kaplan-200

Bu forumda hiç kimse barıştan yana sorun yaşamıyor sorun pkk zihniyetinin ölüler üzerinden terörist başının açıklama yapacağı süreçte gündeme getirilmesi.Ayrıca eğer gerçekten barış isteniyorsa terörü lanetlesinler.Bunda anlamayacak bir şey yok. Bu kadar basit eğer barış istiyorlarsa terörü lanetlesinler,barış deyipte öcalana af,yada ilk pkk nın ilk eylemi diye ortalığa çıkmasınlar. Anlaşılmayacak karmaşık bir durummu sizce ? Tekrar söylüyorum sevgili mavi. Barış isteyip bu kana son vermek istiyorlarsa pkk terörünü lanetlesinler.Her fırsatta teröist başını göstermesinler. O zaman görün bakın türkiyenin dört bir yanı bu insanları nasıl kucaklıyor. Sizin bu anlamazdan gelmelerinizi anlayamıyorum..gerçekten çok anlaşılmaz bir durummu bu?Sadece terörü lanetlesin ibirlik olalım desin,aynı bayrak altında aynı toprklarda kardeşçe yaşayalım desin.İyi niyetli barışçı insalar için çokmu zor bunu söylemek.

Yanlız ''pkk neden var'' demediniz anlamzdan,bilmezden gelmeyin lütfen. pkk neden var derken, terörü haklı çıkaracak sebepleride ardından sıraladın(faili meçhuller,işsizlik,işkenceler,baskılar,dilini kültürünü kullanamdı diyerek vs)örnek göstererk haklı çıkarmaya çaışan siz değilmiydiniz. Bu kadarına pes vallahi. Sanki bunları söyleyen başka maviolmayangökyüzü...

19-20 yaşlarında Ali kerse ve Ali bülent orkanda sılamların içindeydi suçları ise ülkücü olmaktı. Üstelik vatanı ve milleti için kendilerini feda ettiği devlet onlarıda astı. Erdal erenelerle beraber Ali kerse ve Ali bülent orkanlarıda unutmayacağız.!

Şimdi bu Teröristlerin mahkemelerini takip edin en son nasıl bir sonuç çıkacak. Artık başıtılar bu saatten sonra ne cezası ! Devlet dairelerindeki boş kadrolarada dağdan inen teröristler yerleştirilir. iş problemide kalmaz,toplumada kazandırmış olurlar. Yada formaliteden açlık gervi yapar çıkarlar.

Gerçekten çok güzel yazılmış.Yüreğinize sağlık. Bu metinde bu konu ile ilgili soruların hepsine cevap var.. “Sorun Üretenler Nasıl Çözümün Muhatabı/Aktörü Olabilirler?..” Bu senaryoya verilecek tek cevap. Hangi aklı başında bir insan dtp nin isteklerinden sornra herşeyin gül,gülistanlık olacağını düşünebilir. Düşünmek mümkün değildir.Pkk gerçekten kürtleri temsil etmiyor..Ortalığın yaygaraya dönmesi ve sistematik bir şekilde yapılan pisikolojik hareketlere aldanılmamalı. Bilindiği gibi pkk terör örgüt üyeleri ilk zamanlarda Suriye,Irak,İran ağırlıklı insanlardan oluşuyordu. Nasıl bir Kürt hakkı aramktırki, ıraklı gelip türkiyediki kürtlerin hakkını arıyor...Irak-suriye-iran kürtleri kendi ülkelerinde kendi kürt sorunlarını bitirip türkiyedeki kürtlerin meslesinimi bitirecekler? Şimdi yapılan yalan ve iftira dolu propagandalarla Kürtleri kandırarak (özellikle maddi durumları kötü olan ve ünv beyin yıkayarak)kenedilerine taraf buldular. Şimdi kim düşüğnebilirki dtp pkk'yı bitirecek.pkk detp' den alacağını aldıktan sonra eylemlerine devam edecektir. Çünkü pkk şimdiki gücünü dtp yada kürt vatandaşlarımızdan almadı. Pkk'ya AB-D ve çin'e varana kadar devletlerin destek verdiğini Öcalanın yaklandığında verdiği ifadelerden biliyoruz. Amaçları bellidir,ufak şeylerle yola çıkıp federasyon,bağımsısızlık ve devlet.Tabi bu devleti AB_D bunlara yedirise ! O nedenle pkk dış güçlerin desteği ile vardır bunu, ne bu kürt açılımları,nede sözde barış naraları bitirebilirler.

