-
İçerik Sayısı
3.633 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
1
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
diloş tarafından postalanan herşey
-
jön hayırdır kardeşim nerden çıktı bu Amerika tutkusu sende..
-
bugün şiir yerine bunu gönderiyorum..umarım hoşuna gider..
-
-
.....::Radya::.....
diloş şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
Radyacım şu karikatüre bi bakarmısın..çok güldürdü beni.. -
ama o benim ayrık otum Aça.. nirdesin bidenem sen..? çıbık gel bekliyorum..
-
uşağum dimek portföylere özel indirim uyguluyosun.. baban geldiğinde tükkanda mal bulamıycak korkarım.. buna mukabil kasa tamtakır kuru bakır olcek.. öğlenleri yemeğe de çıkamazsın sen şinci..bari karşı tükkanlardan hayırsever insanlar bulda bir iki bişey göndersinler... açlığa dayanamazsın sen.. tükkanda çırak varsa bu çok güzel bi fikir.. yoksa bu şekilde kendini çoğaltabilirsin..bak seni ne kadder düşünüyorum..oralarda helak olmana gönlüm razı olmuyor.. görüyorsun artık herkeş ucuz portföy derdinde..
-
Nerden aklıma esti kimbilir Gezdim dün gece şehri şöyle bir Herkes evinde kendi halinde Heryerde huzur,heryerde neşe Bir ben huzursuz.. Bir ben uykusuz.. Bir ben çaresiz.. Bir ben sensiz.. Gel sen ne çektiğimi birde bana sor Nerde nasıl yaşarım birde bana sor Evlerin ışıkları bir bir yanarken Bendeki karanlığı birde bana sor.. Şarkı buydu değil mi..? Ahh Sevgili Taurusmutis bana bunu yapmayacaktın.. tamda anıların yükünden kurtulmaya karar vermişken..beni biraz olsun tanımışsan, böyle bir yazıya kayıtsız kalamayacağımı tahmin etmişsindir..o kadar hissederek yazmışsın ki her satırında başka bir duyguyla karşılaştım..biraz hayranlık..biraz küskünlük..ama daha çok sevgi..hep şöyle derim ben;bir yeri güzel kılan taşı, toprağı,doğası değildir sadece.. daha çok orda yaşanılanlardır..kaçmaya çalıştıkça seni orda tutan güç bu işte.. İzmir'e giderken hep içinden geçmişizdir Bursanın.. şimdi çevre yolu yapılmış dışından dolaşıyoruz..babam gençliğinde uzun yıllar orda yaşamış..öve öve bitiremez..ama yeşilinin azaldığını söyler hep..banaysa çok değişik gelmiştir dağın eteklerine yerleşen bu şehir..ama senin gözünden onu dinlemek, aldı beni başka bir boyuta götürdü.. Bu kadarla kalmasın..yeşil gözlünün yıldızlar serpilmiş hali muhteşem..bir de gündüz gözüyle yıldızlar uyurken gezdir bizi anılarının saçıldığı köşelerde..
-
sende ilk olarak böyle bir şey mi zuhur etmişti Leylam..
-
hayır hayır ..lutfen tartışmayınız..en güzeli benim yolladığım şiirdi..
-
korkmayınız lutfen..her gençkızın başına gelebilir bu tür şeyler.. derin derin soluk alıp veriniz..bakınız bende öyle yapıyorum şinci..hadi beraber nefes alıp verelim.. evet yan etkilerim bunlar..geçicektir birazdan..her bünyede farklı oluyo tabii...geçenlerde biri kurdeşen dökmüştü misal.. ama geçiyo zamanla..endişe etmeyiniz..ısrarla üstüne giniz.. ay çatlıyciiiimmmm..
-
efenim bu ne güzel bir sürpriz.. öncelikle ziyaretiniz beni çok ama çok mutlu etti bunu söylemek isterim..zat-ı alinizi öncelikle şu şirin suretinizden görüp zati çoook evvellerden kanımın kaynamış olup,sonraları yazılarınızdan ne kadder nükteli bi insan olduğunuzu anlıyalı beride daha yakiin bir ahbaplık kurmak istediğimi de sözlerime eklemek isterim.. umarım yoğun meşguliyetleriniz arasında bu ziyaretlerinizi sıklaştırmanız mümkün olur..ve bu beni çok sevindirir.. çiçekler de sizin kadar renkli çok teşekkür ederim..
