
BrainSlapper
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
2.691 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
BrainSlapper tarafından postalanan herşey
-
Ölümden sonra dirilme.
BrainSlapper şurada cevap verdi: BrainSlapper başlık Dini Konular - Din - Dinler
Zaten inceleme bir varsayılma başlıyor sevgili dostum. Din ile maddi gerçeklik arasındaki uyumsuzluğu gösteriyoruz, ama inananlar açısından, sadece maddi gerçeklik birşey ifade etmiyor. O zaman, inanç ile o inancın içerikleri arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekmek gerekiyor, ben de bunu yapmaya çalışıyorum. Yoksa sevgili dostum, ölümde sonrası için söylenecek herşey sadece inançtır/tahmindir/teoridir/arzudur/sallamadır Saygılar. -
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın boşig, Yanlış alıntılama falan yok ortada, aynı metin üzerinden konuşuyoruz, sen tümünü alıntılamışsın yazımın, ben sadece "küşük düşürme" ifadesi nerden çıktı, o kısmı içeren ilk iki satırı almışım. Konunu özeti şu: Bir taraf diyor ki: "Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir. Bunu dışında Muhammed hakkında söylenecek her olumsuz ifade (örneğin, Muhammed peygamber değildir, Kuran'ı kendi yazmıştır demek gibi) asılsız olduğu için, hakarettir, küçük düşürmedir, iftiradır" diyor. Biz de diyoruz ki: O zaman bu "saygı çerçevesinde herşey tartışılabilir" demek havada kalıyor. Çünkü karşı tarafın düşüncesi/inancı hakkında söyleyeceğim tek bir olumsuz ifade dahi saygısızlık, hakaret, iftira olarak algılanıyorsa, "inançlara saygılı olun" demenin tek bir anlamı vardır: "Bizim doğrularımızı kabul edin ve bizim doğrularımız aleyhine tek bir olumsuz ifade kullanmayın". Din hakkında olumsuz bir ifade kullandığımız an saygısızlıkla suçlanıyoruz. O nedenle soruyoruz, dini eleştirmenin sizi incitmeyecek, sizi küçük düşürmeyecek, hakaret olarak algılanmayacak bir yolu var mı diye soruyoruz. kralx "Muhammed hakkında söylenecek her olumsuz ifade, asılsız olduğu için, hakarettir, iftiradır" diyerek, pratik açıdan "islamı ve muhammed'i eleştirmenin mümkün olmadığını" söyledi. Semitik din mensuplarında din eleştirisine bu şekilde bir yaklaşım oldukça, dinlilerin dinsizlere yönelik "dine hakaret ediyorsunuz, saygısızlık ediyorsunuz" ithamı bitmeyecektir. Saygılar. -
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın boşig, "küçük düşürmek ifadesini ben kullanmadım. sayın kralx ile tartışmamızı yeniden okuyunuz. Benim açımdan, eleştirmek "hakaret" değildir, yanlışların gösterilmesi "küçük düşürmek" değildir. Ama eleştiriyi, yanlışların gösterilmesini "küçük düşürmek", " hakaret etmek" olarak algılayan arkadaşlarımız var. Saygılar. -
Bir zamanlar aynı yoldan çıktığımızı söylemiştiniz... Bugün farklı kollara ayrılmış olsakta, sizinle tartışmak zevkli... "Kendine Yönelmek" iyidir...
