BrainSlapper tarafından postalanan herşey
-
Din Değiştirmek
İslam evrensellik ve tüm zamanları kapsayıcılık iddiasında bulunmasa, ayetlerin söyleniş sebeplerine bakarak o dönemdeki mücadeleleri irdelerken kullanabilirdik. Tecavüz etmek suçtur diyoruz. Bu evrenseldir. Hangi şartlarda getirilmiş bu kural demiyoruz. Dün de geçerliydi, bugün de geçerli. Saygılar.
-
RASLANTI? YARATILIŞ?
Mesela Uçan Spagetti Canavarı (tıklayınız) diyebilirmiyiz bu Yaratıcıya, Bobby Henderson'un dediği gibi? Ben mesela, buna dayanarak hepimizi Uçan Spagetti Canavarı yarattı diyebilirmiyim? kralx'in iddia ettiği Evrendeki Tasarımı da o yaptı diyebilirmiyim? Bu mantığa nerden vardın? İki veya dahaçok yaratıcının kavga edeceğini nerden biliyorsun? Putperest Yunan/Mısır ilahlarının kavga etmesinden mi? Neden? Lokomotife de güç veren bir jenaratör/buhar kazanı, onu kullanan bir konduktör var. Tanrı'nın/ilahların Kondüktörü kim? Lokomotifi yapan kim? Enerjisini nerden alıyor? Dişteki bakteri "beni, dişinde bulunduğum insan yarattı" gibi bir iddiada bulunup onu tanımlamaya kalkmaz zaten. İnsanın da, şu bakteri beni tanısın, beni ansın, sevsin diye bir derdi olmaz. Biliyomuş ya semitik dinlerin iddiasına göre zaten hangimizin ne yapacağını, bu tiyatroya ne gerek var o zaman? Sen Allah demiyorsun, Semitik halklar demiş, El-İlah diye, Muhammed artikel ile ilah kelimesini birleştirmiş Allah yapmış, ve bu "şey", herneyse, kendini tanıtmamış, Muhammed bu şey'in vahy verdiğini iddia etmiş. Saygılar.
-
Çelişkiler...
Kuran söylüyor. Sembolizm ve mecaz da yok verdiğimiz ayetlerde. Yerden bakıp güneş ve ve ay çarpışabilir mi, birbirine yetişebilir mi zannına kapılanlar Muhammed ve onun devrindeki diğer insanlar. "Yetişmek", aynı kulvarda, aynı yolda, aynı yörüngede hareket etmeyi gerektirir. Kuran'da güneş ve ayın aynı yörüngede oldukları ve birbirlerini kovaladıkları iddia edilmiştir. Bu dünyanın sismik haritası... Bu da dağları net gösteren bir dünya coğrafi haritası... Dağ sıraları ile deprem bölgeleri arasında bir bağ görüyormusun? Mesela Rusya-Sibirya, Sahra, Amazon havzası ve Kanada'nın doğusunda, yani dünyanın en büyük düzlüklerinde ne görüyorsun? Depremlerde altında ana kaya olan yer ile toprak zemin arasındaki fark, virajlı ve engebeli bir yolda hızla giden bir otobüste ayakta duran bir yolcunun tutunması (kayalık zemin) ve tutunmaması (toprak zemin) gibi birşeydir. Yani asıl sorun yolun virajlı ve engebeli olmasıdır (dağlar). Var da, eski insanların, eksik ve yanlış bilgileri var. Senin varsaydığın Herşeyi Bilen Tasarlayıcı'dan alınan bilgiler değil. Saygılar.
-
Kuran'ın bir masal kitabından ne farkı var?
Teşekkürler sarıgöl, bence de belli. Ayette sıradan bir toprak yarılmasından bahsediyor. Fay hatları ile bir ilgisi yok yani. Ali Bulaç Tarık-12: Yarılan yere de. Diyanet Vakfı Tarık-12: (Nebat ile) yarılan yere , Edip Yüksel Tarık-12: Ve yarılan yeryüzüne andolsun ki, Elmalılı Hamdi Yazır Tarık-12: yarılan yere, Süleyman Ateş Tarık-12: (Bitkilerin çıkması için) Çatlayan yere andolsun ki, Yaşar Nuri Öztürk Tarık-12: Çatlayışlarla/yarılışlarla dolu yere de yemin olsun, Saygılar.
