Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Efendi Türkler

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Efendi Türkler tarafından postalanan herşey

  1. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    bak arkadasim biz senin düsündügün konulari cok tartisdik tamam anladik sen Avrupada yasiyorsun! bu konulara daha hassas yaklasimin var sevgiyle karsilamak lazim .. ince eleyip sık örüyorsun hatirliyormusun avusturyada secimi kazanan radikal sag parti nasil almanyanin bir takim avrupa ülkelerin baskisiyla daha göreve gelmeden yerinde mihladilar ... bak senin gibi daha ince anlatayim AVRUPADA tekrar diyorum AVRUPADA ... Nazi ve Fasist adlarını taşıyan siyasi partilerin kurulması hukuken engellenir yani yasaktir Bu engel, sadece adlarla sınırlı degildir,, buraya dikkat ! Hukuka uygun olarak kurulmuş partilerin, bu ideolojileri hatırlatacak bir söyleme sahip olması ya da sadece bu yönde cagrışımlara yol açacak birtakım işaret, simge, giyim, müzik vb. aracları kullanmaları da aynı nedenle yasaklanabilir !!! evet burasi avrupa .. gelelim Nazi uygulamasiyla şeriat uygulamasi arasinda ne fark var yada Fasist uygulamayla şeriat uygulamasi arasinda ne fark var bilmem anlata bildimmi Efendi Türkler
  2. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    tamam anlasildi arkadasim sen AKP ci degilsin iyi aksamlar
  3. bizler onlara kiyak gectikce maşallah" diye onlarda kendilerini yav ben neymisim diye sayiyi artiriyor!!!
  4. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Şener kapatma davasını konuştu 14 Mart 2008 AKP'nin kurucularından eski milletvekili Abdullatif Şener, AKP'nin kapatma kararını değerlendirdi. Şener, "Parti kapatma davalarının doğru bir şey olduğunu düşünmüyorum" dedi ve ekledi: "Tabi Ak Parti tabanında bir nezaket isteği var. Yani yönetcilerin daha nazik ve anlayışlı davranması talebi var. Şimdi bu talep elbette geride kalabilir yani Ak Parti tabanı ne kadar memnuniyetsiz olsa da kapatma davasına karşı elbette tepkili olacaktır." - Davanın Cumhurbaşkanlığı makamını da kapsam içerine alan bir boyutu vardır. - Kapatma davası bir partinin kapatılma davasından öte gözüküyor. - İşin hukuki boyutunda ortaya çıkacak sonuçları analiz etme noktasında zorluk çekiyorum. "EKONOMİ İYİ GİTMİYOR" Abdullatif Şener, SKY TÜRK'te yaptığı değerlendirmede ekonomik görüşlerine de yer verdi: - Yani bir insanın borcu varsa ya daha önceki tasarruflarından harcayacak ya da varlıklarını satacak. Şu anda bizdeki durum budur. - Eğer, küresel dalga büyürse Türkiye ekonomisinin iyi gideceğini söyleyemem. Bugün işler iyi gitmiyor. Esnaf sıkıntıda işsizlik had sahada. - Bugun Türkiye'de ülkenin ekonomisini ayağa kaldırıcı bir hareket gerekiyor. - Rakamlarla oynayarak milli geliri suni şekilde yükselterek bu sıkıntıdan kurtulamazsınız.
  5. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Listenin başında onun ismi var 14 Mart 2008 Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, kapatma davası ile ilgili olarak yaptığı açaklamada iddanamede 71 kişinin isminin bulunduğunu söyledi. Kılınç, listenin başındaysa eski TBMM Başkanı Bülent Aırnç'ın ismini gördüğünü açıkladı. Kılıç'ın açıklamalarından kısa başlıklar şöyle: - Listenin başında Bülent Arınç'ın ismi var. - 71 kişinin adı iddanamede geçiyor. Bu kişiler hakkında yasak istendi. - Kapatma davasında süreç her zaman olduğu gibi işleyecek.
