canugur

Tunc, bu bilgiler nefis. Dilerdim ki tüm forum tartismalari, tipki avrupa da oldugu gibi, ya da Ugur Mumcu´nun yaptigi gibi istatistik ve belgelere dayandirilsaydi. Tesekürler

Ülke bogazina kadar ic ve borca batmis, patrikhane oyunlarini cözmeye calisiyoruz. Birakin acsinlar. Kimseyse bir sey olmaz. Biz patrikhane oyunlari ile kafa bulurken, ülkeden her dakika kacirilan hortumlanan degerlerin pesine düselim. Ülkeyi kimlerin bu hale getirdigin ve nasil kurtaracagimizi tartisalim. Patrikhana nasilolsa acilacak. Üc gün türk bayraklari ile protesto eder, dördüncü gün sindiririz. Sindirtirler. Borclu adamdan her seyi yapmasi talep edilir. Yani ülkemiz icine düstügü su moktan durumdan milli ya da dinsel duygularin ön plana cikarilmasiyla degil, akilli, objektif ve demokratik laik degerlerin korunmasiyla kurtarilir inancindayim.

Tüm arkadaslarin yorumlari dogrulari da icine aldigi halde, Konu karmasaya geldiginden maddelemek zorundayim. A) Avrupa sermayesinin tarihi ülkemizde osmanli dönemine kadar uzanir. Avrupa daki Türk sermayesini de yabana atmamamiz gerek. C) Asil ana konu olan ekonomik ic icelik, zaten uzun yillar öncesinden saglanmistir. D) Eger istemiyorlarsa, bunun islamiyetle alaksi yoktur E) Empryal ülkeler icin para her zaman dinden önce gelir. F) Nüfusumuz, avrupa da 5 ya da 6 ülkenin toplamindan fazladir. Bu da her yil birlik kasasindan milyarlar Türkiye ye akacak anlamindadir. G) Avrupa nin genislemesi acisindan Türkiye köprüsüne cok geregi vardir. H) Avrupa pazari bu gün tikanmislik ile tam karsi karsiyadir, ve yeni alim gücü olan toplumlar yaratip varliklarini sürdürmek zorundadirlar ki; bu anlamda ülkemiz bulunmaz firsattir. I) 1029 dan önce AB ye girmemiz simdilik olanaksiz, ki bu tahmini Alman ve Fransiz profesörler yapiyorlar. (proflar,politikacilardan daha dürsttürler en azindan) J) AB ye giris ön hazirliklari cidden ele tamamlandiginda, ki bu su an olasi degil; parti programlarini din ve inanclar üzerine kurmus, ülkedeki tüm mistik inanclari siyasete yöneltmis partiler tarihe karisacaklardir. K) Demokrasi yanlisi laik görüslü partilerin, avrupa normlarinda siyaset yapacak düzeye gelmeleri beklenmektedir. L) Girsek bile, bu maalesef; Türk insaninin avrupaya serbest giris cikisi anlaminda degil; daha cok ekonomik ve ikili iliskileri kapsayacak antlasmalar düzeyinde bir üyelik olabilecek. Bir anlamda ayni yerede oturup, AB liyiz diyecegiz. Dogal olarak, karsiliksiz para yardimlari da gelecek tabi. Bu da pazari canlandirmamiz icin. M) Türkiye´nin giderek fakirlesmesi asla Avrupa´nin ve dünya ekonomisinin isine gelmedigini unutmayalim. N) Arabistan carsafi kaldir artik diye ültimatom veren dünya emperyalleri, Türkiye de bir seriat devletinin kurulmasina asla seyirci kalmayacaklarini da unutmayalim. O) 28 subat olayini bir kisim gericiler, darbe olarak nitelese de, yasanan darbeye avrupadan hic bir elestiri gelmemesi de bu anlamda bir ip ucudur. Bu da Tr nin avrupa birligi yolunda, avrupanin 28 subat in daha cok gericiligi hedef aldigini cok iyi bildiklerinden kaynaklaniyor. Ö) sevisme. Maalesef yapilan son ve en ciddi istatistiklerde Türk erkeginin gercekten sevismeyi bilmedigi ve daha ilginci, ya genc yaslarda iktidarsizlik sorunlariyla cebellesiyor ya da erken bosalan musluk anlaminda dünya klasmanlarinda en üstlerde yer almaktadir. (Su an en büyük yildirimlari üzerime cektigimin de farkindayim. bu arada ispat etmek isteyenler de cikabilir.Aman allah kousun diyemeyecegim, cünkü korkacak bir sey yok:-) )) P) Bunun da tek nedeni Türk insani cinsel sorunlara ve hastaliklara hala ahlaki degerlerle bakmis olmasi. Bu yüzden hala adam karisini veya arkadasini vuruyor. R) Cinsel yasamlari beden gelisimine oranla dogu olarak yasamayan toplumlarda insanlar genellile realiteden uzak, misti bir romantizme, lirizme ve duygusalliga kayarlar. Avrupada cinsellik ahlaki sorun olmadigi icin romantik bulmadigimiz dogrudur.

