BrainSlapper tarafından postalanan herşey
-
Kurtulus Islam'da
Raci Garudi'ye taklitçi sosyalistler hayrandı. Diğerleri onun ne kadar çeşlişkili birisi olduğunu biliyorlardı ve adam yerine koymuyolardı zaten. Saygılar.
-
Dini cinayetler
Mekke'nin Müslümanlarca alınmasından sonra kimsenin öldürülmemesi Ebu Süfya'nın diplomatik başarısıdır, Muhammed'in merhametinin değil. Ebu Süfyan çok zeki bir insan. Zaten Muhammed kendi dinini yaymaya başladığında da, onu geren şey, 300+ veya 1 Allah olması değil. Söylediği şey şu: "Muhammed'in eski inançları falan eleştirmesi değil önemli olan. Muhammed'in söylediği şeyin tehlikesi 'Allah heryerdedir' demesi. Allah heryerde olmamalı. Allah burda, Mekke'de olmalı. İnananlar Mekke'ye gelmeli ki, biz de ticaretimizi yapabilelim." Ebu Süfyan'ın Allah ile peygamber ile, din ile uğraştığı yok. O gelirle ilgileniyor. Bedir Savaşında "Muhammed ilahlarımıza küfrediyor, hadi savaşa Ebu Süfyan" diyenlere "Benim Allah'ınm develerin üstünde yüklü" diyerek cevap veriyor. Sonuçta ne oldu? Ebu Süfyan kazandı. Amacı İnananların Mekke'ye gelmelerini sağlamaktı. Sağlamadı mı? Muhammed ile yaptığı görüşmeler sonrasında Hac'cı farz/zorunlu kıldırmadı mı? Ebu Süfyan amacına ulaştı, Muhammed'e karşı çıkmasının tek nedenini ortadan kaldırdı. Hac farz olduktan sonra Muhammed'e karşı çıkması için neden kalmadı. Üstüne birsürü hediye aldı. Ayrıca Mekke'de katliam yapılmamasını sağladı. Saygılar.
-
Kurtulus Islam'da
Raci Garudi sosyalizmi savunurken sosyalizmin yüzkarasıydı, sonra islam'a geçti veya geçtim dedi. (Gerçi sünnet olmamış, bu saçmalık demiş, İslam'ın başka hangi inançlarına saçmalık dedi bilemiyoruz). Bunda üzüleceğim bir şey yok ki. Sosyalizm bir yüzkarasından kurtulmuş. Sevindim yani. Akılsız dostta, akıllı düşman iyidri derler. Sosyalizm, katliamı ve ırkçılığı savunan akılsız bir adamı sepetlemiş. Bu sevinilecek birşeydir. Saygılar.
-
Allahın eline ne geçecek.
Gördün mü? Senin için bile, saygıdan önce işin yapılması geliyor. Saygısızlığı cezalandırıyorsun, ama işini yapmayana daha ağır ceza veriyorsun. Kainatın varlığı hiçbir şekilde Allah'ın olduğunu ispatlamaz. Kainatın varlığı Muhammed'in peygamberlik iddiasını hiç mi hiç kanıtlamaz. Bir adamı odunlara dolu bir eve hapsediyorsun. Eline bir silah veriyorsun. Kurşunları masaya bırakıyorsun. Silahın nasıl doldurulup, nasıl ateşleneceğini öğretiyorsun. Sonra da şöyle diyorsun. Evi ksen içerdeyken kilitleyip yakacağım. İster cayır cayır yan. İstersen bu silahla kendini vur, daha az acı çek. Adam kebab olmaktansa, kendini vurup acı çekmeden ölmeyi tercih ediyor. Sen de çıkıp diyorsun ki, valla kendi tercihi. Ben sıkmadım kafasına kurşunu. Kendi sıkmış. Domuz bağını, hizbullahçıların nerden esinlendiklerini şimdi anladım, teşekkür ederim. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Kemik oluşumu, et oluşumuyla paraleldir. Biri önce, diğeri sonra değildir. Kolların oluşumunda bunu açıkça görebilirsin. Ortada kol kemiği de yok, kol kası da yok. İkisi birlikte oluşuyor. Saygılar.
-
Evrensel doğrulara nasıl ulaşılır?
Biz niye göremiyoruz? Gönül gözümüz mü kapalı acaba? Bakalım son iki yazında verdiğin örneklere: Amir yetki verdiği memurun alacağı her kararı ve atacağı her adımı biliyor mu? HAYIR. Memurun alacağı kararı önceden bilirse, zaten zaman kaybetmez, doğudan o kararı uygular. Diğerine bakalım: Allah izin verirse, Hangi arabayı almak isteyeceğime karar verebiliyorum. Alma eylemininin gerçekleştirilmesini, yani maddi olanağımı bir taraf bırak, hangi arabayı istemem gerektiğini de Allah belirliyor. Zira o dilemeden ben ne düşünebilirm, ne neiyet edebilirm, ne de tek bir adım atabilirim. Masal göre yani. Bunun adı da imtahan oluyor? Bunun adına biz tiyatro diyoruz. Saygılar.
