Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kaplan-200

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.083
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

kaplan-200 tarafından postalanan herşey

  1. Irak'ta 1925 yılında çıkan ilk anayasa Kürtçe, Arapça ve Türkçe basılmıştır. Ancak 1933 yılında yapılan düzeltmelerden sonra, 17'nci maddesinde; "ülkede Arapça dil olacaktır" ama 1931 yılında bu madde ile ilgili 74 sayılı mahalli diller kanunu Türkmenleri istisna etmiş "yargı işleri, Kerkük ve Erbil gibi Türkmen bölgelerinde Türkçe olması lazımdır" denilmiştir. 1950 yılında hükümet, okullarda Türkçe dilin kullanılmasını azaltmaya başlamıştır. Daha sonra 24 Ocak 1970 tarihinde, resmi bir kanunla ilkokulda Türkçe eğitim yapma kararı alındıktan bir yıl sonra, hükümet aynı kararı hiçe sayıp okulları kapatarak, Türkçe ile eğitim yapmayı yasaklamıştır. 1970-1980 yılları arasında Türkmenler, etnik temizlik eylemlerine maruz kalmışlardır. Bazı liderler tutuklanıp asılmış ya da göstermelik yargılamalarla hapislere atılmıştır. Irak hükümeti kullandığı insanlık dışı siyasete rağmen, Türkmen halkının direncini kırmaya çalışmıştır. Irak hükümeti, sürekli Türkmen nüfusunu asimilasyon politikaları ile azaltmaya çalışmıştır. Dolaysıyla şimdiye kadar Türkmen nüfusunu belirten tarafsız bir sayım yapılmamıştır. 1957 yılında yapılıp sonuçları 1959'da açıklanan sayım da Irak'taki Türkmenlerin sayısı yaklaşık 567.000 kişi olarak belirtilmiştir. 1957-1977 yılları arasında nüfusun azaldığı görülmektedir. Bunun nedeni ise: Kuzey Irak'ta özellikle Telafer'den Musul'daki Sincar, Erbil, Kerkük, Hanekin ve Diyale'den Mendeli'ye kadar uzanan bölgelerde, zorunlu göçe veya Irak hükümetlerinin asimilasyon politikalarına maruz kalmalarıdır. 1960'a kadar Kerkük nüfusunun % 95'inin Türk olduğu bilinmektedir. Ancak daha sonra güdülen Araplaştırma politikası nedeniyle on binlerce Arap ailesi Kerkük'e yerleştirilmiştir. Bunun yanı sıra Kürtlerle meskun civar illerdeki köylerin yıktırılması, Kürtlerin de Kerkük'e göç etmelerine neden olmuştur. Dolayısıyla 1980'li yıllarda Kerkük'teki ezici Türk yoğunluğu zedelenmiş ve %95'lik oran %75'e düşürülmüştür. -Birçok yerleşim yerlerinin Türkçe olan adları Arapça'yla değiştirilmiştir. -Devrim Komuta Konseyi'nin 29 Ocak 1976 tarih ve 41 nolu kararı ile Kerkük İli'nin adı Al-Tamim olarak değiştirilmiş ve en büyük ilçesi olan Tuzhurmatu, Saddam'ın doğum yeri olan Tikrit'e bağlanmıştır. -20 Ekim 1981'de 1391 no'lu karar ile Türkmenlerin Güney illerine tehcir edilmeleri kararlaştırılmıştır. -27.09.1984 tarihinde 1081 no'lu karar ile Türkmenlerin arazilerinin istimlâk edilerek güneyden getirilen Araplara dağıtılması sağlanmıştır Yine aynı Konseyin 8 Nisan 1984 Tarih ve 418 sayılı kararı ve 11 Eylül 1989 tarih ve 434 sayılı kararı ile Kerkük'te Türkmenlerin gayrimenkul satın almaları yasaklanmıştır. -Türkmen liderleri idamlar, suikastlar ile bilinçli şekilde yok edilmeye çalışılmıştır. -Türkmenler, Kuzey ırak'tan Bağdat ve Güney Irak'a göçe zorlanmışlardır. -Türkmen aydınlar baskı altında