Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

kaplan-200

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kaplan-200 tarafından postalanan herşey

  1. kaplan-200 şurada cevap verdi: suheda başlık Güncel Konular
    sevgili gece kuşu kardeşim eğer fark ettiysen alıntıyı yarıdan aldım.....öncelikle.. baş örtüsüne karşı olmamak ,irticayı savunmak demek değildir... evet ben o mitinge katılmadım,imkanım olmadı...orada neler söylendiğini'de çok iyi biliyorum... özellikle sardunyam,keskin kalem,politika arkadaşlarımında yazılarını çok yakından beğenerek takip ediyorum....okumadığımı söyleyemezsin....ayrıca.. öncelikle sizin beni anlamaya çalışmanız gerkir diye düşünüyorum... çünkü bu mitingin amacı abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığını engellemek gövde gösterisi yapmak.... yine anlamıyorsun ,anlamay çalışmıyorsun.... bu seçim oluncaya kadar cumhuriyet elde değilmiydi....o kadar şehitlerimiz verilirken cumhuriyet her şehit ile beraber eriyip gitmiyormuydu.... nerdedydi bu millet.....ben bunu anlatmaya çalışıyoeum.... gül cumhur başkanı olacak diye yer yerinden oynadı.... 30-35 bin şehidimiz olduğunda neden yer yerinden oynamadı bunu soruyorum... şimdi ne alaka ,bu mitingle şehitlrin,pkk nın ne alaksı var? bu mitingin amacı belli gül'üengellemek ,yada irtica... önemli olan mitingin gerçek amacı.....cumhur başkanlığı seçimi değilmi???.... tabiki oradaki insanların samımiyetine güveniyorum ama "Ayrımcılığa ve bölücülüğe hayır..."demekle benim anlatmaya çalıştığım aynı olamaz .....
  2. Oktay Yıldırım Güneydoğu Gazisi Emekli Astsubay ŞEMDİNLİ'Yİ BİLEN VAR MI? Şemdinli'yi bileniniz var mı? Hiç gitmişliğiniz, Otuz iki virajları aşıp, Kaymakam çeşmenin soğuk suyunu hiç içmişliğiniz var mı? Her sabah uyandığınızda size merhaba diyen Efkâr tepeyi, Gomane tepeyi gezdiniz mi karış, karış? Mayına basan aracın içinden, tam on dört metre uzağa fırlayan bir arkadaşınız oldu mu sizin? "Yenge vallahi az önce yanımda oturuyordu, şimdi dışarı çıktı" diye yalan söylediniz mi karısına? Dükkânına girip alışveriş yaptınız mı bir esnafın? Gomane tepenin zirvesinden, içinde eşinizin, çocuğunuzun bulunduğu lojmana doğru yanarak gidip evinizin duvarında patlayan RPG-7'leri izlediniz mi siz? Ama yine de bulunduğunuz görev yerini terk etmeden, acaba öldüler mi, yaralandılar mı, diye sabaha kadar hiçbir haber alamadan beklediniz mi? "Ben bu insanlar rahat uyusun diye buradayım, ama neden benim aileme saldırıyorlar" diye düşündünüz mü hiç. Evinizin roketlendiği mahalleden ve hatta roketin atıldığı, makineli tüfeğin yanı başında çalıştığı evin sakinlerinden, "vallahi biz bir şey görmedik" dediklerini duydunuz mu kulaklarınızla? Her şeye rağmen deyip görevinize devam ettiniz mi? O patlamalardan dolayı yıllardır psikolojik tedavi gören bir çocuğunuz veya çocuğu bu yüzden tedavi gören bir tanıdığınız oldu mu? Hiç böyle bir baba'nın veya Anne'nin yüz ifadesini gördünüz mü? Tabancanızı evinizde bırakıp " bir şey olursa, eve girmeye çalışırlarsa gerekeni yap, son iki mermiyi de kendinize ayır, ellerine sağ geçme" diyerek her defasında eşinizle helalleşip çıktınız mı evden, yada böyle bir tanıdığınız oldu mu? Sürekli telsiz anonslarını dinlediği için, ilk kurduğu cümle " atışlar normal" olan bir çocuğunuz oldu mu sizin? Lojman'ın emniyetini sağlayan silahlı nöbetçilerin yanında mı oynadı çocuklarınız ve uzaktan dahi gelse, her silah sesinde o çocukların evlere, mevzilere nasıl koşturduğunu, koşarken düşenlerin nasıl yerlerde sürüklendiğini, nasıl hıçkırarak ağladıklarını gördünüz mü hiç? Bu gün yaşanan olayların, ilk olduğunu mu sanıyorsunuz? Bunları yapmadı ve yaşamadıysanız eğer, orası hakkında bildiklerinizin hiç bir kıymeti yoktur efendiler. Affedersiniz bu kadar net konuşmak istemezdim ama ne yazık ki sabrım tükendi artık. Siz oturduğunuz ceylan derisi koltuklarda belki farkında değilsiniz, belki de umurunuzda değil ama orada görev yapan insanların öncelik sıralarında, ailelerinden önce vatanları geliyor, yeminleri geliyor. İşte bu yüzden mevzilerini terk edip ailelerinin yanına koşmuyorlar. Biz de onun için koşmadık zamanında görevimizi bırakarak. Yüreğimiz titreyerek bekledik ama görevimizin başında, dağda, hudutta bekledik efendiler, görevimiz bitene kadar bekledik. Bu insanlar tüm bunlara vatanları için, üstüne el koyup yemin ettikleri bayrakları için katlanıyorlar, sizin başınızın üzerindeki, ama nasıl sağlandığını bile bilmediğiniz "egemenlik örtüsü"'nün bekası için katlanıyorlar. Peki, onlar bu şartlar altında görev yaparken siz veya sizden öncekiler bu fedakârlıklara liyakat gösterebilmek için, geçmişte ne yaptınız, Şimdi ne yapıyorsunuz? Anıtlaştırılan terörist mezarlarının hesabını mı soruyorsunuz? O cenaze araçlarının görevlendirme emrinde kimlerin imzasının olduğunu mu araştırdınız? Başbakana güç gösterisi yaparak "uçaklardan ve validen hoşlanmadık, ayrıca dağdakilerden vazgeçmeyiz" diyenlere mi hesap sordunuz