diloş tarafından postalanan herşey
-
MUTLULUK
Mutlu olmaktan çok,mutlu görünmek için uğraşır dururuz.. Rochefoucauld Bu bayram bir kez daha anladım..Ailemin benim için ne denli önemli bir mutluluk kaynağı olduğunu..
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Bilmem sizlerde nasıldır..annem eskiden beri çocuklara vermek için daha ucuzca şekerlerden,büyükler içinse çikolata alırdı..Ne kadar yanlış değil mi? Asıl sahiplerine verilmiyordu o canım şeyler! Bense bu bayram en pahalılarından içi fındıklı çok güzel çikolatalar aldım..onları çok hoş cam bir şekerliğin içine yerleştirdim ve merakla kapının çalması bekledim.. İlk gün kapı hiç çalmadı..beklenen şey gelmez ya bi türlü… İkinci gün nihayet kapı çalındı..iki kız bi oğlan..kızlar küçük hanfendi ama oğlan tam bir afacan!Tiril tiril giyinmişler hep bir ağızdan bayramımı kutladılar..büyük bir özenle sadece onlar için hazırlanmış şekerliği uzattığımda oğlan gözleri fal taşı gibi açılaraktan; -Vay anasını bea! diye bağırıp elini şekerliğe daldırdı.. benimde bayramım böylece başlamış oldu.. ufaklıklar cıvıldaşarak uzaklaştılar..Onlardan sonra akşama kadar kapının zili hiç susmadı..anladığım kadarıyla öncü birlik diğerlerine zulanın yerini haber vermişti.. Günün sonunda şekerlik boştu ama benim içimde tarifsiz tatlı bir huzur vardı..
-
***Y A L N I Z L I K S E N F O N İ S İ ***
Siyah x,Sessizliğin Kızı,Leviathan,Natalia ve Kaan Bebeto..arkadaşlar katılımlarınız ve şiirleriniz için çok teşekkür ederim..bu çiçekler size..kabul buyurun lütfen.. Senle beraber olsak da sevgilim Ayrılsak da, ölsek de bu yolda Ömür boyu bağlansak da Sevinsek de üzülsek de Yalnızlık ömür boyu Senle beraber olsak da sevgilim Hiç görmesek birbirimizi, özlesek Hep yalnızlık yavrum Yalnızlık ömür boyu Birden sen gelsen aklıma Seni unutsam bazı bazı Meraklansam gizlice, Delice kıskansam seni Hep yalnızlık var sonunda Yalnızlık ömür boyu, Hep yalnızlık var sonunda Yalnızlık ömür boyu... MFÖ söylerdi anımsadınız mı?
-
***Y A L N I Z L I K S E N F O N İ S İ ***
yalnızlığım dingin bir deniz kimi zaman.. kimi zaman köpürür, deli dalgaları vurur gönlümün kıyısına..arsız arsız.. herkes kadar yalnız,herkes kadar kalabalığım bende... yoktur birbirimizden farkımız
-
***Y A L N I Z L I K S E N F O N İ S İ ***
Korma Leylacım.. korksanda belli etme.. kılıcını çek savaş onlarla..Don Kişot misali..komik gelse de bu uğraşı bazılarına Sayın Kişot'un bi haysiyeti vardı
-
^^^^İYİ BAYRAMLAR^^^^
Bende bütün forum dostlarının bayramını en içten dileklerimle kutluyorum..iyi bayramlar..