-
Kurtulus Islam'da
Orada bahsedilen yörünge, dünyadan duran bir gözlemciye göre, güneşin ve ayın doğudan batıya gittikleri sanılan yoldur, başka birşey değil. Böylece kelimesine dikkat et. Aşılayıcı olarak kastettiği şey, yağmurlar, rüzgarla gelen yağmurlar. Aşılama işinin yağmurla yapıldığı sanılıyor. Yoğunluğu farklı olan iki suyun karışmasının zaman aldığını, ayrıca denizler küçük bir kap olmadığı için bu karışma hıslı olmaz, bu hattının varlığı denizci topluluklarca gözlenebilen birşeydir. Daho küçücük bir çocukken, dahakuran, kitap, okumak nedir bilmezken, dağlardan denizi seyrettiğimde, ben de denizin şurası ve şurasıı neden farklı renkte, karışmıyo mu su diye sorduğumu hatırlıyorum. Cidde kıyılarında, Kızıldeniz'de, bunun farkında olan balıkçılar, inci avcıları, tulumları ile denize dalıp, denizin içindeki tatlı su kaynaklarından tulumlarını doldurular. Devam et tabi, bayat malzemeleri ısıt ısıt getir buraya. Bayat malzeme servisine alıştık. HY klasiklerinden birgün kamçılı bakterileri oku gel, diğer gün embriyonun gelişimini oku gel, diğer gün gezegenleri oku gel, senin okuma gündemine göre biz sana sürelkli konuşulan şeyleri tekrar tekrar yazalım. Problem değil. İnsanlar muhammed gelinceye kadar ateşin yaktığı, soğuğun dondurduğunu, zehirli bitkilerin öldürdüğünü falan da bilmiyorlardı. Binyıllarca hiçbirşeyden habersiz yaşamışlardı insanlar. Leşte envai çeşit bakteriler oluştuğunu da görmüyorlardı insanlar, ama yemiyorlardı, neden acaba? Hastalıklar domuza mı özgü? Deli Dana hastalığı ve kuş gribi hakkında da bilgi var mı şu müslümanların her derde deva kitabında? Saygılar.
-
Evrensel doğrulara nasıl ulaşılır?
İslam'a göre, Allah dilemeden niyet etmek bile mümkün değildir. Allah dilerse, insan niyet edebilir. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Tabi ki ispat ederiz. Siz hiç bir iddianızı destekleyici birşey getirmeyin. (Zaten getiremezsiniz. Yanlış bir iddianın bilimsel bir desteği OLAMAZ, OLABİLEMEZ.) Bir çiğnemlik et, arada bir fikir değiştirip kemiğe dönüşüyor, sonra o kemiğin üstüne et mi giydiriliyor? Senin Muhammed kendi bilmediği gibi, Tanrı'yı da buna suç ortağı etmiş. Kemikler mi önce oluşmuş? Burada bir link var, linkdeki resim tıklanabilir bir resim.. Resmin sol alt köşesinde "Stage-1 Fertelization" denen yere tıkla. Sonra next,next sonuna kadar izle insanın oluşumunu. Beşinci Element Filmindeki LULU'nun inşasına benzemiyor, insanın oluşumu. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Verebildiğin tek cevap bu mu? Benimkine tiyatro demeyi başarabiliyorsun, bak bu iyi birşey. Şimdi Kuran'da/İslam'da geçen imtihan, "Allah dilemeden hiçbirşey mümkün olabilemez" sonsuz cehennem, sonsuz cennet, falan inançlarını düşün ve Kuran'da tarif edilen Allah'ın en büyük tiyatrocu olduğunu söyleme cesaretini de göster. Bak güzel güzel kardeşim. İslam'ın yaptığı savaşlar savunma savaşı derler. Savunma savaşı olsalar ve sonrasında vahşet sergilemeseler, diyebileceğimiz bir laf yoktu. İslam'ın Uhud ve Hendek savaşı dışındaki hiçbir savaşı savunma savaşı değildir. Müslümanların saldırması ve yağmalama girişimi üzerine çıkmış savaşlardır. Kurtuluş savaşı da bir savunma savaşıdır. Eğer Atatürk, Yunan esirleri kesse, idi, satsa idi, işkence etse idi, o da vahşet yapmış olurdu. Bırakın esirleri kesmeyi, kurşuna dizdirmeyi, Atatürk Yunan bayrağının bile çiğnenmesine izin vermemiştir. Muhammed ise, ya esirleri öldürtmüş, ya sürdürtmüş, yada satmıştır. Kurayza Yahudilerinin bütün erkeklerini Ali ve birkaç adama kestirirken gölgeye oturmuş ve katliamı seyretmiştir. Öte yandan, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı bittikten sonra ülkemize davet ettiği ve dostluk kurduğu ilk adamlardan biri Yunan Başbakanı Venizelos olmuştur. Atatürk böyle bir adamdı. İslam'ın insanlara sunduğu ******* ise tüyler ürperticidir. (resimleri büyütmek için, tıklayınız) Kesilen elleri eline alıp mutlu olan bir müslüman. http://img25.imagevenue.com/img.php?image=...t_122_852lo.jpg Öldürdükleri bir İsrail askerinin iç organlarıyla oynayıp, orgazmik zevk alan müslümanlar. http://img15.imagevenue.com/img.php?image=...s_122_688lo.jpg http://img20.imagevenue.com/img.php?image=...3_122_808lo.jpg Kuran'ın Allah'ı "derileri yenileyip, yenileyip" işkenceye devam eder de, kulları geri kalır mı?, Onlar da öldürdükleri adamın cesedini bile rahat bırakmazlar, iç organlarını parça parça edip, vahşetin doruk noktalarına çıkarlar. Meallerin doğru olmadığını söyleyip, Herkesin Arapça öğrenmesi gerektiği ve böylece Arap emperyalizminin maşası olmayı makul gösteren bir arkadaşımız daha. Saygılar.