yoksa? Ya bütün kutsal değerlerimize söverek ayaklanan kalabalıklar, onlara devlet'in varlığını mı hissettirdiniz? Baldırı çıplak peşmergelerden tutun da, Danimarkalısından, Hollandalısından, Rum'undan duyduğunuz her türlü hakaret ve aşağılamaya cevap mı verdiniz? Roj TV muhabirlerinin nasıl olup ta olaylardan 3 dakika sonra canlı yayın yaptığını mı buldunuz? Bir el bombasının nasıl olup ta o kadar hasar meydana getirdiğini mi, Almanya ile yapılan telefon konuşmasını mı, o kalabalığın nasıl bir anda örgütlendiğini mi, araştırdınız? Arabası parçalanarak yakıldıktan sonra, şerefsizce ve insafsızca dövülerek komaya sokulan uzman çavuşu mu, evi kurşunlanan polisi mi, okulunda tartaklanıp kovalanan asker çocuklarını mı, araştırdınız? Bütün bu eylemleri kimin planladığını yada organizasyonu kimin veya kimlerin yaptığını mı, o gün halkı sürüsünü idare eden bir çoban maharetiyle kimlerin idare ettiğini mi araştırdınız? Hayır, bunların hiçbirisini yapmadınız. Siz ne yaptınız peki? Sizin farkında bile olmadığınız değerler için orada görev yapan bir astsubay ve bir uzman çavuş bulup, sonra bütün aydıncıklar, sağduyucular, mozaikçiler, üst kimliği, yan kimliği, alt kimliği olanlar ve hatta kimliksizler, sonra dalkavuklar, sendikacılar, susurluk paranoidleri, Soroscular, hülasa ne idüğü belirsiz, ne kadar adam varsa etrafınızda, bila istisna topunuz bir koro nizamında toplanıp, koroyu kimin yönettiğine bile bakmadan-ki ben bundan emin değilim- " Vurun Kahpeye" konseri verdiniz. Yanlış şarkıyı çalıyordunuz ama çaldınız, sesler, akortlar, notalar hep bozuktu ama yinede çaldınız, orkestra şefi, "müzik" demişti nasılsa. Şimdi yapılan araştırmalar neticesinde şu anda bile kuvvetle muhtemel olan sonuç çıkarsa ki bu sonuç, olayların altından terör örgütü ve onunla beraber bazı gizli servislerin çıkmasından doğacak sonuçtur, o vakit ne yapacaksınız? Allanıp pullanıp önüne çıkarak tek, tek arzı endam ettiğiniz o basına (!) bu defa ne söyleyeceksiniz? Acaba yapacağınız hangi açıklama ile durumu kurtarmaya çalışacaksınız? Bir açıklamanız var mı efendiler? Daha doğrusu bir "B" planınız var mı? Ama bana sorarsanız, sizin kafalarınızı böyle şeylerle yormanıza gerek de yok zaten. Zira sizin adınıza orkestra şefi düşünür, besteler, önünüze koyar ve size de yine icra-i sanat etmek kalır ki bu, yani başkalarının bestelerini okumak zaten sizin en iyi yaptığınız şey değil midir? Ne demişler "gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım". Yapın efendiler; vazifenizi yapın, hem de gözünüz kapalı yapın. Açarsanız gözünüzü belki Türk Bayrağına sarılı tabutları görürsünüz, ağlayan ailelerini, yetim çocuklarını görürsünüz de vicdanınız depreşir, vazifeniz yarım kalır. Sonra ne der Avrupalı, değil mi? Hatta bakın ne diyeceğim, asın gitsin o astsubayla uzman çavuş'u, Şemdinli'yi, Yüksekova'yı, Hakkâri'yi de belediye başkanlarına teslim edin, seçilmiştir nihayet atanmış değil. Öyle Vali'ye filan da gerek yok canım, boşa zahmet. Tayin et, beğenmediler değiştir, ne lüzum var efendim. Bir belediye başkanı yeter de artar bile. Siz de bu arada sanatsal sergiler açın, fotoğraf çekin, resim yapın, medeniyetleri buluşturun, dinlere diyalog kurdurun. Değil mi ki ateş düştüğü yeri yakar. Ateş sizin yüreğinize mi düştü sanki? Bölen bölsün, satan satsın, Avşar'ı da ayırsınlar, Yörüğü de ayırsınlar, dadaşı da, sarışını da, esmeri de. Şehirleri, köyleri, mahalleleri hatta ev ev ayırsınlar Türk Milletini, size ne gam efendiler. Siz fotoğraf çekmeye devam edin. Fakat unutmayın ki bir gün sizin de bir fotoğrafınızı çeken çıkar elbet. Ama o fotoğraf hangi salonlarda, nasıl teşhir edilir bilemem. Malum ya yaşlı tarih fotoğrafları çekilip, tozlu sayfalarında bir yerlere asılmış liderlerin, fotoğrafları ile doludur. "VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN" Oktay Yıldırım kimdir ? Oktay Yıldırım, Astsubay rütbesiyle Orduya katılmış, Güneydoğu'da yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk evladıdır. Kendisi de güneydoğu gazilerinden olan ve üsteğmen rütbesinde iken ordudan ayrılan Hakan Evrensel'in "Yer Eksi İki" adlı romanında anlattığı gerçek kahramanlardan biridir. Görevi gereği yerinden ayrılmadan saatlerce buzlu suda kaldığından ayaklarından sakatlanmış ve zorunlu olarak malulen emekli edilmiştir. Kendisiyle ilgili bilgiyi de Hakan Evrensel vermiştir; Oktay Yıldırım, övünmeyi ve yaptıklarını anlatmayı sevmeyen yüksek bir karaktere sahiptir. Halen yürüme güçlüğü çekmektedir.
  3. aslan 34 kardeş sana göre terör ögütleri tarafından (bana göre şehit edilen)öldürülen insanlar şehit oluyormu????.... tabiki şehit'tir eğer o insanlar canlarını meseidi, bugün biz ırak'dan beter olurduk... ne namus kalırdı,ne din.. bu nedenle şehitlerimize kelle diyen zihniyet nasıl müslüman olabilir... ben onları ve şehitliği çağa uyduranları müsülman olarak görmüyorum.... müslümanlıkla uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur................