-
***Y A L N I Z L I K S E N F O N İ S İ ***
Ne yalnızlık ne de yalan Üzmesin seni Doğarken ağladı insan Bu son olsun bu son!!! Peki son muydu?...Oysa perde daha yeni açılmış, show yeni başlamıştı.. bir "Gözyaşı Cunhuriyeti"'ne açıldığını gözlerinin, nerden bilebilirdi bebek? Ah,Cem Karaca ah!....sende gittin ya o bilinmez diyarlara…gözyaşların bitti mi bari?? Biliyorum tek başına değilsin..yalnızlığın var yanında… O da bizimle beraber geldi dünyaya…Üstümüze giydirilmiş görünmez bir elbise gibi... Her an eşlik eden bir gölge gibi.. Yalnızlığın.. Bazen sessiz dost,bazen sinsi düşman.. Bir anda güzel çirkin bütün duygularınla içine düşüverdiğin bir kara delik.. Onun o tarifsiz sessizliğinde binlerce uğultu vardır..geçmişin hesap sorar..geleceğin gelmekten korkar… Madem iyi kötü..güçlü güçsüz her an yanımızda o var..bir dosttan da öte..o halde ondan korkmanın ne anlamı var? Sertap ne diyordu?...; Anladım Sonu yok yalnızlığın Her gün çoğalacak.. Her zaman böyle miydi bilmiyorum Sanki dokunulmazdı çocukken Ağlamak…! Alışır,her insan,alışır zamanla Kırılıp incinmeye.. Çünkü olağan yıkılıp.. yıkılıp.. Yeniden ayağa kalkmak! Yalnızlığım Yollarıma pusu kurmuş beklemekte Acılar gözlerini dikmiş Üstüme nöbette Bekliyorum… Bekliyorum… Bekliyorum… Hadi gelin üstüme.. KORKMUYORUM…!
-
..vahh....vahh..!
Ahhhhh Figgaro.. Biz senlen bir girdaptayız farkındamısın?Ne zamandır içindeyiz bilmiyorum..Öylesine kuvvetli bir girdap ki kaçmaya çalıştıkça içine çekiyor.. dönüp duruyoruz öylece.. Sana yazık etmedim..seni yargılamadım da.. savunduğun bir şeyi açıklamanı istedim sadece..doğru anlıyabilmişmiyim diye..herneyse.. Masum olmadığımızı haykırır durursun..aksini iddia etmedim ki hiçbir zaman..olmadığımızı bilirim…günah işlemeye,hata yapmaya programlanmış olduğumuzu da..ama irade adını verdikleri bir nesnede koymuşlar bu programa..ara sıra da olsa devreye girsin diye..hoş bazıları hiç kullanmadıkları için tanımazlar bile..bazılarına ağır gelir..kimileriyse düstur edinip onun için yaşarlar.. Sonuçta hayat tercihlerden ibarettir… Seni anlayamadığımı söylemişsin…sanmam.. Asıl sorunumuz seni fazlaca anlamam olmasın sakın?
-
..vahh....vahh..!
................................................ Sardunyam.. İki şey Aşk ve Şiir… Mutsuzlukla beslenir biri, Biri ona dönüşür. İkisi de düzeltilmez Gelişir… öyle sanıyorum Cemal Süreyya..ilhamlarımızı çoğunlukla mutsuzluktan alırız..o besler,o büyütür bizi ..ne zaman düştük kucağına bilmiyorum...ne vakit kaçıp kurtulmak istesek köşeden çıkıverir hınzır!gözgöze geldik mi onunla yapacağımız şey açıktır;sarılırız şiirlere,sarılırız şarkılara, onlardan medet umarız..acaba niyeti şiir yazdırmakmıdır sadece.. Gitmek… Gidebilenler sıklıkla cesareti olanlardır ...daha başka iklimler, başka türlü heyecanlar peşinde yersiz yurtsuz bir yolculuğu seçerler..ardında bıraktıkları akıllarına bile gelmez çoğu zaman..ve siz bunu hissedersiniz... Bir kısım gidenlerse tamamen korkaktırlar..kaçarlar her şeyden kendilerinden bile..yaşam sonsuz sanırlar..cesaretlerini toplayacakları günlerde gelicek diye düşünürler..amma velakin beklenen o gün hiçbir zaman için gelmez..gelse de çok geçtir artık.. Gidenler.. Şurası kesindir ki ardında izler bırakırlar..kimisi silik..kimisi derin..o izler ki bizden yeni bir insan oluşturur kimi zaman..işte bu sebepten önemlidirler, bana kalırsa çook… Kalanlar… Anı defterlerinde hazin bir sayfa daha açarlar..gelipte geçenlerden oluşmuş kalın bir anı defteri..hepsi başka türlü bir acı bırakmış ve senden daha önceki haline benzemeyen farklı bir insan yaratmıştır..kalanlar genellikle en derin izi bırakanı seçerler bu defterden…onu diğerlerinden ayrı tutarlar..zira o bu yeni benliğin en hoyrat hekeltraşıdır! Sardunyam sevmek aslında kolaydır demişsin…emin misin? O halde bunca giden..ve bunca üzgün insan niye var???
