Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

diloş

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

diloş tarafından postalanan herşey

  1. taşınması ne zor..ne ağır yükler yüklüyoruz kalbimize farkındamısınız? bunca acı..keder..bunca duygu..bunca aşk..sevgi..o içimizdeki kuş kafesinden kaçıp kurtulmak istiyor bazen..taşıyamıyor bunca yükü... anlıyormuyuz halinden??..sanada yazık...alıyım birazını üstünden..hafifletiyim seni...rahatla biraz...diyormuyuz...hayır!!...o kuş kendi kendine çırpınıp..hatta kendini yaralayıp..bazende tükenip kalıyor içimizde...kalbimiz...en çilekeş parçamız... kardeşim...küçük efem...sende yordun değil mi?...ama çok erken be bitanem...daha dur...ne yaşadın ki??...daha taşıyacak çok yükün var senin... Allah benim kalbimin bütün kudretini...bütün dirayetini sana versin...ne kadar kaldıysa artık...
  2. Frozen...Leyla...ve Sardunyam...canlarım benim... öylesine efkarlıyım ki...foruma girecek gücü yeni buldum kendimde...bir haber...çok üzdü beni,çok...aranızda olamadım bu yüzden defterimi süslemişsiniz yine...elleriniz ve o güzel gönülleriniz dert nedir görmesin...
  3. gülbeşekerim ...eskiden olan neyin tadı kaldı ki günümüzde ..kekin olsun...
  4. Sardunyam...o kadar keyifsizim ki...anlatılır gibi değil...buna rağmen yılbaşı gecesi saat 24.00'te regülatörden fırlayan havai fişek gösterisi...sizin şaşkınlığınız..ve tabi ki başı bağlı babaannenin durumu beni gülümsetmeyi başardı...sağolasın canım
  5. diloş şurada cevap verdi: diloş başlık Roman Forumu
    bende memnun oldum Lilac herzaman yardımcı olmaya hazırım canım... okumak gibisi yoktur...inan bana... yaşın genç...ağır kitaplar önermiyorum bu yüzden.. bak..Leyla'yla bizi buluşturan kitabı önereyim sana... Reşat Nuri Güntekin'den ...ÇALIKUŞU... bir klasiktir.. ondan bir alıntı yapmak istemiyorum... aldatıcı olur.. ve bütünlüğü bozulur.. başka..başka.. bir kitap vardı Genç Kızlar adı... yazarını hatırlayıp yazarım sana... şimdilik bu kadar canım.. sonra yine görüşürüz...
  6. Frozen... Canım benim ...yazdıkların o kadar duygulandırdı ki beni...sanırım ağlamak istiyorum...nedendir bilmem??...mutluluktan olsa gerek...şaka yapmıyorum...bir insanın kalbine girmek...ben bunu ciddiye alırım...sorumluluk demektir !!...ama sende bilirsin ki ben bu sorumluluğu canla başla taşırım...kalbinin kapılarını öyle herkese kolay kolay açmadığının farkındayım...demek silahşör diloş bunu başardı... kız sakın şu tek gözlüden korkupta bu kararı almış olmayasın... korkma ondan...cürmü kadar yer yakar...zararıda olsa olsa kendinedir... Şiirin son zamanlarda..hatta hiç abartısız son yıllarda okuduğum en güzel şiir...sağol birtanem...çok mutlu ettin beni...tahmin edemeyeceğin kadar hemde...
  7. Sardunyam... buralara uğradığın öylesine belli ki..nostalji köşesi mis gibi sardunya kokuyor... şiire gelince... üzerine söylenecek her kelime onu çirkinleştirir artık... bir demet çiçek gönderiyorum usulca...