tutulmuştur. -Türkmenlerin kendi dilleri ile eğitim yapmaları yasaklanmıştır. -Resmi dairelerde bile aralarında ana dilleri ile konuşmaları yasaktır. -Türkmenlere gayrimenkul alım-satımı yasaklanmıştır. -Her türlü ticari aracın alım-satımı yasaklanmıştır. -Mahalle, köy ve şehirlerin Türkçe adları değiştirilmiştir. -Kerkük başta olmak üzere Türkmenlere ait verimli tarım arazileri yönetim tarafından istila edilerek, yönetime yakın kişilere dağıtılmıştır. -Türkmen bölgelerinde, camilerde Türkmence vaaz ve hutbe verilmesi yasaklanmıştır. Ehli-beyti anma toplantıları, bütün Türkmen bölgelerinde yasaklandığı gibi, Irak'ın genelinde de yasaklanmıştır. -Türkmenleri göç ettirerek, yerlerine Arapları,şimdi ise kürtleri yerleştirme politikası, vahşice uygulanmıştır. Göç ettirilen Türkmenlere hiçbir tazminat ödenmediği gibi, gönderildikleri yerlerde kendilerine kalacak yer dahi gösterilmemiştir. -Ekim 1997'de yeni bir nüfus sayımı yapılmıştır. İktidardaki Baas Partisi ve güvenlik birimleri Türkmenler arasında, "kendilerini Türkmen yazdıranların ellerinden her türlü vatandaşlık hakları alınarak sürgün edilecekleri" şayiasını yaymışlardır. Halk korkutulmuştur. Bu nedenle birçok Türkmen can ve mal güvenliği nedeni ile kendini Arap yazdırmıştır. Yukarıda anlatılan baskıların önemli bir kısmı BM İnsan Hakları Raporlarında yer almıştır. -Kerkük başta olmak üzere, Türkmen şehirlerinde nüfus ve tapu kayıtları yakılmış, ilk olarak bu dairelere saldırılarak Türkmen'lerin hak iddia etmeleri engellenmek istenmiştir. -Kerkük'e yerleşmek isteyen Kürtlere ciddi maddi destek yapılmakta, doğumunu Kerkük'te yapanlara ayrıca para verilmekte, böylece şehirde Kürt nüfusunun yükseltilmesi amaçlanmaktadır. -Devlet dairelerinin tamamına yakının Müdürlüklerine Erbil, Süleymaniye, Dohuk gibi şehirlerden getirilen, işle ilgisi ve eğitimi olmayan Kürt Müdürler atanmakta, personelin de benzer şekilde seçimine özen gösterilmektedir. Bu şekilde yapılandırılan Devlet dairelerinde Türkmenlere sürekli güçlük çıkarılmaktadır. -Kerkük'te bulunan Devlet binalarına "Göçmen" adı verilen Kürtler yerleştirilmekte, bunlara aylık düzenli maddi destek verilerek göç teşvik edilmektedir. -Türkmenlerin mallarını ele geçirmek ve fidye istemek için, kaçırılmaları sıkça yaşanmaktadır. -Türkmenlerin iş yerlerine yönelik baskı ve yıldırma politikaları uygulanmakta, zaman zaman şiddete varan, baskı ve yağmalamalarla Türkmenlerin iş yerlerini kapatmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. -Gece yarısından sonra Türkmen'lere ait evlerde aramalar yapılmaktadır. Arama bahanesiyle eve giren kişiler, evdeki bazı kişileri seçip, meçhul yerlere götürüyorlar. Bir çoğundan tekrar haber alınamamaktadır. -Türkmen gazeteciler tehdit edilmekte, keyfi olarak sık sık gözaltına alınmaktadırlar. -Türkçe basan matbaalar kapatılmakta veya tahrip edilmektedir. -Türkmeneli Radyo ve Televizyonu da her fırsatta vurulmaktadır. - Seçim silahların gölgesinde yapılmıştır. Peşmergeler, sandık başlarında baskı oluşturmuşlardır. - Yaygın seçim ihlalleri yapılmıştır. Irak Türkmen Cephesi tespit ettiği