-
İnsanoğlunun kurduğu en büyük düş, sonsuza kadar yaşamak, ölüme çare bulmak. İnsanoğlu ölüme çare bulamamış, ama kadar bu dünyada olmasa bile, ölümden sonra varolduğu söylenen dünyada sonsuza kadar yaşamayı vaadeden dinlere inanmayı huzur verici bulmuş. Ölümden sonra dirilmenin nasıl olacağı konusunda çeşitli fikirler ileri sürülmüş, inançlar oluşmuş. (Aşağıdaki sorular, semitik dinlerdeki inançların doğru olduğunu varsayarak soruyorum) İslam'a göre dirilme nasıl olacaktır? Dirilme maddi midir? Cennet ve cehennem tasvirlerine bakacak olursak "ölüler diyarı"maddidir. Maddi dirilme bizi bir "madde problemi" ile karşı karşıya getirir. A şahsı öldü. A şahsını meydana getiren moleküller, atomlar dağıldı, toprağa karıştı. Bu adamı oluşturan A12345 kodlu (örneğimiz açısından böyle bir kodlama yapalım) H atomu da toprağa karıştı. O toprakta bir çiçek büyüdü, A12345 kodlu H atomu bu sefer bu çiçeğin yapıtaşlarından biri oldu. Çiçeği inek yedi. A12345 kodlu H atomu ineğin yapı taşlarından biri oldu. B şahsı ineğin etini yedi. A12345 kodlu H atomu, B şahsına geçti. Onun yapı taşlarından biri oldu. Bu süreç insanlık tarihi boyunca tekrarlandı durdu. Semitik dinlerde bahsedilen mahşer gerçekleşti ve herkes yeniden diriltilecek. A12345 kodlu H atomu kimin yapı taşı olacak? A şahsının mı? B şahsının mı? C Şahsının mı? .... A982357394 şahsının mı? Yoksa ineğe tekme atan Z384750 şahsı aleyhine şahitlik etmek için diriltilen ineğin mi? Maddi dirilme sorunlu ise veya dirilme maddi olmayacaksa, dirilme manevi/ruhsal midir? Manevi ise, bundan kasıt nedir? Manevi ise, ödüllendirme ve cezalandırma nasıl olacaktır? Cennet ve cehennem ne olacaktır? Dirilme manevi olacaksa, Adem'i topraktan (maddeden) yaratıldı diye Adem'i beğenmeyen Şeytan haklı duruma gelmez mi? Madde küçümsenmiş olmaz mı? Saygılar.
-
Fikir ve İnanç Özgürlüğü & Dinden Dönme.
BrainSlapper şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
İslam'da zorlama yoktur denir veya öyle olduğu iddia edilir. Bu iddia'ya göre isteyen inanır, isteyen inanmaz. İnanma ve inanmama konusunda bir "zaman" mefhumu yoktur, yani çncelik sonralık belirtilmemiştir. Buradan şunu çıkarabiliriz. Bu iddiya göre müslüman, özgürce inanmaktan vazgeçebilir. Ama hakkaten öylemi? Diyanet işleri Başkanlığının sitesinde şöyle bir bölüm var, alıntılıyorum, isteyen o bölümün hepsini okuyabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB ) özetle konuyu vatana ihanet suçu olarak yorumlayıp, İslam fıkıhçılarının aksine, dinden çıkmanın ölüm cezasını gerektirmeyeceği sonucuna varmış. DİB'nın İslam fıkıhçılarının görüşünü reddetmesinin nedenini bilemiyoruz. Siteden yaptığım alıntıda bazı yerlerin altını çizdim. İslam'a karşı çıkmak ne demektir? DİB bunları o bölümde açıklamamış. Ama, başka bir site bunun ne anlama geldiği açıklanmış. Bu sitenin sahipleri, islam fıkıhçılarını DİB gibi reddetmemişler anlaşılan. Buna göre, islam'a itikatsızlık, islami inançlar hakkında şüphe duymak, islami inanca aykırı söz söylemek ve islami inanca aykırı fiil işlemektir. Örnekler İslam'a İtikatsızlık veya islam-dışı şeylere itikat: Kur'an'ın Allah'ın kelamı olmadığına inanmak gibi hakkında kesin yasaklama gelen bir şeyi ya da kesin olan bir hususun tam tersi bir şeyi kesin tasdik etmektir. Cihadın farziyeti, içkinin haramlılığı, hırsızın elinin kesilmesi gibi dinen bilinmesi zaruri olan hususlardan birisini inkar etmek. İslami inançlar hakkında şüphe duymak: Kim Allah'ın birliği, Muhammed'in peygamber olduğu, zina eden erkeğe sopa vurulması veya benzeri hususlar hakkında şüphe ederse kafir sayılır. Bu ikisi kesinlikle öldürülmeyi gerektiriyor. İslami inanca aykırı söz söylemek:İslâm Muhammed'in kendisi tarafındandır (Allah'tan gelmemiştir) gibi sözleri söylerse, bu sözleri söyleyen kimse kesinlikle kafirdir. İslami inanca aykırı fiil işlemek: Puta tapmak, vs. Bunlarda ise kesinlik yok, %1 inanç ihtimali varsa dahi öldürülmüyor. Ancak, bu 4 maddeyi birbirinden, özellikle ilk üçünü birbirinden ayırmak çok zor. Bu şartlarda, dinden dönmenin cezası ölüm olan bir inanç sisteminde, inanç özgürlüğü nasıl olabilir? Hakkında kesin hüküm bulunduğu iddia edilen şeylere karşı, can ortaya konmadan nasıl fikir beyan edilebilir? Saygılar. -
Allahın bilgisi sınırsız mı ?