-
..vahh....vahh..!
Bak Figgaro, hikayelerinin tek takipçisi ben dilim bundan böyle.Buralarda bi yerlerde düşünen,düşündüğü için farkeden ,fark ettiği içinde tepki gösteren nadide bir çiçek var artık. Öyle hissediyorum ki onunla çıkılan her yolculuk mükemmel olacaktır...Şu cümlelerin sahibi öylesine dolu ki;bilgiyle,yaşanmışlıkla,duyguyla..bunlar bir duman olup buram buram tütüyor satırlarında..Dolmuş ta taşıyor hatta..Senin gibi..Benim gibi… Eh,öyleyse güzel Sardunyam.. taşarak dökülelim ayrı ayrı ırmaklardan.. aynı denizde buluşmak üzere.. Ha,bu arada Sardunyam bende seni sevdim hemde çok…
-
..vahh....vahh..!
Hayaletle Dans… Zor ama şiirsel olsa gerek!Bir de güzel tarafından bak!Hayal olduğu için gerçek bir acı yaşatmaz sana..bir hayal..istediğin hayali seçme lüksüne sahipsin ve istediğinde dansa nokta koymayı da..bir hayal sana ne yapabilir ki? Herkesin Dostu Sayın Figgaro.. Samimiyet ve dürüstlük demişsin..bu iki erdemde var sende..Dürüstsün zira inanmadığın bir şeyi sırf şirin görünmek adına savunmuyorsun..”cinsiyet gözetmeksizin iletişim kurmak zordur..şehvet yüklüdür insan” demişsin..Sadece zor değil imkansızdır senin için öyle değil mi? Merak ettiğim bu ırzı kırık dürtünün bütün bir karşı cinsi kapsayıp kapsamadığı? Bu noktada kadın beynim çuvallıyor.Bizlerin bu duyguyu hissetmesi için öncelikle sevmesi yada aşık olması gerekiyor..Diğerlerinin tamamıyla dost olabiliriz biz ve hiçbir caydırıcı dürtümüz harekete geçmez.Lakin sizde nasıl oluyor? Bu duygunun tetiklenmesi için sadece karşı cins olması geçerli ve yeterli koşul mudur? Eğer böyleyse çok yazık..bütün şiirlere,bütün şarkılara ve dökülen onca gözyaşına..
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Bir bayramın daha eşiğindeyiz.. Neler yapmayı düşünüyorsunuz? Nerelere kaçıcaksınız daha doorusu! Belki şeker için zırt pırt kapımızı çalan çocuklar.. Belki artık eskisi gibi gelmiyorlar ya..bi kaç misafir.. Belki diil kesin bikaç akraba ziyareti... Çekilmez diye düşünüyorsunuz öyle değil mi? Ne zaman başladınız böyle düşünmeye? Ne zaman usandınız,ne zaman bıkkınlık verdi? Oysa sizler değil miydiniz bayramlıklarını başucuna koyup heyecanla sabah olmasını bekliyen.. O öyle bir duyguydu ki kimi zaman heyecandan uyutmazdı.. Ara sıra doğrulup okşardınız gıcır ayakkabınızı.. Derken sabah olur bi hevesle giyinir kuşanır öperdiniz mutlulukla o mübarek elleri.. Evde büyülü sırrına erilmez bir atmosfer olurdu.. Herkes bir başka güzel,herkes bir başka mutlu olurdu o sabahlarda.. Arkadaş çetesi toplanır ellerde torbalar şeker toplamaya çıkılırdı.. Çalınan her kapı yeni bir heyecan,yeni bir umuttu.. O zamanlar insanların çoğu evlerinde olurlardı.. Şeker verebilmek için.. Misafir ağırlayabilmek için.. Günler öncesinden hazırlıklar yapılırdı.. Temizlikler,yemekler,tatlılar,şekerler.. Her kapı çalınışında yüzlerde gerçek bir mutlulukla açılırdı kapılar.. Şimdilerdeki gibi evdeysen bile yok numarasına yatılmazdı! Şekerlerimizi seçerken biz, yanağımızı sevgiyle okşayan eller olurdu.. Nerelerde o eller şimdi? Topladığımız şekerlerin gün sonunda sayımı yapılırdı.. Bi yandan sayar,bi yandan da avurtlarımızı doldura doldura yerdik.. Her şeker bayramı akşamında karnımızda tuhaf bir ağrı olurdu.. Biraz şekerden,biraz yorgunluktan ama daha çok mutluluktan.. Sizin hiç mutluluktan karnınızın ağrıdığı oldu mu? Olmadıysa eğer o günleri yaşamamışsınız demektir.. Sizlere değilde yaşayanlara sözüm.. Bi kere olsun kurtulup bencilliklerimizden Yaşatalım o karın ağrısını miniklerimize.. Şeker olmasın sebebi,mutluluk olsun! Şimdiden Şeker Bayramınız mübarek olsun!
