canugur

Aldirmayin, böyle olacak tabi. Dil, cekinerek kulanilan bir iletisim araci degildir. Argo da olsa, ki zaman zaman hepimiz kullaniyoruz, anlayis önemli Almanlarin, hemen hemen SINIRSIZ ve argoyu da ustaca dilin icine yerlestirerek kullandigini biliyorum. Bu, bizim konusma adabimizi bazen assa da bence iyi. Argo aslinda konusurken (partikel) gibi konuyu güclendirici olarak kullaniliyor. Kisiye yönelik olduhunda ise hakaret sayilyor yalnizca. erkeklerde aranan özellikler..... ewet... Insan olmakla özdes yazdiklariniz. Neden olmasin ki, tabi ki o maddeleri yerine getiren bir cok insan erkek var.

Din dersleri öyle bir kaldirilacak ki, cumhuriyeti cocuk oyuncagi sananlarin büyük bedeller ödememesini temenni ederim. Saat verip kuran ögretilceckmis, bakin su tilkilige hele Tesvik olacakmis Yahu güldürmeyin, o saatleri cocuk kandirmak icin vereceginize, anadoluda köylerde cocuklar camur deryasi icinde odunsuz sobasiz okullarda donarak egitim yapmaya calisiyorlar. O paralarla cocuk kandirmaya calisacaginiza, oduncuz kömürsüz okullara yardim etseniz olmaz mi? Tabi arkanizi atese dayamis, mangal karistiriyorsunuz. Kolay gelsin hadi.. Idalist vatansaver ögretmenler iki ayaklari bir pabuc icinde ne yapacaklarini bilmez bicimde didinirken, kimileri kalikip saat, cep telefonu verip gencecik beyinleri bilimden, ülke gerceklerinden koparip asalak bir toplum üretme pesinde. Hafiye ve sizin gibi düsünenler, bu forumlardan uzak durmayin lütfen. BELKI AYDINLANIRSINIZ. VE SONUNDA ÖDENECEK AGIR BEDELDEN EN AZ HASAR GÖRENLERDEN OLURSUNUZ. TAVSIYE EDERIM

Gönülden katiliyorum. Din, insanin özgür iradesiyle secmesi gereken bir vicdani sorumluluktur. Biz anamizdan babamizdan gördügümüz dinsel ideolojileri cocugumuzun tazecik beynine sokmaya ne hakimiz var. Belki onun secimi farki olacak. Yasi resit olunca neye inanirsa inansin, bu bizim sorunumuz olmamali. Tehlikeli olan kendi inancimizi cocugumuza asilamak. hristiyanlar da yapiyor aynisini. Bebek, daha ilk günlerinde papaza götürülüp suratina kirli isli sular serpilip hirstiyan ediliyor. simdi sizler inaniyor musunuz bir parmacik bebenin o suyla hristiyan olduguna:-)) lübnan´li Halil Gibran ne güzel demis: Cocuklariniza zihinlerinizi degil, sevginizi verin. Sevgiden büyük, sevgiden kutsal ne olabilir ki. sevgi tüm dinlerin üzerindedir.

Evet asil önemli konu burasi. Ögrenci yetisirken, yetenegine göre yönlendirilmiyor. Ülkemizde bir bakiyorsunuz, ressam olacak bir sanat adami, doktor olmus, ameliyat yapmak zorunda... Ya da bir mühendis halk icin saglikli mekanlar yapacak yetenekteyken, gidip muhasebeci oluyor Basbakanimizin, gidip bir camide imam olacagi yede kalkip ülke yönetmeye soyunmasi, egitim sistemimizi hakkinda yeterince fikir veriyor saniyorum.

yalnizliklar neler yazdirmiyor ki.... Düssel bir sevgili icin yazdim. en iyisi bazen bu galiba. Ama platonik olmadigi gibi gercek de degil.....