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Çağımızın modern teknolojisinin, islam'ın ve benzeri inançalrın sonunu getireceğine ilişkin umudum, internetin varlığından kaynaklanıyor. Yoksa, internet ortamında bile, görmediği, tanımadığı insanları tehdit edebilen biri, "gerçek" yaşamda ne yapardı acaba? Yeni bir Nesimi Vakası mı? Yeni bir Hallac-ı Mansur kakası mı? Yeni bir Turan Dursun vakası mı? Yoksa yeni bir Van Gogh vakası mı? Yoksa yeni bir Madımak vakası mı? Peki nasıl mücadele edilecek bu gerçekdışılıkla, hayti tehlike olmadan? Tek umudum teknoloji. Mücadelenin şartları ancak "eşitlenir gibi" oldu çağımızda. "Gibi oldu" diyorum, çünkü yeterli teknoloji ile, virtual/sanal şahısların arkasındaki gerçek şahıslara da ulaşılabiliyor. "Görünmez" bir kaynağa dayalı din ile, ancak "görünmez/virtual/sanal" şahıslar mücadele edebilir. Saygılar. -
Sevgili kralx, Ateş azaptır, herkes için azaptır. Ama soğuk da azap değil midir? Yiyecek bir ihtiyaçtır. Yani insanlar mecburdur bu ihiyacı gidermeye. Yiyecekle terbiye dünyanın en kötü işkencelerinden biridir. Ateşten yanmayı seven adam görmediğim gibi, soğuktan hoşlanan adam da görmedim. Yiyecek ihtiyaç olduğundan bunu sevmeyeni de görmedim. Madem ateş ve yiyecek konusu anlaşmamızı sağlayamadı, çöl kültürüne özgü güzellik olan kelime üzerinde duralım: Gölge ve serinlik. Gölge ve serinliğin Eskimolar için de harika birşey olduğunu iddia edemezsiniz heralde. Saygılar.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın boşig, Heralde dikkatinizden kaçtı, kimse cevaplamamış. Biz şunları soruyoruz, bize yöntem söyleyin, yanlışa nasıl yanlış diyelim ki inananlar hakaret olarak algılanmasın. 1. Bir adam, çocuğunu kesmeye kalkarsa, bu adamı nasıl tanımlarsınız? 2. Bir adam, sokaktaki, tanımadığı bir çocuğu öldürürse, o adamı nasıl tanımlarsınız? 3. Bir adam, "ben Tanrı'nın yanına gittim, O'nla konuştum" derse, bu adamı nasıl tanımlarsınız? 4. Bir adam, "Tanrı benimle çalının arkasından konuştu" derse, bu adamı nasıl tanımlarsınız. 5. Bir adam, kendi kendine konuşur ve "ben kuşlarla konuşuyorum" derse, o adamı nasıl tanımlarsınız? 6. Bir adam, "Allah bana 'George git Irak'ı o despottan kurtar' dedi, ben de Allah'ın isteğini yapmak için Irak'a savaş açtım" derse, o adamı nasıl tanımlarsınız? 7. Bir adam, "ben Allah'ın elçisiyim" derse, o adamı nasıl tanımlarsınız? 