site herkese aciktir, ama türkce bilenlerin cogunlikta katildigi forum sayfalarina lütfen, yazilarinizi cevirileri ile birlikte koyarsaniz cok kisi yararlanabilir. Örnegin ben, kirik ingilizcemle söyle bir baktim ve yazinizi cok merak ettim. okuyamadigim icin sinirleniyorum. tesekürler.

Yaziniza katiliyorum. Ancak katilmadigim yeri ise cok komik. Dünya da Türkiye, artik iyi taninan bir ülkedir. Populasyonlar da istatistik olarak bilinmekte birlikte, % 99 müslüman denilen kesimin icindeki inanmayan veya farkli inanclara mensup Türkleri neden zorla islamlastirmak istiyorsuz hala anlasilmis degildir. . Sizce demek ki %1 oran, yabanci ülke mensuplari ya da vatandaslari :-) Türklerin ise hepsi islam öyle mi? Güldürmeyin yaaa. Bu sizin temenninizdir. Ülkemiz artik biliniyor ve taniniyor. Bu anlamda su % 99 müslüman uydurmasina tüm dünyanin baska taraflariyla güldügünü de hatirlatirim. Bu gün avrupaya toplantilara gelen konusmacilar ve politikacilar dahi artik %99 u müslüman olan ülkemiz diyemiyorlar. Buna benzer taneleri duyar duymaz, yerli yabanci gazetelerin hismina ugradiklarindan, artik söyleyemiyorlar.

Eger dogruysa, hic te iyi bir sey yapmadiniz. size ne insanlarin özel yasamindan. insanlar neyi nerede yapacaklarini idirak edecek düzeydedirler, sizin basmaniza da gerek yoktu:-) Bir gün sizin de basina gelektir:-)

Yaa nereden bulursun böyle ince seyleri:-) Tabi ki ben de Malatya sehrini haritada bile görsem icimden, Maaalatya, maalatya teklemesini söylemeden gecmiyorum:-) Hatta bir arkadasim Malaty li oldugunu söylese bile ayni melodiyi icimden yine söylüyorum. Malatyaspor macini dahi halay niyetine izlediim olmustur. Avrupa insani da asik olur. Tüm insanlarin oldugu gibi.. Ask insan özgü bir kavramdir cünkü. Bizde ise icerigi, alaturka arkadasin dedigi gibi ask, aci cekmektir anlaminda algilanir. Kavusulamadigi zaman, sonuclari da agirdir, alkolik olma, medayatik olma, gazetelere düsme, birilerinin canina okuma gibi bedelleri vardir:-) böyle olunca almanlar gibi asik olmuyor gibi görünmek daha hayirlidir:-)

Iki kisilik kayigi, mavi denizede maviye boyayip, üzerine ÖZTITANIK yazan ve bes kisiyle firtinali havada baliga cikan adam, cocuguna ne birakir.? Dul bir anne..

