gugukcuk tarafından postalanan herşey
- 
	
		
		KAZIKLARIN BOYU ARTIYOR...
		
		Buülkede insanlar okumayı sadece magazin basınından yada ucuz ticari makale basınından takip etmese idi bu tip konulardaki yorumlar ve feryatlar çok daha acımasız ve didaktik olurdu.Aslında burada yazı yazanların ve yorum yapanların birçoğu kendi inanç ve siyasal kimliklerini ispat etmeye yönelik çaba içindeler.Çok nadir bu çizginin dışına çıkabilen insanlar var.İnanın onları takip etmekte zorlanıyorum. BU ÜLKEYİ SEVEN İNSANIN BU SEVGİYİ İDEOLOJİK İÇERİĞİNDE ERİTMESİNE GEREK YOKTUR. Yarın inandıkları ile ters düştüğünde vatan haini mi olacaktır? Fakir fukara edebiyatı arkasına sığınmanın işsizlik asgari üçret vs gibi artık anonimleşmiş kelimelerle yorum yapmanın kime ne faydası oldu ki? Ekonomi üzerine vergi üzerine sayın bilimselci yorum yapıyor(!) Sirketler kazandıklarını diğerleride kazanmadıklarından vergi veriyormuş. Gayribilimsel fevkalade yanlış bir yorum Sanayicisi,esnafı ,işcisi,köylüsü,memuru vergi konusunda hiçbir bilgiye sahip olmadan cıkarlarına yönelik yaygara yaparsa elbette bu kadar ciddi bir vaka komediye dönüşür.Denetimsizlik artar,bulanıklık içinde balık avlamalar da kolaylaşır.Siyasi erk bunun farkına vararak,Bedelleri alınmış kamu hizmetini FAHİŞ FİATA yeniden pazarlar.Yönetimler,kamusal hizmetleri ticari bir ranta dönüştürür ve bir güzel halkı uyutur.Savunma kalıpları üretir. "Bu konfor bedelsiz olamaz." Vergi vermek katılımcılıktır.O vergiyi kastıdın ötesinde eritmek vatana ihanettir.Halka ihanettir.Hangi iktidar toplanan vergileri yanlış harcamaktan yargılanıp mahküm edildi.? Ehh bu kadar karmaşanın olduğu talan ve kurumsal soygunun olduğu yerde bazı partilere yükümlülük yüklemenin ne luzumu var ki?Onlar da tarihsel görevlerini yerine getiriyorlar. Binlerce saat tartışılabilecek konulardır bunlar. Bir kasık okyanus suyuna bakarak tüm okyanustaki balıkları sayamayız. Biz garip bir milletiz.Hem dogruyu svunuruz.Hemde yanlışları yapmakla gururlanırız. sevgilerimle,
- 
	
		
		Yerim senin bağımsızlığını
		
		Globalleşen dünyada tam bagımsızlık kavramı ne yazık ki çöpe gitmiştir.Teknolojik ve bilimsel gelişim artık kimin elinin kimin cebinde olduğunu iyice karıştırmıştır.Ulusalcılık kavramları yavaş yavaş şirket ruhu kavramları ile yer değiştirmeye başlamıştır.Uluslarası şirketler, yayılmacılık kavramının modern ifadeleri olma yolunda çok ciddi adımlar atmışlardır. Sömürü,işgal planlarının arkasındaki güç,siyasileşmiş uluslararası şirketler degilmidir? Siyasileşmiş şirketlerin iktidarları nasıl etkilediklerine neler yaptıklarına bakmak için biryerlerde araştırma yapmaya hiç gerek yoktur.Ülkemizde bile son üç yılda hangi şirketlerin palazlandığını hangilerinin defterinin kapatıldığını cok kolay görebiliriz. İrn halkı ile Irak halkı ile ABD nin ne sorunu olabilir ki?Ama enerji hammaddesine sahipseniz uluslararası şirketler bu yerlerdeki dogal sermayeyi istiyorlarsa her türlü noktayı kaşımayı siyasallaştırabilirler.Bu etnik kimlik olabilir,dogal hayatın katli olabilir,toplumsal değerler olabilir,kaplumbağalar bile olabilir.Önemli olan konuyu harika bir güç olan mediatik reklamlarla gündeme taşımaktır. Tahmin ediyorum ki yakın bir gelecekte bu şirketler kendi güvenlik ve istihbaratını alt yapısını kurdukları ve calışanlarından mamul marka devletleri kuracaklar. İktisadi güç siyasal erk yaratır. Son yıllardaki holding sahiplerinin siyasi iktidara sulanmalarının sebebi de budur. Bir ülkeyi ele geçirebilme mazaretleriniz cok zor bulunur.Çünkü o ülke birçok siyasileşmiş uluslararasi şirketi beslemektedir.Ama o şirketleri ele geçirirseniz aynı zamanda o ülkenin yönetimini de ele geçirirsiniz. Son zamanlarda evliliklere bakmak ,yabancı sermayenin ne kadar güzel birşey olduğunu duymak sizlerde hiç şüphe uyandırmadı mı? Kuşatılıyoruz ama kim biliyor ki? Sevgili bozan biliyor ama neden açıklamıyor? Neden bizi dogu'ya döndürmeye çalışıyor? Kendimize dönerek marka şirketleri yaratmamız gerekiyordu ve bunu enaz 30 yıl önceden becermemiz gerekiyordu Yada bu coğrafyaya aşık, insanına aşık kişilerden oluşan siyasi kadrolar üretmesi ve bunların ülkeyi yönetmesi gerekiyordu. AB maskaralığına birde bu gözlükle bakın ve ne olduğunu kolayca göreceksiniz.
- 
	
