-
İçerik Sayısı
3.633 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
1
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
diloş tarafından postalanan herşey
-
.....::Radya::.....
diloş şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
yoksun yine..nerelerdesin Radyacım..? bak bir şiir sana..sen seversin şiirleri.. erkeğin aradığı kadın olmak istedin uzattın saçlarını geceler boyu düşlerin uykularına sığmadı sabaha nöbetçi geceye isyankar oldun koynuna aldığın karanlık ısıtmadı kollarını aynadaki yüz sana mı aitti..? erkeğin aradığı kadın olmak istedin temizledin ihanetlerle kirlenmiş olan yüreğini sevişmek, sahnesi olmayan bir oyun, kırbaçsız bir sahipti yumuk ellerinde ellerini suskunluğunla yıkadın gözlerinin ıslaklığı yağmurdan mıydı..? erkeğin aradığı kadın olmak istedin biriktirdin özlemlerini ayrılıklara inat gezinirken rüyalarının sahilinde, kırık cam parçaları kesti ayaklarını sadece bedenden akmadı kan, yüreğin sızladı kilitledin dudaklarını iki yüzlü öpüşlere suskunluğun ümitsizliğinden miydi..? erkeğin aradığı kadın olmak istedin soyundun yağmurlarda gündüz vakti eline el değdi sarıldın ve terkedildin uçurum kıyılarında şarkını çaldılar ihpar etmedin çocukluğundu isyanlarını bastıran bekledin, beklediğinin kim olduğunu bilmeden acıların büyüttüğü yürek yoksa senin miydi..? erkeğin aradığı kadın olmak istedin yalnızlığına kustun bütün gözyaşlarını çirkefliğin biri beş paraydı beş kuruşa sattın umutlarını devirdin, bütün kadehleri devirdin bar köşelerinde özlediğin gelmedi yıkıldın uzun ve kıllı kollar taşıdı vücudunu vücudunu temiz tutmak için savaştın haykırışlara gizlediğin savunmasız çocukluğun muydu..? erkeğin aradığı kadın olmak istedin bastırdın arzularını yağmurlu günlerde utanılacak hiçbir şey kalmamıştı soyundun, çıplaklığını gösterdin gün batımı kızıllığında saçların dağınık ve uzundu beline kadar indi yılların birikmişliği göğsünde büyüttüğün masumiyeti denize bağışladın seviştin rüzgarla kimse görmeden doğurduğun yalnızlık rüzgarın oğlu muydu..? erkeğin aradığı kadın olabilirdin belki de ama erkek neyi aradığını bilemedi erkeğin aradığı kadın, erkeğin düşlerinde kaldı ...ama sen hiç yılmadın erkeğin aradığı kadın olmak istedin sadece Pelin Onay -
Nisan yağmuru../..olma kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli susma. Dilimde kurur kelimeler biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında kapını çalıp kaçmaktı niyetim bir satır başında birden karşına çıkmak, ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini yoldan çıktım,sana düşüyorum kurtarma beni. 16.04.'05/ urla kıyıları Pelin Onay ne diyosun..?
-
su damlası kadar duru Leylam.. Şu Pelin Onay'a hayran kaldım ben..omu sizlerle de paylaşmak istedim..sana da çok güzel bi tane seçtim..diğer defterlerdekileri de okursan sende hayran kalıcaksın eminim..ben kendimden çok şey buldum..bakalım sende bulabilecekmisin..? Anılar öptü dudaklarımı (..çok zaman sonra belki de sen..) sesi soluğu kesilmiş bir aşkın ortasından yürüyoruz acılarımızı saramayacak kadar uzağız artık kirpiklerimizde beslenen düşler, yeni doğacak sevgililere miras düşünüyorum da, belki biz sevgiyi değil, hep ayrılığı büyüttük seninle çıplak bedenlerimizden akan özlemler yanılttı bizi yağmur yağarken anımsadığın ben değil, yalnızlığındı belki de ve ben yalnızlığını bile özledim desem, beni duyamayacak kadar sessizsin artık nakaratındayım anıların beni bu gece dehlizlere sürükleyen Timur Selçuk, babasının şarkılarını söylüyor öyle hüzünlü, öyle hasret, öyle tutkulu ben de senin şarkılarını söylüyorum is gibi, sus gibi, öyle vurgulu kaçırıp getireyim kendimi yanına bir an için desem, sana sarılamayacak kadar yorgunum artık dağınıklığını toparlarken odamın, elimde kaldı bir kitabın içinden düşen resmin göz göze geldik bir an, gözlerinde 'seni seviyorum' bakışın kara çalılar ardına saklanan sinsi bir isyan kaşıdı yüreğimi