-
Kurtulus Islam'da
Roger Garaudy? Yoksa Raci Garudi mi demliyim? Stalin haranı Roger Graraudy mi? Hani şu Kırım Tatarlarını, Ahıska Türklerini, Ukrayna gulaklarını, farklı ses çıkaran herkesi katleden, katledemediklerini Sibirya'ya kazakistan steplerine süren, acımasızlıkta sınır tanımayan Stalin hayranı Roger Garaudy? “Her doğru düşüncenin ardında Stalin, her etkili eylemin arkasında Stalin vardır.” diyen Roger Garaudy? Avukatı olarak, ünlü terörist Çakal Carlos'un eşi İsabella'yı seçen Roger Garaudy? Amerikan ve Yahudi düşmanlığı ile geçimini sağlamaya çalışan, bu konular Batı'da ekmek getirmeyince, yalnız kalmamak ve hazır pazara konmak için müslüman olan Roger Garaudy? En yakın arkadaşları Fransa'daki ırkçılar olan Roger Garaudy? Edinilen Klavuzlara bak, sonra da İslam dünyası neden gerilikten bir türlü kurtulamıyor diye düşün dur!!! Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
birkaçsöz, Muhammed'in gerçekten bir öğretmen/peygamber olduğuna hangi şartlarda inanırdık, yazdım başka bir başlıkta, buraya yeniden yazayım: Muhammed'in bir öğretmen/peygamber, saygıder ve sevgiyi hakeden bir insan olduğuna inanırdık, şayet Muhammed, hırsızlığa ve yağmaya hiçbir zaman izin vermeseydi, "Onlar bizim malımızı çaldı, biz de onlarınkini çalalım" demeseydi, 300+ ilahı yok edecek cesareti vardı madem, "kölelik bugünden itibaren yasaktır" diyebilecek cesareti de gösterseydi, "Evlenmenin ne demek olduğu bilmeyen, daha akli yeterliliğe sahip olmayan insanlarla evlenmek günahtır/suçtur" diyebilseydi, "Ata evlatları arasında ayrım yapamazken, Allah neden ayrım yapsın?" diyebilseydi, kadını ve erkeği ayırmasaydı, Savunma savaşı yapmak zorunda kaldıklarında, esir düşen insanlara "bizim sizinle bir düşmanlığımız yok, düşşüncemiz şu, inancımız şu, karılarınıza, çocuklarınıza, evlerinize dönün" diyebilecek büyüklüğü gösterebilseydi, Ne Kızıldenizi yarmasını beklerdik, ne ayı ortadan ikiye ayırmasını beklerdik, ne de ölüleri diriltmesini beklerdik. Ama, Muhammed, hırslı, intikamcı, güç düşkünü, sevgi ve ilgi açlığı çeken bir adam hayatı yaşamış. Bu nedenle takip edilmeyi, öğretmen/peygamber sıfatını, sayılmayı, sevilmeyi haketmeyen birisi. Saygılar.
-
Evrensel doğrulara nasıl ulaşılır?
Sen düşündün mü bunu sayın kralx? Sen Tanrı'yı ve insanı ayrı varlıklar olarak mı tarif ediyorsun? İki düşünen ve iki dileyen mi var? Cevap verirsen sevinirim. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Buraya yazılarımızı yazıyorsak, yazmanın da bir sorumluluğu vardır. Bizim bulamadığımız, senin bulduğun şu "çnce kemik ya,ratılır, sonra et giydirilir" şeklimndeki bilimsel çalışma neymiş, buraya getir, link ver, adres ver biz de öğrenelim, diğer okuyucular da öğrensin. Ben buraya yazdığım herşeyi, destekleyici ayet, link ve resim koyuyorum. Senden de aynı sorumluluğu beklerim. Okuyucuya saygılı olmak lazım. "Filmin yarısını çekip, "geri kalanını da seyirciler senaryo kitabından okusunlar" demek, sorumsuzluktur bence. Saygılar.
