diloş tarafından postalanan herşey
-
diloş...
çok teşekkür ederim zeynepcim..şiiri severim..bunu da öyle..
-
Frozen......
bu haklı davanda seni sonuna kadar destekliyorum ayrık otum.. arkandayım.. sana uykular taşıyacağım deliksiz süslü kahvaltılar gibi kahvaltısız sabahlar seni uyandırmanın en güzel yolunu bulup kıyamayacağım uyandırmaya kimse görmüş değil henüz bir meleğin nasıl uyuduğunu ama hala benzetiriz bir meleği bir güzelin uykusuna ama sen melekler gibi uyuma melekler gibi uyan tam da çağla zamanında baharın gözünün sürmesini yüreğime akıtman bir uykunun en güzel yanı seninle uyanmaktır senden uzak bir uykuyla kandıramıyorum hiçbir geceyi.
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
hiçbir fırça sebepsiz değildir Sayın Sarmaşık.. yok yav..benim rüyamdaki inek yalnız otluyordu.. buda sana canım.. bir ufukta bitiyor yüzün ve başka bir gökyüzü başlıyor komşu ellerle sarmalanıyorsun yanıyorsun... ne kadar övülsen az avazım çıktığı kadar susuyorum ismindeki sesli harfleri mayınlı bir gülümsemeyle senin karasularında olmak üstünde ilkbahar bir entari; sanki yeniden eski bir öyküye başlamak... yüzündeki o billur akşam kahvaltısı sürgülerken özümü, ne kadarını sustuk konuştuklarımızın?...
-
Suheda...
nerelerdeydin sen biricik müttefikim.. buda dönüşün şerefine olsun.. mevsim dışı sarışın bir kederdin soğuk yazlıkta... Sayfiye hanımın tembel düşlerine ve çıplak ayakla betona basıyordu yaz.. bense paslanmış bir keyifle hayatımı yazamak istiyordum sensizliğe gül buğusu bir edebiyat arıyordum.. her tanışmada bir 'memnun oldum' öldüren devrik katillerdik hepimiz...(sana ithafen.. ) ve sen faili yaz bir cinayettin o maktül yazlık akşamında... .
-
///Egzorsist Anı Defteri///
seri katil senmisin Suhedam.. zalim felek kimi ne hale getirceği heç belli olmuyo.. şiir dostum bu sana.. Yanarmış yürek böyle Islak bir yeşil sebebiyle Kaçarmış insan kendinden Nereye gittiğini bilmeden Ağlarmış gizlice Kurumuş toprağı ıslata ıslata Severmiş de sevilmezmiş Yalan da olsa gülermiş Sebebini bilmeden
-
Gloria
Gloriacıımm..baktım buralardasın..bir merhaba demek istedim..bi de şu Ayşegül var ya..ona sitem etmek istedim.. yok yine.. var cebimde onun için ayırdığım kelimelerim ama söylemiycem işte.. öte yandaaaan..sen şu Yılmaz Erdoğanı seviyordun ya..bak sana ne getirdim.. Başkalaşan aşk Adını anmak güzeldi dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması.. adını anmak. yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak. biraz gülünç, biraz sitemkar.. güzeldi... adının türkçedeki yankısı özeldi... Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı, sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında. Denize amors durup, yüzüne cepheden bakmak güneşli bir mavilikle.... güzeldi.. ipe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak, yüzünde yüz yıllık bir hasreti gidermek güzeldi... Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum şimdi... Cümlelerimiz öznesiz.. Umursayan yok Kanlıca'daki yoğurdu... Ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir aşkın mührüdür artık..... ve asıl yazacağımı unutuyodum az daha..bu çok güzel bence..ve de sevimli.. Aşkımız İki Gözlüklünün Öpüşme Çabasıydı; Gözlükleri Çıkarmak Hiç Aklımıza Gelmedi...
-
Vejeteryan Yemek Tarifleri
Püf Noktası: Satın aldığınız kır çiçeklerinin daha uzun süre dayanarak vazoda güzelliklerini korumasını istiyorsanız, suyuna birkaç damla çamaşır suyu koyun. Daha uzun ömürlü olacaklardır. Sevgili Freyja.. Öncelikle yemek tarifleri için teşekkürler.. bi zamanlar bende vejeteryandım..ama sonra beni zorla etobur yaptılar.. aslında verdiğin ipucuna kafam takıldı..demek çamaşır suyu çiçeklerin ömrünü uzatıyor.. gerçekten ilginç..
-
Merhaba Hepinize
diloş şurada cevap verdi: Zülal başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımhoşgeldin Zülal.. ve..herşeyin bir sebebi vardır..bazen fark etmesekte..
-
AZ SONRA...........
çok uykusuzum..az sonra yatıciim..
-
yorumsuzzzz........