''Genç Cumhuriyrt'in''hataları derken ustaca kurnazlık yapılmaya çalışarak, artık cumhuriyette gençlik kalmadı.Cumhuriyet olgunlaştı. ve ayrılıkçı kürtlerin isteklerini artık yerine getirmesi zamanının geldiğini hatırlatarak artık yerel yönetimlere özerklik verilmesi, eyaletler sistemine geçilmesi, eyaletlerin kendi bayraklarının, flamalarının olması ve özerklik sonunda bağımsızlığın ön adımıdı olmasıyla birrlikte amacın bölünmek olduğudur. Ayrıca yine "neden bu Kürt'ler isyan eder,nedir sorun?" Bu İsyanlar cumhuriyetten hatta ötesinden beri var.Batının oyununa gelip Şeyh sait gibi aşiret reisleri,şıhlar ve sahte hocalargibilerin arkasından körü körüne gidenlerin torunlarıda aynı yolu izlemektedir. Amaçları -hayalleri-ise bağımsız bir devlettir...İsyanlarıda budur. Bu konu ile size Hacı Bedir Ağa örneğini vercektim olmadı işim çıktı ..görüşmek üzere.

Ya vallahi siz sağolasınız.Bu anlayınışınıza bakış açımıza hayran oluyorum inanın?

Türkiyede İnsan hakları pkk-dtp ve teröristleri için geçerlidir. Ne tuhaf şey değilmi.İnsan hakları denince insanın aklına teröristler geliyor.

Bu başlığa yazdığımdan beri (yaklaşık 2 gündür) bunu söylemeye çalışıyordum. Çok sağolasınız valla. Hanı bu barış naralarında samimi olduklarına kannat getirsem bende onlarla aynı naraları atacam'da inanamıyorum. Önce pkk ve dtp zihniyetinden uzaklaşsın terörü lanetlesin. Bizde bu kardeşliğe katılalım...

Bu olay basına yansıyan tarafı. örgütün içindeki gerçekleşen tecavüzlerin hesabı yok bunun kanıtları ise öcalanın tecavüzünden kurtulmak için örgütten akaçan dilaram adlı teröristin itiraflarında ve ürperten itiraflar adlı kitabın yazarı eski teröist Sami demirkıran anlatılmaktadır. öcalana direnen Bingöllü Sorgûl’ün PKK idam mangası tarafından kurşuna dizildiğini anlatıyor. Yedi aylık hamile Ronahi karnında bebeği ile Zele’de infaz edildi. Mardinli Rojin’in bir eli yoktu. Hamile bırakıldı, üst düzey bir komutan tarafından. Sonra da idam edildi. Tecavüzcü ise şu an Osman Öcalan’ın partisinde diyor ve şöyle devam ediyor Öcalan’ın Şam’daki evine Yoğunlaştırma Evi denir. Yoğunlaştırma Evi’ne bakire, genç ve güzel kadınlar alınır. Vahşi, “çöl güzeli” kızlardan hoşlanırdı ama sarışınlara daha çok ilgi duyardı, getirilen çocuk yaştaki kızlara zorla tecavüz ederdi kimse sesini çıkaramazdı.. itiraz edenleri ise döverek Sizi özgürleştirmeye, tabulaştırdığınız zincirleri kırmaya çalışıyorum diye söylerdi. Nasıl oluyorsa bu haberleri bu insanlar duymuyor görmüyor. Onlarda aslında duymak,görmek istemiyorlar sanırım.buna benzer bir örneği askerliğimde yaşadım. Geçici olarak başak bir karakola gittik.Kışladan çıktığımızı herkes görüyordubunu fırsat bilenler Tarlada çalışan 3 köylünün elini, ayağını bağlayıp öldürüp bir kenara atmışlardı. Daha sonra cesetler bulundu ve cinayeti işleyen katiller ortalığı yaygaraya vererek ''Asker ikigün önce operasyona gitti'' hepimiz gördük.''Asker gittikten sonra bu insanlar öldürüldü'' diyerek bizlerin üzerine cinayeti yıkmaya çalıştılar. Biz geçici görevden(karakoldan) döndükten sonra olayın bizim üstümüze yıkılmak istendiğini öğrendik.. gece gündüz demeden bölgede bekleyerek sonunda 3-5 terörist öldürüldü .Sanırım 1-2 terörist sağ yakalandı ve itiraf etti. Şimdi bu propagandaları gerçekmiş gibi gören (görmek isteyen)Zihniyetlere ,Allah rızası için(Allaha inancı olanlar için) insaf ve bu propagandalara inanmayın diyorum.

