Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sarıgöl

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.622
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

sarıgöl tarafından postalanan herşey

  1. Yukardaki alıntıda, Arapça yazının üzerinde gezinildimi Türkçe karşılığı veriliyor, ve görüldüğü gibi.. Şimdi; Arap olan,üstelik Alfabesi olan bir topluma,"KUR'AN" İngilizce,yahut Japonca'mı inse idi.. Kur'an ile ilk muhatap olan kavim "ARAP" Peygamber a.s.v. Arap, ne yani latince'mi inecekti.. Sonra bir topluluk,hangi dilde olursa olsun,kendi dilini iyi bilemez ise ve kendi dilindeki bir konuyu başka insanlara nasıl anlatsın,üstelik bu hitap "ALLAH c.c." Kelamı.. Ve; Tevrat,Zebur,İncil'de; hangi Peygambere geldi ise,o Peygamberin lisanı ile gelmiştir,dolayısı ile; Kutsal metinler kişinin istediği gibi olamaz, bu itibarla Kur'an Alemlere gelmiştir ve Evrenseldir,üstelik İslam Peygamberi Muhammed Mustafa a.s.v. da alemlere rahmettir. Geri kalan sorular,mantıksız laga luga şeyler.. Evvela yukardaki soru nedir,ne demek isteniyor belli değil, ne imiş; Kur'an ın kendi dilinde inmeyen mesaj'a itiraz hakkı "TANIMASI", ne güzel işte, itiraz edebiliyorsun,yabancı kavimlerin diliyle inen mesaja itiraz hakkı tanıması'da güzel görmezden gelen bay soru soran,burada sorun olan ne.. Sırf tekrar.. Başka bir olay yok.. İsa a.s. "ARAMİ" dili konuşuyordu, İncil neden ingilizce inmedi.. Türkler ve Japonlar'ın Arapça inen bir kitabı anlama,anlatma yetenekleri var. Tevrat,Zebur,İncil, Araplara yabancı bir lisan, Semitik DİNLER; Yahudi,Hıristiyan,Müslüman Adem a.s. inanır dolayısı ile Arapların itiraz etme hakları kalmıyor, zaten geri kalan kavim ve Dinler İslam'ı Yani Yahudi,Hıristiyan ve Müslümanı alakadar etmez.. ŞU'ARÂ; 192. Muhakkak ki o (Kur'an) alemlerin Rabbinin indirmesidir. 193. (Resulüm!) Onu Ruhu'l-emin (Cebrail) indirdi. 194. Senin kalbine; uyarıcılardan olman için, 195. Apaçık Arapça bir dille. 196. O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır. 197. Beni İsrail bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir delil değil midir? 198. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, 199. Bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi. 200. Onu günahkarların kalplerine böyle soktuk. 201. Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler. Demek'ki ne imiş? Kur'an Yahudi'ye değil Arap'a gelmiş ve Yahudi,her hangi bir lisan ile gelsede yine inanmayacaktı.. Öyle değil,böyle; Müşrikler, insanları şüpheye düşürmek ve onların kalplerini çelmek maksadıyla, Kur’an’ı Peygamber’e Rum ve Hıristiyan dinine mensup Cebra veya Yaiş adında bir kölenin öğrettiğini ileri sürdüler. Halbuki köle, Rum olduğu için, Arapçayı doğru dürüst bilmiyordu. Kur’an’ın fesahat ve belagatı karşısında ise, bütün Arap edipleri hayretlerini gizleyememişlerdi. Kur’an indikten sonra, Kabe duvarında askıda bulunan, en üstün şiirlerini bile askıdan almışlar ve Kur’an’ın üstünlüğünü itiraf etmişlerdi. Arapçayı doğru dürüst bilemeyen yabancı bir köle böyle üstün bir eser meydana getirebilir miydi? Elbetteki hayır. İşte yukarıdaki ayet onların bu tutarsız iddialarına cevap vermektedir. ALINTI. Bismillâhirrahmânirrahîm. 1. Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren, Allah, yüceler yücesidir. 2. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur.O bir çocuk edinmemiştir,mülkünde ortağı yoktur .Her şeyi yaratmış, ona ölçü , biçim ve düzen vermiştir. 3. (Kafirler) O'nu (Allah'ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile ne zarar ne de fayda verebilen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler. 4. İnkâr edenler: Bu (Kur'an), olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu biryalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır. 5. Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır. Amenna ve Saddakna. Şimdilik bu kadar.