dört bin seçim ihlalini Bağdat'ta seçim yüksek komisyonuna şikâyet etmiştir. Türkmen yerleşim yerlerine seçim sandığı götürülmemiştir. Ya da 300 bin insanın yaşadığı bir kente dört seçim sandığı ve birkaç bin oy pusulası götürülmüştür. Özetle yüz binlerce Türkmen seçmen her kesin önünde oy kullanmaktan men edilmiştir. Sonra da birileri kalkıp, "Irak Türkmen Cephesi seçimlerde gereken oyu alamadı" diyerek bizi eleştirmeye kalkmıştır. - Türkmenlerin bir kısmı oy vermek için bu koşulları protesto etmek için sandığa gitmemiştir. turkmeneli.org
  2. Sevgili politika, gerçekten iyi bir politakacı gibi cevap vermişsin,kardeş bunların babalrından bahset soyunu babaları sürdürüyor ve türklük adına herşeyi yapıyor. o zaman hun imparatorluğuna bakarsan türklük o tarihten bozulmuş ve bu zamana kadar yok olmuş demektir... o zamandan bu zamana türklük adına hiç birşey kalmaması gerekmezmiydi! saygılar.. Sevgili dipnot her fırsatta kendi Siyasi fikirlerinizi Atatürkün gölgesine sığınarak ifade ediyorsunuz ama Atürk ile uzaktan yakından hiç alakası olmayan konulara atatürkü örnek veriyorsunuz. Sizin bu yaptığınız Atatürkü kendi emellerineze alet etmektir. Sevgili dipnot Mustafa kemal atatürk ile en önemli kazanımın atatürk olduğunu doğru olarak söylüyorsun ama bunu baş örtüsü ile ilşkilendirmektde kendi emelinize alet etmektir. Eğer Mustafa kemal Atatürk baş örtüsüne kaşı olmuş olsaydı, ilk önce kendi Annesi ve kız kardeşinin baş örtüsünü çıkartırdı... Şimdi burada her fırsatta Atatürkü Din düşmanı olarak göstermek gerçekten çok yanlış bir durumdur... Mustafa kemak Atatürkün gelmişi,geçmişi ,tarihi Ataları bellidir,,,İsalami bir aileden gelmektedir bunu saklamanın çabalarını göstermek bir fayda getirmez.... Biliyorsunuz Mustafa kemalin BABASI'NIN DEDSESİ HAFIZ-ANNESİNİN DEDESİ SOFİ'DİR.... Annesi,kızkardeşi ve eşi başı kapalıdı...saygılar..
  3. Şimdi bende merak ettim siz et.balık eti vs ymeyenlerden süt içmeyenlerden,deri ayakkabı giyisi giymeyenklerden misin? Yoksa sadece din' muhalaefet olsun diyemi söylediniz. Arkadaşın dedği gibi.. kurbana karşı olanlar etyemez ve hiçbir hayvansal üründen fayda saglamaz kişiler mi? yoksa sadece müslümanların ibadet amacı ile kesmesine karşı olan tipler mi? siz hangisindensiniz..
  4. ********************* ,tarihe yeni bakış getirdiniz osmanlı türk değildi diyorsunuz neydi?Gerçekden merak ettim aydınlatın bizi neydi onlar?Arapmı?Rusmu?Lmanmı yoksa ???? Osmanlinin müslümanliginida ictikleri saraplarda aramak gerekiyor sanirim derken bugün (cumhuriyetten buyana)türkiyenin türklüğünü abd ve ab aramak gerkiyor gibi anlam taşıyor. Osmanlı zamanında şarap içiliyorsa o insanların kendi inancıdır günahını bilerek yapmıştır,şimdi osamanlıda şarap vardiye müğslümamlıkdanmı çıkmaları gerekiyordu?:=)
