diloş tarafından postalanan herşey
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Sardunyam niye öyle uçuştayız falan diyosun bizim için... bizim aklımız gayet başımızda...hem biz yere ineli çoook oluyor... "evvel yükseklerden uçtu..düze indi şimdi gönlüm..."
-
Frozen......
ne haber Frozenim? ...alçak virüsleri yok edebildin mi?.. ...yapamadıysan ben kendi yöntemlerimle onların hakkından geliciim...
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
siz nene-torun ne işler karıştırıyosunuz bakiim?...hani bana..hani bana gülbeşekerim? ayriyetten Frozene ördüğün şey kazaktan ziyade çoraba benziyo
-
diloş...
bende senlen dost olabilme ihtimalimizi seviyorum Sardunyam... ...bu ne kadar güçlü ve kışkırtıcı bir olasılık öyle diil mi?
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
yalnız bir çocuktum ben… annem babam çalışıyordu…bir kardeşim yoktu-sekiz yaşıma kadar-…ve küçük bir çocuğun yalnızlığı tanımasına yetecek kadar bi süre tek başıma kaldım…annemle babam işe gideceği zaman o çocuk kalbime bir ağrı çöreklenirdi…o duyguyla yapışırdım dizlerine ...öperlerdi uzun uzun…ayrılmak istemezdim o kokudan…onlarınsa gözlerinden kopkoyu bir çaresizlik dökülürdü…zorla sürüklerlerdi bedenlerini gitmek için…döner döner sarılırlardı… ama her seferinde kapı üstüme kapanırdı…anahtardan çıkan o zalim ses… üstüme kilitlenme sesi hala kulaklarımdadır…ve sonrasında yaşadığım tarifsiz duygu…bizi birbirimizden ayıran o melun kapıdan gözlerimi alamazdım bir zaman….bunun bir şaka olduğunu ve kapının bir anda açılıp annemle babamın bana sarılıcağını hayal ederdim…evet…hergün tekrarlanan kötü bir şakaydı bu..ve ben hergün yaşıyordum aynı ıstırabı…kapanan kapı…o anahtarın sesi… sessizliğin ortasında bütün odaları tek tek dolaşmam…korkumu bastırmak için yüksek sesle söylediğim şarkılar…başımı..o küçücük başımı pencerenin camına dayayıp dışarıda keyifle oynayan çocukları içim titreyerek seyredişim…ve camda oluşan buhara annemi babamı ve kendimi çizişim… üstünden bilmem kaç sene geçmesine karşın bu anıların böylesine canlı kalabilmesi ne tuhaf! bazen yaşadığım çoğu duyguda o kilitli çocuğu buluyorum…her ayrılışta kalbim o zamanki gibi sıkışıyor…sevdiklerimi kaybetmekten duyduğum endişe o minikle aynı…ve sessizlikten o küçük çocuk gibi korkuyorum…karanlık bir yolda yalnız yürürken şarkı söyleyişim bundan…
-
HEYHAT!
sağolasın canım ..bu iki cümle bize yetti dahası yürek yaralar
-
HEYHAT!
yalnız gezmek biraz kaçış olmaz mı zazagrin? ..oysa ben senin gibi zeki bi arkadaştan mücadele beklerdim..
-
Frozen......
gulig senmisin? ...bende gudiğim ... memnun oldum canım
-
Frozen......
Sardunyam he anam..tombilik eşk neyse onu yaşayah ancak ben şu psikopatik eşkten korktum yaw
-
Frozen......
kız Frozen gulig neyin nesi acep? biliyimde ona göre ...sen diye gidip yanlış şeyleri sevmiyim
-
Frozen......
aman bakma bana sen...ben bir gülerim bir ağlarım...ne yaptığımı bilmem bazen...öle tuhaf bişeyim işte fakat şu anda sahiden gülüyorum...he de öyle böyle değil...Sardunyam Allah iyiliğini versin canım...çok güldürdün bizi..Allahta seni güldürsün böyle
-
Frozen......
ay katıldım yaw...hahahahahahahahahahahahah....ne güzel şey bu böyle...uzun zamandır böylesine gülmemiştim... yerlerdeyim...neydi.. Kediyi, gudiği sen diye sevim.. Sen de horozi, guligi men diye sev.. Sembolik eşk neyse onu yaşayah.. hahahahahahahahah.....