Bir de arap spikerden mac alnatimi olsaydi nefis tamamlayici olurdu saniyorum:-)

Sifon cekmesini bilmeyen kadin ve erkekler icin, eger yabanci diliniz yoksa, sehir tuvaletlerinde kilitli kalamamak icin oraya elinize bir sözlük almadan asla girmeyiniz. aksi halde tuvaletten itfaiye ve halkin yardimiyla alkislar arasinda kurtarilirsiniz:-)

Nefisti... Özellike papaz fikrasi. Amerikada yasayan bir çocugun 100 $'a ihtiyaci olur. Bu 100 $'a sahip olabilmek için günlerce gecelerce dua eder. Sonunda ulasamayinca Tanri'ya mektup yazmaya karar verir. Amerikan PTT si üstünde yazili adres sadece "Tanri, ABD" olan mektubu bay baskana vermeye karar verir. Baskan mektubu alinca çok sevinir,çok duygulanir fakat 100$ yerine 5 $ koyar. 5 $'in küçük bir çocuk için yeterli olacagini düsünür. Çocuk 5 $ ile tatmin olur ve Tanriya tesekkür mektubu yazmaya koyulur: "Sevgili Tanrim, Parayi yolladigin için tesekkürler. Ama mektubu Beyaz Saray üzerinden yollamisin, ve tabi her zamanki gibi oradaki ibdneler de 95 $'ini kesip silah almis olmali. Bana 5 $ ulasti. Gene de tesekkürler."

Kültürel cürüme, dilin yitirilmesiyle ortaya cikar. Dilini yitirmis bir ulus, gecmisiyle tüm kültürlel ve yasamsal baglarini keser ki; sonunda ne ülkesini, ne de ulusal degerlerini koruyamaz duruma geldiginde kendisini de ortadan kaldirmis olur. Baz arkadaslar ABD saldirisi pranoyasi iicndeler. Düsünemiyorler ki dilini kültürünü yitirmis bir ulusun askeri isgale gerek duyulmadan sesizce zaten isgal edilmis oldugunu.

"Tanrım bir geçim kapısı açıver bana; Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana; Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni Haberim olmasın gelen dertten başıma. Rahmetin var, günah işlemekten korkmam; Azığım senden, yolda çaresiz kalmam; Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam. Derde gama yatkın yüreğime acı; Bu tutsak cana, garip gönlüme acı; Bağışla meyhaneye giden ayağımı, Kızıl kadehi tutan elime acı." Ömer Hayyam

Dinin icinde kimse celiski ve tutarsizliklari arama cabasinda degildir. Zira dinin kendisi duragan ve degismez oldugundan, ortaya ciktigi cag ile yasanan cag arasindaki zaman kopuklugu nedeni ile celiski ve tutarsizliklari kendiliginden ortaya cikmaktadir. Hepsi bu. Önemli olan, bu celiskileri yazanlara neden saldiriliyor? Sorulacak soru bu olmali bence. Örnegin Turan Dursun´un niye yasam hakki elinden alindi. Celiskileri yazdi diye mi? halkini bilgilendirmek icin yazamaz mi? Kimi celiski desin, kimi de tutarsizlik desin. O nun yasam hakkini elinden alinmasini kim emretti? Allah mi yoksa kara sesler mi? Bu sorulari sivasta yakilan bir sürü masum insanlara yapilan caniliklere karsi da yöneltebiliriz. kimse telaslanmasin, yanit istemiyorum. aciklama yalnizca bunlar. ASIL SORUM SU ARKADASLAR: KAFIR, INANCSIZ; DINSIZ DIYE ADLANDIRILAN HERHANGI BIR INSAN, SIMDIYE KADAR TEK BIR CAMIYI TASLAMIS, ICINDEKILERLE BIRLIKTE YAKMIS YA DA INANCLI BIR INSANI YALNIZCA INANIYOR DIYE YASAM HAKKINI ELINDEN ALMIS MIDIR? KIM GÖSTERBILIR?