  4. kaplan-200 şurada cevap verdi: suheda başlık Güncel Konular
    hala anlamış değilim yine söylüyorum bunca olaylar varken hergün şehit haberleri gelirken neden kimse duymuyor ve tepki göstermiyor...... neden en büyük tehdit pkk değilde...hala irtica deniyor....yani ben irticayı falan savunduğumdan değil....hergün pkk teröründen verilen şehitlerin haberini duymaktan bunaldım.... arkadaşım.... en büyük tehtit pkk ..yaaa bunun başka başka mantığı ne olabilir....her gün verilen şehitleri nasıl görmüyorsunuz.... irticadan kaç şehit verildi söylermisiniz....önce en üyük tehlikeyi durdurun onun için çaba gösterin sonra yine irtica için çaba gösterelim...kurtulmamızda öncelik sırası pkk ... nerde bu cumhuriyeti kurtaranlar....nerede çağlayan'da sel olup akanlar... saygılar...........
  5. kürtleri inkar eden yok'ki biz diyoruzki türkiye topraklarında yaşan herkes türk tür....lazı çerkezi,azerisi vs eğerkendisini başka gören varsa işte k ırak barzani onları bekliyor buyursun.... diğer kürt kardeşlerimizin adına konuşmayın lütfen...
  6. Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde terör örgütü PKK üyeleri ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 1 jandarma komando er şehit oldu. Jandarma Komutanlığına bağlı ekiplerin, Ağrı Dağı eteğinde sürdürdüğü operasyonlar sırasında, terör örgütü PKK üyeleriyle sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada Mardin doğumlu Jandarma Komando er Şehmuz Öncül şehit oldu.
  7. sevgili politika o miting hiçbirşey değiştirmesede türkmen halkının yanında bu millet vardır demek yetrelidir.. hükümet olmasada türk halkı yanındadır.. belki o gövde gösterisi birazda caydırıcı olur???bellmi olur ayrıca AKP nin istedigi ise bu farkli bayraklarin dalglanabilmesi ve Türkiyede yasayan bütün müslümanlarin Islam catisi altinda birlesmeleridir.Yani AKP icin bayrak degil din önemlidir. AKP için bayrak değl din diyorsunuz....AKP'nin dinle hiç bir alakası yoktur... AB'ye yani hristiyan birliklerine hizmetten başka ne yaptı?yaptığı bütün çalışmalar ruhban okulları,kilisreler,tc.önemli noktalarının satılması vs.vs...... iktidar dönemindenbu yana din için ne yaptı?ben bilmiyorum biliyorsanız benide aydınlatın lütfen... ama bizi AKP yapacakları ilgilendirmiyor......çünkü akp'nin yoluve yapacakları belli............. evet AKP bir şey yapmaz yapamaz, ama biz türk milleti olarak hangi saflarda olduğumuzu belli etmeliyiz.... saygılar
  8. sevgili siya ewiya size kürt asıllı yazar dr.mahmut rişvanoğlu'nun kitaplarını tavsiye ederim... Saklanan Gerçek-Kumanclar ve Zazaların Kimliği.... eğer kürt tarihini bilmeyen varsa bu kitabı okusun ...tavsiyem...... kitapta belgesiz söylem yok....tabiki bunada bir kulp uydururlar...
  9. ne demek pkk ile ne alakası var arkadaşım!!!!!!!!!!?????***** hiçmi haber izlemiyorsun... nevruzda sokakaklara dökülüp suçsuz günahsız insanlara saldıran,araçları,iş yerlerini yakan,yıkan pkk değilmi... ayrıca daha önce nevruzu neden kutlamıyorlardı diyorsun....Türkiye haricinde bütün türkülkeleri bu bayramı resmi olarak kutluyorlar yıllardan beri.... türkiyede yıllardan beri nevruz kutlanıyordu... kars ,ardahan,ığdır,erzurum yörelerinde azeriaasıllı vatandaşlarımız her nevruz bayramında ateş yakıp baharın gelişini kutlardılar.... ama o zamanlar kürt vatandaşlarımızın bundan nedense haberleri yoktu... ne zaman pkk sahip çıktı o zaman o bölgedeki insanlar nevruzu kutlamaz oldu... üstelik nevruz türkiye'nin bayaramı denilmiyor.......TÜRKLER'İN BAYRAMI dır deniyor... işte aşağıda gayet açık olarak yazdıyorum... istediğin şekilde araştır ve öğren Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğini (Tatar, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğine) canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır. Kazakistan Kazaklar, Nevruz törenlerinde Mevlid okuturlar. Evler baştan başa temizlenir, herkes en iyi elbiselerini giyer. Nevruz törenleri sırasında ev duvarlarına veya çeşitli eşyalar üzerine kil kaplar atılarak parçalanır, ateş üzerinden atlanır. Ateşten atlamaların, eski yılın kötülüklerinden ve hastalıklarından sıyrılmak, yeni yıla sağlıklı bir şekilde girmek için yapıldığı tespit edilmiştir. Kazaklar, Nevruz'da yaptıkları yemeğe "Nevruz-köcö" adını verir. Ayrıca nevruz çorbası veya lapa adı verilen başka bir yemek de yaparlar ve bunları o gün komşularına dağıtırlar. Kırgızistan Kırgızlar, yeni yılın ilk gününe Nooruz adını verirler ve o gün "Nooruz köcö" denilen özel bir yemek yerler. "Köcö", darı yarması yahut bulgur konulmak suretiyle yapılan bir nevi tirittir. "Auz köcö" denilen "kavut" da bu günün özel yemeklerindendir. Kırgız yılı, gece ile gündüzün bir olduğu günde yapılan Nevruz Festivali ile başlar ve Yılbaşı bayramı 21 Mart'ta kutlanır. Özbekistan Özbekistan'ın Semerkand, Buhara, Andican taraflarında Nevruz törenleri, Nevruz günü başlar ve bir hafta devam eder. Halk, bu Nevruz eğlencelerine "Seyil Eğlenceleri" adını verir ve Seyil Yerleri dönme dolaplar, çalgıcılar, beççeler, seyyar satıcılarla dolar. Nevruzun birinci günü, halk çadır çadır gezerek birbirlerinin bayramını kutlar. Bu ziyaretler sırasında ikram edilen yemek, "aş" adı verilen