-
Frozen......
geçmiş olsun Frozen ...gribal enfeksiyon durumları var galiba...sıcak çorba-..nane-limon..sevgi-şefkat ikilileri virüsleri bi çırpıda yok edicektir...güven bana... tabii istersen
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
Bir rüzgar esti ta eskilerden Yıkılmış evler ve depremlerden Oyuncak yaptığım kendi kendime Üst üste dizilmiş tenekelerden... Bir rüzgar esti ta eskilerden Taş, toprak, fındık bahçelerinden Babamın yırtık elbisesinden Bayramlık dikildiği günlerden... Çocukluğum ...çocukluğum.. Bir boşluk var anlayamıyorum Kapkaranlık derin bir kuyu var Bir türlü içinden çıkamıyorum.. Çocukluğum.. çocukluğum.. Eksik birşey var bilemiyorum O zamanlardan yasaklamışlar Doyasıya.. doyasıya.. ağlayamıyorum..
-
hayatı en iyi ne anlatır?
ÇAPRAZ Biliyorum dedim, baktım, baktınız Zaman hiç geçmez mi Sordum, sorguladınız Camlara yapışmış çiçek ölüleri Yüzleriniz Sokaklar boydanboya Adresimi sildiniz.. Beklemek böyle bir şey Islıkla bir korkuyu geri çevirmek Ucu keskin bıçakla Bir bulutu kesmek Duman gibiydi, kadın gibiydi bulut Gölün üstüne dağıldı Yarasında koyu bir gece Ağdı suya Üstüne fotoğraflar çektiniz Unutulmus kadınlarin dalgın ve agırdır Anıları Sevmeyi bilseydiniz.. Define avcısıydım Bundan önceleri Haritasız dedektörsüz Pusulam yosun tutmus Ağaç gövdesi.. Gizli dehlizlerden geçmek kolay Toprak kökleri Bir geyik çalımıyla biçmişim Kendim soymuşum gizlerini En büyük aşk orda gömülü Toprağı elemişim Bedelini ödeyemezsiniz Üste bir ömür sürdüm Ödüllü bir yalnızlık benimkisi Var varanın Git gidenin Bir rüyayi getirenin Nereye kadardır becerisi Aralıktan rüzgar giriyor Ya tam açın Ya kapatın artık pencerenizi Özel Arabul
-
Frozen......
valla artık yorum yapmaktan acizim...hem yaptığımız yorumlar yerine ulaşıyormu ondanda emin değilim hayırlısı ne diyelim...belkide Frozen sıkıldı..demir alıp buralardan, pupa yelken başka yolculuklara çıktı..kimbilir?..acep,bizden izler taşırmı yüreğinde onu merak etmekteyim... öte yandan Sardunyam...dimek paran yoksa dostunda yok, öyle mi diyorsun?... paki ya ben batık bir gemiysem...ya sermayeyi kediye yüklemişsem ve o kedi de beni bırakıp kaçmışsa ...ya tuttuğum dallar hep elimde kalmış..bu sebepten yüreğim dolu dolu ama ceplerim bomboş kalmışsa ne olacak ? benlen konuşmıycaksınız dimek!!! bi tekmede sen vur prensibiyle hemide... çok şaşkınım çoookkkk....bu vesileyle size şu şarkıyı armağan ediyorum; Su Olsam, Ateş Olsam Göklerdeki Güneş Olsam Konuşmasam Taş Olsam Yine de Oynarmısın Benimle ? Sus Olsam Kusur Olsam Ağızdaki Küfür Olsam Doğuştan Esir Olsam Yine de Oynarmısın Benimle ? Sayılmasam Kaç Olsam Toprakdaki Güç Olsam Aptal Gibi Suç Olsam Yine de Oynarmısın Benimle ? Benimle Oynar mısın ? Benimle Oynar mısın ? Bülent Ortaçgil Cep Delik,Cepken Delik Olsam...yine de oynarmısınız benimle???