Sevgili Gelincik.. Doğrusu seninkilerde bir harika.. ve bunlarda seçtiklerim; Erkekler kendilerini yorgun hissettikleri için, kadınlar ise meraktan evlenirler.İkisi de hayal kırıklığına uğrar. OSCAR WILDE Bir erkekle evlenmek uzun suredir vitrinde gözünüze takılmış bir şeyi satın almaya benzer. Çok hoşunuza gider, ama eve gelir gelmez evdeki hiçbir şeye uymadığını fark edersiniz. JEAN KERR ve favorimmm; * Öyle kadınlar gördüm ki bir şiirle evlenmek için bir romandan vazgeçmeye hazırdırlar. KEATS
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
canım gökkuşağım.. çok merak ediyorum seni.. iyisindir inşallah..bilgisayarının azizliğimi tuttu yine.. çabuk gel..çok özledim..
-
::::))((spices))((::::
Spices.. Defterin umarım çok güzel anıları barındır... Açılış şerefine bir şiir armağan etmek istedim..umarım beğenirsin.. Kırık Sekiz kendine seçilmişler için bütün işaretler aynı yolu gösterir senin yolculuğa çıktığın yolu kime çıkar, niye çıkar, ne çıkar, kim bilir kimin kimden aldığını doğrular yarım yaşanmış yılları hayatın gölgesinde kalmış gölgesizler, yaşayan ruhlar göçmen bedenler kaç tarihten yapılır bir tek kavim öğrendikçe susmayı sözünü bekletir içinde durmadan ertelediğin ihtiyar gençliğin ve geleceğinle büyüttüğün kayıp kavmin çocukları bir bir içinden geçerken kanat hareketlerini yineler dünya kurulduğunda katledilmiş yarınları yarım kalmış melekler bazı hayatlar yaşandıkça bulur anlamını bazı hayatların yaşandıkça çıkar boşluğu hayat ne uzundur aslında ne de kısa ne yaşadığıdır yalnızca bazı pişmanlıklar hayatı kısa kılar bazıları için çok uzundur tekrarlar maceramızın incisi anlam kalbe zarar var oluş definesini kırk sekiz melek yaşarken yineleyebilmek katledilmiş melek kanat hareketlerini
-
diloş...
çok teşekkür ederim Sarmaşığım..
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
beğendiğine sevindim bitanem.. bu arada çok afilli olmuşsun.. hayırlı uğurlu olsun.. unutmadan dün sabaha karşı rüyamda bi inek gördüm..otlayıp duruyodu..hayırdır inşallah..
-
Frozen......
ayrık otum hip-hop dalında madalya almış diyorlar.. bende yürekten kutluyorum kendisini..
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
..... arıyordu belkide asırlardır..karşılaştığı her yüzde..her seste..her dokunuşta..hep onu arıyordu..adını hiçbir zaman koyamadığı ve ne olduğunu bir türlü bilemediği bir şeydi.. tadını,kokusunu çıkaramıyordu ama eksikti işte..tamamlanmamış,havada asılı kalmış bir cümle gibi… herşeyi yarım yaşıyordu..herşeyi..gülüşü bile eksikti sanki.. onu kaçırırım korkusuyla hep tetikte yaşadı..ansızın bi yerlerden çıkıp gelivereceğini ve içindeki o derin boşluğu kaplayıp yok edeceğini düşünüyordu..acaba ufuk çizgisinden günbatımında mı görünecekti..yoksa bir sabah hiç aklında yokken kapısını açıverdiğinde mi..?neydi beklediği..? aşk mı..?..hani hep anlatılan şu eski masal.. bütün anlamları ona yüklemişti uzunca bir zaman..oysa ondan geriye anlamını yitirmiş bir yığın şey kalmıştı..hayır,bir yanılsamaya ihtiyacı yoktu..o gerçek bir şey arıyordu..tamamıyla gerçek ve tükenmeyen.. .. dostmuydu acaba beklediği..? hani yıllar öncesinde gövdesine sarıldığı zaman içini ısıtan kavak ağacı gibi..arka bahçende seni kayıtsız şartsız bekliyen..oysa şimdilerde hiç kimsenin bir başkasının bahçesine kavak olası yoktu.. çok bekledi çoookkk..bi süre sonra yoruldu beklemekten..bıraktı aramayı..alışmıştı eksik yaşamaya..hiçbir güzelliği tam olarak sindiremedi bu yüzden.. uzun geceler, uzun yürüyüşlerden sonra birgün, hiç aklında yokken buldu onu..bulduğunun ne olduğunu ne yazık ki bilmeyerek..çünkü hep yapılacak bir dolu işi olurdu..baksada göremezdi çoğu zaman..kırık dökük ve bezgin bir zamanına gelmişti yaşamının..haberi yoktu... günlerden sonra birgün,saçlarını tarıyordu aynanın önünde..kafasında bin türlü düşünce vardı yine..dalgındı..birden onunla göz göze geliverdi..aynadaki aksiyle..uzun zamandır kendisine bu şekilde bakmadığını fark etti..gözlerini kısıp inceledi kendini..alnına düşen bukleyi eliyle itip gözlerinin derinliklerine baktı..orda kendisine bütün sevimliliğiyle gülümseyen o küçük kız çocuğunu gördü..söylenmemiş tüm güzel sözlerin ve keşfedilmemiş onca şeyin müjdecisi gibiydi..orda bi kaynak vardı..yaşam kaynağı..kendi içinde..ona iyice odaklandığında eksiklik diye tarif ettiği şeyin tamamen kaybolduğunu fark etti hayret içinde..oysa bunca sene onu nerelerde arayıp durmuştu..şaşkın ve mahcup gülümsedi içindeki ufaklığa..anlamıştı artık.. onu bir daha üzmeyecekti..