pilavdır. Ayrıca çay ve çeşitli meyveler de sunulur. İkramların yanısıra, Köpkari, güreş, at yarışları ve horoz dövüşleri gibi spor gösterileri düzenlenir, Nevruz kutlamalarından esinlenmiş tiyatro eserleri sahnelenir. Türkmenler, yeni yılın ilk gününe Novruz adını verirler. Novruz'dan beş altı gün önce, her Türkmen ailesi temizlik yapmaya başlar. Novruz için Türkmen çöreği, Türkmen petiri, külce, yağlı börek, şekşeke, koko, bovursak, Türkmen palovu hazırlanır. Ne kadar çok yiyecek hazırlanırsa, yeni yılın o denli iyi geçeceğine inanılır. Semeni, Novruz'un özel yiyeceğidir. Birkaç aile birleşip büyük bir kazanda buğday özüne, un, su ve şeker ekleyerek hazırlarlar. Bir gün önceden pişirilmeye başlanan semeni, 21 Mart sabahı hazır olur. Azerbaycan Azerbaycan'da Nevruz, üç gün sürmektedir. Her yıl Mart ayının 21-23ncü günleri, büyük törenle kutlanır. Nevruz'dan sonraki en önemli gün, "ahir çerşenbe/son çarşamba" dır. Bu güne, "ılin ahir tek tek" günü de denir. Bayram ayı içindeki dört haftanın Çarşamba günleri de önemlidir. Buna "üskü" denilmektedir. "Ahir çerşenbe"den önceki Salı günü mezarlığa giden erkekler, Fatiha okuyup dönerler. Kadınlar ise mezarlığa, hazırladıkları helva, pilav ve daha başka yiyecekler ile giderler. Mezarlıkta Kuran-ı Kerim okunur, Fatihaların ardından yemekler fakirlere dağıtılıp, 1-2 saat sonra mezardan ayrılınır. Böylece Nevruz'da Kabir-üstü uygulaması da sona erer. Azerbaycan'da salıyı çarşambaya bağlayan gece "ahir-çerşenbe" denir. "Ahir çerşenbe" de yapılması gerekli işlerin başında evin, eşyanın, kap kacağın yıkanması ve temizlenmesi işi gelmektedir. Ahir çerşenbe'de, Pülenberi adı verilen üzerliğin yakılması âdetinin yanısıra, en az yedi yemişten oluşan "yeddi-levin" gecesi yapılır. "Gapı pusma" adeti, gençlerin niyet tutarak komşu kapılarını dinlemeleri ile ilgilidir. Nevruz: Karapapaklar'da Nevruz, Kırım Türkleri'nde Navrez, Gündönümü; Batı Trakya Türkleri'nde Mevris, Makedonya ve Kosova Türkleri'nde Sultan-ı Navrız adlarıyla kutlanmaktadır. Türkiye Anadolu'da "Sultan-ı Nevruz", "Nevruz Sultan", "Mart Dokuzu" ve "Mart Bozumu" gibi adlarla bilinen Nevruz, gelenekleriyle bütün Türk toplumu içinde yaşamaya devam etmektedir.
  10. Haydi Türkiye Tandoğanda buluşalım Kerkük için yürüyelim Değerli TÜRK; Kerkük bir Türkmen şehri olmasına rağmen hızla kürtleştirilmeye çalışılıyor. Irak’ın zengin petrole sahip ve bir Türkmen şehri olduğunu kimse inkâr bile edemez! Ancak Kerkük Mart 2003 Irak işgalinden beri neredeyse Irak’ın sorunlu ve her an çatışmaya hazır bir bölge haline getirilmiştir.Kerkük Saddam rejiminden beri hep oyunlara sahne olmaya devam etmektedir. Kerkük daha önce Araplaştırma politikası ve şimdi de kürtleştirme politikasıyla karşı karşıya kalmıştır. Hatta kürtler tarafından K.Irak’tan getirilen kürt nüfusuyla demografisinin her türlü oyunlarla değiştirildiğini bile söyleyebiliriz. Türkmenlerin Kerkük idaresinde hiçbir söze sahip olmadıkları ortadadır.Ayrıca Kerkük idaresinde eşit bir şekilde temsili bulunmayan Türkmenlerin Kerkük’ün İl meclisinde üye bulundurmalarının bir anlamı olmadığını görmek gerekir. Ancak bugün Türkmen yörelerine baktığımızda farklı bir katliamla karşı karşıyadır. Yani Türkmenlere yönelik yapılanlar dikkatleri çekmemek için toplu bir katliam değil de; daha farklıdır... Ama sonuç olarak Türkmenleri korkutmaya ve bölgelerinden sindirilmeye yönelik olduğunu görmek mümkün. Örnek vermek gerekirse Türkmen şehri Kerkük’teki Türkmen vatandaşlarına yapılan saldırılar ve Kerkük’teki Türkmen semtlerinde neredeyse her gün meydana gelen patlamalar bize Türkmenlere karşı (Türkmenleri yok etme politikası) olduğunu göstermektedir. Ancak dikkatleri çeken husus Kerkük’te olup bitenlere gerek dünya kamuoyu gerekse Türkiye dışındaki bölge ülkeleri net bir tutum sergilemediklerini (Bekle gör politikasıyla) yetindiklerini görmekteyiz. Suriye ve İran başta olmak üzere bölge ülkeleri bu tutumlarını ne zaman bozacakları da merak konusudur. Bilindiği gibi dillerde destan olan Irak anayasasının 140.maddesi Kerkük’ü normalleştirme ve ardından da bir referandumla başka bir bölgeye bağlanması söz konusudur. Söz konusu maddenin sadece Irak ve Türkmenler için bir tehlike arz etmemekte aynı zamanda bölge ülkelerinin de toprak bütünlüğü konusunda önemli bir tehlike olduğunu görmemiz lazım. Söz konusu madde Irak halkının kâbusu haline gelmiştir. ABD’nin bugün Irak’ta sadece bir kesime bakarak hareket etmesi Irak’taki kargaşanın temelidir. Sonuç olarak; TÜRK halkının daha uyanık ve birlik içinde Kerkük’ün Türkmen şehri olmasına devam etmesi için çaba göstermeleri gerektiğini görmemiz gerekir... Kerkük’ün bir kürtlük olarak anılmasına hiç bir şerefli Türk’ün izin vereceğine inanmıyorum... Kerkük Türk’tür, Türk olarak kalacaktır! “Ömrüm yeterse Musul ve Kerkük'ü geri alacağım.” Mustafa Kemal Atatürk Türk Evladı Kerkük kan ağlarken oturmak yalan, uyku haram. Artık sende Uyan. Asil ırkının nefes aldığı Kerkük’e sahip çık…!! Türkiye’den büyük bir yürüyüş ile birlik ve Türklüğümüzü göstereceğiz… Lütfen Destekleyin..! Saygılarımla… 28 Nisan "Kerkük Mitingi" IRAK TÜRKMEN CEphesi
  11. evet teşekkür ederim size...