-
Çelişkiler...
Son günlerdeki aktif başlıklarda var hepsi, boşuna mı konuşuyorduk? 1. İslam dini düşünme, anlama, kavrama organı kalptir der, bilim beyin der. A'raf-179: Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır 2. İslam dini, güneş ile ayı aynı yöründede giden, ancak birbirlerine yetişemeyen gök cisimleri zanneder, dünyadan hayaya bakan bir adamın gözlemine göre bu bilgi ileri sürülmüştür. Bilim'e göre güneş ve ayın yörüngeleri birbirinden tamamen farklıdır. Yetişmek diye birşey sözkonusu olamaz. Yâsîn-40: Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. 3. İslam, dünya ve göğün 6 günde yaratıldığını iddia eder. Bilim evrenin ve dünyanın oluşumunun milyonlarca yıl sürdüğünü söyler. Yunus-3:O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." [Mavi renkli yer boşig'in sorusu, ama sen de cevaplayabilirsin. Tanrının arşı su üzerinde ise, Tanrı'nın mekanı var mıdır, herşeyde Tanrı var mıdır, varsa suyun üstündeki Tanrı'nın bir kısmı mıdır. Yoksa, Kuran putperest inançların devamından başka birşey olmadığından mı bu bilgiler kuranda yeralmaktadırr.) 4. İslam, yer insanları sarsmasın diye dağlar oturtulduğunu söyler, bilim dağların kıta plakalarının çarpışması veya yerkabuğunun delinmesi üzerine fışkıran lavlarla oluştuğunu, bu nedenle sarsıntıların/depremlerin en çok dağların yoğun olduğu yerlerde yaşandığını söyler ve istatistiklerle bu sabittir. Nalh-15: Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır. 5. İslam insanın bir spermden yaratıldığını, kadının sadece tarla olduğunu iddia eder. Bilim İnsanın sperm+yumurtadan oluştuğunu göstermiştir. Nalh-4: İnsanı bir spermden yarattı. Bir de bakmışsın insan, açıkça kafa tutan bir hasım oluvermiştir. Kıyamet-37: O, dökülen meniden bir sperm değil miydi? Abese-19: spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu. İlk aklıma gelenler bunlar... Saygılar.
-
Çelişkiler...
Sayın boşig, "Beni huzurlu kılan bir inançla "Maddi" dünyayı açıklama gibi bir çabamın olamayacağı açıktır" dedi. Bende İslamiyet'in maddi dünyayı da açıklamaya giriştiğine dikkat çektim. Sayın kralx, dininiz bilimi teşvik etse, en büyük savunucularından biri ben olurum. Sizin dininizin emrettiği bilim, Muhammed'in verdiğigi bilgileri tastiklemeye yönelik "rasyonelleştirme, kelimelere takla attırma" bilimidir. Saygılar.
-
Din Değiştirmek
Ben çarpıtmıyorum, ayetlerde öyle yazıyor. Yukarıda var o ayetler. Saygılar.
-
din saptırılıyor
Sevgili TARAFSIZ sen sormadan önce cevabını vermiş. Kalp nakli ile, insanın inancında, düşüncelerinde, kavrama yeteneğinde değişiklik olmaz. Saygılar.
-
din saptırılıyor
Sayın boşig, kalb nakli ile duygularda yaşaşan dğişimi sana da sorayım, madem diğer dünya ile ilgili "duygular"ınmerkezi/kaynağı kalp imiş, kalp nakli yaptırınca bu duygular değişiyıor mu? Kalbin belirlenen tek fonksiyonu vardır. Kan dolaşımını sağlamak. Köpekten korktuğun zaman kalbin çarpar, çünkü beyin bacaklara kaç, kollara savunmada kullanacak bir şey ara, gözlere kulaklara dikkat oranını arttır, kalbe de, bu fazla faaliyetleri besleyecek fazla kanı pompala der. Bu nedenle kalp daha hızlı çalışır ve daha hızlı atar. Yazınızdaki kırmızı işaretli yere ilişkin cevabım aşağıdaki başlıkta. Bu geçişteki sakınca, yanlış olan bilginin geçmiş olmasıdır. Putperest bir inançtan geçmiş olmasıdır. Yanlış bilgidir, varsa bir Yaratıcı, ondan alınan bilgi değildir. Tüm dinler aynı kökenli değildir. Birbileriyle ieltişimi olmayan kültürlker farklı dini kültürler geliştirmiştir. Çün dinleri ile Ortadoğu/semitik dinler birbirine hiç benzemez. Saygılar.