  6. Neocon'lar, Suudiler ve Lübnan'dan yükselen pis kokular İsrail'in geçen yazki saldırılarıyla Hizbullah'ın Arap ve İslam âlemindeki yıldızını parlatmaktan öte birşey elde edemediği Lübnan'dan fena halde 'pis kokular' yükseliyor. Hani insanın aklına 'İran-Contra'yı filan getiren türden bir kısım gizli kapaklı muhabbetler... Mevzu şu. Geçen hafta Lübnan'ın kuzeyindeki Trablusşam'da Fetih el İslam adında aşırı İslamcı bir Sünni grubun, bir banka soygunu girişimi sonrası Lübnan ordusuyla kenti birbirine katan çatışmalara giriştiği haberi geldi. Bir haftadır mesele, grubun üslendiği Narh el Bared mülteci kampındaki 40 bin kadar Filistinli sivilin dramı eşliğinde dünya basınına yansıyor. Olup bitenler 'bu Fetih el İslam da nereden çıktı, yeminli Şii düşmanı bu Sünni örgütle, İran ve Hizbullah'ın ya da Alevi Şam'ın ne bağlantısı olabilir, gerçekte kimin kiminle ne alakası var' dedirtecek bir vakıayken, kafası karışmış merkez akım medyada sorulara yanıt bulmak neredeyse imkânsız. İşte bu noktada, Pulitzer ödüllü ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh'ün taa martta New Yorker'da yayımladığı uzun makalesi dikkate şayan. Hersh'in Bush yönetimi ve istihbarat kaynaklarıyla Lübnan'ı yakından tanıyan uzmanlardan edindiği bilgilere bakılırsa, Bush yönetimi 'Suudi ipiyle kuyuya inmiş' durumda. Şii İran'ın ve İran bağlantılı Hizbullah'ın etkisini kırmak için Suudilerin 'bu kötü çocuklar bizim kontrolümüzde' güvencesine dayanan ABD, Fetih el İslam gibi radikal Sünni, Selefi ve Vahabi gruplara epey para ve silah döktürmüş. Elbette baş aktör, şimdi Fetih el İslam'a 'Kaideci teröristler' diyen Fuat Sinyora hükümeti... Hersh'e göre her şey Beyaz Saray'ın Ortadoğu'da İran'a karşı 'ılımlı' Sünni ülkeleri destekleme politikasını dayanıyor. Ancak işin bir de ABD Kongresi'nin haberdar edilmediği örtülü operasyon kısmı var ki, başında Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Elliot Abrams ile 22 yıl Washington büyükelçiliği yapmış Suudi Prensi Bandar bulunuyor. Hersh'in çizdiği manzara şöyle: İsrail'in kurulmasından beri Lübnan'daki mülteci kamplarında vatandaşlık hakları bile olmadan yaşayan sefalet içindeki Filistinliler arasındaki radikal Sünni gruplara mali ve lojistik destek sağlanır. Bu gruplar, mürted (dinden dönmüş) gördükleri Şii Hizbullah'a karşı olası çatışmada tampon oluverir. Aynı şekilde bu gruplar, Alevi Esad yönetimine karşı da kullanılır. Bu örtülü operasyon sonucu ortaya Fetih el İslam gibi grupçuklar çıkıveriyor. Fetih el İslam, 2006 sonunda Suriye merkezli Fetih el İntifada'dan kopan ve Filistin sorunuyla alakası olmayan bir grup. 400 kadar adamı var. Liderleri Şakir el Abssi Filistinli, lakin militanları Suudi, Yemenli ya da Tunuslu. Bu grupların en büyüğü Ain el Hilweh mülteci kampında üslenmiş Esbat el Ensar. Bu grupçuklar, Lübnan hükümetini temsil ettiklerini söyleyen kişilerden büyük miktarda para ve silah tedarik etmiş. Hersh, bir istihbaratçıdan henüz kaynaklarından doğrulatamadığı bir de e-posta almış: 'Neden Fetih el İslam'ın kullandığı Amerikan silahları hakkında daha fazla soru sormuyorsun?' Hersh'in işaret ettiği dikkat çekici nokta, ABD merkezli Uluslararası Kriz Grubu'nun 2005 raporu. Bu rapor, eski Başbakan babası Refik Hariri'nin ölümüyle 4 milyar dolardan fazla servete konan ve Lübnan meclisindeki en büyük Sünni grubu oluşturan oğul Said Hariri'nin yediği nanelere dair... Oğul Hariri, kuzeyde İslami bir mini devlet kurmaya