-
İçerik Sayısı
2.083 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
kaplan-200 tarafından postalanan herşey
-
hoş geldin..
-
Bu buluşma DTP ve AKP nin ortak planladığı senayonun bir parçasıdır. Bu buluşmada şehit aileri derneğinin nasıl bir etkinliği var merak ediyorum.Şehit aileleri derneğinin bu konuyla bağlantısı olabileceğini tahmin etmiyorum,düşünemiyorum. belki ayarlanmış bir şekilde kendisini dtp ve pkk ya yakın gören şırnakı şehit ailesiyle gündem oluşturmak!
- 52 cevap
-
- 3
-
-
ORDU'NUN "HACI" VALISININ ILGINC UYGULAMASI
kaplan-200 şurada cevap verdi: dünyahepimizin başlık Güncel Konular
Ne var bunda abes olan ne ? Başlığı ilk okuduğumda cinayet var sandım.Temiz olunması ve adamın hacca gitmesinde ne sakınca var. Vali olan hacca gidemezmi?nasıl bir zihniyettir bu? -
Sn doğrucu davut gerçekten kimin ne olduğu ve kime hizmet ettiği anlaşılır gibi değil. DTP'lilerin bile sahip çıktığı Türkan Saylana ulusalcılarında sahip çıkmasını anlayamayırum. Türkan saylanın kendi sözleri açık açık yayınlanırken bunu görmezden gelmelerde anlaşılmazdır. PKK'lılara burs vermeden, misyoner faaliyetlere kadar pekçok noktada Türkan saylanın adı geçiyor. Bunlar iftira diyerek durumdan kurtulamyaz. Türkan saylanın Çok şaşırtan sözleri tv lerde yayınlandı ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzasıyla 24 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki sayfalık yazıda, MİT’in yazısına göre, Hıristiyanlığın bir kolu olan Protestanlığın Türkiye’de yayılması için faaliyet gösteren Dünya Kiliseler Birliği’nin ülkemizdeki temsilcisi durumundaki Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini Sağlık ve Eğitim Vakfı eliyle yürütüyor. Yazıda Amerikan Bord adına Türkiye’de faaliyet yaptığı belirtilen Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın mütevelli heyetinin başında ise Gülseven Yaşer’in kocası Yaşar Yaşer bulunuyor. Yazıda, doğrudan Amerikan Bord ile bir ilişkisi olup olmadığı belirtilmemekle birlikte Profesör Türkan Saylan’a ve onun başında bulunduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne de genişçe yer veriliyor. MİT’in yazısında Profesör Türkan Saylan’ın annesi Lili Mina Raiman’ın aslen Hıristiyan olduğu, 1936’da Leyla ismini aldığı belirtiliyor. ÇYDD nin hristiyanlığa davet edildiğini Şehrivan gazetesine konuşan birçok gencinde olduğunu biliyoruz. örneğin:Bu ülkede hristiyanlığı nasıl yayabiliriz. KÜRDİSTAN’ın temellerini nasıl atabiliriz: - ATATÜRK ismini kullanırsak bunu daha rahat yapabiliriz. Hem para toplar hem destek alırız, kampanyalar düzenler, TÜRKLERDEN topladığımız paralarla, KÜRTLERİ daha bilinçli hale getiririz, bilincsiz insanlarla KÜRDİSTAN’ı kuramayız, Hristiyanlığı bu şekilde daha rahat yaymamız da mümkün. -Türkler tarihten beri yakan yıkan bir millet. -Bir öğrenci sıranın üzerinde namaz kılacağına bale yapsın. Çağdaş Türkiye böyle olur. -"Biz Türkler hep akın etmişiz; yakıp yıkmışız, başkalarının yaptıklarını yakıp yıkmışız. Şimdi kendi yaptıklarımızı yıkıyoruz. Nedir bu alışkanlık. Biz yakıp yıkmak için var değiliz. Biz yaratmak, geliştirmek ve çağın üstüne geçmek için varız." -"Gençlik Orkestrası'nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?" -"Biz TSK’yı bir sivil toplum örgütü gibi görüyoruz" Beyoğlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sebebi ise ''bölücülük' suçlaması. Bölücülük dışında'da hakkında, eksik mal bildirimi, depremden toplanan paraları borsaya ve repoya yatırmak, yurtdışından izinsiz para transferi ve gayrimenkul bildiriminde usulsüzlük suçlamaları vs.Ayrıca Türkan Saylan, üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması yönündeki kanun çalışmalarına karşı çıkarak, "Bizim istemediğimiz bir şeyin Türkiye'de olması mümkün değil." diye biliyor ne demek bu? kendi söylediği sözler açıkça ortadayken !hangisi iftira bunların? Daha dün DTP liler Türkan saylancı olurken, bu gün ise Ulusalcıyım diyenler Türkan Saylancıyım diyor. Bugün bir dtp ile ulusalcı bir görüşün nasıl bir ortak noktası olabilir anlaşılırda değil.