-
Çelişkiler...
Sayın boşig, "Size şah damarından daha yakınım" diyen Tanrıı değildir. Onu diyen, o lafı Tanrı'ya isnat etmiştir. Zaten Tanrı'nın öyle dediğini kabul etsek, "Tanrı böyle dedi" diyen dini kabul ederiz. Ben de sana diyorum sayın boşig, bu islami düşünce değil, sen de müslüman değilsin diye. İslami inanç, göğün kaç kat olduğuna karışır, yağmurun nasıl yağdığına karışır, Güneş ile ayın aynı yörüngede birbirlerini kovaladıklarını iddia eder, evrenin ne kadar sürede oluştuğu hakkında bilgi vermeye kalkar, ne renk don giymemiz gerektiğine karışır, Mekke-Medine-Akabe-Küdüs-Şam yolu üzerindeki eski uygarlıklara ait kentlerin neden yıkıldığına ilişkin açıklamalar ileri sürer, yani dünyada "maddi" hayatta karışmadığı alan yoktur dinin. Saygılar.
-
din saptırılıyor
Yukarıda söylediğin şeyler çerçevesinde, kalp nakli yaptıran veya yapay/plastik kalp taşıyan insanların durumunu anlat bana. Nasıl düşünüyorlar, nasıl inanaıyorlar. Kalp naklinden önceki ve sonraki düşünceleri ve inançlarında ne gibi dğişiklikler oluyor. Saygılar.
-
Çelişkiler...
Metafizik bir konuda "gerçek" olarak kabule ttiğiniz bir varsayımla hareket ediyorsunuz. Tartışma konularından biri "Tanrı var mı, yok mu" iken, "Tanrı var" deyip kestirip atamazsınız. Bu varsayımı herkesin kabullenmesini bekleyemezsiniz. Maddi dünyadaki "herşeyin özünde Tanrı olduğunu" varsayıyorsunuz ve bunu herkesin kabullenmesini bekliyorsunuz. Saygılar.
-
Din Değiştirmek
Birşeyler yazsan, biz de nasiplensek, memnuniyet duyacağım, ama maalesef, böyle bir katkıda bulunmuyorsun. Bulunursan, tabi ki zevkle okurum, yorum da yaparım. Saygılar.
-
din saptırılıyor
İnanç, yani Dini İnanç: Var olduğunu iddia ettiği ilahlardan özel mesaj aldığını iddia eden şahısların oluşturdukları Hem maddi dünyayı, Hem de maddi dünyadan sonra varolduğunu iddia ettiği metafizik dünyayı düzenlemeyi amaçlayan düşünce sistemidir. Tek kaynağı, Tanrı'dan özel mesaj aldığınanı iddia eden insanlardır. Maddi dünyaya ilişkin söyledikleri dışındakileri test etmeye imkan yoktur. Bilim: Her insan katkıda bulunabilir. Gözleme, ölçmeye, test etmeye dayanır. Test edilemeyen şeylerden de, benzer olaylara bakarak, karşılaştırma, benzetme, tümevarım/tümdengelim "teori" adını verdiği sonuçlar çıkarar. Teorinin özelliği, doğrulanmamış, ancak doğrulanabilecek verilerin az veya çok bulunmasıdır. yeterli veri olduğunda test edilir, teori yanlışsa, başka teorilere bakılır. "Dünya düz müdür, yuvarlak mıdır" sorusunu ele alalım. Bilim düz der veya yuvarlak der. Sonra bu teorileri test eder. Geminin dumanı, geminin bacası, geminin kendisi örneğini verir. Teknoloji gelişince de, gider uzaydan fotoğrafını çeker dünyanın. Noktayı koyar. Din insanın düşünme, kavrama, hissetme organı kalptir der. Bilim beyindir der. Bilim bunu ispatlamak için, kalp nakli yapar ve kalp nakli yapılan insanın düşüncelerinin, zeka seviyesinin, duygularının değişmediğini gösterir. Bilim, yağmur şöyle, şöyle, şöyle