		
		SOLCULARIN FORUMU
		
		"eger dogru olan siz olsaydınız tek bir fraksiyon olurdunuz.demek ki o kadar bozuk bir fikri savunuyorsunuz ki onlarca fraksiyonunuz var" Yukarıdaki bu yorum yıllarca önce söylenenleri yansıtır.Sol mantığın kendisidir.Saf ve temizdir.Duygusallığı yoktur. Başarısızlığının yegane sebebi, insan üzerine kuruludur.İnsan DUYGUSALDIR. Uzun uzun anlatılmasına gerek yoktur.O bir ekoldür.Binlerce yıl geçse asla yapısından taviz vermeyecektir.Birçok başarısızlığa uğrasa da, o herzaman varolacaktır. İnsan yaşadığı müddete duygusallığı ile aşamadığı her sorunda karşısında onu bulacaktır. Ona sarılacaktır ve onu terkedecektir. Onun için canını verecektir,işkencelerden geçecektir,yıpranacaktır,üzülecektir,yaşamı alt üst olacaktır,ona kızacaktır,isyan edecektir,ama için için onu hep sevecektir. Lütfen bazı şeyleri eleştirirken duygusallaşarak hakedilmeyen yakıştırmalar yapmayalım. Her insan solcu doğar sonra değişir. Tıpkı her insan melek dogar sonra kirlenir fikri gibi
- 
	
		
		Kıbrıs Meselesi
		
		sevgili avşaroglu tepkilerinizi anlıyorum.Kıbrıs, eşşeklerden ibaret bir ada ise,sözün sahibini onlardan ayıracak değiliz.Sevgili avşaroglu rauf denktaş'ın kızı ile Anamur'da konuşamamıştım zira tek kelime türkçe bilmiyordu (yıl 1973 yılı idi sanırım) Kıbrıs konusunun perde arkasına hafıf bır ısık sıkmaya çalıştım ben sadece.O dönemdeki çelişkilerin sosyal hayata yansımalarını da gözardı etmemek gerekir diye düşünmüştüm.Parlatılmış politikacılardan hep korkmuşumdur.Denktaş bu korkuya iyi bir örnektir.Kişisel serveti tahmin edemiyeceğimiz kadar da büyüktür.Son cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki agresif ve niteliksiz gösterisi de zaten bu saltanatının son demlerdeki çırpınışlarından başka birşey de değildi.Tarih parlatılmış politikacıları efsane yapmaz.Pinoşe bile kurtulamadı.Kıbrıs halkına hiçbir katkı yapmamış büyük bir tahmin ile Ülkemizin aktardığı ekomomik yardımları kendi yandaşlarına dağıtarak uzun soluklu bir imparatorluk hayal etse de enformasyon çagının bilgiye ulaşma konusundaki kolaylığının olumsuz yanlarını hesaplayamadı ne yazık ki. Kıbrıs türklüğü corbasını sürekli ısıtarak Kendi ırkımıza olan zaafiyetimizi harika kullanmıştır. Şimdi biraz akıl yürütelim. Annan planına göre refarandum yapılmış ve bu refarandumda kıbrıs türk kesimi birleşmekten yana oy kullanmış rum kesimi kesinlikle birleşmeyelim diye oy kullanmış. peki sormazlar mı neden? Nasıl bir istek miş ki bu Kıbrısın tümünü isteyecekler? Yok öyle bir şey sadece aşırı milliyetci yeni yetme kesimdeki cılızzzz bir iddiadır. Sayın bozan tarih konusunda ciddi bir birikime sahip.Özellikle eski türkçe kaynaklarıda araştırıyor kanaatimce.Bu konuda eski bilgilere benden daha kolay ulaşması mümkün.Ayrıntıları da güzel yakalama kaabiliyetine sahip topiği o açtığına göre benim yetmediğim yerlerde o cevap verecektir umarım. Tarihte bizm haklı olduğumuz çok mesele vardır sevgili avşaroğlu ancak bu haklılıklar satıldığından bize şuana kadar bize haklı bir şey kalmamıştır. Bize kalan sadece eşsiz bir cografyadır ki son dönemlerdeki parselasyonu gördükçe cocuklarıma da bu çografya kalmayacak korkusundayım. sevgilerim ve saygılarımla,
- 
	