  8. diloş şurada cevap verdi: diloş başlık Roman Forumu
    Gülbeşekerim... seni az çok tanıyorum artık...bu yüzden seveceğini düşündüğüm bir yazar var..İclal Aydın..okudun mu bilmiyorum...deneme tarzında yazar...çok hoşuna gideceğini düşünüyorum.. ..... "Sanki hiç vedalaşmamışım herhangi biriyle... Sanki artık hiç özlemiyorum... Kimseyi... Yazlıklardan ayrılanlar güneşten solmuş tişörtlerinin omuzlarında getirirlerdi küçük yaz aşkının ayrılığını... Mektuplarla, arada bir güçlükle açılan telefonlarla yaşatılırdı biraz daha... Yaz bitimi, 20'li yaşlarım başlayana dek daha derin acıtırdı kalbimi ve o zamanlar daha çabuk onarabilirdi kalbim kendini. Bir ayrılığın, uzun bir yola çıkmanın, bir şehre son kez bakmanın burukluğu ile baş etmeyi öğrendim sonunda... " bu Yaz Bitmesin adlı kitabından bir alıntı...çok hoş bi katap... ….Beklemediğim anda karşıma çıkan ayrılıkları, Aniden bastıran kışı, Aynaya her baktığımda değişen kadını, Mevsimler içinde mutlaka bir sevinç getiren yaz'ı, Gülünce yüzleri bayram yeri olanları, “Geçecek” diyerek yaraya üfleyenleri, Okuduğunu anlayanları, Anlayıp da susanları, Cesur olanları, Yeniden başlayanları Ve Hayatın mutlak coşkusunu, Sizi, Seni, Her şeye rağmen üstelik “Gördüğüme sevindim!” ... buda Gördüğüme Sevindim kitabından... şimdilerde yeni bir kitabı daha çıkmış...Bitmiş Aşklar Emanetçisi...benimde alacağım kitaplar listemin başlarında... okurken...kendinden birşeyler bulacağına emin olduğum bir tarzı var...şiddetle öneriyorum canım
  9. şey...biz Sardunyamla güzel şeyleri ertelememek üzere bi konuşma yaptık ta...bende şey demeye geldim o yüzden..şey hani geçende bir şiir üzerine sana yazmıştım ya...sende bana yazmıştın... amaaaaaaaannnnn....Seni seviyorum tamam mı? ben bir silahşörüm yaw,düştüğüm hale bak!
  10. gel..elimizden geldiğince ertelemeyelim güzellikleri Sardunyam...mesela sana, geçtiğin yerleri nasılda güzelleştirdiğini söylemenin tam vakti bence...dokunduğun her insanda adın gibi güzel bir çiçek yeşerttiğini...ve sevmek tadında bir anlam kattığını...evet...bunları duymanın tam da vakti işte...iyi ki varsın sen...canım arkadaşım... Frozen cadısına daha önce bu şekil bir itirafta bulunmuştum..."sevgileri yarınlara bıraktınız" mısrası üzerine...olsun bir daha söyliyim belki unutmuştur...ama onun defterinden...bazen defterleri karıştırıyorum biliyomusun
  11. evet..sanırım öyle niye gülüyosun ayrıca??? kıskandın mı yoksa??? ne ayırdın öyle kendini bizden...yoksa farklı olduğunu mu düşünüyorsun...farkımız yok birbirimizden...ruhen yani...güzel çınarım benim
  12. Artık çıkmıyorum İstiklal'e. Sabah Fatma Hanım uyandırıyor. Helva, ekmek, çay... Bana onlar bakıyor. Odanın hali perişan, ben perişan. Kimse yok işime karışan. Ara sıra balkona çıkıyorum. Fesleğenler kuruduğunda Ocaktı. Ben baharı bekliyorum. Ne olduğunu bilmediğim bir umudum var hala Gözüm şişelere takılıyor, becerebilseydim ne ala. Bu günlerde böyleyim ben, yas denen şiirdeyim. Bir köşede gülüşün var, sırtımda kanlı bıçağın. Hiçbir zaman duymayacağın, duysan da anlayamayacağın bir çığlıkta SANA BİRİKİYORUM...
  13. Sardunyam... Acı çekmek özgürlükse...özgürdük ikimizde... demiş şair...bunu bilmekte güzel değil mi sence?...beraberce yandığınızı bilmek...giden aynı zamanda unutmuşsa...işte gerçek acı bu bence!!! Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı Severek ayrılanlar yaşarlar pişmanlığı Çok uzak şehirlerde aynı çarpan iki yürek Çok uzak bir şehirde beklendiğini bilerek... Gün gelir, için yanar. Elin gider mektuplara Gün gelir, beni ararsın. Gözün dalar uzaklara. Yaz gelir, sıcak olur akşam sahil yollarında Her adımda beni anarsın. Gözün dalar ufuklara.. Rüzgar, aşkımı kucağına alsa, dağları tepeleri aşsa, saçlarına ulaşsa. Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı... sen benim eş ruhumsun unutmuş olsan hissederdim, unutmuş olsan, yanımda durmazdı her sabah hayalin.. seni görmek için geri geldim sen gideli çok olmuş nereye gidersen git çantanda resmim aklında gülüşüm olsun! ben seni gerçekten sevdim bitmez demiştim BİTMEDİM!!!