-
Allahın eline ne geçecek.
İslam'ın sorunu da bu zaten, Allah'ı bir Arap şeyhi/emiri/kralı gibi tasvir etmesi. Ben sana vereyim aynı örneği, adamlar da aynı karakterde olsun. İki işçin var: Biri sana doğru dürüst saygı bile duymuyor, ama işini yapıyor. Diğer için de sürekli patronun yanına geliyor, "patron sen ne yüce adamsın, harikasın, şöylesin, böylesin" diye vaktini lagaluga ile geçiriyor. Ara sıra çalışıyor. Hangi işçini seversin? Saygılar.
-
Allahın eline ne geçecek.
Bu müslümanlık kadar insanı küçültücü sıfatlarla tarif eden başka bir din/ideoloji yok sanırsam. iyi diye tanımlayıp, cennet konan müslümanlar bile kıskançlık ve çekememezlik krizi içindeler. İşte İslamın ne kadar tarafkir ve adaletten uzak bir din olduğunu gösteren bir söz. Dünyanın başka köşelerinde olan bizlere burada biraraya gelip yazma imkanı sunan insanlar, bilgisayraı icat edenler, interneti icat edenler, bunları üretip insanlara ulaştıranlar, bu sitede bu imkanı bizlere verenler, Muhammed'e inanmıyorlarsa, cehenneme gidecekler öyle mi? Anneni/eşini veya seni çamaşır yıkama zahmetinden kurtara adamlar cehenneme gidecek, sabahtan akşama öbür dünya iin ibadet eden hacı hoca cennete gidecek öyle mi? Develerle aylarca süren yolculukları birkaç saate indiren, uçak yapan insanlar cehenneme gidecek, cübbeli hoca cennete gidecek öyle mi? Bu anıyı bu forumda birkaç kez anlattım. Her gelene yeniden anlatmak zorunda kalıyorum Özür dilerim daha önce dimnleyenlerden. Sürekli yurdışında çalıştığım için annemle her telefon görüşmemizde "bu telefonu icat edeni Allah cennetinin baş köşesine oturtsun" diey dua etti. İstisnasız her telefon görüşmesinde. Sonra MSN çıktı, bilgisayardan görüntülü görüşmek mümkün oldu. Her görüşmemizde bu kez "bu interneti, bilgisayarı icat edeni Allah cennetinin baş köşesine oturtsun" diye dua etmeye başladı. Bir keresinde takılmak için "Anne bunları kafirler icat etmiş, müslüman olmadıkları için cennete gidemeyeceklermiş" diye takıldım. Bana verdiği cevap şudu: "Bundan iyi müslümanlık mı olur!" Anadolu insanının müslümanlık sandığı şey bu: iyilik etmek, başkalarının da faydalandığı şeyler yapmak. Bir keresinde de Suudi Arabistan'dayken, "Anne seni hacca götüreyim, ben oradayken kolay olur" dedim. Bana verdiği cevap: "Hacca gidince başım göğe mi değecek oğlum. Oraya gidip gelmek için vereceğin parayla bir fakire yardım et, daha fazla hayr olur". Eğer Tanrı varsa, Muhammed, dolayı yargılanacak. Adam öldürmekten, soykırım yapmaktan, yağma yapmaktan, köleliği yasallaştırmaktan, küçük bir çocukla evlenmekten, evlatlığının karısını elinden almaktan, ata ile evlat arasını açmaktan ve bütün bu suçları Tanrı'dan icazet alarak yaptığını söylemekten ve ****** peygamberlikten dolayı da cehennemi boylacak. Tanrı'ya ******* etmeketen, onu küçük düşürücü şekilde tarif etmekten, ona işkencecii, gaddar, megaloman olarak tarif etmekten, Tanrı'yı psikolojik sorunlu biri gibi göstermekten dolayı ceza verir mi bilemem. kendisiyle ilgili bişey, muhatap almayabilir. Ne kadar mütevazi bir adammış bu Muhammed, hayret etmemek elde değil. Hatta Tanrı'yı "bile ben olmasaydım, ne yapacağını bile bilmiyordu, iyi kim ben varım da, sayemde, yaratma eylemini gerçekleştirebildi" diyerek ****** ****** ******* kadar mütevazi yani. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Huzurun bitmesini istemezsin, zira yarını merak ediyorsun, bir sonrayı merak ediyorsun. islamın iddialarının çoğu ortak aklın bhulduğu sonuççlarla çelişir: Bal yiyen, baldan usanır. Senin, kullandığın arama motorlarından çıkan ve kemiğimn etten önce oluştuğunu kanıtlayan linkleri şurya abir yazıver. Bizim kullandığımız arama motorlarında çıkmıyor. Yeni doğan bebeğin bile en sert olması gereken yeri, kafatası bile daha kemikleşmemişken, daha bıngıldak iken, daha kıkırdak iken, bilim adamı olmayı bırakın, bunu sıradan bir insan bile gözleyebirken, önce kemiklerin oluştuğunu iddia etmek kadar bilim dışı birşey olamaz. * Bu arada şu müslüman artışı din değiştirmeden dolayımıymış yoksa hesapsız sınırsız doğurmadan dolayımıymış, bir de onu yazıver. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
