Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

diloş

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

diloş tarafından postalanan herşey

  1. güzel arkadaşım,büyük geçmiş olsun...tahmin edebiliyorum...neler hissettiğini,ızdırabını...Rabbim kuvvet versin o kalbe...sevdikleri varsa kişinin kalbi bölünür o kadar...yüreğimiz durcak gibi olsada kimi zaman sırf onlar için atar...çünkü kalbe o gücü veren sevgidir...sizin sevginizde babanın kalbini onaracaktır inşallah...bunun için dua ederim bende...Allah şifasını versin... şiir içinse çok teşekkür ederim...hüzünlü ama Mungan'dan ne olursa kabulümdür...yalnız bi yerinde ruh ölür beden unutur demiş...ruh ölürmü gerçekten?
  2. Sardunyam...nerelerdeydin?....gidişler ve dönüşler...zikzaklar çiziyor hayatımız...ya en dipteyim ya en tepede...yokmudur bu işin ortası?...rüya... evet...oldu böyle bişey... rüyalarım gerçeklere,gerçeklerim rüyalara karışır oldu...ama gerçekti o ...bir gerçekten umulamayacak kadar güzeldi hem... yoksa bu kadar taze kalmazdı yankısı... şu Murathan Mungan var ya öldürecek beni...tükenmişliğinde yazmış bunu belli...içinde eksilen o çekip gitme duygusu ve artık heyecanlandırmaması hiçbirşeyin...tükenmişken bu kadar,ardına saklanmak kelimelerin neye yarar?
  3. dün bir rüya gördüm…hayra yorunuz lütfen… loş bir garaj köşesinde bir başımayım…heyecanlı…kalbim olması gereken yerde değil,bütün bedenimde sanki…ne yaptığımı bilmez gibiyim…ama olabildiğince benim aslında…yolunu kaybetmiş bir çocuğun telaşı var içimde..ne işim var burda? cevabı bulmak için konuşmaya çalışıyorum ama sesim çıkmıyor ilkin…derken bir ses dokunuyor sesime…ne diyeceğimi bilemiyorum,tutulmuş gibi…ama o anlıyor…”korkma “diyor…korkma… sesi tanımıyorum…ama enerjiyi hissediyorum…o ruhu biliyorum…açıklanamaz bir güven duygusu kaplıyor içimi…yitirdiğim birşeyleri buluyorum…derken bilmediğim o sese bırakıyorum kendimi… alıp beni ışıklı bir yere çıkarıyor…her yanım çimen..her yanım ışık…artık ses yalnız değil…benim sesim karışıyor onunkine… hep bu sesi beklediğimi fark ediyorum…hep bu sesi aradığımı…uyanıyorum...ne ışık...ne çimen...ama o ses yankılanıyor beynimde...yüreğimde...
  4. Senelerce, senelerce evveldi; Bir deniz ülkesinde... ve belki de birbirine aktardığım defterlerin hepsinde bu şiir vardı: Senelerce, senelerce evveldi; Biz seninle orada, o deniz ülkesinde tanıştık uzak denizler, uzak yakınlıklar içinde bir Kadırgada iki korsan tarih, yarın, ütopya dolu sandıklar arasında birbirimizi yaralarından tanıdık dışı korsan, içi iç denizlerde yaşayan çocuklardık konuşamadıklarımız bir bulut kalınlığında duruyordu aramızda oysa konuşsak yada dokunsak birbirimize çekip gidecekti içimizdeki o korkunç noksanlık batık gemilerin deniz diplerini saran umutsuzluğu vurmuştu yüzümüze birbirimizden ve aşkın keşfedilmemiş gizlerinden ürküyorduk bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında bilmeden birbirimize doğru ilerliyorduk... M.Mungan......
  5. diloş şurada cevap verdi: glsh... başlık Havadan Sudan Konular
    çocukluğum orda geçti...sessiz bir sırdaş gibidir Ankara kendi halinde,birbirine benzeyen insanları vardır...ama bu sadece görünüştedir...için için yanan bir kor vardır derinlerde...ama saklı tutar bu şehir... özlüyorum...sanki nereye gitsem, oraya dönmek istiyorum...çocukluğum hâlâ orda beni bekliyormuş gibi...
