diloş tarafından postalanan herşey
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
sende kendine iyi bak...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
zannımca şu an böylesi bi emri vakinin içinde bulunuyosun...hımmm...şöyle pratik ama şık... -domates çorbası -tavuk baget(tabi ki güzel bir sosla marine edilmiş) -pirinç pilav -mantar ızgara -kereviz veya havuç salatası(sarımsaklı yoğurtlu sosla) -mevsim salata benden bu kadar...şimdiden kolay gelsin canım...takıldığın yer olursa sor lütfen...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
söyle tatlım...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
neyse...yerin kaliteliymiş güzel bir takım olcek senden herkeşler görüyor kimin güvenilmez olduğunu...öte yandan benim senden sıtkım sıyrıldı...şimdi senden tabak neyim olcek ya..sen cana gelip hareketlenir...kaynar çorbayı üstüme fırlatırsın...maazallah...hem güvenilmez...hem tehlikeli...dur ben bundan yakıcak yapıyım en iyisi
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
bak..Leylacım ne de güzel tanımış beni...kıyamam ona tabi ben kıyacağım şeyi bilirim...Sardunyamında dediği gibi şu ara bozucu Çınar'dan 78 parça yemek takımı oluşturcam mesela
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Sardunyam beni şikayet mi ediyo..hemde sana???
-
diloş...
o kadar iyi anlıyorum ki seni... ama seni tek anlıyanın ben olmadığımı da biliyorum...Rahmetli Aziz Nesin'in çok sevdiğim bir dörtlüğü var; Yetmişbeş yaşındayım şimdi.. O bora..o kasırga..o tipi dindi.. Hiç yaşlanmadan ne çok büyümüşüm Bulutlar ayaklarıma indi... seneler geçedursun...biz hala bi yanımızla çocuğuz...o çocuğa iyi bak Leyla...mutluluğun büyük ölçüde ona bağlı...
-
Frozen......
valla kafama koyduğumu yaparım... ...anladın sen onu... gerekirse tenhada kıstırırım ...yine yaparım... hahahahaaahah
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
yok canım...bir çınar ağacı bana ne tür bir zarar verebilir? ...namımız gereği düello olayına girdik... üzerinize afiyet sağ göz biraz hasar gördü ama silahşör lakabımıza şeklimiz de uydu artık... ne o ?...yoksa bu yeni halimi beğenmiyormusun?
-
Frozen......
kız bak ibret-i alem için alternatif bir çınar bulup önünde sallanmazsam banada karabatak silahşör diloş demesinler
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
anladım zaten senin hain bir pusu kurduğunu zalim çınar nolcak
-
Frozen......
sanmıyorsun öyle mi?... iki günde unuttun..dallarında başkaları sallandı di mi? e napalım bizde kendimize başka bi Çınar buluruz artık
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
bak...Çınarımız dedik dallarında sallandık...ama herşey koca bi yalanmış
-
Frozen......
Kestane şekeri mi? çınarımız diilmiydi o bizim? bende dalıma tırmanmaya gelmiştim bak sen şu işe
-
diloş...
evet..bu bir şarkı sözü...ama kimin söylediğini bende bilmiyorum...uzun zaman mırıldandıktan sonra bu cümlelerin beni tanımladığını farkettim...ve neden imzam bu olmasın diye düşündüm...iyi etmişmiyim?
-
diloş...
Sardunyam...bende seni özledim...
-
diloş...
Karadeniz Uşağu...Sevgili The Boss... İyi dileklerin çok çok teşekkür ederim...umarım yeni sene sana da sağlık ve mutluluk getirir...
-
diloş...
Leylacım Nerelerdesin sen??? birde bana karabatak der... iyisindir inşallah...inan merak etmeye başlamıştım... diloş...tek bir diloş'tan oluşmuyor ki...o kadar çok ben var ki bende...bak sağolsun arkadaşlarımında katılımıyla çocuk diloş çıktı ortaya..burdaki halim o...nostalji köşesinde bir başka diloş...başka bir yerde farklı...sen yine de o duygulu halini koruyarak çok güzel şeyler yazmışsın Feridem yoksa Gülbeşekerim mi deseydim? bak..yine Çalıkuşundan sahneler gelip geçiyor gözlerimin önünden...repliği anımsamıyorum ama o son sahne...hani Kamranın arabacı kılığında Feride'yi kaçırış sahnesi var ya...sonra kaçışı ve nihayet...vuslat...o an bildiğim kadarıyla dizide bir replik yoktu...zira bazen kelimeler o anı sadece kirletirler...oda o anlardan biriydi... kitaptaki dörtlükte çok hoş...ahh Leyla ahh...gene içimi titrettin görüyomusun...canım benim...duygusal diloş hortladı yine...oysa burda çocuktum ben...deli dolu ve pervasız...döndürdün beni özüme...bu yüreği anlayabilmen seninde içinde çırpınıp duran bir kuş olduğunu gösterir...o kadar duygulusun ki her cümlenden taşıyor... seni buralarda görmek nasıl güzel anlatamam...sana ve sevdiklerine sağlıklı, mutlu ve güzel bir yıl diliyorum...