  5. Sevgili efendi türkler Şimdi dışarıda gördüğümüz, köşelerdeki bıçak olayları aile içi ve dışındaki olaylar kurban bayramı nedeni ile oluyor öylemi?şimdi kurban bayarmı olmasa bu bıçak cineyetleri olmayacak öylemi!? çocuklara kurbanın olayı anlatılmalıdır ,Çocuklara Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in kıssası anlatılırken insanların kurban edilmeyeceği, sadece helal olan hayvanların kesilebileceği vurgulanmalıdır. İnsan olmanın gereği Allahın helal kıldığı hayvanların balık,tavuk.ördek vs kesilebileceği ve bu hayvanların insanların yaşaması için gerkli olduğu açıllayarak çocuklara anlatılmalıdır. Sevdikleri, oynadıkları hayvanların kurban edildiklerini görmeleri, onlar için ürkütücü olabilir. Bu nedenle çocuğun, kurbanı kesilirken görmesi uygun olmyaya bilir ama "Biz bu hayvanların etinden ve sütünden yararlanırız. Allah, bunları bizim faydalanmamız için yaratmıştır." şeklinde cevaplanabilir. kurbanın bir ibadet olduğu, ihtiyaç sahiplerinin onun etinden ve sütünden faydalanarak toplumda sosyal adaletin sağlandığı gibi açıklamalarla ibadetin hikmetleri üzerinde durulabilir. Kurbanlık alışverişi çocukların çok fazla ilgisini çeker. Bu yoğun ilgi, alınan kurbanlık ile eve taşınır. Çocuk neredeyse kurbanlığın bakıcısı haline gelir. Çocuk-kurban ilişkisi bayram sabahı, kurbanın kesilmesi ile sonlanır. Çocuğa sevgi nesnesi olarak sunulan kurban, çocuğun elinden alınmıştır. Bu nedenle çocuğa baştan itibaren alınan hayvanın kurban olarak kesileceği, çocukların duygusal olgunlukları dikkate alınarak anlayacağı bir dille ifade edilmelidir. beraber yasadigimiz dünyada hayvanlara gösterecegimiz ilgiden gececeginide unutmamaliyiz..diyorsunuz o zaman insanlar et ,yemesin,süt içmesin,hayvanların gelişimini englliyor diyor diye yumurta yemesinler,soyu tükenecek diye balık yemesinler,Hayvanlar katlediliyor diye deri ayakkabı,giyecek vs yapılmasın öylemi! Elbette sınırlandırılma ve koruma altında olmalıdır, bir yandan bu hayvanlar tüketiliyorsa diğer yandan yavru dönemi,yumurtA dönemi vs korunmalı tükenmesi önlenmelidir. bunu Kurban bayramı ile kıyaslamak ne kadar doğrudur ... saygılar..
  6. Bu gün Başbakan çıkıp, dtp için kaptma söz konusu olamaz ,Demokrasiye aykırı olur diyor,terörist sözcüleri'ni halkın iradesi olarak gördüğünü ima ediyor. En düşük kademedeki devlet memurlerı soruşturma yapılmadan göeve alınamıyor ve hatta devletle hiç bir ilişkisi olmayan iş vernler bile işçi alacağı zaman vukaar raporu istiyor eğer vukaatı varsa iş verilmiyor. Türkiye cumhuriyetinde ise, en önemli mevki olan meclis,meclis sözcüsü, millet vekili seçilirken hiç birsoruşturma gereği görülmüyor,Hırsız olsanda,terörist olsanda meclise girebiliyorsun, devletten asgari ücretin 10 kat fazlası maaş ve ömür boyu sağlık garantisi emeklilik ve üstelik dokunulmazlık alıyorsun...VAy beee acaba başka devletlerde böyle bir saçmalık varmı? saygılar..
  7. kaplan-200

    UTANÇ YAZISI

    Teşekkür ederim arkadaşım yüreğinize sağlık.... çok duygulandım
