düşünmüyorum.Ve ortada 1000 tane madde arasında 1 tane bu vatan için asla kabul edilmemesi gereken bir tehlike varsa, 999 maddenin tüm iyiliğine karşı, o madde kötü olduğu,çok çok tehlikeli olduğu gerçekliğini taşıyorsa, bırakında tek cevap bekleyenlere cevap hayır olsun.Tamamen bağımsızlığı kaybettirilmiş bir Türkiye ,limanlarımıza kadar satılmışlığımızın ortada olduğu bir Türkiyede, gözümüze gözümüze sokulmuş kraliyet amlembleriyle dolu bankalarımızla, askeri elden değil bizzat hükümet eliyle, kurumlar eliyle bop için mücadele eden ve bunu benim vergilerimle yapan bir hükümet kavramıyla, bizden olanlar ve olmayanlar ayrımcılığında tarımı,hayvancılığı, esnafı mahvetmiş bir hükümet kavramında cevap "hayır".Cevabı evet olanlar ise ,hükümetten yandaş tanıdıkları olan ve onlarla ilişkisinde cebi az biraz para gören insanlardır.Türkiyenin içinde bulunduğu durumu görmezden gelip, sözüm ona iki yola,iki kaldırıma, iki işe bu ülkede çok şeyden taviz verilecekse,ben şahsen bu insanımıza,herşeyi hakettiğini düşündüğüm bu insanımıza atalarımızı hatırlatmak zorundayım.1453 ü asla unutmamış ve canla başla bu kaybı geri isteyen insanlar karşısında, 100 sene geçmemiş bir tarih unutulursa, sözde medya ile sözde görsel gelişim ile tek taraflı okuya okuya daha çok şeyden olacak bu ülke.Hadi 100 senelik tarihimiz unutuldu, aynı yöntemlerle parça parça edilen onca örnek ülkede mi gözlerden bu kadar kaçar??Siz acaba, tam olarak neye evet dediğinizin farkında mısınız?Ben bir Türksem,ben bir Müslümansam, ben bir Atatürk hayranıysam bırakın evet ya da hayırı tartışmamızı, şu ana kadar içine düşürüldüğümüz durumu hiç bir koşulda kabul etmiyorum edemiyorum.Bunu falanca partide yapsa cevabım aynı olurdu, filancada yapsa aynı olurdu.Çünkü zaten öyle olacaktı.İnanın parti adı ne olursa olsun, hükümet kim olursa olsun aynı sahneleri görecektik.Çünkü kimin rolünü oynadığının bilincinde olmayan bir toplum olduğumuz gerçeği değişmiyor.Biz anca birbirimizi yemeyi biliriz.Vatan sözlerimiz ise sadece sözdedir.Biz Atatürk gibi bir liderden sonra nasıl bu kadar eğitimsiz kalabileceği resmen mucize isteyen hep "benci" bir toplumuz."Biz" olmadığımız sürece daha çok şey görecek bu gözler.
  7. Anmadan edemeyeceğim, Sınırlar Arasında-Banu Avar ın Malezya videosu.Mutlaka izleyin derim,Banu Avar ın zaten herşeyini izleyin.
  8. Hadis hadis hadis... sıkıntımız bu değil mi zaten?birde malezya ya bakın..Biraya kırbaç cezası??kim verdi bu cezayı,Allah mı? Asla.. Uyduruk din, uyduruk uygulamalar.Birilerinin güç göstermede bişeyleri yarıştırdığı ülkeler gurubu.Şimdi bazı müslüman ülkelerde yasaklanmış, bazılarında yasaklanmamış.Bazıları bu hadisi değerlendirmiş, bazıları değerlendirmiş,bazıları değerlendirenlerin mezhebinde, bazıları değerlendirmeyenlerin mezhebinde. Din,Kuran, Kitap indikten sonra hiç bir konuda üzerinde ayrıma düşülünen bir mezhepler dizgesini kabul etmemiştir. Yani din, hadis adı altında, ortaya çıkarılıp çıkarılıp müslümanlar arasında ayrılıklara bölünmelere sebep olabilecek hiç bir kavrama izin vermemiştir. Pantolon giydin(Muhammed döneminde kadınlar giyerdi,hadis aktarıyorlar),kırbaç.Kim verdi sana bu hakkı,Hadis.. Kuran noldu, aman boşver Kuranı.kimi dinlersin sen, ülkede çoğunluk olup seni güdeni. Hadis, yine hadis demekten öteye geçemediğinizin İnşallah farkındasınızdır.
