canugur

Katiliyorum. Cok haklisiniz. Türkiye insaninin kendi tarihlerini ögrenmesi 1000 yildan beri engellenmekte. Eger sizin de belirttiginiz gibi eski türküklügümüze dönecek olursak, karsimiza islamiyet öncesi kadinin sayginligi olan, savasiz, öldürmenin yasak oldugu, bariscil koca bir TÜRK toplumu cikar ki, bunu ögrendigimiz andan itibaren islamiyeti neden ve nasil kabul ettigimizin tarihini sorgulamak zorunda kaliriz. Bu da ülkemizde hakim sinflari ve kendine inandirdigi büyük bir kesimi son derece rahatsiz edecektir. Fakat buna ramen Türklerin gercek gecmisi incelenmekte ve gecmisin tüm cirkinlikleri su yüzüne cikarilmaktadir. KENDI TARIHINI DOGRU ÖGRENEN TOPLUMLAR ASLA SÖMÜRÜLMEZLER CÜNKÜ ?

Benzer seyleri söyledigimiz halde yanlisi anlayamadim. Belirtmem gereken cok önemli bir sey daha var ki o da; TARIH ASLA YORUMLANMAZ. Tarihin yanlis ya da dogru yorumu olmaz. Yorumlanan tarih cok kisa süre icinde fiyaskoyla sonuclanir. Tarih, yasanan gercekler toplamidir. Ancak toplumlar tarihteki yüzaklarini sürekli ortaya cikarirken, utanc sayfalarini ise aralamak istemezler. Forumlarda ise tarih bilgilerinin zaman zaman belgelere dayli olarak irdelenmesi, objektif düsünce yapisi icin son derece sevindiricidir. sevgiler

sürekli asik olmak yasa disi kuran kurslarini kapatmak, devlet organlarinca denetlemek okul sayisini artirmak tabi ki agac dikmek tanidigimiz insan sayisini cogaltmak

Düsüncelerinize katilmamak elde degil Sevgili forum arkadasim Bedirxan. Tipki söylediginiz gibi devlet, insan icindir. Insan, devlet icin degil. Bu düsünce bir cok kisiyi rahatsiz edebilir ama bu böylrdir. Devletlerin olusum tarihine bakarsak, Bir bayrak altinda yasamak istemelerinin objektif nedenleri vardir. devletin varliginin biricik nedeni, öncelile kendisini ortaya cikaran halkini korumak.Bu mekanizmayi da insan, yasamak icin kurar. Anladigimiz budur. Baska uluslarin topraklarina, mallarina ve irzlarina göz dikmek icin degil. Ama tarihe baktigimizda ne yazik ki devlet aygitinin amaclarindan coktan sapmis oldugunu görürüz.Bunun nedeni de irksal milliyetcilik ideolojisidir. Irksal milliyetciler, ülkesini seven diger tüm kurum ve kuruluslara düsman olmus, bu nedenle yüz binlerce insan canindan edilmistir. Sayisiz örnek vardir. Tek bir can alici örnek yeter aslinda: Alman National Partei(alman milliyetcileri) Hitlerin doktrin sahibi oldugu üzere söyledig su söz düsünmeye degerdir. " ALMAN PULLUGU RUS TOPRAGINA TAKILACAK" yeter mi irksal milliyetciligin iki halkin da nasil canina okudugunu göstermeye?... Sonuc, kokuc sayida ölü. ATATÜRK tüm bunlari bildiginden irksal milliyetciligin önünü ta cumhuriyet döneminde tikamistir.

haklisiniz, tarih her ne kadar aci olaylar sonucu yiginla ön yargilar tasisa da, dünya knjonktürü Ab olayina girmemiz yanindadir.

