kaplan-200 tarafından postalanan herşey
-
AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
Evet CYRANO konu çok basit, halaçoğlu bildiğiniz gibi TTK başkanı elinde zaten devletin arşivleri var. Bu konu daha önceleride gündeme geldi fakat hiç bu kadar tepki görmemişti sebebi neydi acaba? Buna dayanarak söylüyor tabiki,yani elindeki belgeleri açıklaması suçsuz günahsız insanları fişlemesi sizce ne kadar doğrudur? Ama bana göre bugünkü dtp liler pkk lılar ve yasa dışı ögütü mensupları fişlenmelidir. Halk'ta bilmelidir bunları... saygılar
-
BOP'a meydan okuyan lider-İRAN
BOP’a meydan okuyan lider Ahmedinecad, ülkesinin egemenliğini ve bağımsızlığını açıkça tehdit eden ABD’ye karşı kahramanca direniyor “Demokrasİ ve özgürlük” maskesi taktığı Büyük Ortadoğu Projesi ile Afganistan ve Irak’ı işgal eden ABD, İran duvarına çarptı. Tayyİp Erdoğan’ın eşbaşkanlığını yaptığı BOP’un önünü kesen İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, ABD’nin kuru sıkı tehditlerine boyun eğmiyor. İran’ın efsane lideri “Şeytana geçit yok” diyor... BOP’A KARŞI PARLAYAN YILDIZ AHMEDİNECAD Küreselleşme baronlarına meydan okuyor İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, Amerika Birleşik Devletleri’nin Orta Doğu’daki dengeleri değiştirme çabasının karşısında son dönemde sert ve parlayan bir yıldız buldu. Ahmedinecad yönetimindeki İran, bölgede ortak hareket eden İsrail ve ABD’ye karşı çıkışlar yapmaya devam ediyor. İsrail’i bölgenin ve dünyanın şeytanı ilan eden Ahmedinecad, son olarak da Irak topraklarına yaptığı saldırı ile hem bölücü örgüt PKK’nın uzantısı olan PEJAK’a karşı sert önlemler alırken hem de ABD’ye karşı Irak’ta meydan okudu. ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin ardından ise Washington yönetimi ile Irak’ta sert mücadeleler vermeye başladı ve koalisyon güçlerinin bölgede tam bir korkulu ruyası haline geldi. Kendi topraklarına karşı bölücülerin yaptığı saldırılara ise bölge ülkelerine ders verircesine zaman kaybetmeden gerekli cevabı verdi. Irak topraklarına yaptığı operasyonlarla bölücü örgüte bölgede yaşama şansı vermezken, aynı zamanda bölücülerin yuvası haline gelen Kandil Dağı’nı da terörün stratejik noktası olmaktan çıkardı. Nükleer güç Tüm bunların işaret ettiği tek bir nokta var, bölgenin başta coğrafi sınırları olmak üzere, tüm yapısını değiştirmek isteyen ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’ne karşı sert bir cevap. İran, sadece elinde bulundurduğu nükleer teknoloji ile değil, aynı zamanda bölgedeki tarihsel gücüyle de küreselleşmenin baronlarına meydan okuyor ve her fırsatta meydan okumayı sürdüreceğini dile getiriyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz İran uzmanları, Ahmedinecad döneminin en önemli farklılığının medeniyetler arasındaki uyumun tek taraflı olmaması gerektiğinin ısrarla vurgulanması olduğunu dile getirdi. TUSAM Orta Doğu Masası’ndan Miray Vurmay, Ahmedinecad’ın son dönemde önemli çıkışlar yapmasının ve İran’ın özellikle bölücü örgüte yönelik operasyonlar gerçekleştirerek dış politikada kararlı bir tutum sergilemesinin ardında iç güvenlik ve dış güvenliğin olması gerektiği gibi bir arada düşünülmesinden kaynaklandığını söyledi. YENİÇAĞ
-
Türkiye okumuyor
bu konuda size katılıyorum sayın CYRANO çok güzel tesbit. teşekkür ederim. Duyarsızlığımız aileden başlıyor, aile içinde anne ve baba kitap okumadığından dolayısıile çocuklarda da okuma alışkanlığı olmuyor. ve böyle gelip böyle gidiyor... yeterki okuma alışkanlığı olsun para pul hikaye evine aldığın 2 ekmeğe sarılan gazeteyi okusunlar yeter,okunmamış gazete yeni gazetedir. saygılar.............
-
Özgür-Der: Komutanlar ne zaman öğrenecek?
Sevgili aslan 34 daha türk bayrağını,türk meclisini içine sindiremeyen,pkk terörüne terör örgütü diyemeyen pkk'yı kürtlerin silahlı gücü gören ,PKK terörüne karşı sürdürdükleri operasyonlardan rahatsızlık duyan bir parti başkanı türkiye cumhuriyetini nasıl temsil edebilir. Türkiye büyük millet meclisini temsil edebilecek kişilere o davetiye gönderilir. önce aynaya baksın sora konuşsun. Halaçoğlu görevden alınmalıymış ,bölücülük yapıyormuş. Genel kurmay davetiye göndermemiş, genelkurmay bölücülük yapıyormuş. Ahmet efendi yaptıklarıyla,söyledikleriyle bölücülük yapmıyor,Genel kurmay ve Halaçoğlu bölücülük yapıyor.... Allhın işine bakın !! ne denilebilir ki...ne acı bir olay ,YÜZÜNE baka, baka adam kendi yaptığı bölücülüğü ,rahatlıkla sanki sıradan birisiymiş gibi başkasına bölücü damgası vuruyor. Amacı çıldırtmak yada insanları ***** yerine koymak. Gülermisin ,Ağlarmısın.............Birde davetiye beklersin sevgili dostum Önce türklüğü içine sindirsin,bir türk vekili özelliklerine sahip olsun o zaman ona hak verelim.