İslam'ın pozitif bilimine örnek: 13. yüzyılda bir İslam alimince yazılmış ve Osmanlıların Arapça'dan Osmanlıcaya çevirttiği bilimsel (!) bir kitaptaki Dünya tasviri. Dünya tepsi gibi ve öküzün öküzün üstünde duruyor. Tepsi'nin çevresi Kaf dağları ile çevrili. Öküz bir balığın üstünde, balık ise meleğin üstünde duruyor. Melek nerde duruyor bilemiyoruz, orayı merak etmezler, ne de olsa müslümanlar soru sormazlar diye düşünmüş olmalı yazar Zekeriya Kazvini, bu "Yaratışıl Harikaları" adını verdiği eserinde. (Google'dan arama yapacak olanlar "Zakariya Qazwini" şeklinde yazsınlar adamın adını) (Tepsi, öküzün kafasında o şekilde dikey durmuyor esasen, resim ve perspektif anlayışı olmadığı için, minyatür satantının azizliğine uğramış grafik.. Tepsi öküzün kafasında düz/yatay olarak duruyor normalde.) Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Böyle masallara inanıyomusun hala? Peki Kanal/Filistin Cephesine ne diyeceksin? Peki Hicaz Cephesine Ne diyeceksin? Peki Kafkasya Cephesine ne diyeceksin? Peki Galiçya Cephesine Ne diyeceksin? Peki Basra Cephesine Ne diyeceksin? Ordakiler namazı mı unutmuşlar? Peki Türk ordusunun 15 senedir PKK'yı bitirememesine ne diyeceksin, Marksist ve Irkçı PKK'yı? Onlara da mı melekler yardım ediyor? Bak güzel kardeşim: Savunmada olan ve gerilla savaşı, terör savaşı verenler sayıca üstün çok büyük güçleri durdurabilirler. Bunun melek ordusuyla falan alakası yok. Davana inanırsın, kazanacağına inanırsın, kendi kendini gazlarsın, buna denir iman gücü diye. Yoksa melek ordusu falan gelmez. Yada insan yaşamının değeri olmaz senin için, karşı tarafı ardı arkası kesilmeyen insan gücü ile bunaltırsın. Amerika Vietnam'ı veya Irak'ı yenemediği için mi, yoksa, kendi insanının canı tatlı oldğu için, insanları ölüme gödermek kolay olmadığı için mi, kendi değerleri ile çelişkisini kaldıramadığı için mi kaybetti? Melek ordusu geldi dersen, Bedir savaşına geldiler denen 100 kişilik melek ordusu + 300 kişilik medine ordusu 900 + kafirle, (onların da çoğunluğu kervan kafilesi olan adamlar, savaş için eğitilmemiş adamlar) ancak mı başedebildiler sorusuyla karşılaşırsın. Her geçen gün, Muhammed'in sahte peygamber olduğunu düşünüp başka dine geçen veya, zaten peygberlik gibi bir iddanın temelden yanlış olduğunu gören insanlar daha çok. Müslümanlığa geçenlerin kimse gırtlağını kesmiyor. Ama müslümanlıktan başka dinlere geçenlerin veya dinsizliği seçenlerin gırtlaklarını kesen ve kesmeye hazır milyonlarca müslüman var. En sonuncusunu Malatya'da gördük. Bu ******* ***** dini bir şekilde bitmeli. Bu zehirden insanlarımız kurtulmalı, dünya kurtulmalı. Muhammed Allahın elçisidir şartlanmışlığına da son verin. Varsa eğer bir Tanrı, o Tanrı'nın, elçi yapmak için, bula bula sevgi ve ilgi açlığı çeken, yağmacılığı yasallaştıran, çocuklarla evlenmeye örneklik yapan, öz evladı ile evlatlığını ayırdetmeyecek kadar medeni davranan İslam öncesi Arapların bu geleneğine son veren, halüsinasyonlar gören bir adamı bulduğunu ve çelişkilerle dolu, ****** sözlerle dolu bir kitap gönderdiğini iddia etmek Tanrı'ya hakaret etmektir. Bunun farkına varın artık. Ölen bir adamın ben yok oldum diyememesi zaten biriz kanıtımızdır. Yok olduğu için diyemez. İnsan ölünce yok olmaz diyen siz de bir kanıt getiriniz. metafizik ötesi olayları bahane etmeye gerek yok, İslamiyetin yanlış bir din olduğunu Kuran'a bakark da anlamak mümkün. BU FORUMU OKUYAN HERKESTEN KURANI KENDİ DİLLERİNDE BAŞTAN SONA OKUMALARINI RİCA EDİYORUM. Sıkıcı bir kitaptır, akıcılığı yoktur, tekrarlar bıktırır, ama lütfen sabredip bitirin. İslam doğru olsa bile, varsalım ki doğru, bizim tezlerimiz de doğru çıkacak. Allah denen şeyin ne kadar megaloman, gaddar ve işkenceden hoşlanan biri olduğu anlaşılacak. "Vur deyince öldürme, zalimi mazlum etme, kendini zalim etme" diye bir laf var. Cehennemin varlığı bu sözü doğrulayacak. Cennetin varlığı da anlamsız olacak, çünkü sonsuza kadar amaçsız, yarınsız, heyecansız, gelişmesiz yaşamaktan daha sıkıcı ne olabilir ki? Mesela cennetlik biri 9999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999 yıl uyumayı seçiyor. Bu kadarcık zamanın sonsuzluk yanında lafı mı olur yani. Hipokrat ve Galen isimlerini duydun mu? Onların yaptığı yanlışların aynısını Kuran'da yapılıyor. Mesela onlar da insanın sperm ve aybaşı hakli kanının karışımından oluştuğunu iddia etmişler. Alak Suresini daha düne kadar bütün mealler, tefsirker "ALLAH İNSANI BİR KAN PIHTISINDAN YARATTI" sözleri vardı. Bunun bilimle çeliştiğini görem meacilerimiz ve tefsircilerimiz çevir kazı yanması metoduna başvurdular. Muhammed'in embriyoloji ile ilgili olarak söylediği her şey, onun zamanının doğru sanılan, yanlış bilgileridir. Hipokrat ve Galen'in görüşlerinin devamıdır. Herşeyin bir zıttının olduğuna ilişkin düşünce Muhammed'in veya Muhammed'in Allah'ının değildir. Dualizm düşüncesi bilinmeyen tarihten bu yana vardır. Aiağıdaki işarete iyice bak, veya bir Güney Kore Cumhuriyeti Bayrağı ile karşılaşırsanl, o bayrağın ortasındaki işarete iyice bak.Yin-Yang.Bu kelimeyi aklından çıkmayacak kadar tekrarla. Dualizm İslam'dan binlerce yıl önce mevcut olan bir düşüncedir. Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Büyük islam alimleri Gazali, İmamı Azam falan gibi adamlardır. Din üzerine ilm yapmışlardır. Pozitif bilimleri teşvik etmez islam. İslam ülkelerinde pozitif bilinmlerle uğraşanların hepsi istisnasız olarak zındıklık, kafirlik suçlamasıyla karşılaşmışlardır. O insanlara bugün yani yüzyıllar sıonra İslam sahip çıkmaya kalkmaktadır, çünkü gerici bir din olmadığını ispata çalışmaktadır. Ancak o insanların, zamanında kafir veya zındık telakki edildikleri gerçeğini değiştirmiyor. Yüzyıllar sonra, sırf Orhan pamuk Türkiye'de doğdu yaşadı ve ismi Türkçe diye, bir müslüman yazar Nobel Edebiyat Ödülünü aldı gibi bir iddia seninki. Halbuki Orhan Pamuk dinsiz olduğunu defalarca söyledi. Bilmediğin şeye, "bilmiyorum" demek bir erdemdir, kaçamak cevap değil. Rastlantı mı değil mi, Allah mı yaratmış, Şeytan mı yaratmış, Kurabiye Canavar mı yaratmış bilmiyoruz. Anlayamadığın şeylere gülmek istiyorsan bu senin bileceğin iş. Pusula gömme fantazisi yaparak kendi kendine gülüyorsan bu senin bileceğin iş. Hiç Dağların tepesinden denize bakmayı denedin mi? Denizler sadece ovaların yanında mı? Biraz da buna gül. Çamurlu su örneğini "renkler belirginleşsin" diye, senin gibi insanlar bile anlayabildin diye verdim. Çamur gidince de deniz suyu ile, tanlı sunun birlieştiği bölgeler net olarak gözlemlenebilir. Açık ve koyu mavi. İki su kütlesi karışmıyor gibi görünür. Ancak bu karışımın zaman almasından dolayıdır. Tuz dengesi, yoğunluk dengesi sağlandıkça karışma gerçekleşir. Ancak hem nehir sürekli taze su getirdiği için, hem de deniz susyu akıntılarla sürekli devinim halinde olduğu için, karışma hattında sürekli bir çizgi görünür. İstanbul'da yaşıyorsan, Anadolu Kavağına git, Ceneviz Kalesi var oradadan BHoğaz ile Karadenizin birleşme hattını seyret. Hem kıyıdan taş çatlasa 2 km mi görünürmüş, kilometrelerce deniz mi görünürmüş bunu da anlarsın. Yazdığım yazıları kavramayı bırak, Türkçe anlamakta güçlük çeken insanlarla neden tartışıyorum bilemiyorum. Sabır taşı olsa çatlardı heralde. ne yazmışım