- Çağrışım
-
Erbay
ooo kimbilir ne güzel anlardı uşağum.. orda olmak isterdim..beğeneceğini biliyordum.. ayrıca kendine rağmen değil..özellikle kendin olduğun için iyi olman gerek..çünkü sen ruhunda pekçok güzel rengi barındırıyorsun..
-
hangi şarkıyı dinliyorsun?
hani ıssız bir yoldan geçerken hani bir korku duyarda insan hani bir şarkı söyler içinden İşte öyle birşey..
-
Forumda kimleri okuyorsun?
o Sen..Ben'im di mi Sayın Bozan.. Çok Sevgili Kız Kurusu.. Hernekadar gerçek anlamda bir "kız kurusu" olmadığını öğrendiğime ilişkin hayalkırıklığım devam etsede.. seni büyük bir keyifle okuduğumu söylemeliyim.. bak ikimizde aynı sebepten burdaymışız hem..bu demektir ki daha çok karşılaşıcaz..sevgilerimle..
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
beğendiğine sevindim bitanem.. biraz hüzünlü ama güzeldir.. özledim ama hadi gelin..
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
geldiysen ey sarmaşık..üç kere vurr..
-
Frozen......
domates güzelim.. dün akşam Hisseli Harikalar Kumpanyasında yine harikaydın..ilerleyen yaşına rağmen valla çok iyiydin..
-
diloş...
herkeş haklı ha.. yap sen bıdı bıdı.. yakışıyor sana bonibonum.. Ahucuunu yine mest ettin uşağum.. bak bakalım sende benim armağanımı beğenecekmisin..?
-
Erbay
Çekirdek babacım.. nasılız..? seninle şiirlerle atışmanın tadı da bir başka oluyor uşağum..şimdi sana sevdiğin şair Sunay Akın'ın harika dizelerini gönderiyorum..bide Volkan Konak yorumuyla üstelik..hadi bakalım..dalıyoruz derinlere...hazırmısın..? Deniz kıyısında bir martıyla konuşurken görüyormuş dostlarım beni sürekli, Bir kaptanım çünkü, kağıt gemilerden emekli Gülemedim ki hiç hasta yatağının başında Haberi bu yüzden yoktur annemin sol yanağımdaki gamzeden Komidinin stündeki ilaçların sayıları arttıkça Kutularından yaptığım gökdelenin uzamasına seviniyorum Ve bilmezdim Annemin yaşantısındaki renkliliğin Yalnızca raflara dizili kavanozların içindeki reçeller olduğunu Bilerek mi yanına almadın giderken Başının yastıkta bıraktığı çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize Vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar Beni senin gibi bir de annem terketmişti Ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur Sıralanmış saksılar vardı limana bakan penceremizin önünde Ve çiçekler arkasında ekmek kırıntıları serpen martı yüzlü bir anne Terasta toplanan kadınlar limandaki beyaz geminin ışıkları yanınca Dedikodusunu yapmayı unuturlardı Tam o saatte sokaktan geçen yazlık sinemadaki biletçi kızın Annesinin dizlerinin dibinden hiç ayrılmayan uslu bir çocuk gibidir Limandaki deniz Ama sokağa çıkıp dalga olmak geçer yüreğinden Hiç bir bardakta dudak payı bırakmadınız bana Bir kaşık sesini bile çok gördünüz şekersiz içerek çaylarınızı İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine Kendi başıma zor sığıyorum bugün Büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne? Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim Ne de iyileştirebildim bir yaramı Ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna Bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna Büyüklerle ben yapamıyorum Çocuklar da almıyor beni oyunlarına Devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim Açılamıyorum sana Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen Sen nasıl sevmezsin eşitliği Yürürken düşen çoraplarınıaynı hizaya getirmek için Annen değilmiydi önünde diz çöken Yol kenarlarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp Harçlığımı atardım Bu yüzden en çok denizden alacaklıyım…