Sn Dünyahepimizin lütfen ne yazdığınıza dikkat edin! Ben kürtler ile pkk'yı hiç bir zaman bir görmedim,pkk sözcülüğü yapıpta kürtlerin adına konuşanlarıda şiddetle uyardım. Çünkü benim çevrem kürt kökenli insanlarla dolu bu insanlar ne pkk'ya nede dtpye çanak tutuyorlar. Bizim bu insanlarla bir sorunumuz yok.Sizde, pkk'ya olan nefretimi kürtlereymiş gibi göstererek nifak sokuyor, ucuz politika yapıyorsunuz.... Oysa defalarca bu konu hakkında yazdım en iyi dostlarım kürt kökenlidir diye.Tabi duymak isteyene. Ayrıca pkk terörüne yapılan mücadeleyede devlet terörü diyorsunuz. Sn dünyahepimizin bakın,terörle mücadele aklın akılla mücadelesidir...O nedenle terörle mücadele edenlerde terörist gibi düşünüp terörist gibi davranır. Hiçbir Allahın kuluda terörle mücadelede hukuktan, İnsan hakkından bahs edemez...Ayrıca. Sehit anneleriyle dagda ölen genclerin(''teröristlerin'' demek istediniz sanırım) annelerinin küs oldugunuda kim söyledi? Sevgili dunyahebimizin gerçekten siz alemsiniz,hiç güleceğim yoktu konunun başlığına bak bakalım ne yazıyor. ve yorumları oku.

Sevgili Doğrucudavut Saylan hakkında en çarpıcı şuçlamayı Ergenekon sanığı Kuvayi Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk yaptı. Bekir Öztürk, yazdığı bir bildiride ÇYDD`nin Kardelenler Projesi kapsamında PKK`ya kadro yetiştirdiğini ileri sürdüğünü söylüyor.... Şimdi kime inanacaksınız !Bunu söyleyen Kuvayi Milliye derneği başkanı,ikiside ergenekon'dan yargılanıyor.İkiside sözde Atatürkçü,biri gözle görülecek faydalarda bulunmuş biri ise Kuvayi Milliye derneği başkanlığı yapmış.İkiside önemli insan. ikiside aynı şeye hizmet ediyor....ayrıca 8 ila 12 yaş gurubundaki çocukların okuyacağı kitapta bu bir misyonerliktir başka ne düşünebilinir.Misyonerlik illada para karşılığı yada incil dağıtmak değildir misyonerler her kademede görev dağılımı yaparak herkes kendi üstüne düşeni bütün sinsilikle yapar. Aynı şekilde yanılmıyorsam 2005 -2006 yıllarında yine ilk okul öğrencilerinin okuma kitabında kilisede dua ederken ağlayan kız çocuğunun resmimli anlatımı vardı ve bu kitap milli eğitim onaylıydı.O'da ayrı bir misyonerliktir bundan bir farkı yoktur. İsterseniz buna Misyonerlik demiyelim Sizin Misyonerlik anlayışınıza göre Misyonerlerin Faliyetleri diyelim belki daha doğru olur.