Sevgili forum arkadasim, Alaturka Bu konu gercekten önemli ve gelecegimizi gercekten yakindan ilgilendiriyor. Konu, sandigimiz kadar masum degil. isin icinde arap entrikalari yatiyor. Uzun vadeli planlarin adim adim ilerlemesi ve cumhuriyetin yipratilip rejimin degistirilmesi planlaniyor. Tabi ki tertemiz kizlarimizin basörtüsü kimseyi ilgilendirmez; ta ki siyasal malzeme yapilana kadar... yazdiklariniza gönülden katiliyorum. O türban takan saf kizlarimizin da hic bir sucu yok inanin. Kimse onlara karsi degil.Cok azi haric, hic biri farkinda degil Türkiye üzerine oynanan oyunun. Bu oyunlari, ve senaryolari cumhuriyet tarihi boyunca izliyorum, adim adim en masum istelerle yaklasiyorlar. Atatürkün de bu konuda cok uyanik olmamiz gerektigi üzerine bir cok deyisleri vardir. Türban takan kizlarimiz, takmayanlardan dogal olarak ayrilacaklar. Bu cok masumane bir tablo ilk bakista.Biliyoruz. Ama Bir süre sonra zitlasma baslayacak ve basi aciklara iki kurnaz provakatör türbanli tarfindan kafir suclamasi yapilinca ayrim daha da derinlesecek inanin. Farkinda degil misiniz? Türbansiz olan kizlarimiz cok dogal olarak sigara icip, erkek arkadaslariyla da öpüsecek, buna katlanir mi saniyorsunuz kapalilar. Baslarini cevirecekler ve düsmanliga kadar varan olaylarin esigine gelinecek. Cünkü onlara bir cok sey enjekte edilmis zaten. Oruca saygi, islama saygi diye tutturacaklar ve ilk basta insanlar uyacak belki bu saygiya, ama nereye kadar. Okul yöneticileri tarafsiz degiller ki. Üniversite kapisindaki kolluk görevlileri de uyarmaya baslayacak türbansizlari.. Bunun adi nedir bilir misiniz? BASKI. Diyeceksiniz ki, türbanliya da baski degil mi bu yasak. Hayir, kimse o kizcagizin beynindeki inanci sökemez. Inancin sembolü olan türbanin o kizlara nasil bir ayricalik tanidigini biliyor musunuz? herkesten inancli, herkesten müslüman filan... Türban davasi, üstelik müslüman olmayan kizlarimizin da üzerinde dinsel bir psikolojik baskiyi da görmezden gelemeyiz. Eli sopali zavalli sakalli gencler zaten ögrenci degiller ki. Türbanlilarin yakinlari. Sözde kizlarini kardeslerini kafirlerden korumak ve digerlerine türban taktirmak icin, psikolojik ya da fiilen baski amaci ile geliyorlar.Bu insanlar kendi istkleri ile degil, kendilerine verilen emirleri dinliyorlar.Buna okul idaresi bile karisamaz. Ne kadar iyi niyetli ve tertemiz duygulariniz var. Ama keske türbani siyasi malzeme yapanlar, sizin yariniz kadar iyi niyetli olsalardi, carsaf giyseler dahi izin verilirdi unutmayin:-) Okul idarcileri asla tarafsiz degillerdir. Üniversiteler, yalnizca cumhuriyet dönemi icin özgürlük yuvasiydi. Simdi ise, hükümetler tarafindan atanarak getirilen dekanlar ne kadar tarafsiz olur, siz hesab edin. iste kontrol ve denetimin adi, böylesine bir siyasal oyunda yasakla ortaya cikiyor. Dmokrasi, özgürlüklerin SINIRSIZLIGI degildir. Demokrasi eger kendini kisitlayacak bir rejim ile karsi karsiya gelirse