-
redblack..bu şarkı beni nasıl etkiledi şu an anlatamam..çok duygulandım..sağol canım.. gökkuşağım.. nasıl da hasretiz di mi böylesine güzel bir şarkı dinlemeye..gel bitanem..ben sana söyleyim..sende bana.. şiir dostum çok ama çok sevdiğim bir şiirdir bu.. herzamanki gibi on ikiden vurdun..
-
evet bidenem boğazımız mevzuu bu konunun çoook dışında.. ki bu konuda light davranabilme ihtimalimiz nerdeyse yok.. şahsen benim öyle.. zati bi aralar birbirimizi düşüne düşüne yediğimiz o şeyler sayesinde kendimin iki katına çıktım ki bu konu tamamen bunun dışında kalması gerekicek..hatta herşeyin dışında kalması gereken..ve de hiçbiryere sığmıyceği içün mecburiyetten tek başına kalacak bir mevzuuudur. ne demek istediğimi anlayabildiysen eğer bi ara bana da anlat oldu mu canım.. malum konu boğaz olduğu vakit ben kontrolde çıkıyorum da..
-
ayrık otumdan önce okudum gönderdiğin yazıyı Leylam..tek kelimeyle müthiş.. ve Frozenimin tarzı..eminim çok beğenecek..
-
.....::Radya::.....
diloş şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
kıss yapma etme kıyma kızcağıza..yapmış bi delülük işte..sen büyüksün resme bakarsak bayaaa bi büyük hemde.. affedici olman girek...bundan 100 yıl önce onun yaşlarındayken eminim sende yapmışsındır böyle şeyler.. Affet gitsin Radya Nene.. -
demek sende bu değişime ayak uydurmaya karar verdin..bence de isabet ettin.. ne o öyle derin derin.. biraz da böyle light olmak gerek di mi canım benim.. valla bende çok özledim..
-
.....::Radya::.....
diloş şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
tabi caaanımm..baksana derler ya mihrap yerinde diye..aynen öyle baksana nasılda vakur duruyor..ayak tırnaklarını göremiyorum yalnız tahminim onlarda kırmızıdır.. öyle icab eder di mi.. -
hayırdır birtanem..neyin var..? kim sıktı bakıyım canını.. takma hiç bişeyciklere..emin ol deymez.. bundan bir süre sonra şimdiki bu sıkıntın sana çok anlamsız gözükecek..güven bana..
-
.....::Radya::.....
diloş şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
ne o Redblack.. yuksam Radyacığıma bir mesajmı virmek istiyosun bu sevimli nene resmiylen.. bu resim Suhedanın blogundan..Frozenimin bundan 20 yıl evvelki hali.. muhahahahahahahahaa... önemli not; yalnız Frozenimin tırnaklarındaki kırmızı ojeye bilhassa dikkatinizi çekiyorum.. -
siz bu defterin güzel yürekli dostları.. yazdığınız her şiir..her satır..her duyguyu yüreğime kaydediyorum bilesiniz.. geçenlerde okuduğum hoş bir yazı var..sizinle paylaşmak istiyorum..belki sizi de yakalar beni yakaladığı gibi.. Sevgiliye Açılmamış Mektup Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi.. Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne.. .. Sen bulanıklaşsan da, gözüm hep ufuktaki yalnız haberciyi gördü.. Buğulanmış cama çarparken yağmur damlaları, ben çizdim bir kâlp içine iki bedeni.. Zamanın bilmem hangi köşesindeydik hatırlamıyorum. İşime gelmeyen buluşmalardan kaçmadım sen varsın diye.. Çam diplerinde petunyaları kuruturken ellerimizde, sen bana SENİ SEVİYORUM derken bile bakamıyordum gözlerine. Utancımdan.. alışık olmadığımdan belki.. belki de o öpülesi dudaklarından ayıramam dudaklarımı diye, korkumdan.. Farkına varamadım gerçeklerin.. Gözlerine saklanmış hainliği sezseydim