çalışmaktan tutuklanan Dinniyeh'ten bir cihatçı Selefi grubun dört üyesi için tam 48 bin dolar kefalet ödeyivermiş. Demir parmaklıklardan 'insani sebeplerle' kurtardığını söylediği başka cihatçılar da var. Ha, bu arada bir kısım istihbarat zevatı da Hersh'e radikal Sünni gruplara akıtılan paranın kaynağının Suudilerin yanı sıra Irak'ın ortadan kaybolan 9 milyar dolardan fazla petrol parası olduğunu fısıldamış. Peki Sinyora hükümetini Fetih el İslam'ı silmeye kalkışmak zorunda bırakan, yani yanlış giden ne oluyor? İddiaya bakılırsa Hersh'in bu işe burnunu sokması Bush yönetimi ile Sinyora hükümetini irkiltiyor. Hizbullah istihbaratı da yakalarını bırakmıyor. Bir rivayete göre de, militanlarının çoğu cahil cühela gençlerden oluşan Fetih el İslam'a para ödemeleri durunca kriz patlak veriyor. Sinyora hükümeti Fetih el İslam'ı 'Kaideci teröristler' ilan ediyor. Lakin Şiilerin etkin olduğu Lübnan ordusuna mülteci kampında 'temizlik' yapmaları için söz geçirilemediğinden kriz sürüyor. Bu krizde Hizbullah'ın tümüyle Lübnan ordusunu desteklediğini ekleyelim. Nasrallah ülkeyi çatışma ortamına sokmamak için kamptaki sorunun siyasi olarak çözülmesi gerektiğini söylüyor. Unutmadan, Abrams ile Prens Bandar'ın isimleri İran-Contra olayında da geçiyor. Hersh'e bakılırsa Negroponte'nin Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nden istifasında da bu örtülü operasyon rol oynamış. Zira İran-Contra skandalında Nikaragualı gruplara silah tedariğine gözkulak olmaktan 'sabıkalı' Negroponte bu kez işin kitaba uygun yapılmasını istemiş. Hersh'ten çıkan kıssadan hisse: Bush yönetimi Şiilere karşı Sünni kartını oynuyor. Lakin radikal Sünni İslam'ın en çok Şiilerden mi, yoksa Amerika'dan mı nefret ettiğini bilmiyor... .............................. Amaclarının altında yatan gerçek Gerçek bu.. ortadogunun karanlik şiii sunnii carpazin icine sokmaya calismak yukardaki yazi bir ibrettir Irak da bir örnektir abd nin basaramadigini ortadoguda herzaman bu carpaz etes basarmistir ve herdaim isbasindadir !!! Alevi toplmunu inancsızlaştırmak,zihin karmaşası içine sokmak,gönüllerde yatan anadolu alevisine olan sevgi hayranliga kalplerde yatan o güzellik nurunu birilerii silip atmak derdinde... böylece carpaz atesin türkiye ayagida kurulmak isteniyor!! var gücleriyle de ugraşıyorlar vede Bugün bu dirlik ve inancın bozulması kimlerin isine gelir icimizde birilerin gecmiste olan hesaplari yani seriat özlemi ve disimizda sinirlarimiz ötesinde demin belirtdigim gini sirf ortadogu ayagimi tabiki hayir Kurtuluş savasının rövansını alabilmek icin tarihde yeminli olanlar bununla bitiyormu tabiki hayir Bir yanda pkk nin Alevileri kendi içine çekmeye oyunları bir yandan sahte aleviler vede o rolleri oynayanlar anadolu alevisi hürlüge önem verir körlüge kölelige degil derimki düşün kendi karanlik düsünceleriniz icin onlarin yakasindan... Efendi Türkler
  7. SİYASAL ÇÖZÜM ADI ALTINDA TÜRKİYE’Yİ BÖLME OPERASYONU Asıl mesele, Ergenekon soruşturmasının Türkiye’yi bölme operasyonu kapsamında sahnelenmesidir. Zamanlama ve eşgüdüm gözler önündedir. Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi, kendi ağızlarıyla itiraf ettikleri “ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma” gereği “siyasal çözüm” adı altında PKK programını uygulamak için atağa kalktıkları sırada, Ergenekon uydurmaları da piyasaya sürülmektedir. Dünkü Yeni Şafak ve Sabah gazetelerini yan yana koyunuz; tablo ortadadır.