  2. " Planck zamanı " Nedir.. Türlerin kökeni” yayınlandıktan sonra evrim kuramının temel dayanağı olan “doğal seleksiyon” olgusu ilkel canlılardan günümüz türlerine doğru yaşamın nasıl geliştiği sorusuna tatminkar yanıt oluşturabiliyordu..Ancak canlı yaşamın ilk kez nasıl başladığı, ilk hücrenin ortaya nasıl çıktığı sorusuna yanıt oluşturabilecek hipotezlerin ortaya çıkması için biraz daha süre geçmesi gerekti. 1920’lerde birbirlerinden habersiz iki bilim adamı ,Rus kimyacı Oparin ve İngiliz genetikçi Haldane, şimşek ve yıldırım gibi doğal enerji kaynaklarının etkisiyle dünyanın ilk atmosferik bileşiminde basit moleküllerden canlı yaşamın yapıtaşlarını oluşturan organik bileşiklerin tesadüfen sentezlenmiş olabileceğini ileri sürdü.Oluşan bu organik bileşikler ilkel okyanus üzerine yağacak ve bir çeşit “organik çorba” oluşacaktı.Doğal seleksiyon bu noktada devreye girecek ve heterotrofik olduklarını sandıkları bu organik bileşiklerden hangilerinin varlıklarının devam edeceğini belirleyecekti.Organik çorba tükenme noktasına ulaştığında ise mutasyonlar yoluyla ototrofik ilk canlı formlar oluşmuş olabilirdi. Alıntı.. Böyle birşeymidir.. Yoksa; TÜM ATOMLAR VE TÜM UZAY-ZAMANI TESADÜFEN BİR PROTEİN OLUŞTURABİLİR Mİ Bu olasılığın matematik açısından imkansız olduğunu şöyle düşünerek anlayabiliriz. Evrende baryon vardır. Evrendeki baryonları, fotonları, elektronları toplarsak ’dan düşük bir sayı elde ederiz. Evrenin tahmin edilen yaşı 15 milyar yıldır. Evren: 15 milyar yıl x 365 gün x 24 saat x 60 dakika x 60 saniye = 473.040.000.000.000.000 saniye yaşındadır. Bu sayıyı da olarak alabiliriz. Bu iki sayıyı çarparsak eder. Bu bulduğumuz sayısı neyi ifade etmektedir? Bu sayı, evrendeki her proton, nötron, elektron ve fotonun her biri birer amino asit olsaydı ve her biri evrenin her saniyesi bir protein yapmaya kalksalardı, toplam olarak yapılacak denemenin sayısıdır.( ’nin ’in bir trilyon katı olduğunu düşünün.) Yüzbinlerce canlı türünün tek biri olan insanın, bir çok yapıtaşından tek biri olan proteinin, bir çok farklı tipinden tek biri olan hemoglobinin, tesadüfen oluşmasının imkansızlığı görülmektedir. Oysa amino asitlerin oluşma olasılığını, bir proteindeki amino asitlerin sol-elli olmasının olasılığını, proteinin üç boyutlu katlanmasının olasılığını göz ardı edip hiç hesaba katmadık. Bir proteinin, D.N.A.’da kodlanışının olasılığını hesaplasaydık amino asit diziliminin olasılığından elde ettiğimizden de inanılmaz bir sonuçla karşı karşıya gelirdik. Evrenin tüm parçacıklarının, evrenin tüm zamanında oluşturmaya güç yetiremeyeceği bir molekülün (hemoglobinin), bilinçli bir tasarım olmasaydı var olamayacağı açıktır.. BÖYLE BİR ŞEYMİDİR.
  3. Sayın democdossian, "OKEK" nedir.. " PAY,PAYDA" nedir.. " KESİR" nedir.. Kesir; hangi dildendir.. Bilgilenmek için soruyorum,teşekkür ederim.
  4. http://www.youtube.com/watch?v=ifWFfpYpiQ8
  5. Daha bunu bile anlayamamış bizim evrimcilerimiz, Nasıl ama...
  6. Farketmez,ha kurbağa,ha tavuk,nasıl olsa akrabayız...
  7. Buraya şöylede yazılabilir; "EVRİM VE ATEZİM ELDEN GİDİYOR"...
  8. İyiki bazı kimseler evrimci olarak kalıyor ve kalmış...