  6. öncelikle hoşgeldin birkaç tane de benden olsun; "Susmak,kendine güvenemeyenin başvurduğu en emin çaredir." LA ROCHEFOUCAULD "İnsan karşılık bulabileceği soruları işitir ancak" NİETZSCHE "İnsanların size karşı olmaları diye birşey yoktur.Onlar kendilerinden yanadırlar.O kadar." GENE FOWLER
  7. GÜVEN! çoook uzun zaman önce kaybettik onu...belki okul sıralarında, belki birtakım hesapların ortasında yitip gitti ...nerelerde buluruz onu, kimbilir?...biz büyürken oldu bu,buna eminim...çocukluğumda bütünüyle yanımdaydı çünkü...ne yaptıkta kaçırdık bilmiyorum... şimdilerde şüpheli gözlerle bakar olduk çevremize...her an savunmadayız artık...kendimizi korumaya o denli daldık ki aynen bizim gibi hisseden diğerlerini göremez olduk...uzaklaştık birbirimizden büsbütün...bir an kalkanımızı üstümüzden çekip, el veresimiz geldiğinde, bir mızrak ucu gülümsüyor haince..biraz daha yalnızlaşıyor,daha bir uzaklaşıyoruz böylece... kar mı dedin Taurus?... kaybediyoruz bence...
  8. GÜVEN! çoook uzun zaman önce kaybettik onu...belki okul sıralarında, belki birtakım hesapların ortasında yitip gitti ...nerelerde buluruz onu, kimbilir?...biz büyürken oldu bu,buna eminim...çocukluğumda bütünüyle yanımdaydı çünkü...ne yaptıkta kaçırdık bilmiyorum... şimdilerde şüpheli gözlerle bakar olduk çevremize...her an savunmadayız artık...kendimizi korumaya o denli daldık ki aynen bizim gibi hisseden diğerlerini göremez olduk...uzaklaştık birbirimizden büsbütün...bir an kalkanımızı üstümüzden çekip, el veresimiz geldiğinde, bir mızrak ucu gülümsüyor haince..biraz daha yalnızlaşıyor,daha bir uzaklaşıyoruz böylece... kar mı dedin Taurus?... kaybediyoruz bence...
  9. diloş şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilmeceler ve Zeka Soruları
    astronot kıyafeti giymesi lazım diye düşünüyorum...
  10. Leyla...güzel arkadaşım... Feride o gece böyle düşünmüştü...ama düşündüğü gibi olmadı işte...ruhun başka birine aitken,bedeninin başka bir insanın yanında uyanmasının ne hükmü olabilir ki!ne değişebilir?bu kadar basit olsa keşke... Bak,bir başka sahne daha geldi aklıma...bilirsin ,Gülbeşeker tatlısıyla meşhur bir ilçede güzelliğinden dolayı Gülbeşeker adını vermişlerdi Feride'ye..yıllar sonra teyzesinin yanında Kamran'la karşılaştı tekrar...aşkının tesiriyle içi yanan Feride gülümsemeye çalışarak bastırıyordu duygularını... -Gel otur şöyle dedi...Kamran'a...biz ev hanımlarının çok sevdiği bir tatlı vardır adı Gülbeşeker..eniştende çok sever bunu... Kamran bozularak ilişti gösterilen yere... -Dur dedi Feride...Sen şimdi üşürsün de...şalını çıkararak Kamran'ın omuzlarına sararken..karşılaştı bakışları...iki sevdalı göz...Kamran; -Feride...diyecek oldu ama kaçtı Feride...ve yaptığı tatlıdan ikram etti gülümseyerek..sordu sonra... -Gülbeşekeri sevdin mi? -Sevdim..dedi Kamran..Feride'nin gözlerine bir bulut geldi oturdu.. -Ne kadar sevdin..dedi Feride -Çok sevdim dedi fısıldayarak Kamran...Feride dayanamadı; -Ben Gülbeşeker'i çok sevdim de... Kamran anlamıştı... -Ben Gülbeşekeri çok çok çok sevdim Feride...Ben Gülbeşeker'i senin tahim edemeyeceğin kadar çok sevdim... Feride'nin gözlerindeki bulut ağlamaya başlamıştı...