  9. İyi, konu sevildi.Yeni başlık Kuranda boşama kavramı...Şimdi bir erkeğin, karısını üç kere boşaması,kadın için saygısılıklık olmuyor.Ama Allah bu konuda artık birbirlerine dönmelerinden men ediyorsa bu kadına haksızlık oluyor öyle mi? Kadın yapısını şu laik ülkede incelemeyen, her evliliğe dair etrafından gözlemler yapmayan bireylerde ,ondan sonra kalkmış Allaha veryansın ediyor.Evliliği büyük sıkıntıda olduğu halde, eşi tarafından sürekli kendi haksızmış gibi gösterile gösterile, sürekli hakarete,aldatılmaya,yeri geldiğinde eşi tarafından şiddete maruz kalmasına karşın,boşanmayı istemeyen kadınlar biliyorum.Üstelik çalışmışlık, okumuşluk bile kadınla erkek arasında ki evliliğe bakışı,yuva kavramına çocuk kavramına bakış farklılıklarını değiştirmiyor.Şimdi, siz kendinize güvenen,her alanda kendinizi yetiştirmeye çalışan ve çalışan bir kadın olduğunuzda bile sizin yuva kavramınız ile erkeğin bu yuvaya bakış açısı bir olmuyor.Ha bu tarz bir kadın, kendine en ufak bir hakarette bulunmuş kocasının azının payını verebilir.Sevgi kavramının bittiği eşi ile zorlamayıp birbirimizi daha fazla kırmadan ayrılalım diyebilir.Ancak dediğim gibi, psikolojik olarak tamamen aslından çıkmış, eşi tarafından kafası tamamen alabora edilmiş, sürekli ezik hisseden, hani şu saçını süpürge eden, sürekli kendinden verdiğini sanan ama böyle yaptıkça kocası tarafından daha da aşağılanan kadınlar vardır.Ve ilginçtir bir şekilde bu tarz evlilikler daha uzun sürmektedir.Bizzat burada, evli ve yeni çocuk sahibi olmuş bir arkadaşımız,kocası tarafından aldatıldı(bana göre evlilik bitmiştir).Bu ortaya çıktıktan sonra kadın kocasıyla konuşmaya kalktığında "sen mükemmel bir eşsin, evliliğimizde hiç bir sorun yok ama yaptım işte" demiş adamcağız.Kadıncağızda ruhunu sözde okşayan kocasıyla ayrılmadan devam etmekte.Ama bu devam kararı, onu her gün kocası hakkında paranoyalı gibi yaşamaktan, sürekli şüphe halinde oluşundan, sürekli rahatsızlık ve güvensizlik içinde bulunuşundan alıkoymuyor.Kısacası çok enterasan ki, kadın erkek gibi olmuyor. Kadın, çok tuhaf şeyleri,yuvası çocuk derdine idare etmeye devam edebiliyor.Yuvasının korunmasını,mutluluğundan üstün tutabiliyor. erkeğin ise kendini mutlu hissetme egosu,hazzını alma egosu çok farklı olabiliyor.Yuva kavramı direk ikinci plana düşebiliyor.Bu verdiğim örnek aslında dayak yemeyen, aşağılanmadığını sanan bir kadın örneği.Bunun çok çok beterini yaşayan nice kadın var.İşte bu tarz, özellikle çocuk kavramı ile sanki kendini yuvaya zorla bağlayan varmış gibi ruh halinde dolanan nice kadın için, en azından Allah korkusu bazında üç kere kocasının boşama alçaltılığına hakaretine uğradıktan sonra,Allahın onların yolunu ayırması,kadın için gerçekten bir lütuftur.Bir çocukluk arkadaşım,öyle şeyler yaşıyor ki, sürekli yurtdışında olan kocasının hakaretleri telefonla bile öyle bir canını sıkıyor ki,benim gibi müslüman bir kadının böyle bir eşi çekme olasılığı hiç yok.Ama yok o zamanında böyle değildi, yok onu şöyle seviyorum diye diye hala kocasının o eski kocası olmadığını idrak edemeyen bu arkadaşım, kocası en son geldiğinde çocuklarını bile umursamadan intihar boyutlarına ulaştı.Oysa dinim çerçevesinde, kendisiyle sorununun ne olduğunu hep yüzüne haykırdığım bu kişinin ruh halini, içlerinde biraz yaşamadan anlamak imkansız.Karşısında sinir krizleri geçiren karısına, eline geçen eşyaları kırıp saçını yolan,kendini çizen karısına,o koşulda "gerizekalı geri zekalı"diye hitap eden kocalar var.Boşanıyorlar mı?Boşanmıyorlar.Çok enrerasan ki boşanmıyorlar.Böyle sağlıksız yuvalarda, sağlıksız bireylerin ancak yetişebileceği bir kavramda, Allahın bunları demvam etmekten men etmesi,üzerine düşünülmesi gereken bir kavramdır. Arkadaşımız yukarıda iki tarafın isteğiyle olan evlilik anlaşmasına bile ön yargılarla saldırmış durumda. Yok artık bir de zorla olsaymış falan. Zorla olmadığına göre dikkat çektiğim bişeyle neden bu tarz bir dalga geçme yöntemi kullanılır çözemedim. Sadece olan birşeye dikkat çektim.Bundan kadının sırtına vurula vurula nikahlandırılmasını tavsiye edecek bir Tanrı hiç olmadı.Ama bunu yapan insanlar oldu.Benim annem bunlardan biri. Çocuk yaşta ortaokuldan alınıp 2 sene boyunca,istemediği bir adamla evlenmesi için dayak yiyen annem, en sonunda çocuk denilebilecek yaşta o adamla evlendirilmiştir.Kocasının dillere destan, saf iyi biri olduğu gerçeği bile bir damla olsun annemin o adamı sevmesini sağlayamamıştır.Soruyorum şimdi, eğer dedem Kuran bilgisinde, imam nikahının bilgisinde bir adam olsaydı, kızına bunu yapabilir miydi? Bu anlamda Allahın bu noktaya işaret etmesi lütuftan öte bir gerekliliktir.