gercekten cok keskin olur, ve cok sert yasalarla kendini korumasini bilir. Cumhuriyet yasalarini bilirsiniz. Yobazlar, tegmen ögretmen Kubilay´in kafasini keserek cikarilan ayaklanmada, demokrasi, 90 yobazi ipte sallandirmistir. Bunun icin Atatürk´ü suclarlar. Hayir, demokrasi kilici calismistir mememen de o tarihlerde. Korkarim o noktaya gelmesin ülke. Gercekten cok agir olur bu oyularla rejimi ele gecirme planlarinin bedeli. Güzel sorularinizdan biri de Türkiye de din ile ilgili sorunlar neden yasaniyor? Tr cumhuriyeti, halkini yok sayan bir imparatorluk üzerine kurulmus, ve o günden bu güne demokrasi mücadelesi veriyor. Bunu biliyoruz hepimiz. Ancak, osmanlidan kalan hilafetci düsünce yapisi hala seriati cumhuriyetin yerine geri getirmek isteyen hükümetler ile cumhuriyet ve demokrasi yanlilarin 100 yillik bir siyasi savasi yasaniyor Türkiye de. Avrupada da kolay olmadi arkadasim Cok kan aktimalesef. Benim korkum da bu. Bakiniz 1571 yilinda Fransa da st.Barstel olaylarinda krallar bile halktan askerleriyle yana gecip, kilisenin para toplamasina devleti yönetmesine karsi yasak koyunca cikan savasta, bir gecede 60 bin insan öldürülmüstür. Büyüyen olaylar hemen Ingiltereye sicramis avrupayi sarmistir. Ingiliz krali ise o tarihte adeta SIKI YÖNETIM ilan ederek kilisenin önüne gecmeye calisa da kan dökülmesini engelleyememistir. Orada da binlerce ölü..Din savaslari yüzünden hep. Bu sayilar, o tarihler icin gercekten facia. Buna benzer sayisiz olaylar avrupada iki yüz yili askin bicimde yasanmis, nihayet 1789larda Fransiz devrimi ile tüm avrupada demokrasi yavas yavas kurulmustur. Nihayet avrupa, kilisenin idaresini devlet idresinden kan ve savasla keserek demokrasiyi oturtmustur. (laiklik) Evet ben de almanya da kilise etkinliklerini yakindan izledim, kimsenin umrunda degil. daha ilginc örnekler de veririm almanya icin. Yavuz Bingöl almanya nin büyük ve en eski kiliselerinin birinin ta icinde, tapinilan yerde yani Isa nin önünde konser verdi ve tüm arkadaslar gittik, elimizde sarap kadehleriyle gec saatlere kadar Bingöl´ü dinledik. sanirim buna inanmazsiniz. Ama emin olun kiliseler konserler ickili müziklere izin veriyorlar. Istediginiz saatte her kiliseye girip gezebilir, cikarsiniz. tapinma sirasinda bile, kimse engellemiyor. Iste bunun nedeni, az önce anlattigim orta cag hesaplasmasidir. Kilise demokratik devletler tarafindan geri cekilmis, iktidarlardan uzaklastirilmistir. Avrupa da tekrar kilise-hacli devletleri dönemlerine dönmek gibi bir arzu ve calisma olmadigi icin kilise etkinlikleri de kimseyi rahatsiz etmiyor, sokaklarda türbanli gezen rahibeler ise kimseyi ilgilendirmiyor. Iste konunun basindan beri söylemek istedigim ana fikrin acilimlari bunlardi. TOPLUM OLARAK DEMOKRASI VE LAIKLIGI ICSELLESTIRMIS OLSAYDIK TÜRBAN YASAGI ILE KIMSE ILGILENMEZ ISTEYEN TAKAR, ISTEYEN SEVGILISIYLE ..... ( ben sizin ifade etmek istediklerinizin hepsini anladim. tesekürler)