Kim demis bekleyen yok diye? Kiminle yazisacagim ben? yazilinda simdiden basarilar dilemekten baska carem yok

bence de öyle. Benim eski bir felsefem aslinda; Sürekli asik olmak. BAska türü yasama sansimiz yok gibi. Bu uzun süreli de olabilir, kisa süreli de. Nasilsa zamani biz belirlemiyoruz. Zaman nasilsa geciyor. Bari ask heyecani ve askin bize kazandiridiklari ile yasamak en iyisi degil mi diyorum....

sormayin.... Bu gercekten bas belasi bir problem... Iki yani camurlu degnek gibi... Bu yüzden ya; en iyisi yalnizlik mi diyorum kendi kendime. Söylediklerinizi santim santim yasadim. Sanki beni taniyor gibi anlatmissiniz. Evlilik, askin hem de öyle bir mezaridir ki; ask bir daha asla cikamaz gömüldügü yerden. Belki de aski mezardan cikaracak tek güc, yeniden asik olmak..Kime? Tabi ki evli olan ese degil ikinci bir ask mezari kazmak icin yeniden asik olmak... Böylece bir gün ölüp gideriz, biz de, asiklarimiz da hep beraber kurtuluruz kimbilir,,,,

kendinize haksizlik etmeyin. Yalnizlik paylasilmaz demisti Özdemir Asaf. dogru söylemis. Yalnizliklarimizi ancak birileri ile, tipki sevgililerimiz gibi gecici olarak aldatabilriz belki de O, yine asliyok vefakar eslerimiz gibi yanibasimizdadir. Gecenin issizliginda birden saatin tik taklari arasindan cika gelir. Ne yapacagimizi sasiririz. Git dersin gitmez. Gel otur dersin, cildirtir. sokaklarin delisi gibidir yalnizliklarimiz. Kafasi esince gider, olmadik zamanlarda, hatta bir arkadasin dogum gününü kutlarken dahi apansiz cikiverir oturur karsimiza, alay eder gibi bakar da bakar ... Suratimiz 5 karis olunca da yeni yasina basmis arkadasimiz bizi teskin etmeye gelir. Benimkinde de pasta mum olacak cok iyi eylenecekmisiz.......filan... Görüyor musunuz nasil da uzuyor yalnizlik paranoyasi insanda

Bir askin nasil özgür olmasi gerektigi üzerinde cok kisa bir dizemi yaziyorum Gelecek misin diye sormuyorum Ama eger gelirsen, Beni de getir yaninda.

Evet konuyu zorla uzatmaya calisiyoruz gibi geliyor. Yine de icine en cok yalan karismis kurumun, EVLILIK KURUMU oldugunu söylersem ne dersiniz Bu, basli basina bir konu olabilir. Ask ile yakin ilgisi olmasa bile askin bulasiginin evlilik kurumuna karistigini söyleyebilir miyiz

Bravo, gönülden katiliyorum. ASK INSANI YÜCELTMELIDIR. DÜSÜRMELI DEGIL.

Cok olumlu,yapici ve sorgulayici düsünceleriniz icin tesekürler. Ülkenin yillardir icinde cebellestigi sorunu dile getirdiniz. Sessiz kalmayim diye benim de eklemek istedigim seyler var. Almanya, 1997 yilinda devlet olrak kurulusunun 50 yilini kutladi. Biz ise 81 yildir yikilmadik ayaktayiz( esprili yaklasiyorum) Alman devleti halk okullari ( Volkshochschule) yani meslek okullarini neden kapatip alman gencligini üniversite kapilarina yigmadi. Bu bir sorudur. Ülkenin kalkinmaya ve sanatciya geregi oldugundan bu okullari acti ve hala calisiyorlar. Bizde ise hepsi kapali. Atatürk acmisti, ülke düsmanlari ise, kapattilar. Liselerin zorlastirilmasi cözüm degildir. Ben lislerin zorlastirilmasindan cok, gercek bilgi yuvalarina dönüstürülmesinden yanayim. Örnegin ülkemizde hala bazi felsefecilerin kendileri ve düsünce tarzlari ögrencilere, kafir, yalanci seklinde ögretilmekte. Darwin konusu bile ders kitaplarindan cikarilmis, aksine, biyoloji kitaplari evrim teorileri karsiti bilgilerle donatilmistir. Daha gecen yil Filozof Maurier´in 200 yillik bir ktabi (Yatak odasinda Felsefe) yagilanarak piyasadan toplanmis, yok edilmistir. Egitim düzeyi sifirlara indirilmek isteniyor.Ülkeye ahptal insan yiginlarinin yasadigi tembeller diyarina (Schlaferandland) cevirmek istiyorlar. seriat özlemleri ile tutusan kesimin oyunlari basariya ulasmak üzere ama sonuc alamayacaklarinin hala farkinda degiller