-
AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
Yani arkadaşım sen anlamamakta ısrar ediyorsun,biliyorum ne yaparsam yapayım size anlatamam çünkü anlamak istemiyorsun. Ben kendimi, açıklama yapması gereken biri falan görmüyorum,gerkirse bir yerde yalnışlık varsa haksız yere linç varsa bildiğim açıklamalarıda yaparım. Sizden izin almam gerekmiyor sanırım. Açıklamaları halaçoğlundan bekliyorsunuzda ,adam defalarca açıkladı basın toplantısı düzenledi saatlerce gazetecilere cavap verdi. biraz tv haberlerine zaman ayırmış olsaydınız eminim duymuş olurdunuz. Konunun muhtabı ben değilim tabi ama başlığı ben yazdım benim cevap vermem gerekir sanırım..Ayrıca Sayın halaçoğlu defalarda açıklamasına rağmen, adamdan size özel açıklama istiyorsunuz. K bakmayın ama asyın taylan sanırım halaçoğlunun kişilere özel mesaj gönderebileceğini sanmıyorum. taylan bey... Elinde bulunduğu 10 bin isimin nerden buldu diyorsunuz inanın gülmemek elde değil arkadaşım adamın görevi ne? TTK nın açılımı ne?bu adamın işi ne? eğer bunları bilmiyorsanız bu konuda yorum yapmanın anlamı yokur sanırım. Arkadaşım adam TÜRK TARİH KURUMU Başkanı Prof. üstelik tarihçi bu adam.bunda da belge olmayınca kimde olacak? arşivler kimlerin elinde sanıyorsunuz? işçi bulma kurumundamı? ptt müdürlüğündemi? Elbette TTK arşivleri vardır ve arşivler saklanmaktadır.
-
AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
Haklı tabii. Bunu TMSF veya BDDK Başkanı mı araştırıp dile getirecek yoksa Halaçoğlu’na hışımla saldıran AB ci ürk Tarih Vakfı’nın askerleri mi? Halaçoğlu, ABD, İngiliz ve Osmanlı belgeleri ile bütün iddialarını ispatlıyor zaten. Basın toplantısında ‘Bu bölücülük olmuyor mu, siz Alevi Kürtlerini, Ermeni gösteriyorsunuz’ diyenlere verdiği cevap da aslında işin püf noktası. ’ Ben asla Alevi Kürtleri demedim kendisini Alevi Kürt olarak gösteren Ermenileri kastettim’ diyor. TİKKO ve PKK’yı Ermeni ağırlıklı bir örgüt olarak niteleyen Sayın Halaçoğlu’nu doğrulayan o kadar çok delil var ki. Daha bir yıl bile olmadı, İstanbul polisi TİKKO’cuların örgüt evini bastığında bazı pankartlar ele geçti. Bunların birinde ‘Ermeni soykırımını unutmadık’ yazıyordu. Hiç kimse doğru dürüst üstünde durmadı bile. Ermeni soykırımı ile TİKKO’nun ilişkisi nedir diye soran da olmamıştır. PKK, 1980’lerin başında Bekaa vadisinde ASALA ile anlaştıktan sonra, eylemlere 1984 saldırısı ile başladı. ASALA ise süratle gündemden düştü. Bunu ‘Bir Halkı Savunmak’ isimli kitabında Öcalan tafsilatı ile anlatmaktadır. Onun içindir ki kısa zamanda gizli Ermenilerin ağırlıkta olduğu yabancı uyruklu ‘sünnetsiz’ sözde Kürtlerin katıldığı bir örgüt haline geldi. Daha birkaç ay önce bazı terörist kızların cesetlerinin boynunda haç olan madalyonları, gazeteler görüntüledi. Yani bir anlamda 1926’ların Hoybun örgütü yeni Hoybun olarak hortlatılmış oldu. Kürt sorununu barışçı bir şekilde çözme konusunda vereceği oylarıyla ilgili pazarlık meselesi yapan Ahmet Türk hâlâ, Abdullah Gül’den haber beklediğini söylüyor. Halaçoğlu’nun da istifasını istiyor. Çok kızmış, çünkü Halaçoğlu bölücülük yapıyormuş. Bunu PKK’nın meclis temsilcisi DTP’nin başkanı Ahmet Türk söylüyor. ‘ PKK misyonuna karşı çıkamam’ diyen, ‘Kürtçe’yi TBMM’nin dili yapalım yoksa şimdiki yirmi dokuzuncu isyan otuzuncuya dönüşür’ diyen DTP söylüyor. Allah’ın işine bakın ki Yusuf Halaçoğlu’nun bölücülükten dolayı istifasını istiyor. Bu acıklı komediyi çok izleyeceğiz daha. Oysa Halaçoğlu henüz Sünni Kürtler arasındaki kendini Müslüman ve Kürt gösteren Ermenilerden bahsetmiyor. Sadece bir örnek verelim gerisini herkes düşünsün. Birkaç ay önce ‘Tespih Taneleri’ diye bir hatıra roman yazmış Diyarbakırlı Mıgırdıç Margosyan ile Sabah gazetesinin Pazar ekinde bir söyleşi yayınlanıyor. Orada diyor ki ‘Bize Diyarbakır’da gavur diyorlardı. İstanbul’da ise Kürt.’ Bu ayrı bir yanlışı işaret etse de asıl konu şu: ‘Serkis nasıl Ali oldu’ diye bir ara başlıkta tehcirde dedesinin ve küçük yaştaki oğlu Serkis’in Müslüman olduğunu anlatıp, Ali adını aldığını belirten Margosyan, babasının asla 5 vakit namazını aksatmadığını, annesinin ise çarşaf giyip mutaassıp bir Müslüman örneği olduğunu söylüyor. Daha sonra ortam düzeliyor ve o dindar Ali, tekrar Serkis oluyor. O, gözlerini bile göstermeyen çarşaflı annesi, normal bir Ermeni kadını oluyor. Yani dinlerine dönüyorlar. Bunu Margosyan ‘Eski dinlerine dönmeleri biraz zaman aldı’ diye ifade ediyor. Görüyor musunuz olanları? Karşınızda en dindar aşırı ve radikal Müslüman gibi duranların bile, aslında rol yaptığını fırsat kolladığını, eğer bu fırsatını henüz bulamamışlarsa da gerçek dindaşlarına yardım ve destek vereceklerini kim inkâr edebilir. buraya kadar alıntı. şimdi arkadaşklarım diyorki belge varsa neden açıklanmıyor?Ama yeri gelince mangalda kül bırkmayan arkadaşlarım ileriyi görebilyordı! ama bu konuda ileriyi göremiyor nasılsa! Şimdi sizin aklınız mantığınız nasıl el veriyor türkiye bu durumda iken bunun açıklanmasını? aslında bende çok isterim açıklanmasını ama 3-5 Ahmet türk ve dtp liler deşifre olacak diye suçsuz günahsız insanları fişlemek doğrumu? Yani bunu anlayamacak insanlar olsanız, daha fazla anlatmaya çalışırdım, eminim sizde çok iyi biliyorsunuz gerçekleri. yukarıda alıntı yaptığım ''Tespih Taneleri’ Diyarbakırlı Mıgırdıç Margosyan bile belge olarak geçmezmi. Papalığın Doğu kiliseler birliği başkanı Achille Silvestrini'nin 23 kasım 1998 de Lare Publiga gazetesinde yayınladığı pkk'yı destekliyoruz mesajı belge geçmezmi. Artık zahmet olmasa 23 kasım 1998 tarihli ''Lare Publiga gazetesi''nin arşivlerinide siz araştırın bulun. Mıgırdıç Margosyan'nın ''Tespih Taneleri'' adlı kitabınıda alın okuyun. Hatta, hatta bunlara inanmyan arkadaşlarım varsa onları canlı belge ile tanıştırabilirim. Sayın halaç oğlunun amacı birilerini deşifre etmek değil, bazı gerçekleri anlatmakır bu onun görevidir. yoksa bu açıklamaları işçi sedikalarından beklemiyordunuz sanırım. saygılar
-
30 AĞUSTOS Zafer Bayramı ve TSK Günü
30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı’nın yazıldığı gündür. Bu mutlu günde, zaferi bize yaşatan Atatürk ve silah arkadaşları ile Şehitlerimize şükranlarımızı sunar,Allahtan rahmet dileriz ruhları şad olsun. Ulusumuza da Zafer Bayramı kutlu olsun...
-
AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
Yani taylan bey, pes doğrusu adam bilim adamı, üstelik resmi belgelerde bu adamda, nasıl bilimsel olmadığını söylersiniz? Üstelik bu konuyu eminim yusuf halaçoğlundan daha öncede duymuşsunuzdur. Adam açıkça, defalarca vurgulayarak Osmanlı kayıtlarında, bugün kendini Kürt olarak tanımlayan bazı ailelerin Türkmen aşireti olarak geçtiğini ve tehcirden kurtulmak için kendisini Kürt Alevi gösteren Ermeniler olduğunu,bugün pkk ve dhkpc mensuplarının bunlardan oluşturulduğunu söyledi. Öldürülen pkk militanlarının çoğunun sünnetsiz olduğu ve taslim olan teröristlerin verdikleri ifadelerde, pkk nın kürtlere değil ermenilere hizmet ettiğini açıkça ifade etmişlerdir. Doğu kiliseler birliği komisyon başkanı ''Achille silvestrini'' 23 kasım 1998'de Lare publiga gazetesinde bir açıklama yaparak vatikan'ın pkk'yı ve onun başını desteklediklerini açıklıyor.. Hala anlamamakta neden bukadar ısrar, anlamak mümkün değil. Halaçoğlu’nun, tamamen bilimsel verilerden yola çıkarak bir açıklamada bulunduğunu , bu gerçeklerin özellikle Ermeni soykırımı iddialarını savunan bazı kesimleri rahatsız ettiği gibi(örn:DTP li Ahmet türk, Tunceli'de avukat Barış Yıldırım, DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu, DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş,DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal)gibi ve Hrand dink cenazesinde hepimiz ermeniyiz diyenler DTP ve ferhat tunç gibi savunucularının ön saflarda bulunulması gayet doğaldır. Türk Tarih Kurumu’nun belgeleri üzerinden, bölücüler ve bölücülere hizmet edenlerle,Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünden gocunanların, milliyetçi kimliği ile tanınan Yusuf Halaçoğlu’na yönelik bir linç tavrı içine girdiği görülmektedir. saygılar
-
***** AB'de çağ dışı uygulama
haklısınız politika garipsenecek birşey yok tabiki ,ama burada Avrupayı o kadar çağdaş o kadar medeni gören arkadaşlarımız varki türkiye sanki hiç medeniyetten nasip almamış. Avrupada yaşayan vatandaşlarımıza o kadar haklar veriliyormuşki, türkiyede yaşayan yabancılarada o haklar verilmesi gerekiyormuş Şimdi acaba almanyanın çıkardığı yasayı türkiyenin çıkarmasını isteyeceklermi,yoksa almanyayı kınayacaklarmı? Saygılar
-
Sezer ve Çevik Bir!