8. Bir adam, bugün size "ben Napolyun'um" dese, o adamı nasıl tanımlarsınız? 9. Bir kadın, bugün size "ben falanca kraliçe'nin ruhunu taşıyorum" dese, bu kadını nasıl tanımlarsınız? kralx'e aramızda bir tartışma geçti, sizin dikkatinizden kaçmış olabilir, onu da alıntılayayım, sizin bu konudaki düşüncenizi almaktan memnuniyet duyacağım. xlark tades:Evet her inanç, her düşünce, her fikir eleştirilebilir ancak hakaret alay ve küçük düşürücü durumlara gidilmedikçe.. BrainSlapper: Peki Muhammed'in Tanrı'nın seçilmiş kulu olmadığını, peygamber olmadığını nasıl ileri süreceğim, nasıl ispat edeceğim, "küçük düşürmeden"? Bana bir yöntem söyle. xlark tades: Bunu ıspat edemezsin çünkü Hz. Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir..Bunun dışında, ona itham edeceğin her olumsuzluk asılsız olduğu için, ya iftira ya hakarettir (bence).. BrainSlapper:Muhammed'in peygamber olduğunu kabul etmenin dışında her türlü fikrin iftira ve hakaret olduğunu [mu söylüyorsun?]. xlark tades:Sevgili Brain dikkat edersen her türlü fikir demiyorum her türlü olumsuzluk diyorum.. Dinin şiddetle yasakladığı şeylerle Peygamber efendimizi itham etmek gibi.. BrainSlapper:Tartışmak zaten diğer tarafın düşünceleri hakkındaki olumsuzlukları, yanlış gördüğünüz şeyleri dile getirmektir. Tarflardan birisi tartışma konusunu dikte edemez , tartışmada hangi hususların yanlış olduğunun söylenmesini yasaklayamaz. Bunun adı tartışma olmaz. "Tek doğru var, gel bu benim doğrumu kabul et" diktesi olur bunun adı. Sayın boşig, bize öyle bir yöntem söyle ki, katil'e "katil" demeyelim, "insan hayatının değeri konusunda yeterli bilgi edinmekten mahrum kalmış, bu nedenle insan hatanına özen göstermeyen, insan hayatının yokedilmesinin kötülüğünü farkedemediğinden bu tür eylemler yapabilen şahıs" diyelim. Gerçi bu da kralx'e göre, yukarıdaki tanımlama da katil hakkında "olumsuzluk" ifade ediyor ama, napalım, başka yol bulamıyoruz, siz aydınlatın bizi. daha iyi bir yöntem bulalım. Saygılar. -
Sevgili katakuta Kuran'daki hakaretleri biliyorum. Birçok kez sen de gösterdin zaten. Sadece forumun otomatik sansür programı Allah, peygamber falan tanımadığından, bu hakaretlerin ebu lehep ve ebu cehil kafirlerine yönelik olduğunu bilmediğinden, hadini aşıp, sansürlemiş Allah kelamını Sygılar, sevgiler.
-
Virtuel arkadasimsin benim..Yazilarini okumak cok guzel...En guzelide BIll Gates'di:)))Iyki aramiza katildin...