-
MUTLULUK
Mutluluk nedir biliyor musunuz? Gözünüzün ferinin sönmemesidir Bir çocuğun gözlerinin içine bakın.. Sonra aynanın karşısına geçip bi de kendi gözlerinizin içine.. O parıltı, o umut,o heyecan,o coşku.. Ne kadarı var sizde? İşte o kadar mutlusunuz demektir!
-
..vahh....vahh..!
Figgaro... İmzanı yenilemişsin; AŞK; Lunapark trenleri gibidir...önce yükselir..sonra hızla alçalır..yeniden çıkışa geçer..yine iner..ve sonunda içine kusarsınız! Senin mi bu cümle? Her kiminse ne kadar da isabetli Yakışmış...
-
..vahh....vahh..!
Sevgili Sardunyam... Öylesine cümleler ki bunlar..kayıtsız kalmamı imkansız hale getirdi.. Çocukluğumuzun o cinsiyetsiz arkadaşlıkları maalesef o günlerde kaldı.. Biliyorum kabullenmek zor..bu ve buna benzer pekçok şeyi.. Lakin hayat amcam kıra döke,saça savura dikte ediyor,yoğuruyor da yoğuruyor seni.. Artık kırık dökük,yenilmiş ve yorgun kabulleniveriyosun herşeyi.. En ihtiyaç duyduğumuzdan uzak kalıyoruz böylelikle... Dostluktan! Tam kalbinin ufak bir köşesini açıcak oluyosun birine ansızın.. O da açıyor kendiliğinden.. Hah diyorsun.. Ne güzel! Anlıyor beni.. Bende onu.. Sıcacık oluyorsun o hissin tesiriyle.. Çözülüvereceksin,dökülüvereceksin izin verse.. Ama olmuyor işte! O tılsım karşındakinin cinsiyetini hatırlamasıyla son buluyor.. Kimbilir belki de hiç unutmamıştı! Uzun lafın kısası Sardunyam benim böylelikle karşı cinsten hiç dostum olmadı..Laga luga yaptığım arkadaşlarımı kastetmiyorum..şööle derinlemesine..bunu çok istedim..böylesi bi dostluğun hayallerini kurdum..ama şimdilerde sadece ve sadece bi ütopya olduğunu kabul ettim. Uzattığın çiçeğini büyük bir zevkle kabul ediyorum Bende sana bunları gönderiyorum Bilmem bu seni rahatlatırmı ama, yalnız değilsin
-
..vahh....vahh..!