Demek ki bir askta insan, dönüsebiliyor. Baskalasabiliyor. Kendisi olmayi unutup karsisindakiyle özdeslesip, bu duyguyu yaratici ve yapici alanda kullanacagina, ilgisiz kaldiginda bitip tükenip meyhane köselerine siginip kaptal asik rolüne bürünmek, insanin kendisine saygiyi yokettigi gibi sevdiginin karsisinda da düsürebilyor.

Aslinda sevgili alaturka; bir erkek icin cok fazla iyimser ve her kadin icin özlenen nefis özellikler. Bir bakima seven bir cok erkegin yapabilecgi seyler üstelik yazdiklariniz. Hepsini yapan var midir diye düsünüyorum, vardir belki. Bizimki muhabbet olsun, yari saka yari ciddi Yalniz türkce de kullanilan anlamiyla harbi erkek yazdiginiz özellikerin hic birine caiz degildir. Yani yapamaz. Harbi sözü türkce de maganda delikanlilarinin, kullandigi dil oldugu icin tüfenk temizlemede kullanilan demir cubuk benzetmesi yapmistim. Yazdiklariniz bizim geleneksel harbi erkegi yontar ve adama cevirir yazdiginiz maddeler ise yüksek insanlik düzeyi isteyen özellikler. Türkiye kosullarinda, harbi erkek deyimine uyan erkege, "yalnizca kumar oynar, ama kaybetmez" özelligi uygundur. Digerlerinin hic birini yapmaz, zira kilibiklik sayar

Evet, kizlarin; ilgiden kolay kolay bikmadigi dogrudur. Katiliyorum. Ama kiz, yeterince sevmiyorsa, erkegin asiri ilgisi ona baskici gelmez mi sizce. Yani bikmaz mi kiz? erkek sirilsiklam asik, onsuz yapamiyor filan. Kiz ha bir arayip, davetli davetsiz mantar gibi her yerde elinde bir cicek ile önünde bitiyor. Kiz buna ramen bikmaz mi. Bence seviyorsa bile yorulabilir kiz.

Turan Dursun´da diger imamlar gibi bir maasli devlet memuru; yani görevli cami imamiydi. Yillarca okudu, arapca ve arap tarihini inceledi, dinin ne oldugunu, yüzyillardan beri insanliga nasil zarar verdigini... Ögrendi,yorumladi, kendi iradesiyle secimini yapti; " DIN BU " dedi bir insanlik misyon üslenip kitaplarini yazdi. 4 Eylül 1990 da Sirtindan kursunlanarak ÖLDÜRÜLDÜ. Turan Dursun, Ugur Mumcu ve diger bilim adami düsünürlerin katilleri ise, ne yazik ki bu gün Ankara sokaklarinda elini kolunu sallayarak, beyaz eldivenlerle dolasmaktadirlar. Sivas in sorumlulari da, Berlin sokaklarinda cirit atiyorlar simdi. Türkiye onlarca, mutlaka islam devletine dönüsmeliydi. Din bu´ydu cünkü....

peki, acacagmiz delikten nereye gececegimizi ya da neyle karsilasacagimizi umuyoruz; asil soru bu olmali bence.