Abdulhamit mi:-)))))) Yahu birakin filirstini, kibrisi ingilizlere eliyle teslim eden o. Bunu kendi anilarinda yazan da abdulhamit in ta kendisi. Ingilizlerden korkusuna, osmanlinin koca savas gemisi tersanelerini zincirleyip onca gemiyi cürüten yine abdulhamit. daha sayayim mi? Bütün osmanlininmemurunun hepsi ecnebi. 36 yil iktidarda kaldigi halde buütün memurlar yabanci:-))) kendi sözleri bunlar benim degil dostum:-))) Gülesim geliyor. Koskoca Bergama tapinagini almanlara "tasi ne yapacagiz biz" diyerek hediye eden de abdulhamit. Mollalarin baskilarindan korkarak, Bursaya bir sanayii nefise, yani sanat okulu actiramayan da Abdulhamit. Kendi itiraflari bu. üstelik bu itiraflari yazan kitabi dinselyayin organlari satan dükkanlardan bulabilirsiniz. Sonunda Türk ordusu duruma el koyar ve Abdulhamiti görevden alarak, selanik te bir köske hapseder.

DIKKATLE OKUNMALI: ( Beyin göcünün nedenleri) Türkiye osmanlidan bu yana elindeki beyinlere sahip cikmamak gibi bir gelenege sahip. Buluslar yapanlarin nasil öldürüldükleri tarih kitaplarimizda yazilmaz ama, arsivler aci örneklerle doludur. Örenegin, resim yapan sanatcinin gözlerine sicak mil cekmek yalnizca osnanlida vardir. Kendi ressaminin gözlerini kör edip ta Italya dan ressam Bellini´yi cagirip portresini yaptiran, savas sahnesini boyamasi istenen ressamin önünde cap canli canim bir kölenin boynunu vurdurup model yaptiran halifeden ne Türk olur, ne de müslüman. Kimse bos laf etmesin. Cirkefliklerle dolu olmasaydi o tarihler, bu günleri yasamazdik. Dünya haritasini ilk ve en ayrintili cizen Piri Reisi bile seytanla is birligi yapiyor diyerek koskoca bilim adamini 82 yasinda idam edip, mezar tasina da utanmadan "Allah affetsin" cümlesini yazdiran osmanliyla Türkün hic bir alakasi yoktur. Türklerde asla öldürmek yoktur. Bunu herkes bilsin. Cünkü Samanizmde öldürmek ve savas yasaktir. Suclu Türk, obadan sinir disi edilir. Binlerce yillik Türklerin kendi tarihinde asla ve asla entrika yoktur, hic bir yerde de yazmaz. Ne zaman arap kültürüyle zehirlendiysek, o zamandan bu güne bozuldu gelenek ve davranislarimiz. Örnek cok: Osmanlida Türk kavrami, esek, bir sey bilmez alik anlamindadir ve sarayli osmanlilar asla türk olduklarini söylemezler. Biz övünmek icin onlari zorla Türk yapiyoruz, hepsi bu. Bizler osmanliyi türklestirmeye calistikca yamalari elimizde kaliyor arkadaslar. Okuyun lütfen, Size verileni degil, saklanalari okuyun. Bakiniz koca sadrazamimiz osmanli halifesine ne diyor duyun! " TÜRKÜ ÖLDÜR SULTANIM, KANI HELALDIR, BABAN DA OLSA" buyrun..Herhalde carsi ortasinda müslüman olmadigi icin babasini öldüren ömere yaranmak icin söylenmis. her neyse. .. Lütfen bu konularda Yakup Kadri Karaosmanoglunun tüm yapitlarinin okunmasini öneririm. AlpArslan bile malazgirt te girdigi savasta Diojen´i yakaladiktan sonra yanindaki mollalarin öldür nidalarina kulak asmadan, Türk´e esiri öldürmek yarasmaz diyerek ülkesine yollamistir. Ayni davranisi, büyük Atatürk, Sakarya muharebesinde yakaladigi Yunan komutana yapmistir. evine yollamistir. Arap tarihine bakarsak, gönlüyle esir olanlarin bile mekke pazarinda kuyu acilarak kelleleri kesilmistir. Ve bu kurbanlarin icinde sayisiz Türk vardir. Bkz. Erdogan Aydin( Nasil Müslüman Olduk) Arap komutani Kuteybe nin Baykent, Taskent, Nesef, Buhara´da Türk´lere yaptiklarini asla unutmadik, unutmayacagiz. Bu günkü cesaretini de osmanlidan bu yana iktidarlarda etkin olan mollalardan , cumhuriyet döneminde ise gerici ittihatci hilafetci olan cumhuriyet karsitlari Enver pasa, Talat Pasa ve Cemal Pasalarin . (lakin cumhuriyet kurulurken ücü de yurt disinda öldürülmüslerdir) gerici fikirlerinden aldigini biliyoruz. hal bu durumdayken ülkede beyin mi kalir arkadaslar.

HAYIR! Dünya son 30 yildir zaten kiyasiya savasiyor. Galiba savas deyince artik günümüzde ABD nin Irak´girisi algilaniyor:-) Kurdale takmak icin biraz gec kalmadik mi? Bunun altinda yatan gizli ABD karsitligi, bilincsiz olan toplumumuzu filistin mantigina götürür ki, bu da dipsiz bir kuyuya benzer. Neden protestolari akilci, pozitif bilime yöneltmeden yola cikiyoruz ki? Okumak, bilgilenmek, bir konuda yetkin olup söz sahibi olmak zor mu geliyor? Bu gün okuma yazma orani % 90 lara varan ABD ile kara kurdele takarak degil, yasa disi kuran kurslarinin cocuklarimiza ne yarar saglayacagini sorgulayarak mücadeleye baslaybiliriz örnegin. Neden olmasin? Iste bu ABD karsitligidir aslinda?? Üstelik nereden ciktigi belirsiz amaclar ugruna onu bunu protesto ediyoruz diye lütfen kimse ATA nin sözlerinin arkasina siginip siyasi oyunlara kalkmasin. Bu oyun 12 eylülde oynandi. ABD KARSITI OLMAK BILGILI OLMAK DEMEKTIR.