  8. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Kapatsınmı kapatilsınmı kararı alanlarmı daha demokrat..... yoksa her sabah öten horozlarmı Efendi Türkler
  9. 1997 yılında çekilen bu fotoğrafa dair çok fazla bilgi olmasa da, fotoğrafta görülen şeklin, çekim anında orada olmadığı iddia ediliyor...
  10. Bu karedeki şekil makine hatası mı, yoksa bir hayalet mi? Görüntü, bir mahkeme salonundaki güvenlik kamerasınca kaydedilmiş... ................................. 2003 yılında çekilen fotoğrafta, yatakta yatar gibi görünen şeklin, 19. yüzyılda aynı evde hayatını kaybetmiş olan Claude Worley olduğu söyleniyor. ................................. Claude Worley, tren çarpması sonucu yaralanmış ve fotoğrafta görülen yatakta hayatını kaybetmişti. ............................................... Queen Mary gemisi, "hayaletli gemi" sıralamalarında her zaman en üstlerde yer alıyor. .............................. Artık sadece bir otel olarak kullanılan gemi, Atlantik Okyanusu'nu 1000'den fazla kez geçmiş, bu seyahatlerinde 50'den fazla kişi, gemide hayatını kaybetmişti. 2. Dünya Savaşı sırasında asker taşımak için kullanılan geminin adı "The Gray Ghost" (gri hayalet) olarak değiştirilmiş, o dönemde başka bir gemiyle çarpışıp batmasına sebep olmuştu. Bu görüntüler, gemideki güvenlik kameralarına takılanlardan sadece bazıları...
  11. Büyütülmüş fotoğrafta neredeyse yüz hatları seçilebiliyor. ................................... Bir müzik grubunun çekimlerinden biri olan bu karede, daire içine alımış figürün, trafik kazasında hayatını kaybetmiş bas gitarist Jimmy olduğu iddia ediliyor. ........................... Amerikan iç savaşının en kanlı anlarının yaşandığı Gettysburg'da çekilen bu fotoğraftaki figür, bir askere benziyor... ........................ 2004 yılında çekilen bu fotoğraftaki silüetin, 2001 yılında fotoğrafın çekildiği parkta hayatını kaybeden Florence Bristow'a benzediği söyleniyor. ................................... Bu da aynı fotoğrafın büyütülmüş hali...
  12. 1. Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusunda hizmet veren Freddy Jackson, bir uçağın pervanesinin çarpmasıyla hayatını kaybeder. Jackson'ın ölümünden 2 gün sonra bu fotoğrafı çektiren arkadaşları, şaşırtıcı bir şekilde Jackson'ın silüetinin de fotoğraf karesinde yer aldığını gördüler. ............................................. 1891 yılında çekilen bu fotoğraftaki şekilin, o gün cenaze töreni yapılan Lord Combermere olduğu iddia ediliyor. ................................ İşte en bilinen ve tanınan hayalet fotoğrafı: "The Brown Lady". İngiltere'de 1936 yılında çekilen bu karede görülen kadın silüetinin, 18. yüzyılda yaşamış olan Charles Townshen'in karısı Lady Dorothy Townsend'e ait olduğu söyleniyor. ............................... Otomobil camındaki şekil bir yansıma mı, yoksa gerçek bir hayalet mi?.. .................................. Penceredeki şekil, küçük bir erkek çocuğa benziyor.
  13. Hayaletler, gaipten gelen sesler, insanoğlunun her zaman ilgisini çekmiştir. Bilimadamları, bu fotoğraflardaki görüntülerin sadece zihnimizde şekillendirildiğini söylüyor...
  14. Şikago yakınlarındaki bir mezarlıkta araştırma yapan "Hayalet Araştırma Derneği" bu fotoğrafı çekti. .............................. 1996 yılında Ike Clanton, kovboy tarzı giyinmiş arkadaşının fotoğrafını çeker. Sonradan fotoğrafı incelediklerinde, arka planda "orada olmaması gereken" gizemli bir şekil görürler... ..................................... 1959 yılında annesinin mezarını ziyarete giden Mable Chinnery, kocasının bu fotoğrafını çekerken, arabanın arka koltuğunda kimse olmadığına dair yemin ediyor... ............................... 1966 yılında bir rahip tarafından çekilen bu fotoğraf, "hayalet fotoğrafları" alanında en meşhurlardan biri oldu.