		
		Çılgın Türklere Nasihatlar
		
		ABD ırak'ı ele geçirmeden önce oranın güvenliğini almıştı paralel çizerek.Öyle ki zaten amacı kerkük petrollerini köküne kadar emmek.Aslında petrollere el sürmedikçe orada yapılacak herhangi bir eyleme pek itiraz edeceği yok ama ucu kurdlerle olunca iş karışıyor.Enerji geleceği yöneteceğine göre elbette Kerkük ciddi bir konum. ABD herşeyden önce orada istikrar istiyor.Sebebine gelince de bu tip demokrasi havarisi kesilip,demokrasi ihracatında bulunuyorsan (!)elde edilen ganimet uzun yıllara yaygın bir malzeme olunca,uzun vadeli hükümet garantili anlaşmalar yapmak zorundasın. Böyle bir kritik noktada böyle bir ihlali hoş göreceklerini sanmam.
- 
	
		
		ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE HİSTERİK SARMAL....
		
		Cok güzel bir konu secmişsin.Seni tebrik ediyorum.Özellikle toplumsal cinsiyet kavramındaki yeniden oluşumlar ve cinsiyetsiz topluma doğru geçişin zamanımızdaki sancılarını iyi tahlil edebilirseniz samimiyetle söylüyorum ki burada bulacağınız kırık yorumlarla mükemmel bir rasyoneliteye ulaşacaksınız.Elbette bizlerde fikir jimnastiğinden yeteri kadar mutlu yorgunluğa ulaşacağız. öncelikle fayda kuramını açıklayarak bireysel faydanın toplumsal faydadaki yerini irdeleyebilirsek liberalizm konusuna uzanmakta harika bir köprü oluşturacaktır sevgili specialist Buyrun öyle çok şeyler yazın ki konunuza munhasır bizlerde yıllardır mezarlaştırdığımız kimliğimize zamanımızda birer kültür zombisi olarak geri dönelim. sevgilerimle
- 
	