  11. yaşamak isterdim bir tüy kadar hafif ... bu kadar ağır duyguların yükünü taşımak benim tercihim değildi... bir yerde okumuştum..."hayat kısa,mutluluk gerek" diye bir not bırakmıştı adam kadına...hayat kısa,mutluluk gerek... kadın defalarca okumuştu...her okuyuşunda ruhunu hapseden zincirlerden birer birer kurtuluyordu sanki...adam bekliyordu onu bir geminin güvertesinde...telaşlıydı...korkuyordu...derken...göz göze geldiler beklediğiyle...gemi demir aldı limandan...öyle sanıyorum ki güneşli,güzel bir deniz ülkesi olacaktı gittikleri...hem nereye gittiklerinin ne önemi vardı... Sardunyam;kulağa ne kadar hoş geliyor di mi? kitaplar,şiirler niye var sanki? yapamadıklarımızı yüzümüze vurup bizimle dalga geçmek için mi? harika!bi çatmadığım kitaplar kalmıştı onlarda nasiplerini aldılar nihayet gülerim ağlanıcak halime... Figgaro...tıpkı bu bölümün adı gibi... ne denir ki; vahh...vahh!
  12. Frozen... hepimiz yaralıyız... ve büyüdükçe biz, derinleşiyor yaralarımız..
  13. iyileştinmi sen? yani fiziksel olarak diyorum... farkındayım yaralı senin de ruhun... onarmaksa... ne mümkün? evet! mutsuzuz Sardunyam ve dahası yok!
  14. Her ne hikmetse çocukluğumda her yılbaşı kar yağardı...ve ben bütün kalbimle beklerdim onu...lapa lapa herşeyi kapatan,sanki temizleyen o beyazlığı...kar yağınca okula gitmek eğlence demekti...okulun kenarındaki yokuşta kaymak için oluşan çocuk çetesini daha önceden tanımanıza gerek yoktu onlarla bütünleşmeniz için...kendinizi kaygan zemine bırakmanız yeterliydi tekli,ikili,zincir şeklinde ve sayısız kere kayılmaktan zemin bir süre sonra buza dönüşürdü...altalta,üstüste yuvarlanırdık topaç gibi...saat mevhumu unutulurdu büsbütün...o beyazlık öylesine muhteşemdi ki akşam olsa da hissettirmezdi...eve gitmemizi sağlayacak tek şey iç çamaşırlarımıza kadar ıslanmamız olurdu çoğu zaman... Soğuktan morarmış parmaklarımla titreyerek evin zilini çaldığımda annemin meraklı ve sinirli ifadesiyle karşılaşırdım...söylenerek çıkarırdı sırılsıklam olmuş kıyafetlerimi..sobanın yanında çözülmeyi bekleyen buzlar gibi alevleri seyrederdim...soğuktan moraran parmaklar sobanın sıcağıyla karşılaşınca uyuşurdu ilkin,hissedilmezdi...sonra sonra gelirlerdi kendilerine ...dışarlardan biyerlerden halen kara doyamamış çocukların cıvıltısı gelirdi kulaklarıma..aklım onlarda kalırdı yinede...ve her kar kaçamağımın sonunda grip olurdum...
  15. Rica ederim Bu arada farkettimde bu köşeye uğramayalı epey olmuş..şööle bi tozunu alsam fena olmuycak
  16. Annenle babanı gözümde canladırabiliyorum Figgaro ve de bahçesinde meyva ağaçları ve tavukları olan evlerini...küçük ama sevgi dolu güzel dünyalarını...ne kadar şanslılar öyle değil mi? imrenilecek kadar güzel Figgarocum...sen ailenle kalmıyorsun anladığım kadarıyla...hastalanınca sana kim bakıyor o zaman bir tas sıcak çorba yapanın yok mu senin? Alnına ıslak havlu koyan,sırtını örten...yok mu birileri?Bana olduğunu söyle...
  17. Sardunyam..çok geçmiş olsun canım..lütfen kendine iyi bak..bize lazımsın sen.. Anne ve babanın gelmesi çok iyi olmuş..böyle zamanlar yalnız çekilmez..yoksa kime şımarıp,naz yapılacak di mi ama? Ohh ne güzel battaniye keyfi...tabii hasta olmamak kaydıyla... Boşver hasta değilmişsin gibi düşün...tadını çıkar...dışarısı buz gibi...ama sen sıcacık evinde ve battaniyenin içindesin...yakınında olsaydım sana çorba yapıp getirirdim...bakardım sana...umarım yalnız değilsindir... Canım arkadaşım Allah şifanı versin..sende Allah'a emanet ol...sevgi dolu arkadaşım...