  15. Gerçek mi? En çok tartışılan hayalet kareleri Hayaletler, gaipten gelen sesler, insanoğlunun her zaman ilgisini çekmiştir. İşte "en meşhur" hayalet fotoğrafları... Bilimadamları, bu fotoğraflardaki görüntülerin sadece zihnimizde şekillendirildiğini söylüyor... 19 Kasım 1995'te İngiltere'deki bir yangında çekilen bu fotoğraflardaki küçük kızın, 1677 yılında, aynı kasabada çıkan yangında hayatını kaybeden 14 yaşındaki Jane Churm olduğu iddia ediliyor... ........................... San Antonio, Teksas'taki bu tren yoluyla ilgili efsaneye göre, okula giden çocukların olduğu bir araç, trenin altında kalır. Hayatını kaybeden çocukların artık bu noktada "dolaştığı" rayların üzerinde kalan araçları "ittikleri" iddia ediliyor... Bir grup genç de bu iddiayı araştırmak için olay yerinde fotoğraf çektiklerinde, ortaya bu kare çıkmış... ...................................... 17 Ağustos 1997 yılında çekilen bu fotoğraftaki yaşlı bayanın arkasındaki silüetin, 1984 yılında hayatını kaybeden kocası olduğu iddia ediliyor... ............................................ 1982 yılında fotoğrafçı Chris Brackley, St. Botolph Kilisesi'nde bu kareyi görüntüledi. Sağ üst köşedeki şekil, bir kadın formunu andırıyor. .............................. 17 yaşında hayatını kaybeden kızının mezarını ziyaret eden bayan Andrews, fotoğrafı çektiği sırada mezarda ya da yakınlarında hiçkimsenin olmadığını iddia ediyor... ......................................... İngiltere'deki bir kilisede çekilen bu fotoğraf, uzmanlarca incelenmiş ve üzerinde herhangi bir oynama yapılmadığı sonucuna varılmış... .................................... 1924 yılında James Courtney ve Michael Meehan adlı iki denizci, SS Watertown gemisinin kargo bölümünü temizlerken zehirli gazdan hayatını kaybeder. Tayfalar, iki denizcinin cesedini Meksika körfezi civarında suya "gömerler". Sonrasında gemideki herkes Courtney ve Meehan'ın yüzlerini denizde gördüğünü söylemeye başlar. Geminin kaptanı Keith Tracy, karaya çıktığında bir fotoğraf makinesi satın alır. Gemi tekrar denize açıldığında da, bu kareyi fotoğraflar...
  16. 200 kiloluk aslan böyle saldırdı Safariye çıkan İngiliz Kate Drew un bir aslanın saldırısına uğradığı dakikalar gruptaki bir turist tarafından böyle görüntülendi Drew korucularla birlikte kontrollü bir bölgede dolaşıyordu. Ancak 200 kiloluk bir aslan oyun oynamak için genç kadının üzerine atladı. Drew kurtulmak için mücadele ederken korucular havaya ateş açarak hayvanı uzaklaştırdı. Olaydan sağ sağlim kurtulan 28 yaşındaki öğretmenin başına 13 dikiş atıldı. İngiliz kadını böyle parçaladı
  17. Tahran Emniyet Müdürü grup seks yaparken basıldı! Sokakta saçı hafif görünen kadınları bile coplatan Tahran polisinin müdürü Zarey, geneleve baskın düzenleyen memurları tarafından 6 kadınla aynı yatakta yakalandı New York ta yaşanan fuhuş skandalından sonra İran da önceki gün bir seks skandalıyla sarsıldı. Dört yıl önce Tahran ı İslam devrimindeki temiz ve ahlaklı günlerine döndürmek parolasıyla göreve gelen Tahran Emniyet Müdürü Rıza Zarey, bir genelevde 6 kadınla birden basıldı. İran resmi haber ajansları tarafından gizlenen skandal, bazı reformist internet siteleri tarafından dünyaya duyuruldu. Bu sitelerden biri olan ve Tahran Belediyesi ne yakınlığıyla bilinen Fardi Haber Ajansı nın iddiasına göre olay geçen cuma günü yaşandı. Tahran savcılığı tarafından bizzat verilen emirle, İran ahlak polisi başkentte genelev olarak çalıştırılan bir eve baskın düzenledi. Kadına idam, erkeğe kırbaç Polis, evdeki odaları tek tek ararken, inanılmaz bir görüntüyle karşılaştı. Zarey, aynı yatakta 6 kadınla birlikteyken yakalandı. Fardi Haber Ajansı na göre Zarey, önce gözaltına alındı. Daha sonra görevinden uzaklaştırıldı. Polis şefinin ne ceza aldığı açıklanmadı. Zarey, son zamanlarda, sokaklarda İslam ın emrettiği şekilde örtünmeyen kadınlara karşı savaş açmış ve 6 ay içinde binlerce genç kız, başörtülerinden saçları göründüğü nedeniyle uyarı cezası almıştı. İran Devrim Yasaları na göre fuhuş yaptığı belirlenen kadın idam cezası alabiliyor. Temmuz ayında Tahran da bir genelevde yakalanan Milli Futbol Takımı nın iki oyuncusu ahlaki yozlaşma suçundan 275 kırbaç cezasına çarptırılmıştı. ...............................