Sezer ve Çevik Bir! Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in evine kiracı bulsun diye görevlendirdiği emlakçi, “Türbanlıya vermeyeceğiz!” diyormuş. Emlakçi hiçbir türbanlıya ev satmıyor ve kiralamıyorsa, bu bir ayrımcılıktır, ruhsatının iptal edilmesi gerekir. Yok, bu talep ev sahibi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den geldi, “Ben evimi türbanlıya kiraya vermek istemiyorum, ona göre!” dediyse, ki öyle görülüyor, Türkiye bir hukuk devleti ise, bu işin de mahkemede bitmesi, yani savcıların harekete geçmesi gerekir. Üzücü, can acıtıcı bir durum. “Sizin cumhurbaşkanınız bile böyle yapıyor!” diye Fransa böyle yapsa, Almanya, ABD, İngiltere, Kanada böyle yapsa, başörtülülere ev kiralamasa, onları devlet dairelerinden bir adım içeri attırmasa bayan işçilerimizin yüzde 90’ının ülkelerine dönme mecburiyetinde kalmaları gibi bir durum ortaya çıkar. Bu ne biçim iştir! İnsan, “Uykuda mıyım, bu bir kâbus mu!” diye sağını solunu sıkmak ihtiyacı hissediyor. Ve yaşananlara bakınca insan, demek ki diyor, Sezer bakkal olsa türbanlıya ekmek satmayacak, demek ki Sezer doktor olsa türbanlıyı hastanenin acil servisinden içeri sokmayacak ve demek ki Sezer itfaiyeci olsa evi yanan türbanlının çatısına su sıkmayacak.. Dün bizim sokakta bir şamata vardı ki, sormayın. Birkaç delikanlı omuzlarına bayrakları almış, “En büyük asker bizim asker!” diyerek minibüslere, taksilere biniyor, onları da kız kardeşleri, anneleri alınlarından öpüyor, bağırlarına basıyorlardı ve bunların inanınız hepsi türbanlı, yani Ahmet Necdet Sezer’in, Türkiye için, Cumhuriyet için tehlikeli gördüğünden dolayı “Evini kiralamayacağı!” hanımefendilerdi. Cumhurbaşkanı Sezer görevi süresince başörtüsüne karşı aldığı bu tavrıyla Atatürk’ün mirasını koruduğunu ve Cumhuriyeti kahramanca savunduğunu sanıyor olabilir. Ama ben Sezer’in ve Sezer gibi düşünenlerin Cumhuriyet ve Atatürk’e bir hayli zarar verdiklerine adım soyadım gibi emînim. Bu halleriyle Atatürk’ü zâten sevmeyenlere ve Cumhuriyeti hiçbir zaman içlerine sindiremeyenlere tonlarca malzeme verdiler, veriyorlar. Oysa ne rahmetli Atatürk bunun böyle olmasını isterdi, ne Cumhuriyet’in amacı böyle bir ayrımcılık olabilir. Aylar, hatta yıllardır konuştuğumuz, tartıştığımız şeye bakın Allah aşkınıza! “Türban!” , “Türban!” , “Türban!” .. Türkiye bunları mı konuşmalıydı, bir Cumhurbaşkanı Kıbrıs’tan, Irak’ın kuzeyindeki gelişmelere, AB’nin Türkiye’yi ********** taleplerinden, Türkiye’nin 80 küsur yıllık birikimlerinin birkaç yıllık gelirleri karşılığı daha dün Türkiye’yi işgal etmiş ve bu amaçlarından vazgeçtiklerine dair hiçbir emare göstermemiş yabancılara devrine, Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığı’ndan Mehmetçiğin başına çuval geçirilmesi ve PKK’nın meclise girmesine kadar onca, onlarca mesele Sezer’in ajandasında “Türban!” kadar yer almıyor, alamıyor; bu nasıl iş.. Bu bahiste öteden beri aklıma geleni sizlerle paylaşmazsam mesleğime saygısızlık etmiş olacağım gibi bir his var içimde. Biliyorsunuz Türkiye bir “28 Şubat süreci” yaşadı. 28 Şubat’ın “görünen yüzü” zamanın Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’di ve Çevik Bir’in o gün en hazzetmediği şey başörtüsüydü, Milli Görüş çizgisiydi. Peki sonra ne oldu? Ne olacak, gün geldi devran döndü, biz Çevik Bir’i Yahudi lobilerinde Recep Tayyip Erdoğan’la kol kola, yan yana, Erdoğan’a “Yahudi Cesaret Ödülü” verilen salonlarda Erdoğan’ı alkışlarken gördük.. Siz şu tuhaflığa bakın ki Sezer, Atatürk ve cumhuriyet adına Erdoğan ve ekibi ile uğraştıkça, Erdoğan ve ekibi Atatürk ve Cumhuriyete karşı mevzi kazanıyor. Sezer savundukça Erdoğan kazanıyor, Abdullah Gül kazanıyor. Daha doğrusu Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı kazanıyor, “Biz BOP’ta ABD ile birlikte hareket ediyoruz!” diyen Abdullah Gül kazanıyor.. Sezer’in eliyle millet de zannediyor ki “Başörtüsü” kazanıyor.. Çünkü Sezer millete, “Türban” diyor, başka bir şey demiyor.. Şimdi de tutmuş, “Evimi türbanlıya kiraya vermem!” diyor. Tamam, vermesin, ev onun... Amma aynı Sezer milletin makamı Cumhurbaşkanlığı’nı, savaş zamanlarında Türk Ordusu Komutanlığını, törenli ya da törensiz, bir “Büyük Ortadoğu görevlisine” teslim edecek... Çevik Bir de aksini söyleye söyleye benzer bir şey yapmamış mıydı! HASAN DEMİR YENİÇAĞ