  9. Ünlü İngiliz matematikçi Prof. Roger Penrose bize hayat imkanı veren böyle bir evrenin tesadüfen oluşabilme ihtimalini hesaplamıştır. Penrose, tüm fiziksel değişkenleri hesaba katmış, bunların kaç farklı biçimde dizilebileceğini dikkate almış ve içinde canlıların yaşayabileceği bir ortamın oluşmasının, Big Bang'in diğer muhtemel sonuçları içinde kaçta kaç ihtimale sahip olduğunu tespit etmiştir. Penrose'un bulduğu ihtimal şudur: "10 üzeri 10 üzeri 123'de 1 ihtimal!". Bu sayının ne anlama geldiğini düşünmek bile zordur. Matematikte 10 üzeri 123 şeklinde yazılan bir rakam, 1 sayısının yanına 123 tane sıfır gelmesiyle oluşur. Bu sayı evrendeki tüm atomların sayısının toplamından, yani 10 üzeri 78'den bile büyük, astronomik bir sayıdır. Penrose'un bulduğu sayı ise bunun çok daha üstündedir. Kısacası bu sayı bise evrenin tesadüfle açıklanmasının imkansız olduğunu göstermektedir. Prof. Penrose, aklın sınırlarını çok aşan bu sayı hakkında şu yorumu yapar: "Bu sayı, yani "10 üzeri 10 üzeri 123'de 1 ihtimal", Yaratıcı'nın amacının ne kadar keskin ve belirgin olduğunu bize göstermektedir. Bu gerçekten olağanüstü bir sayıdır. Bir kimse bunu doğal sayılar şeklinde bile yazmayı başaramaz., çünkü 1 rakamının yanına 10 üzeri 123 tane sıfır koyması gerekecektir. Eğer evrendeki tüm protonların ve tüm nötronların üzerine birer tane sıfır yazsa bile, yine de bu sayıyı yazmaktan çok çok geride kalacaktır."(Roger Penrose, The Emperor's New Mind, 1989; Michael Denton, Nature's Destiny, New York:The Free Press, 1998, s. 9) Not: Matematikte, "10 üzeri 50'de 1" veya daha küçük bir ihtimal, istatistiksel olarak gerçekleşme ihtimali "0" olan bir ihtimal olarak tanımlanır. Alıntı. Aklın yolu bir...
  10. Yukardaki alıntılar,bilimsel veriler,birde maymun ile akrabayız diyen evrim taraftarları var,olay ortada,güneş balçık ile sıvanmaz...
  11. Aslında doğru yazıyorsunuz sayın maraba, bir kere "İRADE"; 1 . Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç 2 . felsefe, ruh bilimi Bilinç (akıl) den meydana gelen (soyut) isteklerdir ve aynen big bang teorisinde olduğu gibi; Big Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir patlama ile başladığını kabul eder. Ama bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır ve düzensizleştirirler. Oysa Big Bang çok gizemli bir biçimde bunun tam aksi bir etki meydana getirmiştir: Maddeyi birbiriyle birleşecek ve galaksileri oluşturacak hale getirmiştir. Fred Hoyle, The Intelligent Universe, London, 1984, ss.184-185 Soyut olan teoriden,somut olan gerçeğe,burada inananlar kabul ediyor diye bazıları kabul etmeyebilir,Külli İradenin tasarrufunu ama cüzi irade olan İnsan ise şöyle açıklıyor bu durumu; Tesadüflerin ve rastgeleliğin,iç içe geçmiş,bütünlük halindeki düzenleri meydana getirmesini beklemek boşunadır demiştir Penrose Tesadüf matematiksel bir terimdir ve Penrose tesadüf ihtimalinin imkansızlığını matematiksel olarakta ortaya koymuştur. Büyük patlamayla canlılık için uygun bir ortamın oluşma olasılığını 10 üzeri 10 üzeri 123′te bir ihtimal olarak hesaplamıştır. Yani sıfır ihtimal bile sayılamayacak bir durum yaratıyor bu sayı, Bu sayı, yani 10 üzeri 10 üzeri 123′te 1 ihtimal, Yaratıcının amacının ne kadar keskin ve belirgin olduğunu bize göstermektedir. Bu gerçekten olağanüstü bir sayıdır. Bir kimse bunu doğal sayılar şeklinde bile yazmayı başaramaz, çünkü 1 rakamının yanına 10 üzeri 123 tane sıfır koyması gerekecektir. Eğer evrendeki tüm protonların ve tüm nötronların üzerine birer tane sıfır yazsa bile, yine de bu sayıyı yazmaktan çok çok geride kalacaktır. Roger Penrose, The Emperor’s New Mind, 1989; Michael Denton, Nature’s Destiny, The New York: The Free Press, 1998, s.9 Bu yazılanlara inanıyormusun "İRADİ" olarak ne dersin. Yoksa kabulleniyormusun.