olur der. Din, Mihail yağdırır der. Bilim yağmuru, yapay ortamda yağdırır. Hatta yağmurun yağma prensibinden hareketle, damıtma adını verdiği yöntemle sıvıları saflaştırır, içkileri saflaştırır, ayırırı vs. vs. yararlanır bundan. Prensibi bildiği için, bulutları doğal olmayan yollardan soğutur ve yağmur yağmasını sağlar. Din şu soruyla karşı karşıya kalır. Ya "Kafirler, Mihail'in iradesine müdahale edebiliyorlar" diye kabul edecektir. Yada "yağmuru Mihail yağdırır" hurafesinden vazgeçecek, kendini sadece bilimim "gazabından" koruyacağı "öte dünyaya" yani maddi olmayan dünya işlerine çekilecektir. Bilim için herşey araştırmaya değerdir. Dinin hurafeleri bile araştırmaya değerdir. Ağrı dağında Nuh'un gemisini arar. hatta insanın 5 duyu organının "kapasitesini" genişleten, miroskop, teleskop, radar, sonar, vs gibi araçları kullanarak ruh, cin bile yakalamaya çalışır. Ama henüz bu konuda başarılı olamamıştyır. Din dogmadır, doğruları tartışılmaz. O nedenle yapısı itibarıyle totaliterdir, despotizme iyi zemin hazırlar. Bilim'de kutsal yoktur. Herşey tartışılabilir. O nedenle demokrasiye zemin hazırlar. Yeterlimi şimdilik sayın boşig, neyere geleceksiniz? Saygılar.
-
CENNETTEKİLER VE CEHENNEMDEKİLER...?
Sorun anlamamak değil... Anlıyorlar... Burada yazan herkes vicdan sahibi yani.. Fakat işin zor tarafı: Anladıkları duygular ile din uyuşmuyor. Bunu da görüyorlar. Bu durumda, aklına, vicdanına, ters gelse de "din orada yanlış dememek adına", akla vicdana mugayir şeyler savunmaya başlıyorlar, "rasyonelleştirme" çabasına giriyorlar, yada "vardır bir hikmeti" diyorlar, yada "evet ben de senin gibi düşünüyorum ama, en doğrusunu Allah bilir" deyip yine "dine yanlış diyen kişi", yani "kafir" olmaktan korkuyorlar. Saygılar.
-
CENNETTEKİLER VE CEHENNEMDEKİLER...?
Kardeşiniz çok ciddi bir suç işledi ve ömür boyu hapse mahkum edildi.... Geri kalan aileye de Milli Piyangodan en büyük ikramiye çıktı... Hayatımız devam eder elbet... Ama keşke o da yanımızda olsaydı deriz... Yemek yerken onu hatırlarız. Yatağımıza uzandığımızda, onun çukulatayı ağzına burnuna sürerek yediği bebeklik dönemini hatırlarız, gözlerimiz dolar... Oyuncağımızı ona vermediğimiz bir anı aklımıza gelir ağlarız. Annemiz, sokaktan neden geç geldin diye kardeşimi azarladığı günleri hatırlar, şimdi hiç sokağa çıkamadığını görürü, gözleri çeşme olur..Vur patlasın, çal oynasınlı bir eğlenceye de katılamayız. Ziyaretine gitmediğimiz gün kendimizden utanırız. Ziyarete gittiğimizde, başka bir adamın "geberin pislikler" diye bağırmazı yüreğimiz dağlar.Büyük ikramiye bize zehir zıkkım olur. Bir de orada gardiyanların türlü türlü işkenceler yaptığını duyarsak, kahroluruz. Kardeşimizin ciddi suçunun "ben bu hakimi sevmiyorum, bu hakim bir megolaman" demek olduğunu bilirsek, bundan dolayı cezalandırıldığını bilirsek, kahrımız daha da artar, ızdırabımızın ve isyanımızın haddi hesabı olmaz. Hakimi biz de sevmemeye başlarız. Saygılar.