  18. bak buna üzüldüm sevgili 'RA_dya' yokmu sizin oralarda döner´ci mesala Alsancak Dönerciler Sokagı ,konak meydani gibi v.s bak buna übersetzen yapmayada lüzum yok
  19. neden yok,, cüppeli, sarıklı. Kiminin neredeyse beline kadar uzamış simsiyah sakalları var. Ortalığı garip bir gül yağı kokusu sarıyor.. evet bunlar mi kadinin bakis acisini degistiriyor yoksa bizlermi .... varmi bunlardan birtanesi karisini koluna takipta camiye gelen? bunlarmi bilim kadini yetistirecek.. yapmayin yaziyi örnek vermekle bitmiyor veriyorsun tamamda Başörtülü bir bilim kadını ya da sanatçı niye yok? diye ,, örnek vermek sevapsa bir örnegini söyle bir islam ülkesinde kadinlarin özgürce yasadigini vede orda kadinlarin türbanla kadinlarin aklinin örtülmedigini göster.. oralarda bilim kadini kaynadigini göster.. cami avlusuna basan cüppeli, sarıklı. agir gül yağıli kokulu insanlarla Harem Mahremdir diye kadinlari ayiranlarla bunlarla kadinlarin bu basariya kavusacagina siz ne kadar inaniyorsunuz? sayin karabekir sonra her daim Deccal dedikleri Atatürk rejiminden intikam almak isteyen,bu güruh takimi .. buna karsi Biz degiştik, modern olduk propagandası yapanlarin günü geldiginde bu ülkeyi bu takima birakacak baska altarnatifi olmadigini bilmezlermi... Türban şeriat aracı oldugunu bal gibi bilmezlermi dersin.. sonra seriatin ömrü kadinlari kapatip üzerine binmekle ömrünü uzattigini bu cagda bilmeyen kaldimi dersin bilmiyen varsa ben söyleyeyim.. varmi ellerinde baska alternatif... burasi Türkiye ise biz hassasiz kardesim Türkiye halki bugün tedirginse bu konularin üzerine gitmekde hassasiz... Efendi Türkler
  20. zaten dinledigin zaman fazla anlamaya gerek yok devamli ayni sözler refrain döner döner döner önce pigdeyi acip icini salatayi koyucagim, onan sonra döner eti, beyaz sos, kirmizi sos ve aci biber, güzel lezzetli olsun diye ve acii, dilin ates gibi olsun, ondan sonnra mampf mampf yapabilirsin... hiim hiim diye yiyebilirsin herseyli döner, sovanli, herseyli döner, salatali, herseyli döner , yagli döner dönersiz döner und dann döner döner döner.... döner yada ne? (oder was) döner macht schöner ,, döner daha güzel yapiyor döner mit allem, herseyli döner? peynirli domuzlu inek etli koyun etli balik etli döner mit allem mit was du wilst, herseye icine attarim diyor,, yani kafasina göre salliyo
  21. sayin bursercan gülmemek elde degil ellerine saglik
  22. Diyanet, feministleri kızdırdı 12 Mart 2008 Diyanet, feministleri kızdırdı Diyanet İşleri Başkanlığı?nın, 8 Mart?ta yaptığı, "Feminizm ********" açıklaması her kesimden kadının tepkisiyle karşılaştı. Feministler Diyanet?e dava açmaya hazırlanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi web sitesinin kadın hakları isimli bölümünde, "Feminizm ********" ifadesi kadınları çıldırttı. Feminist sivil toplum örgütlerinden sanatçılara, akademisyenlerden avukatlara kadar pek çok kadın feminizmin ahlaksızlıkla özdeşleştirilmesine tepki göstererek, ?Diyanet kadınları açıkça hedef haline getiriyor. Bu cüret karşısında susmamak gerek? dediler. Akşam Gazetesi'nden Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz?ın da, ?Radikal bazı feminist akımlar var ancak Türkiye?deki feminist hareket bu şekilde tanımlanamaz? sözleriyle eleştirdiği Diyanet İşleri açıklaması karşısında sivil toplum örgütleri, hakaret davası açmaya hazırlanıyor. Diyanet?in feminizm yorumu genel olarak eleştireye uğrarken, sivri çıkışlarıyla tanınan yazar Emine Şenlikoğlu da bir başka tartışmanın fitilini ateşleyecek sözler söyledi. BU İFADELER DAVA HAKKI DOĞURABİLİR Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Saruhan: Bu ifadeler, sağlıklı bir anlayışın ürünü olamaz. Onların kadına bakış açısı, köleleştirme, feodal bakış açısıdır. Feminizm, ahlaksızlık demek değildir. Feminizm kadının kendi haklarına bir insan olarak sahip çıkma anlayışının ürünüdür. Bu ifadelerle ilgili dava hakkı doğabilir. Kendini feminist kabul edenler, bu ifadeleri yargıya taşıyabilirler. DEMEK BURAYA KADARMIŞ UÇAN SÜPÜRGE?DEN Halime Güner: AK Parti döneminde yeni TCK konusunda kadın örgütlerinin mücadelesine cevap verdik. AK Parti?yle birlikte demokratikleşme umudumuzu koruduk. Böyle bir çalışmanın içindeyken son zamanlarda kadını eve kapatmak, evde kadını koruyamamak, kadını şiddetten, tacizden, tecavüzden koruyamamakla karşı karşıyayız. Bunlar böyleyken, şimdi de en son aşama Diyanet?in bu değerlendirmesi geldi. Böyle bir temel anlayışı da yok etmeyi düşünmenin karşısında söyleyecek tek şey var: Buraya kadarmış. ZAVALLI BİR ZİHNİYETİN PARÇASI Mor Çatı kurucu üyesi Canan Arı: Kadının birey olmasına tahammül edemeyen, onu ailenin korunması için hayatını bile feda etmesi gereken bakire parçası gibi gören bir zihniyetin ifadesidir bu sözler. Kadının kendi yaşamını aileden daha üstün tutmasında ayıplanacak birşey yoktur. Burada zihniyet, ?varlığım aile varlığına feda olsun zihniyeti?dir. Bu ifadelerin, resmi bir sitede yer alması talihsizlik ... TÜYLER ÜRPERTİCİ BİR AÇIKLAMA KADAV (Kadınlarla Dayanışma Vakfı) Serap Güre: ?Bizler, kadınların çalışma hayatı üzerine ve sosyal hayatı üzerine topluma katılmaları yönünde kadının insan hakları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda kadınların onuruna yakışır bir toplumda yer almaları için çaba gösterip politkikalar üretiyoruz. Eğer bu ahlaksızlıksa evet ?ahlaksızız?. Açıkçası feminizmin ahlaksızlık olduğunu Diyanet İşleri gibi bir kurumdan duymak son derece üzücü... KASITLI OLARAK YANLIŞ ANLIYORLAR Kadının İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Evren Kaynak: Feminizm ile ilgili çok yanlış anlamalar var. Ve bu yanlış anlamalar hiç de masum değil. Büyük ölçüde kasıtlı. Örneğin kadınlar TCK?nın reforme edilmesi konusunda kampanyalar yürütürken kampanya konulardan birisi de evlilik içi tecavüzün suç kapsamına alınması idi. Biz bütün bu talepler ile uğraşırken çaba harcarken, bizi bir avuç feminist Türkiye?de kadınların genel taleplerini yansıtmıyorlar, diye suçladılar. Kampanyanın başarısı sonucu evlilik içi tecavüz suç kapsamına alındıktan sonra ilk başvuru Erzurum?un bir köyünden geldi. Yani feministlerin Türkiye?de yürüttükleri