-
***** AB'de çağ dışı uygulama
***** AB?de çağ dışı uygulama Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler?in tartışmalı göç yasasını onaylaması ile birlikte yasa yürürlüğe girdi. Artık Almanya?ya evlenerek, yani aile birleşimi yoluyla gelmek isteyenlerin önce Almanca bilmesi gerekecek. ***** AB?den çağdışı uygulama Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler?in tartışmalı göç yasasını onaylaması ile birlikte yasa yürürlüğe girdi. Artık Almanya?ya evlenerek, yani aile birleşimi yoluyla gelmek isteyenlerin önce Almanca bilmesi gerekecek. AB vatandaşları ile Avustralya, İsrail, Japonya, ABD gibi ülkelerin göçmenleri için ise bu şartlar aranmayacak. Yasanın Türkler?i hedef aldığını, ayrımcılık yaptığını, insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Almanya?daki Türk kuruluşları ve Türk kökenli milletvekilleri, bu iddialarını mahkemede kanıtlamak için bir örnek vaka bekliyor. Aileler parçalanıyor Örneğin Almanya, eşinin yanına gelmek isteyen, ama dil bilmeyen bir Türk kadına vize vermeyecek ve olay mahkemeye götürülecek. Yasanın iptaline kadar uzayacak hukuk sürecini başlatacak bu girişimin temel gerekçesi ?ayrımcılık? olacak. Sonuçta en azından, Japon, Amerikalı, İsrailliler?in de yasa kapsamına alınması gerekeceği, Almanya?nın ise tüm dünyayı karşısına alamayacağı, yasayı yumuşatacağı umuluyor. Almanya?da yaşayan Türk diplomatlar ve Türk dernekleri yetkilileri yaptıkları açıklamalarda sözkonusu uygulamanın ülkedeki gerilimi daha da artıracağına vurgu yaparak mesleki ve eğitim alanında olduğu gibi toplumların dışlandığını kaydettiler. Uymazsanız uydururuz Yapılan açıklamalarda ise şunlara vurgu yapıldı: ?Alman toplumu içerisinde zaten varolan Türk ve Türkiye karşıtlığını da güçlenmiş hatta artık yasalaşmıştır. Yani Almanya?nın 3 mesajı var: ? Biz artık kırsaldan ve alt gelir gruplarından aile birleşimi istemiyoruz. Çok kişinin Alman vatandaşlığına geçmesini istemiyoruz. Ya uyum sağlarsınız, ya da biz sizi uydururuz. YENİÇAĞ
-
İRAN VURUYOR PKK KAÇIYOR
İran vuruyor PKK kaçıyor İran ordusu tarafından terör örgütü PKK’nın uzantısı olan PJAK’a yönelik başlatılan operasyonlar sürüyor. Kampları bombalarla yerle bir edilen bölücü teröristler ile onlara yataklık yapanlar, eşyalarını katırlara yükleyerek bölgeden kaçmaya çalışıyor... İran ordusu bombalıyor,PKK’lı teröristler kaçıyor İran ordusu tarafından terör örgütü PKK’nın uzantısı PJAK’a yönelik başlatılan operasyonların, Kuzey Irak’ın yaklaşık 5 kilometre kadar iç kesimlerine kaydırıldığı bildirildi. Kuzey Irak sınırına büyük askeri yığınak yapan İran ordusunun terör örgütü kamplarını bombalamasıyla kaçan teröristler, PKK’nın da kamplarının bulunduğu Kandil Dağı ve Haci Umran bölgelerine sığındığı ifade edildi. Ordusu, Kandil ve Haci Umran bölgelerindeki terör örgütü kamplarını bombalıyor. İran ordusu tarafından dağıtıldığı öne sürülen bildirilerde, sivillerin çatışma bölgelerini terk etmesi isteniyor. Helikopterlerden atılan bildirilerde, “Kürt halkından, bu bölgelerin boşaltılması için yardım istiyoruz. ABD’nin bölgeyi ele geçirmek için gönderdiği bu ajanlar, bölgede huzur ve istikrarı bozmayı, burada zulüm yapmayı amaçlıyor. Birkaç gün içinde bölgede havadan ve karadan geniş çaplı operasyon başlatacağız” deniliyor. İran ise bu bildirilerle ilgisi bulunmadığını savunuyor. İran ordusunun terör örgütü kamplarını havan topu ve uzun menzilli toplarla bombalamasından etkilenen teröristler de iç kesimlere doğru harekete geçti. İran sınırında yaşayanlardan bir grup da, İran ile terör örgütünün Kandil civarını savaş alanına çevirdiğini, sürekli bombaların patladığını ve çok korktuklarını anlattı.Peşmerge reisi Celal Talabani’ye bağlı Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) kaynakları da İran ordusunun Haci Umran, Hakurke, Kandil ve Pıştder dağlık bölgelerini kuşatma altına aldığını ve bölgeyi bombalamaya devam ettiğini belirtti.