  12. Peki,sayın maraba, İrade;kabullenmektir ve bilgilenmekten,bilmektir'de değerlendirildiği yer "BİLİNÇ" soyutmudur,somutmu... Akıl'a inanırmısınız.
  13. Sen anlat be dayı,anlamadığını'da biz anlayalım...
  14. Öylemi sayın maraba, peki bu yazdığın ne demektir; Somut bir gerçek olan "İRADE" ye inanmıyor isen,sen neye inanırsın'ki,veyahut şöyle yazalım;sen inansanda,inanmasanda hiç bir şey değişmez... Bu kadar basit.
  15. Amerikan,İngiliz,Fransız,Almanya'daki İnsanlarda "İRADE" başka bir şey demek'ki,mesela; sizin yazdığınız gibi; Şimdi; hangisi doğru? İRADE somut bir gerçekmi,denedim, İRADE var biliyorum, bunlar İNANIYORUM demek değilmidir... Ne yazarsınız bu konuda sayın maraba... Çok doğru,sui zan yapmamak lazım.
  16. Sayın maraba, İrade'ye inandığınızı beyan ediyorsunuz, sizi tebrik ediyorum... Mekanizma'da ön yargı bu irade'mi acaba,yoksa "ZAN" mı, bu konuda'da beni aydınlatırsanız memnun olurum... Külli İrade. Cüzi İrade. Pasif İrade. Bunların hepsine de inanıyormusunuz... Saygılar.
  17. Yukarda yazdıkların sizi bağlıyor,sayın politika ve hiç "ETİK" değil... Eğer varsa bir bildiğin "DELİLLENDİREREK" itham edersin,yoksa kimin TÜRK kimin Yahudi asıllı olduğuna senmi karar vereceksin veya odatv sahibi soner yalçın'a sormak lazım, (Efendi,efendi 2). İhanet çok önemli bir iddia,eğer ispat edemez isen kişiye ne denileceğini bilmen gerekir... Bir gazetenin bir milyon tiraja ulaşması,sizin cenahta niye oluşmuyor birde onu irdele...
  18. Sayın by x man, Ben kendi yazdıklarımdan mesülüm, (cüzi irade) beraber yazdığın dediğin kişiyi “omar” burada sitede (sanal) yazılarından bilirim ve hiç bir irtibatım’da yok,dolayısı ile yaptığın itham boş,neyse… Bir kere “SİZ” “İRADE” diye bir kavrama inanıyormusunuz,ona bir cevap yaz,sonrasında,doğmadanmı,doğduktan sonramı muhabbetine gireriz. Sonra; olayı başka yerlere çekmem,çünkü; hiç gereği yok,sizinle tartışmak için polemiğe gerek yok direk konuya girmek en iyisi. Hülasa; İrade diye bir kavrama inanıyormusunuz, eğer inanmyorum dersen başka,inanıyorum dersen başka, gönlün bilir,her iki durumda’da kendin karar vereceksin ve sorumluluk “SİZE” AİT OLACAK.”… Ne dersiniz.
  19. İnsan'da "İRADE" varmıdır yokmudur...
  20. Düşünenlerin;düşünceleri.
  21. http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1410-fetih-1453/
  22. Sayın gecekuşu, Özel bir gayretim yok olayı "boru" muhabbetine çekmeye,konu kendiliğinden buraya geldi,sonra Zaman gazetesi üzerinden,odatv bağlantılı,dezenformasyon haber uçurunca topik'te zatıaliniz bakalım neler oluyor diye bir iki illeti gönderdim hasbelkader olay bu... Sonra;şii,sünni ayrılığını körükleyen zaman gazetesinden (sizin sui zannınız) en azından bir haber, belge gösterebilirmisiniz,eğer doğru ise hep beraber eleştiri yapalım,yok eğer salt odatv yazdı diye ise amaç ne? değilmi bilelim... Soytarı karikatürünü asmam ve doğru bulmam,"gelişmemiş şahsiyet'mi" yapıyor beni,bu kanıya nereden vardın,ve olayı kişisel boyuta çekmek etik'mi sayın gecekuşu... Astığın karikatürler,kişinin bakış açısı ile değerlendirilir,illa size fikir beyan etmem mi gerekiyor,son zamanların modası cemaat ve AK partinin arası açıldı ise sizin için bal,kaymak,börek...