-
VARAN 1 DTP’li vekillerin PKK-Apo itirafı Emine AYNA: Kürt sorununun muhatabı Kürt halkı, DTP, PKK ve sayın Öcalan’dır. Gülten KIŞANAK: Gerilla ile çatışmada, başarı elde etmek mümkün değil. Pervin BULDAN: Bu coğrafya, Kürdistan coğrafyasıdır. Sayın Öcalan, halkın iradesidir. Sevahir BAYINDIR: ‘Sayın Öcalan’ demek suçsa bu saygın değere sahip çıkacağız. Selahattin DEMİRTAŞ: Başbakan ‘Terör örgütüyle aranıza mesafe koyun’ diyorsa, bundan vazgeçecek. Şerafettin HALİS: PKK’nın lideri sayın Abdullah Öcalan’ı muhatap almazsanız bu sorun çözülmez. Aysel TUĞLUK: Bu sorunun çözüm yolu sayın Abdullah Öcalan’la yapılacak müzakerelerdir. Sebahat TUNCEL: Bu sorunu çözmek istiyorsanız muhatabı sayın Abdullah Öcalan ve PKK’dır. İbrahim BİNİCİ: Kürt sorununun çözümü sayın Abdullah Öcalan’dan geçiyor. Ahmet TÜRK: PKK önderi sayın Öcalan İmralı’da barışçıl sürecin gelişmesi için ‘Hazırım’ diyor. Bu sese kulak verin, adam olun adam... VARAN 2 Apo’yla aynı platformda DTP Genel Başkanı Ahmet Türk İngiltere’de! PKK’nın merkezinde bölünmüş Türkiye haritası önünde konuşuyor. Ve Ahmet Türk Diyarbakır’da (yanda). Apo posterleriyle Nevruz’u kutluyor. VARAN 3 Siyasi kanat açıklamaları Çetebaşı Murat Karayılan Kandil’den bildiriyor: DTP ile aramızda bir tür bağlantı var. PKK silahlı, DTP ise siyasi bir parti. l Gidin İmralı’daki ile görüşün. Onu muhatap kabul etmiyorsanız bizimle görüşün. Bizi kabul etmiyorsanız DTP ile görüşün l DTP bir Türkiye partisi, onu anladık. DTP kadroları iyi çalışmalıdır. l DTP’nin devlet terörüne karşı demokratik eylemlerle direnişini anlamlı buluyoruz. Amed’deki açlık grevi bir ilk olduğu kadar, DTP’nin kararlılığını, birliğini ve gücünü ortaya koyması açısından da önemli bir eylemdir. Tüm halkımız da, DTP’nin bu tutumunun yanında olmalıdır. l Biz yerel seçimlerle birlikte bir yumuşama beklerken, tam tersi oldu. DTP’ye dönük operasyon, bastırma başladı. Bu bir ‘siyasal katliam’dır. VARAN 4 Öcalan’ın 6 avukatı TBMM’de TERÖRİSTBAŞI Abdullah Öcalan’ın avukatlığını üstlenen isimler DTP saflarından milletvekili seçildi: Aysel Tuğluk, Ayla Akat, Bengi Yıldız, Hasip Kaplan, Hamit Geylani ve Selahattin Demirtaş. 47 DTP’liye 70 yıl hapis cezası verildi DÜZENLENEN çeşitli etkinliklerde terör örgütü PKK’nın propagandasını yapan ve katil Abdullah Öcalan’ı öven DTP’liler, yargılandıkları mahkemelerce hapis cezalarına çarptırıldı. * Türkiye günlerdir, ABD-AB dayatması ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül-AKP ortaklığı ile sahneye konan sözde ’Kürt sorunu açılımını’ konuşuyor. Tartışmaların odak noktasını ise iktidar tarafından pazarlık masasına oturtulan Demokratik Toplum Partisi belirliyor * Muhalefet partileri ve kamuoyu ise DTP’nin taraf ilan edilmesine açıkça karşı çıkıyor. DTP ile masaya oturmanın PKK terör örgütüyle masaya oturmak anlamına geleceğini ifade ediyor. DTP’lilerin geçmişteki eylem ve söylemleri, partinin terör örgütünün uzantısı olduğunu belgeliyor Murat Karayılan Kandil’den mesaj yollamıştı. Karayılan: DTP’yi destekleyin Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından birisi olan Murat Karayılan da DTP’nin örgütle olan bağlantısını bir çok kez açıkca itiraf etmişti: * DTP ile aramızda bir tür bağlantı var. PKK silahlı, DTP ise siyasi bir parti. * Gidin İmralı’daki ile görüşün. Onu muhatap kabul etmiyorsanız bizimle görüşün. Bizi kabul etmiyorsanız DTP ile görüşün * DTP bir Türkiye partisi, onu anladık. DTP kadroları iyi çalışmalıdır. * Türk medyasında DTP’ye yönelik operasyon başlatıldı. “Bak bu durum da varmış, artık DTP kaybediyor” gibi bir hava yaratarak Kürtlerin birliği, örgütlülüğü zayıflılmak isteniyor.. * DTP bu siyasete karşı öne atılıp, direniyorsa askeri operasyona karşı demokratik çözümü savunuyorsa bunu desteklemek gerekmektedir. Bu tutum aynı zamanda Kürt halkının iradesine sahip çıkma tutumu anlamına da gelmektedir. DTP’nin devlet terörüne karşı demokratik eylemlerle direnişini anlamlı buluyoruz. Amed’deki açlık grevi bir ilk olduğu kadar, DTP’nin kararlılığını, birliğini ve gücünü ortaya koyması açısından da önemli bir eylemdir. Tüm halkımız da, DTP’nin bu tutumunun yanında olmalıdır. * Biz yerel seçimlerle birlikte bir yumuşama beklerken, tam tersi oldu. DTP’ye dönük operasyon, bastırma başladı. Bu bir ‘siyasal katliam’dır. DTP’liler bölücülerle bağlarını gizlemiyor Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından muhatap kabul edilen DTP’liler, PKK’ya arka çıkmaktan geri durmuyor. İşte bugün TBMM’de görev yapan DTP’lilerin şok şözleri... DTP Genel Başkanı Ahmet Türk: PKK önderi Sayın Öcalan İmralı’da barışçıl sürecin gelişmesi için ‘Hazırım’ diyor. Bu halkın barış sesini dinleyin ve bu sese kulak verin, adam olun adam... * Halkımız PKK’yı kahraman gibi görüyor. * PKK’ya terörist dersem benim halkı ikna etme şansım kalır mı? PKK’yı kınamamın, silahı bırakması üzerinde etkisi olur mu? DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna: * Kürt sorununun muhatabı Kürtler, DTP, PKK ve sayın Öcalan’dır. * Kürtler kendileri açısından ’sahipsiz bir halktır’ bu yüzden PKK’yı koruyucu güç olarak gördükleri için sırtlarını dönmezler. * Kürt sorununu tartışırken PKK yokmuş gibi, gerilla yokmuş gibi yaklaşmak gerçekçi olmayacaktır. DTP Diyarbakır Milletvekili Gülten Kışanak: Gerilla ile çatışmada başarı elde etmek mümkün değil. DTP Iğdır milletvekili Pervin Buldan: Hakkari’de çocuklarımız, toplarla, tüfeklerle, gaz bombalarına maruz kaldı. Bu coğrafya, Kürdistan coğrafyasıdır. Bugün bu ülkede sayın Abdullah Öcalan, bu halkın iradesidir. DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır: ‘Sayın Öcalan’ dediği için birçok insan yargılanmış, gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. ’Sayın’ demek suçsa bu saygın değere sahip çıktık ve çıkacağız. DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş: İster aydınlarla ister DTP ile ister Öcalan’la görüşürsünüz. Başbakan DTP’ye ’Terör örgütüyle aranıza mesafe koyun’ diyorsa, bundan vazgeçecek. Batman’dan sesleniyoruz. Bu muhataplardan biriyle mutlaka er ya da geç görüşeceksiniz DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis: Devlet TRT 6’yı bize sunarken, TRT Şeş için mücadele eden Kürt dinamikleri yani PKK’yı yani, PKK’nın lideri sayın Abdullah Öcalan’ı muhatap almazsanız bu sorun çözülmez. DTP Diyabakır Milletvekili Aysel Tuğluk: Müzakerelere sayın Abdullah Öcalan ve PKK da konulmalı. Öcalan ve PKK muhatap alınmayarak Kürt sorunu çözülemez. * PKK ve sayın Abdullah Öcalan’ı bir şekilde sürecin içine katarak bu süreci götürmek gerekiyor. DTP’li Sırrı Sakık: Yıllardır Türkiye’de bütün siyasi partiler ’PKK terör örgütüdür’ diyor, sorun çözüldü mü? Çözülmüyor. Turgut Özal da bize ’Eğer PKK terör örgütüdür derseniz, sizin onların üzerinizdeki etkiniz kalmaz’ demişti... DTP eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş: 9 gencin üzerine 10 bin kişilik ordu gönderiliyor. Şimdi buna ister kahramanlık deyin, ister zafer deyin. Bundan utanç duymuyorlar. Bundan utanç duymayacak mıyız? Her gün bu acılar yaşanırken biz halen barış diyoruz. Biz direneceğiz DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel: * Kimse bizden kardeşlerimizi terörist ilan etmemizi beklemesin. Hiçbir Kürt bunu demez. * Siz bu sorunu çözmek istiyorsanız o zaman sorunun tarafları ile muhatapları ile çözeceksiniz. Kimdir muhatabı işte sayın Abdullah Öcalan ve PKK’dır. DTP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici: Kürt sorununun çözümünde çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını İmralı Cezaevi’nde çeken ’sayın’ Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması gerekiyor. DTP Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek: Değişik çevreler “PKK’yı kınayın, terör örgütü olarak görün, çizginizi değiştirin” telkinleri yapıyor. Bizi biz yapan bunlar. Siyasi çizgimizi değiştirmeyiz. Bedelini ödemeye de hazırız. Mahkemeler tescil etti DTP’nin terör örgütü PKK ile organik bağları daha önce bazı soruşturmalara ve yargı kararlarına konu olmuştu. İşte onlardan bazıları: * Şırnak’ta 2006 yılında teröristbaşı Öcalan için basın açıklaması yaptıktan sonra izinsiz yürüyen 47 DTP’li, toplam 70 yıl hapis cezasına çarptırıldı. * DTP Silopi İlçe Başkanı, PKK propagandası yaptıkları iddiasıyla çıkarıldıkları mahmekece tutuklandı. * Öcalan’ın zehirlendiği iddialarıyla ilgili ortak açıklama yapan DTP’li 54 belediye başkanı, özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. Başkanlar için 3’er yıla kadar hapis isteniyor. * Terör örgütünün propagandasını yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan eski DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, DTP’li Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ile Dicle eski Belediye Başkanı Abdullah Akengin, 1’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. YENİÇAĞ Bebek katilinin avukatları... Bugün bağımsız olarak seçime girip Meclis’te grup kuran DTP’li milletvekillerinden 6’sı katil Öcalan’ı savunmuştu. TBMM’de Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne yemin eden, Aysel Tuğluk, Ayla Akat, Bengi Yıldız, Hasip Kaplan, Hamit Geylani ve Selahattin Demirtaş, katil Abdullah Öcalan’ın avukatlığını üsttlenmişti. Fezlekelerin çoğu terörden! Terör Örgütü PKK ile DTP arasındaki bağı gözler önüne seren diğer bir belge ise fezlekeler. DTP’li 21 milletvekilinden 20’si hakkında fezleke düzenlenip TBMM’ye gönderilmişti. DTP’li vekillerin seçim çalışması yaparken Kürtçe konuştukları için ’Siyasi Partiler Yasası’na muhalefet etmek’ile çeşitli toplantı ve basın açıklamalarında Abdullah Öcalan ve PKK ile ilgili yaptıkları konuşmalar nedeniyle ‘suç ve suçluyu övmek’, ‘yasadışı silahlı örgütün amacının propagandasını yapmak’ suçlarından haklarında bugüne kadar açılan fezleke sayısı 100’ü aşmıştı. DTP’lilerin fezlekeleri, başta Diyarbakır olmak üzere Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi başsavcılıklarının bulunduğu İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Van, Erzurum ve Malatya’da bulunan 8 ilin Cumhuriyet Başsavcılıklarınca düzenlenmişti. YENİÇAĞ
-
- 1
-
-
''Yalçın küçük'' bu şahısı sanırım bu forumda herkes tanır. Daha önce bunun konusunu işlemiştik. o nedenle uzatmadan, çok iyi biliriz Yalçın küçüğün Türkçülüğünü-Ulusalcılığını ve katil ile olan diyalaoğunu ! Türkçülük-Atatürkçülük ve Ulusalcılık Yalçın küçük ve onun gibilerle örtüştürülemez.
-
Güney doğu fatihi !!!!!!!! Terörün kökünü kazıyan ..efsane kahraman,Osaman pamukoğlu !!!
-
Belediye destekli PKK bayramları!. Sezen Aksu’nun kraliçeliğinde Tunceli’de gözümüze sokulan PKK şenlikleri bütün Doğu ve Güneydoğu’da var.. Belediyeleri ele geçiren PKK, yaz aylarını zafer şenlikleri ile süslüyor.. 30 Ağustos’a, 19 Mayıs’a karşı PKK günleri!.. Devletin belediyeleri PKK şenliklerini finanse ediyor.. Bölgenin valileri, kaymakamları, garnizon komutanları manzarayı uzaktan takip ediyorlar, o kadar.! Malum “açılım saçılım kriterleri” ve AB ile müzakereler söz konusu..! Matlup gereği devlet, devlet eliyle düzenlenen PKK şenliklerini sindirmek zorunda, afiyet şeker olsun!.. Bu durum muvacehesinde gelinen nokta, seçim sonrası Hükümet Sözcüsü Bakan Cemil Çiçek’in buyurduğu gibi “...sınıra dayandılar” mesafesini de PKK lehine aşmış durmdadır... O malum kadının dediği gibi “Kürdistan sınırlarını çizme” konusu misakı millinin ırzına geçilmiş biçimde tamamdır!.. MHP’nin başındaki Bay Bahçeli’nin engellediği Erciyes Kurultayı’na karşılık, eşkıya çetesi, vatanın her parçasına adım adım yayılmasını, böyle şölenlerle besleyip, rahatça gövde gösterisi yapabiliyor!.. Sorarsan sanat festivali!.. PKK, belediye seçim sonuçlarını adeta bir “işgal durumu” çerçevesinde kullanabiliyor.. DTP tarafından ele geçirilen belediyeler birer örgüt merkezine dönmüş durumda... Eşkıya çetesi, böylece devlet kadrolarına dalmış, devletin imkanlarını kullanır hale gelmiş bulunuyor!.. Ele geçirilen belediyelerin bu durumlarına TBMM’ye mensup milletvekillerinin kalkan oldukları da gözleniyor!.. Böylece ortaya, devlete karşı devletin göbeğinde bir düşman yapı çıkmış oluyor!.. Ve bu konu devlet aleyhine giderek gelişiyor!.. Şimdi örneklere bakalım... Ağrı Doğubayazıt, bu tür olayın son