		
		Kıbrıs Meselesi
		
		Bu mesele hemen polimik meselesi olmuş ikili iştişareye yatırılmış.Ben de azıcık katkıda bulunayım. Kıbrıs kıbrıslılarındır.Ötesini tanımam.Ne demek yahu türklerindir yok rumlarındır yok ingilizlerindir.Oldu aman ne güzel O zaman Almanyadaki bütün türkleri Münih'e toplayalım ve diyelim ki Münih türklerindir.Kıbrıs konusuna bakarken aslında o dönemin ABD yunan ilşkilerine bakmakta fayda vardır.ABD ile Yunan ilişkilerinin kopma noktasına geldiği bir dönemde böyle bir eyleme suskun kalması hayli düşündürücüdür sayın bozan.Hayret aslında bu nüansları pek atlamazsın.Aslında süper bir kazık yemiştik.Bir denizaltımızı batırdık onca insan öldü.Ülkemiz 9 milyar tl kaybetti(525 kurusa satılan sarı uçlu samsun cigarası birden 750 kurus olmuştu sayın bozan hatırlarsın)Makarios helenizm havalarında idi ve arkasında ingilizler vardı.(nerede onlar var orada garip şeyler var)Tabii ki bu arada Dr fazıl KÜÇÜK -Rauf DEKTAŞ gibi muhteremler parlatıldı.(sonradan ne olduklarını hep birlikte gördük) Kıbrıs türkleri çift pasoportludurlar ve çok enteresandır İngiltere ye seyahat eden bir çok dostum,kıbrıs türklerinin bizi bir türlü sevmediklerini aslında İngilizden de ingiliz davrandıklarını söylerken hayıflanırdı. 20 temmuz sabahı Çıkıverdik. O dönemin bir karikatürü vardı Guardiyan gazetesinde ki halaa unutamam. Kıbrıs haritası ve üzerinde mehmetçik çömelmiş hacet gideriyor altında kocaman bir yazı Türkler KIBRIS'a çıkartma yapıyor. İngilizler beni hep ürkütmüştür sevgili bozan.Beki de geçmişteki geleneklerinden geliyordur belki de nüvelerinden.Müthiş ikili oynayan be işte şimdi kaybetti dediğin an kazanan garip bir millet Asılacaksan ingiliz sicimi ile asıl diyenler bunu anlatmaya çalışmışlarda biz farkına varamamışız. En haksız olduğun anda bile haklı olabilirsin demeye varmışlar galiba ne dersin Aslında engin bilgilerini su ingilizler üzerine yoğunlaştırıp bir topik açarsan vallahi müthiş şeyleri yakalıyacağız. sevgilerimle
- 
	
		
		Kaç kişiyiz biz!
		
		Sevgili bozan kuşatmaya alınmış lakin mizahi içeriğinin altındaki gerçeği kimse farketmiyor.Muhterem, aslında doğru gibi üretilen ama dogru olmayan şeylerin altını çiziyor.Ben iktisadi ve tarihsel incelemelerine katılıyorum.Tarih kanunlaştırılamaz.O kendi içinde kendini yazar.
- 
	
		
		TÜRKİYE'Yİ PARÇALAMA OYUNLARI... (ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde Ortadoğu'nun yeniden çizilmesi gerektiği savunuldu... Bakın ORTADOĞU nasıl şekil.)
		
		Dipnot yine yapacagını yaptı ve fikirleri savaştırmaya başladı.Onun için seviyorum kendisini Bu aslında komplo teorilerinde işlenmeli idi ama her neyse işte karşımızda. PKK meselesi güncel basından izlenenlerle incelenebilecek bir konu değil sanırım.Binlerce site var ve araştırılırsa küçük dilimizi yutabileceğimiz bilgiler var. Önemli olan tek şey aptal olmamak ve cesaretli olmaktır.Fakat digital çağımızda böyle bir konforumuz kalmadı ne yazık ki A.B.D kaşıyacağı yerler konusunda hakikaten bir uzman.Ehh kovboy olarakta yanlız kalınca koca dünyayı sofrası yapmış. Bu harita sanırım Tansu ÇİLLER zamanında çizilmişti.
- 
	
		
		Dava ertelendi, Mesut Yılmaz siyasete geri dönüyor...
		
		Sevgili sardunyam inan ki böyle birşey yazmak istemiyorum ama ne zaman senin yazılarını okusam hemen altında tan vakti'nin sana olan methiyelerini görüyorum.Tan vakti'nin size karşı ciddi bir sanal hayranlığını gözlemliyorum.Elbette ki sevgiye ve hayranlığa olaganüstü bir saygım var ama hani bu kadar da ********* olmaz ki?size karşı saygımı neden gölgeler ki? İsterse admin beni şutlasın hiç önemli değil bunu ifade etmek istedim zira her nedense beni rahatsız ediyor sürekli yazılarınızdan sonra bu muhteremın hemen bir alıntı yaparak alkışları. Ben sadece şuna inanıyorum.Sizin gibi bir şahsiyetin de rahatsız olduğu kanısındayım.Ama erdeminizdeki kalite buna fırsat vermiyor.Ben nacizane bir terbiyesizlikle böyle bir şeyi yazmaktan dolayı sizden içtenlikle özür diliyorum.Ama büyük bir olasılıkla bu yazılar tan vakti tarafından da okunacaktır. Katkılara saygım vardır.Ama *********** hayır Tekrar sizden özür diliyorum sevgili sardunya
- 
	