resimlerde kalacak kadar yabancı değildik o zaman her şeyden önce dostumdun, ıslak hüznümü bile varlığınla gülümsetebildiğim şimdi gözlerinde yeniden kulaç atmak istiyorum desem, mavilerinde yüzemeyecek kadar bitkinim artık nerede yanlış yaptığımı itiraf etmedi aşk ilam kağıtları birikmiş bir sevda duluyum şarkıların sakiliğini tek başıma yapıyorum, rakı makamına göre kadehe doluyor bilirsin işte, artık sevmek istemeyen kadınlık halleri an geliyor, kalbim kanatlanıp göğüs kafesine girmek istiyor desem, semalarında süzülemeyecek kadar yaralıyım artık ağdalı sevdim seni ama yapışkan değil sevmek çekip gitmekti gerektiğinde, bunu bildim sadece şiirlerimde konuşabildim, bağıra..çağıra kızdın ve kırıldın sitemlerimin tavşan dudaklarına belki ama sevdim seni, ayazda..boranda ah o sadekâr ellerin bedenime yeniden dokunsa desem, ellerini bedenimde tutamayacak kadar titriyorum artık bir kedi gözlerimin içine baktı ruhumdan bir deniz geçti, dalgaları göğsüme çarpttı antika bir fincanda iç çekişlerim kaldı gül kurusu perdeler, mutluluğuma kapandı anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı çok zaman sonra sen de öp beni desem, öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık ve sen, her şeye rağmen gelip, 'seni seviyorum' desen, bu iki kelimeden ölesiye korkuyorum artık.. Pelin Onay
-
bir sözün şu şiiri çağrıştırdı..Leman Sam'ın bu şarkısını biliyorsan eğer daha bi anlamlı gelecek..oku canım.. Beni artık sevmeyin (bir şarkıdan geçerken..masal perisi*) “..elini son defa yanağıma koy../..istemiyorsan giderim..giderim..” inandığım değerleri kaldırdım çeyiz sandığıma sakladım../..kenarlarını tığla ördüğüm umutlarımın arasına parmaklarımda naftalin kokusu alışamadım unutulmaya kaç yaşında sevdim ben bu yalnızlığı.? hangi yürek öncüsü oldu ezinç taşkınlıklarımın..? bana düşen artık susmaktır toplamından taşıyorum iç acılarımın defterimin arasında kurutulmuş anılar yüzlerinde palyaço gülüşleri kimbilir../..hangi sevdadan kalma “..serin bir sonbahar akşamında söz../..ismini unutur silerim..silerim..” isyan perdesini indirdi gece, suya yansıdı öksüzlüğüm şehrin kapılarını tutsun bütün yıldızlar, yoksa firar edip kaçacak hüznüm sevdiğim erkekler geliyor aklıma bir çocuk gibi usulca sokulup, bir nehir gibi akıp giden erkekler ama sen son vurgunum../...en çok vurulduğum veda mektubun hala cüzdanımda biraz yırtıldı ve buruştu ama tek kanıtı biten bir aşkın yoksa../..kimse inanmıyor ayrıldığımıza “..tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri.../..bir defa daha yazsa bebeğim...bebeğim..bebeğim..” ah bu ben grameri bozuk bir hikayenin içinde, yüklemini kaybetmiş bir cümle gibiyim sindire sindire yaşamalı ayrılıkları da belki de bu yüzden../..hala aşık gibiyim hangi kırgınlığın içinde boğuldu gülüşlerim...? iğnesi kırılmış bir plak gibi dönüyorum olduğum yerde ve şarkılarımı kusamıyorum gücenik makamından eserler dinleyemediniz, hepinizden özür diliyorum “..eğer bir masal perisi girerse rüyalarına../..öldü dersin gül güzeli, tılsımını kaybetti..” çok erken susturuldum bu yüzden bu üç boyutlu sarhoşluklar fasl-ı şahane yıkılışlar alnımda eksik bir veda busesi, mümkün değil../..sevilemez ayrılıklar sol göğsüm../..yanık göğsüm nasıl da zor sevgi aramak resimlerde bir çocuk olsam kolaydı ama../..büyüdüm “..uğruna döktüğüm gözyaşları için../..yağmurdan özür dilerim..dilerim..” beni artık sevmeyin tuza yatırdım gönlümü../..düşlerimin yanına gözlerimde esrik bir sızı, alışamadım unutulmaya * Leman Sam, şarkısı Pelin Onay
-