Tunc arkadasa katiliyorum. Zira hic bir devlet, kurum ya da kurulus gücsüz olan birini ortak lamayi tasarlamaz bie. 1-Türkiye Ab icin nefis bir pazardir. 2-Ayni zamanda asya acilim köprüsüdür. AB ülkelerinin ellerinde inanilmaz derecede üretim fazlaligi vardir ve bunlari simdi ne yapacaklarini bilememektedirler. karsilarinda 80 milyonluk dev bir potansiyel olan Türkiye vardir. Eger bu ülke fakir ve gücsüz olursa AB pazarini afrika devletleri mi tüketecektir? Üstelik yilda yüklü bir para vererek sizi bu pazarin icine cekmek istiyorlar. Bu da pazar ekonomisinin kacinilmaz sonucudur. Bu anlamda Türkiye nin alim gücüne sahip olmasi tüm AB nin ve dünya kapitalizminin isine yarar. Dünyayi pazar yapmaya aday globalizm, yeni bir pazari (TR pazari)neden dagitmak ister ki. Aslinda buna bagli olarak ortadogudaki savasin da altinda yatan uzun vadeli hesaplar, dünyayi yavas yavas dengelemek, ve esit ve dengeli bir pazar ortami yaratmak icindir. Bu da dünynin degisim noktasidir ki farkli bir forum konusu olabilir.(Ortadogudaki savasin asil nedeni konusu ayrica tartisilabilir)

ABD nin ortadoguda kaybetmesini saglamak icin bütün dünya calisiyor. Nasil? Araplar el birligi ile gece gündüz dua ediyor, Türkiye garip garip anti amerikanci olaylara sahne oluyor, teayyip inanilmaz gaflar yapiyor. suriye - iran - Israil arasinda bir düsüncedir almis gidiyor. Iran her gün agiz degistiriyor. Irak KDP baskani savasin ilk haftasinda isgalci ABD ülkemizden cik diyor. Simdi ABDnin ayaklarina hali seriyorlar. Yani bir cadi kazani gibi ortalik. ABD de henüz kaybetmis degil, bu arada Irak ve diger arap halklari ile birlikte Türkiye halklaridir aslinda kaybedenler. En akilci calismayi ise Ab gösteriyor. önce savasa karsi tavirla Abd nin yolunu kesmek istedi, Birlesmis milletleri dagitti. Sonra kismen yanindayiz dedi. Rusya ya yanasti. Alman basbakani her ay Cine gidiyor. Bunlar objektif calismalardir. Tabi son olarak AB nin kismen ABD ninyaninda olmasinin nedenlerini ise yalnisca spekülatif olarak tartisabiliriz. Cünkü sonucta atlarin tepindigi yerede karincalar ezilir...

Kibris, Mesut Yilmaz döneminden bu yana her hükümet tarafindan adim adim verilen tavizlerle Türkiye nin elinden politik olarak zaten cikmis, bunun resmiyete baglanmasi icin de ulusal onuru zedelemeden nasil olacagi üzerine tartisiliyor. Annan plani da bu dogrultuda hazirlanmisti.

Tesekürler Alaturka forum arkadasim. Aslinda bir celiski olmadigi aciktir. Sözünü ettigim, belge ve istatistiklerle yola cikmak; yasanan bir olay ve olgu icin elde bulunan sayisal,(nicel ya da nitel) tüm bilgilerin belgeye dayli son tarihli dökümüdür. Örnegin, almanya nin nüfus planlamasi üzerine bu gün konusuyorsak, 1920 lerin nüfus istatistikleri bu gün hic bir isimiza yaramaz. Ancak bilmis oluruz. Bu gün icin bir sey yapmak istiyorsak, en son verileri iceren bilgilere geregimiz vardir. Ikinci olarak; 1400 yil önce arap kavmine geldigi öne sürülen vahiyler toplami kuranin hic bir maddesi bu günü aydinlatmaya, bu gün icin bir düsünce saibi olmamiza asla yardimci olmadigi icin, arkadaslarin kendi öz düsüncelerini almak isterim. Neden? Dinsel yayinlar ve icerikleri, bir inanc sorunu oluklari icin üzerlerinde tartisma yürütmek bu günü aydinlatmaz; yalnizca mistik inanclara gömülmüs insanlarin biraz kuskuya ve bilime yönelmelerini saglamak icin uslup bozmadan üzerinde konusulabilir.

Türkiye de Özal döneminden beri secim sistemiyle ABD nin degerli katkilariyla oynandigi icin, azinlikta bir hükümetin dahi belde sistemi ile Türkiye genelinde iktidar partisi olarak secildigi gibi, büyük partilerin de meclis disi kalmalari saglanmistir.

Lütfen, foruma getirdiginiz yabanci dil kaynaklarini, dip not olarak gösterip, Türkce olarak dile getirirseniz, okunurlugun artacagindan emin olunuz.