sahnelendiği yerlerden... Güya Kültür, Sanat ve Turizm Festivali düzenlenmiş, DTP’li Ahmet Türk ve ekibi geliyor... Ahmet Türk, “Kürt halkının istemlerini Ağrı Dağı’nın eteklerinde haykırmaktan” bahsediyor.. Arkadaş resmen ırk temelinde, faşist terennümlerde bulunuyor, bunu da demokratlık adına yaptığını yutturuyor.. Gösteri daha kafadan, Hitlervari üslupla yürüyor!.. Ahmet Türk’ü Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş, Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan Korkmaz, ardlarına topladıkları bindirilmiş kıtalarla karşılıyorlar!.. İşte tiyatro burada şenleniyor... Milletvekili (!) ve belediye başkanları (!) öncülüğündeki sürü, kendilerine belletilen sloganlarla Doğubayazıt üzerine yürüyorlar.. İbret için söylediklerini kayda geçiyoruz!.. “Geliyor geliyor, Apocular geliyor’, -Doğubayazıt Apon’un fedaileri-Vur gerilla vur Kürdistan’ı kur’ve ’Öcalan’a yaklaşım savaş, barış gerekçesidir..” Sanat festivali ya!.. Ahmet Türk, ağızlardan saçılan salyalardan çok mutlu oluyor ve “..halkın coşkusundan memnun olduğunu” belirtiyor.. Onu “memnun” eden, ....... “sloganları” kimin uydurduğunu anlamak mümkün tabii!.. Doğubayazıt’ta olan biteni aktarıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprağında... Belediye Başkanı olacak kişi, çevre beldelerden gelen aynı havuzdaki belediyeciler, malum partililer, ellerinde meşalelerle şehrin sokaklarında, eşkıyabaşının ve silahlı çetesinin posterleri ile gövde gösterisi yapıyorlar.. Bu belediyenin organizasyonu ile toplanan çocuklar, o yaşlarına karşın bir kan davası temelinde bilenip aynı gösterinin maşası olarak sokağa sürülüyor.. Doğubayazıt caddeleri Apo’nun posterleri, eşkıya bayrakları ve sloganlarla işgali yaşıyor!.. Devlet sinmiş seyrediyor!.. Tehdit panayırları!.. DTP Doğubayazıt İlçe Başkanı olduğu söylenilen Hasan Elçi adlı bir militan hazır bulduğu sürüyü gaza getirmek için, “Şunu her kes iyi anlasın ki Kürtler eski Kürtler değildir. Ya onurlu bir barış yada görkemli bir direniş gelişecektir” diye savaş naraları atıyor..! Zaten bu “tehditler” bütün bu festival denilen “şenliklerin” ana malzemesi!.. Koyun Kırpma dalgasına festival düzenleyip .........! Sezen Aksu’nun “kraliçeliğini!” yaptığı festivallerinde de, Selahattin Demirtaş adındaki milletvekili (!) Bakan Atalay’ı konuşturanın başbakanın talimatı olmadığını (!), yıllardır Kürtlerin verdiği mücadele olduğunu “Bugün PKK biz halkımız için öldürürüz ama öldürmek istemiyoruz diyor. Türk gençleri de bu temelde düşünmelidir..” diye üfürebiliyor.. Eee ne diyelim!?. Sahipsiz devletin batması haktır, o halde “sen” sahip olursan batmayacaktır!... BEHİÇ KILIÇ
-
- 1
-
-
Bu şehitler boşuna verilmedi .Bunların değerini burada yaşayan namusuna, bayrağına,toprağına sahip olanlar bu şehitlerede sahip olurlar.
-
Zaman: 6 şehit verilen mayın patlamasıyla ilgili şok iddia
kaplan-200 şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Döşer elbette hemde öyle bir döşerki nerden geldiğini bile anlayamaz ! Asker terörle mücadelede terör gibi davranmalıdır elbette ne yapacaktı ? teröristler köy bassın,karakol bassın insanları öldürsün sonrada demokrasi varmış devlet terör gibi davranmazmış! Bal gibi davranır. Aslında zamanında teröristler gibi davranslardı bu gün terör bu düzeye gelmezdi kendilerini beyin sanan beyinsizleri yok etselerdi bugün böyle olmazdı ! Şimdi hemen demokrasi-insan haklarının gölgesine sığınırsınız. Oysa onca şehit ve vatandşların ölümünde birinin aklına bile gelmez bu demokrasi ve insan hakları. -
Zaman: 6 şehit verilen mayın patlamasıyla ilgili şok iddia
kaplan-200 şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Yazıyı şimdi fark ettim. Yahu arkadaşım Sana nasıl anlatayım,sazımda yok ki saz ile anlatayım. Sen diyorsunki pkk ateşkes ilan etmişken mayın patladı...doğrumu ? bende diyorumki ateşkes ilan etmişse daha önce döşediği mayınlarıda yerindenmi çıkardı? O olayda patlayan mayın askerin döşediği mayın olabilir,asker teröristlere karşı elbette mayın döşeyecektir, bundan doğal bir durumda olamaz zaten. Asker kendi döşediği mayınada basabilir ,dikkatsizlik,anlamazlık gibi basit hatalarda büyük felaketlere sebepte olabilir. Burada zaten sorun yok. Sorun sizin pkk ateşkes yapmışken mayın patladı,bakın ,bakın bilerek kendi askerini öldürdü diye ima ederek art niyetli olmanız. Bende ''pkk ateşkes ilan etmiş'' dediğinizden dolayı ateşkes etmiş olması daha önce döşediği mayınları temizedimi anlamına geliyor.dedim. şimdi anladınızmı ne demek istediğimi. -
Ertuğrul Özkök Daha önce “Kandil dağında gitar çalan çocuklar’ diyerek terörü özendirerek gündeme gelmişti şimdi ise ‘İmralı postacılığına’ soyunan Özkök, yeni görevi, İmralıda tutuklu bulunan bölücü terör örgütünün elebaşısı katil Abdullah Öcalan’ın lehine kamuoyu oluşturmak istiyor. Bunlarla beraber Sözde demokrat aydınlar tayfası ,Bahçelinin söylediği 12 kötü adamlardan ,HASAN CEMAL-ALİ BAYRAMOĞLU -RASİM OZAN -ve her fırsatta ortaya nifak sokan YASEMİN ÇONGAR-CENGİZ ÇANDAR ve kendisini bir zamanlar MİLLİYETÇİ olarak tanımlayan daha sonra GÖMLEK değiştiren ılımlı islamcı görüntüsü veren bugün ise pkk uzantısı DTP'yi muhattap almak isteyen NAZLI ILICAK. 30 yıl içerisinde neredeyse ‘40 bin insanın’ katledilmesinden sorumlu olan bir caniyi, ‘masum taleplerde’ bulunan sıradan bir ‘siyasi tutuklu’ olarak göstermek istiyorlar ‘katil’ imajının, ‘barış güvercini’ imajı ile yer değiştirmesini sağlamaya çalışıyor. Bu saatten sonra ,bu bölücü tayfalarının açıklamalırında sonra milletimiz hala uyuyuor-uyutuluyor. İnsanlar sağır,kör ve dilsiz. Nerede Cumhuriyet elden gidiyor diye ortalığı yaygaraya verenler ,nerede her şehit arkasında kurt yapanlar,nerede 1 mayıslarda ezilenin yanındayım deyipte ezilmeyenler..nerde bu millet ? Boşunamı verildi bunca şehitler? Çocuklarımız yetim kaldı,dul kaldı analarımız her gün evlat acısını çekerken bebek katillerini siyasete davet edenlere birileri dur demiyecekmi? Bu hak arama yanlız teröristler içinmi geçerli? Demokratik hak değilmi sokaklarda bunu protesto etmek. Yokmu bu adaletsizliğe öncülük edecek bir sivil toplum.