İnsanlar malesef ne kadar kötüleşebiliyor.Bu yüzden Kuran her konuya cevap verme noktasında kusursuzdur.Herkes siz gibi yetişmiyor, herkes siz gibi düşünmüyor kısacası. Son olarak, başka bir evlilik yapma zorunluluğu ile(yineliyorum,kadın isterse yapar),o evliliğinde yürümemesi zorunluluğu ile(belki bu boşandığı eşi de kendini yeniden isteyecek-demek ki tek boşanma da yetmekte ve seçim kadına bırakılmakta),kadın eski kocasını yeniden isteyecekte,onu zaten isteyen eşi ile tekrar evlenecekler!Bu olsa olsa erkeğe güzel bir hakarettir.
  10. Eh kendi yaratan biz yaratılan olunca itaatkar kılmasında sakınca görmüyorum.Aksi saçma gelir.Ama insanlar arasına gelince ,o fazlasıyla adaletlidir.O kadar muhteşem bir sistem yaratmıştır ki,herhes herkesten bir noktada farklı olmakla herkes herkese muhtaç bırakılmıştır.Bırakın insanları insanlara muhtaç kılmayı, toprakları bile topraklara muhtaç kılmıştır.Biz de bor varsa diğerinde altın,birinde et, birinde petrol, birinde hurma falan filan.aynı coğrafyada hiç birini birarada sunmamış, mutlaka ülkeleri ülkelere muhtaç bırakmıştır.Fransızlar bile ülkemizde bir domatesleri yetişene kadar barın mıyorlar mı?
  11. you are the candle,love's the flame
  12. Michael Bolton - Said I Loved You But I Lied
  13. Olabilecek en güzel dilek ,teşekkürler
  14. Eğer şu an itibariyle,konunun başlığına dönecek olursak, burada bulunan tün müslümanları ve dinsizleri,madem Kuranda recm cezası olmadığını da her iki taraf kabul ediyor,hadisler altında yapılan uygulamaların kökenlerini buyrun tartışalım.Bu hadisler nerden çıkmıştır, bu hadisler eğer gerçekse neden Allah Kuranda farklı bir ceza sunmuştur? eğer farklı bir ceza sunulmuşsa, hala ve hala o günden bu güne kendine müslüman diyen kişilerin hangi cesaretle bir recm cezasını uyguladığını,bu uygulamaya inanan kişi varsa buyrun tartışalım.Kuran ehli ile dinsizler ,bu inanca sahip sözde müslümanlara karşı işte burda beklemekte.Bunu savunacak bir hadis sever varsa,buyrun yorum bekliyoruz.Ben şahsen bu tarz bir müslümana, bütün müslümanlık kimliğimle karşıyım ve anlatsınlar bakalım,bu uygulama cesaretini nerden bulmaktalar?Bir hadis Kuran ile çelişki yaratıyorsa,o hadisin güvenirliğine sözde takılıp Kuranı arka plana atmanın, dinde yeri, dinde karşılığı nedir?Buyrunnnn
  15. Zaten Kuranda recm olmadığını söylediğinizi söylediğinim halde kimin takılıp kaldığını ben mi çözemiyorum,anlamıyorum.Demekki ifadelerle sürekli bişeyleri harmanlamamız o kadar da hoş olmuyormuş.Ben de açık ve net evet "yok" dediniz deseydim anlayacaktınız.Kuran okumaya gelince, defalarca ve defalarca okuduğumu, okumaya ve araştırmaya devam ettiğimi, bir çok ayette örnek sunabildiğimi.Bazı kulak tırmalayan meaillere karşı durmadan araştırma yapıp çok ilginç anlamlarla karşılaştığımı, onlarca yazımdan sonra siz hala çıkaramadıysanız gerçekten çok üzgünüm.Siz Kuranda Bakara 225-230 arasını okuduğunuzda söyler misiniz,bu tazr olaylar vakit zaman gerektiriyor mu gerektirmiyor mu?Siz imam nikahı dediğimiz olguyu, evliliğe özellikle İncil in bakış açısını sindirememiş anlamamışken,sanki bir iki gün içinde hoppp 3 kere boşadı."Ya şurdan bir adam bulun da kendi aramızda şunları evlendirelim.Sabah evlenip 1 saat sonra boşanan karım, geri bana dönsün.Sanırım yatmaları için 1 saat yeter." Kuranda anlatılan bir olay tek bir ayette sunuluyorsa,sanki 1-2 gün içinde bunlar oluyormuş gibi algılıyorsanız,daha zaten bu Kitabı bi daha okumayın, müslümanları da kırıp durmayın derim. Hac(*) Sûresinin 47 . Ayetinde Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. Secde Sûresinin 5 . Ayetinde Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir. Me’âric Sûresinin 4 . Ayetinde Melekler ve Ruh ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. İmam nikahının aslında ne demek olduğunu Kitaplardan bilseydiniz, bir kez boşamış olan erkeği kadının bir daha istememe hakkı olduğunu da görürdünüz.Nikah iki taraflıdır.İki tarafından isteği ile yapılır.Gerçekten bazen yorumlarınızdan,aynı kitabı okuyup okumadığımız noktasına hayrette kalıyorum.