eğer; eğer, denizlerden çaldığın dalganın, bir mühür gibi yüreğime leke yapacağını çözebilseydim, mayasız öperdim seni.. Özümsüz.. .. Güzel kelimeler istiyordum senden .. Ay ışıklarıyla yıkanmış, okuyunca en çirkin anlarımın anlamlaştığı, okuyunca dokunduğun gözlerimin mızmızlaştığı .. .. Kulağımın arkasına fısıldanmış güzel kelimeler biriktirmiştim ben sana oysa.. terk edip gitmeseydin ansızın; duyacaktın.. Ben çırpınırken bir kaşık suyun derinliğinde boğulmamak için, sen görünce beni böyle çaresiz, beni böyle çırılçıplak; tutup çıkarırsın diye uzatmıştım ellerimi..Sen, biraz yukardan ifrit dolu yüreğinle bakıp gülmüştün hâlime.Oysa ben susmanı bekliyordum.. birde ıslak bedenimi sarmanı.. bir NEYİN VAR SENİN ? e öyle ihtiyaç duymuştum ki o an; anlatmak istedim, ama sen yoktun..! .. Yıllar geçti aradan.. ve farkında olmadan.. Adımlarım daha büyük, daha hızlı ve daha sağlam.. Yokluğunda büyüttüğüm acılarımı her gün tazelemek zoruma gitmeye başladı. Ve hasretinin bitime uğraması gerekti. Eylüldü.. hüzün mevsimiydi.. nasıl unuturdum seni? Yaprakların salına salına karıştığı toprağı öpüyordum, Vatanım diye değil! Sen dön diye.. .. -Köylü kız- büyüsü bozulduğunda ben öğretmen olmuştum.. Hani rüyalarımın en güzel sahnesinde seyrederken, göz yaşlarımı tutamadığım .. hani en mateminde gecenin; üzerimde bir hamal gibi taşıdığım sensizlik yükünü atmak istediğimde, düşünüp de derinlere daldığım.. Hatırladın mı? Saçlarım; senin bildiğin kadar sıradan değil artık.. Gözlerime durulmayı öğrettim.. Dudaklarıma kilit vurdum konuşmasın diye.. Yüreğimdeki seni her gece zindana attım bensizliğin acısını, sensizliğin acısını çektiğim gibi çek diye! ! .. Gitme Sevgili! Sokak aralarında yitirdiğim aklımı geri ver bana.. yüreğim yüreğinde.. Böyle kuru bir beden ne işe yarar sensiz.. Ya dünümü ver, yada hakkımı! çok mu arzu ettiklerim? Hayatının kısa film akropollerinde hiç mi karem yok? Senaryoda figüran olarak ölmek istemiyorum.. al beni de gözlerine.. .. Gözünle gördüğün her seksiyonda bir sahtekârlık, her parselinde acı ve göz yaşı.. Güzel kelimelerinden duymak istiyordum bir ikindi çayı ertesinde.. Dudaklarından dökülmedikten sonra, adıma yazılan mektupların ne albenisi var ki? .. Evlendim..Soğuk duvarlarında, gece lâmbasının aydınlattığı kadar görebildiğim dünyanın eşiğinde, bedenimi saran başka kolları sen zannedip doyasıya, hissedilmeyen kokunu sineye çektiğim günler aklıma geldi.. Evlendin..İkinci sayfa haber bültenlerinden öğrenmek istemezdim.. Bilmek isterdim yerime koyduğun biblonu.. Kim bilir hangi Can sırada bekliyordu Yanmak için.. Farkında olmadan işlediğin günahın bedelini ödeyeceksin demiştim .. Yüreğimi yüreğine koymuş olsaydın farkına varırdın süzülmemiş gerçeklerin.. Arsız gönül kuşun konmuştu bir başka evin bir başka penceresine..Açar mıydı.. ? .. Yıllar geçti aradan.. farkında olmadan. Cebimde kimsenin göremediği bir öfke saklı sevdiğim.. Çıkardığımda dağ dayanmaz ki gönlün dayansın.. Ben, kaybolmuşluğun sefasını sürerken, sen, bensizliğin nedametini çekiyorsun.. Hissediyorum bunu..Ne ektin ki biçesin.. Beni arıyorsan; Yokum! ! Sisle çevirdiğin bu evren, artık benim olmadığı kadar, seninde değil! ! Zaman hızla akıp gidiyor.. Yıllar sonra bugün, bakıp da halime