  12. tek sözle harikasın sardunyam ..... ben düşünüyordum bu bu sitede oktay sinan oğlunu yazmayı ... çok yaşa... teşekkürler....
  13. kaplan-200 şurada cevap verdi: burble başlık Güncel Konular
    neden kaçak olarak açılan ruhban okullarından,kiliselerden bahsetmiyorsun? bunlar tehlike arz etmeyipte faydamı sağlıyor... misyoner failiyetlerinde kullanmak için, müslüman olmayan kişileri müslüman gibi yetiştirip hilahyat okutup, halka ilahyatçı diye kendini tanıtıp islam'a darbe vuranları hiç'mi duymadın... ilahyat okuyup'ta hristiyanlığa hizmet etmek amacı ile kimbilir kaç ilahyatçı yada hoca görevlendirilmiştir.... üstelik sözde ilahyatçılarımız(misyonerler)bürokratlarımıza seminerler veriyorlar... bu kadar tehlikeli oyunları planlayan lardan malatya ve hrand dink cinayetini planlamaları gayet normaldir.... şimdisiz geçin bunları.....yada duraklayın birazdaha araştırın....büyük medyanın anlattığı kadar basit ve sıradan değildir... Asıl misyonerlik İslâmi şemsiye altında yapılıyor! Malatya’da, misyonerlik faaliyetinde bulunanlar arasında bir çatışma olduğu izlenimi veren olaydan sonra konu çeşitli boyutlarıyla tartışılıyor. Yabancıların Türkiye’nin çeşitli merkezlerinde üslenip etnik ve dini gruplara göre misyonerlik faaliyetinde bulunmalarından önce, şeklen Müslüman olup Hristo-Yahudi alemi adına zihin değiştirme operasyonlarına girişenleri incelemek lâzım..... Çünkü, The Economist dergisinin 24 Ocak 2004 tarihli sayısında aynen şu ifadeler kullanılıyordu: “ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’a göre İslam dünyasında reform ABD’nin en önemli stratejik girişimi ve Türkiye’nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir.” Buradan herkese soruyorum: ABD’nin İslam’da reform stratejisini kim ve nasıl uyguluyor? ABD, İslam’da reform yapabilir mi? ABD, İslam’da reformu doğrudan kendisi yapamayacağına göre bu iş için bir kısım Müslümanları mı kullanıyor? yada nasıl yapacak .. Doğrudan yabancı kişiler üzerinden yapılan misyonerlik faaliyetlerine bizce izin verilmemelidir. Ancak asıl tehlikeli olan İslâmi şemsiye altında yapılan misyonerlikdir! Dikkat ederseniz, milliyetçiliğin yükselmesinden en çok bu gruplar rahatsız olmakta ve medya üzerinden çeşitli provokasyonlara girişmektedirler..
  14. Öldürülen PKK’lı teröristin babası ve amcasının DTP yöneticisi olduğu anlaşıldı -------------------------------------------------------------------------------- Güvenlik güçleri ile Tunceli kırsalında girdiği çatışmada öldürülen PKK’lı teröristin, DTP Suruç İlçe Teşkilatı Başkanı Şükrü Binici’nin oğlu ve DTP Şanlıurfa İl Teşkilatı Başkanı İbrahim Binici’nin yeğeni olduğu belirlendi. Teröristin cenazesi yasadışı mitinge dönüşürken Suruç’ta esnafın kepenk kapattığı görüldü. Hainler kudurdu Yaklaşık 3 bin kişilik grup, ‘Öcalan’sız dünyayı başınıza yıkarız’, ‘Yaşasın Apo’ sloganları atarak cenaze aracını karşıladı. Suruç Belediyesi’ne ait cenaze aracına, PKK çaputları, terörist başı Abdullah Öcalan’ın posteri ve ölen terörist Jehat Binici’nin Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’ndaki kampta çektirdiği fotoğrafı asıldı. Akrabalık bağı çıktı Tunceli’de öldürülen terörist, PKK ile duygusal bağı olduğunu söyleyen DTP’nin, ilçe başkanının oğlu, il başkanının yeğeni çıktı Bekaa’da Apo’yla Çatışmada öldürülen terörist Faik Binici’nin geçmişte Bekaa Vadisi’ndeki terör eğitimi sırasında katil Öcalan ile el sıkışırken fotoğrafı ortaya çıktı. Teröristin Kandil Dağı’ndaki önemli isimlerden biri olduğu ve Kandil Dağı ile Tunceli bölgesi arasında kurye görevi yaptığı belirtildi. Tunceli kırsalında güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen PKK’lı terörist Faik Binici’nin cenazesi Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Büyüksergen köyünde defnedildi. PKK’lı terörist için düzenlenen cenaze töreni yine terör mitingine dönüştü. Teröristbaşı Öcalan’ın posterlerini açan PKK yandaşları, cenazeyi sloganlar eşliğinde yaklaşık 5 kilometre gezdirdi. PKK’lı teröristin cenazesi Suruç belediyesine ait cenaze aracı ile Büyüksergen köyüne getirildi. Belediye aracına PKK terör örgütünü simgeleyen bezler ve terörist başı Öcalan’ın Kandil Dağı’nda çekilen fotoğrafları asıldı. Çocukların ön plana çıkarıldığı cenaze töreninde yüzlerce kişi yasadışı sloganlar atarak, katil Öcalan’ın fotoğraflarını taşıdı. Organik değil, duygusal! PKK’lı terörist Faik Binici’nin cenazesi Büyüksergen köyünde toprağa verildi. Geniş güvenlik önleminin alındığı terörist cenazesinde 600 polis görev aldı. Suruç’ta bulunan esnafın kepenk kapattığı görüldü. Öldürülen PKK’lı teröristin, DTP Suruç İlçe Teşkilatı Başkanı Şükrü Binici’nin oğlu ve DTP Şanlıurfa İl Teşkilatı Başkanı İbrahim Binici’nin yeğeni olduğu öğrenildi. Bu durum Van İl Başkan Vekili Veysi Dilekçi’nin söylediği sözleri akıllara getirdi. DTP’li Dilekçi, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, “Bizim PKK ile organik değil, duygusal bağımız var. Çünkü bu ülkede PKK’ların aileleri yaşamaktadır” demişti. Belediye aracıyla taşındı PKK’lı terorist Faik Binici’nin cenazesi belediyeye ait araçla taşındı. Resmi araca terorist başının fotoğraflarını asan PKK yandaşları, cenaze törenini mitinge çevirdi.