Tartismalarinizi keyifle okudum, son derece yararliydilar ayni zamanda. "ulus devletlerin uyanışı gerçekleşirse her ulus kendini emperyalizmden kurtarabilirse, barış ve mutluluk gelecek." bu tezi öne süren arkadasimizin-kemalistyol- gözden kacirdigi ince bir noktayi aydinlatmak isterim. empeyalizm, zaten uyanan ulus devletlerin, darwin in de dedigi gibi yasama savasinda yok olmamak icin emperyalizme basvurmamalari olasi degil. iki örnek. Alman emperyalizmi; uyanan alman ulus devletin korkunc kriz icinde kivranirken yasamini yayilmacilikla saglamaya calistigindan Hitler "Alman pullugu Rus topragina takilacak, Alman ekmegi Rus topragindan yenecek" dememis miydi?Bedelini de nihayetinde ödemistir. Benzer bicimde arap milliyetciligi din kiskirtmali yayilmaci emperyal mantik ile kumandan Haccac, köseye SIKISTIRDIGI Türk kabilelerinin kaflarini kesip kanlarini dereye akitip, akan kanli suile dönen degirmenden ekmek yaptirip yiyecegim derken, arap ulus devletinin zirvede oldugu dönemi anlatan carpici örnektir. Onlar da yayilmaciligin bedellerini yüzyilardir ödemektdirler. Yani ulus devletlerin uyanisi bundan sonra yeni emperyalist ülkelerin dogusu anlamina gelir ki; globlizmda artik buna bile yer kalmamistir. Yer yürzün bilimsel ve kültürel küresellesmesi, ayni zamanda yilda 3 bin dilin de yok oldugunu haber veriyor bize.

Bu deney ABD de yapilmak istense de bilim adamlarinin cekincemeleri sonucu simdilik süresiz ertelenmis diye okudugumu animsiyorum bir bilim kitabindan. Teorik olarak son derece akla yatkin olan deneyi yapmasi da zor degil diyor bilim adamlari. Ama tek korkulari, laboratuardaki deney basarili olursa, ortaya cikan sonucun nasil kontrol edilecegi. Bunun önlemi henüz yok diyor bazi cevreler. Bu deneyin dogrulugunu kanitlamanin bedelinin gercekten cok büyük olacagi endisesini de tasiyor ayni zamanda. Bu konuda ilerlemis bilgileriniz varsa lütfen yansitin, merak ediyorum.

Evlenerek gitmenin saglayacagi kolayliklar nelerdir. Esin türkiye ye gelmesi ne kadar rahatlatir vize sorununu? tesekürler

Verdiginiz bilgi icin tesekürler, cok yarari olacagi kanisindayiz.

evet, arkadaslarin da söyledigi gibi eylül olayindan sonra son derece zorlastigini basindan ve yasaynlardan ögreniyoruz. Eger mümkünse sizin icin aslinda tek cikar yol, evlneceginiz kisisnin Türkiye ye gelmesi ve islemleri birlikte yürütüp, vizenizi beklemkten baska care yok saniyorum. sevgiler

Cok haklisiniz, egitim sisteminin kökten degismesi gerektigine ben de inaniyorum. Basiretsiz politikalar sonucu ülkemizde cumhuriyet döneminde acilan köy enstitüleri, halk okullari kapatilmis, kasitli bir egitim sistemi ile gencler zorla üniversite kapilarinda süründürülerek, dev bir potansiyel yillardir pasifize edilmektedir.

kesinlikle rahatsizlik degil, yazma özgürlügünü kullaniyoruz yalnizca. Sözünü ettiginiz nalet yalnizlik insan oldugunu fark eden herkesin basina dert. yalnizliktan kurtulmanin henüz bir formülü yok. Ama arayabiliriz. spass yapiyorz surada degil mi