bak: Şimdi okuyabiliyormusun? Bu forum o yazılarla dolu. Arama butonu var. Oraya üye adıyla ara kısmına BrainSlapper yaz, hepsine ulaşırsın. Mesela forumu arama denemesine bu soruna cevap bulmak amacıyla başlayabilirsin. Yazdım ben onları. Şuraya tıkla ve ulaş: Link İslamı gerçekten yaşayan Osmanlıymış? Osmanlı Devleti Şeyhülislam kellesi kesen bir devletti. Halifelik makamını 19 yüzyıla kadar, zorda kalıncaya kadar kullanmayan bir devlet idi. Osmanlı devleti, Kafirlerden alınan cizye vergisi azalmasın diye, müslüman olmayı caydıran bir devlet idi. Osmanlı Devleti kendine münhasır bir devletti. Ne tam şeriatçi, ne tam seküler. İnek Suresi var, yaygın adıyla BAKARA Suresi, inek de 2 kromozomlu muymuş? Mesela Fil suresi var, filler 105 kromozomlu muymuş? Fil Cüsseli hayvan, cüssesi büyük olunca, kromozomuda çoktur, belki kiloyladır bu kromozom, araştır balakım. İnsan suresine bakarak insanın 76 kromozomlu olduğunu mu söyleyeceğiz, demekki bilim yanılıyor. Veya Cin suresine bakarak, cinlerle ilgili ilk bilimsel tezi ortaya atabilir misin, "cinler 72 kromozomludur" diye? Veya İhlas Suresine bakarak, Allah'la ilgili bilimsel bir teori gelistirebilir miyiz? İhlas Suresi Allah'la kimliğiyle ilgili ya. Allah 112 kromozomlu diyebilirmiyiz? ** Devam edicem cevaplamaya yazını. Çok uzun oluyor ve okunurluk oranı düşüyor, sen de kısa yaz. Bilgisayar kaçmıyor. (kralx'i andık) Saygılar.
-
Allah’ın Kıskançlığı
Bularbilirsen yaz tabi ki. memnun oluruz. Ayrıca ismi verilen kişi hakkında ben ne demişim iyice bak. O ismi verilen şahıs Ateizm'den Agnostisizme mi geçmiş diye sordum? Saygılar.
-
Evrensel doğrulara nasıl ulaşılır?
Bak bazen çok güzel şeyler söylüyorsun, bunların dinle bağlantısını da kurabilsen keşke. Benle, Muhammed ile, Allah ile konuşmak/ilgilenmek, aileni, sevdiklerini, işini ihmal etmene gerekçe oluyorsa, bunu yapmamalısın. Yani sevap olan şey, iyilik olan şey, Allah için saatlerce Kuran okumak, namaz kılmak değildir. Sevap olan şey, iyilik olan şey, mesela çocuğunu alıp, parka götürmektir, ona bir dondurma almaktır. Ailenle ilgilen, Muhammed'in sevap dedikleriyle değil, insanların sevap dedikleriyle ilgilen. Daha çok mutlu olacaksın. Varsa bir Allah, seni daha çok sevecek. Saygılar.
-
Allahın eline ne geçecek.
Böyle arkadaşları çok seviyorum, ama ülkem adına ve dünya adına üzülüyorum. Bakalım şu jacksparrow'un çok şaşırtıcı cevabına, dilimiz uçuklayacak mı. Sevgili jacksparrow, Ben de bu cevabı bekliyorum senden. Zaten örneğimize varsayımla başladık, diyelim ki Allah ve ve herşeyi o bahşetti bize, teşekkür etmemiz gerekiyor. Benim gelmek istediğim nokta şu: Allah'a teşekkür, En büyük sensin, sen şöyle harikasın, sen böyle harijkasın, şöyle yücesin demek değildir (şehadet kelimesi) Allah'a teşekkür, günde birkaç kez sadece sözlü/ritüel teşekkür seansı düzenlemek değildir, "sana şükrederim, teşekür edreim, sen olmasaydın ben nerelerde kalmıştım" demek değildir. (Namaz) Allah'a şükretmek, 1 ay gündüzleri aç kalıp, geceleri tıkınarak "senin rızanı kazanmak için aç kaldım demek değildir (Oruç) Allah'a şükretmek, Zorunlu kılındığın için, başkalarına sadaka vermek değildir. Allah'a şükretmek Mekke2ye turistik seyahat düzenleyip, Arapları zengin etmek değildir. Allah'a şükretmek "eylemlerle" olmalı, senin de dediğin gibi içten olmalı. Allah'a şükretmek, bilgisayar/internet/telefon gibi şeyler icat edip, insanlara inanılmaz kolaylıklar sağlamak, birbirlerine ve bilgiye kolayca ulaşmalarını sağlamaktır. Eğer bir Tanrı ve Cennet varsa, orayı hakeden, Muhammed değil, Graham Bell'dir, Bill Gates'dir, Google'ı kuranlardır, bilgisyara ve müştemilatını üretenlerdir, insanlara ulaştıranlardır, satanlardır., Programları yazanlardır. Allah'a şükretmek, çamaşır/bulaşık makinesini/elektrik süpürgesini icat