-
Sayın Esef MERDOĞLU yüreğine sağlık. O kadar içten yazmışsınızki sizi çok iyi anlıyorum. o duygular herşeyinizi paylaştığınız şehit verdiğiniz arkadaşlarınızın duygularıdır ve bu kadar güzel ifade edilir. Eminim'ki şehitlerimizde aynısını düşünüyordur.
- 1 cevap
-
- 1
-
-
Ne alaka şimdi,Nerden anladın Ermeni ve hristiyanları düşman gördüğünü? bakışından öylemi ? nerden biliyorsun bu sözlere kızdığını,samimi olmadığın biri sana bu şekilde sulu sözlerle konuşursa sen ne yapardın acaba... Aynı zamanda bir insanı olmadığı şekilde göstermek ,onu kabullendirmeya çalışmak ne kadar doğrudur ! ne yapması gerekirdi sizce ben ermniyim-hristiyanım deyip amudamı kalkması gerkirdi !
-
Liberal faşistlerle ‘ılımlı’ İslamcılar İmralı canavarına övgüler düzüyor! CUMHURBAŞKANI Gül’ün şifreli söylemlerle başlattığı, içeriği özenle saklayan AKP’nin hız verdiği ’açılım’da yeni noktanın ipuçları, malum medyada olgunlaşıyor. Köşebaşlarını tutan liberal faşistlerle ’ılımlı’ İslamcılar, caniye övgü yarışına girdi. HASAN CEMAL (MİLLİYET) Dağda gerçek bir ateşkesin ilan edilmesidir. Ben buna ’parmakların tetikten çekilmesi’ diyorum. İki tarafı var bunun: Biri PKK, diğeri devlet! PKK çekilecek, devlet ’operasyon’ yapmayacak! Kısacası, ’çatışmasızlık’ hali. (...)İlgili tüm taraflar derken, bunların içinde İmralı-Öcalan da, Kandil de, DTP de, Kürt aydınları da, Kürt diasporası da olmalıdır. Bu arada, devletin bu odaklara dönük kanallarının kapalı olduğuna ihtimal vermiyorum. ERTUĞRUL ÖZKÖK (HÜRRİYET) l Türkler ve Kürtler bu sorunu samimi olarak çözmek istiyorlarsa, her iki taraf da gerçekten “ezberleri bozacak” şeyler söyleyebilmeli diye düşünüyorum. Ben Öcalan’ın yapacağı açıklamayı merakla bekliyorum. Çünkü hálá şuna inanıyorum. Kürt sorununun çözümünde onun çok önemli bir rolü olabilir. Türkiye’nin bugüne kadar Öcalan’la gerçekçi bir ilişki kurmaya çalışmamasını tarihi bir yanlışlık olarak görüyorum. ALİ BAYRAMOĞLU (YENİ ŞAFAK) Öcalan’ın avukatlarına söylediği şu sözlere kulak kabartmak gerek: “Barış olacaksa adam gibi barış, savaş olacaksa adam gibi bir savaş olmalı. Çözüm gelişmezse ben aradan çekileceğim.” NAZLI ILICAK (SABAH GAZETESİ) “...Muhatap kim olacak?” sorusu da sık sık soruluyor. Abdullah Öcalan’la teması politik ortam kaldırmaz fakat Demokratik Toplum Partisi’nin mutlaka devrede olması şarttır. Zaten, Beşir Atalay bu istikametteki bir soruya cevap verirken açık kapı bıraktı. RASİM OZAN KÜTAHYALI (TARAF) (...)Bugünün Türkiye’sinde Kürt realitesi aynı zamanda Abdullah Öcalan realitesi demektir. Bu biz Türklerin çoğunluğu için hazmedilmesi, sindirilmesi zor bir realite. Bu kesin... Fakat Kürtler nazarında 25 yıl içinde oluşmuş bir siyasal sembol artık Öcalan. YASEMİN ÇONGAR (TARAF) Öcalan, bu hareketlenmenin en önemli unsurlarından biri. Lâfı dolandırmadan söyleyeyim; devlet barışçı çözüm için Öcalan’ı muhatap alması gerektiğinin farkında. Ve bu, dün de bu sütunda yazdığım gibi, “resmen” değil, “fiilen” gerçekleşecek. CENGİZ ÇANDAR (REFERANS) Beğenin beğenmeyin, ister kızın ister köpürün, Abdullah Öcalan’ın Türkiye Kürtlerinin ve hatta Kürt diasporasının hatırı sayılır bir bölümü üzerinde bir etkisi, bir ağırlığı var. Dolayısıyla beğenin beğenmeyin, ister kızın ister köpürün, Abdullah Öcalan’ın bir ’gücü’ var’ ifadelerine yer verdi. Çandar ayrıca Öcalan’ın ’yol haritası’ oluşturmasının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. YENİÇAĞ
-
Cengiz Candar yaziyor: 'Kürt açılımı'nı dinamitlemek vebali..."
kaplan-200 şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Çok doğru söylemiş Sn Bahçeli Benide mahçup etti aslında bu gerçekleri ondan duyacağımı düşünmezdim aslında. -
BAK ARKADAŞIM ,kendi topraklarımızda katlediliyoruz,yok edilmeye çalışıyoruz.Her fırsatta kürtleri ver ermenileri katlettik diyenler burada sıralanan türklerin katledilişini yazmıyor görmüyorlar ama.Anlatılmakta istenen budur zaten yine anlamazdan geliyorsunuz.Nereye kadar bu anlamazdan gelmeler ?