  8. Ya dostum altı üstü bir bez parçası neden rahatsız oluyorsunuz. Alı üstü bir bez parçası değilmi bırakın örtünsün,sizin dediğiniz gibi örtünsün. Zaten altı üstü bir parçası değilmi. söyleyin hadi nasıl örtünsün, ne olacak bir bez parçası değilmi. Gerçekten çok komik Ataürk ile uzaktan yakından alaksaı olmayanlar bile bizlerden daha çok atatürkçü gözüküyor. Biz Atamızı her şeyi ile kabul ediyoruz, annesi ile,babası ile,sofi ve hafız deleri ile onların inançlarıyla aynı duygulara inanıyoruz. Biz sahte Atürkçü değiliz , lailikliği dinsizlik görenlerden değiliz...Dini tartışmasız, sorgusuz ,sualsiz, siyasetin dışında görnlerdeniz. Sizin görüşünüze katılmayarak Akp yi yada diğerlerini destekliyorum anlamına gelmez elbette. Elbette size katılmadığım gibi Diğer tarftanda Dini siyasete alet edenlere katılmıyorum,Sizin haklı yanlarınızda olabilir ama ifade şekliniz yanlış belki...Her fırsatta dindarlar öyle başörtülüler böyle ....Asıl hedefinizi belirlemiyorsunuz, karşı gelincede elma armut meselesi oluyor... saygılar
  9. Ya kardeşim propaganda yapaya gerek yok nerde,hangi köyler yakıldı kim sürüldü.....meydanı boş buldunuz atıyorsunuz. Zamanında ya köylerin güvenliği yada pkk ya destek veren sınır köylerin haklı olarak boşltılmasına köyleri yakıp yıkmak olarak göstermek propaganda dan başka birşey değildir. biliyormusunuz ırak ,iran ,suriye sınırlarındaki köyleri, gördünüzmü. Yada teröre destek veren, onlarca askerimizin şehit olmasına sebeb olan, terör destekçisi köylere şahit oldunuzmu? Durup dururken köy boşaltılırmı? erzurum,kars,ardahan,ığdır illeri doğu illeri değilmi ?buralardaki köyler neden boşaltılmıyor hiç kendinize sordunuzmu?onlar kürt halkı değilmi?mantığınız nasıl el veriyor anlamıyorum. bilmem ama T.C devleti sınıra sıfır yerlerde 3-5 eve bile elektirik,yol,su,okul götürmesine rağmen,teröre destek hala sürmektedir. Üstelik, aslında pkk destekçisi köylere, yapması gerekipte yapmadığı sürgünü yapmaları gerekirdi.yapsaydı eğer bugün belki bunlar yaşanmazdı. Sizin sürgün olarak değerlendirdiğiniz yerlerde, devlet üstelik tazminat vererek imkanlarını sağlayarak köylerini boşaltmasını istedi . Söylediklerim hepsi için geçerli değil elbette, genel olarak ,Ne oldu daha sonra ohalin kaldırılması ile geri dönüş yasası adı altında dünya tazminatla geri köylerine döndüler,bugün hala akp hükümeti tarafından 4 çocuğa kadar 50 ytl çocuk baişna para veriyor ama hala teröre destek vermeye devam ediyorlar,terör neden yeniden canlandaı sanıyorsunuz ohal'in kaldırılması ile yeniden canlandı elbet. Yine kürt halkına genelleme yapmışsın köylerin yakılması kürt halkının sürgün gösterilmesi tamamaen asılsız ve iftiradan başka birşey değildir. Boşaltılması gereken yerler olmuştur evet ama bu ya o halkın güvenliği açısından yada teröre destek verdiğinden olmuştur. Dünyada bu böyledir ''Herkes hak ettiğini yaşar''bugün ırak da olduğu gibi. Ama kendi düşüncelerinizi kürt halkı adına burda söyleyip propaganda yapmayın... Doğu ve güney doğuda bir çok yerde köy korucalırımız vardır,diğer bir gurubun koruculuk sistemine karşı gelmesini sebebi ne sanıyorsun... korucu olan kardeşlerimiz kürt değilmi(şimdi devlet memuru artık) onları neden sürmüyorlar...
  10. Eğer girilecekse o zaman tamamen girilip musul ve kerkük alınmalıdır. mesele kökten çözülmelidir.
  11. Dinsiz hacca gitmemiştir sevgili BrainSlapper, eğer hacca gittiğini düşünüyorsa dinsiz değil demektir. Arabisatana gitmiştir deseniz daha doğru olur sanırım.