  14. Sardunyam yine yaptın yapacağını... yine okudun ruhumu sanki...inan bana hergün bu alıntıdaki pişmanlıkların bir yada birkaçını birden yaşıyarak koyuyorum yastığa başımı...ve her seferinde söz veriyorum...yarın bunların telafisi olucak...annemin gönlü alınacak...şurda istemeden kırdığım kalp onarılacak...şefkatime ihtiyacı olanlara gereken ilgi gösterilecek...ve bitip tükenmez şu koşturmacaya bir son vericem diye...fakat sabah diktatörce çalan saatin sesiyle yataktan kalkmakla başlayan süreç..seni o hep bildiğin, alıştığın ve yapmak zorunda olduğun şeyleri yaptırıyor...kurulmuş bir robot misali...sanki asıl ilgilenmemiz gereken şeylere biraz ağırlık versek,programdan şaşacakmışız gibi...ne olurdu ki?...bu anlamda aksasa hayatımız bi parça...kazanacaklarımız kaybedeceklerimizden çok çok fazla olurdu...burası kesin
  15. Gülbeşeker'e... acı çekmek özgürlükse özgürdük ikimiz de o yuvasız çalıkuşu bense kafeste kanarya o dolaşmış daldan dala savurmuş yüreğini ben bölmüşüm yüreğimi başkaldıran dizelere kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimizde elleri çığlık çığlık yanyana iki dünya ikimiz iki dağdan iki hırçın su gibi akıp gelmiştik buluşmuştuk bir kavşakta unutmuştuk ayrılığı yok saymıştık özlemeyi şarkımıza dalmıştık mutluluk mavi çocuk oynardı bahçemizde aramakmış oysa sevmek özlemekmiş oysa sevmek bulup bulup yitirmekmiş düşsel bir oyuncağı yalanmış hepsi yalan sevmek diye birşey vardı sevmek diye birşey yokmuş acılardan artakalan işte bu bakışlarmış kuğu diye gözlerimde gün batımı bulutlarmış yalanmış hepsi yalan savrulup gitmek varmış ayrı yörüngelerde acı çektim günlerce acı çektim susarak şu kısacık konuklukta deprem kargaşasında yaşadım birkaç bin yıl acılara tutunarak acı çekmek özgürlükse özgürdük ikimizde...
  16. gülbeşekerim çok güzel bir şiir bu teşekkür ederim
  17. Frozen... Demek o milyonda bir ihtimalin sahibi sensin öyle mi? Bak şimdi seninle ilgili düşüncelerim bir başka boyut kazandı ne bu?...kıskançlık sanırsam kızım orta yerde söylenir mi böyle şeyler...nazara falan gelirsiniz maazallah... şaka bi yana..."ruh eşi" kavramı çok üst bir boyut...eşruhlarla ilgili bir kitap okudum geçenlerde...ürpertti beni...yani o yoğunluk ve o sevgi inanılmaz...umarım bu şansı en iyi şekilde değerlendiriyorsundur... gerçi hayatla ilgili öğrendiğim bir şey daha var...hiçbir zaman hiçbir şey tam olmuyor...yani eksik oluyor birtakım şeyler...ve hayatımız o eksiklikleri kapama telaşıyla geçip gidiyor...eminim sende yaşıyorsundur bunu Frozen...bu eksiklerin yaşadığın o güzelliği gölgelemesine izin verme arkadaşım... kadınlarımız...çok haklısın...bize bizden oluyor her ne olursa...şu ataerkil zihniyet öylesine kök salmış ki özellikle hemcinslerimizin içine söküp atmak çok zor..."yuvayı yapan dişi kuş " ninnisiyle uyutulduk biz...ve bu uykudan her uyanmak isteyişimizde aynı el,aynı ısrarla ve aynı ninniyle okşuyor başımızı...ne çare...
  18. Taurusmutis... -adının anlamını öğrenmek isterim sence de bir mahsur yok ise...- Evlilik dışı çocuk dünyaya getirmek çok çok istisnai durumlar dışında hele ki ülkemizde,tam bir delilik olur!!! Ben evlilik içinde bile gereksiz üremeye karşıyken buna nasıl sıcak bakabilirim?..duyan..hisseden..ve tamamen korunmasız ufacık bir canlı getiriyorsunuz dünyaya...herşeyiyle size muhtaç...bu sorumluluğu her anlamda taşıyabilecek donanımda, yürekli kişiler yapmalı bu işi...donanım derken;bilgi...sevgi...para...mutluluk...işte bunların hepsi olmalı...ne yazık ki...birşeyler ya hiç olmuyor...ya da çokça eksik...bu durumda eksik insanlar yetiştiriyoruz demektir...eksik ve mutsuz insanlar yetiştirmektense hiç yapmayalım daha iyi... Aşık çiftler birbirlerini tanısınlar demişsin...aşk biten bi kavram...eni konu son bulacak...evliliğin aşkı öldürdüğü düşüncesine değilde hızlandırdığı düşüncesine katılıyorum...aşkın bitişi evililik içinde gerçekleşmişse insanlar suçu doğal olarak evliliğe yüklerler...oysa evlenmeden yaşanmış ve bitmiş milyonlarca aşk vardır...zira aşk uçucudur...işte asıl problem aşk bittiğinde elinizde kalandır...yaşadığınız kasırga bavullarını toplayıp başka bir limana yelken açtığında, sahilde elinizi tutan bir sıcaklık varsa-ki bu sevgidir-korkmanıza gerek yoktur...giden aşka beraberce ve gülümseyerek el sallayabilirsiniz...misafirlerin en güzeliydi O!...ama misafirdi işte!!!... Gelmek istediğim şey şu Taurus...aşkın rüzgarına kapılmadan hatta mümkünse durulmasını bekleyerek evlilik kararının alınması...sonunda elinizde kalanın ne olduğunu görebilmek için...ya hiçbirşey kalmamışsa???... Tavsiye veya öğüt demiyelimde-zamanında çokça dinlediğim ve içgüdüsel olarak bir tepki geliştirdiğim için bu iki kelimeyi sevmiyorum-bi kenarda tutulup günü geldiğinde değerlendirilirse işe yarayacağını düşündüğüm bir tespiti paylaşmak istedim sadece...