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
kaplan-200 şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Ya Allah aşkına kime ne anlatıyorsunuz siz. Mardin ve bu bölglerde bu olaylara yenimi şahit oluyoruz.kaşın üstünde gözün var der birbirini öldürür,Traktörün benim tarladan geçmiş der bir birini öldürür,Muhtarlık seçimleri olur iki taraftan ailelerin hepsi oldürülür,Birbirinin namusuna baktı der bir birini öldürür. Şimdi bunca olayları koruculuk sistimemi bağladınız. Hayret.- 1.760 cevap
-
- 2
-
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
BUNLAR DAHA BAŞLANGIÇ. Önce yoklama çekerler ardından yeni bir tarik yenibir eylem vs.Meydanın sahiplerini daha çok arayacağız.
-
Bugün AB ve ABD’nin tezgahıyla sözde Kürt açılımı pazarlayanların ağaları da emperyalist İngilizlerle iş tutmuştu Atatürk’ün başlattığı kurtuluş mücadelesini baltalamayı amaçlayan bölücü hainler isyanlar çıkarıp özerklik istediler Sözde ‘sorun’ İngiltere yapımı! KURTULUŞ Savaşı sırasında fırsatı kaçırmak istemeyen İngiltere’nin organize ettiği sözde Kürt sorunu, Batı’nın dayatmalarıyla bir kez daha ‘talep açıklama’ noktasına getirilmek isteniyor. Türk’ü zayıflatmak için her zaman her yolu deneyen Batı ile işbirliği yapan hainlerin adı değişse de oynanan oyun hiç değişmiyor. Türk milletini sırtından hançerledi EMELLERİ için, Abdülhamit zamanında 4. Türk Kolordusu’nun komutanı olan Pirizade Bekir’i kullanan İngilizlerin planını, dönemin ABD Yüksek Komiseri Tuğamiral Mark Bristol, yazdığı raporda “İngilizler, bölgedeki petrol yataklarını kontrol altına almak için Kürtleri Türklere karşı kullanacaklar” diyerek ülkesini uyarıyor. Fransızlar bir an bile duraksamaz RAPORUNDA, Kürdistan’ı ’özel etki bölgesi’sayan Fransızlara dikkat çeken Bristol, “Türk-İngiliz sürtüşmesinden çıkar sağlamakta bir an duraksamayacaklardır” ifadesini kullanıyor. Fransız raporunda da İngilizlerin Kürtleri kullanarak karışıklık yaratmak ve isyan çıkarmak üzere ajanlar gönderdiğine dikkat çekiliyor. Batı, ateşli her işte maşa kullanır! FRANSIZ Askeri İstihbaratı’nın 1992 tarihli raporunda “Bu ajanlar arasında Kürt Mustafa Paşa, Mulan Zade ve Hamit Paşa vardır” denilerek İngiliz ajanları açıklanıyor. Aradan geçen sürede senaryo hiç değişmiyor; Batılı ülkelerin rol paylaşımında küçük oynamalar oluyor, kullanılan kuklaların ise sadece adı değişiyor İşte bölücü Bekir’in talepleri 1921 1 Kemalist Hükümetin Kürt vilayetlerini içine alan otonom bir Kürt devletini tanıması, 2 Bu devletin sınırlarının Kürtler ve müttefikleri tarafından saptanması, 3 Türk memur ve jandarmalarının hemen geri çekilmesi, 4 Otonom Kürdistan’ın kurulmasında Türklerin ellerini uzak tutması, 5 Ankara Hükümeti tarafından toplanan savaş vergilerinin ve başka katkılarının Kürdistan’a geri verilmesi, 6 Türkiye’nin sınırları içinde yaşayan Kürtlere güvenlik tanınması ve askerde olan Kürtlerin hemen terhis edilmesi. İşte bölücü Apo’nun talepleri 2009 1 Türkiye vatandaşlığı Anayasa’da yer alsın. 2 Kürtçe eğitim ve öğretim dili olarak kabul edilsin. Anayasa’da yer alsın. 3 Ateşkes devam etsin. Koşulsuz bir genel af ilan edilsin. 4 Akil adamlar geçiş döneminde inisiyatif alsın 5 Siyaset yapma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın. Affedilen PKK’lılar dahil herkes siyaset yapma hakkına sahip olsun. 6 Koruculuk kaldırılsın. Yerel yönetimler güçlendirilsin. Demokratik özerklik kabul edilsin. İhanet cephesinde değişen bir şey yok Kurtuluş Savaşı’nı fırsat bilen İngilizler karışıklık yaratmak ve isyan çıkarmak için bölgeye ajanlar gönderdi. O dönemde bölücülerin baş aktörlüğünü Pirizade Bekir üstlenmişti Haber: Salim YAVAŞOĞLU Türkiye’nin parçalanması için mücadele veren dış güçler tarih boyunca Kürt sorunu adı altında ülkemizin karıştırılması için elinden gelen herşeyi yaptı. Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sırasında dahi bu ayak oyunları sürdü. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin nasıl bir oyun tezgahladığı raporlara yansıdı. Dönemin ABD Deniz Kuvvetleri Yüksek Komiseri Tuğamiral Mark L. Bristol, hazırladığı bir raporu 20 Şubat 1922’de ABD Dışişleri Bakanlığı’na sundu. Raporda İngilizlerin desteklediği Pirizade Bekir’in nasıl bir hainlik içinde bulunduğu gözler önüne seriliyor. Fransız Askeri İstihbaratı da, daha önce bir rapor hazırlamış ve bu konuda şu bilgileri vermiştir: Ayaklandırma çabası “Dünya savası sırasında başlıca Kürt ailelerinden Bedirhan ailesinin başı Abdürrezak Bedirhan kendini Kürdistan Prensi tanıması koşuluyla Rusya’ya hizmetini ve 25 bin süvari vermeyi önermiştir. Çarın egemenliğini kabul etmeye hazır olduğunu bildirmiştir. Rusya, bu öneriyi çok tehlikeli olacağı gerekçesiyle reddetmiştir. Ara yerde İstanbul Hükümeti Kürtleri ayaklandırmaya çalıştığı için Bedirhan’ı ölüme mahkum etmiş, Bedirhan ise çabalarını sürdürmüş ve bu defa İngilizlere dönmüştür, ancak birdenbire ölmüştür. Versailles Anlaşması’ndan önceki yıllarda Paris’te yaşamakta olan zengin ve etkili Kürt Şerif Paşa, bu anlaşmaya bir Kürt devleti kurulmasını sokturmayı neredeyse başarmış, ancak Londra Konferansı bunu engellemiştir. İngilizler, Kürtlerin hoşnutsuzluğundan yararlanarak, karışıklık yaratmak, bir isyan çıkarmak üzere ajanlar göndermiştir.” Türk milletini sırtından hançerledi Daha