Sevglili forum arkadasim. düsüncelerine gönülden katiliyorum. Ancak biraz daha derinden acmak gerek konuyu. Kaba anlamda milliyetciligin, nihayetinde körüklenince insanlari ve toplumu irkciligin tuzagina cektigini bilmiyorsak aci bedel ödemeye hazir miyiz? Bir baska yaklasim: Herkes ülkesini seviyor. Bunun icin 40 yil önce üniversite ögrencilerinin "GO HOME ABD" sloganalariyla yabanci askerleri Dolmabahceden denize atmalarina koca Türkiye halki gözlerini kapadi, Ve sonunda bagimsiz Türkiye diyen genclerin ipte sallanmasina sirt cevirdi. Simdi sonuna kadar emperyalizmin kucagindayiz ve kurtulma careleri ariyoruz. Deniz ler de milliyetci degil miydi. Milliyetci biri nasil sosyalist düsünceleri benimsemesin? Kim demis ulusunu seven toplumcu olamaz diye... Simdi ulus olarak bedel ödüyoruz. Maalesef her ülkede oldugu gibi milliyetcilik, ülkemizde de bazi siyasal partilerin biricik siyasi malzemesi olarak kullanilmis ve hakim siniflarin cikar iliskileri bozulmamasi icin uyanan halki sindirmek üzere silahli korumacilar olarak kullanilmistir. Bunu Almanya da yapti, 1933 de Hitleri getirdi sonunda gördü hanyayi konyayi. Yedirmezler adama. iste milliyetcilik böyle oynak bir zeminde yeserir. Provakasyona cok elverislidir. Gercekten ülkesinin bagimsizligi icin iplere giden Türk genclerini göremez, kurt kani, türk kani deyince tüylerimiz ürperir. Atatürkün ulusculuk anlayisindan ödün verdigimiz sürece basimiz dertten kurtulmayacaktir. Nedir büyük Ata´nin ulusculugu? "bu ülke icin savasan, bu ülke icin mücadele etmis herkEs Türk vatandasidir" YETMEZ MI? SOLINGEN DE ALMAN MILLIYETCILERI; ALMANYA YI COK SEVDIKLERI ICIN 5 MASUM INSANIMIZI YAKTILAR. BIZ DE MI YAKALIM?

hükümetin basarisini asil secimlerden sonra mahkeme kapilarinda görecegiz. Bu gün her 5 millet vekilinden biri yüce divanlik durumda ve sirasini bekliyor. Su anda 214 yolsuzluk dosyasi tüm detaylariyla emin ellerde bekliyor. Bakalim vekillerimiz ne yapacaklar hakim karsisinda. Cogu simdiden kilif dikmege basladi bile ama minare de epey uzunmus haa. diyecekler:-)

ABD yi nedense Iraka saldirinca farkettik:-) Hani erken uyanan toplumduk:-) Irak sanki emperyal ülkeler tarafindan kurdurulmamis gibi. sanki ABD ortadoguyu 100 yildan bu yana sömürmüyormus gibi. Sanki kabe deki hacilarin güvenliginde CIA ninda görev ve sorumluluklari yokmus gibi.. Ne hikmetse Türk toplumu ABD ucaklarini tanklarini irak üzerinde görnüce birden uyandi, ve amerikan karsitligi basladi. Bundan 40 yil önce Dolmabahce de "GO HOME ABD" die bagiran ve ABD askerlerini kucaklayip denize atan üniversite gencligi ve Bagimsiz Türkiye icin canini veren Deniz ler icin kili kipirdamayanlar, bu gün ABD düsmani oluverdiler. Hayir dostlar. Ben ABD den sizin kadar nefret etmiyorum. Cünkü okuma yazma orani yüzde 85 olan bir ABD ye karsi düsmanlik, ayni derecede bilgi yüklü olmayi gerektirir ki, ben filistinliler gibi tas atmak istemiyorum. Türkiye halki 40 yil önceki hatasini bu gün bile sorgulamazken durup dururken ABD düsmanligi yapmak, havanda sinek dövmeye benzer. sizlere kolay gelsin.