  16. sayın Raif Bostan,bilgisayarımı kapatıp sabah namazımı eda ettikten sonra uyumaya kalksamda ,bunca yazışmadan sonra sizinle ilgili bir dileğimi, bir temennimi açıklamadan yatamadım.Bunca sözünüzden sonra ben şahsen gerek eşiniz olsun, gerek varsa kız kardeşiniz ya da bayan yiğenleriniz olsun ve hatta anneniz olsun, hepsinin işkencesiz ve mutlu bir çevre size sunabilmeleri açısından ,bol bol değişik erkeklerle birlikte olmasını temenni ederim.Etrafınız mutlu insanlarla dolsun İnşallah.Size gelince, sanırım hayatınıza istediğiniz kadar kadın sokun, işkenceden kurtulabileceğinizi düşünmüyorum.Neyse o yaşayamadığınız hani ergenlik dönemizdeki rüya ile yaşanmış doyum, sanırım bunu yaşayabileceğiniz tek kavram bir kadın değil,kendi işinizi kendiniz görmenizdir. Size bu konuda tavsiye edebileceğim bir Kitap var.Wilhelm Reich ten "Bedensel Boşalmanın İşlevi".Biyolojimiz sperm üzerine değil, elektrik üzerine sinirceli kişilikten kurtulabilir.Yani sanırım yanlış şeyi boşalttığınız için hayatınız bir işkenceden öteye geçememektedir. Umarım,yani dilerim ,tenezzül edip kendinizi çözümlemeniz bazında bu Kitabı okursunuz.İşkencesiz yaşam dileğiyle.
  17. Ne kadar özgür bir bedene sahipsiniz ki, tek eş size işkence gibi geliyor.Oysa özgür olan benim.Beynim sağolsun, tek eş yetiyor.Hiçte özgürlüğüm kısıtlanmış gibi hissetmiyorum.Ne mutlu ki tek eş bana tüm doyumu sağlıyor.Bundan ala özgürlük mü olur?Dünyanın en yakışıklı en kaslı en muhteşem erkeğini de önüme koysanız, benim eşime baktığım gibi ona bakmak asla içimden gelmez.Ne kadarda bedeninizin istekleri yönünde özgürsünüz maşallah.O kadar özgürsünüz ki benim asla işkence diyemeyeceğim olgu sizin hayatınızı işkenceye çeviriyor.Ben evlenmeden önce eşimle en çok değindiğimiz nokta aldatma mevzusuna bakış açımız ve gün geldiğinde başımıza bir olay gelip ağzımız gözümüz yamulsa bile ,dünyanın en çirkin insanına dönüşsek bile birbirimizle ayrılmadan bütün sevgimizi yaşatıp yaşatmayacağımız,birbirimize bakıp bakmayacağımız olgusuydu.Ben zamanında,sırf boşanmış bir kadınım diye hiç bir cesaret vermeksizin gözü oynaşta ne evli erkekler tanıdım.Oysa şimdi seçtiğim eş(daha doğrusu Allahın bana seçtiği eş),gözünün onda bunda olmayışıyla nam salmış ve erkek olarak onu tanıyanların beni tebrik ettiği doymuş,zamanında yaşayacağını yaşamış ve tek eşin değerinin idrakinde olan bir insan gibi insan.Çok gördüm dedem yaşındaki insanın karısının elini tuta tuta bana sunduğu teklifleri.Hakmış,medeniyetmiş.Bedeninin hapsinde beyninin özgürlüğüne erişememiş insanların medeniyet safsataları malesef beni ilgilendirmiyor.Kısacası yaşasın 100 sopa..