sonra ayaklanmaların başladığını kaydeden Fransız raporu şöyle devam ediyor: “Bu ajanlar arasında Kürt Mustafa Paşa, Mulan Zade ve Hamit Paşa vardır. Başlangıçtaki ayaklanma güçlük çıkmadan bir Türk taburuyla bastırılmıştır. Haziran’daki başka bir ayaklanma daha güçlü olmuş ve bununla başa çıkmak için bir tümen kadar kuvvet gerekmiştir. Kazım Karabekir Paşa bütün yaz boyunca, Kürtlerin eylemleri, önlemlere rağmen ayaklanmaya katılanların sayısının artması karşısında kuşku içinde kalmıştır. Mardin bölgesindeki asilere Abdülhamit zamanında 4. Türk Kolordusu’nun komutanı olan Pirizade Bekir komutanlık yapmıştır.” Atatürk ve silah arkadaşları, emperyalizme karşı bağımsızlık savaş verirken, etrafına topladığı bölücü güruhuyla Türk milletini sırtından hançerleyen Pirizade Bekir, Haziran 1921 tarihi itibarıyla Kürt sorunun (!) çözümü için Ankara’dan şu taleplerde bulunmuştu: 1- Kemalist Hükümetin Kürt vilayetlerini içine alan otonom bir Kürt devletini tanıması, 2- Bu devletin sınırlarının Kürtler ve müttefikleri tarafından saptanması, 3- Türk memur ve jandarmalarının hemen geri çekilmesi, 4- Otonom Kürdistan’ın kurulmasında Türklerin ellerini uzak tutması, 5- Ankara Hükümeti tarafından toplanan savaş vergilerinin ve başka katkılarının Kürdistan’a geri verilmesi, 6- Türkiye’nin sınırları içinde yaşayan Kürtlere güvenlik tanınması ve askerde olan Kürtlerin hemen terhis edilmesi. İŞTE O RAPOR İstanbul 20 Şubat 1922 Sayın Dışişleri Bakanı Washington “Bakanlığın bilgisi için Askeri Ateşe tarafından Kürdistan’daki durumla ilgili hazırlanan raporu sunuyorum. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi Kürt sorunu dikkati çekecek değerdedir. Normal koşullarda bile Kürtler daima komşuları için sorun olmuşlardır. Şimdi, Kürdistan’ın, ünlü petrol yatakları nedeniyle, yabancı entrikalar kuşkusuz başladığı için ciddi sonuçlar çıkabilir. İngilizler herhalde Kürdistan’ı denetim altına almak için Kürtleri Türklere karşı kullanmak isteyeceklerdir, Türkler de Kuzey Mezopotamya’yı ele geçirmek için aynı şeyi yapacaktır, Kürdistan’ı özel etki bölgesi sayan Fransızlar da Türk-İngiliz sürtüşmesinden çıkar sağlamakta bir an duraksamayacaklardır. Saygılarımla Tuğamiral, ABD Deniz Kuvvetleri ABD Yüksek Komiseri Mark. L. Bristol Bebek katilinden sözde çözüm! DTP’nin organize ettiği sözde açılım adı altında bir toplantı yapıldı. Çalıştay bildirisini eski DEP Milletvekili Hatip Dicle okudu. Dicle , Güneydoğu Anadolu’dan Kürt coğrafyası diye söz ettiği açıklamasında, PKK terör örgütünün barışa katkı vermesini istediklerini söyledi. Dicle, PKK’nın ve terörist başının muhatap alınmasını istedi. Hatip Dicle, Türkülüğü hedef aldığı konuşmasında, “Kültürel hakların anayasada güvence altına alınmalı ve anayasadaki ayrımcılığa dair tüm düzenlemeler derhal kaldırılmalıdır” diye konuştu. Daha sonra bu çalıştay raporu daha sonra terörist başına gönderildi. Öcalan’ın bu konudaki sözde çözüm paketenin Türk askerlerinin şehit edildiği Şemdinli baskının ylıdönümü olan 15 Ağustos’ta açıklanacak. Teröristbaşının açıklayacağı pakette şunların yer alacağı belirtiliyor: 1 Türkiye vatandaşlığı Anayasa’da yer alsın. 2 Kürtçe eğitim ve öğretim dili olarak kabul edilsin. Anayasa’da yer alsın. 3 Ateşkes devam etsin. Koşulsuz bir genel af ilan edilsin. 4 Akil adamlar geçiş döneminde inisiyatif alsın 5 Siyaset yapma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın. Affedilen PKK’lılar dahil herkes siyaset yapma hakkına sahip olsun. 6 Koruculuk kaldırılsın. Yerel yönetimler güçlendirilsin. Demokratik özerklik kabul edilsin. Amaçları petrol kuyularının üzerine oturmak Tarih boyunca Türkiye’yi parçalamak için mücadele veren dış güçler, bölgedeki petrol kaynaklarına ulaşmak için çalışıyorlar. Bunun için Türkiye’yi parçalama hesapları yapan ABD ve Avrupa ülkeleri Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurdurtarak buradaki petrol kuyularının üzerine oturmak istiyor. Çabaların ilk meyvesi de alınmaya başladı. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, dün Irak ziyareti kapsamında Erbil’de peşmerge reisi Mesud Barzani ile görüştü. Gates’in, sözde bölgesel yönetim ile merkezi hükümet arasında, ileride çatışmaya dönüşebilecek toprak, petrol ve güç paylaşımı konularındaki anlaşmazlıkları çözmeyi hedeflediği bildirildi. Önceki gün Irak Başbakanı Nuri El Maliki, içişleri ve savunma bakanları ile görüşen Gates, Amerikalı işgalci askerlerin kentlerden çekilme işleminin iyi gittiğini söylemiş, “sınır ve petrol konularındaki anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak istediklerini” belirtmişti. 29/07/2009 YENİÇAĞ
-
- 1
-
-
AKP'li Arslan: PKK'lıların hiçbiri keyiften dağa çıkmadı