  12. Düşüncelerinize katılıyorum gerçekten çıok halkısınız aslında fazla söylenecek birşeyde yok. teşekkür ederim.
  13. iŞTE BAŞ ÖRTÜSÜNÜ siyasete alet etmenin diğer bir örneği... Bu resimden rahatsız olacak ne var?hangi şekilde başını orterse sorun oluyor. Size göre nasıl örtünürse rahatsız olmasınız açıklaya bilirmisiniz? saygılar
  14. Sevgili politika gerçekten sizi anlamk çok güç,Ben ne avrupalı olurum nede arap,Ben arap olalım dedimmi? yada araplara övgü yazdımmı? ben türküm ve türk olarak kalacğım,örfümle ,adetimle, inacımla ve benliğimle gurur duyuyorum, avrupanın medeniyetini kabul etmemek, dünya ile ilişkisini kesmek anlamına gelmez sanırım. Medeniyetide biz Avrupalılardan değil Avrupalılar bizden öğrendi,öğrenecek. Verdiğiniz araba,silah örnekleri teknolojidir,teknoloji ile kıyafetin ne alakası var şimdi? Başortüsünü'nün rahiplerden alındığını düşünen ve baş örtüsünü karanlığa açılmış yelken olarak gören düşüncelerden bahs ediyoruz sevgli politika, teknolojiden bahsetmiyoruz. Şimdi türkiyede herkes başını açınca ekonomimi düzelecek?teknolojimi gelişecek?bakın kardeşim başörtüsü dediğiniz zaman genele söylemiş olursunuz o zaman'da yalnış olur. Her zaman atatürkçüyüm diyorsunuz Atamızın annesi, kardeşi başörtülü değilmiydi?isalmı savunanlara AKP-YOBAZ damgası vuruyorsunuz, Atamızın dedeleri SOFİ VE HAFIZ DEĞİLLERMİYDİ?şimdi yine klasik kelime elma-armut o zaman söyleyin, başını ortenlerle sorunumuz yok sorunumuz akp ile...yada söyleyin baş örtülecekse bu şekilde örtülsün heryerdede serbest olsun.o zaman size söyleyecek lafımız olmaz elbet,ama her başı örtülüyü gerici olarak görmenizde kabul edilir değil yani.. Sonra insanlara AKP damgası vurursunuz... Size M.K.ATATÜRK'ten örnek vereyim. Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvela bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen,fikren,fiilen,bütün iş ve hareketlerimizle gösterelim;bilelimki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır.(sdv-s.147-1923) SAYGILAR
  15. Başını normal örtmek nasıl oluyor sevgili muki..Başa örtülen öetüye baş örtü denir adı üstünde...kara çarşafı baş örtüsü olarakmı görüyorsunuz?..sizce normal bir örtüyle kapatılan şekil nedir? saygılar.
  16. Eğer kendini yetiştirmek, Avrupalı olmak sözde çağdaş olamanın gereği ,Avrupanın yaptıklarını yapmak inancı hiçe sayıp kendimi bir maymun görmekten ve tesafüfden ibaret geldiğimi düşünmektense, bende sevgili siyasetin karanlığına gitmeye razım. Saygılar.
  17. Saptırmayın lütfen kimse kürt yoktur demiyor kürtçe resimil değildir diyoruz. yani resmi kürtçe dil yoktur, o nedenle kabul görülemez..
  18. Ahmet hakanın yazılarını mümkün oldukça okurum, bunula beraber ikinci köşe yazısını haklı buldum. İnşallah, Ahmet hakanda gömlek değiştirmiştir.
  19. OLAĞANÜSTÜ HAL BÖLGE VALİLİĞİ İHDASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Kanun Hük.Kar.nin Tarihi : 10/7/1987 No: 285 Yetki Kanununun Tarihi : 25/10/1983 No: 2935 Yayımlandığı R. G. Tarihi : 14/7/1987 No: 19517 V. Tertip Düsturun Cildi : 27 Sh.: * Olağanüstü Hal Bölge Valiliği : Madde 1 - Anayasanın 121 inci maddesi ile Olağanüstü Hal Kanununun 3 üncü maddesinin ( bendinde belirtilen hususlarla sınırlı olarak Bingöl, Diyarbakır, Bingöl, Elazığ, Hakkari, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van il`lerini kapsamak üzere Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ihdas( Ortaya çıkarma, meydana getirme)edilmiştir.(1) Ayrıca genel ohal kaldırıldıktan sonra bu dört ilde ohal devam etti ve 98-99 tarihlerinde ohal kaldırıldı. saygılar.
  20. Sevgili dostum elmayla armutla işimiz yok elma armut meselesinde ise siz meyvelerin çürük olduğunu söylüyorsunuz. bazi meyveler yada armutlar demiyorsunuz...ne diyorsunuz''Meydanlarda başörtülüler yoktu''ne demek bu?anlayışlarımız farklı sanırım. Sizin sorunuza gelince ,siz cumhurbaşkanı ve destekcileri yoktu derseniz size hak verebilirim ama siz ne diyorsunuz ''Başörtülüler yoktu''şimdi her baş örtülü olan akp limi oluyor?Cumhur başkanını desteklemekmi oluyor?**********. Bende Abdullah gül'ün cumhurbaşkanı olmasını istemiyorum(Sizin açıklamanızdan dolayı) A.necdet sezeri istemediğim gibi.(pkk,tkp,dhkpc ye af getirdiği için)Yoksa neden olmasın. Eğer kimi istiyorsun diye soracak olursan'' Oktay sinanoğlu'' derim. saygılar..