  15. Hiristiyanlastirma:Avrupada, yakinda Camilerimizin sayisi Kilise sayisina kavusacaktir..diyorsunuz ama neye dayanarak diyorsunuz? bugün örneğin isviçre'de istediğin yerde cami yapamıyorsun önüne defalarca engel çıkarıyorlar... ayrıca camilerde minare yapılmasına izin verilmiyor....vs.vs... türkiyede ise KİLİSELERİN AÇILŞINI resmi törenlerle ve bakanlar tarafından açılıyor.... sevgili kardeşim aslında türkiye'de camilerimizden çok kilise olacaktır....göründüğü gibi.. yunanistan'da ise türkçe isim olanlar ayrı muamele görülüyor.....doğu türkistan'da orada yaşayan soydaşlarımız türkçe isim kullanamıyor,ve dinlerini yaşayamıyor.... ustelik türkler'in üzerinde nükler deneme yapılıyor...evet yıl 2007 daha oradaki insanlarımız işkence altında ama dünya bunu görmüyor,duymuyor............. yıllardan beri ülkemizde MİSYONER'LİK failiyetleri çaba gösteriyor, bunlara yoktur demek ylanış olur... cumhuriyet öncesi türkiye'de yüzlerce misyoner okulları açılmıştır. osmanlının çoküşün'de ve yıklışında misyonerlerin büyük rolleri olmuştur... CUHURİYAR GAZETESİ 3 MAYIS 1929 tarihli gazete'de bir haber var...haberin başlığı ''MİSYONERLERİ KOVMA DERNEĞİ'' gerekçesi ise misyonerlerin türkiyede emperyalizim'in uzantısı olan yıkıcı,bölücü ve milli varlığımızı,birlik ve bütünlüğümüzü tahrip etmişlerdir ve etmek istemeleri'dir. ve bu derneği gazeteciler kuruyor,gazetecilerin kurduğu dernek oysa şimdi tam tersi misyonerliğe hizmet eden( istisna haricinde )yine gazeteciler... şimdi bazı gerçeklerin görmemezden anlamazdan gelinmesini anlamıyorum... ulusal yerine küreselliği bizlere kabuletirmiş'ler,bunun başka açıklaması varmı bilmiyorum.... herşey normal ....hepimiz ermenide olabiliriz..... hepimiz hıristiyanda olabiliriz..... ama...müslüman'lar katledildiğinde hepimiz müslüman olmuyoruz..... mehmetcik'lerimiz şehit edildiğinde hepimiz mehmet olmuyoruz.... tuturulmuş bir slogan''yaşasın halkların kardeşliği,yaşasın küreslleşme'' bir mehmetçik şehit olunca nerde bu kardeşlik sloganları atanlar....anlamış değilim... silahla yapamadıklarını bugün siyasi politikayla,parayla yapıyorlar.... 1 mayıs 2004 te AB'ye katılan ülkelerin hepsi'de ''ÜLKELERİN'DE YABANCILARA SATIŞI YASAKLADI...oysa bizim karış karış topraklarımız satılıyor.....misyonerlik çalışmalırı almış başını gidiyor....halk'ın artık milli birlik bağları yok olmuş durumda...değerlerimiz yok ediliyor ilk okul kitaplarında yeni müfredat programı uygulanıyor.. ilk okul 4. ve 7 sınıflarda ''vatandaşlık görev ve sorumlulukları'' toplumda insanların birbirleri ile ilişkileri''çevreyi yurdu ve dünyayı tanıma dersleri veriliyordu... yeni uygulamada ise bunların yerine BİREY VE KİMLİK''KÜLTÜR VE MİRAS''KÜRESEL BAĞLANTILAR''insanlar ,yerler ve çevreler ile saman,süreklilik ve değişim anlatılacak.. burada ''Anadaolu türklerin değildir.Batı medeniyetin beşiğidir.....anlatılıyor.. Anadolu türklere ait değil,başka medeniyetlere aitolduğu küreselleşmenin gereği olduğu anlatılıyor... ilk okul 4.sınıf kitaplarında ise dini bayramlarımız'la beraber paskalya bayramı anlatılıyor,yine okuma parçasında haç karşısında ağlayan kız çocuğu resmi...misyonerlik değilmi.....yada ne anlatılmaya çalışılıyor.. madem AB'ye gireceğimizden bunlar yapılıyorsa, neden AB bizim bayramlarımızı kitaplarında yazmıyor.... ben sizin kadar olaya normal olarak bakmıyorum.............bunlar bizleri uyuşturarak yavaş yavaş eriyip gitmemizi istediklerini düşünüyorum... saygılar........
  16. amaçları yine ,büyüyen millyetçilik ve ulusalcılığ'darbe vurmak.... bakalım şimdi kimleri suçlu çıkaracaklar...... HEPİMİZ AHMET GÜNGÖRÜZ,HEPİMİZ ALİM YARBAYIZ,HEPİMİZ MEHMEDİZ..