  18. Dostarım her nedense kendimi bugün pek keyifli hissediyorum.. Hazır böyleyken size büyükbabamla ilgili komik bir anıyı naklediyim.. Ananemle büyükbabam çarşıya çıkmışlar- bu olayın yaklaşık bir 15 senesi var-Bizim ediyle büdü ellerinde torbalar dönerlerken ananem önde büyük babam arkada araya birkaç kadın girmiş ve hep beraber yürüyen merdivenlere binmişler..artık nasıl olmuşsa inanılması güç bir olay vuku bulmuş..büyükbabamın pantolonunun düğmesi öndeki kadının eteğinin kopçasına takılmaz mı? durumu kadından önce idrak eden büyükbabam usulca iki nesneyi birbirinden ayırmaya çalışmış ama ne mümkün!Tabii bu arada arkasında eteğinin kopçasıyla uğraşan bir adamın varlığını hisseden kadın öncelikle basmış çığılığı..kadının çığlıkları alışveriş merkezini inim inim inletiyormuş..kadın sesini kesse büyükbabam durumu kadına açıklayacak ama kadın panik halinde kah bağırıp kah elindeki şemsiyeyle büyükbabama vurmaya çalışıyormuş...Allahtan kadın döndükçe birbirine takılan fermuar ve kopçadan mütevellit büyükbabamda dönermiş.. düşünsenize kadın çığlık atarak dönüyor arkasında büyükbabam kadına yapışmış bir şekilde dönüyor. .şu kadarını itiraf edelim ki tablo tamamen büyükbabamın aleyhinde gözüküyor. .tabi işin acıklı tarafı etraftaki insanlarsa zavallı büyükbabamı sapık zannettiklerinden etrafını çerçevelemiş söylenip duruyorlar..ama bir Allahın kuluda bu iki insanı birbirinden ayırmaya çalışmıyor.. ananem bayağı bir öne geçtiği için hadisenin geç farkında olmuş..farkına vardığındaysa durum büsbütün kara mizaha dönüşmüş zira büyükbabamı gençten bir kadının arkasına yapışıp döner bir şekilde bulan ananem kadınla bir olup zavallı büyükbabamı dövmeye çalışmış..düşünsenize üç insan kendi eksenleri etrafında dönerken kadınlardan ikisi adamı paralamaya çalışıyor neden sonra durum anlaşılınca kadın ve etraftakiler büyükbabamdan özür dilemişler ama ananemin dediğine göre fermuarla kopça öyle bir kaynaşmışlarki kadının kopçası tamamen sökülerek birbirlerinden ayrılabilmişler anca..kadın ve büyükbabam dönüp durmaktan ve bu arbededen yorgun yığılıp kalmışlar oldukları yere... Şimdi bana şüpheli şüpheli o fermuar o kopçaya nasıl öylesine girmiş diye sormayın..bende bilmiyorum..bildiğim birşey varsa büyükbabam o fotrmatta diildir
  19. tabiii canım... çabuk toparlandım Levi.. bak yıkılmadım ayaktayım oooo yaşadım..yaşıyorum... meydan okuyorum hayata ve tüm listelere... ay öliciiim gülmekten... ne eğleniyorum bi bilseniz
  20. Figgaro...çok güzeldi...zavallı adamı tüketmiş resmen...
  21. tabikine...hemide kederimden..listede adım yok ya! neyse başka bir listede adım varda..o şekilde toparlandım..yoksa iflah olacağım yoktu herkese adının sıkça geçtiği bol listeli günler dilerim...
  22. kara murat mı ? böyle bir gerekllik olduğunu zannetmiyorum hayır yani yarışma şartnamesinde böyle bir madde yok! şartnamede ne mi yazıyor? şey..adı geçen beş bayandan biri olmak!!! niye içerliyosun ki...anlamıyorum... bak gör...listeye beni de almamışlar... hiç dertleniyormuyum ASLA! sadece 5 güngür yataktayım ay hahahahhaaha şaka bi yana ben bir arkadaşım için oy kullandım... zannımca o kendini biliyor..
  23. Sessizliğin kızı şimdiki adıyla Yağmurun kızı listende yeniden yer almak mutluluk verici.. çok teşekkür ederim canım...bunlar senin için...
  24. bende seni tanıdığım için mutluyum Figgaro...çok teşekkür ederim

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.