  18. Israrla yazılarımı okumadan takıldınız kaldınız ve devam ediyorsunuz.Var dediğinizi söylemiyorum, bunu başka mevzuları harmanlayarak yok demek istediğinizi illa yazılarınızdan çıkarmak zorunda oluşumuza dikkat çekiyorum.Var demediniz, ama yok derken araya sokmadığınız konu kalmadı.Niye ısrarla anlamıyorsunuz. Defalarca belirttim, ortada zina aldatmasına maruz kalmış insanın yana döne 4 şahit olması yok, ortada biri zinaya şahit olduysa,kendi gibi 3 şahidin daha ortaya çıkması kavramı var.Çıkmıyorsa, dine göre iddiayı ortaya atan hapı yuttu.Ve ortada iki eşin karşılıklı yemini var.Allah aşkına bi tenezzül edip Nur suresini yeniden okuyun.Ve yazmaktan sıkıldım, olmuyorsa boşanmak ayrıdır,idare etmek,aldatmak ayrıdır.Bu nasıl bir ön yargı ki,einstein bu kadar haklı çıkmak zorunda.""nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir,tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir""Pardonda ben Türk kadınıyım, avrupalı değilim.Biz arada sopanın hikmetini iyi kavrarız.Düşünüyorum da ,bir cüzdanından gizlice para alındı diye sırtlarımızda oklava kıran annem sayesinde bugün 5 kardeşin 5 i de çalıştığı her yerde güvenle anılıyor.Eline koluna sağlık. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar,harbi bu kadar medeniyet safsatalarında dogmalara, kibre, sözde eğitilmişlik adı altında özden kopmaya ne kadar meyilliymiş bizim millet.Ya arap ya avrupalılık maşallah.Bi türk olan yok meydanda. Üç talakla boşanmakmış.Ne kadar basit,Filmlerden mi öğrendiniz?Malum dini filmlerden..Ardı ardına "boş ol boş ol boş ol " der komik artistler. Boşanma boşanmadır.Bir kez boşanınca devamında yaşayacağın süreç vardır.O sürecin sonunda pişman olursan,karın da seni yeniden kabul ederse ,ikisinin yeniden bir araya gelmesi vardır(kadın kabul ettim der,demek zorundadır,ama zorunda derken içinden geldiği için,başına silah dayandığından değil).Ha adam tuttu,zamanla yaşadıklarını unuttu,kadına hayatı çekilmez kıldı,patladı yine boşadı.Artık bulsun bakalım yeniden o hatunu.Kadın birisiyle anlaştı gitti evlendi ki,zaten olay bitmiştir eski eşiyle.Yeni evlendiği adamla bu kutsal anlaşmayı yaptı da(yine gönül rızasıyla yeni eşine kabul ettim dedi de) yatıp eski kocasına döndü.Yok canım.Öyle kolaydı.Ancak ve ancak yeni kocasıyla da bi türlü anlaşamayacakta,en sonunda boşanmaya karar vereceklerde,eski eşi kalkıp bak ben yıllardır pişmanım, gel yeniden evlenelim diyecek...???Ne kadar dini basite indirgemişsiniz dinci geçinenlerin filmlerini izlemekten.Eee,araplar sağolsun, genelev önünde sözde dini nikah yapılırsa olay işte böyle çarparçarpar çarpıtılır.Cidden yine sorayım hazır burada,ayetten mi bu kadar kanıya vardınız, meşhur sevdiğiniz müslümanlardan mı??Siz sadece sözde müslümanlara bakarsınız.Adına müslümanım diyen herkesi değerlendirir,ama ayeti tek başına düşünemezsiniz.Bu yüzden bu dinden bu kadar nefret eder haldesiniz.Ben ve eşim ise tam acınacak haldeyiz,müslümanlara Kuran sunuyorsunuz,hadis kabul etmeyen kafirdir deyip kafirlikle suçlanıyoruz.Dinden nefret edenlere ya Kuran ile müslümanları ayırın diyoruz,siz müslümansınız peh! diye küçümsenme ve dogma saçmalık inançlılığıyla suçlanıyoruz.Ya bu nasıl bir ülke oldu ki,iki ucun aslında aynı olduğunu bir türlü kanıtlayamaz halde didinip duruyoruz.Sizin sözde hadissever şeyhçi tarikatçı müslümanlardan çokta farkınız olduğunu düşünmüyorum.Ezberlenmiş iki onun bunun felsefesi,düşüncesi,miti al birine vur ötekine. Malesef forumun başlarında daha temkinli, daha farklı bir uslüp vardı.