Terör örgütü PKK’nın Almanya yapılanmasındaki “tecavüz ve kürtaja zorlama” iddiası yargıya taşındı. İddiaya göre, Almanya’da yaşayan 23 yaşındaki Ö.A, geçen yıl, terör örgütünün Stuttgart sorumlusu “Ahmet” kod adlı kişinin tecavüzü sonucunda hamile kaldı. Olayın duyulmasını önlemeye çalışan örgüt sorumluları, Ö.A’yı örgütün kontrolünde faaliyet gösteren bir derneğe götürerek, ölümle tehdit edip kürtaj olmasını istediler. Bunun üzerine Alman polisine başvuran Ö.A, kendisini tehdit ederek kürtaja zorlayan “Çolak” kod adlı Hüseyin Acar’dan şikayetçi oldu. Şikayetin ardından hakkında arama kararı çıkarılan Hüseyin Acar, Detmold’da yakalandı. Tutuklanan Hüseyin Acar’ın yargılanmasına Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesinde başladı. Savcılık, Hüseyin Acar’ı, 2008 yılı Nisan ayına kadar yasaklı terör örgütünün “Almanya sorumlusu” olmak ve “bir kadını öldürmek tehdidiyle çocuğunu aldırmaya zorlamakla” suçladı. Düsseldorf Eyalet Mahkemesinde görülen son duruşmada ifadesine başvurulan Ö.A, “hamileliğinin dördüncü ayında Stuttgart’taki örgütün derneğine çağrılarak zorla kürtaj olması yönünde Hüseyin Acar ve yanında bulunan kişiler tarafından tehdit edildiğini” anlattı. Ö.A, “Kürtajı kabul etmeyince silahlı 2 PKK’lı tarafından örgütün Avrupa sorumlusu ile görüştürülmek üzere zorla Brüksel’e götürüldüğünü, burada da kürtaja zorlandığını” kaydetti. Terör örgütü adına faaliyet yürüttüğü dönemlerde örgütün Almanya’daki önemli isimlerinden biri olan Tayfur Örüm ile tanıştığını ve aralarında ilişki yaşandığını anlatan Ö.A, ifadesinde “örgüt içinde bu tür konuların ‘yoz ilişki’ olarak adlandırıldırığını ve yasak olduğunu” söyledi. Tayfur Örüm ile ilişkilerinin ortaya çıkması üzerine, Örüm’ün sorgulanmak üzere Kandil’e götürüldüğünü ve kendisinden bir daha haber alınamadığını kaydeden Ö.A, “Büyük bir olasılıkla öldürdüler. Bu tür olayların ölümle cezalandırıldığını ancak ‘çatışmada öldürüldü’ diye kapatıldığını çok duyduk” şeklinde ifade verdi. “Bu olaydan bir süre sonra tecavüze uğrayarak hamile kaldığını, bunun üzerine örgütten kaçtığını” anlatan Ö.A, Hüseyin Acar tarafından kürtaja zorlandığını ve kürtaj sonrasında birçok defa intihar teşebbüsünde bulunduğunu söyledi. Ö.A, halen psikolojik yardım aldığını belirterek, Hüseyin Acar’ın cezalandırılmasını istedi. Duruşma ertelenirken, Hüseyin Acar’ın suçlu bulunması durumunda 5 yıla kadar hapisle cezalandırılabileceği belirtiliyor. Güncel Haber.

Sevgili fatih beraber olmak için önce o zihniyetten arınmak gerek. Her önüne gelen barıştan kardeşlikten bahsediyor.Fakat bu zihniyetten hiç söz eden yok.Teröre çanak tutan bu zihniyetler olduğu sürece barışın ve kardeşliğin olabileceğine inanabiliyormusunuz? Bu zihniyetten arındıktan sonra hep beraber o şarkıyı söyleriz....Bu gün yapılan dtp'ye pirim vermek için düzenlenen senaryodan başka birşey değildir.

Sevgili dünyahepimizin bu kin ve nefretin sebebi 4 arkadaşımın şehit olması 6 arkadaşımında gazi olmasındandır. Bu insanların tek suçu vatanın bölünmezliği ve güney doğu halkının namusunu korumak içindi...Onlar canlarıyla bedenleriyle bunu öderken teröre destek veren her fırsatta ölümlere sebep olanlara çanak tutarken kimse kardeşlikten bahsedemez.Çünkü samimi değiller. Sizlerde barış adı adı altında şehit ile teröristin ölüsünü aynı kefeye koymaya çalışıyorsunuz.İşte aramızdaki farkta burada siz şehitle beraber teröristi insan olarak görüyorsunuz ben ise vatanı milleti için canını verenle suçsuz insanları kahbece oldüren teröristi insan olarak görmüyorum. Buna rağmen öldürülen teröristin annesi bunu istemiyordur diyorsanız o annenin pkk teröünü kınaması gerekir ve bunu dile getirdikten sonra insanımızda bunun acısına ortak olur. Barışmış ne barışı ?Öldürülen zaten terörist,Annesi masum ise şehit ailesinden neden küs olsun !anlaya bildinizmi yoksa gene çelişkimi gördünüz !