  19. diloş şurada cevap verdi: diloş başlık Roman Forumu
    neden olmasın Lilac ? fakat öncelikle tanışalım...kısaca diloş ben...ve sende Lilac... ne tür seversin Lilac? bak açık söyliyim herşeyi okumam ben... sevdiğim tarzda şeyler okurum... eğer uyuyarsa zevklerimiz..paylaşmaktan mutluluk duyarım...
  20. canım o şarkıların hala dinleniyor ve etkiliyor olmasının nedeni sahici duygularla yazılmış olmasıdır... şimdiki şarkıların uçuculuğunu da bu şekilde açıklayabiliriz..
  21. diloş şurada cevap verdi: diloş başlık Anı Defteri - Defterleri
    "ne içindeyim zamanın..ne de büsbütün dışında" Ahmet Hamdi Tanpınar söylemiş vaktiyle...aklından neler geçerek söyledi kimbilir...bir rüyada olduğunu mu hissetmişti-belki de sahiden öyleyiz- yada bir "eşik" bir türlü geçemediği...ait olamama hissi belki de...yaşadığı zamana... sende de oluyor değil mi?...oluyor,biliyorum ondan bu bağırma isteğin... boşver...bağırsanda değiştiremezsin zaten... valla Amerika'yı bilmem ama ben başka şeyler keşfettim... daha keyifli... hem Amerika'nın nesini keşfedecekmişim...sevmem o memleketi...
  22. diloş şurada cevap verdi: diloş başlık Roman Forumu
    sanada selam ... evet kitabı okudum...ve büyük bir merakla sonunu bekledim...pekçok şey gibi trajikti oda...nedense insanoğlu herşeyin sonunu görmek istiyor...oysa son tekbaşına hiçbirşey ifade etmiyor...hayat gibi...öyküsünü bilmedikçe,yaşamadıkça sonunu bilmenin ne önemi var?... herneyse...varolmanın dayanılmaz hafifliği...filmine gitmiştim yıllar önce...şu Romantik Egoist'le o film arasında önemli bir benzerlik var...her ikiside aynı malzemeyi kullanmışlar...şimdi Frederic B.duysaydı bu dediğimi eminim şöyle derdi; "Bütün mutsuzluklarımız aynı malzemeyi kullanmak istemeyişimizden geçiyor..Sanki farklı bir malzeme varmış gibi... e haksız da sayılmaz...en dikkat çekici malzeme bu!..fakat filmde dozaşımı vardı...asıl söylenmek istenen bu kitapta olduğu gibi yok olmuştu...ben memnuniyetsiz ayrılmıştım o filmden...ama kitabını okuyan arkadaşlarım çok güzel olduğu konusunda ısrarcıydılar... ama ben senin şu gözlerini yaşartıp iki gecede okuduğun Monte Kristo Kontu'nu merak ettim doğrusu...bakarsın yakında beraberce onu tanıtırız...kimbilir?
  23. zaman... kaplayan...kavrayan...içinde yok eden...silip süpüren...bir yok edicisin sen... hainsin sen hain!!! Duman söylüyor...dumanlı dumanlı... Nereye gider başını alıp sorarsın Kimbilir durmadan nasıl susarsın Bilmeden boşuna atıp tutarsın Su gibi akıp geçer zaman... Gezdin tozdun aman aman aman Sazdın sözdün aman aman aman Giderek üzdün bizi zaman Yazdın çizdin aman aman aman İncecik izdin aman aman aman Sıraya dizdin bizi zaman Hep kaçıp yeni bir adım atarken Dibine kadar çileye batıp çıkarken İçine atıp atıp yoluna basıp giderken Su gibi akıp geçer zaman... giderek üzdün bizi zaman...
  24. senden şüphelenmek mi? asla!!! komiklik olsun diye şeetmiştim de

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.