		
		Türkiye'de Demokrasi Mücadelesi
		
		Sevgili Bozan,tarihsel kelimeler bence asla oynanmamalı özellikle solu kartpostala benzeten saygın hanımefendi vakası ne yazık ki öyle değil.Nazım Hikmetin bircok dörtlüsünü kartpostallardan okuyan bu hanımefendi ile C.yücel arasında N.hikmet'in şaiirliği tartışması yaşanınca bu muhteren bayan N.hikmetin bir kartpostal şaiiri olduğunu söyleyince Can yücel'de ipler kopmuş ve tarihe yazılan o meşhur cümle ortaya çıkmış. Ama bu kadar derin bilgiye sahip olan siz sanırım bu ayrıntıyı bilmiyor olamazsınız.
- 
	
		
		Güncel Tekrarlar
		
		sevgili nicomedias alıntıda adı gecen sen değilsin dostum sayın bozan bunu algılayacaktır.Mizahi yazılarında anlatmaya çalıştıklarını bazı kişiler özellikle bu forumda mizahını ciddi içeriğini de mizah yapıp kızıyorlar ona .Ben ise Siyasi görüşünü mizah arabasına atıp bir güzel delidolu giitiğinden dolayı seviyorum.Bu tip yazılar yazanların da çoğalmasını istiyorum.Düşünebiliyor musun cok ciddi bir konuyu hem irdeleyip hemde ti'ye almak kara mizahın ta kendisidir.Engin ardıç ta aynı üsluptadır.Siyasiler sanattan anlamazlar.Sanatçılar da siyasileri pek anlamazlar.Sevgili Bozan bu dengeyi BOZAN'dır.Engin Ardıç ta öyledir.Büyük bir ihtimal ile sevgili bozan'a görüş acısı ters gelsede Engin Ardıç'ın üslubunu seviyordur.sevgilerimle
- 
	
		
		Güncel Tekrarlar
		
		Sevgili bozan yine döktürmüssün.Sıcaklar seni isyan ettirmiş ama olsun yazılarını keyifle okuyorum.yaşlarımız mı parelel de seni iyi anlıyorum ne bileyim Bu ülkenin bir saplantıı var.Bilgi ve tecrübeyi ciddiye almazlar.Fazla konforlu batı icadı gibi görürler.Kemikleşmiş kurallarımız vardır.Bu kurallarımızın başında ise kuralsızlık gelir.Yumurtanın içine boya sıkarak renkli civcivler elde etme sapıklıklarımız vardır.Dağ duruken ovaya şehir kurarız.Birileri bizi üterken bizde başkalarını daha büyük üteriz.Arabalarımıza Kocaman Türk bayrakları takarız.O kadar korkak olduğumuzu saklamak için de silahları severiz.Gülmeyen ciddi suratlara oy atarız.yaaaa biz böyleyiz işte.Senin mizahi irdelemelerine bile kızıyorlar.Ama onlara kızmıyorum ben.Gönlüm senin gibi yazanların ve seni anlayabilenlerin çogalması tarafındadır.
- 
	
		
		TURİZM VE GETİRDİKLERİ
		
		Sevgili delta11 oservetlerin nasıl yapıldığına ilişkin göndermemdeki kasıt,bu gelirlere sahip olan kişilerin futursuzca güzel olan yerleri vatandaşlık haklarını kullanarak gasp etmesidir.Bunun ötesinde yat turizmi çok ciddi bir turizm olup ülkemiz bu turizm için harika yerlere sahiptir.Önemli olan bu tip yerlerde elini kolunu sallayarak hizmet sektöründe hizmet vermemelisiniz.Neticede turizm bire bir bir ticarettir.Mahmutpaşa geleneğini buralarda sürdüremezsiniz.Yöresel kültür ön plandadır.İnsanlar deniz ürünü yemek için gittikleri yerlerde acılı çiğköfte veya baharatlı doğu yemeği yemek zorunda değillerdir.Ama bütün izlenimlerim ışığında iddia ediyorum ki gelecekte buralarda lahmacun şiş kebap ve etli yiyeceklerden öte birşey olmayacak.Ve daha birçok şey de olmayacak.İnsanı üzen de bu zaten.O kadar bonkör bir ülkeyiyiz ki elimizdeki herşeyi ticaret uğruna kaybediyoruz Duyarlılıgına teşekkür ederim.
- 
	