-
AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
Aforoz korosu AB işbirlikçileri, tarihi gerçekleri bilimsel verilerle açıklayan TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu?na karşı Ortaçağ zihniyetini andıran kampanya başlattı. Sanki kelle avına çıkmışlar TÜrk milletine ?soykırımcı? iftirasını atan Ermeni diasporasına karşı kahramanca mücadele veren Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, pusuya yatmış AB işbirlikçileri tarafından hedef tahtasına oturtuldu. Bir yerlerden düğmeye basılmış gibi ortak kampanya başlatan şer cephesi, açıklamasını çarpıttıkları Halaç-oğlu?nu ?ırkçılıkla? itham edecek kadar ileri gidip, adeta kellesini istediler... Ben belgesiz konuşmam... YargIsIz infaza isyan eden Prof. Dr. Halaç-oğlu ise, şunları söyledi: ?Belgesiz konuşmam. Kayseri?deki sempozyumda 8-10 yıldır süren çalışmamı anlatırken, Türkiye?de Alevilerin yüzde 99?unun Türkmen olduğunu ifade ettim. Tehcirden kurtulmak isteyen Ermenilerin Anadolu?da kalmak için kendilerini Kürt Alevi olarak gösterdiğini söyledim. Sözlerim ?Kürt Aleviler Ermeni dönmesidir? diye çarpıtıldı? Irkçılığı, bölücülüğü kendileri körüklüyor Mİllİyet?in günlerce süren ve etnik bölücülüğü kışkırtan ?Biz Kimiz?? başlıklı sözde yazı dizisine ses çıkaramayan Radikal, belgelere dayalı açıklama yapan Prof. Dr. Halaçoğlu?nu hedef gösterdi. Linç kampanyası! Bölücü ve Ermeniciler karşısında tavizsiz duruşuyla tanınan Tarih Kurumu Başkanı Halaçoğlu?nu linç kampanyası başlatıldı. Linç korosuna daha önce Türkiye?yi etnik bölgelere ayıran araştırmalara imza atan malum medya şeflik yapıyor. Sözde soykırım yalanlarını çürüten araştırmalara imza atan ve bölücüler karşısındaki tavizsiz duruşuyla tanınan Türk Tarih Kurumu Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Kayseri?de yaptığı bir konuşmayı çarpıtarak gündeme getiren Türkiyeli medya tarafından linç edilmek isteniyor. ?Türkiye?nin etnik haritasına çıkarıyoruz? söylemiyle bölücülerin ekmeğine yağ süren araştırmalara imza atan Türkiyeli medyanın, ?Tarih Kurumu Başkanı, Kürtlerin Türkmen, Kürt Aleviler?in ise Ermeni dönmesi olduğunu söyledi? haberleri üzerine dün bir basın açıklaması yapan Halaçoğlu, sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. Belgesiz konuşmam Hiçbir konuda belge göstermeden konuşmadığını dile getiren Halaçoğlu, sözlerininin çarpıtıldığını ve kendisine yargısız infaz yapıldığını söyledi.Kayseri?deki sempozyumda 8-10 yıldır süren bir çalışmasından söz ettiğini ve Türkiye?de 41 bin 297 aşiret tespit ettiklerini dile getirdiğini belirten Halaçoğlu, konuşmasının ses kayıtlarının kendisinde olduğunu ifade ederek, adı geçen konuşmasında Türkiye?de Alevilerin yüzde 99?unun Türkmen olduğunu, 1919?dan sonraki tehcirden kurtulmak isteyen Ermenilerin Anadolu?da kalmak için kendilerini Kürt Alevi olarak gösterdiğini söylediğini aktardı. Halaçoğlu, bu sözlerinin ?Kürt Aleviler Ermeni dönmesidir? diye çarpıtıldığını söyledi DTP?li Ahmet Türk?e cevap 1989?da dışarıdan bilim adamlarının Aleviler, Kürtler üzerine çalışma yaptığını, dönmelerden söz ettiğini belirterek, ?Bütün benim söz ettiklerimi anlatıyor. Bu araştırmaları niye kimse tenkit etmedi. Yabancı yapınca çok mu doğru oluyor. Bizim bilim adamlarımıza neden kimse güvenmiyor? ifadelerini kullandı. TBMM?de ilk grup toplantısında kendisini bölücük yapmakla suçlayıp istifa çağrısı yapan DTP Genel Grup Başkanı Ahmet Türk?e de cevap veren Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Bir gazete bir yalan yanlış yazı yazıyor. Hiç kimse okumadan saldırıyor. Yarın bazı siyasetçiler, beni istifaya davet edenler, haklarında gazetelerde çıkan yalan yanlış haberler karşısında istifa edecekler mi? Veya Türkiye?nin bölücülüğüne gayret eden bazı başkanlara aynı şekilde Meclis?te istifa et diyecekler mi? Milliyet yapınca ırkçılık olmadı Yusuf Halaçoğlu?nu ?ırkçılıkla? suçlayan Türkiyeli medya daha önce etnik ayrıştırma amacı taşıyan araştırmayı amaçlayan araştırmalara imza atmıştı. Özellikle bu tür operasyonlarıyla tanınan Milliyet gazetesi, 19 Mart 2007?de başlayan ve günlerce süren ?Biz Kimiz?? isimli bir dizi yayınlayarak, Türkiye?de kaç etnik kimlik olduğunu, bunların nüfus ve bölge olarak dağılımını vermeye çalışmıştı. O günlerde ?Milliyet?in? bölücü yayınları hakkında Türkiyeli medyada övgü dışında tek satır yazı çıkmamıştı. Halaçoğlu?na destek yağdı Bölücülere kimse ses çıkarmıyor Halaçoğlu hakkında başlatılan linç kampanyasına siyasilerden ve sivil toplum örgütlerinden de tepkiler gelmeye başladı. YP Genel Başkanı ve İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan Halaçoğlu?nun resmi bir kurumun başında olduğunu ve sözlerini tarihi belgelere dayandırarak konuştuğunu vurgulayarak, bu gerçeklerin Türkiye?yi bölmek isteyenleri rahatsız ettiğini söyledi. Türkiye?de yıllardır yabancı servisler tarafından alt-üst kimlik çatışmaları çıkarılmaya çalışıldığını, mezhep ayrılıklarının baş göstermesi için gayret sarfedildiğini savunan Tantan, ?Bu konuda hiç ses çıkmazken ve bu gerçekleri kimse dile getirmezken, Halaçoğlu?nun tarihi belgelere dayanan açıklamaları korkunç bir tepki dalgasıyla karşılaşıyor? dedi. Hedef milli bilinç Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür ise bazı kesimlerin Halaçoğlu?nun açıklamalarını bilinçli çarpıtmaya çalıştığını belirterek, asıl niyetin Prof. Dr. Halaçoğlu?nun görevden alınması olduğunu ileri sürdü. Gürgür, ?Hükümeti baskı altına almak suretiyle Halaçoğlu alaşağı edilirse bir taraftan Ermeni soykırımı iddialarına karşı duran kesimlere darbe vurmuş olacaklar, bir taraftan da önemli bir kurumun milli bilinç zemininde faaliyet göstermesine sıcak bakmayacak, zihniyetlere kapı açmış olacaklar? diye konuştu.