Çok sevgili ayrık otum.. bana hırhız demişsin..teşekkürler.. bu zamana kadar kalp dışında hiçbirşey çalmadım.. şayet sen Pelin Onay isen..özürlerimle birlikte hayranlığımı sunarım o kadar.. çünkü bu kadını keşfedeli müptelası oldum..ve şiirlerini şimdi bir bir defterlerinize dağıtıyorum..onu daha yakından tanıyın diye..ama sanırsam sende onu tanımışsın..ne güzel..peki şu şiirini de biliyormusun..? Çiçekler de ağlar (unutmadım..ilk ismim çiçek) ne doğduğum ne de doyduğum şehir kucaklar beni mevsimler yüzümde karıştırılmış okey taşları gibi acılarım çifte dönüyorum ağlıyorum - şairler şiir yazmak için mi ayrılır anne..? - bilmiyorum kızım. öznesi kaybolmuş bir cümleyim, hiçbir aşk şiiri kabul etmiyor beni artık bir kalemin ucundan sevgi dilenemem değmemişse mürekkebi yüreğe, s(öz) lenemem yorgunluklarım geri döndü yıllık izinlerinden ege’nin sularında ateş yaktık, kafa çekiyoruz kimler yok ki; bir vapur telaşında kaybedilen heyecanlar, üzerime yapışan kırgınlıklar, verilen ama unutulan sözler, cevapsız sorular hayır! Söylemeyin bu şarkıyı özlendiğim günleri hatırlıyorum, ağlıyorum - ressamlar resim yapabilmek için mi ayrılır anne..? - bilmiyorum kızım. sevdamın sesi kısılmış yaşlanmış dudaklarındaki kelimeler unutulmuşum. İçinde “biz” olan çerçeveler gidişlerime pusu kuran eşkıyalar duysun beni hiçbir şeyi ertelemedim ve ertelemeyeceğim gidiyorum ve ağlıyorum ne ok oldum ne de yay vuramam sevdiğim sesleri söyleyin! Bedeninde acı biriktirmesin yarim bir kez de o üzsün beni, değmez mi..? düşüncelerim gururlu hayallerim ve sevdam değil kanadı kırık kuşların gagalarında öpüşlerim sen..en sevdiğim dağ kırlangıcı al götür unutana baharımı, üşütmesin.. - müzisyenler söz yazmak için mi ayrılır anne..? - bilmiyorum kızım. Tanrım! kim verecek çalınan düşlerin cezasını..? sakızlı şekerler eriyor dudaklarımda şiirlerimde kan pıhtısı hangi masallarda yaşatır beni, avuçları gül kokan çocukların duaları..? seri cinayetlerin tek maktuluyum sevilmek iyi gelmiyor bedenime sevgilim../.son katilim öldüğümü kimseye söyleme güçsüzüm üşüyorum ağlıyorum - katiller yaşamak için mi öldürür anne..? - bilmiyorum kızım. çekin alın korkaklığınızı anlamıyor musunuz..? ../..yakışmıyor yüreğime vaftiz edilmemiş duygularınızı uzaklaştırın inanmıyorsanız söylemeyin, acıtmayın “seviyorum”larla yeniden izmir’e kar yağıyor...inanabilir misin, izmir’e düşlerim yağıyor donuyorum geberiyorum ağlıyorum - insanlar yaşamış olmak için mi sevişir anne..? - hııı? uzaktasın..kiminlesin şu an..? hangi duygunun gülümseyişleri hayat veriyor sana..? oralar soğuktur şimdi, üşüyor musun..? hala canını sıkıyor mu, bir türlü seni barıştıramadığım bu hayat kavgası..? beni sorma! sen bu şiiri okuyup bir kenara koyduğunda, ben hayasız limanların denizlerine yürüyor olacağım özlemin, sol göğsümün altında kutsal bir kitap - sen beni gönderilmek için mi doğurdun anne..? - bilmiyorum kızım - ama anne sen de hiçbir şeyi.... - hiçbir şeyi değil, aşk’ı bilmiyorum kızım... koparılmış pelin otları gibi sevdam rüzgara direnip toplamaya çalışıyorum ağlıyorum.. Pelin Onay
-
uşağum ben bu şairi yeni yeni keşfettim ama çok sevdim..umarım sende seversin..ayrıca görüşemiyoruz seninle artık özledim laflamayı.. Düşümden düştün../..canın acımadı ya ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden benim yazım değilsin, korkarım kışım da tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi sen ateşsin saat 17:28 kimbilir, şimdi neredesin yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan suya düştü intihar, boğuldu son bakış kimi istesem uzaktır kıyı boyları vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..? nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..? yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..? ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde..? benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi sen havasın saat 22:16 kimbilir, şimdi hangi kuytudasın arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden geceye düştü uyku, titredi acı soluk kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu üşümeler içimden akıyor, oluk oluk tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır..? nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek..? yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek..? ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm kaçarım değilsin, korkarım tutanım da sen topraksın saat 22:39 kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın Pelin Onay