-
din saptırılıyor
Şunu ifade eder: Örneğin 7 kişiye: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, a, b, c, d diye say dediniz. 1. kişi: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, a, b, c, d 2. kişi: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, b, c, d, 10, a, 3. kişi: a, b, c, d, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 4. kişi: 1, 2, c, 3, d, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, a, b, 5. kişi: 1, 2, c, 3, d, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, a, b, 6. kişi: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, a, b, c, d, 9, 10, 7. kişi: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, a, b, c, d Şimdi burada dikkat çeken birşey var. Doğru sayan 2 kişi var. "iyi öğrenmişler" deriz. Diğerleri yanlış saymış. Olabilir deriz. Ama dikkat çeken birşey var: 4. ve 5. kişi aynı yanlışı yapmışlar. Yani herkesin hata yapması normal olabilir. Ancak aynı hatanın yapılması normal değildir. Bir kopyacılık vardır burda. Tarihleriş de bildiğimiz için, kimin kimden kopya çektiği ve yanlışı sürdürdüğü görünüyor. Örnek: Mısırlılar anlama, kavrama, düşünme,vicdan, korku ve cesaret kalptedir diyor. Türkler, vicdan ve cesaretin ciğerde olduğunu düşünüyor. Avrupa toplumları mesela cesaretin testislerde olduğunu düşünüyor. Kuran'ın ilahı da kavrama, düşünme,vicdan, korku ve cesaret kalptedir diyor. Bilim ise anlama, kavrama, düşünme, vicdan, korku ve cesaret beyinde gerçekleşir diyor. Aynı yanlışı yapan Mısırlılar ve Kuran'ın ilahı veya yazarı, Muhammed. Hak Din konusundaki itiraz noktam zaten görünürlük görünmezlik değil. Bilim'in ispat etmiş olduğu gerçeğin, Kuran'ın Allah'ı tarafından bilinmemesi. Dolayısı ile diyoruz ki, Kuran'da Allah adı verilen ilah, kralx'in inandığı Tasarımcı Tanrı değildir. Çünkü Tasarımcı, tasarladığı beyinin ne işe yaradığını, kalbin ne işe yaradığını bilir. Eğer bilmiyorsa, Allah adı verilen ilah, -varsa- gerçek Tanrı değildir, kendine Tanrı süsü veren bir puttur. Dolayısı ile bir puta atfedilen din de Hak Din değildir. Saygılar.
-
Din Değiştirmek
Uğraşmama gerek yok. Herşey açık. Çölden gelen hacılara su verenlerin mi (iyilik yapanların mı) yoksa Allah yolunda cihad edenlerin mi kurtuluşa erecekleri gayet açık bir şekilde yazıyor. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Ali ilmek size bir tavsiye: Burada inançlı insanlar var, samimiyetle inanan, boşig, kralx, sardunyam falan gibi. Onların din hakkında ya tereddütleri doğmaz, veya doğsa bile bu çoook uzun bir süreç alır. Bundan da kimseyi suçlu tutmazlar. Anladığım bu. Ama sizin yazılarınızdan anladığım, siz birkaç cevaplayamayacağınız soru ile karşılaşsanız hemen dinden, imandan kopacakmışsınız gibi bir tanlo çiziyorsunuz. Bu nedenle, dinle ilgili olarak sizde "şüphe" uyandıracak soruları soranlardan, bu soruları aklınıza getirenlerden hoşlanmıyorsunuz. Kağıttan bir kule yapmışsınız, en küçük bir harekette yıkılacak gibi duran bir kule. O nedenle, en küçük sarsıntı yaratabiklecek insanlara bile kızıyorsunuz. Size tavsiyem, samimi bir tavsiye: İmanını korumak istiyorsan, bu donanımla buraya takılma. Pişman olursun. Pişman olduğunda kendine kızacak bir tablo çizsen yine gam yemem. Ama başkalarını suçlayacakmış gibi bir tablo çiziyorsun. Sizle tartışmaktan zevk almıyorum, Çünkü hiçbirşey yazmıyorsunuz. Soru sorunca cevap vermiyorsunuz, "sözlüğe bak", "önceden sorsaydın", "uğraş bakalım" gibi kaçamak, tartışmaya, paylaşıma hiçbir katkıda bulunmayan sözler sarfediyorsunuz. Bundan sonra tarafımdan dikkate alınmayacaksın. You will be ignored. Sevgi ve saygılar. Kendine iyi bak.
-
Din Değiştirmek
Sevgili LUCAS, Keşke İslam'ın ve diğer semitik dinlerin önem verdiği şey de bu olsaydı. O zaman burada din tartışmaz, başka birşeyler tartışırdık. Yukarıdaki yazımda, Tevbe-19/20 ayetlerine bu nedenle dikkat çektim. Yıl 600'ler. Coğrafya çöl. Heryerde, bugünkü gibi soğuk su satılmıyor. Sıcak bir başbelası. Çölden gelen insanlara "su vermek" başlıbaşına iyilik, insani bir davranış. Yani bunda eleştirilecek, hor görülecek birşey yok. Sadece takdir edilir, teşekkür edilir bu faaliyeti yapanlara. Ama Muhammed öyle demiyor. "Allah katında üstünlük, iyilik etmek (susuzlara su vermek gibi) değil, Allah'a iman etmektir" diyor. "Allah katında kurtuluşa erenler, iyilik edenler (susuzlara su verenler) değil, iman edip, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenlerdir" diyor. Allah yolu ise, Allah'ın büyüklük egosunu tatmin edip, Muhammed'i onun biricik kulu kabullenmenin dışında nedir, bilen yok. Zira "iyilik etmenin" Allah yolu demek olmadığı yukarıdaki ayetten anlaşılıyor. Saygılar.
-
Din Değiştirmek
Bence de. Bakalım anlaşma yapıp barış teklif edenlere, ne gözle bakıyormuş, Muhammet. (Not: Ayet içlerindeki köşeli parantez içindeki kalın/Times Roman yazı karakterli kısımlar [bu örnekteki gibi]benim yorumum olup, ayetin orjinalinde yoktur.) Tevbe-1: Allah ve Resûlünden kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ihtar! Tevbe-2: (Ey müşrikler!) Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. İyi bilin ki siz Allah'ı âciz bırakacak değilsiniz; Allah ise kâfirleri rezil (ve perişan) edecektir. Tevbe-4: Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden (antlaşma şartlarına uyan) hiçbir şeyi size eksik bırakmayan ve sizin aleyhinize herhangi bir kimseye arka çıkmayanlar (bu hükmün) dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayınız. Allah (haksızlıktan) sakınanları sever. Tevbe-5: Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. [Yani Müslüman olurlarsa mı kurtulabiliyorlar?] Allah yarlığayan, esirgeyendir. Tevbe-6:Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah'ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. [Ne demek bu? Sürgün mü yoksa iyilik mi? Hz. Ali, Medine yahudilerinin kafasını keserken, Muhammed'in öğlen sıcağından ve kesilecek kafanın çokluğundan dolayı yorgun düşmesinden dolayı "Ya Ali öğleden sonraya bırak istersen, biraz hurma verin yesinler, öğleden sonraya kadar beklesinler" demesi gibi bir iyilik (!) mi? ] İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır. Tevbe-7: Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah ve Resûlü yanında nasıl (muteber) bir ahdi olabilir? [Bak sen!! Onların ahdine de güvenmiyor] Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever. Bakalım dürütlüğün ölçüsü neymiş? Tevbe-8: Nasıl olabilir ki! Onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda ne ahit, ne de antlaşma gözetirlerdi. Onlar ağızlarıyla sizi razı ediyorlar, halbuki kalpleri (buna) karşı çıkıyor. Çünkü onların çoğu yoldan çıkmışlardır. Hmm.. A şahsı bana şiddet uygulamıyor, ama biliyorum ki sevmiyor. Şimdi dürüst değil diye "ahdi"mi bozacak mıyım onla? Tevbe-11:Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, [Hmm. Kurtuluş yolu varmış: müslüman olmak.]artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz. Tevbe-12: Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozarlar, ve dininize saldırırlarsa, küfrün önderlerine karşı savaşın. Çünkü onlar yeminleri olmayan adamlardır. (Onlara karşı savaşırsanız) umulur ki küfre son verirler. [Adamların yeminine bile güvenmiyorsun, senin için anlamsız, değeri yok. Yani kökten bozuk yemin sana göre yani, tepe tepe kullan, istediğin gibi yorumla!] İnsanlık açısından tam numunelik bir atyet şimdi de! Dinler iyiliği emreder, iyilik yapan "müşriklerle, inançsızlarla" İslam'ın bir sorunu yok diyenlerin dikkatine aşağıdaki ayet getirilir. Tevbe-19: (Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Tevbe-20: İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır. Hmm. Neymiş burda müşriklerin suçu? Hacılara su vermek. Mescid-i Haram'ı, yani Kabe'yi onarmak. Demekki Allah'ın tek istediği iyilik değilmiş. Müşriklerin çölden gelmiş insanlara su vermelerinin Allah katında değeri yokmuş. Allah için önemli olan Allah'a inanmakmış, ahirete inanmakmış, Allah yolunda cihad etmekmiş. Yoksa, ben kötülük yapmadım, açları, susuzları doyurdum, çamaşır makinesini icat ettim, telefonu icat ettim, araba ve uçak yaptım insanları kavulturdum demenin Allah katında hiçbir faydası yokmuş. Allah katında kimler makbulmüş? İman edenler, Allah yolunda cihad edenler, yani kısacası Allah'ın egosunu tatmin edenler!! Hakkaten bu İslamiyet iyillik ve güzellik dini (!) Devam ederiz yine. Yine büyük bir iddiada bulunuyorum: Müslüman kalmanın en iyi yolu Kuran okumamaktır. Saygılar.