		
		BEN PSİKOPATIM ÇÜNKÜ
		
		Kelimeler ne cok şey anlatır bilenlere ve sadece çizikten ibarettir bilmeyenlere Sizler psikopat filan değilsiniz. Kronik kızgınlardan da değilsiniz. Sadece ateşi yakıp uzaklaşan kıvılcımlarsınız. Tepkili, ölçülü duyarlı ve özgün Sizler günümüz insanısınız o kadar. Abartmayalım Lütfen
- 
	
		
		TURİZM VE GETİRDİKLERİ
		
		5 Günlük Akdeniz ve ege kıyılarının tamamında yol aldım.Birçok fotoğraf çektim.Harika kıyılarımız beton yığınlarından kalitesiz hizmet elemanından geçilmiyor.Tüm ticari faaliyetlerin büyük kısmı dogu ve güneydogu kökenlilerinin elinde.Tüm kültürümüz misafirperverliğimiz sempatikliğimiz ve geleceğimiz resmen kuşatılmış. Aklımı karıştıran tek şey ise dogu kokenlı vatandaşlarımız nasıl oluyorda bu müthiş servetleri elde edip güzide kıyılara devasa yatıımlar yapıyor?Bu paraların kaynakları onları güçlendirirken yöresel güzellikleri anonim alışkanlıkları yokediyor. Yakında Kaladıran muz'unu finike portakal'ını keyifli günübirlik deniz hatıralarını unutacağız.Geriye sadece beton yığınları arasında dans eden dönemsel turistlerin kullandıkları lisanlardan yazılmış albeni mesajlarının katalogları ile kalacagız. Turim sezonu açıldı ve bizler tepkilerimizi de tebriklerimizi de yazalım ki belki birileri bunları ciddiye alır ne dersiniz?
- 
	
		
		KOMPLO TEORİLERİ
		
		Sevgili forumcular, Olağandışı bir söylem var ama komplo teorilerini yazan sizler nasıl atlarsınız bu haberi CHP lideri Deniz BAYKAL ÖSS sınavının bu yıl son olduğunu beyan etti. Buyrunnnnn (Kendileri hukuktan gelen bir kişi muhalefette olsun, iktidarda olsun yıllarını geçirmiş bir usta.Böyle bir beyanda zırvalamış olabilir mi?Mümkün değil.Peki o halde AKP iktidarının gücünden mi bi haber? kesinlikle değil O HALDE nasıl birşey söylendi ki birden böyle bir çıkışı tarih vererek yapabiliyor?Yorumlarınızla üretilmiş bir komplo teorisi olabilir mi?)
- 
	
		
		nickinizin anlami
		
		Öyle şeyler canını sıkar ve gönül hanenden kaçıp gitmek gelir ve nefesin daraldığında açıp pencereyi haykırrrmakkk istersin işte o an elektrık tellerinden birisi sana seslenir gugukcuk
- 
	
		
		TANRI IRAK'TA DA YOK!... (İranlı kadınlar, ''şeriat hukukunun'' kalkmasını, çokeşliliğin yasaklanmasını, boşanma konusunda erkeklerle eşit haklara s)
		
		Hadi biz bu konuyu şöyle kapatalım "Burada merhamet yoktur" yoksa bu olay birçok saçma sapan tartışmalarıda beraberinde getirecek.Kelimelerin kullanım amaçlarına göre ifade değiştirdiğini bilmeyenler,orada kullanılan Tanrı kelimesini merhamet ile acıma ile ilişkilendimeyi farketmeyecekler bile. Cehaletten dem vuranların çoğuda zaten bu tip kavramlar üzerinde dans edenlerdir.derinliklere yönelişlerde bu tip kelimelere yüklenilen birçok mana,kelimenin niteliğini zaten aşar.Bu bir sanattır arkadaşlar herkesin anlamasını yada kelimeleri şeçerek başka yanlara çekmesini eleştirmeye gerek yok.Sanattan bihaber olanların cehaletine gülüp geçmek gerekir.
- 
	
		
		bence zor bı soru
		
		İnsan yaşamı biyolojik bir hadisenin gelişimi ve değişimidir.Katkısız bir saflığın kirlenmesi ve yeniden oluşumudur sevgili krizantem. Müthiş bir döngü,ürkütücü bir yalnızlık,başedilmez bir korkudur. En güzel cevabı mayın tarlası verir. Kutucuklar oyunu gibidir.Açılan her kutunun seni geliştirdiğini ve değiştirdiğini bilirsin.Bilinmeyen yerde saklı o hain mayına tıklandığında oyun yeniden başlar.Yanlız oynayan sen değilsindir başka birisidir. Gerçekten yaşam,arka planlardaki aksesuarlarla kandırılmış birey oluşumunun sürekliliğidir. Biraz kasvetli oldu ama gerçe ne yazık ki bu.Keşke olmasa idi.
- 
	
		
		Fethullah Gülen....
		