Şimdi bakıyorum da,ne çok yol katetmişsiniz.Keşke dini,hayatınız boyunca müslümanlardan anlamaya çalışmasaydınız.Ancak müslümanlardan anlam bekleyen insanlar saçmalık içinde bu drece dinden koparlar.Çünkü yapılan her açıklama saçma ve basit gelir.Bir türlü yüreğinize seslenemez.Halbu ki,elinize Kitabı alıp,onun bunun fikri olmadan üzerine sade düşünseydiniz, o size ,sizin anladığınız dilden konuşurdu.Benim ya da falancanın anladığı dilden değil.eğer bu dünyada bir Tanrı varsa(ki bence koşulsuz şüphesiz var),yapılacak en büyük yanlış başlangıç itibari ile onu dinde aramaktır.O, varsan şunu yap,varsan bunu yap gibi sınanmalara gelmez.. O,gözlem gerektirir.Düşünce,çok çok düşünce gerektirir.Ancak ondan sonra uygun görürse Kitap ilmi verilir.İşte aslında İslam,Tanrı varlığının İbrahim gibi aya güneşe yıldıza bakarak en sonunda idrakine vardığı üstün varlık kavramının ismidir.Siz hayatınızda Tanrıyı hiç bulamamışken neden din üzerine bu kadar gidiyorsunuz ki? Önce O nun gerçekten var olup olmadığını bir oturup düşünün isterseniz.Ondan sonra bu Kitap ondandır ya da değildir tezine Kitapları,yalnızca Kitapları değerlendirerek gidin.Tanrı yoksa ,uğraşıp durduğunuz,bunca müslüman geçinene anlattıklarınız nedir?Bakın keyfinize.. Yoksa bakamıyoranız ki bakamazsınız,yaptığınız bunca tartışmanın,olmayan bişeye karşı verdiğiniz mücadelenin kökenini bir açıklayın.İçinizde bişeyler hep yarım ve siz etrafınızda sizi asıp kesen sopalayan insanlar olmasa da falanca ülkeden falanca uzak müslümanlardan hakaretsiz uzak duramazsınız.Bişeyler izin vermez nedense etrafınızda aslında bu derece sorun olmadığı olgusuna.
  19. bizimkilerin büyük orta doğu projesi dediği şey zaten yahudilerin vadedilmiş toprak kabul ettiği alan.Boşa çalışmaz onlar..Kürtlerle yahudiler el ele verdi, müslüman müslümana saldırır oldu.Yazık ırk adı altında bunca bölücülüğe kananlara.Adı kürt olan nice vatandaş,türkle evlenmiş ya da çoktan ana dili türkçe olmuş durumda.Çoğu yabancı dil öğrenir gibi harıl harıl kürtçe öğreniyor şimdi.Halbu ki doğduğu yer vatan, vatanı ise Türkiye.Yazık yahudi oyunlarında bu halka düşman kesilene.Ne dersek diyelim, bu ülkeyi elinde sonunda bölecekleri olgusundan ve gidişatından yıllardır kurtulamıyorum.Ancak durum o ki, inandığım İncil bazında ve Tevrat bazında düşünürsem,İsrail kudüsten bile çıkarılmaya, ikinci bir hitler benzeri olaya hazır olmalı. Yaptıkları ve gidişatları bunu doğruluyor. Hatta gün gelecek, İncilde yazılı olduğu gibi sanırım Kabe ninde yıkımını başaracaklar ki, asıl ölümler büyük bir hızla,bu andan itibaren başlayacak. Takiii dünyayı iyi insanlar devralıp bütün bu bozulmayı düzelmeye çalışana kadar. Allah, seçilmişlerden eylesin.Fil sahibi, eninde sonunda savaşla yüz yüze kalacak.İran,Irak ve Türkiye eliyle .. Bekleyelim bakalım, daha ne kadar sürecek bu saçmalıkları..
  20. teşekkürler Radya ama hala 30 lu yaşlara alışamamışken kulağıma 32 nin doluşu tuhaf geliyor.Olsam olsam 20 nin başlarında başım terelelli hissediyorum hala...