etmek, üretmek ve satmaktır. Binlerce insanı elle, belleri, kolları ağrıyarak temizlik yapmaktan kurtarmış, onlara hem sağğlıklarını korumalarına yardım etmişler, hem de, o insanlara en değerli şeyi vermişlerdir, zamanı. Eğer bir Tanrı ve Cennet varsa, orayı hakeden, Muhammed değil, çamaşır/bulaşık makinesini/elektrik süpürgesini icat edenler, üretenler, satanlar, tamir edenler, bakımını yapanlardır. Allah'a şükretmek, sokakları temizleyip, diğer insanların temiz bir ortamda yürümesini sağlamaktır. Otobüs/minibüs şoförlüğü yapıp, insanları sevdiklerine kavuşturmaktır. Eğer bir Tanrı ve Cennet varsa, orayı hakeden, Muhammed değil, sokakları temizleyen çöpçülerdir, insanları sevdiklerine ve gitmek istedikleri yere götüren şoförlerdir, sana yiyecek satan bakkaldır. Yani kısacası, varsa bir Tanrı, o Tanrı'ya şükretmenin yolu m üslüman oldum demek değildir. Görünür, somut işler yapmaktır. İnsanlara faydası dokunmadıktan sonra, kalben inansan ne olur, sözlen inansan ne olur? Faydası var mı diğer insanlara? Dincilik, dinlilik, Allah'a hakarettir. Başka birşey değil. Zira, sözlü de olsa, kalben de olsa inanmak, başkalarının da yararına olacak somut eylemlerle desteklenmedikçe Tanrı'ya teşekkür değil düpedüz kandırmaktır Saygılar.
-
Allahın eline ne geçecek.
Müslüman mantığı bu mu? Şu zamanı kullanayım da, sonsuz kara geçeyim, hediyeyi servet yapayım mantığı mı? * Varsayalım verdiğin örnekte haklısın, zamanı Allah sermaye olarak verdi, bizi o yarattı. Varsaydık, örneğin selahiyeti açısından. Allah, yaptığı iyiyliğin sürekli hatırlanmasını isteyen zayıf bir karakterde mi? Bu hakareti mi layık görüyorsun inandığın Tanrı'ya? Sana para veren adama sürekli teşekkür et bakalım, ne diyecek karşılığında? Teşekkür ederim abi. *Estağfurullah önemli değil. Teşekkür ederim abi. *Benim yerimde sen olsaydın, inanıyorum ki sen de aynısını yapardın. Teşekkür ederim abi. *Abartmacanım sen de. Teşekkür ederim abi. *Pişman etme beni, tamam yeter. Teşekkür ederim abi. *Aklından zorun mu var? Teşekkür ederim abi. * (küfür ve defol git başımdan sözleri). Sen birisine para versen, bu iyilik için kaç kez teşekkür duymak istersin? Sürekli mi? Kendine layık görmediğin bu karakter bozukluğunu, herşeyi yarattığına inandığın Tanrı'ya nasıl yakıştırıyorsun? * Ben sana örnek vereyim, madem örnekleri çok seviyorsun. İki çocuğun var. İkisine de belirli bir para verdin. 1.si hiç teşekkür bile etmedi. Gitti bu parayla eğitimini tamamladı. Para kazandı. Babası maddi zorluğa düştüğünde ailesine sahip çıktı, maddi imkanı doğrultusunda zorda kalana yardım ediyor. Ama çocukta garip bir huy var. Ne teşekkür ediyo ne teşekkür istiyor. Sadece yapması gerekeni yapıyor. Laf değil iş yapıyor. Yaptığı işlerle, davranışlarıyla, ailesi için onur kaynağı. 2.si parayı alıyor, hergün 30 kere teşekkür ederim baba/anne diyor. Dersine bile çalışmıyor. Anne/babasına teşekkür metktupları yazmakla uğraşıyor. Özel öğretmen tutmak zorunda kalıyorsunuz. Ama yine de kafası basmıyor, sürekli yeni öğretmen tutuyorsunuz (Allah sürekli peygamber gönderiyomuş ya, öyle yani), ama bu çocukta bir arıza var. Sadece ağzı teşekkür biliyor. Ne işi var, ne aile zor durumda kaldığında yardım edecek gücü. Diğer kardeş anneyi/babayı hastalandığında, hastaneye yatırıyor, gerekirse özel doktorlar getiriyor, bulunamayacak ilaçları bulup getiriyor. 2. oğlan sadece hastaların başında durup annecim annecim ben siz çok seviyorum diyor. Başka bildiği, bararabildiği bişey yok. Hangi çocuğunu daha çok seversin? Hangi çocuğun diğerine benzesin isterdin? Saygılar.
-
Evrensel doğrulara nasıl ulaşılır?
Gönül gözüm kapalı olunca ben göremiyorum. Renklendirip kendi yazını lıntıla, belki görürüm. Ben göremezsem, okuyucular görür. Daha naapsın ali ilmek derler, seni takdir ederler. Saygılar.