mücadele bütün kadınların insan haklarını hayata geçirebilmelerine yöneliktir. Ahlak ile neyin kast edildiğini anlamak mümkün değil. Ahlak objektif bir tanım ve terim değildir. KATLİ VACİPTİR DİYORLAR SOSYOLOG Pınar Selek: Bu açıklama feministleri suçlamak ve onları hedef göstermek anlamına gelir. Ahlak dışıdır demek katli vaciptir anlamına gelir. Fakat feminizm gerçekten erkek egemen ahlakı sorgular ve bir özgürlük ahlakı getirmeye çalışır. Daha önceden de feminizm çeşitli şekillerde hakarete ve ağır sözlere uğramıştı. Ancak resmi ağızdan böyle bir açıklama yapılması son derece tehlikeli. Diyanet İşleri Başkanı hemen görevden alınmalı. Bu anlamda Diyanet feministlere yönelecek her türlü saldırının sorumluluğunu da almış demektir. Ancak sanmam. Başbakan bile 8 Mart?ta kadınlara, ?3 çocuk doğurun emri veriyor. Açıklamalar ve gelişmeler çok kaygı verici. Ahlaklı feministler de var! EMİNE ŞENLİKOĞLU: Feminizm ahlak dışıdır dedirten bazı feministlerin feminizm ile bağlantısı olmayan açıklamaları olmuştur. Duygu Asena?nın feminizm adına söylediği sözlerine vaktiyle dava açılması gerekiyordu. Toprağı bol olsun Asena?nın nasıl konuştuğunu, herkes biliyordu. Diyanet böyle bir açıklamayı genelleyerek söylemişse yanlış. Fakat feminizm, kadın haklarını koruma kavramı iken sanki cinsel özgürlük kavramı haline getirildi. İstediğim erkek ile beraber olurum, erkek evli ise bu onun sorunu beni ilgilendirmez diyorlardı. Buna şöyle denmesi gerek; feminizm sloganı ile hareket edenlerin bazıları gerçekten ahlak dışı konuşuyorlar. Dürüst, namuslu feminist kadınlar da var. İşte kızdıran sözler Diyanet İşleri Başkanlığı, web sitesinde ?Kadın Hakları? içerikli bir yazıda, ?Feminizm, ahlaki ve sosyal bakımdan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bir kere, feminizm hareketine kapılan kadın, genel olarak kayıtsız şartsız özgürlük düşüncesiyle aile için vazgeçilmez olan birçok kural ve değerleri hiçe saymakta; esasen sosyal hayatın hiçbir alanında hiçbir insan için geçerli olmayan ?Kendi hayatımı canımın istediği şekilde yaşamak hakkımdır!? şeklindeki anlayışı, bütün değerlerin üstünde bir değer ve kanun kabul etmektedir.? Eski başkandan kadına destek - DİYANET İŞLERİ ESKİ BAŞKANI M. Nuri Yılmaz: Feminizmin olumlu ve olumsuz tarafları var. Feminizm, Hıristiyanlığın katı kurallarına tepki olarak doğmuştur. Kadınların hak ve hürriyetini savunması doğrudur. Ama aşırıya giden feminist cereyanlar da var. Bunlar, sınırsız özgürlük, erkek düşmanlığı gibi anlayışlardır. Erkekleri yakan, yok eden kadınlar bile olmuştur O anlamda tabii ki yanlış. Ama sadece kadın haklarını savunmak, eşitliğini, özgürlüğünü savunma noktasında haklılık payları vardır. Karşı çıkılan nokta, kadın egemenliğine dayanan anlayışın doğru olmadığıdır. Sınırsız bir özgürlüğü ve ahlakdışı bir hürriyeti kimse kabul etmez. Türkiye?deki kadın derneklerini onlardan ayırmak lazım.
  23. Efendi Türkler şurada cevap verdi: sardunyam başlık Doğum Günü Kutla
    Sevgili FROZEN dogum günün kutlu olsun

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.