  21. müslüman olamadılar bari hristiyan olsalar keşke.Belki o zaman düşmanlarını bile severler ..Hele Elazığ Malatya da geçen isimler arasında ki bu hepten gülünç. Malatyamda insana neler yaparlar bir bilselerdi
  22. Bilimsel bilgilerle din hükümlerinin zıtlığını neye dayanarak söylüyorsunuz?Hangi tür icat, dindeki her hangi bir ayet ile çelişmiştir?Ben bir müslüman olarak şu an projeleri ile uğraştığım bazı araba ve soğutma sistemi ile ilgili çalışmaları yaptığım zaman neden takkiyeci ya da çift kişilikli oluyorum.Din ayetlerinin bir araba ya da klimaya karşı zıt ayeti nedir? Arkadaşın yazdıklarına gelince,ortak paydaların bitiminde boşanılamayacağını mı iddia ettim?Aldatma olursa falan boşanılamayacağını mı iddia ettim? Yoksa ortak paydalar devam ederken daldan dala cinsel ilişkide bulunulabilmesi savuncasına mı tepki gösterdim?Ben insanlara özgürce seçim hakkı mı tanımıyorum?Seçimi başkasından yanaysa aman ayrılamazsın mı diyorum?Ben bırakın aldatmayı,beni sevmediğine kanaat getirdiğim eşimle bile deli gibi sevsem yine yollarımı ayırırım.Neden aldatma kavramına olan tepkim,yaşamımı illa eziyet içinde geçinemeyen bir çiftin boşanmadan sürtüşmesi yolunda yorumlanıyor?Tek suçum dindar olmak ve aile bağını ,evlilik kurumunu kutsal saymam mı?Allah esirgesin,dinsizde olsam bu düşüncelerim değişmeyecek...Ben öncelikle kadınım ve aşka aşık bir kadınım.Yıllarca bıkmadan usanmadan dostluklar kurabildiğimiz insanlar olabiliyorda neden eşimiz hep monotonlukta bıkkınlık veren,ortak paydası kalmayan insan olabiliyor,pardon ama anlamamı beklemeyin.
  23. Kuranda ısrarla "yok" diye açık bir cevap vermeyip, kelime aralarında bunu ifade ettiğinizi ve 100 sopaya karşı olduğunuzu yazdıklarınızdan çıkardıktan sonraa! demiştim sayın Demirefe.Zaten Kuranda olmadığını ifade ettiğinizi söyledim.Açıkça cevap vermemiş olmanız,yazılardan "yok" cevabını anlamam engel değil,çünkü ifadeler arasında açıklamışsınız.Bu yüzden bende neden ifade ettiğinizi,neden açıkça yok deyip kestirip atmadığınızı vurgulamıştım.
  24. Bazen ikisini de seçer insan.İkisinin bir arada yürütülmesinde ben mümkün değilmişlik gibi bir algıl sezmiyorum.Doğal yaşamak,yukarıda ki arkadaşın çok kişi beraberliğini savunmaksa, ben doğal görmüyorum.Erkek Kuş bile yuvasında ki dişiyi,yavrularını besler durur. Daldan dala önüne gelen her dişi kuşa konmaz.Doğanın hangi tür hayvanını kendimize örnek alacağız.İnsan doğası dediğimiz olgu,bizim doğamızın özü nedir?Bütün erkek arılar birbirini öldürdükten sonra,kalan son erkek arının her dişiyi tek başına gebe bıraktığı bir arı türü mü olmak,bir erkek ile birlikte olunca onu öldüren bir örümcek türü mü olmak,eşinde ısrarlı bir kuş türü mü olmak,kraliçe karınca mı olmak, insan gibi insan olmak mı?İnsanı her türlü hayvandan ayıran doğal bazı beyin işlevleri yok mudur? Beyin işlevlerinin doğallığında mı yaşanacak, bedensel biyolojik isteklerin doğallığında mı yaşanacak?Peki koskoca doğada, beyin mantık çizgisi çerçevesinde, biyolojik gereksinimlerini en iyi olan en huzurlu olan kavramla kontrol etmek,insanı insan yapan en önemli olgu değil mi? Arkadaşa çok eşlilik doğal gibi gelirken, tek eşle en güzel hazzı devam ettirebilmek,bana doğal gelmemekte mi?Bana da bu yaşam seçimi doğal geliyorsa,mutlak doğal olanın kavramını hangimiz üzerinden evrensel çizgiye oturtacağız?