28 Subat a kadar camilerden seriat isteriz cigliklari yükselirken, bunun önüne ancak AKP gibi bir partinin gececegi düsüncesi ile zaten üzerinde cok defa oynanmis secim sistemi taktigi üne sürülereksistem tarafindan halkin kendi iradesi asilarak, bir azinlik hükümeti durumundaki AKP basa getirilmistir. Ilk günlerden beri AKP tabaninin sikayetlerinden, bunu anlamak mümkün.

Aciklamalariniza aciktir.

Forumlarin da ana ereklerinden biri de bu olsa gerek. her konuya bir düsünce getirirsek renklenir ve canlaniriz diye düsünüyorum Yanilgilarimizi dahi getirebiliriz Örnegin bir türküye kafam takiliyor bazen farkinda olmadan. Sokaktan, uzaklardan kulagima gelen bir kafede calinan ölgün bir pop sarkisini dahi, kafamdaki türkü ile özlestirip sanki o kafede o türkü caliniyormus gibi algilayabiliyorum. Yaklastikca hala ayni türkü gibi geliyor. Ta ki adam akilli ne calindigini duyuncaya kadar Sizce normal biri miyim..

Mutlak dogu diye bir kavram uzayda bile yoktur. Dinsel bilgilerin mutkak dogru tezini ne zaman kanitladikleri belli degildir. Uzayada biribirine zit tüm dogrularin bile kürsel uzay teorisine göre sonunda ayni noktalarda birlestikleri teorisi tartisilmaktadir. Sizin mutlak dogrunuz ise, bizim kellelerimizi almak. Yedirmezler:-) size edilen tesekürdeki ironiyi anladiginizi sanirdim...

Daha önce belirtigim gibi, biri birimizi ikna etmeye calismadigimizin her ikimiz de farkindayiz. Bakiniz size bir kopya vereyim. Bu anlamda kisiliklere dolambacli yollarla (hiciv) (ironi) yolula saldirmadan yazdiginizda, hic olmazsa linke giren diger okuyucularin gözünde konusmasini, oturup kalkmasini bilen biri olarak görünür, yazilarinizin da da bu sayede okunmasini saglayabilirsiniz. Insanlar da her iki düsünce tarzini böylece kendi düsünce süzgecinden gecirme olanagi bulurlar. Bu da, mistik dünya görüsü sahiplerinin düsünme evrimine etkir. Türkiye halki, tarih bilincini giderek artirdikca gecmiste neler olup bittigini hizla ögrenmekte. Hic sansiniz olmadigini da bu arada belirtmek isterim. Cünkü aydinlanma süreci hic bir zaman karanlikta yitmez, zaman kaybi olsa da ilerleyecektir. Bunun olumlu ve sevindirici etkilerini de görmekteyiz. Henüz yol yakinken; mistik düsünce tarzini benimseyenler, pozitif akilci düsünce yapisini benimsemedigi sürece, savunduklariniyla tarihin karanliklarinda kaybolmanin esigindedirler. BU YAZILANLAR ISE, BILIMIN VAHIYLERIDIR.

Sizden bilimsel düsünmeniz beklenmiyor zaten. Ama dostum, birlikte görcegiz tarih saatinin nasil calistigini. her ikimiz de aciklamalarimizi yaptik. Biri birimizi ikna edecek degiliz, bunu siz de biliyorsunuz. Ikna dogaya ve doga yasalarina mahsus. Belkidönüs kolay olsun diye siz adini degistiriyorsunuz sözünü ettigim saatin.Farkimiz burada. Sonuclari kabul etmekten baska carmiz yok, cünkü insanlik ve bilim bos durmuyor.

Kanada nin cinarlari ilginizi cekerse, size bu konuda da yardimci olabilirim....

cok cabuk mutlu olmasini basarabilirim aslinda. Eglenmesini neden ögrenemedim, sasiyorum hala:-)

Evet, benim anladigim, herkes ulusunu, ülkesini gercekten sevdiyse, cecitli agir badireler atlatti. Ama milliyetciligi yaparken, her alanda son derece bilgi sahibi ve ayni dercede uyanik olmak gerek. Bizden bir seyler savunmamiz istenirken, istenen seylerin bedlini ödemeden önce cok iyi tartmali, ülkeye getirisi götürüsü ne olur, cok akillica gözden gecirmeli. Cünkü ülkesini seven anadolu genci henüz bilgisiz oldugu icin; yalniz kabaca ülke sevgisi yetmeyeceginden cabuk provakasyona getirilerek, icinden cikilmaz politik ve siyasal iflaslar yasatabiliyor ülkemize.