Herkesin bilmesi gerekir artık. Hiç kimse bir şehit ile teröristi aynı kefeye koyamaz...Terörist insan değildir.Terörist insan kılığına girmiş bir canavardır bir canavar ile vatanı milleti için canını feda etmiş bir şehidi kimsa aynı göremez,gösteremez. Anaların acısıymış o analar önce çocuklarının bir hiç uğruna oldüğüne inansınar,terörü kınasınlar ondan sonra barış istesinler. Aldıkları 3-5 kuruş için çocuklarının kanından nemalanmasınlar. Eğer gerçekten barış ve kardeşlik istiyorsa önce terörü lanetlesin,kınasın.o zaman görelim samimiyetlerini. Böyle ucuz kardeşlik bolitikalara karnımız tok.Barış,barış deyip sanki bir pkk zihniyeti barıştan yana gibi gösterilmeye çalışılıyor. Barış,kardeşlik diyenin terörist zihniyetinden vaz geçmesi gerekir. O zihniyetten vaz geçerse o zaman kardeşlikde olur barışta...Sizce varmı bunlarda bu samimiyet ve bu cesaret !

Çıldırtan tiyatro! Barış’ için sahneye konulan ve şehit annesi ile öldürülen PKK’lı teröristin annesine rol verilen oyun, şehit ailelerini çileden çıkardı. Yerle gök bir araya gelse PKK’lılarla buluşmayız! ŞEHİT Aileleri Derneği Başkanı Hamit Köse, kendilerini bölmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak nitelediği oyuna ateş püskürdü: Hainlerle barış olmaz. Yer ile gök bir araya gelse hiçbir şehit ailesi PKK’lılarla aynı zeminde bir araya gelmez. Senaryoyu Batı yazıyor, menfaati olanlar oynuyor TÜRKİYE Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’nin Diyarbakır Şube Başkanı Reşit Can, ‘oyun’a kentten kimsenin katılmadığını vurgulayarak, “Aynı gün bir askerimizi şehit ettiler. Batı senaryosunda menfaati olanlar oynar, biz değil!” dedi. Bizi bölmek istiyorlar Topluma karşı şehit ailelerinin son günlerde ortaya atılan söylemlerde uyumlu bir tutum içerisinde göstermek için bu tür eylemlerin ortaya konduğunu belirten Şehit Aileleri Derneği Başkanı Hamit Köse, “ Yer ile Gök bir araya gelse hiçbir şehit ailesi PKK’lılarla aynı zeminde bir araya gelmez. Şehit Aileleri’nin böyle bir tutum içerisinde olacağını düşünmek bile yanlıştır. Ancak son günlerde şehit ailelerini bölmek istiyorlar ve böyle provokatif eylemler düzenleme çabası içerisine giriyorlar. AKP iktidarı bunlara niye dur demiyor, bunlar PKK’nın ajanı gibi çalışıyorlar. Şehit Ailelerini bölmek isteyenler fırsat verilmeyecektir” dedi. Hainlerle barış olmaz Şehit asker annelerinin evlatlarını vatan, millet, bayrak ezan şuuru ile yetiştirdiklerine dikkat çeken Köse şunları söyledi: “ Çocuklarımız, yöneticilerimizin ve devletimizin emirleri gereği devletin üniter yapısı bozulmasın diye terörle mücadele ederken şehit olmuşlardır. Şimdi insanlık adına, annelik adına, koruyucu iyilik meleği rolünü üstlenip hainlerle şehit annelerini barıştırmak istiyorlar. Sözde Barış projesini destekleyenler bir şehit evini ziyaret etmiş midir? Bir şehit cenazesine katılmış mıdır? Bir şehit çocuğunun başını okşayıp, okul harçlığı vermiş midir? Yer ve göğün birleşmesi ne kadar imkansız ise şehit aileleri ile teröristlerin annelerinin bir araya gelmesi de o kadar imkansızdır. Bu böyle biline. Taviz vermekle netice alınamaz, terör önlenemez, taviz tavizi getirir.” Yürekleri yetiyorsa bize de randevu versinler görelim . Kırıkkale Şehit Aileleri Derneği Başkanı ve şehit babası Mehmet Gencer de, Diyarbakır’da organize edilen olayın şehit aileleri tarafından kabul edilemez olduğunu söyledi. Sözde çözüm için son günlerde ortaya atılan Kürt açılımına zemin hazırlamak için bu tür bir eylemin hayata geçirilmek istendiğine vurgu yapan Gencer, “ Bizim bu tür insanlarla işimiz asla olmaz. Yapılan son derece yanlış. Başbakan DTP ile görüşüyor, daha sonra da ben Başbakan sıfatıyla görüşmedim diyor. Çözümü DTP mi üretecek? Çocuk mu kandırıyorsunuz? DTP ile görüşmek PKK ile görüşmek ile aynıdır. Eğer yürekleri varsa, biraz cesaretleri varsa, hatta Müslüman olmaktan bahsediyorlarsa o zaman bize randevu versinler. Üç aydan beri randevu alamıyoruz. Demek ki bu arada oyunun zemini hazırlanmış” diye konuştu. Kandırmaya çalışıyorlar Terör konusunda şehit ailelerinin büyük acılar içerisinde olduğunu belirten Gencer, “ Bizim yüreğimiz yanıyor. Çözüm olacaksa otursunlar bizimle konuşsunlar. DTP ile görüşmek ne demek? Gaflet, dalalet hatta hıyanet içerisinde olanlar var. Ama bizim sesimizi kesiyorlar. Şehit annesi, kardeşi böyle şeyler asla yapmaz. Türk ile Kürt arasında fark yok ki, böyle bir fark yaratmanın anlamı yok. Böyle girişimleri kabul etmiyoruz. Tamamıyla provokatif, toplumu kandırmaya yönelik girişimler olarak nitelendiriyorum. Şehit Ailelerini sözde açılım için uyumlu göstermeye çalışıyorlar. Böyle bir şey asla yok” dedi. YENİÇAĞ