  23. SİLAH DEĞİL BORU Poyrazköy'de Bedrettin Dalan'a ait bir arazide yapılan kazılarda 15'i dolu toplam 22 adet Lav silahı bulunmuştu. Seri numaralarından silahların TSK'ya ait olduğu iddialarıyla ilgili kamera karşısına geçen dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, bulunan silahlar için "boru" demişti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbuğ'un o günkü açıklamalarına destek çıkarak, "Lav silahı bir kere kullanılınca boru oluyor" dedi. 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasından, 27 Nisan'daki E-muhtırasına kadar birçok konunun konuşulduğu programda Kılıçdaroğlu şu açıklamaları yaptı. Alıntı. Lav silahı... Kullanılınca...
  24. ŞİMDİ; YAZIYI BÜYÜK HARF İLE YAZIYORUMKİ,İNSANLAR EVRİMCİLERİN NASIL HAYAL İÇİNDE ÜMİTSİZCE ASPARAGAS HABERLERLE AVUNDUKLARINI GÖRSÜNLER... DİKKATLİ BİR İNSAN,ORTADA BİR MAKALENİN OLDUĞUNU GÖRÜR.. NE DİYOR YUKARDAKİ YAZI; MAKALE YANLIŞ SUNULUYOR,NE İMİŞ KARŞILAŞTIRILAN; İNSAN TAVUK VE TİMSAH... E SONUÇ??? SONUÇ ŞU ORTADA BİR MAKALE VAR İSTEYEN ULAŞABİLİYOR,AMA; BİZİM ARAŞTIRMACI EVRİMCİMİZ BENTON'A ULAŞAMIYOR AMA,BAZI SİTELERDEKİ MAKALEDE NE YAZDIĞI HAKKINDA BİLGİLER VAR DİYOR... (YAZIYOR) ŞİMDİ; NE İMİŞ OLAY; BENTON'A ULAŞAMAYAN ARAŞTIRMACI EVRİMCİ,YAZIYORKİ TÜRK YARATIŞÇILAR MAKALEYİ YANLIŞ SUNUYORLAR, HANİ ORJİNAL MAKALEYE ULAŞAMAMIŞTIN BAY ARAŞTIRMACI EVRİMCİ,NEREDEN BİLİYORSUN,ORJİNALİNDEKİ YAZIYI... ANCAK ŞİMDİ BENTON'A SORUYOR??? BENTON; CEVAP VERİYOR AMA KİME,BİZİM ARAŞTIRMACI EVRİMCİ ARKADAŞAMI,YOKSA HERHANGİ BİRİNE VERDİĞİ CEVABI YAKALAMIŞ OLAN ARAŞTIRMACI EVRİMCİYEMİ,SİMDİ SIRASI OLAN SORU ŞU YAZILAN (BENTON'UN) CEVABININ,NEREDE OLDUĞUDUR,HANGİ SİTEDE,VEYA BENTON'UN YAZDIĞI MEKTUBUN BİR GÖRÜNTÜSÜ NEREDEDİR... BUU KADAR YALAN OLMAZ... ÜSTELİK TAMAMEN ÇÜRÜTÜLMÜŞ OLAN EVRİM TEORİSİ İÇİN... VE; KENDİ YALANINA KENDİ YAKALANMIŞ ARAŞTIRMACI EVRİMCİ,NE İMİŞ; " ben, o tarihte iyi bilinen ve şayet insan, tavuk ve timsahın protein dizilerini karşılaştırırsanız, tavuk hemoglobin ve myoglobininin timsahtan çok insanla eşleşeceğini gösteren bir yazıyı gözden geçiriyordum. Bu durum, morfolojik kanıta göre timsahlar ve kuşların yakın akraba olduklarını kabul eden klasik görüşle çelişiyordu. " GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.