-
HEYHAT!
Tanrı, Kadınlara geçmişi ve geleceği, Erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti. Kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, Erkekler daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız oldular... Bir kadın tanımak... Bütün gel-gitleri, kaprisleri, küçük şımarıklıkları, korkuları, şaşkınlıkları, hercailikleri, hayal kırıklıkları, aşkları, terk edilişleri, başarıları, başarısızlıkları, kurnazlıkları, saflıkları, çocuk ağızları, şirinlikleri, küçük yalanları, büyük itirafları, kocaman yürekleri ile kendi olmaya çalışan kadınları tanımak... Bir kadını sevmekle baslar her şey ama, bir kadını tanımakla varılır hayatın sırrına. Bir kadını tanımaya soyunmak zor ama keyifli bir yolculuğa çıkmaktır. Dört mevsimi bir yürekte buluşturur, bu yüzden de sürekli şaşırtırlar. Sürprizlerin ardı arkası kesilmez. Zordur anlamak onları. Benzemek gerekir anlayabilmek için belki de! Kendi zekasını hatırlatanları sever, sevgisini göstermekten ürkmeyenleri, sürprizlere hazırlıklı olanları bir de. Muson yağmurları gibi yağarken, Sahra' da çöl fırtınası koparıp ardından güneş olup ısıtabilirler. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen... Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla anlaşılır, hayatın sırrına ancak aşkla varılacağına. Sevgi arsızıdır kadın. Verdiğinden daha fazlasını isteme bencilliğini gösterecek kadar sevgi arsızı... Bu yanını doyurunca şımaracağından korkanlar, birlikte çoğalacaklarını bilmeyenlerdir. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla kanat çırpılır özgürlüğün bütün maviliklerine. Kendine inananlara, aşka inananlara koşar. Hem yaman bir aşk avcısı, hem de engebeli yollarda koşmaktan bitap aşk yorgunudur kadın. Bir kadını sevmekle baslar her şey ama bir kadını tanımakla çıkılır keyifli serüvenlere. Hayatla dalga geçmesini bilir kadın, tıpkı kendiyle dalga geçmesini bildiği gibi. Ağız dolusu gülüşlere teslim olur. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla tanık olunur tutkuların gücüne. Göze alandır kadın. Çekip gitmeyi, sahip olduklarından vazgeçmeyi, karşılık beklememeyi... Mücadele eder, kızar, bağırır ama hep sever. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen... Yüreğini sevgiye açan ve sevmekten korkmayan bütün kadınlar gibi... Şimdi bir düşünün, kaç kadını değil bir kadını tanıyabildiniz mi bugüne değin? ? ? Tanrı, kadınlara geçmişi ve geleceği, erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti, kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, erkekler daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız oldular... AHMET ALTAN
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Gözlerinde bir masal vardı, Ben okurdum,o ağlardı... Semih Sergen
-
figgaro...
ne!!! ne zaman itiraf etti ve ben o anı nasıl kaçırdım ben gözünü görmedim ama ilk cümlesinden ele verdi kendini...
-
diloş...
mutlaka...mutlaka...
-
Frozen......
hahahahahahahah...tüh... itirafı da yüzüme gözüme bulaştırdım kızın suçu yok... o hala çınar...ben çam yapmışım yanlışlıklan
-
figgaro...
bazen haklı olmak..hani hep bahsederiz ya "farkında olmak" ne işimize yarar bileniniz var mı?... bu birşeyleri çözer mi...değiştirebilir mi...ya da hata yapmamızı engeller mi? ....kesinlikle hayır!...tek fark şudur...artık birşeyleri farkında olarak ve bilerek yaparsınız...bile bile lades yani... bu arada... burada mevcut 3 deli saydın öyle mi? figgaroyu akıllı bulursun öyleyse...ki bence bu büyük bir yanılgı olur...ama onu gerçekten takdir ettiğim bir husus var... çok güzel akıllı taklidi yapıyor
-
diloş...
pek güzel ama depresif... t.b.sen misin yoksa Frozen? çabuk itiraf et!