-
Mesela Eskimolara göre cennet iklimini tarif et. Mesela Eskimolara göre güzel yiyecekleri tarif et. Bakalım Çöl kültürüne özgü şeyler olacak mı? Saygılar.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Ortadoğu kültüründe tasavvur edilen bir Allah egoist de olur, gaddar da olur, bağışlaması bile "büyüklüğünü" göstermeye yöneliktir. Ortadoğu çöl kültüründe, sıcak bir başbelasıdır. İnsana yapılabilecek en kötü işkencenin sıcakla & ateşle yapılabileceğine inanılır. Ortadoğu çöl kültüründe, ırmak bir ütopyadır, bu nedenle ortadoğu kültürünün Allah'ı elbette içinde ırmaklar bulunan cennet vaad edecektir. Ortadoğu çöl kültüründe, en büyük mutluluk sıcaktan korunmaktır, gölgede döşeklere uzanıp, yan gelip yatıp, dilberlerle vakit geçirmektir. En çok nefret edilen şey sıcak, en sevilen şey şey gölgelik ve serinliktir. Elbet böyle bir kültürün Allah'ının vereceği cennet de elbette gölgelikler, döşekler, yastıklar ve yaşıt kızlarla dolu olacaktır. Bu Allah'ın tehdidi de elbette "sıcaklık" içeren bir tehdit olacaktır, cehennem elbette ateş olacaktır, insanlar elbette kaynar su içmeye mecbur bırakılmakla tehdt edilecektir. Ortadoğu kültürü sadece bir Emir'i, Kabile liderininin daha büyüğünü ilah olarak tasavvur etmiştir, elbette bu ilahın duyguları ve misyonları da bu kültürü yansıtacaktır. Saygılar.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın boşig, Elbette erkes kendi inancının/düşüncesinin doğru olduğunu sanıyor ki, inanyor ve savunuyor. benim inancımda/düşümcelerimde yanlış varsa, elbette yanlış bu, şu, şu ve şu nedenle diyecekler. Aynı hakka ben de sahip olmalıyım. Kimse o inanç benim için kutsal, sen onu şu şekilde eleştiremezsin dememeli. Bence de, zaten öyle dedim. Doğru, bana cehennemliksin demesi bişey ifade etmiyor, gülüp geçiyorum, hatta şaka yapıyorum, "abi zaten bütün renkli karakterler cehennemde olacak, orası daha eğlencelidir" diyorum. Düşüncemi eksik ifade etmişim veya tam olarak ifade dememişim. Benim söylemek istediğim, tek doğrunun kendi inançları olduğunu sana insanlar, bu kendilerine has tek doğruya istinaden, başkalarının hayatlarını da kendi doğrularına göre şekillendirmeye zorluyorlar. Sorun burada. Suudi Arabistan'da resmi olarak şeriat var. Ve orada ne eşler, ne kızkardeşler, ne anneler, yanlarında erkek olmadan alışverişe dahi çıkamıyorlar. Ben bunu yaşadım. Ezan okununca herkesi namaza gitmeye zorluyor din polisi. Yolda yürüken hemen yanıbaşınızda bir polis arabası durup, annenize, gözünüzün önünde, başörtüsünün altından saçları görünüyor diye bağırıp çaığırıyor. Dünyanın şeriatla yönetilen ikinci ülkesi taliban Afganistan'ı idi. O tek doğru sanılan inanç iktidara geçince neler yasakladı gördük. Televizyonu, sinamayı, interneti, yani bilgi kaynağı modern medyayı yasakladı, kızların okula gitmesini bile yasakladı. İran'da köklü pers/zerdüşt/şii kültürünün etkisiyle Suudi Arabistan veya Afganistan tarzı bir şeriat yok, ama yine de birçok şeyin "o tek doğru" ya göre yönetildiği bir ülke. Muhalefet yapmak, iktidara yanlışlarını söylemek imkansız, çünkü otomatik olarak "Allah'ın iktidarını" eleştirdiğinizi iddia ediyorlar. Saygılar. -