-
Mustafa Kemal Atatürk
sevgili dostum arkadaşın alılıtı yaptıkları ,bugün belgelerle kanıtlanmıştır . Nutukda bile inacını açıkça dile getirmiştir.... Daha bunun nesini idaa ediyorsunuz... Aslında bu konu daha önce çok tertışıldı yine başa dönmek gereğiduymuyorum ama Atatürkün baba ve anne tarafından dedelerinin adını söylermisin? Soyadı kanunu yokken dedeleri nasıl tanıtılırdı? Hafız ahmet efendi ve Sofi feyzullah efendi... EVET DEDESİNİN BİRİ SOFİ DİĞERİ İSE HAFIZDIR. Ayrıca "Bizi yanlış yola sevkeden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir."demişsiniz. Açıkça söylemiş din perdesine bürünmüşlerdir(din ile alakası olmayanların din perdesine bürünmesini) bunun ne anlama geldiğini birdaha düşünün derim. ''Tüm dönemlerde toplumun kutsallaştırdığı boş düşüncelerden tehlikesizce sıyrılmak imkansızdır." M.K. demiş. bunun kaynağını nerden aldınız.söylediğini varsayalım ''boş düşünce dediği'' dini kast ettiğini nerden çıkardınız ?uydurma sözleri burada gerçekmiş yansıtmayın lütfen. verdiğiniz müftülüğün örneği ile, kendinizde çelişki yaratıyorsunuz.. Hem inançlı olmadığını savunuyorsun hemde cenaze namazı kılındığını söylüyorsun!!! Türkçe namaz kılına bilir, o zamanki şartlerda onu gerektiriyordu sonuçta allaha iman atmek değilmi? Atatürk; Asıl tehlike KOMİNİZMDİR,görüldüğü yerde başı ezilmedildir. Demiştir M.KEMAL
-
Coca Cola'nın Yazılışı
Teşekkürler sardunyam bu yazıyı daha önce de görmüştüm ve arapça bilenlere özellikle okuttum ve onayladı. inanmayan coca cola yazısının aynadaki yansımasını arapça bilen birine okutsun. paylaşım için teşekkür ederim.
-
ateist ölmez mi?
Dünyaya gelmesinin bir tesadüften ibaret olduğunu düşünen İnsanlar ölüm korkusunu nasıl anlaya bilir. Arkadaşlarımızında söyledikleri gibi onlar olacaklardan değilde, ölürken çekecekleri acıdan ,sızıdan korkarkarlar ,oysa asıl acının ve ızdırabın ölümden sonra lacağını düşünemezler. Ölümün sonrasını düşünmek akıl işidir,tesadüfen dünyaya geldiğini ve maymun gibi dünyaya geldim maymun gibi gidiyorum demek ,insan düşüncesi değildir bana göre. saygılar..
-
Bugün 17 Ağustos
Ölenlere Allah rahmet etsin. Kalanların başı sağolsun. Allah sabır versin inşallah birdaha bu tür olayları birdaha yaşamayız.
-
EMİN ÇÖLAŞAN'IN İŞİNE SON VERİLDİ!
Sevgili CYRANO eğer hükümet partisini eleştirmekten atılmış olsalar,desene yeni şafak dışındaki bütün gazetecilerin işine son verilecek demektir. Hükümete çok Ağır eleştirilerde bulunan Özellikle gözcü gazetesi ve yeniçağ gazetesi yazarları kendilerine yeni iş aramalılar. :=)
-
EMİN ÇÖLAŞAN'IN İŞİNE SON VERİLDİ!
Her gazeteciyim diyenden aydın olamaz Aydın;yaptığı eserlerle belli olur. Emin çölaşan için söylemiyorum ama hulki cevizoğlu o kadar kanal ve gazete değiştirdi hiç bu kadar söz konusu olmadı, hatta hiç olmadı medya ve yazarları kör ,sağır oldular. Ne hikmetse Emin çölaşan flaş haber olarak yayınlandı ve 3 gündür gündemde...
-
Gün Yokki Bu Ükede Linc Olmasin.!
Olayı kınıyoruz ama: Yalnız, Öldürülen selim yılmaz'ın içkli olduğunu ve sağa sola bıçakla saldırdığını,konserdeki insanları nasıl tahrik ettiğini nedense bu habercilerimiz yazmıyor. Olayın nasıl gelişip nasıl bittiğini bu adresten canlı olarak görebilirsiniz. -http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=99751&uniq_id=1187879471- izleyin ve karar verin. saygılar..
-
TÜRBAN VE BAŞÖRTÜSÜ / SIKMABAŞ ARASINDAKİ FARK... (Sevgi Suheda arkadaşımızın sorusuna atfen tartışmaya açılmıştır...)
Sevgili muki ben brileri burda başka dine davet ediyor falan demedim ben sadece bir örnek verdim ama fark etmez sizin imzanız bile yetiyor. ?Önce komunistler için geldiler ve ben sesimi çikartıp onlar için yüksek sesle konuşmadım, çünkü ben komunist değildim Sonra Yahudiler için geldiler, ve ben sesimi çıkartıp onlar için yüksek sesle konuşmadım, çünkü ben Yahudi değildim Sonra Katolikler için geldiler, ve ben sesimi çıkartıp onlar için yüksek sesle konusmadım, çünkü ben protestandım Ve sonra benim için geldiler, ama o zamana kadar da benim adıma, benim için yüksek sesle konuşacak hiç kimse kalmamıştı.? İkinci Dünya Savaşında hapse atılan din adamı Rev. Martin Niemoller'in ünlü sözleridir mesajınız alınmıştır.