Güzel bir forum konusu. Ama her yana sürüklenecek, cekip cekistirilecek bir durumda sorulmus. Sorunu daha sinirli bir kapsam icinde sorsaydiniz, bir cok kisinin yorumlari gelebilirdi. en basit anlamda deger yargilari, bir toplumun yasam bicminin davranislara yansimasindan kaynaklanan bakis acilaridir. Egitim, dinsel inanclar ve töre deger yargisi olusmasinda bas rol oynarlar. Ama sorun bununla bitmiyor iste. Deger yargilari olusturan nedenlerin bazilari sorgulanmali mi gibi yanasilabilir. Veya deger yargilarimizin toplumsal ilerlememizde ayak bagi oldugunu düsünüyor musunuz gibi de sorulabilir. Örnegin kendi sordugum bu iki sorunun ikisine de ben evet diyorum. Evet, bazilari sorgulanmali, bazilari da ayak bagi oluyor.

Her kes ülkesini sever. Milliyetcilik ise dünya konjunktrünün artik kullanmadigi, ihtiyaci olmadigi bir kavram haline geldi. Kimileri alinabilir ama böyle. Yalnizca az gelismis ülkelerde siyasi maya olarak kullanilan, cokca basiretsiz hükümetlerin bas vurdugu yoldur milliyetcilik. Bölgesel, irksal, ya da genel. Bu laf karistirmaktir, Milliyetciligin bir tanimi vardir, o da irkciliktir ve bazi sartlar olustugunda ülkeyi dogruca nazizme götürür. Naziler, biliyorsunuz, ülkelerini cok, ama cok sevdikleri icin yabancilari korkutup kapi disari etmek amaciyla Solingen´de 5 Türk vatandasini coluk cocuk acimasizca yaktilar. Simdi kimilerimiz; bizi o canilerle lütfen karistirmayin diyebilir. ben sonuclari söylüyorum. Milliyetcilikle oynayan her ulus, sonunda bu olaylara gebedir. Hadi biz de Alanya da yasayan 7 bin almani mi yakalim? elbette hayir. Ama kosullar elverdiginde komsumuza da düsman gözüyle bakmamak icin Atatürk ulusculugundan kesinlikle ödün vermemeliyiz. " bu memleket icin savasan, mücadele veren her kes, bu memleketin vatandasidir" iste büyük Atatürk ün milliyetcilik anlayisi.

Kurumlari calismayan basiretsiz hükümetlerce yönetilen ülkelerde sosyal görevleri farkli kurumlarin üslenmesi, cok üzücü aslinda. Karakolun da yaptigi insanlik ayrica takdire sayandir..

Biz genelde cocuk yetistirmesini bilmeyen bir toplumuz. Bunun aksini kimse iddia edemez. Lübnanli sair Halil Gibran " ..cocuklara beyninizi degil, sevginizi verin" der. aksi halde kaybedersiniz. Biz cocuklarimiz dilleniverince tüm beynimizi ona aktarmanin pesindeyiz. Buna da egitim adi veriyoruz. Ögretmen bir sey dese gidip ögretmeni tartakliyor ya da dövüyoruz. Evde etmedigimizi de birakmiyoruz. ( sus sen cocuksun, ayip komsunun kiziyla evcilk oynanir mi, büyüklerin yaninda konusulmaz, sen türksün, müslümansin...) daha binlerce zirvayi cocugun kücücük aklina sokuyoruz. ama sevgimizi veremiyoruz. sevgi bizde disiplin anlamindadir cünkü. Cünkü iz dogru dürüst sevgiyle büyütülmedigimiz icin, onu cocugumuza da nasil verecegimizi bilmiyoruz. Dövüyor, sonra vicdan azabi cekiyor cocugu simartiyoruz. Yani aslinda bizler büyümedik arkadasim.. Bir önemli konu da cocuklari korkuyla büyütüyoruz. Iste bu korku cocugun felegini sasirtiyor, insanliktan cikariyor. nedir bu korkular? cin, peri, seytan, hortlak gibi... yani cocuklarimizi psikolojik olarak zehirliyoruz. bu konu sayfalar alir da, bu kadari yeter sanirim.