-
al canım şiirin.. bitti diyorsun kocaman bir hava boşluğu oluşuyor yüreğimde birden üşüyorum çok üşüyorum garip bir dengesizlik../..yön devinimi otomatik bir yüreğim yok ki, o girsin devreye ve kurtarsın beni ne garip değil mi..? şimdiki zamanı yaşayıp, gelecek zamanı düşünürken, birdenbire geçmiş zaman kipinde takılı kalmak ve dalıp gitmek garip bir bilinmezliğe hemde çok garip türk dili edebiyatı şeklinde yaşanıyor aşklar türk dil kurumuna kendini beğendirmek ister gibi bitti diyorsun kırılıyor düşler birer birer ortalık düş kırıklığı sitesi ortalık yangın yeri nasıl toplarsın diye sorsam.. hayır../..cevaplama konuşmama hakkına sahipsin söylediklerini aleyhine delil olarak kullanabilirim istersen bir avukat tut diyeceğim ama bir avukat bile temizleyemez, çıkardığın yangının küllerini susuyorum susmak ağır gelsede bu kadar kolay işte kocaman bir yaşanmışlığı, sokaktan geçen eskiciye verir gibi, arkanı dönüp de gitmek üstüne kaç para aldın, yetti mi bir akşamlık otuzbeşliğine..? bitti diyorsun vuruyor bütün dalgalar yüreğime vuruyor umarsızlığın bütün bedenime şarkılar söylüyorum hiç durmadan şarkılar söylüyorum bir kalemde silebilenlere bitti diyorsun bu kadar kolay söylüyorsun cinsiyetsiz bir sevda bırakıyorsun şehir çöplüğüne bitti diyorsun tek bir kelimeyle kan döküyorsun.. Pelin ONAY
-
reca ederim Leylacım.. haklısın Sardunyam..bu kadın yaşayan bir efsane bence..bu sözleri yazabilmek için ne kadar çok şeye ihtiyaç var değil mi..?ve o bunların hepsine sahip..
-
canem ayrık otumu görürsen selamımı söyle..ne kadder Siesta yaparsa yapsın GÜZELLEŞEMEZ..!!! o yüzden günün dörtte üçünü uyuyarak geçiriyor ama hiçbi gelişme yuk..
-
beşinci mevsimde neyin nesi ayol..Vivaldi'mi takılıyosunuz yuksam..? bu arada hoşgeldin gökkuşağım..
-
öyleyimdir adamı gözünden tanırım.. onlar fırıldamaya alışkın da ben bu tür gözlere bakmaya alışkın değilim..başım dönüyor.. dimek piyasasına göre ha.. ne bulursanız yatırıyosunuz yani..
-
Ne zaman canın yansa bu kadar derinden Sanırsın mümkün değil bir daha üzülmen Ne inat ne gözü kara ne dayanıklı yürek Acıyor aynı yerden herşeye rağmen Ne akıl kar ediyor ne fikir o sırada Biliyorsun geçiyor zamanla ama ne fayda Yaralı tepeden tırnağa herkes yaralı Alışılmıyor acıya yok kaidesi kuralı Kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni Ne gelen anladı ne giden olanı biteni Adıyorum aşka geri kalanımı Suya söyledim gitti en son yalanımı Aşkın da en hesapsız kitapsız olanını Yaşamazsam kara kaplıya kaydedin beni.. evetttt..bu şarkıda Sarmaşığım....Gökkuşağım..ve Ayrık Otum için..
-
Ferhat Göçer-Yolun Açık Olsun
-
yetinmeyi bilmek gerek Sardunyam..hayatın bize verdikleri esasında hiçte yabana atılacak şeyler değil..çok şükür.. teşekkür ederim bitanem..
-
Allah için şu bakışlarda bi damlacık sansarlık yuk..nasılda masumaneler.. o denli fıldır fıldırlar ki insan bi an için yerinden fırlayacağından korkuyor.. dimek yatırımcısınız..sorması ayıp ne yatırıyosunuz..
-
zannımca şarkılarla türkülerle gözümü boyayıp tazminat işinde yan çizeceksin ama ben kül yutmam..
-
tif tif tif dimek ikramiyeyi de kaçırdım ha.. bari bunca çalışmışlık için yüklüce bi tazminat veriniz de ödeşelim.. canımın içi sende iyiki burdasın..
-
ayrık otum.. bi birleşip Voltran'ı oluşturamadık yav.. ne diyosun bu işe..?
-
Leylam sonbahar kızını beğenmene sevindim..ama sen ilkbahar kızı ol olurmu..?sana o yakışır..
-
bende yeni gelebildim..işler çok yoğun.. evet bi türlü hasret gideremedik gökkuşağım.. ne zaman maaş verdinki zati.. boğaz tokluğuna gelip gidiyoruz dicem oda yuk.. ben gönüllü işçiyim biliyorsun..
-
şöferrrrr....şöferr..
-
koşmaktan yorgunuz be Sardunyam.. duralım gitsin..