  17. Zamaninda Kurtce konusmak bile suc sayiliyordu diyorsunuz ne zaman suçsayıldı?bende doğuluyum yaşım 31 ama hiç yasağı görmedim yasaklanma diye söz konusu olmadı. mantığa bile aykırı...düşün'ki yasak olsaydı bu gün bütün kürtler asimile olmuş ve dilini unutmuş olurdu... ayrıca güney doğuda bırkın yasağı türkçe bilmeyenler vatandaşlarımız var... nasıl yask bu? nerden çıkardınız? abd yi terörist diye nitelendirilecekse nitelendirilir...söyleyen zaten açıkca söylüyor teröre nasıl destek verdiğini,her ay pkk kamplarını ziyaret edip bilgi aldığını,helikopterle silah mühimmat getirdiğini söyleyen söylüyor belgeliyor...ama sizin zihniyetinizdeki insalar bunu görmezden geliyor... yani anlayacağın abd teröre yardım ediyor deniyor..... **************
  18. YENİ ÇAĞ TV YENİ ÇAĞ GAZETESİ........... VATAN VE MİLLET 'DEN BAŞKA BİRŞEY YOK...bunada taf derseniz diyecekbirşey yok....... Bu arada teşekkür ediyorum yeni çağ ve çalışanlarına........... saygılar............
  19. ŞEHİT ANASI YÜREKLERİ DAĞLADI PKK’lı teröristin açtığı ilk ateşte Uzman Çavuş Ahmet Güngör şehit oldu. Kaçmaya çalışan teröristlerden 13'ü öldürüldü TUNCELİ’de “teslim ol” çağrısı yapılan bir grup PKK’lı teröristin açtığı ilk ateşte Uzman Çavuş Ahmet Güngör şehit olurken bir asker de yaralandı... KAÇMAYA çalışan 20 terörist Aliboğazı mevkiinde kıstırıldı ve çıkan çatışmada PKK’lılardan 13 tanesi ölü ele geçirildi... TUNCELİ’nin Hozat, Ovacık ve Çemişgezek ilçeleri kırsal kesiminde operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri önceki gün akşam saatlerinde bir grup PKK’lı teröristle sıcak temas sağlandı. Teröristler, güvenlik güçlerinin “teslim ol” çağrısına ateşle karşılık verdi. Teröristlerin ilk ateşinde Uzman Çavuş Ahmet Güngör şehit oldu, 1 er de yaralandı. Kaçmaya çalışan teröristlerle güvenlik güçleri arasında amansız bir kovalamaca başladı. Şehit babası: Teröristler aramızda Baba Mehmet Güngör “Teröristleri dağda aramaya gerek yok. Teröristler dağda değil, aramızda, maskelerini takıp eylem yapıyorlar. Yakalanan teröristler nasıl affediliyor? Türkiye Cumhuriyeti böyle kurtulur mu? Bunları affedenler vatana faydalı olabilir mi?” dedi. Sinir krizi geçiren anne Güngör, oğlunu şehit eden teröristlerin öldürüldüğünü öğrendiğinde “Ahmedimin kanı yerde kalmadı. Kahrolsun PKK. Fakir fukaranın çocuğu dağlarda ölüyor. Bu teröre çare bulun” diye ağıt yaktı. ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ sloganımızdı.... oysa vatanımız karış ,karış satılıyor,bölünüyor. hergün şehit haberleri geliyor,hiç kimseden ses çıkmıyor ............... daha düne kadar şehit aileleri ''Oğlum şehit oldu, gururluyum bir oğlum daha var o'da vatana feda olsun, vatan sağolsun'' denirken artık şehitlerimizin aileleri VATAN SAĞOLSUN DİYEMİYORUM ,noktasına geldi.. vatanı bırak kendini kurtar dedirtilmeye çalışıyor.... bu olaylara devletin bütün kurumları, birokratlardan,siyasilere tsk ya varana kadar hepsi suçludur. hrand dink'lere on binlerce insan toplandı kendi çıkarlarına propaganda yaptılar, demokratik eylem haklarını kullanmış oldular Bazıları ancak ankarada bağırıp cumhuriyet kurtarır. Olan gariban anadolu çocuklarına olur. ağlarsa anadolu çocuklarının anası ağlar bu hep böyle. TSK artık pkk mücadelesinde tükenmiş görünüyor. 20 yıldır operasyon yapıp şehit vermekten başka birsey yapmıyor. mücadelenin yetişmiş profesyonel ekiple çağımıza uygun donanımlarla yapılaması gerekir. yoksa daha çoook şehitler veririz.... sayın eruygur paşa kendi teşkilatından yüzlerce şehit verdi hiçmi duymadı,görmedi....neden şehitler adına mitngler düzenlemedi, öncülük etmedi..... saygılar......... EY KOCA DÜNYA BENDE ÖLDÜM Ey koca dünya bende öldüm, Belli ki hiç birinizin haberi yok, Hem de DINK' ten sadece bir gün önce Ama sen ne duydun,ne gördün,ne de umursadın... Ölümümden hemen sonra kameralar gelmedi oraya. Halk'ta toplanmadı ellerinde karanfil ve mumlarla, Hiçbir devlet büyüğü ve Amerika da kınamadı ölümümü, Ve yazmadılar adımı mezar taşımdan başka,hiçbir yere... Halbuki benim adım öz ve öz Türkçe idi, "KADİR AYDIN" Okunması,söylenmesi ve yazılması onunkinden daha kolaydı, Ama anmadı beni babamdan gayrı kimse, onu andıkları gibi, Ve yazılmadı başka hiçbir yere adım, anamın yüreğinden başka... Ben gencecik fidandım, daha hiç tomurcuk vermemiş, Ve soldurdular beni Lice'de, hayatımın baharında, Beni de vurdular,ben de öldüm, bilmem duydunuz mu? Ama Bulamadılar beni vuranları 32 saatte,belki de hiç aramadılar... Ben kendi vatanımda, vatanımı vatansızlardan korumak için öldüm, Ben Türk'tüm, adım Türkçe, ama öğrenemedi adımı hiç kimse, Bir kez bile manşet de olamadım ya o gül yüzümle gazetelere, İşte EY KOCA DÜNYA BEN ASIL O GÜN ÖLDÜM... Şehit j.asb.Kadir AYDIN'a ithafen yazılmıştır. şehit uzm.