kaplan-200 şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Öcalan'ı Devletle muhatap etme gayretleri! Abdullah Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti Devletini komünist bir ayaklanma ile yıkarak Marksist/Leninist/Stalinist bir devlet kurmak için PKK’yı kurmuştu. O zaman Öcalan da klasik komünist ideoloji mensupları gibi ezilen ve sömürülen emekçi sınıfının “proleterya diktatörlüğü” için mücadele ediyordu. Kendilerince sınıf savaşı yapıyorlardı. SSCB ile birlikte ateizm, sosyalizm ve komünizm tarihin çöplüğündeki yerine dönünce Öcalan ve örgütü, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yeni bir strateji geliştirdi. Bu, sınıf değil etnisite üzerinden yapılan, devleti yıkmayı değil bölmeyi hedefleyen bir stratejiydi. Öcalan yalnız Türkiye coğrafyasını değil, Türk milletini birbirine bağlayan inançları, dili, tarihi ve değerleri de bölmek üzere eyleme başladı. Bunun için Öcalan ve örgütü 25 yıldır hiç ara vermeden bugüne kadar insan katletmeye devam etti. Öcalan, bütün bu cinayetleri Türk ile Kürdün bir arada yaşayamayacağını kanıtlamak için gerçekleştirmiştir. Bu amaç için kitle katliamları, vahşi cinayetler, canlı bomba eylemleri, mayınlı tuzaklar dahil akla gelen ve gelmeyen her türlü provokasyonları denemiş ancak başaramamıştır. Öcalan önce kaçtı, sonra da Kenya’da yakalandı, İmralı’ya da tıkıldı. Şimdi aldığı ömür boyu hapsin cezasını çekiyor. Bu adam her ne hikmetse İmralı’dan hem Kandil’deki terör karargâhını hem de Güneydoğudaki sivil siyasi uzantılarını yönetiyor. Öcalan, örgüt adamıdır! Bölgede son yapılan mahalli seçimlere Öcalan’ın gölgesi düştü. Öcalan’ın güdümündeki DTP, bölge halkının önemli bir kısmının desteğini aldı. Bu durum iç ve dış yıkıcı ve bölücü odakları hareketlendirdi. Öcalan’ı, içerideki malum medya ve destekçileri resmen devlete muhatap aldırma çalışmalarını başlattı. Öcalan’ın bu kadar etkin olmasında Barzani ve Talabani’den ihale alan gazeteciler, Kuzey Irak’ta ticaret yapan iş adamları, enerji arama ve işletme ruhsatı koparan medya mensuplarının rolü büyüktür. Ancak Öcalan’ın Türkiye Devleti tarafından muhatap alınmasına yönelik baskının en büyüğünün AB’den geldiği de bir vakıadır. İşin garip olan yanı şudur: İmralı’da hapis yatan bir hükümlü, devlete “Kürt Sorunu”nun çözümü konusunda katkı sunacakmış. Bu zat, ömrü hayatında Türkiye’ye karşı işbirliği yapmadığı ideoloji, ilişki kurmadığı gizli servis, emrine girmediği Türkiye düşmanı devlet bırakmamıştı. Şimdi birileri ona barışı sağlamak ve şiddeti sona erdirmek gibi bir misyon yüklemeye çalışıyor. Birileri ciddi ciddi Öcalan’ın içeride hidayete erdiğini düşünmüş olmalı. Olayın aslı! ABD bölgeden çekilme takvimini açıklamıştır. Bölgesel Kürt yönetimi, ABD’nin çekilmesinden sonra Arap-Kürt savaşı çıkacağından korkmaktadır. Barzani yönetiminin bölgedeki varlığını sürdürebilmesi büyük ölçüde Türkiye’nin tavrına bağlı hale gelmiştir. Irak’ın merkezi yönetimi PKK’nın eylemlerinden rahatsızdır. Ankara’da Türkiye, Irak ve ABD’nin konuyla ilgili üst düzey yetkilileri arasında PKK terör örgütünün kaderi konuşulmuştur. PKK’nın da Kandil’de kapana sıkıştığı bir gerçektir. Bu durum PKK’ya silah bırakmaktan ya da teslim olmaktan başka çıkar yol bırakmamıştır. Devlet açılım yapacaksa yapar. Bölgedeki ve ülkedeki durumu iyileştirmeye yönelik sosyal ve kültürel tedbirler varsa devlet alır. Bu konuda söylenmedik söz, ortaya atılmadık görüş, hazırlanmadık rapor kalmamıştır. Yapılacaklar bellidir ve bunu da devlet yapacaktır. “Öcalan’ı muhatap alın!” baskıları, aslında devleti küçümseyen, hukuku umursamayan ve demokrasiyi önemsemeyenlerin tavrıdır. Devleti, elinde silah olan çeteyle pazarlığa zorlamak, devletin karşısına bir başka devleti dikmek anlamına gelir. Türkiye, bu oyuna gelememelidir ve gelmeyecektir. YENİÇAĞ -
BELEDİYEDE EĞİTİME ALINAN GENÇLER pkkYA GÖNDERİLMİŞ
kaplan-200 şurada cevap verdi: ilker01 başlık Politika Bilimi
Bu insanlara Bir YEŞİL Bir ERSEVER Lazım dediğimizde İnsan haklarından bahs ederler.Bu durum devletin acizliğidir,taviz her zaman taviz doğurur, bu ilk değil sonda olmayacak biliyoruz fakat nereye kadar ? bunun hesabını halk verecek bu sefer seçimde değil meydanlarda. İkinci yeşiller olması dileği ile.... İnsanlıktan anlamayan teröre çanak tutan bu zihniyetler karşı YEŞİL.iŞTE FARK BU. daha bunun yenimi farkına vardılar !osman baydemir'in Yaptırdığı kürdistan haritalı havuzu ve teröristlerin anıt mezarını kimse dile getiremiyor. Az bile bu yapılanlar. -
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
kaplan-200 şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Yahu Allah Aşkına bu konuları biliptwemi yazıyorsunuz bilmedenmi yazıyorsunuz. Duyduğunuz propagandaları önce bir arştırın doğruluk payına bayın öyle yorum yapın. Devlet göç etmesini isteyenlerede geri dönenlerede tazminatını vermiştir.Sizin zorla göç dediğiniz adam ısrarla gitmek istemiyor oysa devlet zaten tazminatını veriyor bunların direnmeside ne yapacaklarından değil,terörden aldığı akıl ile teröre destek ve muhalefet etmek içindir. Devlet dünya tazminat ödemiştir bunlara bilmezden gelmeyin.- 1.760 cevap
-
- 1
-
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Nasıl birşey anlamamızı bekliyorlaki ,bende anlamadım.Her fırsatta haklı göstermeye çalışıyorlar ,çanak tutuyorlar sonra ben böyle birşey yazdımmı,ben yanlış anlaşılıyorum vs. ucuz politikalar ! bizde anlamadık !
-
AKP'li Arslan: PKK'lıların hiçbiri keyiften dağa çıkmadı
kaplan-200 şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Bu tür sorulara sus-pus olurlar sonrada benim pkk'yı meşrulaştırdığımı nasıl söylersin derler. Bu rası böyle memleket kardeş. Devlet baba tolanlara hem iş veriyor hemde aş....Bizde vatan için gönüllü güneydoğuya gidelim işsiz güçsüz sürünelim üstelik ,Vatanı seviyorum dediğimizde ya faşist olalım yada işbirlikçi. Burası böyle güzel memleket !