		Fetullah Gülen'i mevlüt yayınında seyrettiğimde hakikaten küçük dilimi yutacaktım.Mimiklerini bu kadar iyi kullanan kişilerin sayısı toplumda çok azdır. Manevi bir güç sağlamıştır.o veya bu şekilde olmasının hiç önemi yoktur.Bu tip örnekler gelecekte de olacaktır. İnsan kendisine güvenmedikçe ve yaşamın ortasında olduğunu görmedikçe bu tip kişilerin tuzaklarına düşecektir. Duygusallıklarla beslenen her idol,zamanını doldurduğunda yokolacak ve yerine daha yenileri gelecektir. Ne zaman matematiğine güvenen ve doğruları benimsemiş insanların oluşturduğu toplumlar oluşacak işte o zaman herşey yerine oturacaktır. Bugun dini konular olacak,yarın ufo ile ilgili tarikatlar doğacak,daha sonra siber tanrı kavramları oluşacak vs.vs.vs İnsan Dogar büyür yaşar ve ölür.Bu çizgide bircok olumlu ve olumsuz koşullardan geçer.Ne öncesi ne de sonrası vardır.Bu doganın olağanüstü şifresini hiçbir şey kıramaz.zaten kırıldığında canlı diye bir kavram yoktur.İdeolojilerde yoktur dinlerde yoktur.Asıl üzücü olan bu kadar basit bir çizgiyi ideolojileştirerek bunlardan çıkar sağlamaktır. Bu fikri sindirebilmiş bir toplumda,cana kast,doğaya kast zaten olmaz.Neşe paylaşım ve sevgi oluşur.Tıpkı bir düğün gecesinin yıllarca uzunluğu gibi. "Sokrat ın öğrencisi atina'yı yöneten otuzlar meclisinin kararını -hocam otuzlar meclisi sizi ölüme mahkum etti değince sokrat"ın cevabi fevkadale didaktikti. -hayatta onları
- 
	
		
		ACI İSTATİSTİK
		
		Hep karıştırmışımdır. İnsanlara öncelikli olarak ne verilmeli? İbadet yeri mi? Okul mu? Hastahane mi? Bu soruların cevabı, o toplumun içindeki beklentilerden oluştuğundan dolayı çok değişik sıralamalar oluşabilir.Sizin toplumu nereye taşıyacağınıza ilişkin beklentilerinizde bu sıralamaları değiştirebilir. Ülkemizde dinin etkileri o kadar coktur ki bu vesile ile bu sıralamada herhangi bir hata yoktur. Secenekleri farklı kılabilecek gelişimler ancak toplumsal gelişme ile oluşacaktır. Herşeyi dine dayandırdığınızda ibadet yerinden başka birşey istemenize gerek yoktur. Zira okumanıza hiç gerek yoktur.Sadece dini kitabları okuyabılecek kadar bir okuma yazma özelliğinizin olması yeterlidir. Cincilik-muskacılık faaaliyetleri de tıbbın yerini tuttuguna göre hastahaneye de gerek yoktur. Neticede yaşamda ne kadar az günah işlerseniz kadar iyidir..Cennette ise tüm arzularınız giderilecektir.siz yeterki inanın ve ibadet edin denilirse Hastalıktan kıvranan inanmış bir kişi bu basit hastalığın allah tarafından bir sınama hadisesi olduğuna inanır.İçten içe bu acıyı çekerken sevinir. Garip bir çilecilikdir. İnanclı bir toplumda okul ve hastahane yapmazsanız bunu hoşgörürler ama camii yapmazsanız başınıza geçirirler. Bu düşünceye karşı çıktığınızda karşılaşılabilecek suçlamalar dünyanın her yerinde aynıdır ne yazık ki
- 
	
		
		Kimsiniz ?
		
