Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

diloş

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.633
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

diloş tarafından postalanan herşey

  1. zeynepcim ve sarmaşığım teşekkür ederim..
  2. kaymaklı künefem.. bu farecikleri çaldım haberin olsun.. öyle şekerler ki..dayanamadım üzgünüm..
  3. diloş

    redblack

    büyüdükçe aşk tanımı da değişiyor Lolipop..içine bir sürü ıvır zıvır giriyor..hesap kitap girince işin içine o safiyet kayboluyor..o karmaşanın ortasında artık hissettiğininde tam olarak ne olduğunu anlıyamıyor insan.. bu yüzden işte tamda o zamanlarda hissettiğin şeyin adı gerçekten "aşk"..tertemiz..hesapsız ve beklentisiz.. bir ilk bahar sabahı..çılgın gibi koşarak..kırlara uzandınmı hiç..sen Bonibonum..
  4. nayırr..nolamaz.. o ben değildim ha..yalan söylüyorsun..yalann bozan..!!!-dikkatini çekerim artık "Sayın" değilsin..bu uslupla konuşan kimse Sayın değildir benim gözümde..- ha bu arada biliyormusun.. gülünç olduğun kadar komiksinde..
  5. üsttekinin en çok mendil içinde bana sunacaklarını sevdim..
  6. neler oluyo burda.. ben her ikisinide almıyorum haberiniz olsun.. çiçek veren bütün arkadaşlarım..teşekkür ederim.. bende bu mübarek günde hepimizin dualarının kabul olmasını diliyorum..ama hayırlı olanlarının.. Kandiliniz Mübarek Olsun..
  7. diloş

    redblack

    Şimdi sana misilleme gibi olacak bu ama ne yapayım.. Erol Evgin denince belli şarkılar var dimağımızda..ama ben Bonibonuma bu şarkıyı yakıştırdım..
  8. demek aynı yerlerden geçiyoruz.. karikatüre gelince.... süper..süper..süper..
  9. yine tam onikiden vurdun şekerparem.. en sevdiğim şarkılardan biridir bu..sanki ruhumu okuyor gibisin..
  10. Leylam çöldeki serap misali yaklaşınca kayboluveriyorsun..sakın bulunduğun mevkiden olmasın.. demincek burdaydın iki saniye sonra yokoluverdin.. bidenem senin hesapta bi yanlışlık var geçende iki dakika sürüyo demiştin.. yani doğrusu neyse bilelim..
  11. hepsi çok hoş..
  12. ahahahahahah... Aysumcum hepsi birbirinden güzel bunların valla bittim..sağolasın şekerim...
  13. yukardaki şarkının sözlerini buldum senin için Sardunyam..tam senlik.. Buraya bol acı çekmeye geldik Hazdan kendimizden geçmeye geldik Hayat iksirinden içmeye geldik Geldik... Gidiyoruz... Yollar dikenli yollar ıtır yasemen Her lezzeti tattık aynı kaseden Şeytan gibi bizi tene hapseden Bizdik... Biliyoruz... Beşik gibi sallar hayat bizi Basar çeker vesikalık resmimizi Gözlerimiz kimlik belgesi gibi Kayıt tutar ya buz ya süt mavisi Kusursuz... Teşrifli... Aşk vuruyor yeniden hala kalan masumiyetimizi Biz altında imzası olan aşıklar Böyle yazdık vasiyetimizi Ele verir bizi... Kusursuz, teşrifli...
  14. gemiş olsun bitanem.. nane-limon iç..biliyormusun hiç alakası olmasada psikolojik olarak rahatlıyorum içince..belki sana da iyi gelir..iyi bak kendine..
  15. Ağlamak güzeldir Süzülürken yaşlar gözünden Sakın utanma Ağlamak öfke Delice nefret Doruklarda aşk Doyumsuz sevinç Kahreden keder Kısaca hayat ve nefesindir Ve nefesindir
  16. "Aynen,'Tanrı'yı görmeden sevmek' gibi siz de bir insanın başka bir insanı hiç görmeden sevebileceğine,o insana hiç rastlamadan inandığımızda,romanların size vaat ettiği o kutsal topraklara girmek için,o toprakların sınırlarında içiniz ürpererek dolaşmaya başlarsınız.." bence de bu mümkün Ahmet Altan..
  17. canım yaa..arada kaynayıp gidiyormuşsun az daha.. ama benden bişey kaçmaz..çektim çıkardım seni ordan.. ziyaretin beni çok bahtiyar eyledi kız kurusu..elinin dolu olması benim için önem taşımıyor..sen gel yeter.. belkide canım..belkide.. sen ne ara geldin de gittin gökkuşağım.. valla bana karabatak derdiniz ya sen ta kendisi oldun artık..
  18. deli olma şekerim.. bu esasında umut vaadeden bi yazı...bende ondan sebep yazdım..sana böyle tesir edeceği hiç aklıma gelmezdi..
  19. ni zaman seslendiniz bidenem.. haa..onu sabah gördüm..açıklaması var yani..e peki benim dün akşamki seslenmelerime niden karşılık verilmedi sevgili 6.dakikadan seslenen güzel kardeşim..
  20. zavallıcık kendini ayrıcalıklı sanıyor herhal.. buda sana Sarmaşığım.. Acı, ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında, öfke, kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda, keder, yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında, duracaksın, durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın, sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin, çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın. Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı düşüneceksin. Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın bir zaman, "dinlenin biraz" diyeceksin. Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün istiridyeleri açarak, bir sevinç arayacaksın. Hayaller kuracaksın. Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin. Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri. Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri. Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan tenleri. Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına gülenleri. Sevinçlerini, hayallerini, hatıralarını, sevdalarını, sevişmelerini, özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine, hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları sıkıca kucaklayacaksın. Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin. Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah. Belki bir mektup alacaksın. Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana. Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde kaybolduğunda, tam da o zaman, karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin. Gözcünün "kara göründü" diye bağırdığını hayal edeceksin. Kara, hiç görünmese bile, hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini bileceksin, çektiğin onca fırtınanın, varmayı umduğun o umutlu hedefle mana kazandığını anlayacaksın. Her şeyini kaybetsen de hayallerini kaybetmeyeceksin. Neyi aradığını hiç unutmayacaksın. Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini o kadar kavrayacaksın. Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar çok düşünürsen öfken o kadar keskinleşecek. Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın. Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı bir uçurum koyduklarında, nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce, geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın. Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin. Bir çiçek iliştireceksin yakana. Ölüm seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin. En azgın, en ihtiraslı sevişmelerini... En çılgın hayallerini... En çağıltılı kahkahalarını... Acı, ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında, öfke, kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda, keder, yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında, duracaksın, durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın, sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin, çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın. Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı düşüneceksin. Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı düşüneceksin. Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın bir zaman, "dinlenin biraz" diyeceksin. Onları, şefkatle dinlendireceksin. Çünkü onlara yine ihtiyacın olacak.
  21. bekleyenlerin işi zor Spices, ne dersin ?.. teşekkür ederim çok hoştu..
  22. benim konuşmak için çırpındığım gecelerde..siz yoktunuz.. anımsadın mı..? ahh..zamanların birbirini tutmaması ne acı..
  23. evet maalesef kaçırdın bitanem.. o ambiyansın içinde olman gerekirdi..neyse..iyisindir inşallah şimdi..geçtimi başının ağrısı..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.