.............................. Bende kızgınım şimdi …kırdıkları için seni…ama sahiden yaşayan,hisseden bir yürek incinebilir bunu aklından çıkarma…o yürek ki sızlasa da şimdi, yarın çimenlerin üzerinde yuvarlanma mutluluğunu yaşatacak sana … çocuk tarafını saklayabilmen ne hoş! O ruhunu paraya satanların senin yerinde olmak için kıvranmaları gerek inan bana.. Bakma o kahkahalarının arşa vurmuşluklarına…hırstan başka hiçbir his taşımayan zavallı bir yürekleri var…ne çare…senin gibi hissedemezler asla…senin baktığın gözlerle bakıp sevemezler hiçbir nesneyi…ağlayamazlar bile!!!Sonuç olarak onlara batan onlarda olmayıp sende olan o güzelim yürek…sakın ola kimsenin kirletmesine izin verme..bunu yaparken sezdirme fakat..bu tehlikeli bir oyundur onlardan gibi görünmek ama asla onlar gibi olmamak..bunu yapmazsan ayakta duramazsın dahası seni çoook yaralarlar… “Öfkeyle büyüyen çocuklar yalnızdırlar”…bir şarkı sözü bu Sezen Aksu…1945..biliyorsundur..bilmiyorsan dinle olur mu? Yoksa sevgiden önce hiddetle mi tanıştın…bundan mı yaralı bir tarafın?Çaresi mi?...Yok…lakin affedebilirsin..bu seni rahatlatır…ben öyle yaptım.. Haykırıyorsun, ama yanlış şeyleri.. ben hissedebiliyorum..ben ağlayabiliyorum…ben gerçekten kocaman bir yürek taşıyorum…bunlara ne dersin? Uzaktaki anlıyor seni..üstelik sesin yanındaymış gibi..güzel çocuk Figgaro
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
.................................. Rahmetli Adile Naşit'in kuzucukları...şimdilerde büyüdüler.. GLORİA küçüklüğümde itiraf ediyorum Ferit'e aşıktım, yani Tarık Akan'a... Bilirsiniz başrollerde kah Gülşen Bubikoğlu olurdu kah Emel Sayın..Ferit Efendi kur yapardı ya asıl kıza, sanki bana yapmışcasına ezilir büzülür utanır sonrada kıkırdardım Bizimkiler bana bakıp eğlenirlerdi
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Mosyna...Sevgili kaderdaşım ana-baba öğretmense,sen tedbiri elden hiç bırakma derim...ne oluuur ne olmaz
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Ne diyosun!!!!
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Ne diyosun!!!!
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
LEYLACIM..reca ederim ne demek Eğer bir nebze olsun bir hoş edebilmişse sizi bu topic, amacına ulaşmış demektir...ve bende bundan ziyadesiyle bahtiyar olurum efendim
-
..vahh....vahh..!
Ne diyebilirim ki?... şöyle desem...; Sen noktasın Biliyormusun? Sen başlarsın söz biter.. Bir kuş gelir mısralarına oturur, İklim değişir apansız Sıcacık bir yaz akşamı olur.. Yeni bir söze başlamak Gereksizdir artık.. Sen noktasın Ayıp olur !!! Figgaro....Figgaro...Figgaro....
-
..vahh....vahh..!
Figgaro............................................................................................................................. Görüyormusun sahi?
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Yaramazlık hususunda...sınır tanınmıyordu tabii.. Esasen ben bizim mahalledeki çetenin uslu kanadını temsil ediyordum..zira anne baba öğretmen olunca tuhaf bir örnek çocuk olma sorumluluğu yüklenmiştim -_-ne manasız bi uğraş..şimdiki aklım olsa şüphesiz çetenin elebaşı olurdum Hiç unutmam birgün çete yan bahçeye vişne aşırma operasyonu düzenlemişti ...aldığım terbiye gereğince bööle bir organizasyonun içinde yer almak bile tüyler ürperticiydi..fekat gelgelelim grup psikolojisini bilirsiniz güruhla birlikte "Allah..Allah"nidalarıyla vişne bahçesinde buldum kendimi...o evinde mendebur mu mendebur bir sahibi vardı.elinde sopayla kovalamaya başladı bizi..eeee bu hususta kaşarlanmış elemanlar uygun delikler bulup saklandılar bir ben kaldım ortada dımdızlak adam bana bir sürü saydı södü..o kadar utanmıştım ki ağzımı bile açamıyordum.. işin kötü tarafı birtane bile vişneye elimi süremediğim halde gruptan bir ben yakalanmıştım adam dooruca bizim evde aldı soluğu..babama şikayet etmiş..hayatımda aileme getirdiğim ilk ve son şikayet oldu bu..o gün beni gözünden bile sakınan babamdan okkalı bi tokat yedim ve bu tokat bana şunu öğretti."üstesinden gelemeyeceğin işe kalkışma"! O tokatın acısı hala şuramdadır..
-
MUTLULUK
Ne güzel bir temenni bu Çok teşekkür ederim