yabanci dillerin dilimize girmesi, söylediginiz gibi reklam sayesinde olmustur ama, bu görünüs yüzeydedir. Reklamdaki adi gecen ürünler nelerdir? Bilim ve teknolojiye tamamen hakim ve bu konuda dizginleri elinde tutan ülkeler, dogal olarak dünya pazarina cikmak zorundalar. bu da reklam gerektirir. Ama asil arac bu degil, buluslara sahip olan ülkenin; kendi malini, dilini de icerecek bicimde pazarlamasi. Örnegin, mutfakta, döner olayi Türkce bir kavram oldugundan almanca ya da Türkce gecmistir. Türkce olan Yogurda da ingilizler yughurt derken, Alman lar direnmekte, Buttermikch demektedirler:-)) Yani bu ülkeler cok zorda kalamadan yabanci dilleri gümrüklerden dahi iceri almamakta, bizler ise sattigimiz mallar yerli mallari ve buluslari olmadigi icin is yerlerimizin, hatta cocuklarimizin dahi adlarini yabanci dilden komaya özen gösterirken dil elden gidiyor diye yakiniyoruz...

Mutlu insaanlar iyi düsler icinde midirler, bilemiyorum. Görecedir elbet. Ama, INSAN BENCE, TANRI KAVRAMINI YARATAN KORKUYU YENDIGI NOKTADA MUTLUDUR.

Tartismalarda gecen konulara yer yer katilmamak elde degil. Kimsenin böyle olaylar istemedigi ana fikir olarak acikca anlasiliyor. Temel sorunumuz, neden olsun böyle aci olaylar: herkes hakli. NEden olsin ki. Türkiye bana göre, cografi, ekonmomik konumu ve siyasal örgütlenisi geregi yerini dünya konjünktüründe tam olarak belirleyemedigi icin devlet otoritesinde sürekli iktidar bosluklari yasanmakta. Bu zaaflar da dogal olarak, ilk üniversitelere yansir. 35 yil önce ABD nin savas ucagi gemisinin dolmabahceye geldigi yillarda da Bagimsiz Türkiye nidalariyla ilk sokaklara cikan kesim, yine üniversite gencligi olmustur. Bu, büyük Atatürkün mirasidir. Ancak ülkelerine en duyarli üst yapi kurumleri olan üniversiteler, sayisiz nedenlerle provakasyonlara getirilerek hedef carpitiliyor, Üniversitelerin terör ve anarsi yuvasi oldugu fikri her dönem aci olaylarla ve dümenlerle halka gösterilmeye calisiliyor.

Önce Türkiye Cumhuriyeti nin, osmanlinin mirascisi olup olmadigini sorgulamak gerek. Ilk Türk devleti selcuklular konya ya yerlestiginde, medreselerinde dahi, hilafetin ve devletin resmi dili, arapca olarak kabul edilmistir. Anadolu halki kendi diiliyle konusurken, saltatanat kafir dedikleri dil Türkce yi ulusal dil olarak kabul etmedi. Bu olay, yanina farscayi da (pres) alarak civik bir dil olan osmanlicayi resmilestirmesi trajedisi, cumhuriyete dek sürmüstür. simdi ben soruyorum: BIRAKALIM MIRAS YEDI AYAKLARINI, DILI VE DINI, ZOR YOLUYLA DEGISTIRILMIS BIR ULUSTAN NE BEKLIYORUZ ? Bu soru; cumhuriyet imdadimiza yetismeseydi ne olurduk sorusuyla kosuttur. Her ikisine de yanit verilebilir mi (!) bilmiyorum...

üslup bozmadikca kimse link silmez. Ayrica forum sayfalarinda reklam pek hos karsilanmaz. kaynak isimlari verirseniz, incelenebilir. Cekinecek bir sey yok. yazmaya devam edin. yanitlar yalnizca sizin icin degil zaten. Foruma giren genc beyinlerin tek tip düsünce yapisiyla dondurulmamasi ve alternatif düsünceleri de tartisip degerlendormesi icin gayret gösteriyoruz. Kader konusunda Kurana yeni baktiysaniz cok yazik. bilgiden yoksunlastirilmis milyonlarca insan 1400 yildan beri kuran daki kader kavramini cevirip cevirip okuduklari halde, islam tarihinde ve ülkelerinde ne hikmetse en kücük bir degisiklik dahi olmamis, aksine hizla düsünce iflasina dogru kaymaktadir.