		Azıcık bende katkıda bulunabilirmiyim? Bu soruyu yıllarca kendime sordum ama bulamadım.Herkes Milliyetciyim,imanlıyım,dinciyim,müslümanım,uzaylıyım gibi genel kapsamlı şeylerden bahsediyor. Ben dürüst bir kişiyim.Duygulardan çok mantığa güvenen bir kişiyim. Ben milliyetci değilim.Ama bu cografyaya hayranım. Müslüman değilim,Yehova şahidi değilim,hristiyan değilim,musevi ise zaten olamam Ammaaaa uzak dogu kültürüne, budist felsefeye,yogaizme,antik kültüre hayranım. İçinden insan geçen her yolda yürürüm. Hırs ihtiras para derdinde de değilim. Tüm kültürlerin var olmasını değişmemesini ve gelişmesini yürekten arzularım.Dünyayı çiçek bahçesine benzetirim.Her kültürü bir çiçek olarak görürüm. İhanet etmem,yalan söylemem. Cocuklarla bilya bile oynarım. Doğrularımı, yanlışlarını buluncaya kadar savunurum. Sanata müthiş bir saygım vardır.Üretken insanı çok severim. Hiçbir kalıba girmeyen bu şekilsizlikden dolayı bir çırpıda kendimi anlatamam. Siz birşey anlayabildiniz mi? Ben kimim?
- 
	
		
		TRT çalışanları isyanda...!
		
		Sevgili bozan,çok matrak olan birşey sormak istiyorum size. Bu kadar okumuşluk ve derinlik,sürekli ters dönüşümler ve belirsizlik,anlaşılamamanın kızgınlığı,içinizdeki isyan yada herbir şey sizi huzurlu ve mutlu kılmıyor. Onu anlayabiliyorum da anlayamadığım tek şey nasıl katlanabiliyorsunuz? Ben pek beceremiyorum da:)
- 
	
		
		Demokrasi Nedir?
		
		"Sayın hocamızı demokrasi uğruna olsa bile destekleyemeyiz"Dönemin ana muhalefet başkanı Mesut YILMAZ 28-şubat kararları MGK toplantısından bir gün sonra "Sayın Birand,Sizin gibi düşünenlerin sayısı bir milyonu bile geçmez.Biz gerideki 26 milyonun oyu ile iktidardayız" Tansu Çiller 'in, servetinin babasından kalan ufak bir meblağı nasıl bu boyutlara çıkarabildiğine böyle bir tahmin yeteneğine inanmadığını söyleyen M.A.Birand'a cevabıdır Demokrasi dinamite benzer.Kullanım amacına baglıdır.bazen yaşamı kurtarır bazen de onu yokeder.Önemli olan demokrasiyi iyi kullanmaktır.Asıl sır burada yatar. Bu deneyim ve kaabiliyete sahip olmayanların demokrasiyi nasıl kullandıklarına şahit olduk. Asıl üzücü olan, bırakılan izlerin yıllarca onarılamayacak boyutta olmasıdır. Bügünü üreten, dünün tüketimidir. Demokrasiyi elbise yapıp insanlara giydiremezsiniz.ONUN KENDİNE HAS GELENEKLERİ VARDIR. Yıllarca oluşan,tek tek dizilen kalıpları,tecrübeleri ve neticeleri vardır. Demokrasinin oturduğu ülkelerde okuryazar oranı değil, okuma oranı toplumsal oranlar gözöüne alındığında fevkalade yüksektir. Avrupalı,ülkemize tatile geldiğinde güneşlenirken bile okur. Okumak onun ihtiyacıdır.Bu ihtiyaç ,ülkemizde lüks tüketimdir. Gelişmiş toplumlarda kanunlar halkın ihtiyaçları ve beklentilerine cevaptır.Bizde ise Halkı şekillendirmek için kullanılır. Biz sadece forumlarda kendimizi geliştirirken, saygılı ve sevecen bakışlarımızı tanımadığımız insanlarla paylaşmayı öğrenebilir isek, minicik te olsa demokrasinin içine girdiğimizi o deryada yüzdüğümüzü,onun yavaş yavaş bir parcası olduğumuzu farkedeceğiz. Yoksa karşı fikirlere antipatik bakmak,Temelsiz eleştirmek,hassas kelimelerle yaralamak sadece kişisel egoları tatmin eder ki demokrasi işte bunu sindiremez. O bir sevgilidir.Tutkunluk ölçüsünde sevilirse güçlenecek ve büyüyecektir. sevgilerimle sardunya
 
     
     
     
    