-
Zana'yı Köşk'e Çıkartın
Terörün sencesi, bendesi yoktur siya ewine terör her yerde terördür ve terörün bir tek anlamı vardır. Terör: insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir. Onlara göre Hedefe ulaşmada her yolu meşru sayılmaktadır o nedenle bunun anlamı heryerde aynıdır. size göre terör nedir?birde sizin terör anlayışınızı öğrenelim size göre nasıl bürünüyor öğrenelim. evet haklı söylüyorsun o sessiz çığlıklar arık patlak vermek üzere depremler oluşturuyor içinde artık sabır kalmadı. herkes çok iyi biliyor dağdakilerin ne anlatacaklarını....bunu bilmeyen kaldımı bu ülkede? Dağa çıkanların elbette hikaysi verdır, ama ne hikaye hep kandırılmış,kaçırılmış,beyni yıkanmış,parayla kendini satmış vs.vs. Bari birdefa samimi bir cevap verin. Bu güne kadar kaçtane ileri gelen aşiretlerden dağa çıkan olmuştur,kaçtane kürt iş adamlrının oğlu dağa çıkmış,kaçtane zengin çocuğu var dağda? Nerde gariban,çiftçi,köylü,babası annesi ***** kim varsa onları gönüllü olarak dağa çıkarmışlardır diğerleri zorla yada kanırılarak.Bunu inkar edemezsiniz. Evvel Allah bu konuların üstesinden gelebilecek bütün güce ve bilgiye sahibim. sevgili 'siya ewine'' güz olanı Akıl olacağı görür''dağa çıkanların hikayesini çok duyduk,çok dinledik hep aynı hikaye İHANET.. ************ başka ne olabilir ? Cuhuriyetten beri kürtler mecliste oldular,cumhur başkanı,başbakan,general,emniyet amiri,vali, vs.bütün brokraside yer aldılar, siz kalkmış azınlığız diyorsunuz. daha ne hikayesi arıyorsunuz... birde sizin hikayenizi dinleyelim..
-
Zana'yı Köşk'e Çıkartın
Evet 'siya ewine' söylediklerinde samimi isen samimiyetinizi gösterinde bilelim, sizce pkk terör örgütümüdür? pkk'yı lanetliyormusunuz? Ondan sonra sitem edin'siya ewine' eğer samimi iseniz bizde ona göre yorum yaparız. saygılar..
-
TÜRBAN VE BAŞÖRTÜSÜ / SIKMABAŞ ARASINDAKİ FARK... (Sevgi Suheda arkadaşımızın sorusuna atfen tartışmaya açılmıştır...)
Daha önceleride bu konulara değinmemize anlatmamıza rağmen aynı konuları başlık değiştirerek tekrar konu yapıyorsunuz. amaç farkli birilerine hizmet... onun yorumu öyle bununki böyle diye sözde islmda çelişki gösteriyorsunuz. o zaman diyanet işlerinin meallerini al ve örnek göster. 2002- yada 2003 yılında izlediğim cevizkabuğu progranmında adını hatırlamadığım bir ilahyatçı ,üstelik türkiyede bürokratlara islam hakkında da seminerler veriyor. Bu adam asıl hristiyan, ama bizim brökratlara islam hakkında seminer veriyor ve çelişkde olanları dini inancı zayıf olanları ise daha sora hristiyan propagandası yapıp hristiyanlığa övgüler yağdırıyor vs.vs Sabetaycılık, 17'inci yüzyılda yaşamış İzmirli bir yahudi hahamı olan Sabetay Sevi'nin kendini "mesih" ilan edip musevilikten ayrılarak kurduğu bir dini cemaattir. Dış görünüşte müslüman olan fakat kendi içinde yahudiliğin tüm gereklerini yerine getirerek yaşayan ve kendilerinden olmayanlarla evlenmeyen bu topluluk, Cumhuriyet döneminde kapalı cemaat yapısından vazgeçerek toplum içine karışmıştır. sebetayların hizmetleri ile.... Birilrine hizmet ettiğinizi düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Asıl amacınız çelikide olan birini saflarınıza çekmektir. Fakat bunu başka yollarda deneseniz daha iyi...... Üstelik O çelişkiler sizin kafanızdaki çelişkilerdir islamdaki çelişkiler değil. dün olduğu gibi bugünde sabetaylar vardır. bunların işleride onlara hizmet etmek. hangi ilahyatçıyı,hacıyı hocayı örnek verirseniz verin fark etmez. islam dini bir dir. Asıl amaçları yahudiliğe hizmet etmek ve ilahyatcı,hacı,hoca görünüpte, islamı baltalamak isteyen sabetayların görevidir. Onların yorumları bile bu zamana kadar islama bir şey yapamadı. saygılar
-
İslam'da şirk neden en büyük günahtır?
sevgili suheda defalarca açıklansada açıklayamadı derler ,anlasalarda anlamazdan gelirler. Danışıklı yazılarla açıklnmadı görüntüsü veriliyor. Bu kadar güzel açılkamanıza rağmen göreceksiniz ,yine anlamazdan gelip başka şeyleri alakası olmayan konuları yazacaklardır. Birde ben ifade edyim istiyorum Şirk kelime manası olarak "ortaklık" demektir. Şirk terimi, türkçe Kuran meallerinde, Allah'a "eş koşmak", "ortak koşmak" olarak da tercüme edilmiştir. Kuran'da şirk, herhangi bir şeyi veya herhangi bir kimseyi ya da herhangi bir kavramı, değerlendirme, önem verme, kıymet verme, üstün tutma, tercih etme bakımından Allah'la eşit veya daha ileri bir düzeyde görmek ve bu çarpık bakış açısıyla hareket etmek anlamında kullanılır. Allah’a birilerini eş tutmak, onun yanında başka tanrılar olduğunu söylemek, yaratıcının olmadığını savunmak, inançsızlık, puta tapmak, onun indirdiği kitabın yanına başkalarını katmaktır. şirk koşma ile malın mülkün ne alakası var ?nasıl bir bağlantı? :=)