çvş AHMET GÜNGÖR kardeşime'de aynı düşüncelerle katılıyor allahtan rahmet ailesine şifalar,sabırlar diliyorum. Tunceli’de teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Ahmet Güngör, Tarsus’ta toprağa verildi. Şehit Güngör’ün cenazesinin kaldırıldığı Ulu Camii’nde toplanan vatandaşlar terör örgütünü lanetleyen sloganlar attı. Şehit annesi Şükran Güngör, “Kahrolsun PKK. Devletimiz sağ olsun. Benim ciğerim yanıyor. İki çocuk yetim kaldı” diye feryat etti. Babasının tabutuna sarılıp ağlayan 11 yaşındaki Esra uzun süre sakinleştirilemedi. Şehit Uzman Çavuş Ahmet Güngör evli ve iki çocuk babasıydı. Şehit annesine komutan tesellisi Tunceli’de teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Ahmet Güngör’ün cenazesi, Mersin’in Tarsus ilçesinde toprağa verildi. Uzman Çavuş Güngör’ün Türk bayrağına sarılı naaşı dün Tarsus Devlet Hastanesi morgundan alınarak, cenaze aracıyla Ulu Cami’ye getirildi. Cami önünde toplanan kalabalık, terör örgütü aleyhine sloganlar attı. Tören boyunca gözyaşları durmayan şehit annesi Şükran Güngör, acısını, “Kahrolsun PKK. Allah da onların canını yaksın. Fidan gibi yavrumu, hayatının baharında kara toprağa verdiler. Yaşadığımız acılara rağmen devletimiz sağ olsun. Benim ciğerim yanıyor. İki çocuk yetim, bir kadın dul kaldı. Buna hangi yürek dayanır, yaşananlara hangi vicdan el verir? Benim artık tek isteğim yaşadığım acıları hiçbir annenin yaşamaması” diyerek dile getirdi. Acılı annenin feryadı vatandaşlara duygulu anlar yaşattı. Şırnak’ta terör örgütü PKK’yla çıkan çatışmada şehit düşen Asteğmen Metehan Atmaca’nın babası, “Allah bu acıyı başkalarına yaşatmasın” dedi -------------------------------------------------------------------------------- Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı’nca Şırnak Küpeli Dağı’nda terör örgütü PKK’ya yönelik yürütülen operasyonda çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Asteğmen Metehan Atmaca’nın Amasya’nın Suluova ilçesindeki evine ateş düştü. Metehan Atmaca (25), yaklaşık bir ay önce usta birliğine katılmadan önce izne ayrılarak ailesinin yanına gelmiş, 10 gün boyunca kaldığı izinde, ailesi ve arkadaşlarına sürekli şehit olacağını söylemişti. Şehit asteğmenin babası Mehmet Atmaca, “Ben bakmaya kıyamıyordum oğluma, dalyan gibi, 2 metre boyundaydı. Gözümden sakınıyordum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sağ olsun, Allah bu acıyı başkalarına yaşatmasın” dedi. Şehit olacağını biliyordu Kardeşinden doğum günü için mesaj bekleyen ağabey Uğur Atmaca, ise “Dün doğum günümdü, bana mesaj çekecekti, şehit haberi geldi. Metehan’ın en yakın arkadaşı olan Fikri Koçak ise, “Askere gitmeden önce şehit olacağını söylemişti. Şehit olacağını biliyordu, kimsenin üzülmesini istemiyordu. Vatan sağ olsun “ diye konuştu. (İHA) Şehit Asteğmen Metehan Atmaca’nın acılı babası Mehmet Atmaca’yı, kendisini ziyarete gelen Amasya Valisi Celaleddin Lekesiz ile Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ömer Esenyel teselli etti. Asteğmen Metehan Atmaca, ailesine ve arkadaşlarına sürekli şehit olacağını söylüyordu. Atmaca görev yaptığı birlikteki arkadaşlarıyla görülüyor. Bitlis'te askere mayın tuzağı 26 Nisan 2007 Perşembe 12:42 Bitlis merkeze bağlı Çeltikli kırsalında terör örgütü PKK üyelerince, araziye döşenen mayına basan Başçavuş Nadir İpek (36) şehit oldu. Jandarma Komutanlığı ekiplerinin, Bitlis'e 20 kilometre uzaklıktaki Çeltikli kırsalında yaptığı arazi arama-tarama faaliyetleri sırasında, terör örgütü PKK üyelerince önceden araziye döşenmiş olan mayın patladı. Patlama sırasında Başçavuş Nadir İpek, ağır şekilde yaralandı. Bitlis Devlet Hastanesine kaldırılan Nadir İpek, kısa süre sonra yaşamını kaybetti. İpek'in cenazesinin ambulansla memleketi Elazığ'a gönderileceği öğrenildi. Bölgede geniş çaplı operasyonların başlatıldığı bildirildi. Şırnak'ta teröristlerin döşediği mayının patlaması sonucu Jandarma Komando Er Ramazan Avcı, şehit oldu. Şırnak Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, 24 Nisan 2007 tarihinde Şırnak'ın Bestler Dereler bölgesinde güvenlik güçlerince yürütülen operasyonlar sırasında teröristlerce daha önce yerleştirilen mayının patlaması sonucu Jandarma Komando Er Ramazan Avcı'nın ağır yaralandığı belirtildi. Yaralı er Avcı'nın, kaldırıldığı Şırnak Asker Hastanesinde hayatını kaybettiği kaydedilen açıklamada, Avcı'nın cenazesinin Şırnak'ta düzenlenen törenin ardından bugün Hakkari'nin merkeze bağlı Doğan köyüne gönderileceği ve burada toprağa verileceği belirtildi.
  20. ben'de sizinle aynı düşüncedeyim ama.... Eruygurun önderliğinde olduğu için ,ben o eyleme katılmam.............. Ayrıca Eruygurun ADD başkanı olmasına da çok üzüldüm....O güzelim derneği bile kendi emellerine alet ediyor...... o nedenle ben yokum............. keşke onun yerine başkası önderlik etseydi............

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.