Bir Tuhaf Bayram Yazısı
elimde irili ufaklı paketlerle zor geçtim işyerindeki odamın kapısından..yığdım onları bir köşeye..şimdi gözüm onlarda takılı..kendimi yoklayıp duruyorum..ne hissediyorum diye..bi küçük kıpırtı arıyorum..yok..!!! oysa bunca alış-veriş bir tek düşünceyle yapılmıştı..yıllar önce hissettiğim ve asla unutamadığım o duyguyu tekrar..yeniden yakalamak için..
bayramlık aldım kendime..kimbilir belki yine eski günlerdeki gibi.. annecimin eski dikiş makinamızla diktiği ilk bayramlığımı hatırlıyorum..günlerce uğraşmış..bitirdiğinde ütüleyip yan odaya sermişti..o dakikadan itibaren,odanın anlamı değişmişti benim için..kutsal,tılsımlı bir yer olmuştu artık.. gelip gidip okşamıştım bayramlığımın eteğinin kıvrımlarını..kurdelasını defalarca çözüp yeniden bağlamıştım..
o üstümdeyken farklı biri olduğumu düşünüyordum..annem "prenses gibi oldun.." demişti ..sahimiydi..? demek bayram böyle birşeydi..bayramlık insanı prensese çevirebiliyordu..
yeni ayakkabılar aldım belki yine başucuma koyarsam sabaha kadar uyku tutmaz diye.. bizimkilerin dar günleriydi o zamanlar..annem tasarruf etmek için elinde dikerdi çoğu şeyi..ayakkabılarda genellikle bir numara büyük alınırdı..bir sonraki senede giyilebilsin diye..ilk bayramlığımla "prenses" olduğum sene alınamadı ama bir sonraki sene bayrama kırmızı bir bayramlık ayakkabım olmuştu..Allahım hayatımda gördüğüm en güzel ayakkabıydı o..rugan ve üstü fiyonklu..ayakkabıcıya girdiğimizde annem ve babamın elinden kurtulup ona koşmuştum..bayramlığıma uymuyordu hiç..ama umrumda değildi..bizimkiler yüzümdeki ifadeye dayanamamış olacaklar ki kıramadı, aldılar..tabii yine bir numara büyüğünü..o gece ayakkabımı yastığımın yanına koyup uyumaya çalıştığımı hatırlıyorum..çalıştığımı diyorum zira içimi kıpır kıpır eden duygudan olsa gerek bir türlü uyku tutmuyordu..
belki bir iki saat ancak uyumuştum ama sabah sincap gibi çevik sıçramıştım yataktan..kalbim küt küt atarak giyinmiştim .. annem vurmasın diye ayakkabımın arkasına peçete katlamıştı..buna karşın, birkaç saat sonra ayağımın arkası önce su toplamış..ardındanda kanamaya başlamıştı..bizimkilere söylemiyordum ayağımdan çıkarırlar diye..her adım atışımda acıdan gözlerim yaşarıyordu..yinede çıkarmıyordum..
bütün bunların bana şu an neler hissettirdiğini anlatabilmek çok zor..sadece şunu söyleyebilirim..fiyonklu kırmızı bayramlık ayakkabımın bana yaşattığı o acıyı bile özledim..
kabullenmesi çok zor ama ben o duyguyu kaybettim..ne de yapsam olmuyor..gelmiyor geri..
bundan sonra yapılacak en iyi şey bir başka "prenses" yaratmak..onun çocuk kalbine bu duyguyu tattırmak..
Bayramınız Kutlu Olsun..