Hangi medya olduğunun ne önemi var,gerçi bütün medya bunu gösterdi. Tv karşısına alalen söyledikten sonra fark ederimi a medyası yada b medyası.

Sevgili Doğrucudavut elbette Laikliğin gerkliliğini kabul ediyorum.Benim bakış açımda her hangi bir kör ideoloji yoktur. Doğru bildiğim birşeyin birgün yanlış olduğuna inanırsam bunu açık yüreklilikle söylerim... Bana ve çevreme yanlış gözüksede ben onun doğruluğuna inanıyorsam kendimi kandırmam. Başkalarına hoş gözükmek için kendimi kandıracak kadarda küçülmem. Sizde çok zamandır bu forumdasınız, az çok düşüncelerimi bilirsiniz .Laiklik ve Din konusunda.. Dinin asıl görevi, insanların kişiler olarak ulu bir varlık olan Allah'a bağlanmalarını sağlamaktır. Din'in bu görevini yaparken en büyük yardımıda laiklikten alır. Çünkü Atatürk ilkelerinden Lâiklik, dini ve dinî duyguları, din adına gerçekleştirilen sömürüden, kişisel çıkar için alet olmaktan kurtarır ve en temiz haliyle onu korur. Bu ilkenin uygulanması ile halkımız hurafelerden ve din adına gerçekleştirilen sömürüden kurtulduğu inancındayım. Daha önceki iletilerimizde'de Atatürk ve Din üzerine çok tartıştık. O kadar arkadaşımız Atatürkçüyüm dediki birileri ateist yaptı birileri kominist birileride kürt düşmanı faşist .Fakat bunların hiç biri benim doğru bildiğim Atatürkçülülüğümden öteye gitmedi. Sevgili Doğrucudavut Laiklik ,Din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır ,elbetteki Dini hükümlerle devletin kanun ve kuralları düzenlenemeyecektir,Laiklikte bu durumda devreye giriyor zaten. Haber tamamen art niyetle yazılmıştır ve ön yargıyla okunursa elbete bu türde anlaşılacaktır, bakınız haberde vali arkadaşlarımız dediler ki, ayakta bevletmek, bizim itikatımızca doğru değildir denilerek kendisine pisavurların kaldırılmasıyla ilgili teklif edildiğini ,valide istiyorsanız kaldırın dediğini söylüyor...burada öküz altında buzağı aramanın bence bir mantığıda yok.

Yahu Allah aşkına sevgili ''Dunyahepimizin'' kardeşim,ablam bu forumda 2-3 kişi haricinde kendi zihniyetinin dışında çelişki görmediğin biri varmı? Herkesin yazısında çeliki buluyorsun

Siz ne yazdığınızın farkında değilmisiniz ? Bakın başlığa ve yapıştırdığınız yazıyı okuyun . GEÇEN YIL HACCA GİTTİ Ordu Valisi Ali Kaban, geçen yıl Aralık ayında hacca gittiği için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Ünye ve Fatsa İlçeleri’nde yapılan karşılama törenlerinde yer almamıştı. Vali yardımcılarını da karşılama töreninde göremeyen Bakan Günay, Ordu’daki karşılamada yer alan Vali Yardımcısı Turhan Çuhadar’a valinin nerede olduğunu sormuş, “Bilmiyorum” yanıtını almıştı. (dha)" Bu yazıyı siz copy paste yapmadınızmı?sonunu okumadınızmı?