-
RASLANTI? YARATILIŞ?
Türkçe yaz, İngilizce yaz, Arapça yaz, hangi dilde daha fazla insana ulaşabileceğini düşünüyorsan o dilde yaz. Anlaşılır bir dille yaz, amacın yazının okunmasını sağlamak ise. Saygılar.
-
ALLAH YOKTUR!
Birşey anlatmıyorsun ki anlatalım. Biz yanlış biliyorsak, sen doğrusunu anlat dedim, bana "Muhammedin bulduğu tanrısına tapmakla itham etmeden önce sorsa idiniz " diyerek kaçtınız. Dini kavramları Arapça söyleyince daha mı ulvi oluyor dide sordum "Bir sözlük alıp bakınız efendim" diyerek yine kaçtınız. Siz anlatmıyorsanız, anlatılmayan şeyden ne anlamam beklenir? Ben bilimi sahiplenmedim, bütün insanlara malettim, ancak sen itiraz edip "İnsanlar diye genellemeyiniz" dediniz. Bildiğin dini anlat da, senin dinini senden daha az mı biliyorum, daha çok mu biliyorum, bir bakalım. Saygılar.
-
Olmayan bir şey tasarım yapabilir mi?
Cennet hayatında olduğu gibi mi?
-
din saptırılıyor
Kuran'da durmadan kötülenen Firavun da senin gibi düşünüyordu. Kırmız yerleri kırmızı yerle, mavi yeri de mavi yerle karşılaştır. Kalp nakli yaptıran adam, bu şekilde ruh nakli de mi yaptırmış oluyor? Ateist birinin kalbi, bir müslümana takılınca, müslüman bu yeni "anlama/kavrama/inanma" organı nedeniyle, ateist mi oluyor? Eğer bir Yaratıcı/Yaratıcılar varsa, o Yaratıcı/Yaratıcılar, yarattıkları insanın hangi organının hangi işlevi gördüğünü bilmiyorlarmıydı? Tek bir açıklama var: Allah ile varsa o Yaratıcının bir alakası yok. Yani Allah, sadece bir görünmez put. Görünmez bir puta atfen oluşturulan din de Hak Din olamaz.
-
CENNETTEKİLER VE CEHENNEMDEKİLER...?
Soruyu yeniden okuyun bence. Uyarma aşaması çoktaaan geçilmiş. Yani öte dünyadasınız. Bu senaryoya göre düşüncenizi alalım. Saygılar. Organ nakli yaptıranların durumuna da açıklık getirirseniz iyi olur. Nakledilen organ, asıl sahibinde mi diriltilecek, yoksa yeni sahibinde mi? Asıl sahibinde diriltilecekse, organ nakli yaptıran adamın eylemlerine kim şahitlik edecek? Eski organı edemez, çünkü şahit olmamış. *** Bir inancın yaşama etkileri. Ben organ bağışında bulunan hiç bir inançlıya rastlamadım. Organ bağışlayanlar nedense, ya dinsiz, ya ateist, ya da inançsız veya itikadı zayıf insanlar oluyor. Nedeni anlaşıldı. Nur Suresi imiş dayanakları. Saygılar.