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Zaten tartışma konularından biri de o. tartışmada neyin gündeme getirilip, neyin getirilemeyeceğini taraflardan biri belirleyemez. Tartışmak zaten diğer tarafın düşünceleri hakkındaki olumsuzlukları, yanlış gördüğünüz şeyleri dile getirmektir. Tartışmanın üslubu "ortaklaşa" belirlenebilir. Birbirimizin kafasına ansiklopedi ekleştirerek mi tartışacağız, yoksa fikirlerimizi savunarak mı, yoksa küfrederek mi, bunu belirleyebiliriz. Ancak tartışılan inanmak ve inanmamak ise, bu kapsama giren herşey tartışlılabilir. Tarflardan birisi tartışma konusunu dikte edemez, tartışmada hangi hususların yanlış olduğunun söylenmesini yasaklayamaz. "Tek doğru din Zerdüştlüktür, Zerdüştün düşüncelerinin yanlış olduğunu iddia etmek ve onun yanlış düşündüğünü ileri sürmek dışında herşeyi söylemek serbest, gelin zerdüştlüğü tartışalım" demek gibi birşey olur bu. "Varoluşun kaynağını açıklayan tek teori evrimdir, Darwin'in düşüncelerinin yanlış olduğunu iddia etmek ve onun yanlış düşündüğünü ileri sürmek dışında herşeyi söylemek serbest, gelin evrimi tartışalım" demek gibi birşey olur bu. Bunun adı tartışma olmaz. "Tek doğru var, gel bu benim doğrumu kabul et" diktesi olur bunun adı. Saygılar. -
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Muhammed'in peygamber olduğunu kabul etmenin dışında her türlü fikrin iftira ve hgakaret olduğunu sanan düşünce. Yorumsuz. Saygılar. -
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Hakaret olmadan olmaz demiyorum. Yanlışa "yanlış" dememi hakaret olarak algılarsan, din'e Muhammed'e, dokunulmazlık vermiş olursun. Bende onu soruyorum zaten.Yanlışa "yanlış" demek hakaret olarak algılanacaksa, nasıl eleştirebileceğim? Bana onu söyle. Yanlış gördüğüm şeye elbette yanlış diyeceğim. Saygılar. -
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sedat Bey, Peki Muhammed'in Tanrı'nın seçilmiş kulu olmadığını, peygamber olmadığını nasıl ileri süreceğim, nasıl ispat edeceğim, "küçük düşürmeden"? Bana bir yöntem söyle. A: Muhammed peygamber değil. B: Peki nerden bu sonuca vardın ? A: (Ne desin şimdi?) * "Doğru söylememiş" mi desin (ki bunu söylemek yetmiyor, neden doğru söylemediğini düşündüğünü ifade etmesi gerek) ? * Kuran'da bulunan ayetlerden yola çıkarak, zaten onun "cinlere tutulmuş olduğuna, zamanında kendisinin delilikle itham edilmiş olduğuna" ilişkin bilgilerden yola çıkarak "psikolojik desteğe muhtaç bir yapıdaydı" mı desin? * "Samimi değildi, halkı kullanmak için tebligatının Allah'tan olduğunu iddia etti" mi desin? Hangisini desin ki Muhammed küçük düşmesin? Ben bu forumda yalan söylersem, küçük düşmeyi hakaderim. Ben bu forumda birilerine karşı terbiye sınırlarını aşan laf edersem, küçük düşmeyi hakaderim, ban yemeyi hakederim. Ben bu forumda akla mugayir laf edersem, küçük düşmeyi, bana gülünmesini hakaderim. Kimse kusura bakmasın ama, dindeki doğru olmayan şeyleri, çelişen şeyleri gösterince birileri küçük düşecekse düşsün. Evrim teorisi çürütülürse, darwin küçük düşecekse düşsün. Eğer burdan sövüp, hakaret edip, itham edip kaçıyorsak, ithamlarımızın ve iddialarımızın içini doldurmuyorsak, zaten küçük düşen biz oluruz. Ama lütfen müsaade edin, yanlışa yanlış demek de hakaret olarak algılanmasın. Saygılar. -
Bu da "hakaret içermekten sansür yiyen ilk ayet meali" oldu heralde. Saygılar.