  25. Ben asla ve asla birlikte yaşama durumundan bahsetmedim.Ben evlilik anlaşmasından bahsettim.Sizce evlilik nedir?Aile kurma sözü nedir?İyi günde kötü günde ölene kadar birbirine bakmaya söz vermiş olan bu insanların,neden birlikte yaşamayı değildi,evlilik imzası altında birleştiklerinin açıklamasını yapar mısınız?Birbirin,i seven iki insanın, birbirine aşık olup evlenen iki insanın,hem aynı yatağı paylaşıp hem başkalarıyla birlikte cinsel ilişkiye girmesini doğal göstermenizin anlamına varamadım şahsen.Hangi tür kadın,aynı gün içerisinde iki erkekle cinsel ilişkiye girmenin feyziyle daha insan haklarına saygılı oluyor açıklar mısınız?Yani ben kalkıp kocama ""canım, ay, gündüz seni ayşeyle görmüşler,neler yaptınız,nasıldı?ayy canım bende hüseyinle birlikteydim.Senden iyi olmasın fena değildi. Neyse,bu gecede seninle birlikte olsam fena olmaz hani.Biyolojim cilalansın.Sanki yetmedi de.. Kaldı mı ayşeden sonra bana da bedeninin gücü.Uyy.. canımmm canımmm."" yani siz neyi savunduğunuzun farkında mısınız? Yani sürekli aynı eşle birlikte olmak işkence, ama anlattığım gibi cinselliğin canınızın çektiği herkesle yaşanması doğal öyle mi?Ya bırakın cinsel ilişkiye girmeyi, başkasına farklı gözle bakmak bile insanın içinden gelmez.Ya evlilik nedir ya, sadece cinsellik midir ki,cinsellik sıkmaya başladığında ek kişilerle destek alınsın.Yani bir biyolojik kavramımız, bu kadar mı insan olmanın,insan olarak eşimizle cinsel ilişkiye girmesek bile kolunda göğsünde yatmanın önüne geçecek. İnsan olmak sadece cinsel organımızın peşinden gidebilmekmiş gibi,bizim evlenirken evet dediğimiz her olguyu yıllar geçince çöpe atmak ve artık birbirine alışmış bir evi paylaşlan iki arkadaş gibi,huuu ben akşam sülo dayım şekerim.Dolapta yemek var,hadi görüşürüz mü diyeceğiz?Israrla söylüyorum, eğer karşımdaki kocamsa,gündüz birini mıncıklayıp akşam beni mıncıklayamaz.Öğrenirsem asla affetmem. Bana gelip, gündüz ben falanca ile oldum.Şimdi sana dokunamam.Bilmem gerekliydi derse, evet, boşanırım olur biter.Hadi o zaman sen yoluna ben yoluma derim. Ama aynı zamanda beni idare eden birine asla ve asla bir daha güvenemem, onunla da medeni ayrılamam.Kimse kusura bakmasın.Gitsin kendine ev tutsun,daldan dala kiminle ne yapacaksa yapsın.Evlilikte işi ne böyle insanların anlamıyorum ki? Çolukla çocukla işi ne onu hiç hiç anlamıyorum.Bir cinsellikte, uf bu sarışın daha güzel olur, ah canım bugün esmer çekti...Nedir bu hak , neyin hakkıdır bu anlatır mısınız?Cinsellik demek ne demektir pardon? tabi insan olmak bazında..Öpüşmek ne demektir? Eşinizin dişinde kalmış bir yemek parçasını yiyebilmek ne demektir? Onun bunun kullandığı bardaktan değil ama eşinizin kullandığı bardaktan ,çocuğunuzun kullandığı bardaktan bişeyler içmek ne demektir?Veya da ,etrafımda bazı örnekleri olduğu için söylüyorum, hamile kalıp eşinden mi sevgilisinden mi bilemeyen kadın ne demektir? Falancayla birlikte oldu diye karısına hastalık bulaştıran erkek ne demektir?Birlikte olduğu 2-3 kadından birden çocuk sahibi olup çok evlilik kavramında hepsine ayrı ev tutup birlikte mi yetiştirecek bu erkekler?Ya siz neyi doğal gösteriyorsunuz? Hadi erkeğin cinsel organı çeşitli de,erkekler çeşitli kadınlarda çeşitli cinsel organın zevkini mi yaşıyor? Kadın çocuk yapınca özellikle deformasyon olunca,herşey,aldatmak hak mı oluyor? Peki yaşlanıp kırış kırış olmuş insanlar, karısı kocası kaza yapıp sakat kalan insanlar neden bibirine bakmaya devam ediyor? Bunlarda mı evlilik kavramını hiçe sayıp fevzi başkasında aramalı? Aradığı o fevz,kendini karısından kocasından daha daha uzaklaştırırsa toplum ne halde olur?Ben ailemde,iki zıt insanın yıllarca aldatmadan,kavga ede ede kopmadan bizleri büyütüşünü,şimdide yaşlı,kırış kırış,şişman,hastalıklı bedenleriyle nasıl birbirlerine destek olduklarını, nasıl birbirlerini hastanelere taşıdıklarını gözlemlerken, anlaştığım eşimle aynı yaşlılık fevzine neden ulaşamayım.Neden aklımda falanca filancaların işlevinin daha iyi olduğu kalsın. Neden falancaların iyi oluşundan eşimi beğenmez hale sokayım iyice? Resmen çok kişiyle birlikte olmayı doğal savunuyorsunuz. Acaba siz hep aynı yaşta aynı dinçlikte kalacağını mı sanıyorsunuz? İşlevleriniz azaldığında yana döne yanınızda olacak tek kişi eşiniz iken, neden ona ayırmadığınız bir vakti başkasına ayırasınız? O vakit gerçek eşinize ayrılsa, sorun sandığınız ve gözünüzü dışarıya çeviren olgular kendiliğinden ortadan kalkmaz mı?Siz alışın evi paylaştığınız kişiye, başlayın sıradan monoton akışın üzüntüsüne sıkıntısına, sonrada başkasında heyecan yaşayın.Hakmış..Benim tek hakkım var o da eşimle her daim aynı heyecanı ayakta tutabilmek.İnsan olan başarır.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.