Söylediğinizle hiç bir alakası yok dostum. Çoğu iletilerimi kısa yazmak zorunda kalıyorum. çünkü çalışıyorum ve gerçekten çok yoğunum.O nedenle siz rahat olun ben neyin ne olduğunu ve kimin kime hizmet ettiğinide iyi biliyorum. Her fırsatta islamı kötülemek için açık arayan alkasız konuları'' bakın dindarlar böyle,islam böyle'' diye karalayıp gündem yapmaya çalışan zihniyetleride en azından her yerde olduğu gibi bu forumda'da yıllardır görüyoruz..

Sevgili Doğrucudavut Türkan Saylanı medyadan yeterince tanıyoruz üstelik söylediği(Şiddetle başörtüsüne karşı çıkarak,örtülü insanları küçük göremeleri ve bizim bilgimiz dışında birşey olamaz gibi) sözlerde tv lerde açıkça yayınalndı ve bunu hepimiz biliyoruz.. Mit raporuna gelince ,Türken saylanın Annesinin hristiyan olması gerçeğidir ve kendisinin bağlı bulunduğu ÇYDD nin bu tür faliyetlerde olmasıda bu gerçeği kanıtlıyor. -Evet bir insan hem dinsiz hem misyoner olamaz ....Fakat dinsiz gibi görünüp misyonerlik faliyetleri yapabilir.Müslüman görünüpte misyonerlik yapanların olduğu gibi. -Şehrivan gazetesine konuşan gençlere inanmak doğru olmaz elbette,bu konular gündemdeyken Rahmeti Saylanın bir açıklamasını yada bir şikayetini duymadım ve o nedenle ''söylenleri'' yazdım dedim. -Bir insanın annesi hristiyansa yaptıklarıda ona hizmet ise ve kendiside bu konularda faliyet gösteriyorsa elbette misyonerdir. Ona dava açılmasının ,onun çuçlu olduğunu gösterir demedim.Söylediğim gayet açık, Her fırsatta islama karşı gelmeleri ve AKP yi gösterip İslama bel altından vurmaları ayrıca bizden(biz dediği kim ?) habersiz birşey olamaz demeleri yeterli değilmi? Özellikle, ben birilerinden taraf olacağım diye kendi doğrularımdan vaz geçecek değilim sevgili doğrucudavut. Ben ne akp-ne detp ye taraf olurum.Onlara karşı olacam diyede bildiğim doğruyu yanlışda söyleyemem. Daha önceki yazımda belirtmiştim Saylan'ı dtp destekliyor Ahmet Türk övgüler yağdırıyor ,haklı buluyor.Buna ne diyeceksiniz.Sizin Ahmet Türk gibi zihniyetle nasıl ortak bir yanınız olabilir !bendeu bu perhiz turşusunu anlayamadım...

Sevgili demirefe çin'in yaptığı ilk zulüm ve katlam bu değildir. Yıllardan beri doğu türkistan üzerinde zulümler ver nükleer denemeler yapılıyor,yılların sorununu bilmeyen bu günün sorunu nerden bilsin !

Her ne sebeple Pisavurun kaldırılması yanlış yada doğruda olsa bu yaygaraya değecek bir haber değil bu haber art niyetten başka birşey değildir .Bunu demek istedim.Ayrıca Ordu’daki karşılamada yer alan Vali Yardımcısı Turhan Çuhadar’a valinin nerede olduğunu sormuş, “Bilmiyorum” yanıtını almıştı. (dha)" Şimdi yukarıdaki yazıda her hangi bir detay yok.Vali yıllık izde'de olabilir,vali kafasına göre mesaai saatinde hacca gidecek kadar bilinçsiz olabileceğini, yolculuk esnasında başına bir iş gelebileceğini bu nedenle böyle bir şey yapacxağını sanmıyorum.Adam camiyemi gidiyor sanki bir saatta gelirim desin o sırada bakan gelsin ! Böyle bir durumda vali yardımcısı nereden bilsin nerede olduğunu,söylemekte zorunda değil zaten.