-
Sayın boşig, Altı çizili yere inançlara saygı problemi başlığında cevap verdim. Şunu tekrar edeyim, sizin inancınıza ilişkin o0larak birşey söylemedim ben, çünkü siz inancınızın "Sizinle Tanrı arasında olduğu hususunu" birkaç yerde belirttiniz. Buna diyecek bir lafımız olamaz. Sadece saygı duyarız. İnancınızla ilgili olarak söylediğimiz tek şey, onun islam olmadığı idi. Bu iddiamı da, aynı inanca sahip olduğunuzu söylediğiniz Yunus Emre, Mevlana, ömer Hayyam, Nesimi, Ahmet yesevi ve Hallac'ı Mansur gibi şahısların düşüncelerinden veya hayatlarından örnek vererek ileir sürdüm. O insanlar islam coğrafyasında doğdular, müslümandılar, ama bir noktadan sonra, islamiyet'in ötesine geçtiler. Artık onlar için inancın "adı" önemini kaybetti. Müslümanım demediler, müslüman değilim de demediler, çünkü "müslüman değilim"demek de bir anlamda "ad" koymaktır. Sadece inançlarını yaşadılar, kimseye karışmadılar, müdahale etmediler. Şimdi de size islam dışı "Gerçek Tekdir" düşüncesine örnekler vereyim. Kızılderili inancı: Herşey akrabamızdır/kardeşimizdir/parçamızdır. Herşeye ne yaparsak, kendimize yapmış oluruz. Herşey esean Tek'tir ("All things are our relatives; what we do to everything, we do to ourselves. All is really One. - Black Elk) Sih Dini:: Hiçkimse ile düşmanlık yağma, çünkü Tanrı herkesin varlığındadır. ("Don't create enmity with anyone as God is within everyone." Guru Arjan Devji) Bu iki inançta çok nettir Ene-l Hakk düşüncesi. Bu iki inancı örnek vermemin nedeni ise, eski Türk kültürü ile benzerlikleri, alakalarıdır. Şamanizm din değildir diye birçok kez söylediniz, doğru, din değildir. Şaman, dini törenleri idare eden büyücü/şifacıdır. Esas inanç Gök Tanrı/Ulu Manitu inancıdır. Orta Asya Türkleri ile Kızılderili inancı ve inanç ritüelleri/törenleri bu perspektiften bakınca uyuşur. (Diğer hususlarda da uyuşur kızılderili ve Türk inancı, mesela köle/cariye kültürü yoktur. Yönetim erkini Tanrı'dan alma iddiası yoktur. Peygamberlik iddiası yoktur. Tapınak/mabed yoktur. İbadeti eksen alan bir yaşam anlayışı yoktur. Kadını ikinci sınıf gören bir anlayış yoktur.) Sihler ise bize göre önemli bir coğrafi konumda yaşarlar: Penjap, Kuzey Pakistan, Güneydoğu Afganistan'da. Yani, Orta Asya kültürünün, Budizmin, Hinduizmin, Çin inançlarının (konfüçyüsizm, taoizm), İslamiyetin, Zerdüştlüğün kesişme bölgesinde. Ene-l Hakk düşüncesi bu coğrafya veya mücavir bölgelerde yaşamış insanlarca benimsenmiş bir düşüncedir. Ahmet Yesevi, Ömer Hayyam, Mevlana bu tanımladığımız bölgeye yakın yerlerden çıkmış insanlardır (Yunus, Hallac-ı Mansur, Hacı bektaş Veli, Pir Sultan nereli bilmiyorum, Hallac dışındakileri Anadolulu diye biliyorum, ama semitik kültürden olmadıklarından eminim). Saygılar.
-
Kutsala saygı problemi!