gülmeyeceğim.. Gözlerime durulmayı öğrettim.. Dudaklarım, dudaklarında güneşe selam çakmayacak artık.. Erkekçe, namusluca çekip gideceğim gözlerinin önünden; Arkasına bile bakmadan.. .. Dur! ! Yaklaşma.. Yollarına toz olduğum sevgili! ! Dudak büktüğüm gidişine.. Yüz eskittiğim zamanla.. Ey Yüreğimi yüreğine bir kez olsun konuk edemediğim sevgili! ! ! Dokunma ellerime.. O eller ki, zamanın bir köşesinde, okul kaçışlarının heyecanıyla atan kâlpleri bir bedene dolduran; sonra Tek can ile kenetlenip kaderin vahametini inadıyla kıran eller.. Git.. Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi.. Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne.. Kaan Özer
-
kızlarrrr..içimdeki çocuğu hortlatmayın bakıyım..zor dizginliyorum zaten.. Ertuğrul Özkök'ün 05.08.2007 tarihli köşe yazısından dikkatimi çeken bir bölüm; İnsanın aklından günde 60 bin civarında düşünce geçermiş. Şimdi dikkat. Bunun 50 bini geçmişe aitmiş. Geriye kalan 10 bini ise geleceğe... Demek ki insan daha çok mazide yaşayan bir varlıkmış. Yani daha çok yaşadıklarını düşünebiliyormuş. Yaşayabilme umuduna ayırdığı yer çok azmış. Keşfetmeye, fethetmeye, ayak basmaya, başka liman aramaya, hiç olmazsa denemeye karşı fena halde cimriymişiz. Oysa cimrilik, yedi büyük günahtan biridir... Peki böyle bir bilgiyi nereden bulduğumu hiç mi merak etmediniz? Kim, insanın aklından, fikrinden, zikrinden günde kaç düşünce geçirdiğini merak etmiş ve bunu bulmuş? O da ilginç. Bu sorunun cevabını "Mevláná ve Sufizm" üzerine bir kitapta buldum. .... Özetim kitaptaki o cümledir: "Yaşanacak dört mevsimimiz vardır, fakat bunların üçü geçip gitmiş olabilir..." Öyleyse geriye kalan o tek mevsim çok önemlidir. O mevsimin her günü önemlidir. Kıymetini iyi bilmek lazım. Maziden biraz çalıp geleceğe eklemek, yani hatıranın yerine henüz yaşanmamışı koymak lazım. Açtığın şarap kötüyse hemen dökmek, yerine bir yenisini açmak lazım. Bir de şuna bakmak lazım: Acaba daha yaşanabilecek neler vardır?.. Tabii her şeyden önce yaşanan anın kıymetini bilmek ve tadını sonuna kadar çıkarmak. İşte asıl o lazım... benim çok hoşuma gitti alıntıladığım bu bölüm..kalan kaç mevsimimiz var bilmiyorum..ama vaktin daraldığı bir gerçek..o halde ne duruyoruz..? HADİ YAŞAYALIM...!!!
-
korkmaktan..
-
delinin biri bi kuyuya taş atmış..
diloş şurada cevap verdi: yesilsu başlık Bilmeceler ve Zeka Soruları
kızlar..Leylam ve Gloria.. bu şöhret basamakları pek tekin değil bence..tırmanma şeridini çıkarın aklınızdan da düz yolda yürümeye bakın.. çok istiyorsa şöhret sizin peşinize düşsün di mi ama..? ayrıca huni kolleksiyonunuza bayıldım..benimde var evde böyle bi kolleksiyonum..hatta kıyafetimle uyumlu olsun diye lila rengini bile buldum düşünün artık.. duruma göre aramızda değiş-tokuş edebiliriz ne dersiniz..? ve sen Taurusmutis..tam bi çılgınsın..ne işi var Ege'nin orda.. bakarken bile ürperdim.. seni zirvenin bu tarafında kollarını zorla açabildiğin şu harikulade gömleğin,başında hunin elinde fotoğraf makinenle düşünüyorum da.. yavrucağın durumundan endişe ediyorum.. iyidir inşallah.. -
sana bişey itiraf edeyim mi canem.. ben heç iyi değilem.. şu tür şeyler dinleyip keyifleniyorum artıkın..fazla söze hacet yok..şarkıyı dinlersen halımı anlarsın..