-
diloş...
valla anladım.. billa anladım onu cevap veriyorum;deli!!! :w00t:hehehe... bildim di mi?
-
diloş...
güzel arkadaşım...en sevdiğim şarkılardan biridir bu...hep kendimden bişeyler bulurum...yaşımız her sene değişedursun..içimiz sanki bi yanıyla hep çocuk kalır...kendine oyuncak zaferler icat eder...bi süre onunla avunur... sonra insanlar yorduğunda onu..incittiklerinde annesinin kucağına saklanmak ister küçüklüğündeki gibi...usandığında birşeylerden başını tatlı teselli sözleriyle okşayacak eller arar..vs... bu şarkının bende derin izleri vardır...o duyguları tekrar yaşattığın için teşekkür ederim leylacım
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Murathan Mungan'ın masalını sevmedin galiba...
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
beğendiğine sevindim canım...bende bi yerde okumuştum...hoşuma gitti..senlen paylaşmak istedim ..eskiyle bağlarını koparabilmek..bu mümkün mü?...dahası bu olmalı mı?...oysa bizi..şimdiki bizi oluşturan mazimiz değil mi?...hüzünle olan bağımıza gelince...korkarım o yaşadığımız müddetçe bizimle beraber olacak... olsun..belki onun sayesinde mutluluğu bu coşkuyla karşılamamız...hüzün, güzel duyguların anlamlarını kuvvetlendiren onları biçimlendiren bir iksirdir belkide...
-
HEYHAT!
olivia... ..inan bana çok güzeldi zazagrin kafayı yemekte haklı yani...
-
HEYHAT!
Sedelina... ne güzel ifade buyurmuşsun canım.. ..valla kendi adıma tartıştığım falan yok artık.. seninde dediğin gibi kabul ettik gitti yapacak başkaca da bişey yok zati.. artık felsefem şu;değiştiremeyeceğin şeyleri kabul et!!! deneyin bak...acınızın azaldığını göreceksiniz...
-
diloş...
beni çok iyi tanımışsın canım...tebrik ederim
-
Frozen......
bir tane göndermek yetmiyor bazen.. hızımı alamamışım.. ..pardon...
-
Frozen......
Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde, Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, Dağlara dönmeli yüzünü insan. Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak; Yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak.... Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, gerçekleştirmeyi denemeli! Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir, Kendisinin bir sal olup da, o dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı. Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler, Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri; Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak önce inip Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini; Gördüğünü hissedebilmeli! Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce, Değerli olabilmeli hayat! İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için! Başkasının yerine koyabilmeli kendini; Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli! Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli! Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı; Sevgisiz, soysuz kalarak! Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden, Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine... Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir, seher yeli okşamalı saçlarını... Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda; öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın! Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği;bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli! Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli! Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı; bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için; kaçırmamalı! Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması için, hiç çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin; ağlamayı bilmiyorsan, neşesizdir kahkahaların; Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların... Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne; kendini düşünmekten herkesi unutmamalı! Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için... Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil, Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli! Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere... Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamaması için! Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak! Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak! Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi; Ama, kapasitesi sınırsız olmalı yüreğinin ki, hakkını verebilsin sevdiklerinin; Zaman bulabilsin; bir teşekkür, bir elveda için... Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer; asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten; Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan! Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi... Zamanın ninnisiyle uykuda geçirmemeli hayatı...! ...... yoksa derin bir uykuda mı geçiriyoruz hayatı..bakarak ama göremeyerek...dokunarak ama hissedemeyerek...ne dersin Frozen? ne dersin canım arkadaşım