BrainSlapper şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sizin yazınıza atfen cevap vereceğim, ama tüm müslümanlara, diğer semitik din mensuplarına ve diğer inanç mensuplarına şu hususu bir kez daha vurgulamak istiyorum: İnançlara saygı duyarım, bu inançlar benim hayatıma, benim düşüncenme müdahale etmedikleri sürece. Ben, Samiri'nin Yahudiler arasında canlandırmaya çalıştığı inek tapınımı kültürünü yaşatan Hinduların inancına saygı duyarım; benim dana eti yememe müdahale etmedikleri sürece, ineklerine Hindistan'da olduğu gibi sonsuz özgürlük verip caddelere, sokaklara pisletmedikleri sürece. Ben, Musevinin inancına saygı duyarım, gelip bana "ben Allah'ın seçtiği kabilenin mensubuyum, ben üstünüp" diyerek bu üstünlük iddiasını uygulamaya geçirmeye çalışmadığı sürece. Ben, Lat'a, Uzza'ya, haç'a, heykel'e, İsa ikonasına, güneşe tapınan insanlara da saygı duyarım, kendi inançalrının doğru olduğunu iddia edip, beni de bu inançlarına inanmaya zorlamadıkları sürece. Ben, İslamiyet'e saygı duyarım, benim ne yediğime, ne içtiğime, ne giydiğime, nasıl yaşadığıma, ne düşündüğüme karışmadıkça. İslamyetten referans alanlar benim hayatıma müdahale etmedikçe. Ama, hangi dinli ve dinsiz olursa olsun, benim düşüncelerime ve hayat anlayışıma yanlış derse, ben öncelikle kendi düşüncemin yanlış olmadığını ispatlamak, sonra da bana yanlış düşünüyorsun diyenin düşüncesinin yanlış olduğunu göstermek zorundayım. Hakkaten gösterir benim düşüncemin yanlış olduğunu, o zaman diyecek birşey yok, teşekkür ederim sadece. Benim düşünceme ve hayat tarzıma yanlış deme hakkını kendinde gören, kendi düşüncesi, inancı ve hayat tarzını tartışmaya açar. "Sadece biz eleştirelim, sen eleştirme" diyemez kimse. İslam dini veya Tanrı'dan geldiğini iddia eden bütün dinler, tabiatları gereği, kendi anlayışı dışındaki anlayışlara yanlış derler; bu nedenle başkalarının da otomatik olarak savvunma hakkı ve ihtiyacı ortaya çıkar. Savunma sırasında da, maalesef, bir şeye doğru değilse, doğru deil demek zorunluluğu var, bu hakaret olarak algılanmamalı. Dikkat ederseniz, itiraz ettiğimiz şey inançların "kişi ile Tanrı arasında kalan kısmı" değil, bunun dışına taşan, başkalarının hayatına müdahale eden kısmı. Yoksa bir insanın Tanrı'yı düşününce huzur bulması, eline haç alınca uhreviyet hissetmesi, boynuna köpekbaşı dişlerinden yapılmış kolye asınca mutlu hissetmesi, ibadet edince cennete gidecek olması falan beni zerre kadar ilgilendirmez, saygı duyarım. İbadet edince cennete gideceğine inansın, ama inanmayanlarıın cehenneme gideceğini iddia ederse, yani "kendi şahsiyeti" dışındakilere ne olacağı hususuna girerse, maalesef bu "kendi şahsı dışındaki insanlar" da birşeyler söyleme hakkına sahip olurlar. Saygılar. -
Sevgili boşig, Yer kaplamasın diye yazını tümden alıntılamadım. Söylemek istediğim şey şu: islam'ın temel sorunlarından biri, daha önce de söyledim, her yöne çekilebilmesidir. Her yönü gösteren bir pusula, doğru bir pusula değildir. Her yönü gösterirken ara sıra da Kuzey'i göstermesi, o pusulanın bozukluğunu gidermez. Durmuş saat da, günde iki kez "doğru zamanı" gösterir. Melesa demişsiniz ki "Kuran: Kölelere iyi davranın, gücünüz yettiğini azat edin". Biz de diyoruz ki; "kölelere iyi davranın", diyen bir sistem "kölelerin mevcudiyetini" yasallaştırır. Zira "köle sahibi olamak" meşru olmalıdır ki, yani "ortada köle bulunsun" ki, "kölelere iyi davranabilmek" mümkün olabilsin. Yanılıyor muyum? Eğer, Kuran gerçekten teistlerin tasavvur ettiği gibi bir Tanrı'dan gelen kitap olsaydı, Kuran'da birçok konuda nasıl kesin hüküm varsa, köleliği kesinlikle yasaklayan bir hüküm olurdu. Saygılar.