  21. Sevgili dostum askerlik yaptınızmı bilmiyorum ama sanırım sizin ne olaylardan ne askerlikten haberiniz var yalnız sizin kendi bildiklerinizi doğru kabul ediyorsunuz. Bak arkadaşım inanın sizden daha çok ordumu ,seviyorum bundan hiç şüphem yok bütün samimiyetimle söylüyorum yeri gelirse canımı hiç düşünmeden feda ederim. Yalnışları eleştirmek vatan hainliği değildir bilesin... Şimdi ohal sınırları dışında olay olmuş diyorsunuz doğru bilenleride her zaman olduğu gibi yanıltıyorsunuz olay bingöl sınırları içerisinde elazığ yoluna girerken oluyor ve o tarihte bingöl ohal bölgesi içindeydi...Hni bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bundaerler herhalde. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde PKK ile mücadele, 19 Temmuz 1987’ye kadar ‘sıkıyönetim’ uygulaması kapsamında yapıldı. 19 Temmuz 1987’de Diyarbakır, Bingöl, Hakkari, Mardin ve Siirt illerinde sıkıyönetim uygulamasının sona erdirilmesi ile birlikte 285 sayılı kanun hükmünde kararname ile Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kuruldu. Aynı kanun hükmünde kararname ile Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van illeri bölge valiliği kapsamına alınarak bu illerde ‘olağanüstü hal’ uygulamasına geçildi. Halen Diyarbakır, Tunceli, Şırnak ve Hakkari OHAL kapsamında. Mardin, Batman, Siirt, Van, Bitlis, Muş Bingöl ise OHAL mücavir illeri kapsamında Öncelikle o yıllarda daha çok dikkar edilmesi gerken zaman ve yerlerdi toplanma merkezi diye bir yer vardır ,askerler orada toplanır ve toplu bir şekilde güvenliği alınarak gönderilir,bırakın 92-93 yıllarını o tarihten bu yana bu hep böyle olmuştur. Sagılar...
  22. Arkadaşım sizde her fırsatta insanları atatürk düşmanı gösteriyorsunuz eminim o insanlar sizlerden daha atatürkçüdürler.. Atamızın annesinin kız kardeşinin başı kapalı değilmiydi o zaman atatürkü siz nasıl önder olarak görürsünüz annesi ve kardeşi başı kapalı... Üstelik dedleri biri sofi diğeri hafız ee ne olacak şimdi ... bilmiyormuydunuz yoksa ..öğrendiyseniz artık sizin önderiniz olmayacamı yoksa... Başı kapalı gördünüzmü atatürk düşmanı damgasını vuruyorsunuz ... Onlar kadar zizlerde dini siyasete alat ediyorsunuz...durup dururken baş örtülüler nerdeyi!...nerde olacak illa chp mitingindemi olcak, bakan görür ben hiç dikkat etmedim ama bu olaydan sonra baktım mitingler her türden insanımız var,bunu siyasete alet etmenin ne alemi var, insanlar kendi değerini bu şekilde verirler işte...Ondan sonra dikate alınmasını isterler...
  23. İşte baş örtüsünü(Dini) siyasete alet etmek buna denir işte.... Nerden Aklınıza geliyor be kardeşim yaa baş örtülüler yoktu diye ne alaka şimdi, baş örtülüler cumhuriyeti sevmiyor siz seviyorsunuz, baş örtülüler teröre karşı gelmiyor siz geliyorsunuz öylemi...(bekir coşkun baş örtülüler yoktu diyor bir başka vakit gazetsi yazarıda baş örtülü ailelerin çocukları şehit oluyor demişti...*********... Yoruma bile gerek duymuyorum..
  24. YAHU KARDEŞİM KENDİNİ temize çıkardığını sanıyorsun ama ,hiç bir resmiyeti olmayan kürtçe dilini resmi gibi göstermeye çalışıyorsun. Kabulenemiyormuşuz diyorsun neyini kabulleneyim resmi dil dediğin bir devlete ait olmailı,resmi olmayanı nasıl kabullenelim.. Bırakın bu sömürüleri allah aşkına...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.